0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » TARİH / SİYASET / EKONOMİ » TÜRKİYE VE DÜNYADA SİYASET » Flas...Operasyon'un hedefinde PKK yok, İran var!

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 7 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
Evrensel su an offline Evrensel  
Flas...Operasyon'un hedefinde PKK yok, İran var!

237 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 16.04.2004
En Son On: 23.06.2008 - 15:29
Cinsiyeti: ----- 
Türkiye oyuna mı getiriliyor?



[Sınır ötesi harekât]

Türkiye ile ABD arasında Irak'ın kuzeyine yönelik sınır ötesi operasyon bağlamında artan gerginlik ve bu noktada Amerikan tarafının tavrı, Türkiye'yi adeta sınır ötesine davet ediyor.

ABD, her ne kadar "Türkiye Kuzey Irak'a yönelik kuvvet kullanmamalı, Irak'ın kuzeyine girmemeli" dese de, Amerika'nın bölgede Ortadoğu Projesi" kapsamında uygulamaya koyduğu yeni strateji böyle bir harekâtı ve beraberinde ortaya çıkacak gelişmeleri kaçınılmaz kılıyor. Böylece ABD, Irak'ta uğradığı başarısızlık ortamından ve İran karşısında düştüğü durumdan kurtulmak ve Türkiye ile ilişkilerini yeni bir düzleme taşımak istiyor. Nitekim, burada ABD açısından çok fazla bir seçenek söz konusu değil. Irak'taki açmazdan Şii-Sünni çatışması ile çıkmak isteyen ABD, gelinen aşamada bu planının tutmadığını görmüş durumda. Bölge ülkelerinin sonradan sonraya oyunun farkına varmaları ve Irak merkezli bir Şii-Sünni çatışmasından uzak durmaları ve burada özellikle Türkiye'nin oynamış olduğu rol, bir anlamda ABD'yi hayal kırıklığına uğratmış durumda. Bundan dolayı ABD, bölgedeki başarısızlığının temel nedenlerinden biri olarak gördüğü Türkiye'yi bir anlamda cezalandırmak ve yine Türkiye üzerinden bölgede yeni bir istikrarsızlık ve çatışma alanı yaratmak istiyor. Dolayısıyla, burada, ABD'nin yeni bir oyunu ile karşı karşıyayız. Bu oyunun merkezinde ise Türkler ve Kürtler yer alıyor. ABD, Kuzey Irak'taki Kürtler üzerinden bölge üzerinde yeni siyasi ve coğrafi düzenlemeler yapmak, bunu da Türk-Kürt çatışması ile gerçekleştirmek istiyor.



ABD, Türk-Kürt çatışması ile: 1. Bölgedeki etnik çatışmaları ve bölünmeleri; 2. Bölgede, Kuzey Irak merkezli bir rekabet ve çatışmayı; 3. Irak'ta ABD'nin üzerindeki yükü hafifletmeyi ve "işgalci" bir Türkiye görüntüsüyle direnişçiler ile Türk askerlerini karşı karşıya getirmeyi; 4. Bu kapsamda Şii direnişçiler ile Türkiye arasında kalan İran'ı Türkiye ile çatıştırmayı; 5. Sünni İslam dünyasında, özellikle de Araplar arasında oluşan Türkiye algılamasını ve sempatisini ortadan kaldırmayı; 6. "Kürt devleti" karşıtlığı üzerine inşa edilmiş olan Türkiye-Suriye-İran ittifakına darbe vurmayı; 7. Türkiye'yi bağımsız politikalarından uzaklaştırarak, kendi yörüngesinde tutmayı; 8. Kendi projelerine uygun olarak yeni bir Türkiye projesini gerçekleştirmeyi hedefliyor.


Yeni bir oyunla mı karşı karşıyayız?

Bu çatışmanın ateşleyicisi olarak ise, Türkiye'nin "sınırları aşan" sınır ötesi harekâtı görülüyor. Zaten, söz konusu harekâtı bu kadar tartışmalı ve önemli kılan da bu. Bu kapsamda, "Sınırlar ne kadar aşılacak? Sefere çıkan ordu nerede konaklayacak? Bu sefer/operasyon ne kadar sürecek? Asıl hedef/ler kim olacak, kimlerle çatışılacak? Operasyonun sonucunda ne tür hedeflere varılmış olacak, Türkiye'nin kazançları ya da kayıpları ne/ler olacak?" türünden sorulara verilecek olan cevaplar oldukça önem kazanıyor. Çünkü, başladığı andan itibaren sınır ötesi bir operasyonun kontrolünün asıl kimde olduğu, işte bu soruların cevap bulmasıyla görülecek...

Bu süreci, mevcut şartlar altında, ne Türkiye'nin ne de bölgedeki Kürtlerin kontrol edebilmesi oldukça zor. Özellikle Türkiye'nin içinde bulunduğu mevcut siyasi ortam ve bu kapsamda bölünmüşlük, Türkiye'nin hanesinde bir artı olarak görünmüyor. Türkiye, kısır siyaset tartışmaları ve rejim/sistem kavgaları içinde tam anlamıyla şimdiden bir "bölünmüş ülke" görüntüsü sunuyor. Nitekim, ABD'nin eski Ankara Büyükelçisi Morton Abramowitz de, Türkiye'de seçim yaklaştıkça ortamın gerildiğini belirterek, "Türkiye, giderek artan bir biçimde bölünüyor. AK Parti yine çoğunluğu elde ederse sorunlar katlanabilir. Askerler, kendi cumhurbaşkanı seçebilecek AK Parti'nin kontrolündeki bir parlamentoya izin verir mi?" ifadesini kullanarak, bu duruma dikkatleri çekiyor. Dolayısıyla, böylesi bir ortamda Irak'ın kuzeyine yönelik olarak gerçekleştirilebilecek bir operasyon, bir oldubittiden ibaret kalmayacaktır. Bu kapsamda karşımıza oldukça kapsamlı, yeni bir proje çıkıyor.

ABD'nin bugüne kadar küresel güç mücadelesinde Ortadoğu bağlamında ortaya koyduğu "Büyük Proje/ler", büyük hayal kırıklıkları ve hezimet olarak tarihteki yerini alıyor. Fakat, bu durum ABD'nin tamamen pes ettiği ve orta vadede bölgeden çekileceği anlamına gelmiyor. ABD, bunları daha ziyade taktik seviyede başarısızlıklar olarak nitelendiriyor ve stratejik bazda oyunun/mücadelenin halen devam ettiğini belirtiyor. Dolayısıyla, Türkiye ve Ortadoğu yeni bir döneme gidiyor. Son dönemde yaşanılan tartışmalar aslında daha sıcak bir gündemin öncüsü niteliğinde ve bu yeni oyunda Türkiye birinci hedef konumunda ve yol ayrımında. Irak'ın kuzeyine yönelik sınır ötesi askerî operasyon merkezli tartışmalar, Ortadoğu merkezli bu yeni gündemi ve süreci bir anlamda gölgeliyor. Burada, oldukça bilinçli bir strateji söz konusu. PKK terör örgütü, sınırın ötesi, Barzani, Talabani derken, Türkiye bir oldubittiye getirilerek, bu yeni oyunda farklı bir noktaya taşınmak istiyor. Bu kapsamda Türkiye'nin içerideki mevcut durumu da körükleniyor ve "uzantılar" kendilerine düşen görevi açıkçası fazlasıyla yerlerine getiriyorlar.

Bu yeni gündemin en temel özelliğini ABD'nin değişen Ortadoğu stratejisi bağlamında bölgeye dönük yeni hamleleri ve bu kapsamda Kuzey Afrika'dan Filistin'e, Filistin'den Lübnan'a, Lübnan'dan Afganistan'a kadar uzanan hat üzerinde yeni çatışma alanlarının ortaya çıkartılması oluşturuyor. Ortadoğu'nun daha küçük parçalara ayrılarak, daha düşük maliyet ve kayıpla Amerikan hegemonyasının ve İsrail'in güvenliğinin, bölgesel gücünün/liderliğinin sağlanması, pekiştirilmesi ise bu yeni stratejinin ana hedefi. Bunun için de ABD yeni oyunu Ortadoğu'nun kendi iç dinamikleri üzerinden yürütmeye çalışıyor ve çok bildik bir yöntemle, bölgeyi birbirine kırdırarak bu amacına ulaşmak istiyor. Bu kapsamda örgütler arası çatışmalardan devletler arası savaşa, iç siyasi çekişmelere kadar her türlü yönteme şimdiden başvurulmaya başlandı bile. Nitekim, Lübnan'da yönetimin ve ordunun ABD ile işbirliğine girmesi ve burada ABD tarafından kurdurulduğu, desteklendiği belirtilen bir örgütün, Fethu'l-İslam, adının ön plana çıkmaya başlaması, Filistin'de Hamas ile El Fetih arasında başlayan çatışmalar ve Ankara'da meydana gelen provokasyon ve canlı bombalar bu yeni sürecin birer göstergesi olarak karşımıza çıkıyor. Bu yeni stratejinin temel hedef ülkeleri arasında Türkiye'nin kendisi de yer alıyor. Türkiye ile birlikte ön plana çıkan diğer ülkelerin başında ise İran, Suriye, Suudi Arabistan, Mısır, Pakistan ve hatta Ürdün geliyor. Bu ülkeler içinde ABD açısından en zoru Türkiye ve İran oluşturuyor. Türkiye ve İran, bir anlamda ABD'nin bölgesel hakimiyeti ve bu kapsamda küresel liderliğinin önündeki en büyük iki engel. Türkiye'nin ve İran'ın mevcut durumu, aynı zamanda ABD'nin Rusya ve Çin'e dönük orta ve uzun vadedeki hedeflerini de etkileme potansiyeline sahip.

Türkiye ile İran ana hedefler

ABD'nin Irak'ı işgali ile başlayan süreç, bir bakıma Türkiye-İran dostluğunun ve işbirliğinin zirve yaptığı bir dönem olarak karşımıza çıkıyor. Bu kapsamda Türkiye ile İran arasında oluşmaya başlayan karşılıklı güven ortamı ve başta PKK terör örgütü olmak üzere Irak ve Ortadoğu bağlamında yürütülen bir kısım ortak faaliyetler, o perasyonlar ve ortak geleceğe dönük projeler, ABD'yi ve İsrail'i fazlasıyla endişelendirmeye başlamış durumda. Bu ortak işbirliğinin arkasında yer alan ve zaman zaman gölgesini hissettiren Rusya ise, bu endişeleri büyük bir "korku"ya dönüştürüyor. Dolayısıyla, Amerika açısından Ortadoğu politikasında hiç de telafi edemeyeceği, yerini bir başkasıyla dolduramayacağı bir müttefik kaybı süreci söz konusu. Bu açıdan Amerika bir taraftan bu süreci engellemeye çalışırken, diğer taraftan da yeni müttefiki olan Kürtleri gücendirmemenin peşinde. Bunun için de, daha önceden ihanet ettiği bu Kürt gruplara sözler/garantiler vermekte, diğer taraftan da "iyi Kürt", "kötü Kürt" tasnifiyle de Türkiye'nin gönlünü almaya çalışmaktadır. Bu kapsamda PKK'nın gözden çıkartılmış olması da bunun bir göstergesidir. Dolayısıyla, Amerika'nın zorluğu bizdeki klasik "sakal-bıyık" hikayesinden öte değil. Bunun için ABD çok daha farklı bir planı kendince uygulamaya koyarak, bu sürecin önünü almaya çalışıyor. Bu kapsamda yürütülen geniş ve yoğun kapsamlı psikolojik harekât ise dikkatlerden kaçmıyor. Bu psikolojik operasyonun boyutları ve ağırlığı bundan sonraki günlerde de giderek artacağa benziyor.

Önce, İranlı istihbaratçı Ali Asgeri ile gerilmek istenen Türkiye-İran ilişkileri, Irak'ın kuzeyinde Türkmenlere yönelik tutumu ve Türkmenler karşıtı gruplara verdiği destek ile tırmandırılmak istendi. Ardından da iç seçim malzemesi olarak kullanılmaya ve bir kısım siyasi partilerce "Türkiye İranlaştırılmak isteniyor" denilerek gündeme getirilmeye çalışılan Türkiye-İran ilişkileri, son olarak silah yüklü vagon hadisesiyle yeni bir krize sürüklenmek istiyor. Diğer taraftan, İran ile ABD arasında başlatılan yeni diplomatik süreç ile de, iki ülke arasında bir güven bunalımı oluşturulmaya çalışılıyor. Dolayısıyla, yaşanan son gelişmeler, aslında Türkiye ile İran arasında son yıllarda ortaya çıkan işbirliğine darbe mahiyetinde. Amaç, Türkiye-İran birlikteliğine darbe vurmak, bu iki ülkeyi birbiriyle savaştırmak.

Provokatif eylemlere gelince...

Aslında, o kadar da zor değil. Türkiye-İran ilişkilerindeki güven sorununun tamamen aşılabildiğini söylemek zor. Mevcut ortak tehdit algılaması ve ABD'nin bu noktada tek yanlı politikaları bu iki ülkeyi şimdilik aynı çizgide tutuyor. Burada, özellikle İran tarafının Türkiye'nin güvenini kazanmaya dönük gayretleri ve PKK terör örgütü ile mücadelede Türkiye'ye verdiği destek önemli. Diğer taraftan ABD sonrası durum/dönem noktasında her iki ülkenin ortak bir proje geliştirebildiklerini söylemek şu an için zor. Nükleer bir İran, tüm pozitif algılamaların ve hedeflerin önünde bir engel olarak duruyor. Ayrıca, Kuzey Irak bağlamında Türkiye ve İran arasında üstü örtülü bir rekabetin ve birbirini kollama sürecinin devam ettiği de ortada. Dolayısıyla, karşımızda halen kırılgan bir yapıya sahip Türkiye-İran birlikteliği var. Bu noktada, ABD açısından Türk-İran dostluğuna ve işbirliğine vurulabilecek en hassas darbe noktası Kuzey Irak. Kuzey Irak'a bir şekilde girmeye ikna edilmiş olan Türkiye, kaçınılmaz bir şekilde bir süre sonra İran destekli Şii gruplar ve ardından da İran ile karşı karşıya kalacaktır. Bu durum ise ABD'nin hem Irak'taki işini kolaylaştıracak hem de İran'a dönük operasyonunda yanında Türkiye gibi güçlü bir orduya sahip ülkenin bulunmasını sağlayacaktır. Ayrıca, Türkiye üzerinden İran'daki Türk varlığı da rahatlıkla ayaklanmaya ikna edilebilecektir. Tabii bu hesaplar, ABD tarafının mevcut şartlar altında gerçekleşmesini hedeflediği "masabaşı hesaplar".

ABD'nin yaptığı bir diğer hesap ise, Türkiye-İran birlikteliğinin bozulması ile birlikte Suriye'nin durumunun güçleştirilmesi ve bu ülkenin zayıflatılmasıdır. Ayrıca, Türk-Rus ilişkilerinin de bu süreçten derin bir darbe göreceği de hesaplanmaktadır. Böylesi bir sonuç ise, Türkiye'nin Soğuk Savaş sonrası dönemde, bugüne kadar titizlikle uygulamaya çalıştığı dış politika anlayışının ve hedeflerinin iflası anlamına gelmektedir. Bu kapsamda, Rusya Federasyonu Genelkurmay Başkanı'nın bu ay gerçekleştireceği Türkiye ziyareti büyük bir önem arz etmektedir. Dolayısıyla, olası bir sınır ötesi harekâtın zamanlamasının çok iyi yapılması ve bu noktada dahilî ve haricî istişarelerin gerçekleştirilmesi ve mutabakata varılması bir zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır. Mevcut durumdaki provokatif eylemler ve tahrikler bile, bu zamanlama konusunda önemli ipuçları vermektedir. Bu provokasyonlar ve tahrikler ile Türkiye'nin fazla duygusal davranması ve hayati bir hata yapması beklenmektedir.

ULUSLARARASI İLİŞKİLER UZMANI

DOÇ. DR. MELİH CAN


http://www.habervakti.com/detay.asp?id=32482&kat=Yazarlar
Ekleme Tarihi: 06.06.2007 - 21:17
Bu mesajı bildir   Evrensel üyenin diğer mesajları Evrensel`in Profili Evrensel Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
muhammed yusa su an offline muhammed yusa  

944 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 13.03.2005
En Son On: 07.06.2007 - 21:48
Cinsiyeti: Erkek 
evrensel kardeşim allah razı olsun gerçekten çok mühim bir konuyu ele almışsın.... bu gibi bir durumun olması demek büyük şetan amerikanın türkiyeyi ateşe atması demektir nedenmi? türkiyede yaşayan caferiler ve diğer şia grubları türkiyeye karşı içten savaşırlar.... buda şuanlama geliyor allah muhafaza bir iç savaş çıkar.... nihayetinde türkiyede İRAN İSLAM CUMHURİYETİNİ SEVEN binlerce milyonlarca insan var......

iranın pkkya karşı başlatığı saldırılarda devam ediyor.... türkiyenin bu hataya düşmemesi gerek yoksa türkiye cumhuriyetinde son bir asırdır yaşanan ceberut devri sona erer.... irana açılacak bir savaşı halkına asla kabul etiremez laikçiler haricinde onların sayısıda türkiyenin 8/1 .... yani 80 milyonluk türkiyede laikliği savunan en fazla on milyon kişi var!!!!!!

ceberut devirleri yüz seneden fazla yaşayamamıştır.... üstad bunu açıkca ifade etmiştir.....
ceberutun sonumu geldi gerçekten?
olabilirmi acaba?

MAZLUM MUSTAZAFLARA MÜJDELER ÇOK YAKIN DESENİZEsevinçli
WESSELAM
Ekleme Tarihi: 06.06.2007 - 21:30
Bu mesajı bildir   muhammed yusa üyenin diğer mesajları muhammed yusa`in Profili muhammed yusa Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Evrensel su an offline Evrensel  

237 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 16.04.2004
En Son On: 23.06.2008 - 15:29
Cinsiyeti: ----- 
Allah razi olsun kardes, soylediklerine katilmamak mumkun degil.

Buna karsi Iran'daki Turk Azerileri'de kardes Iran devletine karsi kullanilmis olacak.Zaten Yuzbinlerce askeri 5, 10 PKKli icin Kuzey Irak batakligina yollamak cok gulunc bir gerekce olurdu, zaten bu sacma gerekceye de kimse inanmadi.

Bu operasyonunun farkli boyutlari var, ic siyasi dengeleri degistirmek, yani secimleri ve AKP'yi yipratmak, dis dengelerde ise Kuzey Irak'tan baslayip Turkiye'ye de yayilacak buyuk capli bir Kurt-Turk kardes catismasinin fitilini ateslemek ve en buyuk hedefleriyse Iran, Turk askeriyle Iran'i karsi karsiya getirmek.


PKK ile mucadele etmek isteyenler eger samimi olsalardi bunun sosyal-ekonomik boyutlarinida masaya yatirir, irdelerlerdi, ama bu hic tartisilmiyor, sadece sert soylemler var, sadece vururuz, kirariz, ezeriz, gireriz soylemleri?Bu nasil PKK ile mucadele oluyor?
Ekleme Tarihi: 06.06.2007 - 23:32
Bu mesajı bildir   Evrensel üyenin diğer mesajları Evrensel`in Profili Evrensel Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
kokcu70 su an offline kokcu70  
Bu yazıları yazanları siteden hep postaladınız. Şimdide dar alanda senaryo yazıyorsunuz.

8 Mesaj

Kayıt Tarihi: 23.09.2006
En Son On: 10.08.2007 - 18:03
Cinsiyeti: Erkek 
ÜLKENİN GERÇEKLERİNİ GÖREBİLMEK. Mesajı değiştir Alıntı yaparak cevapla

26 Mesaj -
Kayıt Tarihi: 22.02.2007
En Son On: 02.04.2007 - 09:45
Cinsiyeti: -----
"Bilenlerle bilmeyenler hiç bir olurmu" kelamı, Zümer suresi 9. ayetde geçer, üzerime alınacak bir mesaj olmasa onu buraya yazmama (Allah'tan başka)hiç bir kuvvet sebep olamazdı.Düşünmeden, paldır küldür verilen cevaplar olmasa ben kim olduğumu anlayıp kendisine gelmesi için karşımdakine bu karşılığı vermek zorunda kalmazdım. Kalmazdım çünkü, kendimi methetmek, beni birinin methetmesini dinlemek veya bunun bana anlatılması hayatta en sevmediğim şeylerdendir.
Benim Allah'ın rızasından başka hiç bir şeye ihtiyacım yok. İstesem kitapta yazarım. Üstelikte yazdıklarım hak'kın ta kendisi olur. Ama tevazunun hakim olduğu bir yaşamım var ve bundan vazgeçmem söz konusu bile olamaz.

Burada yazmam da Allah rızası için zaten. Yoksa bir kaç kendini biliyorum diyen beni taşlasında, bende ağzının payını vereyim diye değil.

Meyve veren ağaç taşlanır diyorsun. Memleketin değerlerini satıp, peşkeş çekmek, ülkeyi borç batağının içine saplamak, ülkeyi kendi yandaşlarına babalarının çiftliği gibi kullandırmak, üstelik bu saydıklarımı birde dini istismar ederek yapmak meyve vermekse eğer, o meyve veren ağaca değil insanların, Allah'ın nasıl taş yağdırdığını belki 2007 yada en geç 2008 de (Allah ömür verirse)görürüz.

Nasıl bu kadar kesin konuştuğum sizi şaşırtmasın.Taşı toprağı Evliya olan ve binlerce şehidin kanıyla suladığı anadolu toprakları Allah katında özeldir.
Bu feci yanlışlara ve gidişata bir yere kadar mühlet verilir.Örnek olarak Çanakkale ve Kurtuluş savaşlarını verebilirim. Osmanlı'da benzeri ağır hatalar nedeniyle feci bir sonla noktalandı.
Ama Allah böyle ağır bir dersin ardından bu milleti tekrar ayağa kaldırdı. Ki geçmişten ders alıp aynı hatalara tekrar düşmesin,çağdaş, gelişmiş bir ülke olsun, en son ve en mükemmel dinin fertlerinin çoğunluğu teşkil ettiği bu ülke tekrar haçlı boyunduruğu altında ezilip perişan olmasın diye.

Çanakkale savaşındaki mucizeleri dillerine haklı olarak dolayanlar birde o noktaya gelme cezasına Allah'ın iradesi olarak Osmanlı'nın neden uğratıldığını bir anlayabilseler.
İşte o zaman bugün gelinen noktada maalesef uyuyanlar belki o zaman olduğu gibi çoğunluk olmayacaklar ve bir daha böyle bir belayla imtihan edilmeyecek bu millet.
Ama görünen o ki ikinci bir kurtuluş savaşından bahsetmek ülke nin haçlı güçlerce iç ve dış kuşatma altında olması, ekonomik durumun gittikçe kötüye gitmesi,ülke içindeki işsizlik,yolsuzluk, güvensizlik , güneyimizdeki yangın ve en berbatı İran'la savaşmak gibi bir facia bile söz konusuyken artık günden güne daha fazla söz konusu.


Bardağın ne zaman ve hangi damlayla taşacağını yalnızca Allah bilir.
Halk diliyle başka bir örnek daha verecek olursak "Dananın kuyruğunun ne zaman kopacağını" da.

Bu ülke tekrar ağır bedeller ödesede Allah bırakmaz. Yeterki biz Allah'ın mesajını milletçe çoğunluk olarak anlayabilmiş olalım.
İşte o zaman, Allah'ın gidişatınızdan memnun değilim mesajı olarak milletimize ağır bir ceza olarak irade ettiği, bir başka İstiklal savaşı ile daha imtihan edilmeyiz.

Lokman suresi, 33 : Aldatan, (şeytan ve onun yolunun hizmetkarları)sizi Allah ile aldatmasın (şaşırtmasın).

Fatr suresi, 5 : O kandıran da, sizi Allah'ın adıyla kandırmasın


Üstelik bu ağır faturalara ülkenin tamamı ağır bedeller ödeyerek ortak olacak. Şüphesiz doğru olanların sıkıntıları Allah katında ziyan olmaz.

Allah, insanları gazabına uğratmak için gökten bir yumruk indirmez. Sebepler irade eder, anlayan anlar, anlamayan kör ölür badem gözlü olur misali bu gazaba uğrayanlara ağıtlar yakar.
Şunu hiç unutmayalım, Allah'ın izni olmadan toz zerresi dahi yerinden oynayamaz. İyiliklerede kötülüklerede fırsat veren ve sonra hiç beklenmedik bir zamanda (dünya için) gazaba uğratan Allah'tır. Birde işin (gazab davetçileri için) din günü yanı var ki, burdaki hiç bir kahır orda yaşanacak olanın zerresi dahi olamaz.

Yunus suresi, 100 : Allah aklını kullanmayanların üzerlerine pislik yağdırır.
Ekleme Tarihi: 07.06.2007 - 10:00
Bu mesajı bildir   kokcu70 üyenin diğer mesajları kokcu70`in Profili zum Anfang der Seite
kokcu70 su an offline kokcu70  
Siteden atılan değerli yazılar....

8 Mesaj

Kayıt Tarihi: 23.09.2006
En Son On: 10.08.2007 - 18:03
Cinsiyeti: Erkek 
GAFLET VE DELALET.... Mesajı değiştir Alıntı yaparak cevapla

17 Mesaj -
Kayıt Tarihi: 05.04.2007
En Son On: 14.04.2007 - 22:41
Cinsiyeti: -----
CONCON, Karikatürü çok beğendin anlaşılan.Yenilerini eklerim merak etme. Erdoğan'ın nesini kıskanalım. Taifesiyle birlikte, dörtnala gittiği uçurumumu ?
Birde okuduğunu anladığından eminmisin ?

Ben ülkem için temiz ve iyi niyetle yapılan en ufak şeyi dahi öpüp başıma koyarım. Kredi kartları elinde patlamış aile reisinin, ev halkını herşey iyi gidiyor diye kandırmak için yeni kredi kartları alıp borçlarını hem erteleyip hem arttırmasına aynı zamanda evin değerli eşyalarını el altından satmasına benzeyen bu hükümetin icraatlarının nesini kıskanayım ?? Sen nasıl ayakta uyuduğuna yan.

Sen şimdilik bu sırıtan kellelerle avut kendini. Uzun sürmez ben bu yazdıklarımı hatırlattığımda bakalım ne tip kelleler ekleyeceksin.

CONCON vatandaş aşağıda verdiğim iki yazı senin düşüncende iki vatandaşa daha önce cevaben yazmış olduğum yazılardır. Sende kendine dersler alabilirsin.


******************************************************************
--Bu yazınız burda duruyor lazım olacak. Anlaşılan kamufle olmuş kazıkları anlayacak görüşlere sahip değilsiniz.
Bu kadar feci şekilde ayakta uyunmaz çünkü.

--Yakında elma şekeri bitipde sapları elinizde kalınca bakalım ne diyeceksiniz, ne yapacaksınız. Tabi normal halkdansanız. Yoksa bu partinin bütün müdavimleri, uyanması çok kötü olacak hayaller içinde yaşıyorlar.

--Siz Türkiyedemi yaşıyorsunuz, hatta dünyadamı yaşıyorsunuz ?

--Dış ve iç borç rakamlarının nerelere vardığını biliyormusunuz ?

--Ya cari açığın nerelerde olduğunu ?

--Tarımın faciaya dönüşmüş halini ?

--Dışardan gelen sıcak paranın bu ülkenin kanını emdiğini ? O para yurttan kısmen bile çıksa ekonominin tepetaklak olacağını ?

--İşsizliğin vardığı boyutları ?

--Kıbrısta oynanan oyunları ?

--Kuzey Irakta elimizin kolumuzun nasıl bağlı olduğunu, sahneye çıkarılacak yeni oyunları ?

--Senin Erdoğan beyinin eş başkanı BOP'un ne bop bir şey olduğunu biliyormusun ??Ya İran'la kapıştırılmak için düzenlenen tezgahları ?

--Amerika ile imzalanan gizli anlaşma ile ülkenin nasıl ağır bir bağımlılık altına sokulduğunu ?

--Amerika Tayyip beyin üzerine sifonu çekmesin diye, Zapsu'nun ülkenin onurunu Tayyip beyin emriyle nasıl ayaklar altına aldırdığını ?

--Kur'an'ın neresinde imam hatip var, dinin okulu diye bir şey var. Hangi ayette yazıyor ? Allah ruhbanlık dinde yok buyuruyor, sen başbakan yapılmış ruhban methediyorsun. Bu iş zaten ülkenin başına bela. Ne farkı var imam hatiplinin ? Ben söyleyeyim. Elli yaşındayım bugüne kadar bu kadar rahat, milletin gözünün içine baka baka yüksek sesle bu kadar çok palavra sıralayan başka bir siyasetçi hatırlamıyorum.
Herhalde imamhatipli olmanın farkı bu olsa gerek.

--Bütün bu saydığım çarpık işler tiyatro ve konferanslara gitmekle düzelecekse ben hemen ülke çapında bir kampanya başlatayım.
Kısa ve kolay yoldan selamete erişmiş oluruz.

--Ben neye üzülüyorum biliyormusunuz ? Bu partiyi başımıza bela eden % 25 yüzünden memleketin tamamı ağır bedeller ödeyecek.
Bunun en büyük nedenide bu taifeyi Allah'ın temsilcisi olarak görmek gibi feci bir hataya düşülmesi olacak tabi.

BEKLEYİN. BEN YİNE BURADAN BU SİTEDE BU KONUYLA İLGİLİ YAZILARIMI BAKAR KÖRLERİN GÖZLERİNİN İÇİNE, İÇİNE SOKACAĞIM.
Ekleme Tarihi: 07.06.2007 - 10:05
Bu mesajı bildir   kokcu70 üyenin diğer mesajları kokcu70`in Profili zum Anfang der Seite
kokcu70 su an offline kokcu70  
Siteden atılan değerli yazılar (2)

8 Mesaj

Kayıt Tarihi: 23.09.2006
En Son On: 10.08.2007 - 18:03
Cinsiyeti: Erkek 
HANGİ İSTİKRAR ??????? Mesajı değiştir Alıntı yaparak cevapla

33 Mesaj -
Kayıt Tarihi: 05.04.2007
En Son On: 28.04.2007 - 22:11
Cinsiyeti: -----
HANGİ İSTİKRAR,

** TOPLAM BORÇ MİKTARI BU HÜKÜMET GELMEDEN 180 İKEN, BU HÜKÜMET ZAMANINDA (4,5 YILDA) 400 MİLYAR DOLAR TOPLAM BORCA ULAŞAN İSTİKRARMI ? IMF YE BORCUMUZ ŞU KADAR KALDI HİKAYESİNE ANCAK EKONOMİ VERİLERİNİ ANLAMAYANLAR KANAR.

** CARİ AÇIK CUMHURİYET TARİHİNDE YARISINA BİLE ULAŞILAMAYAN (30 MİLYAR DOLAR) TEHLİKELİ BOYUTLARDA.

** YURT DIŞINDAN BORSAYA GİREN VE BU SAHTE İSTİKRARI SAĞLAYAN SICAK PARA (70 MİLYAR DOLAR)VERGİ VERMEDEN DÜNYANIN HİÇ BİR ÜLKESİNDE OLMAYAN % 19 LARA VARAN FAİZLE ÜLKENİN KANINI EMİYOR. ÜSTELİK HİÇ BİR KATMA DEĞERDE YARATMADAN PARSAYI TOPLAYIP GİDİYOR. SAHTE İYİLİK İÇİN CEZBEDİLİP ÇEKİLEN,BU SICAK PARA KISMEN BİR ÇEKİLSE EKONOMİNİN NE OLACAĞINI HİÇ BİR ALLAH'IN KULU TAHMİN BİLE EDEMEZ.

** ÜLKENİN DEĞERLİ KURUMLARI,ÜLKENİN TOPRAKLARI, MADENLERİ SAHİLLERİ YANİ GELECEĞİ BU PEŞKEŞ YAĞMURUNDAN PAYINI GİTTİKÇE ARTARAK ALIYOR.

** ÜLKENİN EN DEĞERLİ KURUMLARI BİR KAÇ YILLIK GELİRLERİ KARŞILIĞINDA ÖZELLİKLE YABANCILARA PEŞKEŞ ÇEKİLİYOR. BÜTÜN BUNLARA RAĞMEN BORÇLAR YERİNDE SAYIYOR.

** ÜLKENİN İNSANLARI TÜRBAN TAKAN MÜSLÜMANLAR, TÜRBAN TAKMAYAN MÜSLÜMAN OLMAYANLAR DİYE KAMPLARA AYRILDI.

** BİR HÜKÜMET DÜŞÜNÜNKİ CUMHURİYETİN KURUCUSU VE TEMİNATI OLAN T.S.K. BAŞTA OLMAK ÜZERE KENDİ CUMHURİYET DIŞI ANLAYIŞINI PAYLAŞMAYAN BÜTÜN KURUMLARLA KAVGALI.

** BİR HÜKÜMET DÜŞÜNÜNKİ EVE GİREN MİSAFİRİN EV SAHİBİNİ KOVMASI MİSALİ DÜRÜST OLMAYAN BİR ZİHNİYETLE KENDİLERİNİ O MEVKİYE GETİREN CUMHURİYETİN ALTINI OYMAYA ONU TASFİYE ETMEYE ÇALIŞIYOR. BUNUN İÇİN HER TÜRLÜ NUMARAYI ÇEVİRİYOR.

** BİR TAİFE DÜŞÜNÜNKİ KENDİ KAFALARINDA KISMEN SAKLADIKLARI KISMEN SAKLAYAMADIKLARI EMELLERİNİ GERÇEKLEŞTİRMEK İÇİN ABD VE AB NİN VE İMF NİN BÜTÜN DAYATMALARINI VE İSTEKLERİNİ MEMLEKETİN MENFAATLERİNİ BİR KENARA KOYARAK HARFİYEN YERİNE GETİRİYOR.
ARADA AĞABABALARINI ÜZECEK BİR ŞEY YAPTIKLARINDA İSE ZAPSU GİBİ BİR ELÇİ GÖNDERİP "BU ADAMI DELİĞE SÜPÜRMEYİN, KULLANIN" MESAJI GİBİ BİR İNSANIN HELE HELE BİR ÜLKENİN BAŞBAKANININ ONURUNA ASLA UYMAYAN BİR DAVRANIŞI RAHATLIKLA SERGİLEYEBİLİYOR.

** KUZEY IRAK'TA HER AN BİZE BULAŞACAK ATEŞİ HÜKÜMET GÖRMEMEZLİKTEN GELİYORSA BU ÜLKENİN İNSANIDA KÖR OLMAK ZORUNDAMI ?

** ABD DENEN TAYYİP BEYİNDE EŞ BAŞKANI OLDUĞU TÜRKİYEYİ PARÇALAMAYIDA İÇİNDE SAKLAYAN (BOP)PROJE SAHİBİNİN, BU ÜLKEYİ İRAN'LA KAPIŞTIRMA OYUNUNA BU PARTİNİN DÜŞÜP DÜŞMEDİĞİNİ YANİ BOP'A BATIP BATMADIKLARINI ÖNÜMÜZDEKİ ZAMAN İÇİNDE GÖRECEĞİZ. Kİ BU OLAY ONLARIN İSTİKBALİNİNDE NE OLDUĞUNU ANLATACAK BİR SÜREÇ OLACAKTIR.

** MÜSLÜMANIM GEÇİNİP TÜRBAN ARKASINDA KENDİ ÇARPIK EMELLERİ İÇİN FİLMLER ÇEVİRENLERİN DANIŞMANLARI İSE MAALESEF BU ÜLKENİN İNSANLARI DEĞİL, HAÇLI AĞABABALARI. EN SON TAYYİP BEY, SAYIN GÜL'ÜN CUMHURBAŞKANI ADAYI OLMASINI BİLE AB'Lİ HAÇLI AĞABABALARININ ONAYINDAN SONRA AÇIKLADI. BÖYLE ÇOK MİSAL VAR.

** TARİHSEL BİR TESPİTTİR. ORDULARI İLE KAVGALI YÖNETİMLER ÜLKELERİNİ ANCAK ATEŞİN İÇİNE ATARLAR. VE O ATEŞİN İÇİNDE ÖNCE KENDİLERİ YANARLAR. YANİ BUNUN SONU HİÇ İYİ GELMEZ.

** KALDIKİ GENELKURMAY BAŞKANI TAMAMEN VAZİFESİ OLAN BİR ANLAYIŞIN AÇIKLAMASINI YAPMIŞTIR. TAMAMIYLEDE HAKLIDIR.

** ATATÜRK VE LAİK DEMOKRATİK CUMHURİYET ALLAH'IN BU ÜLKEYE LÜTUFLARIDIR. BU DEĞERLERİN ALTINI OYMAYA ÇALIŞANLARIN ONLARI YOK ETMEYE ÇALIŞANLARIN SONU BAŞARI DEĞİL, ACI VE HÜSRANDIR.
ALLAH, PEYGAMBER MEVKİİNE DİN TÜCCARLARININ OTURDUĞU, KURAN DIŞI DİN ANLAYIŞLARIYLA ÜLKELERİNİ UÇURUMA GÖTÜREN İDARE ŞEKİLLERİ DEĞİL, HER İNSANIN İNANCINDA ÖZGÜR OLDUĞU VE DİNİ KULLANARAK BAŞKALARININ ÜZERİNDE TEPİNMEDİĞİ YÖNETİMLER İSTİYOR.
İŞTE OSMANLININ BİTİŞİ VE CUMHURİYETİN KURULUŞUNUN ASIL HİKMETİDE BUDUR.
BU ÜLKENİN İNSANLARI BUNU ÇOĞUNLUKLA ANLAYAMADIKÇA TEKRAR BİR KURTULUŞ SAVAŞI ORTAMINA SÜRÜKLENMEKTEN ASLA KURTULAMAYACAKTIR.

** ÇANAKKALE VE İSTİKLAL SAVAŞLARININ NEDENLERİNİ OKUYAMAYANLAR, ANLAYAMAYANLAR, BU HÜKÜMETİN DÖRTBUÇUK YILDA BU GÜZEL ÜLKEYİ HANGİ NOKTAYA (UÇURUMUN KENARINA)GETİRDİĞİNİDE ANLAYAMAZLAR.

** ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDE CUMHURBAŞKANLIĞINI, HÜKÜMETİ, MECLİS BAŞKANLIĞINI ELİMİZE GEÇİRDİK. ARTIK BÜTÜN HAYALLERİMİZİ GERÇEKLEŞTİREBİLİRİZ HAYALLERİ İÇİNDE UÇANLARA ALLAH'IN YARDIMMI YOKSA KAHIRLAMI İRADELER KILACAĞINI MİLLETÇE HEPİMİZ BİRLİKTE GÖRECEĞİZ.

** SON OLARAK, BEN BU HÜKÜMETİN İSTİKRAR PALAVRASINI, BİR AİLE RESİNİN ELİNDE PATLAYAN KREDİ KARTLARINI AİLESİNE SÖYLEMEDEN YENİ ALDIĞI BAŞKA KREDİ KARTLARI İE ÇEVİRİP OYALAMASINA, SAKLAMASINA. BUNUNLADA KALMAYIP EVİN BAHÇESİNİ, DEĞERLİ EŞYALARINI GİZLİ GİZLİ EL ALTINDAN SATIP EV HALKINA "NE GÜZEL GÜL GİBİ GEÇİNİYORUZ" DEYİP KANDIRMASINA BENZETİYORUM. MAALESEF HALA BU GERÇEĞİ ANLAYAMAYAN OLDUKÇA ÇOOOOK İNSANIMIZ VAR.
Ekleme Tarihi: 07.06.2007 - 10:12
Bu mesajı bildir   kokcu70 üyenin diğer mesajları kokcu70`in Profili zum Anfang der Seite
kokcu70 su an offline kokcu70  
Siteden atılan değerli yazılar (3)

8 Mesaj

Kayıt Tarihi: 23.09.2006
En Son On: 10.08.2007 - 18:03
Cinsiyeti: Erkek 
KURAN KADINLARI İKİNCİ SINIF VARLIKLAR OLARAK GÖRÜNMÜ DİYOR ?? (3) Mesajı değiştir Alıntı yaparak cevapla

6 Mesaj
Kayıt Tarihi: 02.05.2007
En Son On: 04.05.2007 - 16:13
Cinsiyeti: -----
galip 27.....muzaffer......kerem 15 ......Doğru ve hatta dahası var. Neyse...
Aslında sen cevap yazmasan daha memnun olacam. Ama yinede sen bilirsin. Tabi edep erkan dahilinde olacaksa.

** İslam kadına zulmetmiyor doğru. O zulmü İslam'a binlerce yalanı sokanlar yapıyor.

** İmam nikahı hikayesiyle zina yapanları bu yolla bir çok kadını ve dünyaya gelmiş çocuğu mağdur eden sözüm ona (uçkuruna düşkün) müslümanlardan neden bahsetmiyorsunuz.
Yoksa zina yapmıyoruz hikayesiyle otuz defa boşanan arap kralının kendini kandırması gibi bir ortammı istiyorsunuz ??
Zinadan mağdur olanın hakkını devlet korumalı, ama bu haltı yiyenler bu hal dışında bir yolunu bulup nasıl olsa yapacaklarını yine yaparlar.Bunlarla neden bu kadar uğraşıyorsunuz ? İslam'ı yalnız bu çirkefle değerlendirip yüzlerce güzel ahlaklı insan olmayı öğreten hükümlerini kenara koymak niye ??

** Alemlerin Rab'bi kendinize düşman ve uğraşacak bir yol arıyorsanız nefsinizle uğraşın demiyormu ? İnsana Allah yolunda cihad için şayet biliyorsa nefsi yeterli değilmi ??
Bunun dışındaki yollar yani halkla uğraşıp kendini görmeyip kandırmak, kendindeki yanlışların kemikleşip kalması anlamına gelmiyormu ?

** Tamam şunu kabul ederiz. Toplum ahlakıda önemli ama, namaz kılıp çarşaflara bürünüp önce babasını kazıklayan bir sürü insan tanıyorum ben.

İslam önüne kek resmi koyulmuş tezeklerin satılma aracı olmamalı.

** Saçı açık diye kadın tekmeleyen üstün akıllı zihniyete sormak gerek "kadının erkek nefsini uyandıracak en güzel yeri yüzü değilde saçımıdır ?"
Ki bu bahanelerle onların sadece doğal bir aksesuar ve örtücü olan saçlarının bir kaç teli göründü diye tekme tokat kadın gardiyanlarıyla üzerlerine saldırıyorsunuz.
Saç teline nefsi uyanıp yüze nefsi uyanmayan erkekler için sapık oldukları kabul edilmesi gerekir diye düşünüyorum. Hatta bunların tasallutundan bütün tüylü mahlukatıda korumak gerekir diye düşünüyorum. Malüm onlarda daha çok kıl var.Tersini akıl yoluyla ispat edecek olan varsa buyursun.

YUNUS SURESİ, 100: ALLAH AKLINI KULLANMAYANLARIN ÜZERLERİNE PİSLİK YAĞDIRIR.

** Allah'ın ayetinde göğüslerin oda ÖRTÜLER anlamına gelen ve çok seçeneğe açık bir hükümle göğüslerin örtülmesi hükmünden kaydırıp saç, baş, boyun, göğüs olarak ilavelerle aslından saptırılması hatta buna bir çok şeriatçi ülkede yüzün tamamının da ilave edilmesi hangi Allah hükmüyle izah edilebilir.Her ne kadar uyanık arap başörtüsü MİKNA ve NASİF kavramları olduğu halde HUMUR kelimesine başa örtülen örtü dayatmasını yapıp örfünü dinselleştirmek istesede hüküm göğüslerin örtülmesidir. Saçın, başın, boynun değil.

** Hele hele Ahzab 59 da tavsiye edilenlerin kadını yok eden örtülerle bugün uygulanması, ayetin inmesine neden olan arap sapkın ortamında, kadınların dışarı çıktıklarında uğradığı taciz, tecavüz gibi her türlü aşağılık saldırıya, kadınların bugünde bu kıyafetleri giymezse muhatap olacağını iddia etmek, İslam'ı hiç anlayamamış olmak demektir.
Ayetin bugün anlaşılabilecek hükmü kadının iffetli kadın giyim ve davranışıyla dışarı çıkıyor olmasıdır. Yoksa yürüyen çadır olarak halk içinde kendine eziyet etmesi yada ettirmesi değil.

** Kız evladını cahiliye döneminde ahlaken perişan edip, cezasınıda onu diri diri gömmek vahşetiyle yine kadına ödeten arap kafasının gelebildiği en iyi seviye işte budur.Kadını sosyal yaşamın dışına Kuran'a iftira ederek atmak.

** Kendini teşhir edenlerde Allah'ın imtihanından geçiyor. Onlardan sanıyormusunuzki bizler rahatsız olmuyoruz.Bunun normal bir çizgiye çekilmesinin yolu din ve yaşamsal alanda işi kutuplaşmalara vardırmadan toplumsal mutabakatlarla orta bir çizgiye çekilmeye çalışılmasıdır.
Zulümle değil.

** O çok beğendiğiniz, İran ve onun yolunda olan bu ülkedeki malüm kişiler yüzünden bu yolda bayağı yol almış bu güzel ülkenin Allah'ın kahırlı cezalarına nasıl çarptırıldığını görmemiz uzak değildir. Hatta bu kahırların haçlı tezgahı (ABD) ile olması ve iki ülkenin birbirine vurdurulması şeklinde olması sinsice adım adım tezgahlanmaktadır.
Allah'ın kahırlarının çoğu HAÇLI PİSLİĞİ şeklinde İslam coğrafyası üzerine yağdığını görebiliyorsanız, bu ihtimali de idrak edebilirsiniz.
Bu şekilde Allah'ın bu sizin şeriatlarınızı ne kadar sevdiğinide hep birlikte öğrenmiş oluruz.


** Birde MAUN suresinin gazabına uğrayacak olanların namaz kılma resimlerini boşuna buraya aktarmayın.Ben o tiplerden İLLALLAH demiş vazyetteyim.
Ne mutlu o insanlara ki onlar namazı gereği gibi kılarlar, karşılığınıda yalnız Allah'tan beklerler.
Ekleme Tarihi: 07.06.2007 - 10:17
Bu mesajı bildir   kokcu70 üyenin diğer mesajları kokcu70`in Profili zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 2150 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
sefa46 (70), sa71bo (53), hacý46 (39), talathoca (68), volkanadar (46), abcesam (66), ~YaSeMeN~ (40), Yavuz Selim Hay.. (54), sezerarzumanogl.. (40), mhakanavci (43), mevlüt01 (43), ravza dila (41), cartel02 (43), CANBULUT (48), mbitis (39), nurkelebek (56), lokmanyavuz1959 (65), mke55 (40), Seymaa (51), veyselkarani (51), a_musab (38), uyuz (45), tugbil (60), Guldemet (49), Fatih Erus (38), Nedim06 (59), Yusra (36), a_Sena_a (49), abdullah acar (47), M HAKAN AVCI (43), kral (48)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.91050 saniyede açıldı