0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » TARİH / SİYASET / EKONOMİ » TÜRKİYE VE DÜNYADA SİYASET » Derin Devlet ve Derin PKK'nın Ortak Yönleri

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 1 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
Evrensel su an offline Evrensel  
Derin Devlet ve Derin PKK'nın Ortak Yönleri

237 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 16.04.2004
En Son On: 23.06.2008 - 15:29
Cinsiyeti: ----- 
Derin Devlet ve Derin PKK'nın Ortak Yönleri


Derin devlet ve Derin PKK, teknik direktörleri aynı patronaj altında birleşmekte, aynı odaklardan emir alıp yönlendirilmektedirler.


Stratejikboyut Yazarı Mahmut Karaköseli'nin Analizi;


Türkiye’de “Derin devlet” ve “Derin PKK” denilen yapılar örtüşüyor. Birbirine zıt, karşı görünen bu iki yapının uzantıları bir yerlerde birleşiyor.


Her iki yapıyı kontrol eden ve kullanan güçlerin aynı olduğu kanaati giderek güçleniyor. Her ikisi de şiddetten, terörden, kaostan besleniyor. Her ikisi de millet iradesine karşı, demokrasinin gelişmesinden endişeli. Her ikisi de, ekonomik kalkınmayı, demokratik hakları ve özgürlüklerin artırılmasını kendisine tehdit görüyor. Zira, her ikisi de kitleleri yönlendirme, taraftarlarını kontrol altında tutma, hâkimiyet alanlarını her şeye rağmen sürdürme peşinde. Açıklıktan rahatsızlar, çünkü ikisi de şeffaf ortamlarda yaşama şansı bulamayacaklarının farkındalar. Bu nedenle “Derin PKK” ve “Derin Devlet” aynı araçları kullanıyor; hatta aynı araçları ortak kullanıyorlar. Daha da ötesi aynı olaylardan beraber besleniyorlar. Belki de bazı olayları beraber organize ediyorlar. Son terör olayları ve devamında çıkarılan karışıklıklar iki kesimin de yararına olan şeylerdir. Sivil insanların öldürülmesi ve askerlerin şehit edilmesi bu cenahlara aynı fırsatı sunuyor.


Terör olayları, şehit cenazeleri, sivil alanların bombalanması, toplumu tedhiş ve korku içinde tutma, iplerinin milli inisiyatifler elinde olmadığı bilinen bu iki kesime ne gibi avantajlar sunmaktadır?

Ayrı kutuplarda görünen bu kesimler birbirini besleyen kısır döngüden ortak yararlanmaktadırlar. Hani şu biyoloji derslerinde gördüğümüz, birbirine dayanarak, ortak yaşam sürme diye öğrendiğimiz “mutual yaşam”. Karşı kutupta görünen bu iki kesim “mutual yaşam” sürmektedirler. Ancak tribünleri, taraftarları farklıdır, skorları farklı yazılmaktadır. Taraftarlar birbirinin rağmına mücadele verdiklerini düşünmektedirler. Hatta oyuncular diğerine gol attığında aslında aynı haneye (bunları kullanan batılı güçlere) puan yazdırdıklarının farkında bile değildirler. Aynı gemide beraber yaşama mecburiyetinde bulunan bu iki fanatik takımın diğerine zarar vermeyi kazanç kabul eden taraftarları, gerçekte kendilerine zarar vermektedirler. Beraber yaşadıkları gemiyi delmektedirler. Ancak taraftarlar, oyuncular, hatta hakemler “büyük kurgu”nun, asıl niyetlerin farkında değildirler. Oyunun farkında olanlar teknik direktörlerdir. Her iki tarafın teknik direktörleri aynı patronaj altında birleşmekte, aynı odaklardan emir alıp yönlendirilmektedirler.

Ama zavallı tribünler heyecanla, galeyanla kendi takımını tuttuğunu, kendi tarafını desteklediğini sanmaktadır. Denklemin dışında kalanları, bulaşmak istemeyenleri veya hadisenin farkında olanları duyarsızlıkla, teröre veya faşizme destek olmakla itham etmekte, hatta tehdit etmektedirler.


Ortada müthiş bir şike vardır. Hakemin, oyuncuların, seyircilerin gafil olduğu; fanatizmin gergin havasından dolayı ihtimal verilmeyen bir şike. Kurgunun sofistike olması, senaryonun profesyonelce yazılması, figüranların rollerini samimiyetle oynamaları şikenin görülmesini ve anlaşılmasını zorlaştırmaktadır. 150 yıldır süregeldiği gibi bu oyunda da figüranlar, küçük roller bizdendir. Ana oyuncular ve teknik direktörler, oyun kuranlar asla bizden ve yerli değildir. Ama sahne ve dekorun iyi tasarlanmış olması, efektlerin profesyonelce verilmesi; bizden, yerli pek çok insanın senaryoda samimiyetle rol almasına neden olmaktadır. Hatta bazıları bunun bir ölüm kalım meselesi olduğuna inandırılmaktadır. Bazıları Cumhuriyetin, vatanın, milli bütünlüğün, bağımsızlığın (safını belirlememesi durumunda) tehlikeye gireceğine ikna edilmiştir. Bazıları ise, Kürt halkının kurtuluşunun yegâne çaresini diğer tarafta mevzilenmekte görmektedir.


Ayrı cephelerde, farklı tribünlerde görünen ve birbiriyle yok etme pahasına vuruş(turul)an bu derin cenahlar aslında milli bütünlüğümüzü, geleceğimizi, kardeşliğimizi, birlikte yaşama kabiliyetimizi öldürmektedirler. Bombalarını, c4’lerini ülkemizin geleceğine atmaktadırlar. Askerlerimizi veya sivillerimizi değil, geleceğimizi katletmektedirler. Oluşturdukları keskin hatlarla toplumsal bütünlüğümüzde derin ve tamiri zor yaralar açmaktadırlar. Ve maalesef vatandaşlarımızın çoğunluğu bu karanlık savaştan, kirli mücadeleden bi-haberdir. Sorgulamalar, şüpheler arttığında; katliamlarla, bombalamalarla, yeni eylemlerle, insanların makul düşünme kanalları tıkanmaktadır. Salim akıl teslim alınmakta, mesele taraftarlığa, fanatizme sokulmaktadır.

Son bir kaç yılda vakıf olunan hakikatler, itiraflar, açığa düşmeler bu iki kesimin teknik direktörlerinin, yönetmenlerinin aynı olduğunu göstermiştir. Bu derin kesimlerin milletin, vatandaşın lehine çalışmadığı muhakkaktır.


Milletimizin oluşturulan bulanık ortama, komplike hale getirilen senaryolara rağmen salim düşünmesine, meseleye mantıkla, muhakemeyle yaklaşmasına ihtiyaç vardır. Tribün yaklaşımıyla, fanatik tavırlarla memleketin hiçbir problemini çözmemiz mümkün olmayacaktır.

Türk’üyle, Kürt’üyle, Alevi’siyle, Sünni’siyle, Arap’ıyla, Boşnak’ıyla 150 yıldır bu ülkede oyunu başkalarının kurduğunu, kuralları başkalarının koyduğunu ve olayları başkalarının yönlendirdiğini fark etmenin zamanı gelmiştir artık.

http://www.stratejikboyut.com/news_detail.php?id=2388
Ekleme Tarihi: 11.12.2007 - 23:17
Bu mesajı bildir   Evrensel üyenin diğer mesajları Evrensel`in Profili Evrensel Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1503 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
husameddin (47), halk yolcusu (37), Habibetti21 (37), aysani (50), kardelen__571 (35), hasan_el_benna (42), aslanþamil (44), caylak ali osma.. (51), vural (50), mero (), ByNet (54), enginbey (49), veleye5 (28), yazitura (45), betulonur (41), NiSA (47), aliavlamaz (37), adler42 (46), 0730sahin (43), ercan58 (41)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.82820 saniyede açıldı