0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » A I L E / E Ğ İ T İ M / S A Ğ L I K » ÇOCUK EĞİTİMİ » İSLAM'DA ÇOCUK EĞİTİMİ....

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 3 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
**Su_DamlasI** su an offline **Su_DamlasI**  
İSLAM'DA ÇOCUK EĞİTİMİ....

1420 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 21.04.2006
En Son On: 07.04.2013 - 10:54
Cinsiyeti: Bayan 

ES SELAMU ALEYKUM

umarım uzun dıye es geçmezsinizsevinçli her anne ve babanın okuması gerekir..

Çocuk, ana baba elinde bir emanettir. Çocukların temiz kalbleri kıymetli bir cevher olup, mum gibi, her şekli alabilir. Küçük iken, hiçbir şekle girmemiştir. Temiz bir toprak gibidir. Temiz toprağa hangi tohum ekilirse, onun mahsulü alınır. Bunun gibi çocuk da neye meylettirilirse, oraya yönelir. Eğer hayrı adet eder, öğrenirse hayır üzerine büyür. Çocuklara iman, Kur'an ve Allahü teâlânın emirleri öğretilir ve yapmaya alıştırılırsa, din ve dünya saadetine ererler. Bu saadete ana-baba ve hocaları da ortak olur. Eğer bunlar öğretilmez ve alıştırılmaz ise, bedbaht olurlar. Yapacakları her fenalığın günahı, ana-baba ve hocalarına da verilir. Her müslüman, emri altında bulunanlardan mesuldür. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Hepiniz, bir sürünün çobanı gibisiniz. Çoban sürüsünü koruduğu gibi, siz de evinizde ve emriniz altında olanları Cehennemden korumalısınız! Onlara müslümanlığı öğretmezseniz, mesul olursunuz.) [Müslim]
(Çocuklarına Kur'an-ı kerim öğretenlere veya Kur'an-ı kerim hocasına gönderenlere, öğretilen Kur'anın her harfi için, on kere Kâbe-i muazzama ziyareti sevabı verilir ve kıyamette, başına devlet tacı konur. Bütün insanlar görüp imrenir.) [S.Ebediyye]
(Çok müslüman evladı, babaları yüzünden Veyl ismindeki Cehenneme gidecektir. Çünkü bunların babaları, yalnız para kazanmak ve keyf sürmek hırsına düşüp ve yalnız dünya işleri arkasında koşup, evladlarına müslümanlığı ve Kur'an-ı kerimi öğretmediler. Ben böyle babalardan uzağım. Onlar da benden uzaktır. Çocuklarına dinlerini öğretmiyenler Cehenneme gidecektir.) [S.Ebediyye]
Çocuğa günah işlettirmek
Kendinin yapması haram olan şeyi çocuğa yaptıran kimse, haram işlemiş olur. Çocuklarına içki içiren, kumara alıştıran, müstehcen neşriyatı okumasına sebep olan, yalancılık, hırsızlık gibi kötü huylara alıştıran, kıbleye karşı ayak uzatmasına sebep olan kimse, günah işlemiş olur.
Dinimizin temeli, imanı, farzları ve haramları öğrenmek ve öğretmektir. Allahü teâlâ, Peygamberleri bunun için göndermiştir. Gençlere bunlar öğretilmediği zaman, İslâmiyet yıkılır, yok olur. Allahü teâlâ, müslümanlara (Emr-i maruf) yapmayı emrediyor. Yani, benim emirlerimi, bildiriniz, öğretiniz buyuruyor. (Nehy-i münker) yapmayı da emrederek, yasak ettiğini bildirdiği haramların yapılmasına razı olmamamızı istiyor. Kur'an-ı kerimde buyuruluyor ki:
(Kendinizi ve aile efradınızı Cehennem ateşinden koruyun!) [Tahrim 6]
Kur'an-ı kerimde, nefslerimizi ve aile efradımızı, yakıtı insan ve taş olan Cehennem ateşinden korumamız emredilmektedir. Elli-yüz senelik kısa bir hayat için evladımızı dünya felaketlerinden korumaya çalıştığımız gibi, ebedi felakete düçar olmaması için ahıretini de korumamız gerekir. Bir babanın, evladını Cehennem ateşinden koruması, dünya ateşinden korumasından daha mühimdir. Cehennem ateşinden korumak da, imanı ve farzları ve haramları öğretmekle ve ibâdete alıştırmakla ve kötü arkadaşlardan ve zararlı neşriyattan korumakla olur. Bütün fenalıkların başı, kötü arkadaştır. Kötü arkadaşları, onun, küstah, yalancı, hırsız, saygısız ve korkusuz olmasına sebep olabilir. Senelerce de bu kötü huylardan kurtulamaz.
İyi hareketi övülmelidir
Ne zaman çocukta iyi bir hareket görülürse, onu takdir etmeli, mükâfatlandırmalıdır! İnsanların yanında bazan onu övmelidir. (Amcası benim çocuğum böyle yaptı) diyerek iyiye teşvik etmelidir. Bir kabahat işler veya kötü bir söz söylerse birkaç defa görmezlikten gelmeli, (onu yapma) dememeli, azarlamamalıdır. Sık sık azarlanan çocuk, cesaretlenir, gizli yaptıklarını açıktan yapmaya başlar. Yaptığı kötü işlerin zararı, kendisine tatlı dil ile anlatılmalı, ikaz edilmelidir! Yapılan iş, dine aykırı ise işin zararı, fenalığı ve neticesi anlatılarak, o kötü işe mani olmalıdır. Baba, baba olduğunu, büyük olduğunu hissettirmelidir! Anne, çocuğu babası ile korkutmalıdır!
Her gün bir müddet oynamasına izin vermelidir ki, çocuk sıkılmasın. Sıkılmak ve üzülmekten kötü huy hasıl olur ve kalbi körleşir. Hiç kimseden para istemesine müsaade etmemeli, fazla konuşmamasını, büyüklere saygıyı öğretmelidir. İyi insanların güzel hallerini anlatıp, onlar gibi olmaya, kötü insanların kötülüklerini anlatıp, onlar gibi olmamaya dikkat etmesi öğretilmelidir.
Çocuğa her istediğini almak ve lüks içinde yaşatmak uygun değildir. Büyüyünce de her istediğini ele geçirmeye çalışır; fakat bunda muvaffak olamayınca sukutu hayâle uğrar, isyankar olur. Kendimiz helal yediğimiz gibi çocuklarımıza da helal yedirmeliyiz. Haramla beslenen çocuğun bedeni, necasetle yoğrulmuş çamur gibi olur. Böyle çocuklar da pisliğe, kötülüğe meylederler.
(Devamı var)


Çocuk terbiyesi (2)
Çocuğa, israf etmemesini, kanaatkar olmasını öğretmelidir. Bazan da yavan ekmek yemeğe alıştırmalıdır. Çocuğun kötü yerlere gitmesine mani olmalıdır. Çocuk kötülerin yanında ahlâksız, yalancı, hırsız ve hayâsız olur.
Baba, ne devamlı asık suratlı durmalı, ne de çocukla fazla yüz göz olmalı, konuşmasının heybetini korumalıdır. Çocuğa babasının malı ile, rütbesi ile övünmemesi tenbih edilmelidir! Tevazu sahibi ve kibar olması öğretilmelidir! Başkalarından birşey almanın zillet olduğu, veren elin alan elden üstünlüğü bildirilmelidir! Cimriliğin çirkinliği öğretilmelidir! Başkalarının yanında edebli oturması, ayak ayak üstüne atmaması, laubali hareketlerden uzak durması telkin edilmelidir!
Fazla konuşmaktan çocuğu men etmelidir! Fazla konuşmanın hayâsızlığa yol açtığı, çenesi düşüklüğün kötülüğü belirtilmelidir! Çocuk nasıl olsa konuşmasını öğrenecektir. Maksat, ona icab edince susmasını ve büyüklerin sözünü dinlemesini öğretmektir.
Doğru da olsa, çokça yemin etmesine izin vermemelidir! Vara yoğa yemin, kötü bir alışkanlıktır. Büyüklere hürmetin, yerini onlara vermenin ve herkesle iyi geçinmenin önemi anlatılmalıdır.
Küçükken namaz kılmalı
Çocuğu daha küçükken namaza alıştırmalıdır. Büyüyünce namaz kılması zor gelebilir. Başkasının malını çalmayı, haram yemeyi, yalan söylemeyi gözünde çirkin gösterecek şekilde anlatmalıdır! Böyle yetiştirip büluğa erince, bu edeblerin sırlarını, inceliklerini ona söylemelidir. Her işi adet olarak yapmaması, niyetle, şuurla yapmasının lüzumu anlatılmalıdır. Mesela, yemekten maksat, kulun Rabbine ibâdet etmesi, insanlara, vatanına, milletine faydalı hizmetlerde bulunması, insanların saadeti için çalışması olduğu öğretilmelidir. Dünyadan maksadın, ahıret için azık toplamak olduğu, zira dünyanın kimseye kalmadığı, ölümün çabuk ve ansızın gelebileceği anlatılmalı, (ne mutlu o kimseye ki, dünyada iken ahıret azığı elde eder, Cennete ve Allahü teâlâya kavuşur) demelidir. Küçük yaşında böyle terbiye edilirse, taş üzerine yazılan yazı gibi olur ve kolay kolay silinmez. Peygamber Efendimiz buyurdu ki:
(Bütün çocuklar, müslümanlığa elverişli olarak dünyaya gelir. Daha sonra bunları, ana-babaları hıristiyan, yahudi ve dinsiz yapar.) [Taberânî]
Hadis-i şerifte müslümanlığın yerleştirilmesinde ve yok edilmesinde en mühim işin, çocuklukta ve gençlikte olduğu bildirilmektedir. O hâlde, her müslümanın birinci vazifesi, evladına İslâmiyeti ve Kur'an-ı kerimi öğretmektir. Evlad nimetinin kıymeti bilinmezse, elden gider. Bunun için (Pedagogie), yani çocuk terbiyesi, dinimizde çok kıymetli bir ilimdir.
İslâm dinine karşı olanlar, bu mühim noktayı anladıkları içindir ki, (Gençliğin ele alınması birinci hedefimizdir. Çocukları dinsiz olarak yetiştirmeliyiz) diyorlar. İslâmiyeti yok etmek ve Allahü teâlânın emirlerinin öğretilmesini ve yaptırılmasını engellemek için, (Gençlerin kafalarını yormamalıdır. Din bilgilerini büyüyünce kendileri öğrenirler) diyorlar.
Bugün, bütün hıristiyan ülkelerinde, bir çocuk dünyaya gelince, buna bozuk dinlerinin icablarını yapıyorlar. Her yaştaki insanlara, hıristiyanlığı titizlikle aşılıyorlar. Müslümanların imanlarını, dinlerini çalmak ve yok etmek ve onları da, hıristiyan yapmak için, İslâm ülkelerine paket paket kitap, broşür ve kaset gönderiyorlar. O hâlde, müslümanlar din cahillerinin hilelerine, yalanlarına aldanmamalı, çocuklarımıza sahip olmalıyız. Onlara sahip olmak da, dinimizin emirlerine uygun olarak yetiştirmekle olur. Ahlâkı değiştirmek mümkün olduğu için Peygamber efendimiz, (Ahlâkınızı güzelleştirin) buyurmuştur. Zaten din, güzel ahlâk demektir. Şu hâlde dinin emrine uyup yasak ettiğinden kaçan, huyunu değiştirip güzel ahlâklı olur. Güzel ahlâklı olan da iki cihanda rahat olur.
Çocuğu dövmemelidir!
En vahşi hayvan bile terbiye ile ehlileştiriliyor. Hiçbir zaman elma çekirdeğinden portakal olmaz. Fakat elma fidanını büyüterek, lüzumlu aşı ve kültürel tedbirlerle kaliteli elma veren bir ağaç olarak yetiştirmek mümkündür. Bunun gibi insan tabiatında bulunan bazı arzular yok edilemez, fakat terbiye edilebilir. Terbiyede dayak atılmaz.
1- Çocuğu dövmek ahlâkının bozulmasına, hırçınlaşmasına sebep olur.
2- Dayakla büyüyen çocuk esnek olmaz, katı olur.
3- Dövülmek, çocukta ana-babaya karşı kızgınlığa yol açar. Çocuk kendi yaptığının kötü bir şey olduğunu düşünmez, kendini suçlu görmez, kendini döveni suçlar.
4- Dövülen çocuk, kızdığı zaman, o da şiddete baş vurur, bir başkasını döver. Böylece dayak vicdanlı olmaya değil, saldırganlığa sebep olur.
5- Sözden anlayacak yaştaki çocuğa dayak atılmaz. Sözden anlamayan çocuğuna hafifçe vurmak yeter. Başa, yüze tokat atmak, sopa ile dövmek çok zararlıdır. Bu ancak işkenceciye yaraşır.
Bir şeyi, zıttı kırar. Kötü huyları, iyi huylar yok eder. Bu bakımdan kendini zorla da olsa, iyi işler yapmaya alıştırmalı, onları adet haline getirmelidir! Çocuk, ahlâkı iyi olan insanlarla arkadaşlık ettirilirse, güzel huylar kendiliğinden onun tabiatı olur. Çocuklar böyle yetiştirilirse, dünya ve ahıret saadeti elde edilir

SELAM SAYGI VE DUA İLE..

ALINTI......

Ekleme Tarihi: 17.08.2007 - 15:01
Bu mesajı bildir   **Su_DamlasI** üyenin diğer mesajları **Su_DamlasI**`in Profili **Su_DamlasI** Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
KaLBeNuR su an offline KaLBeNuR  

1686 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 20.07.2007
En Son On: 17.08.2009 - 12:01
Cinsiyeti: Bayan 
COK DOGRU COK GÜZEL
BENCE INSAN ANNE BABA OLMADAN ÖNCE BIRAZ BU KONULARDA BILINCLENMELI
BENIMDE BIR ANNE OLARAK TAVSIYEMDIR
SELAM VE DUA ILE KARDESIN
Ekleme Tarihi: 17.08.2007 - 17:27
Bu mesajı bildir   KaLBeNuR üyenin diğer mesajları KaLBeNuR`in Profili KaLBeNuR Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
SuMeYRa su an offline SuMeYRa  

1576 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 14.11.2004
En Son On: 11.11.2012 - 22:24
Cinsiyeti: Bayan 
Ve Aleykum Selam. Mevla Razi Olsun Ablam.. Sirf Anne ve Babalar mi, herkes okumali. Birgün biiznillah herkes o yoldan gececek.. Bende bir eklemede buunmak istiyorum.

HANGİ YAŞTA NE ÖĞRETMELİ?

2-3 Yaş: Bu yaşlarda değer ve inançlar şekillenmeye, çocuğun kelime haznesi oturmaya başlıyor. Bu yaşlarda Allah, peygamber ve melek gibi kavramlar çocuğun çevresindeki konuşma ortamında sıklıkla kullanılmalı, maşallah, elhamdülillah, bismillah gibi ifadelerle çocuğun kelime haznesinde Allah'ın yerini alması sağlanmalıdır.

]4-7 Yaş: Bu yaşlarda çocuklar soyut kavramları anlayamadığından Allah'ı somut bir şeyle kıyaslarlar. Bu normal karşılanmalıdır. Cevaplarda da soyuta kaçmak yerine somutun hep daha ötesi ifadeler kullanılmalıdır. Çocuk 'Allah'ın boyu bulutlardan da yüksek mi?' gibi bir soru sorarsa, 'Allah'ın boyu olmaz yavrum' demek yerine O'nu Cennette göreceğiz ama yıldızları da o havada tuttuğuna göre çok daha büyük olmalı' demek çocuğun somut sınırlarını zorlar ama soyuta da kaçmaz. Yine bu aralıkta çocuklar sorgulamaksızın duydukları her şeyi kabul ederler. Bu yaş aralığında çocuğa dün sen uyurken bulutlar yere inip senin başının altında yastık oldu deseniz bunu sorgulamazlar. Bu yaş aralığında daha sonraki sorgulama döneminde anlatılması zor olacak olan Allah'ın varlığı meselesi kolaylıkla kabul ettirilebilir. Bu yaş grubunun alt bölümleri de vardır:

4-5 Yaş: Çocukların sevgiyle ilgili kavramları öğrendiği yaşlardır. Bu yaşlarda çocuklara Allah'ın çocukları ne kadar çok sevdiği her fırsatta anlatılmalıdır. Çocuklara 'En çok kimi seviyorsun?' gibi sıradan bir soru yerine 'Allah'tan ve peygamberinden sonra en çok kimi seviyorsun?' sorusu sorulmalı, böylelikle Allah'ın herkesten çok sevilmesi gerektiği öğretilmelidir.


6-7 Yaş: Bu yaş çocuklarında kendilerini büyüklere ve özellikle de anne-babaya beğendirme eğilimi baskındır. Bu yaşlarda çocukların dua etmeleri, şükretmeleri, bismillah demeleri takdir edilmelidir. Çocuk 2 yaşından itibaren büyükleri taklit eder, ancak özellikle 6-7 yaşlarında bunu beğenilme amaçlı yapmaya başlar. Bu yaşlarda çocuğun gördüğü yerde ibadet etmek, sesli olarak dua etmek, insan ve hayvan sevgisini aile içinde ifade etmek önemlidir.

7-9 Yaş: Bu yaşlardaki çocuklar Allah'ın zatı ile ilgili sorular sormaya başlar. Çocukların arkadaşlarına 'Sen Allah'a inanıyor musun?' sorusunu sormaya başladıkları yaş bu yaştır. Çocuk ilk defa bu yaşta 'İnanılan ve inanılmayan bir Allah'ın var olduğunun' farkına varır. Bu yaş grubu çocuğu varlıklar âlemi ile onları yaratan arasında sevginin ötesindeki yaratıcılık ilişkisini kurmaya başlar. Allah'ın yaratan, duyan, bilen, gören, nimetleri veren, terbiye eden, rızık veren, hastalıkları iyileştiren Allah olduğu anlatılmalıdır. Bu açıdan bu yaşlardaki eğitim görme ve izleme temelli eğitim olmalıdır. Çocuğun etrafında gördüğü varlıkların renk, güzellik, şekil ve düzeninden haberdar olması, bunları fark edebilmesi ve bunları yaratanın Allah olduğunu anlaması sağlanmalıdır. Bu yaşlarda çocuk anne babasıyla oyun oynamayı bırakır ve arkadaşları ile televizyon izlemeye ve oyun oynamaya başlar. Bu sebeple din eğitiminin oyunlarla, neşe verici kitaplarla, çizgi filmlerle ve bulmacalarla verilmeye başlaması gerekir.

9-14 Yaş: Soyut düşünebilme kabiliyeti bu yaşlarda kazanılır. Bu yaşlarda çocuk iki zihni durum geliştirir. Bir taraftan soyut düşünebilirken, diğer taraftan ailesine ve aile büyüklerine karşı sorgulayıcı, reddedici, çatışmacı tepkiler geliştirir. Bu sebeple bu yıllardaki din eğitimi aile bireylerinden ziyade arkadaş çevresi, cami ve okulla verilmelidir. Babaanne ve dede gibi figürler bu yaşlarda anne babalardan daha etkili olabilir. Çocuklar bu yaşlarda kendi başlarına kitap okumaya başlayacaklarından veya televizyon seyredip internete gireceklerinden anne babanın sorumluluğu artarken kontrolü azalır. Bu da çevre faktörlerinin kontrol edebilmenin önemini artırır.




Bu mesaj 1 kez ve en son SuMeYRa tarafından 18.08.2007 - 02:34 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 18.08.2007 - 02:33
Bu mesajı bildir   SuMeYRa üyenin diğer mesajları SuMeYRa`in Profili SuMeYRa Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1303 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
SaYaCGIN (48), AnneminSariGülü.. (34), kotza1 (55), keremcik (52), fatih GUNES (49), muhsin p.o. (52), tuva (42), Dostluklar_Baki (39), meydan26 (50), mehlika akasya (45), panter32 (50), NÖBETCI (47), baranbari (49), friendsofmehdi (39), tatar_salih (36)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.57222 saniyede açıldı