0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » DİĞER DİNİ KONULAR » ÖLÜMÜNÜN 1228. YIL DÖNÜMÜNDE İBRAHİM BİN EDHEM HAZRETLERİNİ GELİN RAHMETLE ANALIM..

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 10 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
y.k. su an offline y.k.  
Themenicon    ÖLÜMÜNÜN 1228. YIL DÖNÜMÜNDE İBRAHİM BİN EDHEM HAZRETLERİNİ GELİN RAHMETLE ANALIM..

104 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 15.08.2006
En Son On: 04.04.2007 - 22:55
Cinsiyeti: Erkek 
İBRÂHİM BİN EDHEM

Tâbiînin meşhûr âlimlerinden ve evliyânın büyüklerinden. 714 (H.96) te Belh şehrinde doğup, 19 ŞUBAT 779 (H.162)da Şam'da vefât etti. İsmi, İbrâhim bin Edhem bin Mansûr, künyesi Ebû İshâk'tır. Nesebi hazret-i Ömer'e dayanır. Fudayl bin İyâd, İmrân bin Mûsâ bin Zeyd Râi ve Şeyh Mansûr Selâmi'nin sohbetinde bulunup, VeyselKarânî hazretlerinin rûhâniyetinden istifâde etmiştir.

Bağdât, Şâm veHicaz'da meşhûr oldu.Üç kıtanın âlimlerinin çoğundan ilim öğrendi. İmâm-ı A'zam hazretlerinin sohbetleriyle olgunlaştı. Dinde fakih ve müctehid oldu. Rumlarla yapılan cihadlara katıldı. Arap lisânını çok fasîh konuşurdu.

Yahyâ bin Saîd el-Ensârî, Saîd bin Mezbân, Mukatil bin Süleymân ve Süfyân-ı Sevrî'den, Sevrî de kendisinden hadîs-i şerîf rivâyetinde bulunmuştur. Evzâî, Şakîk-i Belhî, İbrâhim bin Beşar, kendisinden hadîs-i şerîf rivâyetinde bulunmuşlardır. Nesâî, Dâre Kutnî, İmâm-ı Buhârî onun sika, güvenilir bir râvi olduğunu bildirmişlerdir. Buhârî "Edeb", Tirmizî "Tahâret" kısmında kendisinden rivâyette bulunmuşlardır.

Babası Edhem, Belh şehri pâdişâhıydı. KendisiŞehzâde olup, tahtta oturur, avlanmayı severdi.Her türlü imkâna sâhip, her istediğini yer, her istediğini giyer, her emri hemen yapılırdı.Bir yola çıktığı zaman, kırk altın kalkanlı asker önünden, kırk altın gürzlü asker arkasından yürürdü. O bütün bunları terk etmiş ve Allahü teâlâya gönül vermiştir.Mübârek sözleri ve kerâmetleri dilden dile dolaşmış, muhabbeti hep gönüllerde yaşamıştır. Dünyâ sultânları unutulmuş, fakat O unutulmamıştır.

Tâcını, tahtını bırakıp evliyâdan olması şöyle olmuştur:

Bir gece yarısıydı. İbrahim bin Ethem, tahtının üzerinde uyuyakalmış olarak yatmaktaydı. Birden sarayının damında müthiş bir gürültü ve patırtı çıktı. Yüksek sesle bağırışıp çağrışmalar, gittikçe çoğaldı ve en nihâyet sultânı uyandırdı.
Sultân İbrahim bin Ethem, hızla yerinden doğrularak dama doğru haykırdı:
"- Kim var orada? Gecenin bu saatinde damda ne yapıyorsunuz?"
Derinden bir cevap geldi:
"- Kaybolan devemizi arıyoruz sultanım!"
İbrahim bin Ethem hiddetle seslendi:
"- Damda deve aranır mı bre ahmaklar?!."
Bu seferki cevap çok mânidar ve irşâd niteliğindeydi:
"- Ey İbrahim bin Ethem! Sen damda deve aranmayacağını biliyorsun da, sırtındaki ipekli elbiseler, başındaki tâc, elindeki kırbaç ve oturduğun tahtla Hakk'ı arayıp bulamayacağını bilmiyor musun?!."

Bu hâdise, İbrahim bin Ethem'in ruhunda uzun zamandır başlamış bulunan manevî med-cezirleri sıklaştırdı. Onu kararsız ve şaşkın bir halde bıraktı. Fakat sultan, yine de eski hayâtından tamamen kopamadı.

Ancak İbrahim bin Ethem'in mûtâd olan avcılık tiryakiliğinde karşılaştığı ikinci manevî işaret ve îkâzdır ki, onu hakîkî bir Hakk yolcusu eyledi. Bu av macerası şu şekilde vuku bulmuştur:

İbrahim bin Ethem Hazretleri, birgün ava çıkmıştı. Bir ceylanın arkasından koştu. O kadar ki, askerlerinden tamamen uzaklaştı. Atı kan-ter içinde kalmıştı. Fakat İbrahim bin Ethem, ceylanı avlamakta kararlı olduğu için bu koşturmacadan vazgeçmedi. Tam ceylanı köşeye sıkıştırmıştı ki, o narin ve güzel hayvan hâl lisanıyla:

"- Ey İbrahim! Sen bunun için yaratılmadın. Allah, seni, beni avlaman için mi yoktan var etti? Hem beni avlasan ne kazanacaksın? Bir cana kıymaktan başka ne elde edeceksin?" dedi.

İbrahim bin Ethem, bu sözleri duyunca, yüreğine öyle bir kor düştü ki, o anda kendisini atından yere attı. Sahralara doğru koşmaya başladı. Bir müddet sonra etrafına baktığında kocaman sahrada bir çobandan başkasını göremedi. Hemen yanına gidip yalvardı:

"- Ne olursun, şu üzerimdeki mücevherleri, padişahlık elbiselerimi, silâhlarımı ve atımı benden al da senin giydiğin abayı bana ver! Kimseye de bir şey söyleme!" dedi.

Çobanın şaşkın bakışları arasında abayı giydi ve gözden kayboldu. Çoban onun arkasından: "Pâdişâhımız delirmiş olmalı!" diyordu. Oysa İbrahim bin Ethem, delirmemiş, bilakis aklı başına gelmişti. O ceylan avına çıkmış, ancak Allah Teâlâ, onu bir ceylan ile avlamıştı.


Başka bir rivâyette: Bir gün sarayda umûmi bir ziyâfet verildi. Devlet adamları yerlerini almış, hizmetçiler beklerken, gayet heybetli bir zat çıkageldi. Ne askerlerden ne hizmetçilerden hiçbir kimse ona, sen kimsin, burada ne işin var? deme cesaretini bulamadı. Bu heybetli zâta İbrâhim Edhem sordu:

"Ne istiyorsun?" O zât, "Bu handa konaklamak istiyorum." dedi.

İbrâhim Edhem; "Burası han değil, benim sarayımdır." diye cevap verdi.

O zât, "O halde bu saray bundan evvel kimindi?" diye sorunca,

İbrâhim Edhem; "Pederimindi!" dedi.
Gelen zât; "Ondan evvel kimindi?" diye tekrar sordu.
İbrâhim Ethem; "Filân zâtın!" dedi.

O zât; "Ondan evvel kimindi?" diye sorduğunda,

İbrâhim Edhem; "Filân oğlu filânın!" cevâbına,

o zâtın; "Bunlara ne oldu?" suâline de İbrâhim Edhem; "Öldüler!" cevâbını verdi.

Gelen heybetli kimse; "Bu nasıl senin sarayın ki, biri gelmeden biri gitmede?" diyerek geldiği gibi geri çıktı.

İbâhim Edhem o zâtın peşine düştü ve sordu; "Sen kimsin?" O zât da, "Ben Hızırım." dedi.

Bundan sonra İbrâhim Edhem hazretlerinin derdi çoğaldı.Kalbindeki Allah aşkı fazlalaştı
Ekleme Tarihi: 18.02.2007 - 22:28
Bu mesajı bildir   y.k. üyenin diğer mesajları y.k.`in Profili y.k. Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
y.k. su an offline y.k.  
Themenicon    Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız.” (Tirmizi)

104 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 15.08.2006
En Son On: 04.04.2007 - 22:55
Cinsiyeti: Erkek 
Allah-u Zülcelal bir ayet-i kerimede şöyle buyurmuştur : “Mü’minler ancak kardeştirler.” (Hucurat; 10)

Hz. Peygamber (S.A.V) bir hadis-i şerifte şöyle buyurmuştur : “Nefsimi kudret elinde tutan Allah’a yemin ederim ki, siz iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevmedikçe de iman etmiş olmazsınız.” (Tirmizi)


İbrahim bin Ethem bildiğiniz gibi, malını mülkünü bırakıp fakirlik içinde yaşadı. Bir gün o fakir haliyle, bir camiye gitti. Namazını kıldıktan sonra, müezzin camiyi kapatmak için onu dışarıya çıkarmak istedi. O: "Benim kimsem yok, ben garibim, yabancıyım, bu gece burada kalayım." dediyse de müezzin: "Hayır, yabancılar camiyi soyuyorlar, hırsızlık yapıyorlar, ben kimseyi içeride bırakmam." dedi. İbrahim bin Ethem: "Ben nereye gideyim, tanıdığım kimse yok, hava soğuk, bu gece burada kalayım." diye yalvardı. Müezzin onca yalvarmaya kulak asmayarak, kabul etmedi ve onu eliyle çekip, yüzüstü sürükleyerek dışarı çıkardı.

İbrahim bin Ethem kapının önüne konulunca, ilerde ateşi yanan bir fırın gördü. Fırının kapısına gelerek oraya girmek istedi ve fırının ateşini yakan kimseye selam verdi. Fırıncı selamını almadı, yalnız eliyle 'otur' diye işaret etti. İbrahim bin Ethem oturdu, fakat adamın haline hayret etti. Çünkü adam bir sağa, bir sola bakıyordu. İbrahim bin Ethem, bu adam beni öldürecek mi, ne yapacak acaba, selamımı da almadı, diye düşünmeye başladı.

Adam işini bitirdikten sonra: "Ve Aleyküm Selam" dedi.

İbrahim bin Ethem ona: "Ya mübarek! Niçin selamımı verdiğim zaman almadın?" diye sordu.

Adam: "Ben burada ücretle çalışıyorum, işimle meşguldüm. Bunun için, işimi bitireyim de sonra selama cevap vereyim diye düşündüm." dedi.

İbrahim bin Edhem: "Peki, o sağa-sola bakmak neydi?" diye sorunca adam: "Ben bir sağa bakıyorum, bir sola bakıyorum, bilmiyorum ki Azrail canımı hangi taraftan gelip alacak! Bu şekilde her an ölümü bekliyorum." dedi. Ve devamla: "Ben Allah için İbrahim bin Ethem'i öyle seviyorum, ona öylesine aşığım ki: "Ya Rabbi! Onu bir görsem de öyle canımı alsan, diye dua ediyorum." dedi.

Bunun üzerine, İbrahim bin Ethem: "Eyvah! Allah beni senin yanına nasıl getirdi biliyor musun? Yüzüstü sürünerek senin yanına geldim, Allah senin duanı nasıl kabul etmez! Öyle kabul etti ki, yüzüstü sürünerek geldim. Sana müjdeler olsun, ben İbrahim'im!" dedi. Ve birbirleriyle candan kucaklaştılar.
O sırada adam dua etmeye başladı: "Ya Rabbi! Benim isteğim yerine geldi, emanetini al!" dedi ve hemen oracıkta İbrahim bin Ethem'in kucağına yığılıverdi.

İşte bakınız, onlar Allah için birbirlerini böyle seviyorlardı. Oysa, dünya için birbirini sevmenin faydalı bir neticesi yoktur. İnsanlar birbirlerini dünya için sevdikleri zaman, birinin dünyalığı almadığında, sevgi ve muhabbetleri de sona eriyor. Ama Allah için olan muhabbet ise kıyamete kadar devam ediyor, hatta haşir meydanında, ahirette de devam ediyor.



Kim bir mü’min kardeşine sevgi gözüyle bakarsa, mutlaka kalpte o kimseye karşı bir sevgi oluşur.

Nitekim bir adam İbrahim bin Ethem’e arkadaş olmuştu. Yanından ayrılacağı zaman:
“Ey İbrahim! Bende bir kusur gördüysen, beni uyar.” dedi.

İbrahim bin Ethem: “Sende ne bir ayıp, ne de bir kusur görmedim çünkü sana sevgi gözü ile baktım. Onun için sende gördüğüm herşey hoşuma gitti.” diye cevap verdi.
Ekleme Tarihi: 18.02.2007 - 22:42
Bu mesajı bildir   y.k. üyenin diğer mesajları y.k.`in Profili y.k. Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
y.k. su an offline y.k.  
Themenicon    CENNET UCUZ DEĞİL

104 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 15.08.2006
En Son On: 04.04.2007 - 22:55
Cinsiyeti: Erkek 
Allah'u Zülcelal imandan sonra amel-i salih yapmayı emretmiştir. İbrahim bin Ethem (Kuddise Sırruh) bir gün hamama gitti. Parası yoktu. Oysa hepiniz biliyorsunuz ki İbrahim bin Ethem çok zengindi ve padişahtı. Fakat bunların hepsini bırakıp derviş olmuştu.

Tabii parası olmayınca onu hamama sokmadılar. O zaman kendi kendine:

“Bu cehennem gibi yere param olmadığı için beni sokmadılar. Hal böyle iken o cenneti âlânın nimetlerini ameli salih yapmadan bedava olarak istemek ne kadar yanlıştır."dedi. Hakikaten de doğrudur. Onun içindir ki, Allah'u Zülcelal'de imandan sonra ameli salih yapmayı emretmiştir.
Ekleme Tarihi: 18.02.2007 - 22:43
Bu mesajı bildir   y.k. üyenin diğer mesajları y.k.`in Profili y.k. Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
y.k. su an offline y.k.  
Themenicon    Şükretmek borcumuz

104 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 15.08.2006
En Son On: 04.04.2007 - 22:55
Cinsiyeti: Erkek 
İbrahim bin Ethem Hazretleri hükümdarlığını, tacını ve tüm varlığını terk ederek kulluk tacını giyip Horasan’dan ayrılınca, Belh’e Şakik Belhî’nin eşiğine kemale ermeye gitti. Şakik Belhî sordu:
‘Ülkenin fakirlerini ne halde bıraktın?’
İbrahim bin Ethem:
‘Olduğu zaman şükrederler, olmadığı zaman sabrederler; dilencilik etmezler.’ dedi.
Şakik Belhi dedi ki:
‘Bizim Belh’in köpekleri de böyle yaparlar.’
İbrahim bin Ethem:
‘Sizin fakirleriniz nasıl yaparlar?’ diye sordu.
Şakik Belhi:
‘Bizim fakirlerimiz olmadığında şükrederler, olduğunda daha muhtaçlara verirler.’ dedi.
İbrahim bin Ethem:
‘Doğru söylüyorsun. Böyle olmalı.’ dedi ve Şakik’in başından öptü.
Ekleme Tarihi: 18.02.2007 - 22:45
Bu mesajı bildir   y.k. üyenin diğer mesajları y.k.`in Profili y.k. Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
y.k. su an offline y.k.  
Themenicon    NASÎHATLERİN ÖZÜ

104 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 15.08.2006
En Son On: 04.04.2007 - 22:55
Cinsiyeti: Erkek 
Kendisinden bir zât nasîhat istediğinde buyurdu ki:

Altı şeyi kabûl edip yaparsan, hiçbir işin sana zarar vermez. Dünyâda ve âhirette rahat edersin. O altı şey şunlardır:

1. Günah yapacağın zaman Allahü teâlânın sana verdiği rızkı yeme.

2. O'na âsî olmak istersen, O'nun mülkünden çık. Mülkünde olup da ona isyân etmek uygun olur mu?

3. O'na isyân etmek istersen, gördüğü yerde günah yapma. Görmediği yerde yap. O'nun mülkünde olup, verdiği rızkı yiyip, gördüğü yerde günah yapmak uygun değildir.

4. Can alıcı melek, rûhunu almaya geldiği zaman tövbe edinceye kadar izin iste. O meleği kovamazsın. Şimdi kudretin var, güç kuvvetin yerinde iken tövbe et. Tövbe edilecek zaman bu zamandır. Zîrâ ölüm çok âni gelir.

5. Mezarda Münker ve Nekir ismindeki iki melek, suâl için geldiklerinde, onları kov seni imtihân etmesinler. Soran kimse; "Buna imkân yoktur." dedi. İbrâhim Edhem buyurdu ki; "Öyle ise şimdiden onlara cevap hazırla."

6. Kıyâmet günü Allahü teâlâ; "Günâhı olanlar Cehennem'e gitsin." diye emir edince ben gitmem de. Soran kimse dedi ki: "Bu sözümü dinlemezler." Nasîhatları dinleyen kimse tövbe etti ve ölünceye kadar tövbesinden vazgeçmedi.
Ekleme Tarihi: 18.02.2007 - 22:46
Bu mesajı bildir   y.k. üyenin diğer mesajları y.k.`in Profili y.k. Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
y.k. su an offline y.k.  
Themenicon    HELÂL KAZANÇ UĞRUNDA KATLANILAN ZORLUKLAR

104 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 15.08.2006
En Son On: 04.04.2007 - 22:55
Cinsiyeti: Erkek 
İmam Evzât hazretleri, bir günm İbrahim bin Ethem (k.s.) ile karşılaşmıştı. İbrahim bin Ethem hazretleri, bir miktar odunu yüklenmiş omuzunda taşıyordu. İmam Evzâi hazretleri, onu bu halde görünce;
— Ey İbrahim, bu yaptığın nedir? Dostların senin İhtiyacını temin ederler. Sen bu işlerle ne diye meşgul oluyorsun? dedi İbrahim bin Ethem hazretleri;
— Ey Ebû Amr! Böyle söyleme Ben, "Helal kazanç uğrunda zorluklara katlanan kimseye cennet vâcip olur" diye duyduğum için, kendi nafakamı, kendim temine çalışıyorum karşılığını verdi



HELAL LOKMA

İbrâhim bin Edhem hazretleri helal lokma yemeye çok dikkat eder ve herkese tavsiye buyururlardı. Bir gün kendisine falanca yerde bir genç var. Gece gündüz ibâdet ediyor, kendinden geçiyor, dediler. Gencin yanına gidip üç gün misâfir kaldı. Dikkat etti, söylediklerinden daha çok şeyler gördü. Kendinin soğuk, hâlsiz, habersiz, gencin ise, böyle uykusuz ve gayretli hâline şaşırıp kaldı. Genci, şeytan aldatmış mıdır, yoksa hâlis ve doğru mudur anlamak istiyordu. Yediğine dikkat etti. Lokması helâldan değildi. "Allahü ekber, bu hâlleri hep şeytandandır." deyip, genci evine dâvet etti. Kendi lokmalarından bir tane yedirince, gencin hâli değişip, o aşkı, o arzusu, o gayreti kalmadı. Genç, İbrâhim'e sorup; "Bana ne yaptın?" deyince; "Lokmaların helâlden değildi. Yemek yerken, şeytan da midene giriyordu. O hâller, şeytandan oluyordu. Helâl yiyince şeytan giremedi. Asıl, doğru hâlin meydana çıktı." dedi.
Ekleme Tarihi: 18.02.2007 - 22:48
Bu mesajı bildir   y.k. üyenin diğer mesajları y.k.`in Profili y.k. Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
y.k. su an offline y.k.  
Themenicon    KULLUK BÖYLE OLUR

104 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 15.08.2006
En Son On: 04.04.2007 - 22:55
Cinsiyeti: Erkek 
İbrahim bin Ethem hazretleri, tasavvuf yoluna ilk girdiği sıralarda kendine bir köle satın almıştı. Köleye, "Senin ismin nedir, nasıl çağırayım" diye sordu Köle, "Ne söylersen, nasıl çağırırsan ismim odur" dedi. Ve aralarındaki konuşma şöyle devam etti;
— Sen ne yersin?
—Ne yedirirsen onu yerim. — Ne giyersin?
- Ne giydirirsen onu giyerim.
— Ne iş yaparsın?
— Ne iş emredersen, onu yaparım.
— Peki, senin hiçbir isteğin, arzun yok mu?
~ Köle, sahibinin istediğini ve emrettiğini yapar, Onun sahibi varken, kendi arzusu isteği olmaz. Bu sözler üzerine İbrahim bin Ethem hazretleri;
— Ey İbrâhim! Sen ömründe, Rabbin için, hiç böyle kulluk yaptın mı? diyerek ağlamaya başladı Kölesinden, Allah'a nasıl hakiki kul olunacağı dersini almıştı. Bu duygular içinde, mâneviyat yolunda
hızla ilerlemeye başladı...
Ekleme Tarihi: 18.02.2007 - 22:50
Bu mesajı bildir   y.k. üyenin diğer mesajları y.k.`in Profili y.k. Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
y.k. su an offline y.k.  
Themenicon    "Eğer öğrendiğinle âmel etmiyorsan ne diye bilmediğini öğrenmek istiyorsun?"

104 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 15.08.2006
En Son On: 04.04.2007 - 22:55
Cinsiyeti: Erkek 
İBRAHİM BİN EDHEM HAZRETLERİ Yürüken Yolda bir taş gördü. Üzerinde "Çevir ve altını oku!" yazılıydı. Çevirdi; "Eğer öğrendiğinle âmel etmiyorsan ne diye bilmediğini öğrenmek istiyorsun?" yazısını okudu ve; "Yâ Rabbî! Seni tanıyan hakkıyla tanıyamamıştır. Şimdi seni bilmeyen bir kimsenin hâli nasıl olur." dedi ve ağladı
Ekleme Tarihi: 18.02.2007 - 22:52
Bu mesajı bildir   y.k. üyenin diğer mesajları y.k.`in Profili y.k. Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
akinzen su an offline akinzen  

1256 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 20.08.2003
En Son On: 23.09.2022 - 18:18
Cinsiyeti: Erkek 
Allah razı olsun eklemelerin için....

Çok çok teşekkürler.....


Adını aldığım bu mübarek insanın şefaatini rabbim üzerimizden eksik etmesin,

Sevgi ve şevkatleri hep üzerimizde olsun...


Selametle kal kardeşim....


Dualardasın...
Ekleme Tarihi: 18.02.2007 - 23:34
Bu mesajı bildir   akinzen üyenin diğer mesajları akinzen`in Profili akinzen Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
hanzade3 su an offline hanzade3  

975 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 15.11.2006
En Son On: 11.06.2010 - 18:28
Cinsiyeti: Bayan 
(aro) Çok güzel eklemeler.. Okurken bile tadına doyum olmuyor bu güzel insanların hayatını..

İbrahim Edhem Hazretleri... Dillere destan olmuş Belh şehrinin hükümdarı. İlâhî aşkla tutuşunca sarayı terk etti.
Niyazî Mısrî Hazretleri, bunu kaleme alarak:

İbrahim Edhem'i derviş eden aşkındır
Derdine düşenin tacı târ u mâr olur

diye aşkın gücünü dile getirir.

"Aşk, saltanattan terk ettirir. Her şeyin sınırı vardır ama aşk sınır dinlemez. Zincirler koparır."

İnsanın sinesine Allah sevgisi düştüyse artık onun bütün hücreleri o sevgiyle tutuşur. Tacı, tahtı görmez. Saltanatı terk eder.

"Sevgi, büyükten küçüğedir. Büyük önce sever; kul da o sevgiyle Allah'a yönelir."



İbrahim Edhem Hazretleri, sarayı terk edince oğlu ve vezir-i vüzerâ peşine düştüler. Onu, bir ırmak kenarında dalgın ve mest halde gördüler. Dediler ki:

-Hünkârım! Saray sizi bekliyor. Biz, sizi götürmeye geldik.

İbrahim Edhem Hazretleri başını çevirdi:

-

Beni hangi saraya davet ediyorsunuz, taştan kerpiçten yapılan saraya mı? Ben, şimdi gönül sarayına sultan oldum. O saray sizin olsun,

dedi ve dönüp bakmadı bile.

"Allah, murat ettiği zaman birçok sebepler halk eder ve kulunu irşat eder. Kul ister padişah, ister sıradan bir insan olsun, fark etmez. Kulun kendisinde istidâd-ı ezelî varsa Allah, verdiğini geri almaz. O, ortaya çıkar."


Rabbim şefaatlerine layık eylesin İnşaallah..


Selam ve Dua ile.. KULTANESİ..gül

Ekleme Tarihi: 19.02.2007 - 01:06
Bu mesajı bildir   hanzade3 üyenin diğer mesajları hanzade3`in Profili zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1690 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
selimabi (48), secdeet (52), SEVGI HERYERDE (52), merve11 (35), Hilal76 (48), ebuliz (52), mah_sa (46), ceylantepesi (56), MüslümaniM (35), muhammedgazi (37), Gurbetci kiz (35), Pucca (43), haticetorun (36), siper2004 (38), sofi315 (54), selahattincam (52), yadiguzel (54), ibg (48), bambam (44), RepLiK (39), lula (62), fatihmaster (36), turanmho (52), bilvanis1 (40), selahattincam20.. (52), Engin17 (37), latifterlemez (42), murat147 (41), serseri_mayin_2.. (39), ismail orman (46), TUTKU_DK (45), Mesutol (60), ay-han (44), selim18 (39)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 1.44423 saniyede açıldı