kaletra generique plaquenil lopinavir ritonavir generique luvox budesonide cordarone coreg coridil corpamil corprilin corpriretic corticotherapique cosaar plus cotrim coumadin cozaar crestor crixivan cyclogyl cycrin cyklokapron cymbalta cytotec cytoxan dalacin c dalacin t dalacin v danatrol danocrine daonil deflamat deltasone demadex demolaxin dentomycine depakine chrono depakine depakote depo provera dermestril dermovate deroxat desogen desoren desyrel detrol la
     

0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » D U A L A R » Cesitli dualar-1

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 2 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
Gast zeynep_d3  
Cesitli dualar-1

Misafir

Kayıt Tarihi: 23.05.2024
En Son On:
Cinsiyeti: ----- 
İslamiyet'te işlerinizin hallolması, günahların affolması gibi menfaatleriniz için okunması gereken dualar

4444 kere okunacak bir dua:
Salât-ı Tefriciye - Salât-ı Nariye
"Allâhümme salli salâten kâmilaten ve sellim selâmen tâmmen alâ seyyidinâ Muhammedinillezi tenhallü bihil'ukadü, ve tenfericü bihil'kürabü, vetükdâ bihil'havâicü, ve tünâlü bihir'regâibü, ve hüsnül'havâtimi, ve yüsteskal'ğamâmü bivechihil'ke'imi ve alâ âlihi ve sahbihî fî külli lemhatin ve nefesin biaded-i külli mâlûmin lek."
İmamı Kurtubî Hazretleri şöyle demiş:
"Bir kimse, çok önemli bir işinin veya önemli bir dileğinin gerçekleşmesini, ya da üzerinde devam edip duran büyük bir belanın üzerinden çekilip gitmesi (kalkması) için, "Salât-ı Tefriciye"yi 4444 defa okuyup, bu mübârek Saâtü Selâm ile Yüce Peygamberimizi vesile edinse, hiç şüphe ve tereddüt yoktur ki, Yüce Allah, o kulunun istek ve muradının olması için hayırlı bir kapı açar, hayırlı bir sebep yaratır ve ona muradını verir ."
(Bakın, bunu başaran zaten matemataik profesörü olur.. 4444 sayısı önemlidir. Diyelim ki, şaşırıp 4443 kere okudunuz. Olmadı.. sayıdan emin olmak için, tekrar baştan başlayıp okumak en iyisi.. Ben, duayı okurken, sayıda yanlış yapmayasınız diye bir "sayıcı" tutmanızı öneriyorum.. Sevabına yardımcı olur.. O da duasını okurken, siz onun sayıcısı olursunuz.. Kolay gelsin..)
Salâten Tüncîna - Salât-i Münciye
"Allâhümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âl-i seyyidinâ Muhammedin salâten tüncînâ min cemîil'ehvâli vel'âfât. Ve takdîlenâ bihâ cemîal'hâcât. Ve tütahhirüna, bihâ min cemîis'seyyiât. Ve terfeunâ bihâ âledderacât. Ve tübelliğunâ bihâ eksal'ğâyât, min cemî'lilhayrâti ve bâdel'memât. Hasbünallâhü ve nîmel vekîl, nîmel'mevlâ ve nîmen'nasîr."
Her namazdan sonra okunmalı ve ayrıca hergün 3 defa okumayı âdet (alışkanlık) edinmelidir. Hele hele manasını birkaç kere okumalı ve aklımıza almalı ve ona göre kıymetini bilmelidir.
Bütün peygamberler şefaat edecek
"Allâhümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin ve Âdeme ve Nûhin ve İbrâhime ve Mûsa ve İsâ ve mâ beynehüm minen'nebiyyîne vel'mürselîn. Salevâtüllâhi veselâmühû aleyhim ecmeîn."
Muhammed'in 6 yaşında iken evlendiği, 3 sene sonra 9 yaşında iken gerdeğe girdiği en küçük karısı Ayşe rivayet etmiş ki: "Bir kimse bu Salevât-i Şerîfe'yi yaymadan önce okursa, o kimseye bütün peygamberler şefaat edeceklerdir."
Yüz kere okununca günahları affettiren kelimeler
"Allâhü ekber, ve Sübhânallahî velhamdü lillâh ve lâ illallâhü vahdehü lâ şerîke leh, velâ havle velâ kuvvete illâ billAhil'aliyyil'azıym."
İmam-ı Ahmet'in rivayetine göre Muhammed şöyle demiş: "Bu kelimeler güzel kelimelerdir. Kim bu güzel kelimeleri her namazın sonunda yüz kere söylerse, deniz dalgalarının meydana getirdiği köpükler kadar da günahı olsa affolur. Bütün günahları silinip ve bağışlanmış olur."
(Duayı okurken sayıda yanlış yapmayınız.. 99 kez okununca dua kabul olmaz anlaşılan.. Yüzden fazla okursanız, gelecek günahlarınızın affı için avans almış oluyorsunuz..)
Üç kere okuyunca günahları affetiren dua
"Estağfirullahellez'i lâ ilâhe illâ hû, el'Hayyel'Kayyume ve etûbü ileyh."
Enes'in rivayetine göre Muhammed şöyle demiş: "Her kim, Cuma günü sabah namazının sünnetinden sonra (farzından önce) üç kere bu duayı okursa, deniz köpüğü kadar bile günahı çok olsa, Allah günahlarını affeder."
(Bu dua, yukarıdaki sözlerden daha verimli.. Yüz kere yerine, üç kere ile iş tamam.. Ancak, Cuma gününü beklemek lazım..)
Bağışlanmak için her gün yüz kere okunacak dua
Buhari ve Müslim'in rivayetine göre Muhammed şöyle demiş: "Her kim her gün yüz kere "Süphânallâhi ve bihamdihi" duasını (tespih ve zikrini) okursa, günahları deniz köpüğü kadar olsa bağışlanır.
(Bu da bir başka dua.. Sayısı her gün yüz kere.. Yok, yok, en iyisi üç kere okunacak dua.. Hem sayısı daha az, hem de yaptığı iş aynı..)
Borçlardan ve sıkıntılardan kurtuluş duası
" Allahümme innî eûzü bike minelhemmi, vel hazeni ve eûzü bike minel'aczi velkeseli, ve eûzü bike minelcübni, velbuhli ve eûzü bike min galebetiddeyni ve kahrir ricali."
Ebu davud'un rivayetine göre, bu dua Ashab'dan Medine'li Ebû Umâme'ye öğretilmiştir. Ebû Umâme, namaz vakti dışında (namaz vaktinden sonra) camide dalgın dalgın oturuyormuş. Muhammed, bunu görmüş ve ne olduğunu sormuş. Ebû Umâme: "Yakama yapışan borçlar, kederler yâ Resûlallâh.. Yani, çok borcum var, dardayım, onun için sıkıntı çekiyorum, elem ve kederler yakamı bırakmıyor.." demiş.. Bunun üzerine Muhammed "Yâ Ebâ Ümâme! Sana bir dua öğreteceğim, onu okuduğun zaman Cenab-ı Hak senin gamını, kederini giderir. Borcunu ödetir. Bu duayı akşam sabah oku" buyurmuş ve yukarıdaki duayı öğretmiş.
Ebû Umâme, sonra şöyle demiş: "Resûlallahın emrettiği gibi duayı akşam sabah okumaya devam ettim. Bütün dertlerim, kederlerim, sıkıntı ve bunalımım gitti. Ve borçlarımı da hemen ödemem nasip oldu.
(Ekonomi yönetmenin sırrı da Islamiyette imiş.. Ben hükümetlerin yerinde olsam, bu rivayetteki işi yaparım, o zaman devletin borçları ödenir, ne IMF ne Dünya Bankası ne de AB Ekonomik Yardımı'na muhtaç olunur.. Tüketici duayı okur, satıcıya olan borcu ödenir, satıcı duayı okur, üreticiye olan borcu ödenir, üretici duayı okur, hammadde, bankalar ve işçiye olan borcu ödenir. Allah-varsa eğer- duayı okuyanlar için bir hazine bulunduruyor anlaşılan..)
Memnun ve razı olmak ve cennete girmek için dua
"Radiytü billâhi Rabben ve bil-İslami diynen. VebiMuhammedin (sallallâhü teâlâ aleyhi ve selleme) nebiyya."
Muhammed demiş ki; "her kim, sabah akşam üç kere bu duayı okursa, Yüce Allah, o kulunu memnun ve razı ederecktir." Bir diğer hadiste de "Cennete girecektir.." demiş.
Elhamdülillah demenin sevabı
Muhammed şöyle demiş:
1. Bir kul bir defa "Elhamdü lillah" dediği zaman yer ile gök arası sevab ile doldurmuş olur.
2. İkinci defa "Elhamdü lillah" dediği zaman, yerin yedi kat göklerin üstüne kadar olan bu arayı sevab ile doldurmuş olur.
3. Üçüncü defa "Elhamdü lillah" dediği zaman, Allah-ü Teâlâ, bu kulna "Ey kulum, işte al" buyurur. Yani Yüce rabbimiz "Ey kulum, dilediğini dile, dileğin verilecektir, muradını iste, muradın yerine getirilecektir. Dilek ve muradın gerçekleşecektir. Sen hemen iste..." buyurmuş demek olur. (İmam-ı gazâli, İhyâ).
Ansızın kaza bela gelmesin diye sabah akşam üç kere okunacak dua
"Bismilâhillezî lâ yedurru maasmihi Şey'ün fil'ardı velâ fissemâi ve Hüvessemi'ul Aliym"
Muhammed şöyle demiş: "her kim, sabah akşam üçer kere, "Bismillahillezi.." duasını (yukarıdaki duadır) okursa kendisine yerde ve gökte hiçbirşey zarar veremez ve kendisine ansızın bela kaza gelmez." (Tirmizi, İbn-i Mâce)
(Otobüs, kamyon, minibüsler ve arabalar bu duayı üzerlerine yazsalar trafik kazaları biter mi, dersiniz?..)
Akşamları üç kez okuyan zarar görmez
" E'ûzu bikekimâtillahittâmmâti min şerri mâ halak".
Akşamları bu duayı üç kere okumalıdır. Okuyan bütün korkulardan emniyet ve selamette olur. Korkulu rüya görmekten, kabuslar görmekten, zehirli haşarat sokmasından ve tüm musibetlerden emin bulunur..muş..
Sabah on kere okunca sevap kazandıran dua
"Lâ ilâhe illallâhü vadehû lâ şerîkeleh, lehül' mülkü velehül'hamdü ve hüve alâ külli şey'in kadir."
Muhammed demiş ki; "Her kim bu duayı on kere okursa, Hz.İsmail peygamberin oğullarından (sülalesinden) dört köle azad etmiş gibi sevab kazanır". (Buhari, Müslim, Tirmizi)
Uyandığında okuyanın sevabı
Muhammed'in 6 yaşında iken evlendiği, 3 sene sonra 6 yaşında iken gerdeğe girdiği en küçük karısı Ayşe, Muhammed'in şöyle dediğini anlatmış: "Her kim, uyandığı vakit, "Lâ ilâhe illallâhü vadehû lâ şerîkeleh, lehül' mülkü velehül'hamdü ve hüve alâ külli şey'in kadir" duasını okursa, günahları denizin köpükleri kadar bile çok olsa, Allah o kulunu affeder.
(Burada iki gariplik var.. Birincisi, denizin köpükleri kadar çok olan günahları affettirmek için okunacak başka dualar da var.. İkincisi, bit yukarıdakiş paragrafta, bu dua okunca, İbrahinm'in sülalesinden dört köle azad etmiş gibi sevap kazanılacağı söylenmişti ama.. Ne yapayım, ben de bu paragrafların alındığı kitabın yazarı El'hacc Hattat Hafız Yusuf Tavaslı'dan (Emekli İmam hatip) aktarıyorum...)
Yüz defa okuyun çok sevap kazanın
Ebû Hüreyre, Muhammed'in şöyle dediğini anlatmış: "Her kim günde yüz defa, "Lâ ilâhe illallâhü vadehû lâ şerîkeleh, lehül' mülkü velehül'hamdü ve hüve alâ külli şey'in kadir" duasını okursa on tane köle azad etmiş gibi sevab alır. Ayrıca, yüz tane sevab yazılır. Yüz tane günahı silinir (affolur) o gün içinde akşama kadar şeytanın şerrinden korunmuş olur."
(Bu duanın başka faydalarını da yukarıda görmüştük.. ne duaymış ama.. Neredeyse kazandırdıklarını hesaplamak için bir matematiksel fonksiyon yazmak gerekecek...)
Cennette ağacınız olsun diye okunacak dua
Amr İbni Abbâs, Muhammed'in şöyle dediğini anlatmış: "Her kim, "Subhanallâhi, velhamdü lillahi ve ilâhe illallâhü, vallâhü ekber" derse, bu zikirlerin her birinden dolayı söyleyen kimse için cenette bir ağaç dikilir."
Tabarâni de rivayet etmiştir ki; "Evet, okuduğu bu kelimelerin herbirinin sevab ve mükafatı olarak kendisi için cennette bir ağaç dikilir."
Enes bin Mâlik, Muhammed'in şöyle dediğini anlatmış: "Her kim 100 defa "Lâ il^he illallâh", 100 defa "Sübhânallâh, 100 defa "Allâhü ekber" derse, bu zikirler kendisi için hürriyetine kavuşturduğu on köle ve kurban olarak kestiği altı (bir rivayete göre yedi) deveden daha hayırlıdır".(İbni Ebid'dünya rivayet etmiştir)
İki milyon sevab almak için okunacak dua
Abdullah bin Evfâ, Muhammed'in şöyle dediğini anlatmış: "Lâ ilâhe illallâhü vahdehû lâ şerîkelehû ehaden sameden lem yelid, ve lem yûled ve lem yekün lehû küfüven ehâd" derse, Cenâb-ı Allah kendisine iki milyon sevab yazar.
Her namazdan sonra 10 kere okuyan cennete girer
Ömer'in oğlu Abdullah, Muhammed'in şöyle dediğini anlatmış: "İki haslet vardır ki, onlara devam eden, mutlaka cennete girer. O hasletler kolaydır, fakat o hasletleri yapan azdır". Bu hasletleri "sizden biriniz her namazın sonunda, on defa 'Sübhânallah', on defa 'Elhamdü lillâh', on defa 'Allahü Ekber' der. Bu zikirler (dualar) dilde yüzelli, mizanda ise binbeşyüz eder. Yatağına girince de, 33 defa 'Sübhânallah', 33 defa 'Elhamdü lillâh', 33 defa da 'Allahü Ekber' der. Bu zikir de dilde yüz, tartıda (mizanda) bin eder. İkisinin toplamı ikibinbeşyüz sevab almış olur okuyan."
Muhammed, sonra devam etmiş: "Ashabım, ey ümmetim, hanginiz birgün ve gecesinde (24 saatte) ikibinbeşyüz günah işler?"
Sonra, bu işin tehlikesini şöyle haber vermiş: "Sizden birine namazda iken Şeytan gelir ve şunu hatırla, şunu hatırla diye vesvese verir. Yatağında da o kimseye gelip bu dua ve zikirleri okumaya fırsat vermeden uyutuverir. Böylece, o kimseyi bu dua ve zikirle rden ve kazanacağı sevabtan mani olmuş olur."
(Buradan da anlaşılıyor ki; Muhammed insanların dinden başka birşey düşünmesini istemiyor.. Gece de yatağına yatınca hemen uyumasını da istemiyor. İyi insan dediğin, her an dua edecek, içi bir türlü rahat etmeyecek, hep diken üstünde kalacak.. Dua etmekten başka hiçbir iş yapmayacak bu gidişle!..)
Akşam sabah 7 kere okunacak dua
"Hasbiyellâhü lâ ilâhe illâhû, aleyhi tevekkeltü ve hüve Rabbül'arşil'azıyım"
Ebû Derdâ, Muhammed'in şöyle dediğini anlatmış: "Kim sabah ve akşam yedi kere bu duayı okursa, dünya ve ahiretle ilgili işlerinde kendisine üzüntü, elem, keder veren şeyleri Cebâb-ı Allah kendisinden giderir."
Muhammed'in çok okuduğu dua
"Sübhânallâhi ve bi'hamdihî, Sübhânallâhil'azîymi estağfurullâhe ve etûbü ileyh"
Muhammed'in 6 yaşında iken evlendiği, 3 sene sonra 6 yaşında iken gerdeğe girdiği en küçük karısı Ayşe, Muhammed'in bu duayı çok çok okuduğunu anlatmış..
Yatarken üç kere okunan mağfiret duası
Muhammed demiş ki; "Her kim, yatağına girdiği zaman üç kere 'Estağfirullâhellezî lâ ilâhe illâhü, elhayyel'Kayyûme ve etûbü ileyh' derse, günahları denizin köpükleri ve temîm diyarının Aliç çölünün kum taneleri, ağaç yapraklarının sayısınca veya dünya günlerinin sayısınca da günahı çok olsa Allah Teâlâ affeder, bağışlar"..
70 kere okuyunca 700 günah bağışlatan dua
Muhammed demiş ki: "Herhangi bir kimse, kadın olsun, erkek olsun bir günde yetmiş defa Allah'tan bağışlanmasını dilerse, yani, 'Estağfirullâh' sözünü söylerse, mutlaka (Şüphesiz ve kuşkusuz) Allah o kimsenin yediyüz (700) günahını bağışlar."
Sabahları 3 kere okununca kaza ve bela önleyici dua
"Bismillâh, Mâşâ' Allahü lâ kuvvete illâ billâ, Mâşâ' Allahü küllü ni'metin minallâh, Mâşâ' Allahül' küllühû biyedillâh, Mâşâ' Allahü lâ yasrifüs' sû e illâllâh."
"Her kim, sabahları (gündüzleri) bu duayı üç (3) kere okursa, her türlü bela ve kazadan, yangından, boğulmaktan ve hırsızların vereceği büyük zararlardan Allah'ın lutf-ü keremi ve izn-i şerîfiyle emniyet ve selâmette olur"
99 derde devâ olan dua
"Lâ havle velâ kuvvete illâ billâhil'aliyyil'azıym."
Muhammed'in deyişine göre, bu duayı okumak, doksandokuz (99) derde devadır. Bu dertlerin en küçüğü, gönüldeki keder (sıkıntı ve stres)dir.
Fakirlikten kurtulmak için günde yüz kere okunacak dua
Muhammed demiş ki; "Her kim günde yüz defa 'Lâ havle velâ kuvvete illâ billâhil'aliyyil'azıym' duasını okursa, o kimseye ebedî olarak fakirlik ve yoksulluk isabet etmez."
(Müslüman ülkelerin neden yoksulluk ve sefalet sınırında olduklarını anlamak çok güç.. Tüm yapacakları, tüm milletçe elelele günde yüz defa yukarıdaki şu duayı okumak!..)
Üç kazanç elde etmek için günde otuz kere okunacak dua
Allah, Muhammed'e hadis-i Kudsî'de şöyle demiş: "Ey Resûlüm! Ümmetine söyle ki: 10 kere sabahleyin, 10 kere akşamleyin, 10 kere yatarken şu duayı okusunlar: 'Lâ havle velâ kuvvete illâ billâhil'aliyyil'azıym'
Sabahleyin okumalarında, Cenâb-ı Hakk'ın rızasına ermeye hak kazanırlar. Bu dua, "Cennet hazinelerindendir."
Akşamleyin okumalarında, şeytanın hile ve desîsesinden (tuzaklarından) ve vereceği zararlardan korunmuş olarak uzak bulunurlar.
Yatarken okumalarında ise, dünya belaları ve musibetleri kendilerinden uzaklaştırılır ve selametle emniyette olurlar"
(Görüldüğü gibi, bu dua, 99 derde deva olan dua ile fakirlikten kurtulma duasının aynısı.. Tek fark, günde bir ya da 100 kere yerine, 30 kere okumak.. Dolayısı ile günde 131 kere okunursa, hem 99 derde deva olur, hem fakirlikten kurtulunur, hem de üç kazanç elde edilir.)
Yüz kere okununca korkuları bitiren dua
"Hasbünallâhü ve nîmel vekiyl"
Bu dua ile ilgili olarak Muhammed şöyle demiş: "Sizden herhangi biriniz, büyük bir hadise (olay) ile (elem-keder, dert-bela, düşman ile karşılaşma gibi) 'Hasbünallâhü ve nîmel vekiyl' duasını okuyunuz. Cenâb-ı Allah, düşmüş olduğunuz belâyı sizden uzaklaştırır."
Yüz defa "Hasbünallâhü ve nîmel vekiyl" deyiniz. Yüzüncü de "Ni'mel'Mevlâ ve ni'men'nasıyr" diye ilave ediniz. Böylece korktuğunuzdan emniyet ve selâmette olursunuz" demek olur.. (Bunu diyen, kitabın yazarı İmam Hatip El'Hacc Hattat Hafız Yusuf Tavaslı)
Üçer kez okununca stres ve sıkıntıyı bitirir dua
Stresli ve sıkıntılı kimse şu duayı üç kere okumalı ve üçer üçer okumaya devam etmelidir: "Allâhü, Allâhü, Rabbî lâ üşrikü bihî şey'â"
Üç veya yedi kere okununca stresten kurtarır dua
Bu dua, Yunus'un balık karnında iken okuduğu duadır. Yunus, balığın karnında o sıkıntılı anında bu duayı okumuş ve balığın karnından o şiddetli stresten kurtulmuştur. "Lâ ilâhe illâ ente sübhâneke innî küntü minez'zalimiyn"
Bu dua dahi 3 veya 7 kere okunur ve okumaya devam edilir. Bu dualar topluca dahi okunmaya devam edilir.
Üç, yedi ya da yüz kere okununca kederi yok eden dua
"Allahü Rabbî lâ şerikeleh"
Kederli stresli kimseler bu duayı, bu duaları 3 kere, 7 kere veyahutta yüz kere dahi okuması derdinin çabuk gitmesini sağlar. Dualar sıkıntıların gitmesine kadar devam edilir.

Yukarıda gördüğünüz tüm tavsiyeler, El'Hacc Hattat Hafız, Yusuf Tavaslı, Emekli İmam Hatip'in yazdığı Yasin-i Şerifli ve resimli Namaz Hocası adlı kitaptan alınmıştır.

Ahmed hulusiden
Buna karşılık bir de İslâmi kaynaklarca öğretilen GENEL ZİKİRLER vardır ki; bunlar tamamiyle, kişinin RUH gücünün artmasına ve RABBINA yaklaşmasına vesile olur. Bu GENEL ZİKİRLER'e hemen bir iki misal verelim.
"Subhanallâhi ve bihamdihi"
"Subhanallâhi velhamdulillâhi velâ ilâhe illallâhu vallâhu ekber"
"Lâ ilâhe illallâhu vahdehû lâ şerîke leh"
"Lâ ilâhe illallâhul melîkül hakkul mubîn"
"Subbûhun Kuddûs Rabbul melâiketi ver Ruh"
Bir de GENEL ZİKİR klâsmanı içinde yer alan "Özel gayeye yönelik" zikirler vardır. Bunlar, ilim talebine yönelik, kusurunu itirafa ve bağışlanmaya yönelik, zikirler gibi. Hemen bunlara da misal verelim:
"Rabbî zidniy ilma"
"Lâ ilâhe illâ ente subhaneke inniy küntü minez zâlimîn"
"Rabbic'alniy mukıymes selâti ve min zürriyetiy"
ÖZEL ZİKİRİN, özel gayeye yönelik bölümünde yer alan bazı zikirlere misal vermek gerekirse, bu konuda şunları söyleyebiliriz numûne olarak:
"Allahumme inniy es'eluke hubbeke"
"Allahumme elhimniy rüşdiy"
"Kuddûs-üt tâhiru min külle sûin"
ÖZEL ZİKİR bölümündeki (b) şıkkında yer alan kişiye özel zikirlere gelince ise.
MÜRÎD - KUDDUS - FETTAH - HAKÎM - MÜ'MİN - RAHMAN - RAHÎM - BÂSIT - VEDUD - CÂMİ - RÂFİ
Ve daha bunlar gibi değişik Allâh'ın isimlerinden oluşur.
Rabbena âtina fiddünya haseneten ve filâhıreti haseneten vekına azaben nar.
Anlamı:
Rabbimiz dünyanın (gerçek) güzelliklerini, âhıretin (gerçek) güzelliklerini ver, ateşin azabından bizi koru.
Bilgi:
Rasûlullah salla’lâhu aleyhi ve sellem’in pek çok duâsında bu âyete yer verdiğini Enes radıya’llâhu anh naklediyor bize. Bildiğimiz ve bilmediğimiz tüm dünya ve âhıret güzelliklerini dileyip; dolayısı ile ateş azabına yolaçacak şeylerden korunmayı talebetmeyi öğretiyor bize bu dua.

Okunuşu:
Rabbena lâ tuzığ kulûbena bâ’de iz hedeytenâ, ve heblenâ min ledünke rahmeh, inneke entel vahhab
Anlamı:
Rabbimiz gerçeğe erdirdikten sonra kalplerimizi o gerçekten saptırma; bize indinden rahmet bağışla; kesinlikle sen sonsuz bağışlarda bulunansın.
Bilgi:
"Mü’min’in kalbi Rahmân’ın iki parmağı arasındadır" hadîs’inin işaret ettiği şekilde, kalplerimiz yâni bilincimiz her an ilâhî kudrete tabiîdir. Bu sebeble ne kadar gerçeğe ermiş olursak olalım, her an o gerçekten sapmak mümkündür. İşte bu dua, haline güvenmeyip, ilâhî inayeti taleb içindir.
Bu duâya devam, kişinin saadet hâli üzere ölümü tatması için iyi bir işaret olarak değerlendirilebilir. Çünki ısrarla devam edilen duâ icâbet işareti taşır.
Namazlarda son oturuşta, salâvatlardan sonra okunması şayanı tavsiyedir.

Okunuşu:
Rabbena ma halâkte haza bâtıla, subhaneke fekına azabennar. Rabbena inneke men tudhılin nâre fekad ahzeyteh ve mâliz zâlimine min ensar. Rabbena innena semi’na münadiyen yunadi lil’iymani en aminu birabbikum feamenna. Rabbena fağfir lena zünûbena ve keffir anna seyyiâtina ve teveffena mâal ebrar. Rabbena ve âtina mâ vaadtena alâ rusûlike ve lâ tuhzina yevmel kıyameh. İnneke la tuhliful miyad.
Anlamı:
Rabbimiz, gökleri yerleri ve her ikisi arasındakileri boşuna, hikmetsiz yaratmadın. Münezzehsin (berisin) sınırlılık ve ilkellik ifâdesi olan kavramlardan. Bizi ateşin azabından koru.
Rabbimiz, imana davet edeni duyduk ve iman ettik. Rabbimiz bağışla bizim kusurlarımızı ve sil günâhlarımızı ve dahil et bizleri iyiliğe ermişlere. Rabbimiz, resûllerine bizim için vaad ettiklerini ihsan buyur, kıyâmet günü mahcûb olmaktan bizi koru. Elbette sen sözünden asla caymazsın!..
Bilgi:
Burada da Allâhu Teâlâ bizlere en kıymetli duâ şekillerini öğretiyor.
Ayrıca, bu şekilde duâ edildiği takdirde, bu duâya icabet edileceği de daha sonraki âyette kesinlikle ifâde edilmiştir.
Artık Cenâb-ı Hak tarafından icabet sözü verilmiş bir duaya da devam edemiyorsak, elbette diyecek bir şey kalmaz.

Okunuşu:
Rabbena zalemma enfüsena ve in lem tağfir lena ve terhamna lenekunenne minel hasırıyn.
Anlamı:
Rabbimiz nefislerimize zulmettik. Eğer bizi bağışlamaz ve bize merhamet etmezsen, hüsrana uğrayanlardan olacağız.
Bilgi:
Hazreti Adem ve Havva cennet hayatı yaşarken, kaderlerindeki o mahut hatayı yaptıktan sonra, kendilerinden sâdır olan bu fiîlin üzüntüsü içinde, yukarıda ifâde olunan biçimde bağışlanma taleb ettiler.
Ve bu duâları kabul olunarak, bir süre dünyada yaşadıktan sonra, yeniden cennet yaşamına dönme imkânına ulaştılar.
İşte Kur’ân-ı Kerîm’deki bu duâ bize, "nefse zulmetmek" halinde ne yapmamız gerektiğini öğretiyor.
Hayatı nefsine zulmetmekle, yani "nefs"inde mevcût olan sonsuz kemâlin hakkını yerine getirememek suretiyle ona eziyet etmekle geçen bizlere de bu duâya devamdan başka bir şey kalmıyor.

Okunuşu:
Hasbiyallahu lâ ilâhe illâ Hu, aleyhi tevekkeltu ve Huve rabbül arşıl azıym.
Anlamı:
Allâh’a güvendim (bana yeter) tanrı yoktur O vardır, ki ben de O’na bağlanıp işimi ona bıraktım; O arşın aziym rabbidir.
Bilgi:
Başınız haksız yere derde girdiği zaman bu âyet-i günde beşyüz veya bin kere okumaya devam ederseniz, inşâallah kısa zamanda selâmete çıkarsınız.
Bu âyetteki duâyı ilk okuyan İbrahim peygamberdir.
İbrahim aleyhi’s-selâm Nemrud tarafından yakalattırılıp, mancınıkla ateş dağının içine fırlatıldığı zaman, havadayken Cebrâil isimli melek gelir ve sorar.
-Yâ İbrahim senin için ne yapmamı istersin?
İbrahim aleyhi’s-selâm cevab verir:
-Allâh’a güvendim. O bana yeter. Tanrı yoktur O vardır! Ben O’na bağlanıp, işimi ona bıraktım. Ki O arş’ın azîm rabbıdır.
İşte İbrahim aleyhi’s-selâm’ın bu şekildeki ifâdesinden sonra mûcize olur; ve İbrahim aleyhi’s-selâm yavaş bir şekilde ateşin içine düşer fakat onu ateş yakmaz. Çünki, Kur’ân-ı Kerîm’de anlatıldığı üzere "ateş soğumuş ve selâmet verici olmuştur" İbrahim peygamber için, Allâh emri ile. İşte, böyle bir mûcizenin meydana gelmesine vesile olan anlayış ve ifâde vardır bu duâda.
Bakın bu duâ için ne buyuruyor Rasûlullah salla’lâhu aleyhi ve sellem efendimiz bizlere:
-Kim sabah kalktığında ve geceye girdiğinde «Allâh’a güvendim o bana yeter, Tanrı yoktur, arş’ın azîm rabbi olan O vardır» derse; bunu ister sıdk ile söylesin ister YALANDAN (inanmıyarak) söylesin, yedi defa söylediğinde Allâh ona kâfi gelir.’ Ebû Davud.
Dikkat edin!..
Bu hadîs-i şerîfte çok önemli bir hususa işaret ediliyor!.. Allâh’ın SİSTEM’ine!.. "Allâh’ın düzeninde asla değişiklik olmaz" âyetiyle de vurgulanan SİSTEME.
Siz belli duâları veya zikirleri yaptığınız zaman, inansanız da, inanmasanız da, o yapılan çalışma, ilgili mekânizmayı, sistemi harekete geçirir ve mutlaka semeresini verir; demiştik.
İşte bu hadîs-i şerîf, söylediklerimizin açık-seçik ispatıdır. "Kişi ister SIDK ile ister yalandan yâni inanmıyarak" yaptığında denmesi bunun apaçık göstergesidir.
Bu sebeple diyoruz ki, siz inanmasanız dahi bu zikirlere veya duâlara bir süre devam edin, söylenildiği sistem üzere. Elbette neticesine ulaşacaksınız.
Allâh bize bunun manâsına ermeyi ve bu duâyı edebilmeyi nasîb etmiş olsun.

Okunuşu:
Rabbi inniy euzü bike en eseleke ma leyseliy bihi ilmün ve illâ tağfirliy ve terhamniy ekün minel hasıriyn.
Anlamı:
Rabbim sana sığınırım neticesi hakkında kesin bilgim olmayan bir konuda ısrarla senden bir şey istemekten. Böyle bir hatam dolayısıyla beni bağışlamaz ve bana merhamet etmezsen hüsrana uğramışlardan olurum.
Bilgi:
Nuh aleyhi’s-selâm kavmini uyarmış, ama kendisini dinlememişlerdi. O da aldığı emri ilâhî üzerine bir gemi yaptı ve hayvanlardan birer çift ile yakınlarını gemiye davet etti. Ne çare ki oğlu ona inanmamış ve gemiye de binmemişti.
Tufan başladıktan sonra, seller üzerinde gemi yüzerken, dalğaların arasında boğulmak üzere olan oğlunu gördü ve onun kurtulması için ısrarla rabbine duâ etti. Ama ne çare ki duâsına icabet gelmiyordu.
-(sulbünden olabilir ama) O senin ailenden değildir!.. Yaptıkları sâlih olmayan işlerdir. Gerçeğini bilemediğin şey için bana ısrarla duâ etme. Cahillerden olmaman için seni uyarıyorum." (11-46)
İşte bu uyarıdan sonra Nuh aleyhi’s-selâm, yukarıda metnini verdiğimiz özrü, bağışlanmayı ihtiva eden duâyı yaptı.
Bize, burada büyük ders vardır!.. Bir çok akrabamız veya daha yakınımız, ailemizden kişiler vardır ki, gerçeği örtmekte, inkârda, tanrı kabulünde inad edip dururlar. Oysa onlarla her ne kadar kan bağımız varsa da, ölümötesi yaşam içinde hiç bir yakınlığımız mevcût değildir. Bu sebebten de onlar hakkında ısrar etmemiz, ya da onları zorlamamız abestir. Bize düşen sadece onların hidâyet bulması için rabbimize duâ edip, gerisini O’na bırakmaktır.
Muhakkak ki Allâh’ın takdiri yerine getiricektir.
Öyle ise bize hayırlı nesil talebetmek düşüyor. Bakın o da bize nasıl öğretiliyor:

Okunuşu:
Rabbena heblena min ezvacina ve zürriyâtina kurrete a’yunin Vec’alna lilmuttakıyne imama.
Anlamı:
Rabbimiz bizlere, gözlerimizi nurlandıracak, korunmak isteyenlere yol gösterecek evlâdlar bağışla eşlerimizden.
Bilgi:
Evlâd isteyen ana - babalara Cenâb-ı Hakk’ın öğrettiği bir duâ bu. Hayırlı evlâdı olsun isteyenler, şayed bu duâya namazlarından sonra devam ederken çocukları olursa, umulur salih bir nesil sahibi olurlar.

Okunuşu:
Rabbic’alniy mukıymes salâti ve min zürriyyeti, rabbena ve tekabbel duaiy. Rabbenağfirliy ve livalideyye ve lilmü’miniyne yevme yekûmül hisab.
Anlamı:
Rabbim beni ve benden doğanları namazı ikâme edenlerden eyle. Duâmı kabul eyle. Hesab gününde beni ebeveynimi ve mü’minleri bağışla.
Bilgi:
İbrahim aleyhi’s-selâm’ın Kur’ân-ı Kerîm’de yer alan bu duâsı NAMAZ ile ilgili tek duâdır.
NAMAZI ikâme etmeyi hedef alan bu duâ, namazın hakikatına yönelmek isteyenlere özellikle tavsiye olunur.
Namaz vardır kılınır.
Namaz vardır ikâme olunur.
Namaz vardır içinden hiç çıkılmaz, dâimidir.
Biz namaz konusuna Abdülkâdir Geylânî Hazretlerinin yazmış olduğu -Risâlei Gavsiye’ isimli eserin şerhi olan "GAVSİYE AÇIKLAMASI" isimli kitabımızda; ve "8" numaralı "İslâm" kasetinde ve çok geniş olarak da "TEMEL ESASLAR" kitabımızda değindik. Arzu edenler namaz hakkında geniş ve derinlemesine bilgiyi buralarda bulabilir.
"Namaz dinin direğidir" uyarısı gereğince, Allâh bize namaza gereken önemi vermeyi ve hakkını edâ edebilmeyi nasib etsin.
Tekrar ediyorum, namazın özüne ermeyi dileyenler, secdelerde bunu talep etsinler.

Okunuşu:
Rabbî enniy messeniyeş şeytanu binusbin ve azaba. Rabbî euzü bike min hemezatiş şeyâtıyni ve euzü bike rabbî en yahdurun. Ve hifzan min külli şeytanin marid.
Anlamı:
Rabbim şeytan bana sıkıntı veriyor ve işkence yapıyor. Rabbim şeytanların kışkırtmalarından sana sığınırım; ve yine sana sığınırım onların çevremde bulunmalarından. Ve bütün reddedilmiş azgın şeytanlardan koruduk.
ilgi:
ŞEYTANLARA yâni CİNLERE KARŞI OKUNACAK EN TESİRLİ DUALAR. CİNLERİN her türlü zarar veren tesirlerine karşı Kur’ân-ı Kerîm’de bulunan bir iki duâ âyeti, beraberce okunduğu zaman son derece tesirli olmaktadır.-Sad’ Sûresinin 41. âyeti olan kısmı Eyyûb aleyhi’s-selâm okumuştur. "Mü’minun" Sûresinin 97 ve 98. âyetleri olan kısmı ise Cenâb-ı Hak tarafından Rasûlullah salla’lâhu aleyhi ve sellem’e öğretilmiştir.
CİNLER tarafından kandırılmış bulunan herkes bu duâya devam halinde çok büyük faydalar görür.
MEDYUMLAR, RUHLARLA, UZAYLILARLA GÖRÜŞTÜKLERİNİ SANANLAR; KENDİNİ EVLİYA, ŞEYH veya MEHDÎ zannedenler bu duâlara şayet bir süre devam ederlerse, o zannı oluşturan tüm veriler kesiliverir.

Bu duânın tesirli olabilmesi için bir kaç yol vardır.
1. Kişinin kendisinin, üzerindeki etki kesilene kadar hergün sabah ve akşam 200 veya 300 kere bu duâyı okuması ve ayrıca her okuyuşta bir sürahi su içine nefesini de üfliyerek ve daha sonra da o suyu içerek bünyesini güçlendirmesi.
2. Güvenilen sâlih birkaç kişinin biraraya gelerek o kişinin üzerine üçyüzer kere okumaları ve bu arada ortada geniş ağızlı bir kap içinde su bulundurmaları ve daha sonra o kişiye peyder pey bu suyu içirmeleri. Mümkünse o kişinin kendisinin de bu duâlara devamı.
3. Ayrıca bu kişinin hergün 41 defa "kul euzü birabbil felâk" ve "kul euzü birabbin nâs" sûrelerini sabah akşam okumaları.
Şayet bunların hepsi bir arada yapılırsa daha kolay neticeye ulaşılır.

Burada şunu da belirtmeden geçmeyelim.
Gerek "âyet-el kürsî" ve gerekse "muavvizeteyn" denilen "kul euzüler" pasif korunma sistemleridir. Kişinin beyin gücünü kuvvetlendirmeye, ruh gücünü kuvvetlendirmeye ve koruyucu manyetik kalkan içine almaya yarayan formüllerdir.
Yukarıda verdiğimiz âyetler ise tamamiyle aktif formüldür!. Yani kişi bu duâlara devam ettiği zaman; o kişinin beyni laser tabancasının ışını gibi, fakat çevresine yaygın olarak öyle bir mikrodalga yayın yapmaktadır ki; bundan bütün CİNLER rahatsız olmakta ve uzaklaşma zorunluluğunu hissetmektedirler.
Burada ayrıca şu hususu da belirtmeden geçmeyelim:
CİNLERİN musallat olduğu kişiler ve CİNLERİN çeşitli etkileme sistemleri hakkında -RUH İNSAN CİN’ isimli kitabımızda ve "RUH CİN MELEK" isimli video kasetimizde son derece geniş kapsamlı bilgi vermeye çalıştık; İlâhî lûtfu inayet neticesinde. Burada şunu da özellikle vermek istiyorum.

CİNLERİN etkisi altında olan kişiler, bu duâları okumaya başladıkları zaman, önce içlerinde büyük sıkıntı duyarlar. Hatta bırakın kendilerinin okumasını; çevresindekiler okumaya başlasa, hemen oradan uzaklaşmak isterler.
Bunun sebebi, bilinçleri dışında kendilerini elegeçirmiş olan cinlerin o dalgalardan zarar görerek uzaklaşmak istemeleri ve onları da yanlarında götürmeyi arzulamalarıdır.
Sıkıntının arkasından, ateş basması, tepeye ateş çıkması gibi haller hissedilir, avuç içlerinde terlemeler görülür. Cinlerin etkisi sonucu; adrenalin salgısının kana karışması neticesi hissedilen şeylerdir bunlar.
Şayet kişi bütün bunlara dayanabilir ve kendisi de duâya devam edebilirse, birkaç gün içinde bu sıkıntıları azalır ve rahatlamaya başlar. Bütün mesele, kişinin iradesini kullanıp, direnebilmesi ve korkuyu atabilmesindedir.
Bu bahsettiğimiz duâların tatbiki için de, bize göre, hiç bir hocaya gidip para kaptırmanın âlemi yoktur!.. Kişinin kendisi veya güvendiği yakın dostları, bunu rahatlıkla yapabilirler.
Allah cümlemizi bu konuda bilinçlendirsin ve CİNLER’in elinde oyuncak olup, elâleme rüsvây olmaktan korusun.
VEMEN YETTEKILLÂHE

Okunuşu:
Vemen yettekıllahe yec’âllehu mahracen ve yerzukhu min haysu lâ yahtesib. Ve men yetevekkel alallahi fehuve hasbuh.
Anlamı:
Kim Allah için korunanlardan olmuşsa, Allah da ona bir çıkış noktası verir. Ve ona umut etmediği yerden hesabsız rızık verir. Kim Allah’a tevekkül ederse, Allah ona yeter.
Bilgi:
Ebû Zerr’i Gıfârî radıya’llahu anh, Efendimiz Rasûlullah aleyhi’s-selâm’ın şöyle buyurduğunu nakletmiş bizlere:
-Şüphesiz bir âyet biliyorum ki, insanlar buna sarılsaydı, onlara yeterdi.’
Ve İbn-i Abbas radıya’llahu anh da açıklamasını naklediyor Rasûlullah salla’llahu aleyhi ve sellem’in:
-(âyeti okuduktan sonra) hem dünyanın şüphe ve sıkıntılarından, hem ölümün sıkıntılarından hem de kıyâmet gününün sıkıntılarının şiddetinden kurtuluş’tur bu âyetle amel etmek.’
Bizim çok tesbitlerimiz olmuştur bu âyet-i kerîmenin faydaları hakkında.
Sıkıntıda olan, işsiz kalan, tehlikeli durumlarla karşılaşan kişiler şayet günde bin defa veya daha fazla olarak bu âyet-i kerîmeyi okurlarsa, en kısa zamanda selâmete çıkarlar.
İşsiz, borçlu, aile içi sorunları olan ve hatta kendilerine büyü yapıldığını zanneden kişilere kesinlikle bu âyeti okuyarak istifade etmelerini tavsiye ederiz.

Şimdi biz gelelim, size tavsiye edeceğimiz bazı salâvatı şerîfelere…
Okunuşu:
Cezallâhu anna seyyidenâ Muhammeden ma huve ehluh
Anlamı:
Allah’ım Efendimiz Muhammed’e lâyık olduğu şekilde ihsanda bulun bizim tarafımızdan, biz onu değerlendirmekten âciziz…
Bilgi:
Bu salâvatı bize öğreten Bizâtihi Hazret-i Rasûl Aleyhi’s-selâm… Hadîs-î şerîfte buyuruyor ki:
“Her kim bu şekilde derse, yetmiş melek,bin sabah ona ecir yazar”

Okunuşu:
Allahümme salli alâ men ruhuhu mihrabül ervahi vel melâiketi vel kevni; Allahümme salli alâ men huve imamul enbiyâi vel mürseliyn; Allahumme salli alâ men huve imamu ehlil Cenneti ibâdillahil mü’miniyn.
Anlamı:
Bütün rûhların, melâikenin ve varolanların mihrabı olan o yüce rûha salat eyle Allah’ım; bütün Nebilerin ve Rasûllerin imamı olan o zâta salât eyle Allah’ım; Allahın kulu bütün Cennet ehlinin önderi olan zâta salât eyle Allah’ım…
Bilgi:
Bundan üç yüz sene evvel zamanın “GAVS”ı olan Seyyid Abdülaziz Ed Debbağ, bu manevi görevi dolayısıyla ,bütün “DİVAN” toplantılarına da katılırdı.
İşte bu toplantılardan birinde , Rasûlullah Salla’llâhu aleyhi ve Sellem’in kızı olan Hazret-i Fâtıma Radı’yallâhu Anha ile arasında cereyân eden olayı şöyle anlatıyor:
“DİVAN” toplantılarından birindeydik…Ben,Rasûlullâh Efendimiz’in sağında oturuyordum diğer arkadaşlarla beraber… Karşı tarafta da bazı kadın evliyâlar ile diğer mânâ büyükleri oturuyordu…
Derken Hazret-i Fâtıma geldi ve onların önüne oturarak , cennet lisanı ile şu salâvatı şerîfeyi okudu… Cennet lisanından her bir kelime veya cümle bir harf ile ifade edeilir…Kur’ân-i Kerîm’in bazı sûre başlarında yer alan Elif, lâm, mim, nun, ra, ta, ha, gibi harfler dahi bu cennet lisânındandır. Bu şekilde okunan bu salâvatı dinledikten sonra,yanına gidip sordum Hazret-i Fâtıma’ya…
- Nedir bu salâvatın ecri ya Fâtıma?.. Cevap verdi:
Herkim bu salâvata devam ederse, onun hakkını ödemeye yeryüzündeki bütün ağaçlar, yapraklar, taşlar ve molozlar mücevher olsa,genede yetmez!..
Bu kadar büyük ecri olacağına inanamadım!.. Hemen Rasûlullâh Salla’llahu Aleyhi ve sellem’in yanına gittim ve sordum , buyurdu ki:
Fâtıma söylemiş ya, daha ne istiyorsun!.. Aynen O’nun dediği gibi!..
Bunun üzerine ilk işim, bu salâvatı şerifeyi Arapçaya çevirmek oldu.
İşte size yukarıda nakletmiş olduğum salâvat, böyle bir toplulukta, böyle bir zevat arasında tesbit olmuştur… artık siz bu salâvatı nasıl arzu ederseniz öyle değerlendirin… Hiç olmazsa günde yüz defa okumaya çalışalım.
Okunuşu:
Allahümme salli alâ seyyidina Muhamedin ve alâ âli seyyidina Muhammed kad dâkat hiyletiy edrikniy Yâ Rasûlâllah.
Anlamı:
Allah’ım Efendim Muhammed’e ve O’nun ehline salât eyle… Çok sıkıntım var, bana yardım et yâ Rasûlallâh…
Bilgi:
Birçok sıkıntıları olan nice insan beş vakit namazdan sonra yüz yirmi beş defa bu salâvatı şerîfeye devam etmek sûretiyle sıkıntılarından azâd olmuşlar… Muhakkak ki Rasûlullâh’tan O’nun ruhâniyetinden yardım istemek çok güzel bir şey… O’na yüzümüz olmasa bile , dünyada ve âhirette O’ndan başka kime sığınıp, şefâat talep edeceğiz ki!..
Okunuşu:
Allahümme salli ve sellim ve bârik alâ seyyidina Muhammedin adede halkıke ve rıdâe nefsike ve zinete arşıke ve midade kelimatik…
Anlamı:
Allah’ım, Efendimiz Muhammed’e halkettiklerinin adedince, sen râzı olana kadar ve arşının ağırlığınca ve kelimelerin adedince selâm ve bereket ihsan eyle!..
Bilgi:
Bu şekilde tesbihât yapılmasını Hazret-i Rasûl Aleyhi’s-Selâm,eşine öğretmişti… Aynı kelimeler ile Rasûllulâh’a salavat yapılırsa bunun ne kadar büyük kazançlar getireceğini hiç kimse tahmin edemez… Hiç değilse günde yüz defa çekebilsek!..
Okunuşu:
Allahümme salli alâ seyyidina ve mevlâna Muhammed’in şeceretil aslin nuraniyyeti ve lem’âtil kabzatir rahmaniyyeti ve efdalil haliykatil insaniyyeti ve eşrefis suveril cismaniyyeti ve menbâil esrâril ilâhiyeti ve hazainil ulûmil ıstıfaiyyeti, sahibil kabdatil asliyyeti ver rütbetil âliyyeti, vel behcetis seniyyeti men in derecat; en nebiyyûne tahte livâihi fehüm minhü ve ileyhi ve salli ve sellim aleyhi ve alâ âlihi vesahbihi adede mâ halakte ve razakte ve emette ve ahyeyte ilâ yevmin teb’asu men efneyte ve salli ve sellim aleyhi ve aleyhim tesliymen kesiyra.
Bilgi:
Zamanının en önde gelen Evliyâullahından olan Seyyid Ahmed Bedevî Hazretlerinin tertiplemiş olduğu bu Salâvatı Şerîfenin şöyle bir olayı vardır…
Bir zâtı muhterem, Efendimiz’e salâvatları ihtivâ eden “Delâili Hayrât” nam kitabı tam ondört kere okumuş, bir gün içinde… Ve o huzûr veren yorgunluk ile uykuya dalmış!..
Rüyasında Efendimiz Aleyhi’s-Selâm’ı görmüş ve kendisine şöyle denilmiş:
“- Ondört kere Delâili okuyacağına bir kere bu salâvatı okusaydın,sana kâfi gelirdi!..”
Düşünün Delâili Hayrat kitabı yüzlerce salâvatı şerifeyi ihtiva eden bir salâvat kolleksiyonudur!.. Ve çok değerli bir eserdir… Böyle bir kolleksiyonu on dört kere okumaktan daha değerli olarak anlaşılıyor bu salâvat… Hiç olmazsa günde bir kere okusak!
Okunuşu:
Allahümme salli alâ seyyidina Muhammedin bahri envarike ve ma’deni esrârike, ve lisâni hüccetike ve arûsi memleketike ve imamı hazretike ve tırazi mülkike ve hazâini rahmetike ve tariyki şeriâtikel mütelezzizi bitevhidike insani aynil vücûdi ves sebebi fiy külli mevcûdin ayni â’yâni halkıkel mütekaddimi min nuri zıyâike; salâten tedûmu bidevamike ve tebkâ bibekâike, lâ münteha lehâ dûne ilmike, salâten turdıyke ve turdiyhi ve terda biha anna yâ Rabbel âlemiyn.
Bilgi:
Ruhâniyet kazanmak isteyenlere bu salâvat ehemniyetle tavsiye ederiz. Zirâ, bu salâvatı şerîfeye Batın âleminin sultanı Hazret-i Âli efendimiz devam ediyordu ve değerinin yetmiş bin salâvata denk olduğunu kendileri söylemişlerdi… İlim, hikmet şehrinin kapısı olarak tavsif edilen Zâtın devam etmekte olduğu salâvatın değerini ne kadar idrak edebiliriz, bilmiyorum…
Okunuşu:
Allahümme salli salâten kâmileten ve sellim selâmen tâmmen alâ seyyidina Muhammedinilleziy tenhalü bihil ukadu ve tenfericü bihil kürebü ve tukda bihil havâicü ve tunalü bihir reğaibu ve hüsnül havâtimi ve yüsteskâl ğamamü bivechihil keriym ve alâ âlihi ve sahbihi fiy külli lemhatin ve nefesin biadedi külli ma’lumin lek.
Bilgi:
Halkımız arasında çok bilinen bu salâvâtı şerîfeyi yeni öğrenmek isteyenler için buraya dahil ettim. Zor işleri, dertleri olanlar toplanıp aralarında okunma sayısını taksim etmek sûretiyle toplam 4444 kere bu salâtı okuyarak çare niyâz ederler. Çok tecrübe edilmiş ve mûrada nail olunmuştur.
Okunuşu:
Allahümme rabbe hazihid da’vetit tâmmeti, ves salâtil kâimeti, âti Muhammedanil vesiylete vel faziylete ved derecater refiy’ate veb’ashu makamen mahmuda, elleziy veattehu inneke lâ tuhliful miy’ad…
Bilgi:
Resûlullâh Salla’llâhu Aleyhi ve Sellem buyuruyor ki:
“Her kim konuşmadan ezanı dinler ve
kelimelerini tekrarlar, sonra da ardından bu duâyı okursa, âhirette o kişiye şefâatim farz olur”
Muhakkak ki her mü’min, hele hele büyük günâh sahipleri şefâati Rasûlullah’a çok ihtiyaç duyacaklar…Öğrenip de devam etsek ezan okundukça!..
Okunuşu:
Allahumme salli alâ Muhammedin ve Ademe ve Nuhin ve İbrahiyme ve Musa ve İsa ve ma beynehum minen nebiyyiyne vel mürseliyn, salâvâtullâhi ve selâmuhu âleyhim ecmaıyn.
Bilgi:
Rasûlullâh Salla’llâhu Aleyhi ve Sellem’in öğrettiği bu salâvatı Hazret-i ÂişeRadı’yallâhu Anha naklediyor:“Her kim gece uyumadan evvel bu salâvatı okursa, yeryüzüne gelmiş geçmiş ne kadar Nebi ve Rasûl varsa,
hepsi de ona şefâatçi olurlar âhırette.”
Kim gelmiş geçmiş bütün Nebi ve Rasûllerin şefâatini istemez ki…Öyle ise, geceleri yatmadanönce bir kerecik okuyuverelim…
İşte bu çok özet ön bilgiden sonra gelelim Allâh’ı tesbih etme konusunda bize yapılan tavsiyelere…
Okunuşu:
Subhanallâhi ve bihamdihi
Bilgi:
Bu tesbih ile ilgili iki Hadîs-i Şerif nakledeceğim sizlere:
“Rasûlullâh Salla’llâhu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
-Her kim günde yüz kere “subhanallâhi ve bihamdihi” derse; günahları deniz köpüğü kadar çok olsa bile, mahvolur ve bağışlanır..”

“Rasûlullâh birgün yanındakilere şöyle söyledi
-Allah’ın en en çok sevdiği kelâmı size bildireyim mi?

-Elbette haber ver Yâ Rasûlallâh!..
-Allah’ın en çok sevdiği kelâm “Subhanallâhi ve bihamdihi” den ibaret olan kelâmdır.”
Okunuşu:
Subhanallahi ve bihamdihi adede halkıhi ve rızâe nefsihi ve zinete arşıhi ve midade kelimatihi…
Anlamı:
Allah’ı halkettiklerinin sayısı,razı olacağı, arşının ağırlığı ve kelimelerinin adedince kendi hamdiyle tesbih ederim.
Bilgi:
Bu şekilde tesbih etmenin ne fayda sağladığını da aşağıdaki Hadîs-i Şerîfte öğrenelim:
“Rasûlullâh Salla’llâhu Aleyhi ve sellem sabah namazını kıldıktan sonra, Cüveyriye Radı’yallâhu Anha’yı namaz kıldığı yerde bırakarak çıkıp gitti… Kuşluktan sonra döndüğü zaman baktı ki, Cüveyriye Radı’yalahu Anha hâlâ bıraktığı yerde tesbih çekmekle meşgul…sordu:
-Senden ayrılıp ,çıkarken bıraktığım yerde hâlâ tesbihe devammı ediyorsun?..
-Evet..?
-Ben senden sonra üç defa şu dört cümleciği söyledim ki; onlar senin söylediklerini tartıya konsa, ağır gelirler… O söylediğim cümlecikler şunlardır:
Subhanallâhi ve bi hamdihi adede halkıhi ve rızâe nefsihi ve zinete arşıhi ve midade kelimatîh.”
Umarım anlamışızdır bu şekilde tesbih etmenin yararını… Hiç değilse günde yüz defa devam etsek bu tesbihe…
Okunuşu:
Subhanallâhi velhamdülillâhi velâ ilâhe illallâhu vallahu ekber vela havle vala kuvvete illa billahil aliyyil azîym.
Bilgi:
Bu tesbihe devam etmenin ecri sevabını şöyle anlatıyor Hazret-i Rasûlullâh Salla’llâhu Aleyhi ve sellem:
“Bu şekilde zikir yapmam, üzerine güneşin doğduğu bütün yerlerden, dünya ve içindeki her şeyden daha sevgilidir.”
Bu tesbih ayrıca namazda da yapılır ki “TESBİH NAMAZI” denir.
Okunuşu:
Lâ ilâhe illallâhu vahdehu lâ şerike leh, lehül mülkü ve lehül hamdu ve huve alâ külli şey’in kadiyr.
Bilgi:
Ebû Ayyâş ez Zurakî Radı’yallâhu anh naklediyor…
“Rasûlullâh Salla’llâhu Aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
-Kim sabahleyin,Lâ ilâhe illallâhu vahdehulâ şerike leh, lehül mülkü ve lehül hamdü ve hüve alâ külli şeyin kadiyr, derse; o kimse için İsmail (Aleyhi’s Selâm)’ın evlâdından bir köle azâd etmiş kadar sevap alır… O kimsenin on hatası silinir, on derece terfi eder ve o gün akşama kadar o kimse şeytandan korunmuş olur!..
-Akşamleyin de bu zikri okuyunca, ertesi günün sabahına kadar anılan şeylerin bir mislini kazanır!..”
Okunuşu:
Lâ ilâhe illâllâhu vahdehu lâ şerike leh, lehül mülkü ve lehül hamdü, yuhyi ve yumiytü ve huve hayyun lâ yemutü ebeden biyedihil hayr, ve hüve alâ külli şey’in kadiyr.
Bilgi:
“Kim bu şekilde Allah’ı tesbih ederse ve bunu sırf Allah’ı böyle bildiği için derse , Allah onu naim Cennetine koyar” buyruluyor Rasûllulâh Salla’llâhu Aleyhi ve Sellem tarafından:
Dikkat edeilirse, diğer Hâdislerde tesbihlerle ilgili olarak belli bir sevâb ve günâh silinmesinden söz edilirken, burada direkt olarak Cennet’e girme müjdesi veriliyor… Öyle ise bu ifâdenin mânâsını iyi anlamak gerekecek demektir…
Yazalım anlamını:
“Tanrı yoktur Allah TEK’tir ortağı yoktur,mülk ve hamd O’na aittir, diriltir ve öldürür, kendisi ölüm kavramından uzak sonsuz diridir, ebeden hayr O’nun kudretindedir ve her şeye gücü yeter.”
Okunuşu:
Subhanallâhi ve bihamdihi subhanallâhil aziym, estağfirullahe ve etübu ileyh
Bilgi:
İbni Abbâs Radı’yallâhu anh, Rasûlullâh Salla’llâhu Aleyhi ve Sellem’in şöyle buyurduğunu nakletti:
“Kim Allah’ı hamdıyla tesbih ederim, Aziym Allah’ı tenzih ederim,bağışlanma diler O’na dönerim, derse; bu hemen amel defterine yazılır ve arşa bağlanır… Okuduğu bu tesbih kıyâmet gününde O Allah huzuruna çıkana kadar mühürlü olarak kalır. Onun işlemiş olduğu hiçbir suç, günah bu duâsının sevâbını yok edemez.”
Bilindiği üzere, yapılan suçlar, kişinin sevaplarını götürmektedir, ancak, bu tesbih , kişinin yaptığı günahlarla silinmemektedir… Bunun üzerinde durup, iyi anlamak lazım.
Okunuşu:
Lekel hamdu kemâ yenbağiy licelâli vechike liaziymi sultanik
Bilgi:
İbn Ömer Radı’yallâhu Anh naklediyor, Rasûl-i Ekrem’den:
“Allahu Teâlânın kullarından biri:
-Yâ Rabbi, Vechi Celâlinin ve saltanatı azametinin gerektirdiği biçimde hamd sana aittir…Dedi…
Bu sözlerin ecrinin nasıl yazılabileceğini yazıcı melekler bilemediler… Hemen semâya çıkıp,
-Ey Rabbimiz, kulun bir söz söyledi, ne yazacağımızı bilemiyoruz…
Allah, ne dediğini bildiği halde, meleklere sordu:
-Kulum ne dedi?.. Melekler:
-Yâ Rabbi, kulun, “Rabbene lekel hamdu kemâ yenbağiy licelâli vechike ve liazîymi sultanik” dedi!..
Bunun üzerine Allah meleklere şöyle buyurdu:
-Onu, kulum benimle karşılaşıncaya kadar, dediği şekilde yazınız. Onun mükâfaatını ben veririm…”
Bir başka Hâdîsi Şerîf’ten öğrendiğimize göre, Hazret-i Rasûl Aleyhi’s-Selam, bu tesbihi namazlarda, rükûdan kalkınca ayakta okuyor ve sonra secdeye gidiyormuş…
Biz çok uzun yıllardır Alah’ın lûtfu inayeti ile buna riâyet etmeye çalışıyoruz elhamdülillah… Dostlara da tavsiyemiz olur…Rükûdan kalkınca ,ayakta iken okumalarını her namazda!..
Okunuşu:
Lâ ilâhe illallâhu vahdehu lâ şeriyke leh, lehül mülkü ve lehül hamdü ve huve alâ külli şeyin kadiyr. Elhamdülillahi ve subhanallahi ve lâ ilâhe illallâhu vallahu ekber, ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil aliyyil azîym.
Bilgi:
Rasûlullâhu Aleyhi ve sellem buyuruyor ki:
“Her kim gecenin bir kısmında, yatakta bir taraftan bir tarafa dönerken, kendine gelir de, bu tesbihi söylerse, sonra istiğfar ederse,bağışlanır, dua ederse duasına icâbet olunur; kalkar abdest alıp iki rek’at namaz kılarsa o namazı makbûl olur…”
Bildiğimiz kadarıyla, birçok kişi gece uykudan uyandığı anda bu tesbihi yapmış ve ardından dua etmişlerdir ki, dualarına en kısa sürede icabet edilmiştir…Sıkıntısı olanlara tavsiye edilir.
Şu ana kadar bizzât çeşitli Hadîslerden size nakletmiş olduğum tesbihlerden başka, özel bazı tesbihleri daha ilâve etmek istiyorum ki bunların da imkân bulunduğu takdirde hiç değilse yüzer defa okunması son derece faydalı olur…
Subhane zil mülki vel melekût.
Subhanel Melikil Hayyilleziy lâ yemût
Subhane zil İzzeti vel Ceberût
Subhanel Melikil Kuddûsi Rabbil melâiketi ver rûh
Subhane halikın nûr ve bihamdihi
Subhane Rabbi külli şeyin.
RASÛLULLAH'IN ÖĞRETTİĞİ
ÇOK ÖZEL DUALAR

Okunuşu:
Allâhumme eğınniy alâ zikrike ve şükrike ve hüsni ibâdetik.
Anlamı:
Allahım seni zikretmemi, sana şükretmemi ve güzel bir şekilde kulluk etmemi arttır, kolaylaştır
Bilgi:
Bize göre çok değerli olan bu duâyı bütün zikir formüllerimizin ilk sırasında yerleştiririz. Bu duâyı bize Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem Muâz bin Cebel vasıtasıyla öğretiyor.
Muâz bin Cebel radıyallâhu anh Resûl-i Ekrem'in yakın ashâbından ve çok sevdiği zâtlardan biri, şöyle anlatıyor olayı:
-Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem bir gün elimi tutup bana şöyle dedi:
- Yâ Muâz. Vallâhi seni çok seviyorum!.. Sana bir şeyler tavsiye edeyim; onları her namazın sonunda (selâm vermeden) oku. Kesinlikle terketme!.. Şöyle dersin:
- Allahım, seni zikretmek, sana şükretmek ve sana güzel bir şekilde kulluk etmek için bana yardım et!..
Efendimiz aleyhis-selâm'ın sevgisini bu şekilde yeminle takviye ederek ifâde ettiği bir zâta öğrettiği duâ ne derece önemlidir, bunu takdirinize bırakıyorum.

Okunuşu:
Allâhumme elhımniy rüşdiy ve eızniy şerre nefsiy.
Anlamı:
Allah'ım bana rüşdümü İLHAM et nefsimin şer olacak davranışlarından sana sığınırım.
Bilgi:
İmran bin Husayn radıyallâhu anh müslüman olduktan sonra gelip Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve selleme sordu.
-Müslüman olursam bana (çok faydalı olacak) iki kelime öğreteceğini vaad etmiştin yâ Rasûlullah..?
-"Şöyle duâ et yâ Husayn. Allâh'ım bana rüşdümü ilham et, nefsimin şer olacak davranışlarından sana sığınırım"
İşte bu hadîs-i şerîfteki işaret üzere, biz genellikle günlük zikirler arasında günde üç yüz defa bu duânın yapılmasını çok faydalı buluruz ve dostlarımıza tavsiye ederiz!..

Okunuşu:
Allâhumme inniy es’elûke hubbeke ve hubbe men yuhıbbuke.
Anlamı:
Allah'ım senden aşkını, seni sevenleri sevmeyi dilerim
Bilgi:
Ebû Derda Hazret-i Rasûlullah'ın Dâvud peygamber için -İnsanların en çok ibâdet edeniydi- dedikten sonra şöyle anlatıyor:
-Dâvud'un duâsında sözü şuydu:
Allah'ım senden seni sevmeyi, seni seveni sevmeyi, senin sevgini ulaştıracak ameli sevmeyi dilerim. Allah'ım, sevgini bana nefsimden, ailemden ve soğuk sudan daha sevgili kıl!..
Kezâ yukarıda görülen duâ da başta gördüğünüz tavsiyelerimiz, duâ listemiz içinde yer alan bir duâdır. Daha ne diyelim ki!..

Okunuşu:
Allâhumme inna neseluke min hayri ma seeleke minhu nebiyyuke Muhammed sallallâhu aleyhi ve sellem ve neuzü bike min şerri ma esteaze minhu nebiyyuke sallallâhu aleyhi ve sellem ve ente MÜSTEAN!..
Anlamı:
Allah'ım Nebîn Muhammed aleyhis-selâm hayırdan neler istemişse senden ben de onları isterim; şerden nelerden sığınmışsa sana, ben de onlardan sana sığınırım. MÜSTEAN (yardım istenilen - yardım eden) sensin!.
Bilgi:
-Ebû Umame radıyallâhu anh anlatıyor:
-Bir gün Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem uzun bir duâ etti ki, bundan hiç bir şey ezberliyemedik. Bunun üzerine dedik:
-Yâ Rasûlullah öyle uzun bir duâ ile duâ ettiniz ki, biz bundan bir şey ezberliyemedik..?
Bunun üzerine buyurdu ki, Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem:
-Size bütün bu duâyı toplayan bir şey göstereyim mi?.. Şöyle duâ edersiniz:
"Allah'ım Rasûlün Muhammed'in hayırdan dilediklerinin aynısını ben de dilerim; Rasûlün Muhammed'in şerden sığındığı şeylerden biz de sana sığınıyoruz. Yardım istenecek sensin. Varış sanadır. Kuvvet ve kudret ancak Allâh iledir".
Bütün istekleri ve de sığınılacak şeyleri içine alan en özlü duâyı yukarıdaki şekilde gene Efendimiz Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem bize öğretiyor. Artık bu duâyı da etmeyene diyecek söz yok!..

Okunuşu:
Yâ mukallibel kulûb sebbit kalbiy alâ diynike.
Anlamı:
Ey kalbleri dilediği tarafa döndüren, kalbimi dinin üzere sabitle!..
Bilgi:
Ümmü Seleme radıyallâhu anhaya soruldu:
- Ey müminlerin annesi, senin yanında olduğu zaman Peygamberin en çok duâsı ne idi?..
Efendimiz'in kutlu zevcesi Ümmü Seleme radıyallâhu anha anlattı:
- Resûl-i Ekrem'in en çok yaptığı duâ şu idi:
Ey kalbleri çeviren, kalbimi dinin üzerine sâbit kıl!..
Bunun üzerine sordum:
- Senin duânın en çoğu, neden, Ey kalbleri çeviren kalbimi dinin üzerine sâbit kıl, duâsıdır?..
Resûl-i Ekrem buyurdu ki:
- Yâ Ümmü Seleme, gerçek şu ki, kalbi Allâh’ın iki parmağı arasında olmayan insan yoktur. Dilediğini sebât ettirir, dilediğini de kaydırır."
Yükselen burcu ya da ayı, ikizler, yay, başak ve balık olanlara bu dua kesinlikle tavsiye edilir.

Okunuşu:
Allâhumme innâ nec’âluke fiy nuhurihim ve neuzü bike min şurûrihim.
Anlamı:
Allâhım, senin, onların karşısına çıkmanı ister; onların şerlerinden sana sığınırız.
Bilgi:
Efendimiz, Rasûlullah salla’llâhu aleyhi ve sellem’in öğretmekte olduğu bu duâ son derece önemli ve üzerinde dikkatle durulması zorunlu bir niyâzdır!.. Niçin bu böyle.?
İnsanın, karşılaştığı tehlikeli olaylara ya da kişilere karşı, kendi beşerî imkânları ile mücadele vermesi son derece doğaldır.
Allah’tan yardım isteyip O’na yönelmesi de doğaldır.Ancak bu duâda bir incelik vardır ki, ona çok dikkat etmek gerekmektedir. Efendimiz bu duâ ile, kendilerinin yerine, ilâhî güçlerin karşılık vermesi için niyâzda bulunuyor. Bu ilâhî güç, dışarıdan o kişiler üzerine karşı çıkabileceği gibi, kendilerinden de zuhur edebilir.
Nitekim böyle bir duruma işaret şu âyet-i kerîmenin ışığında olayı anlamaya çalışırsak, meseleyi çok daha kolaylıkla çözeriz:
"Attığın zaman sen atmadın, ALLAH ATTI"!.. (8-17)
İşte aynı şekilde, Allah’ın karşı çıkması için niyâz ediliyor burada da. Bu konuyu daha fazla açmak istemiyorum. Arzu eden anlamaya gayret göstersin!..
Efendimiz, Rasûlullah salla’llâhu aleyhi ve sellem’in öğretmekte olduğu bu duâ son derece önemli ve üzerinde dikkatle durulması zorunlu bir niyâzdır!.. Niçin bu böyle.?
İnsanın, karşılaştığı tehlikeli olaylara ya da kişilere karşı, kendi beşerî imkânları ile mücadele vermesi son derece doğaldır.
Allah’tan yardım isteyip O’na yönelmesi de doğaldır.Ancak bu duâda bir incelik vardır ki, ona çok dikkat etmek gerekmektedir. Efendimiz bu duâ ile, kendilerinin yerine, ilâhî güçlerin karşılık vermesi için niyâzda bulunuyor. Bu ilâhî güç, dışarıdan o kişiler üzerine karşı çıkabileceği gibi, kendilerinden de zuhur edebilir.
Nitekim böyle bir duruma işaret şu âyet-i kerîmenin ışığında olayı anlamaya çalışırsak, meseleyi çok daha kolaylıkla çözeriz:
"Attığın zaman sen atmadın, ALLAH ATTI"!.. (8-17)
İşte aynı şekilde, Allâh’ın karşı çıkması için niyâz ediliyor burada da. Bu konuyu daha fazla açmak istemiyorum. Arzu eden anlamaya gayret göstersin!..

Okunuşu:
Allâhumme ahricniy min zulûmatil vehmi ve ekrimniy binûril fehmi
Anlamı:
Allah’ım VEHİM karanlığından beni çıkart ve nurunla anlayış ikrâm et!..
Bilgi:
Tasavvuf yolundakilerin bileceği gibi, insan için en büyük belâ "VEHİM" hükmü altında kalmaktır. Allâh’tan insanı ayrı düşüren en büyük perde "VEHİM" perdesidir.
"VEHİM" perdesi kalkıp, Allâh Nûru ile anlayış ikrâm olan kişi derhal Allâha erer, YAKÎN sahiplerinden olur!.. Bunun, ne derece büyük bir nimet olduğunu, ancak bu nimete ermişler bilebilir!..
Şayet, dünyada yaşarken "VEHİM"den kurtulup "YAKÎN"e ermek istiyorsanız, mutlaka, en az günde yüz defa bu duâya devam ediniz.

Okunuşu:
Rabbiy zidniy ilmen ve fehmen ve iymanen ve yakıynen sadıka.
Anlamı:
Rabbim ilmimi, anlayışımı, imanımı ve sıdk üzere yakînimi çoğalt!.
Bilgi:
Bu duâ çok önemli bir kaç hususu içine alan geniş kapsamlı bir metindir.
Kur’ân-ı Kerîm’de Rasûlullah aleyhi’s-selâm’a emir verilmiştir, İlmimi arttır diye duâ et, şeklinde.
Hadîs-i şerîflerde ise anlayışın, imânın ve sıdk üzere yakînin artması talebedilmektedir.
İmânın artması çok önemlidir. Çünkü, iman ne derece artarsa, beşer şartlanmasıyla bloke olmuş aklın kavrayıp kabul edemediği şeyler o nisbette iman yollu kabullenilmeye başlar ve neticesinde de o şeylere vukûf meydana gelir. Bu konuda "AKIL ve İMAN" isimli ses kasetimizde çok tafsilâtlı bilgi vardır. Nereye kadar akılla ve nereden sonra imanla gidileceği hususunu oradan tetkik edebilirsiniz.
Yakîn’e gelince.
Bir "yakîn" vardır ki sonunda "küfür" yani gerçeği örtmek vardır.
Bir "yakîn" vardır ki, neticesi "sıdk" üzere "vuslat"tır!..
"Yakîn", kişide "Allâh BAKÎ"dir hükmünün yaşanmasıdır!..
Allâh kolaylaştıra!..
Hiç değilse günde yüz defa bu duâya devam edenler çok büyük faydalarını birkaç ay içinde görürler.

Okunuşu:
Enzelallâhu aleykel kitâbe vel hikmete ve âllemeke mâ lem tekûn tâ’lem.
Anlamı:
Allah sana kitabı ve hikmeti inzâl etti ve bilmediklerini öğretti.
Bilgi:
Rasûl-i Ekrem efendimiz aleyhi’s-selâm’a gelen bu âyet-i şayet günde üç yüz defa okumağa devam edersek, ilim ve sistemi kavrama yeteneğimizin şaşılacak ölçüde gelişmeye başladığını hayretle farkederiz.

Okunuşu:
Allemel insane ma lem yâ’lem
Anlamı:
İnsana bilmediklerini öğretti
Bilgi:
Bu âyet-i kerîmeyi dahi günde üçyüz defa okuyanlar denenmiştir ki kısa zamanda büyük gelişme göstermişlerdir. Unutmayın Allâh’a yakîn ilimle elde edilir!..

Okunuşu:
Ve kezâlike evhaynâ ileyke ruhan min emrina; ma künte tedriy melkitabu ve lel imanu ve lâkin ceâlnahu nura, nehdiy bihi men neşâu min ibadina; ve inneke letehdiy ilâ sıratın müstakıyma.
Anlamı:
İşte sana buyruğumuzla Ruh’u gönderdik. Sen kitab nedir, iman nedir bilmezdin önceleri. Biz O’nu, kullarımızdan dilediğimizi hidayete ulaştırıcı nur eyledik. Şüphesiz ki sen de sıratı mustakıyme hidayet edersin.
Bilgi:
Ruhaniyetin güçlenmesi, basîretin keskinleşmesi, verilenlerin daha iyi değerlendirilebilmesi ve çevreye daha yararlı olunabilmesi için okunması tavsiye edilen bir âyettir, bu yazdığımız âyet.
Şartları elverişli olanın, bir yetiştirici kontrolunda, elinden geliyorsa oruçlu olarak günde 1000 (bin) defa olmak üzere kırk veya seksen gün devam edilmesi tavsiye olunmaktadır. Biz, zamanında hayli nimetine kavuştuk. Dileyene tavsiyemizdir.

Okunuşu:
Kemâ erselnâ fiykum resûlen minkum yetlû aleykum âyâtina ve yüzekkiykum ve yuallimukumul kitabe vel hikmete ve yuallimukum ma lem tekûnu tâ’lemun.
Anlamı:
Size İÇİNİZDEN bir RESÛL irsâl eyledik ki sizi arındırıyor (temizliyor), size kitab ve hikmeti öğretiyor, bilemediklerinizi bildiriyor.
Bilgi:
Bakara sûresinin bu âyetini (151) yukarıda vermiş olduğum âyet-i kerîme ile birlikte bana öğreten, Abdülkerîm Ceylî hazretleridir. Bunlara devam ile sayısız faydalar hasıl oldu. "KİTABI OKUMADA", hikmete ermede, hiç aklıma gelmeyecek olan şeylerin sırlarına ermemde Takdiri Huda ile âyetlere devam etmenin çok büyük faydalarını gördüm!..
Biz fanîyiz, kısa bir süre sonra aranızdan ayrılır gideriz; ama isteriz ki biz de nîcelerinin hayra hikmete ermesine vesile olalım, ardımızdan üç ihlâs bir fatiha ile, "Allâh râzı olsun" diyenlerimiz olsun!
Bu sebeble, çok istifâde ettiğim bu âyetleri burada sizlere açıklıyorum. Arzu edenler bu âyetlere günde yüz defa devam ederler!. Veya daha alâsı, önce birini günde bin defa ve oruçlu olarak kırk veya seksen gün devam ederler; sonra onu günde yüz defaya düşürüp ikincisini gene günde bin defa olarak kırk veya seksen gün yaparlar; sonra da her ikisine günde yüzer defa olarak devam ederler.
Kesinlikle bilelim ki bu âyetler Kur’ân-ı Kerîm’deki en değerli mücevherlerden ikisidir!..

ÇOK FAYDALI
BAZI DUALAR


Okunuşu: Euzü bivechillâhil kerîm ve kelimâtillâhit tâmmatilletiy lâ yucaviz hünne berrün velâ fâcirün min şerri mâ yenzilu mines semâi ve mâ yâ’rücü fiyha ve min şerri mâ zeree fil ardı ve mâyahrücü minha ve min fitenil leyli ven nehari illâ târikan yatruku bihayrin yâ Rahman.

Bilgi:
"Medine'li Hacı Osman Efendi" diye bilinen "Beykoz’lu" da dedikleri bir zât vardı İstanbul'da; hayatının 50 senesi Medine’de geçmiş ve Medine kitaplıklarında okumadık eser bırakmamış bir zât!.. Es Seyyid Mehmed Osman Akfırat.
1960 başlarında elini öptüğüm zaman o 86’sında idi, bense 18’lerde. Bana önce zahirin sonra da bâtının kapısını açan Rasûlullah salla’llâhu aleyhi ve sellem’le tanıştıran zât!.. Hayatımın en önemli olaylarında manevî müdahelesini gördüğüm zât!.. Allâh indinden rahmet eylesin, indinden benim tarafından ihsanda ikrâmda bulunsun kendisine sonsuza dek!..
İşte bu Zât, Rasûlullah salla’llâhu aleyhi ve sellem’in yukarıdaki duâsını bana öğretmişti. Ve çeşitli sıkıntıda olanlara karşı bu duâyı bir kağıda yazar, üzerlerinde taşımalarını tavsiye ederdi. Elbette biz de ederiz.
Zirâ...
CİNLERİN aralarından İFRİT diye bilinen en güçlüleri, Resûli Ekrem’in Mi’râc olayında semâya yükseldiğini haber alınca, büyük telâşa düşüyorlar. "Şayet Muhammed semâları tanır, Allâh’la biraraya gelirse, artık önüne geçilemez olur" diyerek bütün güçleri ile Rasûlullah aleyhi’s-selâm’ın üzerlerine saldırıyorlar.
İşte o zaman Cebrâil aleyhi’s-selâm Efendimize bu duâyı vahyederek korunmasını öğretiyor. Bu duâyı okuyunca da Rasûlullah aleyhi’s-selâm, hepsi yanıyorlar!..
İşte böyle bir olay vesilesiyle öğrenilen duâyı artık nasıl istersek öylece değerlendirelim.



Okunuşu:Yâ Hayyu Yâ Kayyum Yâ Zel Celâli vel İkrâm es’eluke en tuhyi kalbiy binuri mâ’rifetike ebeden Yâ Allâh Yâ Allâh Yâ Allâh Yâ Bedî’es semâvâti vel ard.
Anlamı: Mutlak diri ve kendisiyle kâim yüce Zâtıyla ikrâm edici Dilerim senden ebeden marifet nuriyle kalbimi diriltmeni Yâ Allâh Ey gökleri ve yeri bir örneği olmaksızın meydana getiren.
Bilgi:
Sabah namazının farzını kılmadan önce kırk defa okuyup buna kırk gün devam edenler, faydasını derhal kendilerinde farketmeye başlarlar.
Kalbin marifet nuriyle diriltilmesi demek şudur. İslâm terminolojisinde "şûur" ya da bugünkü deyimiyle "bilinç", "kalp" kelimesiyle, "gönül" kelimesiyle tanımlanır. Bilincin dirilmesi ise ancak marifet nuriyle mümkündür. "Mârifet nuru" nedir?..
İnsan, "iman nuru" ile bilincin sınırlarını aşar, "mârifet nuru" ile de bilincin sınırları dışında yeralan gerçekleri değerlendirebilecek kapasiteyi elde eder!..
Allah tüm yaşamımız boyunca, kesintisiz olarak, bir an bile "iman nuru"ndan ve "mârifet nuru"ndan mahrûm bırakmasın.
Zirâ, "iman nuru"ndan mahrûm olan bloke olmuş bir bilinçle "kör" yaşar; ve "mârifet nuru"ndan mahrûm olan da, bilincinin sınırları ötesindeki gerçekleri asla düşünemez ve değerlendiremez.Bu yüzdendir ki, her vesile ile Allâh’tan "iman nuru" ve "mârifet nuru" istemeliyiz; ve bunun sonsuza dek kesintisiz bir şekilde bağışlanmasını niyâz etmeliyiz.
Okunuşu:Rabbiy inniy mağlubun fantasır, vecbür kalbil münkesir, vec'mâ şemlil müddesir, inneke enter rahmanül muktedir; ikfiniy yâ Kâfi fe enel abdul muftekir ve kefâ billahil veliyyen ve kefâ billahil nasıyra; inneş şirke lezûlmün azîm. Ve mallâhu yuriydu zulmen lil ibad. Fekutia dabirul kavmilleziyne zalemu, velhamdulillahi rabbil alemiyn.
Bilgi:
Gavs-ı A'zâm Abdülkâdir Geylânî hazretlerinin öğretmiş olduğu bu duâyı teberrüken hazırlamış olduğumuz bu kitaba ekliyoruz.
Her devirde başı sıkışanların ruhanîyetinden meded umdukları Gavs-ı A'zâm Abdülkâdir Geylânî'nin, bütün başı dertte olanlara çok faydalı bir tavsiyesidir bu duâ. Sabah akşam yedişer kere okunması kifayet eder. İnşâallah bu duâdan istifâde edenlerden oluruz.

ESMÂ-ÜL HÜSNÂ
Ebû Hureyre Radı’yallâhu Anh naklediyor:
“Rasûlullâh Salla’llâhu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu:
Allah’ın yüzden bir eksik, 99 ismi vardır.Her kim bunları ihsa ederse Cennet’e girer…
1.Hu vallahulleziy lâ ilâhe illâ Hu 2.Rahman 3. Rahîym 4. Melîk 5. Kuddûs 6. Selâm 7. Mü’min 8. Müheymin 9. Azîz 10. Cebbâr 11.Mütekebbir 12. Hâlik 13.Bâri 14.Musavvir 15.Ğaffar 16.Kahhar 17.Vahhab 18.Rezzâk 19.Fettah 20.Alîm 21.Kaabız 22.Bâsıt 23.Hafıd 24.Râfi 25.Muiz 26.Muzill 27.Semî 28.Basîr 29.Hakem 30.Adl 31.Lâtîf 32.Habîr 33.Halîm 34.Azîm 35.Gafûr 36.Şekûr 37.Âliyy 38.Kebîr 39.Hafîz 40.Mukît 41.Hasîb 42.Celîl 43.Kerîm 44.Rakîb 45.Mucîb 46.Vâsi 47.Hakîm 48.Kerîm 49.Mecîd 50.Bâis 51.Şehîd 52.Hakk 53.Vekîl 54.Kaviyy 55.Metîn 56.Veliy 57.Hamîd 58.Muhsî 59.Mubdî 60.Muîd 61.Muhyî 62.Mumît 63.Hayy 64.Kayyum 65.Vâcid 66.Macîd 67.Vâhidül Ahad 68.Samed 69.Kaadir 70.Muktedir 71.Mukaddim 72.Muahhir 73.Evvel 74.Âhir 75.Zâhir 76.Bâtın 77.Vâli 78.Müteâli 79.Berr 80.Tevvab 81.Muntakim 82.Afuvv 83.Raûf 84.Mâlik-el Mülk 85.Zül Celâl-i vel ikrâm 86.Muksıt 87.Câmi 88.Ğanî 89.Muğnî 90.Mâni 91.Dârr 92.Nâfi 93.Nûr 94.Hâdi 95.Bedî 96.Bâki 97.Vâris 98.Reşîd 99.Sabûr (celle celâluhu.)
HU Mutlak Zât’a işâret.
RAHMAN Sonsuz Esma ve Sıfatsahibi
RAHİM Varlıklar içinde seçtiklerine kendini tanıtan;
MELİK Mülkünde tasarruf sahibidir. Her şey ona muhtaç.
KUDDUS Sınırllıktan mukaddes ve arı
SELAM Yakin halini yaratan
MÜ’MİN Gaybın sonsuz sırlarına açık idrâki oluşturan
MÜHEYMİN Hiçliği hissettiren ,hayrete salan , oluşturan
AZİZ Mutlâk galip. Eşibemzeri olmayan.
CEBBAR Hükmünü zorunlu olarak ister istemez kabul ettiren.
MÜTEKEBBİRKibriyâ sahibi.
HALİK Benzeri, örneği olmayan şeyi meydana getiren.Takdir eden.
BARİ Her yarattığını farklı yeni bir icâd ile meydana getiren.
MUSAVVİR Manaları şekillendiren.
ĞAFFAR Dilediği tüm kusurları bağışlayan.
KAHHAR Dilediği herşeyi ortadan kaldıran.
VAHHAB Karşılıksız olarak ihsânda bulunan.
REZZAK Sonsuz mânâları ile sürekli besleyen.
FETTAH Sürekli aşama kapıları açan, tüm kapanıklıkları geçirten.
ALİM Mânâların oluşturduğu tüm kompozisyonların her hâlini bilen…
KAABIZ İzhâr ettklerini geri alan, kudreti altında tutan.
BASIT Açan,yayan, genişlik veren.
HAFID En değersiz hâle düşüren.
RAFI Yükselten.
MUİZZ İzzet bahşeden, değerli kılan.
MUZİLL Zillete düşüren, değersiz kılan.
SEMİ Yarattıklarının hitâplarını her hâli ile algılayan.
BASİR Yaratıklarının her hâlini değerlendiren.
HAKEM Hüküm sahibi ve hükmü kayıtsız şartsız yerine gelen.
ADL Her birimi ne için varettiyse, ona hakettiğini veren.
LATİF Lûtuf sahibi, birimin özünde ve yapısında yer alır bir biçimde mevcût.
HABİR Şey’in varlığıyla kendisinden haberdar olan.
HALİM Yumuşaklık ve hoş görü sahibi.
AZİM Sonsuzluğuyla azamet sahibi.
ĞAFUR Suçluları bile küçük düşürmek istemeyen . Örtücü
ŞEKUR Değerini bilene fazlasıyla karşılık veren.
ALİYY Yüce; fevkâlade yüksek.
KEBİR Sonsuz mânâlara sahip olmasından ileri gelen üstünlük sahibi. EKBER: Sonsuz mânâlara sahip olmasından ileri gelen üstünlüğüyle ancak kendi kendini değerlendirebilen yüce Zât. “ALLAHÛ EKBER”: Ancak Allah, kendi sonsuz yüce vasıflarını hakkıyla değerlendirebilir; anlamında anlaşılabilir.
HAFİZ Koruyan, muhâfaza eden, ayakta tutan.
MUKİT Varettiklerinin yapılarına göre gıdasını veren.
HASİB İhtiyaçları karşılayan; her an her varlığın yaptığının hesabını görerek hesabına göre bir sonraki aşamaya geçirten.
CELİL Zâtıyl
Ekleme Tarihi: 06.11.2003 - 12:34
Bu mesajı bildir   zum Anfang der Seite
Gast Misafir  
kurban duası

Misafir

Kayıt Tarihi: 23.05.2024
En Son On:
Cinsiyeti: ----- 
kurban duasının okunuşunu arıyorum arapça
Ekleme Tarihi: 09.01.2006 - 11:01
Bu mesajı bildir   zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 906 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
gülbeysah (40), emrebican (30), ali deutsch 22 (40), sueda05 (46), mevo (56), bulent661 (51), yasar1126 (51), nur20 (39), cedanza (47), Gülsah (46), abdullah_66 (38), Mehmet Ali AKKA.. (56), esmercadi (38), aiShwaRya (46), hkaba4601 (42), aribali67 (49), ibrahim20 (36), mikail yesiloz (47), ali esen (49), sEm@ (37), lazya (47), Hira (44), rahmetgulu (50), yozgat66nl (50), muzo69 (55), emrebeyzade (43), hikmet_69d (41), mesekkatli (43), memolituncay800 (39), kewinmars (37), selmani (52), lomiksa_x (61), puzzle (45)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.56017 saniyede açıldı