0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » SİYER-İ NEBİ » Peygamberlerin karsilastiklari tepkiler

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 1 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
Rabbanice su an offline Rabbanice  
Peygamberlerin karsilastiklari tepkiler

92 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 12.02.2007
En Son On: 16.11.2008 - 17:20
Cinsiyeti: Erkek 
O size istediğiniz her şeyden verdi. Allah'ın nimetini sayacak olsanız sayamazsınız. Doğrusu insan çok zalim, çok nankördür! İbrahim /34

Zalim ve nankör insanoğlu Kur'an'da belirtilen ilk peygamberden bu yana gerek peygamberlere gerekse peygamber takipçilerine çeşitli eziyetleri layık gördüler. Bu eziyetlere göz yuman veya bizzat eziyetlerin mimarcısı güruh, kimi zaman peygamberlerin çocukları, kimi zaman da karısı, babası, hısım ve akrabası oldular. Yine aynı kişiler, alemlerin Rabbi’nin özenle seçtiği ve çeşitli süreçlerden geçirerek vahiy ile muhatap olma olgunluğuna ulaştırdığı bu insanlara hakaretler ettiler, onları dövdüler, taşa tuttular, ateşe attılar, tecrit ettiler ve hatta katlettiler. Oysa, vahyin ışığında kandiller gibi parıldayan bu nurlu yolcuların çağırdıkları mesaj Tevhid'den başka bir mesaj değildi.

Tevhid, o güne kadar gelmiş saltanatların yok oluşuydu. Allah’ın ipinden uzaklaşmışların, dosdoğru yoldan zikzaklar çizerek çıkmışların terbiye metoduydu tevhid. Yetimlerin, öksüzlerin, kölelerin, kadınların, çocukların ve diğer tüm ezilmişlerin kurtuluş yolu; toplumsal adaletin hakimiyetinin, ayrımcılığın ortadan kalkışının adıydı.

Madem mesaj bu kadar güzel bir içeriğe sahipti. Bu tepkiler neyin nesiydi?

O sapık insanlar, tıpkı sizler gibi, Allah'ın hiç kimseyi yeniden dirilemeyeceğini sanmışlardır. Cin / 7

Kendisine ayetlerimiz okunduğu zaman: "Eskilerin masalları" dedi. Kalem / 15

"Hayat, bu dünyadaki hayatımızdan ibarettir. Kimimiz ölürüz, kimimiz yaşarız. Yeniden diriltileceğimiz söz konusu değildir!" Müminun / 37

Kafirler aralarından bir uyarıcının gelmesine şaştılar da "Bu şaşılacak bir şeydir" dediler.Biz öldüğümüz ve toprak olduğumuz zaman mı dirileceğiz? Bu uzak bir dönüştür. Kaf / 2-3

Ve dediler ki: "Bu Kur'an iki şehrin birinden bir büyük adama indirilmeli değil miydi?" Zuhruf / 31

Yine onlar dediler ki; "Bu ne biçim Peygamberdir ki, bizim gibi yemek yiyor ve çarşıda-pazarda geziyor? Ona, kendisi ile birlikte uyarma görevi yürüten bir melek indirilseydi ya." "Ya da kendisine bir hazine verilseydi veya ürünleri ile beslenebileceği bir bahçesi olsaydı. " Bu zalimler, müminlere "Sizler, büyülenmiş, aklı dengesi bozuk bir adamın peşinden gidiyorsunuz" dediler. Furkan / 7-8

Bu tepkilerin sahipleri yok olacak saltanatların sahipleri; öksüzleri ve yetimleri itip kakanların, kadını toplumun en derin noktalarına atanların ta kendileriydi. Zevk ve sefaya o kadar dalmışlardı ki ölümden sonraki hayata inanmaz olmuşlar, bu dünyanın tadını çıkarmayı amaç edinmişlerdi. Bir Allah inançları var olsa da, Allah’ın, kendilerini yaşam için özgür bıraktığına, düzenlerine karışmayacağına inanmaktaydılar. Geçmiş tevhidi mesajlardan o kadar kopmuşlardı ki aynı mesajı duyunca “eskilerin masalları” olarak görüyorlardı. Gerçi sadece mesajı değil, mesajı getireni de eleştirerek büyüklük taslıyorlar veya insan yerine meleklerin görevli kılınması gerektiğini söyleyerek kendilerinin de inanmadığı bahaneleri ileri sürüyorlardı.

Kısacası her şey kaybetmek istemedikleri otoritelerinin, mal ve makamlarının devam etmesi içindi. Tevhidi yaşam biçimi haline getirmek, şehvetten, eğlenceden, insanları emir altında zorla alıkoymaktan, toplumda itibar görmekten uzaklaştıracak, kendilerini hakir gördükleri avamlarının seviyesine indirecekti. Düzenleri sarsılacak, ekonomik güçleri denetim altına girecek, toplumun her bireyinin eşit hakları olacağından hiç kimseyi istedikleri gibi sömüremeyeceklerdi. “Ben” den vazgeçip “Biz” demeleri gerekecekti. Ve bu, iktidarların, mal ve mülk sahiplerinin kabul edebileceği bir şey hiç değildi.

Peki bu derece eziyet gören peygamberlerin çevrelerindeki insanlar başta olmak üzere toplumun tamamının itibar etmelerini istediği hayat nizamından bir beklentileri, bir menfaatleri yok muydu? Bunca eziyete neden katlanıyorlardı? Yüce kelamın pasajlarında bu konuda şunlar söylenmektedir:

İşte bunlar Allah'ın doğru yola eriştirdikleridir, onların yoluna uy, "Sizden buna karşılık bir ücret istemem, bu sadece herkes için bir hatırlatmadır" de. En'am / 90

"Ey milletim! Buna karşılık sizden bir ücret istemiyorum. Benim ücretim ancak beni yaratana aittir. Akletmez misiniz?" Hud / 51

Oysa sen buna karşılık onlardan bir ücret de istemiyorsun. Kuran, alemler için sadece bir öğüttür. Yusuf / 104

De ki: "Ben buna karşı sizden bir ücret değil, ancak, Rabbine doğru bir yol tutmak dileyen kimseler olmanızı istiyorum." Furkan / 57

Buna karşı sizden hiçbir ücret istemiyorum. Benim ecrimi verecek olan, ancak âlemlerin Rabbidir. Şuara / 104,127,145,164,180

De ki: "Ben sizden bir ücret istersem, o sizin olsun; benim ecrim Allah'a aittir. O her şeye şahiddir." Sebe / 47

"Sizden bir ücret istemeyenlere uyun, onlar doğru yoldadırlar." Yasin / 21

De ki: "Buna karşılık sizden bir ücret istemiyorum. Kendiliğimden bir şey iddia eden kimselerden de değilim." Sad / 86

Allah, inanıp yararlı işler işleyen kullarını bununla müjdeler. De ki: "Ben sizden buna karşı yakınlara sevgiden (veya Allah'a yaklaşmaktan) başka bir ücret istemem." Kim güzel bir iş işlerse onun güzelliğini arttırırız. Doğrusu Allah bağışlayandır, şükrün karşılığını verendir. Şura / 23

Yahut sen onlardan bir ücret istiyorsun da onlar ağır bir borç altında mı kalıyorlar? Tur / 40, Kalem / 46
Ekleme Tarihi: 14.02.2007 - 21:45
Bu mesajı bildir   Rabbanice üyenin diğer mesajları Rabbanice`in Profili Rabbanice Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 2074 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
sefa46 (70), sa71bo (53), hacý46 (39), talathoca (68), volkanadar (46), abcesam (66), ~YaSeMeN~ (40), Yavuz Selim Hay.. (54), sezerarzumanogl.. (40), mhakanavci (43), mevlüt01 (43), ravza dila (41), cartel02 (43), CANBULUT (48), mbitis (39), nurkelebek (56), lokmanyavuz1959 (65), mke55 (40), Seymaa (51), veyselkarani (51), a_musab (38), uyuz (45), tugbil (60), Guldemet (49), Fatih Erus (38), Nedim06 (59), Yusra (36), a_Sena_a (49), abdullah acar (47), M HAKAN AVCI (43), kral (48)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 1.20602 saniyede açıldı