0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » TARİH / SİYASET / EKONOMİ » TÜRKİYE VE DÜNYADA SİYASET » Kıdem tazminatının geleceği....

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 8 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
Berraksu1 su an offline Berraksu1  
Kıdem tazminatının geleceği....

226 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 04.02.2008
En Son On: 14.06.2008 - 21:44
Cinsiyeti: Erkek 
KIDEM TAZMİNATI SUYA DÜŞTÜ

Hazırladığı tasarıyı değiştiren hükümet kıdem tazminatını hak etmeyi zorlaştırıyor.19 Mart 2008 Çarşamba 09:08Hükümet, kıdem tazminatlarını yatırım fonuna dönüştürmek için hazırladığı yasa tasarısını değiştirdi. Tasarı

yeni haliyle yürürlüğe girerse çalışanlar sadece emeklilik ve ölüm hallerinde kıdem tazminatına hak kazanacak

Hazırladığı tasarıyı değiştiren hükümet kıdem tazminatını hak etmeyi zorlaştırıyor

Kazanılan hak korunacak

Hükümet kıdem tazminatlarında bireysel emeklilik sistemine geçmek için yasa taslağı hazırlamıştı. Buna göre mevcut çalışanların yasa çıkana kadarki hakları korunurken, bundan sonraki çalışmaları ve yeni işçiler açısından kıdem tazminatında yatırım fonu sistemine geçilecekti.

Buna göre işvereninyatıracağı prim ve bu primlerin nemalarından oluşacak fonlarda ne kadar para birikirse, işçi kıdem tazminatı kadar parayı alacaktı.

Artık isteyen alamayacak

Yeni sistemde kıdem tazminatı için işten atılma beklenmeyecekti. Toptan ödeme isteyen işçi birikmiş tazminatını alabilecekti. Fondaki parasını on yıldan önce alanlara, sadece ana para verilecekti. Ancak taslağın daha sosyal tarafların görüşüne sunulmadan değiştirildiği öğrenildi.

İlk taslakta, fonda biriken paranın nemasıyla on yılın sonunda işçi tarafından istenildiği takdirde alınması öngörülürken, son taslakta bundan vazgeçildi.

İşten atılana ödenmeyecek

Son taslağa göre, kıdem tazminatı alabilmek için işçinin ya yaşlılık ya da malullük dolayısıyla emekliliği hak etmesi veya ölmesi gerekecek. Emeklilik yaş haddini doldurmuş fakat prim gün sayısı kısmi aylık almaya yetmeyenler de Sosyal Güvenlik Kurumu'na başvurarak yatırmış olduğu primler için İtoptan ödeme' istemeleri halinde, kıdem

tazminatına hak kazanabilecek. Yeni taslağa göre işten atılanlar da tazminat alamayacak.

Mevcut sistemde daha kolay Mevcut sistemde işçi, tazminatına daha kolay ulaşıyor. İşçi, iş akdinin feshi, haklı bir nedenle istifa, askerlik, yaşlılık, emeklilik durumlarında, kadın evlenirse bir yıl içinde işten ayrıldığı takdirde kıdem tazminatı alabiliyor.

Ayrıca, kadın 20 yıl, erkek 25 yıllık sigortalılık süresini doldurmuş ve prim gün koşulunu yerine getirmiş fakat emeklilik yaşı henüz gelmemiş olsa dahi kıdem tazminatına hak kazanabiliyor.

"Bu düzenleme kabul edilemez'

Türk-İş uzmanlarından Celal Tozan, getirilen düzenlemelerin kabul edilemeyeceğini ifade etti. Bu düzenlemeyle, iş akdinin feshi, askerlik, evlenen kadınların bir yıl içinde kendi isteğiyle ayrılması gibi hallerde kıdem tazminatı hakkının ellerinden alındığına dikkat çeken Celal Tozan, "Hükümet yetkilileri henüz karar vermediklerini belirtiyor. Anlaşılan

önce kamuoyunda tartışma açtırmak istiyorlar. Ama kıdem tazminatını emeklilik ve ölümle sınırlayan

düzenleme kabul edilemez" dedi.

İlk taslakta 10 yıllık süre vardı

Yetkililer, ilk taslakta yer alan, işçilerin İkıdem tazminatı yatırım fonu'nda biriken paralarını on yıl sonunda nemasıyla birlikte çekme hakkını veren düzenlemeden, sistemin bunu taşıyamayacağı gerekçesiyle vazgeçildiğini söyledi.

Bir yetkili, "İlk başta on yıl olarak öngörüldü. Fakat herkesin sık aralıklarla yatırım fonundan para çekmesinin sistemi işlemez hale getireceği ve sistemin çökmesine yol açacağı düşüncesiyle bundan vazgeçildi" diye konuştu.


(POSTA)

Ekleme Tarihi: 19.03.2008 - 11:21
Bu mesajı bildir   Berraksu1 üyenin diğer mesajları Berraksu1`in Profili zum Anfang der Seite
KaLBeNuR su an offline KaLBeNuR  
...

1686 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 20.07.2007
En Son On: 17.08.2009 - 12:01
Cinsiyeti: Bayan 
sizinde kandiliniz de mubarek olsun....sahi demi bu gün kandilmiydidüsün olsun durma yola devam...bu kutlu günde bile siyasetin cirkin sayfalarina devam...kara lekelemelere devam..üzüntülü üzüntülü üzüntülü


Bu mesaj 1 kez ve en son cananberraramazan tarafından 19.03.2008 - 12:19 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 19.03.2008 - 11:33
Bu mesajı bildir   KaLBeNuR üyenin diğer mesajları KaLBeNuR`in Profili KaLBeNuR Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
farandag su an offline farandag  

251 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 10.05.2007
En Son On: 17.06.2008 - 14:57
Cinsiyeti: Erkek 
selamun aleykum

canan ablam onların kandılıne daha var onların kaldılı farklı bıraz....

cumle musluman alemının kandılı mubarek kutlu olsun RABBIM 1400yıl once karanlıga ısık olarak gonderdıgı sevgılısının ızınden ayrılmayanlardan eylesın ınsallah


selam ve dua ıle
Ekleme Tarihi: 19.03.2008 - 12:06
Bu mesajı bildir   farandag üyenin diğer mesajları farandag`in Profili farandag Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Berraksu1 su an offline Berraksu1  
Mevlid kandili.

226 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 04.02.2008
En Son On: 14.06.2008 - 21:44
Cinsiyeti: Erkek 
Alıntı
İnsanlığın kurtuluşu için gönderilen son ve en büyük peygamber, bizim Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) 571 yılında Kameri aylardan Rebiü'l-evvel ayının 12.gecesi doğmuştur. Milâdî takvime göre ise bu, 571 yılı Nisan ayının yirmisine rastlamaktadır. Bu mübarek geceye "Mevlid Kandili" denir.

Bu geceyi nasıl ihya edelim?

Bütün insanlık âlemine bir hidayet tarihi açan ve âlemlere halis ilâhî rahmet olan böyle yüksek şanlı bir Peygamber'in ümmeti olmakla şereflenmiş bulunan biz müminlere ne mutlu! Bu geceyi vesile bilerek, O'na ümmet olmanın şuuruna erebilmek, Bu gecenin manevî zenginliğinden istifâde etmek için en azından bir Tesbih Namazı kılalım, bir de Hatm-i Enbiyâ yapalım.

O'na ümmet olan müminlere gevşeklik yakışmaz.

Unutmayalım...

Alemlere rahmet olarak gönderilen muazzez Peygamberimizin, doğumunu anarken, yalnız mevlid okumak, ilâhîler söylemek ve kandil simidi dağıtmak yeterli değildir, sadece bu geceyi yaşamak yeterli değildir. Yüce Allah'ın sevgisine, hoşnutluğuna ve bağışlamasına ermenin yegâne yolu, Peygamberimizin yolundan gitmektir...



Yukardaki Mevlid Kandili açıklamasına uygun olarak ben genelde eşin dostun kandilini akşam namazından sonra kutlarım.O nedenle gün içinde yaşamsal gerçekler devam ettiği için onları yok sayıp bir günlüğüne askıya almam.Almayıda abes sayarım.

Mevlid Kandilini gün içinde kutlamanın hiç bir zararı, ters düşen yanı yoktur. Bunu gerekli hallerde bende yaparım.Çünkü bu kutlamayı yaptığınız insanların çoğunluğu daha sonra aynı gün ve akşam karşılaşmayacağınız kimseler olması muhtemeldir.Ve kutlamadaki maksat gönül birliğine ve tevhide hizmet etmektir.Yoksa kutlamadı diye birilerinin üzerine abanıp afaroz etmek, kendisinide kutladı diye mükemmel saymak için değil.Sonuçta Allah kulların kalplerine bakar, birbirlerini takdir ve pohpohlarına, işlerin şekil ve biçimlerine değil.

Fakat benim daha sonra siteye girip bu kutlamayı geç saatlerde yapmayacağım kehanetinde bulunan (ki fırsatım olmayabilir)sabırsız kardeşlerime bende kendi davranış açımdan değerlendirerek şunları söylemem gerekiyor.Anlaşılan akşam namazını eda ettiniz, Allah kabul eylesin.Sizinde kandiliniz mübarek olsun.Bu sözlerim yalnızca bu kardeşlerim için geçerlidir.

Allah'a and olsun, ülkem için her zaman gerçekleri söyledim, yazdım, yansıttım.Bu davranışım bundan sonrada hep böyle olacak.



Bu mesaj 4 kez ve en son Berraksu1 tarafından 19.03.2008 - 12:44 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 19.03.2008 - 12:34
Bu mesajı bildir   Berraksu1 üyenin diğer mesajları Berraksu1`in Profili zum Anfang der Seite
KaLBeNuR su an offline KaLBeNuR  
RE: Mevlid kandili.

1686 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 20.07.2007
En Son On: 17.08.2009 - 12:01
Cinsiyeti: Bayan 
Alıntı
Orijınalı Berraksu1

Alıntı
İnsanlığın kurtuluşu için gönderilen son ve en büyük peygamber, bizim Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) 571 yılında Kameri aylardan Rebiü'l-evvel ayının 12.gecesi doğmuştur. Milâdî takvime göre ise bu, 571 yılı Nisan ayının yirmisine rastlamaktadır. Bu mübarek geceye "Mevlid Kandili" denir.

Bu geceyi nasıl ihya edelim?

Bütün insanlık âlemine bir hidayet tarihi açan ve âlemlere halis ilâhî rahmet olan böyle yüksek şanlı bir Peygamber'in ümmeti olmakla şereflenmiş bulunan biz müminlere ne mutlu! Bu geceyi vesile bilerek, O'na ümmet olmanın şuuruna erebilmek, Bu gecenin manevî zenginliğinden istifâde etmek için en azından bir Tesbih Namazı kılalım, bir de Hatm-i Enbiyâ yapalım.

O'na ümmet olan müminlere gevşeklik yakışmaz.

Unutmayalım...

Alemlere rahmet olarak gönderilen muazzez Peygamberimizin, doğumunu anarken, yalnız mevlid okumak, ilâhîler söylemek ve kandil simidi dağıtmak yeterli değildir, sadece bu geceyi yaşamak yeterli değildir. Yüce Allah'ın sevgisine, hoşnutluğuna ve bağışlamasına ermenin yegâne yolu, Peygamberimizin yolundan gitmektir...



Yukardaki Mevlid Kandili açıklamasına uygun olarak ben genelde eşin dostun kandilini akşam namazından sonra kutlarım.O nedenle gün içinde yaşamsal gerçekler devam ettiği için onları yok sayıp bir günlüğüne askıya almam.Almayıda abes sayarım.

Mevlid Kandilini gün içinde kutlamanın hiç bir zararı, ters düşen yanı yoktur. Bunu gerekli hallerde bende yaparım.Çünkü bu kutlamayı yaptığınız insanların çoğunluğu daha sonra aynı gün ve akşam karşılaşmayacağınız kimseler olması muhtemeldir.Ve kutlamadaki maksat gönül birliğine ve tevhide hizmet etmektir.Yoksa kutlamadı diye birilerinin üzerine abanıp afaroz etmek, kendisinide kutladı diye mükemmel saymak için değil.Sonuçta Allah kulların kalplerine bakar, birbirlerini takdir ve pohpohlarına, işlerin şekil ve biçimlerine değil.

Fakat benim daha sonra siteye girip bu kutlamayı geç saatlerde yapmayacağım kehanetinde bulunan (ki fırsatım olmayabilir)sabırsız kardeşlerime bende kendi davranış açımdan değerlendirerek şunları söylemem gerekiyor.Anlaşılan akşam namazını eda ettiniz, Allah kabul eylesin.Sizinde kandiliniz mübarek olsun.Bu sözlerim yalnızca bu kardeşlerim için geçerlidir.

Allah'a and olsun, ülkem için her zaman gerçekleri söyledim, yazdım, yansıttım.Bu davranışım bundan sonrada hep böyle olacak.




cok özür dilerim....sizin "aynel yakin" bakis acinizin her seyin üstünde oldugunu unutmusuz...hakkinizi helal edin...hayirli kandiller...sabirsiz kardesiniz!!!
Ekleme Tarihi: 19.03.2008 - 12:49
Bu mesajı bildir   KaLBeNuR üyenin diğer mesajları KaLBeNuR`in Profili KaLBeNuR Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Berraksu1 su an offline Berraksu1  
Allah yolunda aşk ve sadakat sahiplerinin hali.

226 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 04.02.2008
En Son On: 14.06.2008 - 21:44
Cinsiyeti: Erkek 
Hac suresi, 35: Onlar ki, ne zaman Allah'tan söz edilse kalpleri saygı ve sakınmayla titrer; (onlar ki) başlarına gelen her türlü darlığa, sıkıntıya göğüs gererler; salâtta devamlı ve duyarlıdırlar; ve kendilerine verdiğimiz rızıktan başkalarına da harcarlar.


Ahzab suresi, 35: Müslüman erkekler ve müslüman kadınlar, mümin erkekler ve mümin kadınlar, taata devam eden erkekler ve taata devam eden kadınlar, doğru erkekler ve doğru kadınlar, sabreden erkekler ve sabreden kadınlar, mütevazi erkekler ve mütevazi kadınlar, sadaka veren erkekler ve sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadınlar, ırzlarını koruyan erkekler ve (ırzlarını) koruyan kadınlar, Allah'ı çok zikreden erkekler ve zikreden kadınlar var ya; işte Allah, bunlar için bir mağfiret ve büyük bir mükafat hazırlamıştır.

Hac suresi, 34: Biz, her ümmete -(Kurban kesmeye uygun) hayvan cinsinden kendilerine rızık olarak verdiklerimiz üzerine Allah'ın adını ansınlar diye- kurban kesmeyi gerekli kıldık. İmdi, İlahınız, bir tek İlah'tır. Öyle ise, O'na teslim olun. (Ey Muhammed!) O ihlaslı ve mütevazi insanları müjdele!


Ben din açısından kişiliğimi bazı kardeşlerimiz sırf hakarete, küfre varıp günaha girmesin ve ilim ve bilgi derecemi anlayabilmeniz için Allah şahidimdir çekine çekine yazmıştım.Bazı kardeşlerimiz diline dolayıp tekerleme yapsın diye değil.Allah huzurundaki halim titreyen bir yaprak gibidir, fakat insanlarla konuşurken her gerçek mümin gibi başım dik ve sözüm sağlam olarak kendimi gösteririm.Hak yolunun edep ve erkanı bunu gerektirir.Benim gibilerin hali yukarda aktardığım ayetlerde anlatılan gerçek müminler misalidir. Allah'a and olsun, hamd ve şükürler olsun bu benim için böyledir.

Ne diyor bir nefesinde Yunus Emre

Bilmeyen ne bilsin bizi
Bilenlere selam olsun



Bu mesaj 1 kez ve en son Berraksu1 tarafından 19.03.2008 - 13:17 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 19.03.2008 - 13:16
Bu mesajı bildir   Berraksu1 üyenin diğer mesajları Berraksu1`in Profili zum Anfang der Seite
KaLBeNuR su an offline KaLBeNuR  
.

1686 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 20.07.2007
En Son On: 17.08.2009 - 12:01
Cinsiyeti: Bayan 
Alıntı
Orijınalı Berraksu1

Hac suresi, 35: Onlar ki, ne zaman Allah'tan söz edilse kalpleri saygı ve sakınmayla titrer; (onlar ki) başlarına gelen her türlü darlığa, sıkıntıya göğüs gererler; salâtta devamlı ve duyarlıdırlar; ve kendilerine verdiğimiz rızıktan başkalarına da harcarlar.


Ahzab suresi, 35: Müslüman erkekler ve müslüman kadınlar, mümin erkekler ve mümin kadınlar, taata devam eden erkekler ve taata devam eden kadınlar, doğru erkekler ve doğru kadınlar, sabreden erkekler ve sabreden kadınlar, mütevazi erkekler ve mütevazi kadınlar, sadaka veren erkekler ve sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadınlar, ırzlarını koruyan erkekler ve (ırzlarını) koruyan kadınlar, Allah'ı çok zikreden erkekler ve zikreden kadınlar var ya; işte Allah, bunlar için bir mağfiret ve büyük bir mükafat hazırlamıştır.

Hac suresi, 34: Biz, her ümmete -(Kurban kesmeye uygun) hayvan cinsinden kendilerine rızık olarak verdiklerimiz üzerine Allah'ın adını ansınlar diye- kurban kesmeyi gerekli kıldık. İmdi, İlahınız, bir tek İlah'tır. Öyle ise, O'na teslim olun. (Ey Muhammed!) O ihlaslı ve mütevazi insanları müjdele!


Ben din açısından kişiliğimi bazı kardeşlerimiz sırf hakarete, küfre varıp günaha girmesin ve ilim ve bilgi derecemi anlayabilmeniz için Allah şahidimdir çekine çekine yazmıştım.Bazı kardeşlerimiz diline dolayıp tekerleme yapsın diye değil.Allah huzurundaki halim titreyen bir yaprak gibidir, fakat insanlarla konuşurken her gerçek mümin gibi başım dik ve sözüm sağlam olarak kendimi gösteririm.Hak yolunun edep ve erkanı bunu gerektirir.Benim gibilerin hali yukarda aktardığım ayetlerde anlatılan gerçek müminler misalidir. Allah'a and olsun, hamd ve şükürler olsun bu benim için böyledir.

Ne diyor bir nefesinde Yunus Emre

Bilmeyen ne bilsin bizi
Bilenlere selam olsun



hayirli kandiller...
Ekleme Tarihi: 19.03.2008 - 13:33
Bu mesajı bildir   KaLBeNuR üyenin diğer mesajları KaLBeNuR`in Profili KaLBeNuR Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Berraksu1 su an offline Berraksu1  
KANDİLİNİZ MÜBAREK OLSUN.

226 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 04.02.2008
En Son On: 14.06.2008 - 21:44
Cinsiyeti: Erkek 

Bu gece peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa S.A.V 'in dünyaya şereflendirdiği gecedir.
O peygamber ki insanların sapıklıkta sınır tanımadığı, cehalette en üst seviyelere ulaştığı, küfür ve şirkin kölesi olduğu bir zamanda dünyaya şeref vermiş ve dünyaya ilahi bir nur, rahmani bir şifa olmuştur..
Dularımız bu gece eksik olmasın, kalplerimiz imanla dolsun, kandiliniz mübarek olsun..




Bu mesaj 2 kez ve en son Berraksu1 tarafından 19.03.2008 - 16:32 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 19.03.2008 - 16:18
Bu mesajı bildir   Berraksu1 üyenin diğer mesajları Berraksu1`in Profili zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1725 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
hava51 (51), gökhan teyin (40), mevanur0812 (39), Gokhan1978 (46), gokbu (42), EMSÝLE (40), AgaBey (42), BLueAngeL (44), Mr. E (47), FETÝH (31), Oxigen47 (42), emet (37), emre066 (37), Kiyal (44), 54Sakarya (42), mtnors (48), sinemiz (43), kurtsahin (53), Ariff (56), bayimpex (43), Areca (48), adiyamankartali (46), Tuana_69 (39), herþeysev.. (44), insirah2004 (42), Tesla42 (41), firatre (46), tasci (37)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.78603 saniyede açıldı