0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » DENEME TAHTASI » Gece Yürüyüşü

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 1 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
KaLBeNuR su an offline KaLBeNuR  
Gece Yürüyüşü

1686 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 20.07.2007
En Son On: 17.08.2009 - 12:01
Cinsiyeti: Bayan 
Gece Yürüyüşü

--------------------------------------------------------------------------------

RABBİMİZİN BİR KUDRET ve rahmet mucizesi olan ağaçları seyrederken, sıklıkla, Kur'ân âyetlerinin de bir 'ağaç'a benzediği düşüncesi zihnime gelir, yerleşir. Gözleri ve gönülleri mest eden o koskoca ağaç, küçücük bir tohumdan hâsıl olmuştur. Küçücük bir tohum, koca bir ağacın tam bir özeti hükmündedir. Aynı şekilde, her bir Kur'ân âyeti de, bütünüyle Kur'ân'ın özeti gibi, Kur'ân'ın tamamına yayılan hakikatleri özünde taşır. Her bir ağaç, yağmur damlalarını tutuşundan meyvelerin mutfağı oluşa, yazın altında insanların serinleyişinden kışın aynı insanların onun odunlarıyla ısınışına, havanın temizlenmesine vesile oluşundan erozyonu önlemeye.. uzanan çok sayıda anlamlar yüklüdür. Aynı şekilde, her bir Kur'ân âyeti de, sayısız anlamlar barındırır.

Gerçi, Kur'ân'ın anlam denizini kendi aklının anladığıyla sınırlayan dar akıllılar yok değil. Sözümona Kur'ân'a yönelmek adına yazılar ve kitaplar döktürüp, kendi anladığının dışındaki bütün anlamları elinin tersiyle iten; binlerce tefsir kitabını bir çırpıda silip atan inhisarcılar da dolaşıyor aramızda. Kimi âyeti bâtınî bir yoruma hasrederken, kimi yalnızca zahirî anlamla sınırlıyor; kimi deyim yerindeyse herhangi bir edebî metni çözümler gibi âyetleri 'dilbilim' sınırlarına hapsederken, bir başkası aklî yorumlarla yetiniyor.

Şahsen, bu ekollerin her birinde gözlemlenen inhisarcı tavrı son derece sığ, yersiz ve sağlıksız buluyor olsam da, her birinin hakikati bir ucundan yakaladığını da düşünüyorum. Zira, her bir âyet bir ağaç gibidir; tek bir anlamla sınırlı değildir. Sayısız hikmetleri, sayısız anlamları vardır. Çoğunlukla, zahirî anlamı da, işarî anlamı da, mecazî anlamı da, batınî yorumu da beraberce doğrudur.

Meselâ, Hz. Musa ile Firavun'un birer tarihî şahsiyet olarak varlığı gerçek olduğu gibi, İbn Arabî veya Necmeddin-i Kübra'nın Musa ile kalbi, Firavun ile nefsi anlamamız gerektiği konusundaki vurgusu da anlamlıdır. Yâsîn sûresinde zikri geçen üç elçi ile bir şehre--rivayetlere göre, Antakya--gelen üç elçiyi anlamak gerektiği gibi, bu üç elçiden ruh, kalb ve akla dair bir hisse çıkarmak da gereklidir.

Yanlış olan, âyetin anlamını kendi anladığıyla sınırlamaktır--bu anlaşılan ister zahirî, ister bâtınî olsun.

Maalesef, nefis ve enaniyetten veya kendi mesleğinde fani olup istikameti kaybetmekten kaynaklandığını düşündüğüm bu inhisarcılık, başka birçok âyet kadar, Mi'rac'ı anlatan âyetlerde de sözkonusu olabiliyor. Esasında, Said Nursî'nin hepimiz için çok anlamlı dersler yüklü Mi'rac Risalesi'nin daha başında belirttiği gibi, 'Mi'rac meselesi, erkân-ı imaniyenin usûlünden sonra terettüp eden bir netice' olduğu için, bu asıllardaki boşluklar yüzünden Mi'rac'ı kavramada güçlük geçen kimi insanlar, işi bilinen anlamıyla Mi'rac'ı inkâra veya bir 'rüya' gibi görmeye, veya yalnızca 'ruhanî bir yolculuğa' inhisar ettiriyorlar. Zihin Mi'rac'ın hakikatini kuşatmaya kâdir olmayınca ve buna kâdir olmadığını itiraf ile aczini de ifade etmeyince, iş gelip tevile ve inhisara dayanıyor.

Sonuçta, Mi'rac'ı yalnızca Mescid-i Haram'dan Mescid-i Aksâ'ya uzanan bir gece yürüyüşüne hasredenler de oluyor; bu 'gece yürüyüşü'nü zihnî bir yolculuğa münhasır kılanlar da...

Konunun pek çok hikmetini ve anlamını Mi'rac Risalesi'nin "Bu seyahat-ı cüz'iyede bir seyr-i umumî ve bir urûc-u küllî var" diyerek başlayan Mi'rac anlatımına havale ederek, bu 'gece yürüyüşü'nden dünyamıza gelen küçük bir hisseyi bir Mi'rac sabahında paylaşalım istedim.

Aslında hepimiz gecede yaşıyoruz. Vahiy nurunun olmadığını veya alabildiğine perdelendiğini düşünelim; insan, her yönüyle muhteşem, en küçük mahluku bile sanatlı ve hikmetli, ama herşeyin de bir yokoluşa sürüklendiği acaip bir âlemde hissediyor kendisini. Bu kadar harika şeylerin bu kadar çabuklukla yokolup gitmesi, keza insanın kendisinin elli-altmış senelik kısa bir hayatın akabinde ölüme sürüklenmesi ona garip geliyor. Bütün bu güzelliklerin anlamını, yanısıra bu ölümlerin ve yokoluşların anlamını soruyor. Ama sadece soruyor. Gecenin karanlığında, soruların sevkiyle, cevaba doğru bir yürüyüş yaşıyor. İşte, Resul-i Ekrem'in Mi'rac'ı, onun zâhiren açık gözükse de hakikatte kapalı olan kâinat kapılarını 'velâyeti' ile araladığını; sebepler âlemini hakikatı perdeleyen bir perde olmaktan çıkarıp hakikati sergileyen bir pencereye dönüştürdüğünü; âlemĞi mülkten melekût âlemlerine uzanan bir yol bulduğunu belgeliyor.

Ve bu, Mi'rac'ın yalnızca bir yönü... Onun, mü'minin miracı olan namazla nihayet buluşuna, esmâ-i hüsnânın küllî mertebelerinde bir yolculuk oluşuna, bedenin ruha arkadaş olma istidadına, Resul-i Ekrem'in hayatının herkes için rehber olacak bir hayat olarak tesciline, sünnet-i seniyyenin 'en güzel örnek' olarak tasdikine uzanan.. daha nice anlamı var ki, dileriz Rabbimiz bize bu anlamları derketme ve bu idrakle yaşama nimetini bahşeder ve hayatımızı kendi çapımızda bir 'mi'rac-ı ubudiyet'e vesile kılar.

Rabbimizin cümlemizi Mi'rac hakikatinden hissedar kılması duasıyla...

karakalem




Metin Karabaşoğlu
Ekleme Tarihi: 14.11.2007 - 23:40
Bu mesajı bildir   KaLBeNuR üyenin diğer mesajları KaLBeNuR`in Profili KaLBeNuR Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1649 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
bedirde (44), guvendag (42), beyza-nur (52), Mustafa_Ogras (39), TANATAR (40), arasat (65), mustafaaa (39), DaYMoN_38 (40), ben kimim (65), suskun_amedli (41), yakubu (38), yagmuralp (46), tatoglu (45), saygýlý (48), beguum (46), semih1973 (51), BERDAN13 (50), merve70 (33), xxxakrepxxx (43), damlanur (39), emsal (37), nisa Nur (26), FEYZAferhan (46), aliihsan (43), fatih_kull (41), halisseker (40), r.yildiz (43), Taskin70 (41), NaMaz_iM (48), baran4735 (43), simurg_anka (59), feride_özen (47), igci (43), ihvancan (45), civan (46), hakan_20 (55), lnxwise (41), ~~Esinti~~ (39), kent (52), veyselgün (52), drakula514 (33), sahhaf (54), hüdayi_yolu (48), eyy_yolcu (48), ravza30 (51), epikon (44), dursun bektas (58), shacird (39), ohme (62), HakanKA (36), abdülbari (32), aliasik (60), datedock (37), Kar çiçeði (38), luicin79 (45), yusuf_ali (43), pcpcpc (43), meryem_ (38), meryem.im (38), abuzer (43), EBRUEBSUDE (43), burak_1 (50), öznur (45), esinti34_69 (51), h mükremin (52), dogutrade (60), esinti69 (51), nired (51), Ensar 66 (58), ABDULLAH FURKAN (), akýn (65), tungaeralp (53), bykilic (50), canisi (58), sedatsen (46), kocaahmet79 (45), esselam (42), kirrli (37), ismey (53), xxxemrexxx (51), seida (43), blueangel_ahmet (50), cesum (58), dhan (49), eschra (34), tamerr70 (51), resul asigi (38), yusuf163 (47), Misafiir (45), Zeynep..66 (39), hüseyin _k (34), vizyon (55)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.82014 saniyede açıldı