lopinavir ritonavir kaletra kaletra stromectol generique kaletra cipralex ciprine cipro med cipro clamycin clarinex clarithrocine claritin claritine claromycine claropram clavamox clavu basan cleocin climara clobex clocim clomid clopin clot basan clozaril co acepril co atenolol co diovan co enalapril co enatec co epril co lisinopril coaprovel colcrys colofac combivir compazine competact concor plus concor confortid conjugen convulex copegus corangine
     

0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » Aynaya Baktığınızda Gördüğünüz Kim ?

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 1 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
nazli64 su an offline nazli64  
Aynaya Baktığınızda Gördüğünüz Kim ?

110 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 07.10.2006
En Son On: 11.10.2014 - 06:07
Cinsiyeti: Bayan 
Biraz ziyaret biraz ticaret babında bir seyehatin bıraktığı izler;

Uzun süren bir yolculuğun ardından, nihayet marmarise ulaşmıştık. Yazları etten duvar olan marmariste, ellerinden geldiğince islamı yaşamaya çalışan bir dostumuzun çocugunun nişanı bir gece önce hanımlara özel eğlence ile başlamıştı. Ertesi gün genele bir nişan proğramı olacaktı. bizim gibi Türkiye'nin her yerinden gelen yüz civarında arkadaşlarla beraber bizim için rezervasyon yapılan çok yıldızlı muhteşem bir oteldeki odalarımıza yerleştik. Akşam yemeğinin ardından marmarisin içindende gelen davetli hanımlarla eğlence başladı. Güya etrafta hiç erkek personel olmayacaktı, hanımlar rahat eğlensin diye. Henımlar bu rahatlıkla soyunup dökündüler şıklık yarışına girmiş gibi, pistte kıvrak danslarını serğilemeye başladılar. Bir süre sonra otel görevlisi gençler etrafta görünmeye başladı. Gittikçe sayıları artmaya başladı. Ben sadece oturduğum halde bu durumdan rahatsız olup gidip görevlileri dışarı çıkmaları için uyardım. Çıktılar ama tekrar geldiler. Beni en üzen nokta ise benden başka o salonda hiç kimsenin bu beylerden rahatsız olmayışıydı. Herkes sanki hiç erkek yokmuş gibi eğlenmeye devam etti. Acaba erkek sayısı hanım sayısından az olunca onlar erkek sayılmıyormuydu?
Kaldığımız otel heybetli ve koyu ormanı olan bir dağın hemen eteğinde denize sıfırdı. Sabah namaza kalkınca, balkonda güneşin doğmasını bekleyip bu muhteşem manzarayı seyrederek tefekküre daldım. Dağ ve denizin birleştiği eşsiz bir koy ve kilometrelerce uzayan bir sahil. Rabbim yalan dünyan bu kadar güzelse cennet nasılki diye sormadan edemedim. Burada yaşamak bir ayrıcalık olmalı dedim yılın 365 günü dag ve deniz havası ve eşsiz bir güzellik. Cennetten bir cüz gibiydi karşımda. Ama benim içimde derin bir hüzün vardı bu sarhoş edici güzelliğe ragmen. Çünkü benim yapımda sevdiklerimle her güzelliği paylaşma arzusu çok fazla olduğundan, bu güzelliğin hazzını hiç hissedemedim. Annesini kaybetmiş bir çocuk gibi sadece sevdiklerimi aradı gözlerim. Sonra bir şairin şu sözleri geldi aklıma;
Yaşanan mekan cennette olsa
Hiç kıymet arzedermi
Yanında sevdiklerin yoksa.
Anladımki mutluluk huzur, yaşanan mekanda değil, mekanı paylaştığın sevdiklerinde imiş.
Kahvaltıdan sonra sahilde yürümeye çıktım. Kumsala inmeden trafiğe kapalı kilometrelerce uzanan bir yürüyüş yolunda dev ağaçların altında, kış boyu hiç solmamış çiçekler, dalı portakalla dolu ağaçlar ve hanımeli kokuları eşilğinde saatlerce yürüdüm. Alabildiğince göğe uzanan palmiyeler sanki yerdekilere meydan okur gibiydi. Yeryüzü sizin olsun biz Rabbimize gidiyoruz der gibi yükselmişlerdi göğe doğru. Sahil yolu yerli yabancı insanlarla dolmuştu ve herkesin garip garip bana baktığını farkettim. Çünkü herkes yarı çıplak, ben bu ahengi bozan tek pardüsoluydum. Sanki bir meczup görmüş gibi hayretle bakıyorlardı. Sanki bu güzelliği yaşamak sadece onların hakkı, bende bu hakkı onlardan gasbediyormuşum gibi sert sert bakıyorlardı. Yakınımda yürüyen yaşları 60 civarı olan iki top sakallı bey yüksek sesle islama saldırıyor, Adnan Oktar'dan (harun Yahya) nefetle bahsediyor, "inanamıyorum kardeşimde onlara katıldı o asla öyle cahil biri değildi ama Adnan Oktarla bir saat kadar bir arada oldu ve kimliğini yitirdi. Bu adamın sözü sihir gibi anında etkisi altına alıyor. Sen bile onu tanısan afyon içmiş gibi uyuşursun ."diyordu yanındaki beye bu aradada kin dolu bakışlarını bana çeviriyordu. Ben daha fazla sabredemeyip; Adnan Oktar büyücü değil, pek çok akıllı insan gibi kardeşinizide büyülüyen islamın güzelliği. Bence sizinmi yoksa onunmu daha cahil olduğunu bir kez daha düşünün deyip yanlarından uzaklaştım. Kumsala inip dalgaların sesiyle düşünmeye başladım. Neden sahil kentlerin insanları genelde islamdan uzak oluyor diye. Oysaki bu büyüleyici güzellikler onlara Allahın bir lutfu iken, neden onlar böyle nankör olabiliyordu? Konya yöresini bilenler bilir bazı köyler vardırki tek bir ağacın bulunmadığı sadece bozkır insanın o manzarayı görünce içi acır. Ama onlar dualarının gölgelerinde yaşarlar. Çünkü onların cennet özlemleri vardır. Güzel olana sahip olma özlemleri vardır. Bunun içinde Rabbe sığınırlar, DÜNYADA BULAMADIKLARINI cennette BULMA ümidiyle Allahın ipine sarılırlar. Tesbitim oki; sahil kentlerin insanları hem denizden hem topragın veriminden nasiplendikleri ve cennet gibi mekanlarda yaşadıkları için cennet akıllarına bile gelmez. Her gece güzellikleriyle baş döndüren nataşalarla geceleyen erkeklerin cennetteki hurilere özlemi olmaz. Kadın alkol kumar yoluyla kazanılan paralarla beş yıldızlı yaşayan insanların cennetteki köşklere ragbeti olmaz.
Bu düşüncelere dalmışken dalgaların sesiyle kendime geliyorum ve içimi bir korku kaplıyor. Rabbim diyorum, "dünyaya yaklaşan senden uzaklaşıyor, lütfunla bize nasip ettiği imanı bizden alma, bize sağlam bir hidayet nasip et ve ayaklarımızı kalplerimizi dinin üzerinde sabit kıl."
Nişan proğramından yarım saat önce otele dönüp, bize ayrılan masaya oturup etrafı gözlemlemeye başlıyorum. Açık, kapalı ve marmariste yerleşik olan ecnebi misafirlerle bütün masalar doluyor. Ecnebilerle islamı dert edinmeyenlere sözüm yok ama oradaki müslüman kesimin hali beni derinden yaralıyor. Hanımların tesettür anlayışı boyuna sarılmış rekarenk eşarplar, daracık ve dizde etekler vaya dar pantolonların üzerinde tek düğmeli şık dar kısa ceketler. Eşarbın küçük ve boyuna sarılmasından dolayı açıkta kalan gerdanda görünen pahalı gerdanlıklar ve saysan on tane çıkmayacak kadar pardüsolu hanım. Nişan sahibinin bir cemaate mensup olmasından dolayı ege bölgesinin imamının eşi olan hanımın etrafındakilere ulaşılmaz hissi veren soguk ve donuk kibirli bakışları. Proğram başlamadan önce masalardan gelen şu fısıltılar beni dehşete düşürüyor.
__ Abi sezon başlıyor önümüzdeki hafta hazırlıklarınız tamamı?
__ Hemen hemen tamam. Ama henüz discoyu tam hazırlayamadık.
__ Alkol stokunuz nasıl?
__ Şu an yeterli değil ama bağlantılarımız sürüyor.
__Gece eğlenceleriniz için kimlerle bağlantı yaptınız bu yıl?
__ Bu konudaki bağlantılarımız hala devam ediyor çok para istiyorlar çok.
__ Abi sende beş yıldızlı otel işletiyorsun olacak o kadar.
__ Abi nişanın gündüz olması iyi olmadı namazları nerede kılacağız?
__ Merak etme bu otelde müslüman kerdeşlerimizden birinin namaz için yer ayarlanmış.
__ Bu çok iyi olmuş namazlarımızı geçirmeyelim.
__ Abi bu otelin discosu çok ünlüymüş. diğer otellerin müşterileri geceleri buraya geliyormuş doğrumu? diye sürüp giden muhabbetler bir başka masada
__ AAA budamı örtüsünü çıkarmış . Hatırlıyormusun buraya ilk geldiklerinde bu hanım çarşaflıydı.
__ Hatırlamaz olurmuyum ona baktıkça gıpta ederdim. Ama ona kızamıyorumda çünkü kocası otel işletiyor. Nataşaları biliyorsun kocasını kaybetmeme adına açıldı.
__ Biliyormusun Selen hanım yine bakırköyde yatıyormuş. Oda kocasını kaybetmeme adına birazda lüks yaşama kendini kaptırınca örtüsünü açtı ama her iki kesimdede kendine yer bulamayınca bunalıma girdi. Yıllardır istanbulu yol ettiler. Kocası artık bıkmış boşamayı düşünüyormuş.
__Deme yaa bu kadar güzel bir kadını hiçbir erkek kaybetmek istemez üstelik kocası peşinden çok koşarak almıştı onu.
__ Hasta bir kadın Afroditte olsa hiçbir erkek dayanamaz bırakır. Kocası geçenlerde benim beye; Arkadaş dayanamıyorum artık hayatımın zindandan bir farkı yok, sahildeki kum kadar param var ama bir kum tanesi kadar mutluluğum huzurum yok demiş.
__ Vahhh yazık........................
__ Duydunmu Ayşenin başına gelenleri? İngiliz kadın yine buradaymış. Ayşe bu kadarda islami yaşantısından ödün verdi kocamı elden kaçırmayayım diye ama kadının korktuğu başına geldi. Adam aleni gezdiriyor ingilizi yanında.
__Çok acı bir durum Alah bizleri korusun.
__ Aminnnnnnnnnnnnnnnnnn
__ Bende çok korkuyorum inan biliyorsun bey sarraf, dükkana bikiniyle geliyorlar ve beyde onların kulaklarına göbeklerine bileklerine takıları kendi eliyle takıyor.
Yarım saat içinde bu konuşmaları duymak beni çılgına çevirdi. Bir ara bir delilik yapıp, sahneye çıkıp mikrofonu elime alıp şunları söylemek geldi içimden;
Ey müslümanım diye ve iman eden erkekler; Biraz Allaha kulluk edip namaz kılıp, Birazda CÜZDANINIZA kulluk edip haram yollarla cüzdanınızı doldurduktan sonra, eş ve çocuklarınızı bu parayla rızıklandırıp ardındanda aile sadeti iç huzurumu bekliyorsunuz Allahtan. Sizler hiç haram giren bir evin ateş yutmuş bir insanın çığlıklarına benzediğini bilmiyormuydunuz?
Ey iman etmiş olan hanımlar; Siz kalplerin Allahın kudret elinde oldugunu bilmiyormuydunuzda eşlerinizin kalplerini Allahın elinden alıpta kendi avuclarınızda tutmaya çalıştınız, böyle taviz vererek kendinize bağlamak adına aslında kendinizi cenenneme ateşten zincirlerle bağladığınızı farketmedinizmi? Kendi önlemlerinizi kendi formüllerinizle alıp ardındanda yinede kaybettiğiniz eşinizin tekrar size sadık kalması için Allaha hangi yüzle duaya duruyorsunuz?
Ey inananlar ve Ey haramları helallerine basın gelenler.; SİZLER HARAMI VE HELALİ BİR KADEHTE KOKTEYL YAPIP İÇEREK CENNETE GİRECEĞİNİZİMİ SANDINIZ?
Onlarında ne cevap vereceğini duyar gibiydim. "Ama buralarda islamı yaşamak o kadar kolay değil." Bende onlara şu ayeti hatırlatmak isterdim;

Melekler kendi nefislerine zulmedenlerin hayatına son verecekleri zaman derler ki: "Nerde idiniz?" Onlar: "Biz, yeryüzünde zayıf bırakılmışlar (müstaz'aflar) idik." derler. (Melekler desevinçli "Hicret etmeniz için Allah'ın arzı geniş değil miydi?" derler. İşte onların barınma yeri cehennemdir. Ne kötü yataktır o? (NİSA SURESİ / 97

......!...........!...........!...........!...........!............!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
Ekleme Tarihi: 27.04.2007 - 04:36
Bu mesajı bildir   nazli64 üyenin diğer mesajları nazli64`in Profili nazli64 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 910 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
gülbeysah (40), emrebican (30), ali deutsch 22 (40), sueda05 (46), mevo (56), bulent661 (51), yasar1126 (51), nur20 (39), cedanza (47), Gülsah (46), abdullah_66 (38), Mehmet Ali AKKA.. (56), esmercadi (38), aiShwaRya (46), hkaba4601 (42), aribali67 (49), ibrahim20 (36), mikail yesiloz (47), ali esen (49), sEm@ (37), lazya (47), Hira (44), rahmetgulu (50), yozgat66nl (50), muzo69 (55), emrebeyzade (43), hikmet_69d (41), mesekkatli (43), memolituncay800 (39), kewinmars (37), selmani (52), lomiksa_x (61), puzzle (45)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.54657 saniyede açıldı