*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » Firarın mümkün Olmadığı Ana Hazır Olmak

önceki konu sonraki konu

Bu konuda 2 mesaj mevcut

Sayfa (1): (1)

Ekleyen

Mesaj

	_SeRKaN_

Firarın mümkün Olmadığı Ana Hazır Olmak

406 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 15.09.2004

En Son On: 21.11.2007 - 16:41

Cinsiyeti: Erkek

s.a.

Yalçın İçyer'in okunması gereken bir yazısını kardeşlerimle paylaşmak istedim.

selam ve dua ile

Firarın Mümkün Olmadığı Ana Hazır Olmak

‘De ki ölümden ve öldürülmeden korkup firar etmeniz size fayda vermeyecektir.O halde kısa olan bir dünya hayatından ancak azıcık faydalanırsınız. De ki Allah size bir kötülük isterse sizi kim ondan koruyabilir? Veya size bir rahmet dilerse.Allah’tan başka veli ve yardımcı bulamazsınız.1’

I-GİRİŞ

Bizi kıyamette utandırmamak için sadece kitap ve resul değil, aynı zamanda gayb ile de uyaran Alemlerin Rabbı Allah’a sonsuz hamd ve senalar olsun, salat ve selam O’nun ilahi çizgisini koruyarak vahyine teslim olan Resullerine, son Resule ve onların ehl-i beytlerine ve ashablarına olsun. Rabbım onların yolunda giden nesillerden razı olsun. Bizi de onların takipçisi eylesin.

Sevgili kardeşlerim!

Gaybe iman her zaman hayatımızın faniliğini bize hatırlatan ilahi uyarılardır.Bize geçici olan bu dünya hayatını ebedi kılan kapitalist hayat anlayışından çekip çıkaran gayba iman, Kur’an’ın en canlı konusudur.Birçok surede bu canlı sahnelerle Rabbımız bizi karşı karşıya getiriyor.Zihnimize, kalbimize seslenerek hayatı ebedileştirmeyin,ona Allah’ın verdiği imtihan bilincini vererek onu öyle yaşayın hatırlatmasını yapıyor.Bu Rabbimizin bize acımasıdır. Daha önce ifade etmiştim, gaybe; yani ölümden sonraki hayata iman, İslam inancında insanın hayatındaki aktif bir ilkedir.İman eden hep kendisini ona göre ayarlama durumundadır.İşte Kur’an bu bilinci vermek üzere bize çok canlı sahnelerle kıyameti ve ondan sonraki hayatı anlatıyor.Bu konuda Ş. Seyyid Kutub’un kitabı(2) oldukça anlamlı ve sürekli okunması gereken kitaplardandır. Resulullah’tan gelen rivayetleride katarsak gayba iman hayatımızın koparılmaz bir parçası olur.Bu konuda ciddi çalışmaların ürünü olan şu iki kitabı örnek verebilim.(3) Tabii daha ciddi çalışmalarda olabilir şüphesiz.Kur’an’ın canlı örneği Hz.Muhammed(sas) hem şahsında hem de ashabının dünyasını hiçbir zaman ahiretten ayırmamış.Seküler anlayış Din-Dünya ayrımı yaparken bu önemli hayat parçasını ve bu bilinci hayatımızdan çıkarmak için geliştirilmiş ve hayat gaybdan ayrılmıştır.İnsanlar kırktan sonra ölümü hatırlasın veya hiç hatırlamasın.Ahiretten kopan bir hayat ölü ve şehevi arzuların tatmin edildiği hayvanileşmiş bir hayattan ötesi değildir.Hesabı ve kitabı unutan bir kişilik herşeyi yapabilir.Geçen hutbemde Hicri 1428 ve miladi 2007 yılının panoramasında,insanın geldiği bugünkü halin sebeplerinden biride ahiret hayatının hayattan koparılması olmuştur.Veya hutbenin konusu itibarı ile yüreklerimizi ahiret ateşi yakmadığı için zalimlerin ateşi yakıyor demiştik(4). O halde iç dünyamızı sıkı kontrol altına alacak bu gayb bilincini kavramak için sürekli ölümü hatırlamamız gerekiyor.İşte bu canlılığı anlatacak kavramlardan biride yukardaki ayette geçen ‘FİRAR’ kavramıdır.Gayb ve şehadet alemini içine alan bu kavramı sizinle paylaşırken Rabbımın bize bu diri ruhu nasip etmesini diliyorum.

II-‘FİRAR’ KAVRAMININ SÖZLÜK ANLAMI

A-Dildeki anlamı

Kökü ‘Fa ve iki Ra’ dan oluşan bu kelime ‘Ferre’:Kaçtı,firar etti, sığınmak,hızla kaçmak,koşu alanını genişletti,gerçeğini ortaya çıkarmak için araştırmak,tecrübe olundu,denendi,(Buna haccac’ın şu sözü örnek verilmiştir- Zekayla firar olundum,tecrübeden keşif olundum),hayvanın yaşını bildiren dişi, firar etti, belli oldu ortaya çıktı.(5)’ Arapça geniş bir anlamı olan bu kelime iki dünyamızı ilgilendiren bir kelimedir.Gerçi bizi en çok ilgilendiren bu kelimenin sözlük anlamını kavramaktır.Çünkü bizi en çok sözlük anlamı ilgilendiriyor.

B-Kur’an’da sözlük anlamı

Kur’an’da bu kelime hep sözlük anlamında kullanılmış. Bu anlamların bir kısmı dil anlamından başka bir şey ifade etmiyor.Bir kısmı ise hutbemin konusu olan uhrevi ve dünyevi hayatı direk ilgilendirmektedir.Şimdi bunların örneklerini verelim. ‘.....Sizden korkunca aranızdan firar ettim,sonra Rabbım bana hüküm verdi.(6)’ Hz.Musa(as), Firavn ve zulmünden korktuğu için oradan kaçışını ifade ediyor.Temelde sözlük anlamında kullanılmış.Ancak burada bir Nebinin zalim bir idareyi reddedişide vardır.Sonradan bazı alimler bu olayı bir müslümanın zalim birine sekreterlik veya yardımcılık yapamayacağına delil getirmişler.(7) Olayın detayı ayrıca kassas suresinde de işleniyor.(8) Hz. Musa’nın küçük yaştan itibaren anlatılan kıssasında bizim için ibret alınacak çok şeyler vardır. Bu kelime Kur’an’ı Kerim de sözlük anlamında gaybi bir sahnede kullanılıyor.Bir canlı sahnede Mekke’de müşriklerin okunan ilahi kelamdan kaçışlarını anlatıyor.Hem de Resulullah’a inen ilk ayetlerde.Rabbımız şöyle buyuruyor; ‘Böyle iken onlara ne oluyor ki,Kur’an’dan yüz çeviriyorlar.Sanki ürkmüş eşekler gibi, sanki aslandan kaçmaktalar.(9)’ Mekke müstekbirlerinin kaçışı anlatılıyor.Firar kelimesini adeta gözler önüne getiriyor.Kur’an’dan kaçanların ahvalini bize anlatıyor.Yine Kur’an’i bir kıssada canlı bir sahnede bu kelimenin sözlük anlamını görüyoruz. Ashab-ı kehf kıssasında firar kelimesi. ‘Birde onları uyanık kimseler sanırsın, halbuki onlar uykudalar. Biz onları,sağa sola çeviriyorduk.Köpekleride mağaranın önünde iki kolunu uzatıp yatmaktaydı. Eğer durumlarını göreydin, muhakkak kendilerinden ürküp döner kaçardın ve onlardan, onlardan içine korku girerdi.(10)’

III-FİRAR KELİMESİNİN KAVRAM ANLAMLARI

Yukarda ifade ettiğim gibi bu kelime bir kavram değil. Bir konudur. Bir olaydır. Kullanılışında da bu vardır.Bizi heyecanlı olaylarla karşı karşıya getirerek uyarıyor.Bu sahneler şehadet ve gayb alemlerini birleştiren olaylardır. Şimdi bize aksiyon kazandıracak sahneleri tek tek ele alalım.

1) Allah’a firara gelin dostlar

Kur’an’ın bir çağrısı vardır.Bu çağırı, çağırıların işitilmediği zamanlara ve günlere hazır olmak içindir.Alemlerin Rabbının sahiplenişidir.Rahman’ın çağırısıdır.Bizim asırlardır cevap vermediğimiz, Onbeş asır önce bir neslin cevap verdiği ve bunun karşılığı olarak onuruna kavuştuğu çağrı.Gelin bu çağrıyı Allah resulundan (sas) dinleyelim. ‘O halde Rabbınıza Firar edin-ona koşun- Şüphesiz ben sizin için apaçık uyarıcıyım.(11)’ Ders almamış iki kavmin kıssası anlatıldıktan sonra Resulullah(sas) adına rabbımız bizi çağırıyor.(12) Semud kavmi gibi olmayın.Nuh’un kavmi gibi olmayın.Onlar dinlemediler elçilerimi, sizde böyle şey yapmayın.Onların akibeti ne felaket oldu bilirmisiniz ?. Ve gayb aleminde de onlar perişan olacaklar.Bu şehadet alemini gayb alemine bağlayan şarttır.Bu şartı yaşayan gayp alemi ile buradan irtibat kurmuş olur.Bundan sonraki sahneler hazır olmuş olur.Evet Hz.Muhammed(sas) çıkmış kabe’nin merdivenlerine ve çağırıyor.Ey Mekkeliler Rabbınıza koşun. Onun Rahmetine koşun.Sizin Rabbınız, size nimetler vermiş kabe’nin Rabbı.Bugün Kur’an bizi buna çağırıyor.Mekke günlerinden bugüne yapılan bir çağrı.Anlamaz hale getirdiğimiz ilahi kitap bizi firara çağırıyor.Evlerde asıp okumadığımız Kur’an bize sesleniyor, kalkın ve Rabbınıza koşun.Bu kaçış değil bu koşuştur.Ölüler kitabı yaptığımız Kur’an çağırıyor,toplu firara kalkın.Mescidi aksa’yı ve Kabe-i muazzamayı haremilerden kurtarmak istiyorsanız bir koşu başlatın.Dörtnal bir koşu.Bu koşunun adı Allah’a fırar etmek.Tağuttan firar, Rabbe koşuş.

2) Ölümden firarımızın bize faydası yoktur kardeşler

Yukardaki çağrının sahibi, o çağrıyı dinlemeyenlere ikinci bir çağrı yapıyor.Onu kabul etmedikleri için gaybın kapısı olan ölümü kavrayamadılar.Onun içinde Rabbleri için yapmaları gereken fedakarlığı ölüm korkusu ile yapamıyorlar.Üstelik kendilerini Allah’ın dostu zan ediyorlar.(13) Ama buna rağmen ölümden kaçıyorlar. Rabbımız onlara şöyle sesleniyor. ‘De ki muhakkak ki o kendisinden firar ettiğiniz ölüm. Sizi karşılayacaktır. Sonra hesap görmek üzere gayb ve şahadet alemini bilene arz edileceksiniz.O yaptıklarınızı size haber verecektir.(14)’ Bunlar Tevratı yüklenenlerdir.Sadece öğrenenlerdir.Hakkını vermeyenlerdir.Hakkını verse idiler kendisi ile muhakkak karşılaşakları ölümden kaçmazlardı.Biz dostumuz Allah’a kavuşuruz,diyerek ölümü talep edeceklerdi.Ama dünya ve onda olanlar onları gaflete düşürdü.Tabii bu vasfı Tevrat taşıyıcılarına yıkarak kendimizi temize çıkarmamalıyız.Nitekim bu ayetten sonra bize hitap geliyor. ‘Ey iman edenler! Cuma günü Allah’ın zikrine çağrıldığınız zaman alış verişi bırakın ve Allah’ın zikrine koşun....(15)’ Bu ayetin iniş sebebi çarşıdaki bir kervana koşan ve Resulullah’ı yalnız bırakan ashab-ı kiramdır. Bununla ilgili şu rivayet yapılır.Buhari, Müslim, Tirmizi ve saire Cabir İbni Abdillah(ra) vasıtası ile bize gelen haber.(16)Resulullah(sas) hutbeye çıkar.Pazara içinde içecek ve yiyecek satan kervan gelir.Sahabi hemen oraya iltifat eder ve Resulullah’ın yanında bir avuç insan kalır. Bunun üzerine bu ayet iner.(17) Hemde yahudilere ait bir vasıf anlatıldıktan sonra.Yani önce Resulullah’a ve Ashabına sonra bize yahudileşmeyin deniyor.(18) Dünyevileşmeyin. Arzu ve istekleriniz dininizin önüne geçmesin. O hal sizi ölümden uzaklaştırır.Ölümden uzaklaşmanız size bir fayda getirmez.Sizi ölümden firar ettiren korku size fayda vermeyecek.Nitekim sizden öncekilerinede fayda vermedi.

3)Cihaddan firar ölüme çare değil

Bu başlıkla üst başlık arasında benzerlik var.Ancak bu ayette sıcak bir alan vardır.Buradaki kaçışın ayrı bir anlamı vardır.Cihada gidip şehit olmaktan kaçış. ‘De ki ölümden veya öldürülmeden kaçışınız size fayda vermeyecektir...(19)’ Bu ayet öyle bir ortamda inmiştirki o zaman müminler ağır bir imtihan veriyorlardı.Medine’de Resulullah’la anlaşma yapmalarına rağmen gizlice gidip Mekke’li müşrikleri müslümanlara karşı harekete geçirmiş yahudiler, ayrıca boş durmayıp müminlerin kalbine korku salıyorlardı.(20) Binlerce atlı ve savaşçı gelip Mekke’nin kapısına dayanmıştı.Mekke muhasara altında idi.Hendek kazan Resulullah(sas) ve arkadaşları yirmidört saat adeta nöbet bekliyorlar. İman imtihan vermekte.İç dünyalarında nifak taşıyanlar müminleri Mekke’nin etrafını sarmış binlerce güç kaşısında korkuya düşürüyorlardı.

4) Davetten Firar

Kur’an’ı okursak davetin sembolu olarak bir resulun tanıtıldığını görürsünüz.Her elçinin bir vasfını öne çıkarır Kur’an.Hz.Nuh’un’da uzun yıllar kavmini çağırışı anlatılır. O’da kaviminin bu fedakarlık karşısındaki tavrını ‘FİRAR’la anlatır.O kavmini rabbına şöyle şikayet eder. ‘Nuh kavmine şöyle seslendi,ey kavmim ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım.Sizi Allah’a kulluk yapasınız, sakınasınız ve O’na saygılı olasınız ve bana itaat edesiniz diye uyarıyorum. Böylece Allah sizi bağışlasın ve belli bir zamana kadar ertelesin. Allah’ın belirlediği zaman geldiğinde hiç bir zaman geri alınmaz.Keşke bilseydiniz.Dediki ey Rabbım ben kavmimi gece gündüz uyardım.Benim çağrım onlarda sadece kaçmayı-Firarı- artırdı.(21)’ Üç çağrı oldu ki insanın ondan firar etmesi bundan sonra kendisinden firar edeceği anda fayda vermeyecektir.Davetten kaçanlar bulmaları gereken cesareti alamayacaklar.Daha sonra cihaddan ve ölümden kaçacaklar ama bu kaçış onlara fayda vermeyecektir.Çünkü onlar şahadet aleminin gaybi alemle bağı olan bu üç olaydan kaçtılar.Böylece gaybi alemle ilgilerini kestiler.Bu hazırlığı yapmamaktır.Hazırlıktan kaçmaktır.Ön hazırlığı olmayan veya alt yapısı oluşturulmayan bir gidiş pek meyve vermez.

5)Dostların kaçtığı gün, ve de an

Ve gaybe açılan kapı. Şehadeti gayba bağlayan ölümden firar edenlerden o gün dostları firar edecektir. ‘Sahhah-her tarafı kaplayan ve kulakları patlatan- olay geldiğinde, işte o gün kişi kardeşinden, annesinden, babasından, eşinden,oğlundan ve kızından kaçtığı gün. O gün herkes için kendisine yeter bir hal vardır. O gün bazı yüzler parlak olacak, gülecek ve müjdelenecek. Bazı yüzler o gün üzerinde tozlaşmış olacak, kapkara kesilmiş olacak. İşte onlar nankör, kafirler ve günahkarlardır.(22)’ İşte bu an bizi bekleyen andır kardeşler.O ana hazır olmak,erlerin işidir.Abese suresinin sonunun akrabaların birbirlerinden kaçışı ile bitmesi oldukça enteresandır.Akrabalığın, zenginliğin, makam ve mevkinin tartıldığı bir suredir.Surenin kendisinde ‘Âmâ ibni ümmi Mektum olayı geçer.(23) Ayrıca Şehid Seyyid Kutup kölelerin hakir görüldüğü o toplumda şu olayı anlatır.(24) Resulullah(sas) azadlı kölelerden Culeybib(ra) için bizzat gider asil sayılan bir aileden kız ister.Kız, anne ve babasının Resulullah’ın bu isteğini geri çevireceklerini öğrendiğinde hemen itiraz eder.Resulullah’ın isteğini nasıl geri çevirirsiniz der ve kendisinin evlendirilmesini ister.O gün geçici bağlar fayda vermeyecek.Bu bağlarla bağlananlar birbirinden kaçacaklar.İşte o güne hazır olmak gerekiyor.Bununda yolu yukardaki kaçışların yanlış bilincini terkle başlar.Rabbe koşmak,Cihattan kaçmamak, davete icabet etmek ve ölüme hazır olmak. ‘Böylece surenin başı ile sonu uyum içine girmektedir.Giriş ölçü gerçeğini yerleştirmekte sonuç ölçüsünün içersinde dikkat etmektedir. Ve bu kısa sure onca büyük gerçekleri sahneleri, ve manzaraları vurguları ve mesajları ile özel bir kişiliğe ulaştırmaktadır.Bütün bu özellikleri ile sure bu güzel kişiliğe ulaşmaktadır.Bütün bu özellikleri ile sure bu güzel ince yapısıyla kendisine has kimliği kazanmaktadır.(25)’ Bu Kur’an’ın ilahi yöntemidir. Hayatı ve ahireti hep beraber işler ve insana büyük günün imtihanına hazırlar. İşte insan o gün kaçış yolu arar.

6) Kaçışın olmadığı güne hazır olmak

Firar kapısının olmadığı gün.Gaybın canlı sahnesi ile Rabbımız bizi uyarıyor.Şimdi önce onun uyarısını dinleyelim. Adı kıyamet olan bir surede. ‘İnsan sorar; kıyamet ne zamandır? Göz yıldırım gibi çaktığı zaman, güneş ve ay toplatıldığı zaman, O GÜN İNSAN KAÇACAK YER YOK MU? der.Hayır o gün hiç bir sığınak yoktur. O gün karar kılınacak yer Allah’a dır. O gün insana ne getirdiği ve ne bıraktığı ona haber verilir.(26)’ Hayatı gaybten ayrılanların gaflette olduklarını bir bilseler.Unutkan ve nankör insan ne gafilsin.Tutunduğun dünya dalının ne çürük olduğunu bir bilsen.Kendisinden şüphe olmayan güne yeminle başlayan gün.Ayetlerin sonunda hayatın fıkhını çıkaran Dr.Zuheyli, yeminle başlamayı gerçekliğinde şüphe olmayan bir günü anlatmak içindir diyor.Bu kesinlik hayata yön veriyor ve o gün hazır olmasını gerektiriyor(27). Yazar daha sonra o gün fayda verecek ve kaçış yeri aramayacak salih amellerden ve Resulullah’tan örnekler veriyor.Bir iki örnek alayım oradan. ‘ İbni Mace’nin Ebu Hureyre’de; insanın salih amellerden karşılığını göreceği ameller hangilerdir sorusuna şunu cevap verir.İnsan sahip olduğu ilmi öğretir ve onu neşreder. Yetiştirdiği salih çocuk, yazdığı ve arkasında bıraktığı kitap, ektiği bir ağaç,Allah(cc) rızası için yapıtığı ev,akıttığı bir su, sıhhatında iken malından verdiği sadaka,tüm bunlar ölümden sonra ona ulaşır.(28)’

Sahihi Müslim’den ‘ Kim İslam’da güzel bir yol açarsa, onun ecri ve kendisinden sonra onu yaşayanların ecrini alacak.(29). Bunlar kaçışı olmayan güne ait hazırlıklardır.Bu hazırlıkları yapanlar o gün Rabblerine koşacaklar.Bu dünyada Allah’a koştukları gibi o günde koşacaklar.Allah(cc) bu dünyada kendisine koşanları ahiret günü bırakmaz,onlara sahip çıkar.Buradan hareket ederek kendime ve sizlere bir çağrıda bulunmak istiyorum kardeşler!

-- Gelin bu güne hazırlık yapalım.!

--Bu çağrıyı kulak ardı edenler hem hayatları sonunda hem de yarın kıyamette pişman olacaklar.

-- Tüm nebiler buna çağırdılar ve onlara uyanlar şu an mutludurlar allahu a’lam-Allah en iyi bilendir-.

--Bugün o günün tarlasıdır.Bugün yapılan ekinler o gün hasat alacaklar.

--Allah yolunda davete başlayalım. Öyle bir davetki bizi de içinde bulunduğumuz toplumu da kurtarsın. Çocuklarımızı da kurtarsın.Ailemizide kurtarsın.

--Allah’ım bana,çocuklarıma,aileme bu bilinci ver.

--Allah’ım bana ve dostlarıma ve kardeşlerime bu bilinci ver.

--Allah’ım bize, şahadet alemini ve gayb alemini birleştirecek bu salih amel duygusunu bu ümmete nasip et.

-- Allah’ım her kayıp ettiğimiz güzel şeylerin sebebi olan o günü aklımızdan çıkarmayacak bir aksiyon, uyanık ruh ve direniş ver.

---Allah’ım senin şerefli elçilerin bunun mücadelesini verdiler.Bize güzel bir sünnet bıraktılar, biz o gün unutarak kitabileştik.Bize yeniden bu hayat kaynağımız olan enerjiyi ver.

---Allah’ım bizi onunla dirilt. Allah’ım çölleşmiş yüreklerimizi ve dünyamızı cemreyle dirilt.

---Allah’ım İlk cemreyi kalbimize ver.

---Allah’ım ikinci cemreyi ailemize ver.

---Allah’ım üçüncü cemre ile insanımızı dirilt.Sen bizim mevlamız, sen bizim Rabbımızsın. sen rahmansın,sen rahimsin. Sen davaları kabul edensin.Davamı ve davetimi kabul buyur.Allah’a emanet olunuz.

Kaynaklar

1-Kur’an’ı Kerim 33.Ahzab Suresi 16-17 ayetler

2-Kur’an’a Göre Kıyamet sahneleri Seyyid Kutub

3- Hadisler ve ayetlerle cennet ve cehennem hayatı uysal yayınları

4-Zalimlerin ateşi bizi niçin yakıyor başlıklı hutbe

5-Mu’cem el-Müfehres 2.cild (fa, ra,ra) maddesi.

6-K.K. 26.Şuara suresi 21.ayet

7-Tefhim el-Kur’an Kıssas suresinde ki tefsir

8-28.Kassas suresi 20.....

9-74. Müzzemil 49-51

10-18.Kehf Suresi18.ayet

11-51. Zariyat Suresi50

12-age 41-48 ayetler

13-K.K. 62:Cuma Suresi6.ayet

14-K.K. 62:Cuma Suresi 8.ayet

15-K.K.62.Cuma suresi 9.ayet

16-Hak Dini Kur’an Dili Elmalı

17- ayrıca Dr. Züheyli age eser Cuma suresi

18-Mustafa İslamoğlu Yahudileşme Temayülü akabe yayınları

19-33.Ahzab Suresi16.ayet

20-Tefsir kitapları ve siyer kitapları Örnek Dr. Zuheyli et-Tefsir el-Münir Ahzab suresi tefsiri

21-K.K. 71.Nuh Suresi 2-6

22-K.K.80.Abese Suresi 34-42

23-K.K. 80.Abese Suresi1-11

24-Fi-Zilal-El-Kur’an 10.Cild

25-Seyyid Kutup age s.379

26-K.K. 75.Kıyamet suresi7-13

27-Et-Tefsir el-Münir Dr. V.Z. 30.cild s.258....

28-V. Zuheyli age

29-age s. 260

Ekleme Tarihi: 05.03.2007 - 09:33

	~HiLaLaY~

2765 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 17.02.2006

En Son On: 04.12.2007 - 10:08

Cinsiyeti: Bayan

Ve Aleykümüs Selam Rahmetullahi ve Berekatuhu

çok güzel bilgiler paylaşım için teşekkürler

Allah Razı Olsun

o güzel dualara amin amin ecmain inşaAllah...

Rabbimin rızasını kazananlardan oluruz her daim inşaAllah...

Sevgi Selam ve DUA ile...

Ekleme Tarihi: 05.03.2007 - 10:40

Pozisyon düzeni - imzaları göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu sonraki konu

Kategori Seç:

Sitemizde şu an Yok üye ve 1731 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_

[ Admin Moderator Vip Üye ]

Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
dadas2539 (53), KaNuNi (41), sefinetunnecat (35), kul_olamadim (53), ela gozlu cocuk (49), marziye (52), byfortius (38), becýrman (63), feest (234), YeLiZ79 (45), feyza86 (38), Sufi (58), memmed (46), sandox (49), *mürside* (32), ummet (38), Gencbey (44), kadirkirik (42), AHAT (54), adnan61 (63), yaren43 (49), CyBeR41 (39), alimagno (46), hakim63 (42), Erdem Akarsu (54), mukaddes85 (39), müh52 (47), ahmettorer (49)

24 Saatin Aktif Konuları

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 0.94754 saniyede açıldı