0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » DİĞER DİNİ KONULAR » Tevbe etmek

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 40 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
-=MeLeK=- su an offline -=MeLeK=-  
Tevbe etmek

1505 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 21.06.2004
En Son On: 27.01.2007 - 14:47
Cinsiyeti: Bayan 
Es . Selamu Aleykum Ve Rahmetulahi Ve Berakatuhu

Bismillaahir' - rahmaani'r - rahiym.


Rasulallah Soyle Buyurmustur :

''Tevbe eden Allah'in sevgilisidir ve gunahtan tevbe eden, hic gunah islememis gibi olur.''

Cenab-i Hak da Soyle Buyurmustur :

''Gercektir ki, Allah'u Teala hem tevbe edeni sever, hem de cok temizlenen kisilere muhabbet duar.'' (Bakara Suresi: 222)

Bir kisi gunahlardan birini isler, fakat hemen arkasindan bir farz ameli yerine getirirse o farzin islenmesi, o kucuk gunahin kefareti olur. Ve o kucuk gunah yok olur, gider.

Bir defadan butun gunahlardan tevbe etmek guctur? Tevbe, yavas yavas olur, kabul edildigi miktarinca sevaba erisilir .



Bu mesaj 1 kez ve en son -=MeLeK=- tarafından 08.12.2006 - 11:24 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 29.10.2006 - 11:25
Bu mesajı bildir   -=MeLeK=- üyenin diğer mesajları -=MeLeK=-`in Profili -=MeLeK=- Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Gast ahmet gunay  

Misafir

Kayıt Tarihi: 12.11.2024
En Son On: 27.01.2007 - 14:47
Cinsiyeti: ----- 
Ebu Hureyre (r.a.) anlatıyor:
Hz. Peygamber (a.s.) Aziz ve Celil olan Rabbinden rivayet ederek şöyle buyurmuştur: "Bir kul bir günah işledi. Müteâkiben: Allahım! Günahımı bağışla, dedi. Yüce Allah: Kulum bir günah işledi, fakat günahı mağfiret eden ve günah sebebiyle cezalandıracak bir Rabbi olduğunu bildi buyurdu. Sonra kul tekrar dönüp günah işledi. Ardından: Ey Rabbim! Günahımı affet diye yalvardı. Yüce Allah yine: Kulum bir günah işledi, fakat günahı mağfiret eden ve günah sebebiyle cezalandıracak bir Rabbi olduğunu bildi buyurdu. Sonra kul tekrar dönüp günah işledi. Ve: Ey Rabbim! Günahımı mağfiret et diye yalvardı. Yüce Allah bu sefer yine: Kulum bir günah işledi, fakat günahı mağfiret eden, günah sebebiyle ceza veren bir Rabbi olduğunu gereği gibi bildi. Sen istediğini yap, ben seni mağfiret ettim, buyurdu." Ravi Abdul Ala "İstediğini yap!" sözünü üçüncü yahut dördüncü defa da mı söyledi, bilmiyorum dedi.

Ekleme Tarihi: 29.10.2006 - 11:41
Bu mesajı bildir   zum Anfang der Seite
rifat56 su an offline rifat56  

5108 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 31.05.2005
En Son On: 21.01.2023 - 23:33
Cinsiyeti: ----- 
gül Allah Razı Olsun gül

busenur CAN...
Yüreğine sağlık...
Emeklerine
Ellerine sağlık...
gül

Tefekkür,
Rahmetin kapısını açan anahtardır...
Görmüyor musunuz,
Önce düşünülüyor,
Sonra tevbe ediliyor...!


Süfyan b. Uyeyne (r.h.)

Ekleme Tarihi: 29.10.2006 - 14:38
Bu mesajı bildir   rifat56 üyenin diğer mesajları rifat56`in Profili rifat56 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
pembebaba su an offline pembebaba  
tevbe

2 Mesaj

Kayıt Tarihi: 31.10.2006
En Son On: 08.11.2006 - 16:04
Cinsiyeti: ----- 
esselamün aleyküm aranıza yeni katıldım. tevbe etmek güzeldir. ama yanlış yapmamak günah işlememek daha güzeldir. istiğfar duası ile tevbe etmek nasuh tevbesiile tevbe etmek bir daha o günaha dönmeyecek şekilde tvbe etmek lazımdır. dualarda unutulmayalım. esselamünaleyküm.
Ekleme Tarihi: 01.11.2006 - 13:44
Bu mesajı bildir   pembebaba üyenin diğer mesajları pembebaba`in Profili zum Anfang der Seite
hikbal su an offline hikbal  
esselamu aleykum

2 Mesaj

Kayıt Tarihi: 03.11.2006
En Son On: 21.12.2006 - 14:42
Cinsiyeti: Erkek 
"O, kalplerde gizli olanı bilir!" diye inandığımız Rabbimizin her gizli ve açık günahları gördüğünü unutmamalıyız. Bir şeyi daha unutmamalıyız:
Allahu Teâlâ'nın rahmet kapılarının hiçbir zaman kapanmayacağını… Nefis ve arzulara tâbi olup, şeytanın hilesine aldanma ve gaflete düşme sonucu kendi özümüzü, benliğimizi, daha da önemlisi kulluğumuzu unutarak işlemiş olduğumuz günahları Rabbimizin bağışlayacağını bilmeliyiz..
"Ben günah işledim!", "Benim çok ama çok günahım var. Rabbimin huzuruna varamıyorum. Huzuru ilâhîye çıkacak yüzüm yok", "Beni affeder mi?" "Utanıyorum, işlemiş olduğum o fiillerden dolayı…" gibi düşünceler ve duyulan pişmanlık bile affımıza sebeptir. Daha tevbe etmeden sadece pişmanlığımızla bizi bağışlamaya hazır olan Rabbimizden nasıl olur da yüz çevirir, O'na nasıl âsi oluruz? Önemli olan; O'na dönmek, O'na yönelmek ve bir daha günah işlememek, günahı tekrar etmemek üzere pişmanlıkla yapılan tevbenin faziletine ermektir.
Allahu Teâlâ:
"Ey iman edenler! Dönmesi mümkün olmayan samimi bir tevbe ile Allah'a yöneliniz. Umulur ki, Allah kötülüklerinizi örter."agla2) buyuruyor.
Ibn Abbas Radıyallahu Anh "Nasûh Tevbe"yi:
"Kalp ile pişmanlık duymak, dil ile istiğfar (bağışlanmayı dilemek), beden ile günahlardan kopmak, içinden de bir daha dönmemeye karar vermek" diye tanımlamıştır.
Ibn Abbas'ın bahsettiği tevbede şu altı şart bulunmaktadır:
1Günaha pişmanlık duymak
2Yapılamamış olan farzları kaza etmek
3Üzerindeki kul haklarını iade etmek
4Hak sahipleri ile helâlleşmek
5Günaha bir daha dönmemeye kesin karar vermek
6Günahlarla nefis nasıl kibirle büyümüşse, Allah'a itaat ederek, onu kullukla küçültmek. Masiyetlerin tadını tattığı gibi taatların acısını tatmak.
Bu anlamları destekleyen bir âyeti kerîmede:
"Allah'ın kesinlikle kabul edeceğini vaad ettiği tevbe; ancak bilmeyerek kötülük yapıp da sonra çok geçmeden tevbe eden, günahında ısrar etmeyen kimselere aittir. Yoksa fenalıkları yapıp yapıp da sonunda her birine ölüm gelip çattığında, "ben şimdi tevbe ettim" diyenlere ve de kâfir olarak ölenlere tevbe yoktur." buyrulur.
Islâm'ın, hiç günah işlemeyen insanların oluşturduğu bir toplum idealizmi yoktur. Hatta bir hadisi şerîfte:
"Eğer siz hiç günah işlemeseydiniz, Allah sizi yok eder ve günah işleyip hemen arkasından da tevbe eden bir kavim yaratırdı." buyrulur. Yine "mü'minlerin ekine benzediği, küfür rüzgârlarıyla eğilip, tevbe ile hemen doğrulduğu" anlatılır. Yine Allah Resûlü Sallallahu Aleyhi ve Sellem:
"Hayırlı olanlarınız çeşitli fitne ve imtihanlara maruz kalıp, çokça tevbe edenlerinizdir",
"Kulunun tevbe etmesinden Allah'ın duyduğu sevinç, korkunç ve ıssız bir çölde her türlü erzakını taşıyan devesini kaybedip, bulma ümidini kestikten sonra onu karşısında gören yolcunun sevincinden daha çoktur." "Günahlarından tevbe eden, hiç günah işlememiş gibidir" buyuruyor.

Selam ve dua ile...
Ekleme Tarihi: 03.11.2006 - 18:06
Bu mesajı bildir   hikbal üyenin diğer mesajları hikbal`in Profili hikbal Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
elif_c su an offline elif_c  
Themenicon    ALLAH(C.C)

3 Mesaj

Kayıt Tarihi: 04.11.2006
En Son On: 23.04.2007 - 10:33
Cinsiyeti: Bayan 
düsün Allah Razı Olsun EFENDİMİZ SİZİN İSTEDİĞİNİZ BİR KUL OLABİLMEK İÇİN NELERİMİ VERMEZDİMtelaşlı
Ekleme Tarihi: 04.11.2006 - 19:54
Bu mesajı bildir   elif_c üyenin diğer mesajları elif_c`in Profili zum Anfang der Seite
-=MeLeK=- su an offline -=MeLeK=-  
Tevbe Etmek

1505 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 21.06.2004
En Son On: 27.01.2007 - 14:47
Cinsiyeti: Bayan 
İstiğfar nedir?
CEVAP
İstiğfar etmek, (estağfirullah) demektir. Tevbe, haram işledikten sonra, pişman olup, Allahü teâlâdan korkmak, bir daha yapmamaya azmetmek, karar vermektir.

(Tevbe, günahtan sonra o günahı bir daha yapmamaktır.) [İ.Ahmed]

(Hak teâlâ buyurdu ki, kulumun, günahı göklere kadar yükselse, benden ümid kesmeyip, af dilerse affederim.) [Tirmizi]

(Allahü teâlâ buyurdu ki, "Ey kulum, af dilediğin müddetçe, günahlarının çokluğuna bakmadan affederim. Günahların bulutlara kadar yükselse de yine affederim. Yer dolusu günahla gelsen, yer dolusu mağfiretle karşılarım. Yeter ki iman ile gel!"göz kırpma [Tirmizi]

(Bir mümin günah işleyince, melek üç saat bekler, eğer o kimse istiğfar ederse, o günahı yazmaz.) [Hakim]

(Allahü teâlâ, günah işleyip pişman olanı, istiğfar etmeden önce affeder.)

Ekleme Tarihi: 05.11.2006 - 13:05
Bu mesajı bildir   -=MeLeK=- üyenin diğer mesajları -=MeLeK=-`in Profili -=MeLeK=- Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
EHL-I HAK su an offline EHL-I HAK  
RE:

815 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 03.06.2006
En Son On: 01.05.2007 - 12:41
Cinsiyeti: ----- 
Alıntı
Orijınalı ahmet gunay

Ebu Hureyre (r.a.) anlatıyor:
Hz. Peygamber (a.s.) Aziz ve Celil olan Rabbinden rivayet ederek şöyle buyurmuştur: "Bir kul bir günah işledi. Müteâkiben: Allahım! Günahımı bağışla, dedi. Yüce Allah: Kulum bir günah işledi, fakat günahı mağfiret eden ve günah sebebiyle cezalandıracak bir Rabbi olduğunu bildi buyurdu. Sonra kul tekrar dönüp günah işledi. Ardından: Ey Rabbim! Günahımı affet diye yalvardı. Yüce Allah yine: Kulum bir günah işledi, fakat günahı mağfiret eden ve günah sebebiyle cezalandıracak bir Rabbi olduğunu bildi buyurdu. Sonra kul tekrar dönüp günah işledi. Ve: Ey Rabbim! Günahımı mağfiret et diye yalvardı. Yüce Allah bu sefer yine: Kulum bir günah işledi, fakat günahı mağfiret eden, günah sebebiyle ceza veren bir Rabbi olduğunu gereği gibi bildi. Sen istediğini yap, ben seni mağfiret ettim, buyurdu." Ravi Abdul Ala "İstediğini yap!" sözünü üçüncü yahut dördüncü defa da mı söyledi, bilmiyorum dedi.


MeLeK gül..
Ahmet Hocamgül..
Allah Razı Olsun sizlerden..:(
Ekleme Tarihi: 05.11.2006 - 16:08
Bu mesajı bildir   EHL-I HAK üyenin diğer mesajları EHL-I HAK`in Profili EHL-I HAK Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
cibrili emin su an offline cibrili emin  

6 Mesaj

Kayıt Tarihi: 20.10.2006
En Son On: 23.12.2006 - 23:24
Cinsiyeti: Erkek 
ALLAH RAZI OLSUN







Allah Razı Olsun
Ekleme Tarihi: 07.11.2006 - 21:45
Bu mesajı bildir   cibrili emin üyenin diğer mesajları cibrili emin`in Profili cibrili emin Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
tutkunadem su an offline tutkunadem  
RE:

575 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 17.09.2006
En Son On: 28.07.2013 - 16:00
Cinsiyeti: Erkek 
Alıntı
Orijınalı cibrili emin



ALLAH RAZI OLSUN







Allah Razı Olsun




gül
Ekleme Tarihi: 08.11.2006 - 10:29
Bu mesajı bildir   tutkunadem üyenin diğer mesajları tutkunadem`in Profili tutkunadem Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
marzoglu su an offline marzoglu  
Mevla Cümlemizin Tövbesini Kabul Eylesin

16 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 18.01.2006
En Son On: 24.06.2007 - 14:11
Cinsiyeti: Erkek 
Allah, çok tövbe edenleri sever...
Dereğli kardeşim ALLAH razı olsun

Şüphesiz ki Allah TEVVÂB'tır, Tövbeleri çok kabul edicidir, RAHÎM'dir, merhameti sınırsızdır.

Tövbe edenler, Cenâbı Allah'ın sevgisi ile yücelmiş mutlu benliklerdir. Onlar Allahü Teâlâ'ya yönelerek her zaman çok ve pek çok tövbe ederek kulluk görevlerini yerine getirirler. Cenâbı Allah'ın bir isim sıfatı da tövbeleri çok kabul eden, tövbe nasip eden, Kendisine yönelenleri karşılıksız bırakmayan anlamında TEVVÂB oluşudur. Tevvâb'lık ve kuldaki " tövbe etme " ilişkisi, bir yaratılış yasası olarak her zaman devam etmektedir. Kul, bilip bilmediği günahlardan dolayı Cenâbı Allah'a sığınarak tövbe edecek ve çok affedici ve merhametli olan Yüce Allah'da kulunu bağışlayacaktır.
Ekleme Tarihi: 10.11.2006 - 22:38
Bu mesajı bildir   marzoglu üyenin diğer mesajları marzoglu`in Profili marzoglu Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
-=MeLeK=- su an offline -=MeLeK=-  

1505 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 21.06.2004
En Son On: 27.01.2007 - 14:47
Cinsiyeti: Bayan 
Amin Ecmain InsaAllah


Rasulullah efendimiz soyle buyuruyor :

''Bir kötülük işlediğinde hemen tövbe et. Gizli günahına gizlice, açıktan işlediğin günahına açıkça tövbe et ''.

Selam ve DUA ile ...

Ekleme Tarihi: 11.11.2006 - 14:18
Bu mesajı bildir   -=MeLeK=- üyenin diğer mesajları -=MeLeK=-`in Profili -=MeLeK=- Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
muhammed_cubuk su an offline muhammed_cubuk  

270 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 15.06.2006
En Son On: 25.01.2013 - 23:38
Cinsiyeti: Erkek 
Yüreğine, Diline sağlık kardeşim.. Rabbim son nefesi vermeden tekrar tekrar tövbeyi nasip eder inşallah..
Ekleme Tarihi: 17.11.2006 - 13:55
Bu mesajı bildir   muhammed_cubuk üyenin diğer mesajları muhammed_cubuk`in Profili muhammed_cubuk Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
MeLiSSaNuR su an offline MeLiSSaNuR  

498 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 26.02.2004
En Son On: 13.08.2007 - 08:23
Cinsiyeti: Bayan 
Allah Razı Olsun

Insanlar hata ve kusurlar icinde yasamaktadir. Bunu en iyi bilen de süphesiz herseyin yaraticisi ve sahibi, yüceler yücesi Rabbül Alemin olan Allahu Tealadir. Insanlar hatali ve kusurlar icinde yasadigini bildileri halde, ümitsizlik icinde kalmaya meilli olduklarida bir gercektir. Buna binaen yüce Rabbimiz bizler icin Tevbe kapilarini acmis ve kendisine kusurlardan dolayi, istigfar edilmesini istemistir. Müslüman yaptigi istigfardan dolayi affedilecegi gibi heabada cekilmeyecektir. Tabidirki, tevbe ettigi günaha geri dönmemek kaydi ile..

Ekleme Tarihi: 17.11.2006 - 14:01
Bu mesajı bildir   MeLiSSaNuR üyenin diğer mesajları MeLiSSaNuR`in Profili MeLiSSaNuR Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
ecrennur su an offline ecrennur  

86 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 03.09.2006
En Son On: 22.07.2008 - 14:10
Cinsiyeti: Bayan 
allah hepinizden razi olsun insaallah rabbim tovbelerimiz kabul eden ve bagislayanlardan oluruz soncta insaniz hepimiz hata yapiyoruz allahim kimseyi seytanin elinde oyuncak olmakdan kurtarsin
Ekleme Tarihi: 17.11.2006 - 14:09
Bu mesajı bildir   ecrennur üyenin diğer mesajları ecrennur`in Profili zum Anfang der Seite
astaravista253 su an offline astaravista253  
RE:

791 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 16.08.2005
En Son On: 10.06.2009 - 11:40
Cinsiyeti: Erkek 
Alıntı
Orijınalı MeLiSSaNuR

Allah Razı Olsun

Insanlar hata ve kusurlar icinde yasamaktadir. Bunu en iyi bilen de süphesiz herseyin yaraticisi ve sahibi, yüceler yücesi Rabbül Alemin olan Allahu Tealadir. Insanlar hatali ve kusurlar icinde yasadigini bildileri halde, ümitsizlik icinde kalmaya meilli olduklarida bir gercektir. Buna binaen yüce Rabbimiz bizler icin Tevbe kapilarini acmis ve kendisine kusurlardan dolayi, istigfar edilmesini istemistir. Müslüman yaptigi istigfardan dolayi affedilecegi gibi heabada cekilmeyecektir. Tabidirki, tevbe ettigi günaha geri dönmemek kaydi ile..


Ekleme Tarihi: 18.11.2006 - 09:40
Bu mesajı bildir   astaravista253 üyenin diğer mesajları astaravista253`in Profili astaravista253 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
huzeyme su an offline huzeyme  

48 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 17.11.2006
En Son On: 20.05.2007 - 23:36
Cinsiyeti: Erkek 
Cenabı mevlam nasuh tövbesi yapmamızı nasip eder inşallah.
Allah hepimizden razı olsun inşallah.
selam ve dua ile.
Ekleme Tarihi: 18.11.2006 - 21:24
Bu mesajı bildir   huzeyme üyenin diğer mesajları huzeyme`in Profili huzeyme Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
NurBahcesi su an offline NurBahcesi  
bu meclisi temizlemenin yolu..

2687 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 13.08.2005
En Son On: 16.01.2010 - 22:25
Cinsiyeti: ----- 
kaybetmek yerine en azindan kötülüklerin arkasindan bir tevbe ile kalkmak kar getirecektir
zaten hadiste de bu vardir
meclisin hayirlisi neydi
zikrederek tevbe ederek kalkmak estegfirullah demek gercek manada tevbe degildir....
uygulanabilirlik sürdürebilirlik---

Ekleme Tarihi: 18.11.2006 - 21:40
Bu mesajı bildir   NurBahcesi üyenin diğer mesajları NurBahcesi`in Profili NurBahcesi Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
hatip su an offline hatip  
Themenicon    RE:

249 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 15.05.2006
En Son On: 17.05.2020 - 15:18
Cinsiyeti: Erkek 
Alıntı
Orijınalı rifat56

gül Allah Razı Olsun gül

busenur CAN...
Yüreğine sağlık...
Emeklerine
Ellerine sağlık...
gül

Tefekkür,
Rahmetin kapısını açan anahtardır...
Görmüyor musunuz,
Önce düşünülüyor,
Sonra tevbe ediliyor...!


Süfyan b. Uyeyne (r.h.)


Ekleme Tarihi: 21.11.2006 - 16:43
Bu mesajı bildir   hatip üyenin diğer mesajları hatip`in Profili hatip Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
-=MeLeK=- su an offline -=MeLeK=-  

1505 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 21.06.2004
En Son On: 27.01.2007 - 14:47
Cinsiyeti: Bayan 
Es . Selamun Aleykum Ve Rahmetulahi Ve Berakatuhu

Can Kardeslerim
Rabbim Cumlemizden Razi olsun insaAllah.

Selam ve DUA ile ... gül

Ekleme Tarihi: 21.11.2006 - 16:58
Bu mesajı bildir   -=MeLeK=- üyenin diğer mesajları -=MeLeK=-`in Profili -=MeLeK=- Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
albatros su an offline albatros  
RE:

37 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 14.04.2006
En Son On: 15.03.2007 - 09:03
Cinsiyeti: Erkek 
Alıntı
Orijınalı rifat56

gül Allah Razı Olsun gül

busenur CAN...
Yüreğine sağlık...
Emeklerine
Ellerine sağlık...
gül

Tefekkür,
Rahmetin kapısını açan anahtardır...
Görmüyor musunuz,
Önce düşünülüyor,
Sonra tevbe ediliyor...!


Süfyan b. Uyeyne (r.h.)


Ekleme Tarihi: 24.11.2006 - 08:29
Bu mesajı bildir   albatros üyenin diğer mesajları albatros`in Profili albatros Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
yunus_056 su an offline yunus_056  
RE: esselamu aleykum

11 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 15.06.2006
En Son On: 10.02.2007 - 19:59
Cinsiyeti: Erkek 
Alıntı
Orijınalı hikbal

"O, kalplerde gizli olanı bilir!" diye inandığımız Rabbimizin her gizli ve açık günahları gördüğünü unutmamalıyız. Bir şeyi daha unutmamalıyız:
Allahu Teâlâ'nın rahmet kapılarının hiçbir zaman kapanmayacağını… Nefis ve arzulara tâbi olup, şeytanın hilesine aldanma ve gaflete düşme sonucu kendi özümüzü, benliğimizi, daha da önemlisi kulluğumuzu unutarak işlemiş olduğumuz günahları Rabbimizin bağışlayacağını bilmeliyiz..
"Ben günah işledim!", "Benim çok ama çok günahım var. Rabbimin huzuruna varamıyorum. Huzuru ilâhîye çıkacak yüzüm yok", "Beni affeder mi?" "Utanıyorum, işlemiş olduğum o fiillerden dolayı…" gibi düşünceler ve duyulan pişmanlık bile affımıza sebeptir. Daha tevbe etmeden sadece pişmanlığımızla bizi bağışlamaya hazır olan Rabbimizden nasıl olur da yüz çevirir, O'na nasıl âsi oluruz? Önemli olan; O'na dönmek, O'na yönelmek ve bir daha günah işlememek, günahı tekrar etmemek üzere pişmanlıkla yapılan tevbenin faziletine ermektir.
Allahu Teâlâ:
"Ey iman edenler! Dönmesi mümkün olmayan samimi bir tevbe ile Allah'a yöneliniz. Umulur ki, Allah kötülüklerinizi örter."agla2) buyuruyor.
Ibn Abbas Radıyallahu Anh "Nasûh Tevbe"yi:
"Kalp ile pişmanlık duymak, dil ile istiğfar (bağışlanmayı dilemek), beden ile günahlardan kopmak, içinden de bir daha dönmemeye karar vermek" diye tanımlamıştır.
Ibn Abbas'ın bahsettiği tevbede şu altı şart bulunmaktadır:
1Günaha pişmanlık duymak
2Yapılamamış olan farzları kaza etmek
3Üzerindeki kul haklarını iade etmek
4Hak sahipleri ile helâlleşmek
5Günaha bir daha dönmemeye kesin karar vermek
6Günahlarla nefis nasıl kibirle büyümüşse, Allah'a itaat ederek, onu kullukla küçültmek. Masiyetlerin tadını tattığı gibi taatların acısını tatmak.
Bu anlamları destekleyen bir âyeti kerîmede:
"Allah'ın kesinlikle kabul edeceğini vaad ettiği tevbe; ancak bilmeyerek kötülük yapıp da sonra çok geçmeden tevbe eden, günahında ısrar etmeyen kimselere aittir. Yoksa fenalıkları yapıp yapıp da sonunda her birine ölüm gelip çattığında, "ben şimdi tevbe ettim" diyenlere ve de kâfir olarak ölenlere tevbe yoktur." buyrulur.
Islâm'ın, hiç günah işlemeyen insanların oluşturduğu bir toplum idealizmi yoktur. Hatta bir hadisi şerîfte:
"Eğer siz hiç günah işlemeseydiniz, Allah sizi yok eder ve günah işleyip hemen arkasından da tevbe eden bir kavim yaratırdı." buyrulur. Yine "mü'minlerin ekine benzediği, küfür rüzgârlarıyla eğilip, tevbe ile hemen doğrulduğu" anlatılır. Yine Allah Resûlü Sallallahu Aleyhi ve Sellem:
"Hayırlı olanlarınız çeşitli fitne ve imtihanlara maruz kalıp, çokça tevbe edenlerinizdir",
"Kulunun tevbe etmesinden Allah'ın duyduğu sevinç, korkunç ve ıssız bir çölde her türlü erzakını taşıyan devesini kaybedip, bulma ümidini kestikten sonra onu karşısında gören yolcunun sevincinden daha çoktur." "Günahlarından tevbe eden, hiç günah işlememiş gibidir" buyuruyor.

Selam ve dua ile...


Ekleme Tarihi: 26.11.2006 - 19:44
Bu mesajı bildir   yunus_056 üyenin diğer mesajları yunus_056`in Profili yunus_056 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
lobrakve su an offline lobrakve  
selam ve dua ile

6 Mesaj

Kayıt Tarihi: 27.11.2005
En Son On: 03.06.2015 - 23:22
Cinsiyeti: Erkek 
esselamun aleyküm değerli arkadaşlar...
tövbe etmek yaradanın biz kullarını yakmamak için açık bırakmış olduğu bir kapıdır.
hatasız hiç bir kul yoktur ama hata işledikten sonra halis tövbe etmemek kadar büyük bir suçta yoktur.en büyük hata tövbesizliktir.en büyük hata allahtan ümidi kesmektir...
allah hepimizi tövbe ve istiğfar eden kullarından eylesin...
Ekleme Tarihi: 04.12.2006 - 14:43
Bu mesajı bildir   lobrakve üyenin diğer mesajları lobrakve`in Profili lobrakve Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
erenakc su an offline erenakc  
Alıntı

8 Mesaj

Kayıt Tarihi: 05.12.2006
En Son On: 22.08.2007 - 17:05
Cinsiyeti: Erkek 
İkinci Nükte: İbâdetin mânâsı şudur ki: Dergâh-ı İlâhîde abd, kendi kusurunu ve acz ve fakrını görüp, kemâl-i Rubûbiyetin ve kudret-i Samedâniyenin ve rahmet-i İlâhiyenin önünde hayret ve muhabbetle secde etmektir.
Yani, Rubûbiyetin saltanatı, nasıl ki ubûdiyeti ve itaati ister; Rubûbiyetin kudsiyeti, pâklığı dahi ister ki, abd, kendi kusurunu görüp istiğfar ile ve Rabbini bütün nekàisten pâk ve müberrâ ve ehl-i dalâletin efkâr-ı bâtılasından münezzeh ve muallâ ve kâinatın bütün kusurâtından mukaddes ve muarrâ olduğunu tesbih ile, " -1-" ile ilân etsin.
Hem de, Rubûbiyetin kemâl-i kudreti dahi ister ki, abd, kendi zaafını ve mahlûkatın aczini görmekle, kudret-i Samedâniyenin azamet-i âsârına karşı istihsan ve hayret içinde " -2-" deyip, huzû ile rükûa gidip, Ona ilticâ ve tevekkül etsin.
Hem, Rubûbiyetin nihayetsiz hazîne-i rahmeti de ister ki, abd, kendi ihtiyacını ve bütün mahlûkatın fakr ve ihtiyacâtını suâl ve duâ lisâniyle izhâr ve Rabbinin ihsan ve in’âmâtını şükür ve senâ ile ve " -3-" ile ilân etsin.
Demek, namazın ef’âl ve akvâli, bu mânâları tazammun ediyor ve bunlar için taraf-ı İlâhîden vaz’ edilmişler.
Ekleme Tarihi: 08.12.2006 - 10:13
Bu mesajı bildir   erenakc üyenin diğer mesajları erenakc`in Profili zum Anfang der Seite
-=MeLeK=- su an offline -=MeLeK=-  

1505 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 21.06.2004
En Son On: 27.01.2007 - 14:47
Cinsiyeti: Bayan 
Es . Selamu Aleykum Ve Rahmetulahi Ve Berakatuhu

Allah C.c Razi Olsun InsaAllah
Guzel Kardeslerim ... gül

Bir Ayette :

''Gormezler mi ki, her yil, bir veye iki defa imtihan olunurlar, sonra da tevbe etmezler, Ibret Almazlar'' (Tevbe Suresi 126)

Rabbim Bizleri Bu yolda daima kilsin.
Layik olan olmaya calisan kullarindan eylesin...
Allah (c.c) hakiki Tovbe edenlerden eylesin Bizleri InsaAllah

Amin Amin

Selam ve DUA ile ...
Ekleme Tarihi: 08.12.2006 - 11:37
Bu mesajı bildir   -=MeLeK=- üyenin diğer mesajları -=MeLeK=-`in Profili -=MeLeK=- Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
nurluyol8 su an offline nurluyol8  

71 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 07.12.2006
En Son On: 26.01.2008 - 17:21
Cinsiyeti: Bayan 
Allah Razı Olsun rabbim hepimize nasuh tövbesi yapabilmeyi nasip etşin inşMükemmel
Ekleme Tarihi: 08.12.2006 - 13:02
Bu mesajı bildir   nurluyol8 üyenin diğer mesajları nurluyol8`in Profili nurluyol8 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
fatih4777 su an offline fatih4777  
GÜNAHA KARŞI TÖVBE

5 Mesaj

Kayıt Tarihi: 05.12.2006
En Son On: 03.05.2007 - 20:21
Cinsiyeti: ----- 
NSAN GÜNAH işleyebilen bir varlık. “Benim günah işlemem mümkün değil” diyebilen hiç kimse bulunmuyor. Her insan, şu veya bu şekilde, az veya çok, günah çukuruna yaklaşıyor, bazen de içine düşüyor.Bizler, akıl ve kalb dengesi içinde hayatımızı sürdürüyoruz. Fakat, insan sadece akıl ve kalbden ibaret olmadığı için, başta nefis olmak üzere baskın duygular, söz dinlemez hisler, önü alınmaz hevesler ve karşı konulmaz vehimler altında, bazen farkında olarak veya olmayarak irademize söz geçiremiyor ve günah işliyoruz.
İşin aslına bakılırsa, Yüce Allah bizi kendisine yaklaştırmak, bizi kendisine muhtaç etmek, bizi kendisine çekmek için birbirinden farklı, değişik vesileler yaratmış. Meselâ, acıkma gibi bir duygu verip, bizi rızka muhtaç etmiş, Rezzak olduğunu göstermiş ve bizi bu yolla Kendisine bağlamış. Biz de kul olarak bütün ihtiyaçlarımızı O’ndan istemiş, O’nu Rezzak olarak bilmiş, gerçek anlamda rızık verici olarak O’nu tanımışız. Demek ki, Rezzak ismi, acıkmamızı gerektiriyor.

Aynı şekilde, biz günahkârız, Allah bağışlayandır. Biz hata işliyoruz, Allah affedendir. Biz isyana kapılıyoruz, Allah mağfiret edendir. Biz tevbe ediyoruz, Allah tevbemizi kabul edendir. Allah Gafûr’dur, Afuvv’dur, Gaffâr’dır, Tevvâb’dır. İşlediğimiz günahlar bizi Allah’ın bu isimlerine götürüyor, bizi O’na yöneltiyor. Böylece Allah’ı Gafûr ve Gaffâr isimleriyle tanımış oluyoruz. Bediüzzaman’ın dediği üzere, ‘Gaffâr ismi günahların vücudunu ve Settâr ismi kusurların bulunmasını iktiza ediyor.’ Açıkçası, günah işlensin ki Allah’ın Gaffâr ismi tecelli etsin; kusur edilsin, hata yapılsın ki, Allah da kulunun kusurunu yüzüne vurmayıp örterek Settâr olduğunu göstersin.
Bir hadisinde, sevgili Peygamberimiz bu tatlı gerçeği ne de güzel dile getiriyor:

“Nefsim kudret elinde olan Zât’a yemin ederim ki, eğer siz hiç günah işlemeseniz, Allah sizi toptan helâk eder; sonra günah işleyen, arkadan da istiğfar eden bir kavim yaratır ve onları mağfiret ederdi.”1
Ne kadar günah, o kadar tevbe

İnsan nefsine aldanır, şeytana kanar, hislerine hâkim olamaz, iradesine söz geçiremez de, sonunda bir günah işler, ardında da yaptığına, yapacağına bin pişman olur ve tevbe üstüne tevbe eder. İşte, kulun günah işlemiş de olsa tevbe ile Rabbine rücu ettiği bu hal, hadislerden öğrendiğimize göre, Cenâb-ı Hakk’ı hoşnut etmektedir.

Ebû Hureyre radıyallahu anh anlatıyor:
“Resûlullah aleyhissalâtü vesselâm Rabbinden naklen buyurdular ki:
Bir kul günah işledi ve ‘Yâ Rabbi, günahımı affet!’ dedi.
Hak Teâlâ da, ‘Kulum bir günah işledi; arkadan bildi ki günahları affeden veya günah sebebiyle cezalandıran bir Rabbi vardır’ buyurdu.
Sonra kul dönüp tekrar günah işledi ve ‘Ey Rabbim, günahımı affet!’ dedi.
Allahu Teâlâ da, ‘Kulum bir günah işledi ve bildi ki, günahı affeden veya günah sebebiyle cezalandıran bir Rabbi vardır’ buyurdu.
Sonra kul dönüp tekrar günah işledi ve ‘Ey Rabbim, beni affeyle!’ dedi.
Allahu Teâlâ da, ‘Kulum günah işledi ve bildi ki, günahı affeden veya günah sebebiyle cezalandıran bir Rabbi olduğunu bildi. Ey kulum, dilediğini yap, ben seni affettim’ buyurdu.”2

Büyük hadis âlimi İmam Nevevî, bu hadisten şu hükmü çıkarır:
“Günahlar yüz kere, hatta bin ve daha çok kere tekrar edilse de kişi her seferinde tevbe etse, tevbesi makbuldür. Veya bütün günahlar için bir tek tevbe etse bile, yine tevbesi sahihtir.”

Bir hadiste de, istiğfar eden kimsenin günde yetmiş defa günahını tekrar etse bile, ‘günahında ısrar etmiş’ sayılmayacağı belirtilir.3
Hz. Ali’nin bu konuya getirdiği açıklama daha ilginçtir:
“Beraberinde kurtuluş reçetesi olduğu halde helâk olan kimsenin durumuna hayret ediyorum. O reçete de istiğfardır.”
Zaten Gaffâr ve Tevvâb isimleri, ‘çok çok bağışlayan, tevbeleri çok çok kabul eden, her günah işleyişte istiğfar edeni affeden, her tevbe edişte tevbe edenin tevbesini kabul eden’ anlamına geliyor. Şayet Cenâb-ı Hak kulunu hayatı boyu sadece bir sefere mahsus olmak üzere affedecek olsaydı, ondan sonra insana günah işleme imkânı ve fırsatı vermemesi gerekirdi. Yani, Allah affetmek istemeseydi, bize af isteme duygusunu vermezdi.

Diğer taraftan, Cenâb-ı Hakk’ın günahları bağışlaması O’nun fazlı, lütfu ve ikramıdır. Hadiste de ifade edildiği gibi, günahı sebebiyle cezalandırması ise adaletinin tecellisidir. Said Nursî’nin belirttiği üzere, “Cenâb-ı Hakk’ın günahkârları affetmesi fazldır, tâzib etmesi [azap ile cezalandırması] adldir.”

Efendimizin(a.s.m.) dizi dibinde yetişen sahabe nesli bu ince noktayı çok iyi kavramıştı. Allah’ın yüce isimlerini mükemmel mânâda hem çok iyi anlamışlar, hem de hayatlarına yansıtmışlardı. Rivayet ettikleri hadislere bakınca, bu eğitimin seviyesini ve anlayışlarının kapasitesini farketmek hiç de zor değildir.

Meselâ, kulun günahı ne kadar çok olursa olsun ve kul ne kadar af dilerse dilesin, hiçbir zaman isteğinin karşılıksız kalmayacağını, Hz. Enes haber veriyor.
Enes radıyallahu anh, “Ben Resûlullah sallallâhu aleyhi vesellemi şöyle buyururken dinledim” diyor.

“Allahu Teâlâ [buyurdu ki]: Ey Âdemoğlu! Sen bana dua ettiğin ve benden af umduğun sürece, işlediğin günahlar ne kadar çok olursa olsun, onların büyüklüğüne bakmadan seni bağışlarım. Ey Âdemoğlu! Günahların gökleri dolduracak kadar olsa, sen Benden bağışlanmanı dilersen, günahlarını affederim. Ey Âdemoğlu! Sen yeryüzünü dolduracak kadar günahla huzuruma gelsen, fakat Bana hiçbir şeyi ortak koşmamış, şirke bulaşmamış olsan, Ben de seni yeryüzü dolusu mağfiretle karşılarım.”4
Peygamber Efendimiz de, bir hadisinde, kulun işlediği günahtan dolayı tevbe edip Rabbine dönmesini çöl ikliminde yaşayan, çöle çıkınca varı yoğu devesi olan bir insanın üzüntüsünü ve sevincini dile getirerek bize şöyle anlatır:

“Öyle bir kimse ki, çorak, boş ve tehlikeli bir arazide bulunuyor. Beraberinde devesi vardır. Devesinin üzerine de yiyecek ve içeceğini yüklemiş. Derken uyur. Uyandığında bir de bakar ki, devesi gitmiş. Devesini aramaya koyulur. Bir türlü bulamaz. Açlıktan ve susuzluktan perişan bir vaziyette iken kendi kendine şöyle der: ‘Artık ilk bulunduğum yere gideyim de, ölünceye kadar orada uyuyayım.’ Gider, ölmek üzere başını kolunun üzerine koyar. Bir ara uyanır. Bakar ki, devesi yanıbaşında duruyor. Bütün azığı, yiyeceği ve içeceği de devesinin üzerindedir. İşte Allah mü’min kulunun tevbe ve istiğfarı ile, böyle bir durumda olan kimsenin sevincinden daha fazla sevinç ve lezzet alır.”5

Anne çocuğunu ateşe atar mı?

Cenâb-ı Hakk’ın rahmeti, şefkati ve merhameti sonsuzdur. Bütün kullara yeter, bütün bir âleme kâfi gelir. Kendini tanıyan, fakat günahtan elini çekemeyen, nefsinin eline esir düşmüş kullarını kendi hâline bırakmaz. Bir başka deyişle, Cenâb-ı Hak kendisine yönelen kulunu çeşitli vesileler yaratarak onu rahmet iklimine çeker. Yani, Allah kulunu cezalandırmak için yaratmamış, bir fırsatını yakalayıp da onu Cehenneme atmak için dünyaya göndermemiş. İnsan nasıl kendi çocuğunu hatasından dolayı ateşe atmazsa, Yüce Allah da kendisini Rab olarak tanıyan kullarından sonsuz merhametini esirgemez, onları Cehenneme atmaz.

Hazret-i Ömer Saadet Asrında şahit olduğu bir olayı anlatırken, bu hususta Efendimizin müjdesini bize de ulaştırıyor.
Bir savaş sonrasıydı. Esirler arasında çocuğundan ayrı düşmüş bir kadın da vardı. Kadıncağız çocuğuna olan özlemini gidermek için gördüğü her çocuğu kucaklıyor, bağrına basıyor ve emziriyordu. Resûlullah sallallâhu aleyhi vesellem çevresindekilere:
“Bu kadının kendi çocuğunu ateşe atacağına ihtimal veriyor musunuz?” diye sordu.
“Asla, atmaz” dediler.
Bunun üzerine Resûlullah sallallâhu aleyhi vesellem, ”İşte Allahu Teâlâ kullarına bu kadının yavrusuna olan şefkatinden daha merhametlidir” buyurdu.6
Hadis-i şerifler Cenâb-ı Hakk’ın sonsuz mağfiretini ve rahmetini anlatıyor. Aynı şekilde, şaşmaz bir prensip olarak âyet-i kerimeler, genel ölçüleri verdikten sonra önemli bir noktayı hatırlatıyor. O da, kulluk şuurunu zedelememek, kulun Rabbine olan saygı sınırını taşmamaktır. Tevbe, istiğfar ettikten sonra, nasıl olsa Allah affeder deyip suç işlemeyi sürdürmemeli ki, kulluk sırrı kaybolmasın. Kur’ân bu gerçeğe şöyle işaret eder:
“Onlar çirkin bir günah işledikleri veya herhangi bir günaha girerek kendilerine zulmettikleri zaman Allah’ı hatırlarlar ve günahlarını bağışlaması için O’na niyazda bulunurlar. Günahları ise Allah’tan başka affedecek kim vardır? Ve onlar işledikleri günahta bile bile ısrar etmezler.”7

Günahla manevî yükseliş

Kul işlediği günahtan dolayı Allah’a daha ciddi olarak sığındığı ve daha ihlaslı bir şekilde yöneldiği takdirde, manevî bir yükselişe de geçebilmektedir. Kur’ân bu gerçeği ‘günahların sevaba dönüştürülmesi’ şeklinde anlatmaktadır.

“Ancak tevbe eden ve güzel işler yapanlar bundan müstesnadır. Allah onların günahlarını silip yerlerine iyilikler verir. Allah çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir.”8
Cenâb-ı Hak, suç ve günahlarını itiraf eden, pişmanlık duyan kimselerin hem günahlarını bağışlıyor, hem de günahların yerini sevapla dolduruyor, böylece günah yerini sevaba bırakıyor, günah sevapla yer değiştiriyor. Bu sırdandır ki, bazı hadis âlimleri, “Birtakım günahlar vardır ki, mü’min için birçok ibadetten daha faydalıdır” derler.
Herkes hata işleyebilir, hatta herkes mutlaka hata eder, günaha girer. Fakat günahkârların da hayırlısı vardır. Bu hayrı Efendimiz şöyle ifade eder:
“Her insan hata işler; ama hata işleyenlerin en hayırlısı, çok tevbe edenlerdir.”9

Hata işleyenlerin tevbeleri ile hayırlı bir insan olmalarının ötesinde, bir de Allah’ın sevdiği bir kul olma mertebesine yükselmeleri sözkonusudur. Kur’ân’ın gösterdiği bu müjde, İslâm’ın insana sunduğu en tatlı müjdelerden biridir:
“Muhakkak ki, Allah çok çok tevbe edenleri ve temizlenenleri sever.”10
Peygamber Efendimiz, bu âyeti şöyle tefsir ederler:
“Şüphesiz Allah, tekrar tekrar günah işlediği halde üst üste tevbe eden kulunu sever.”11
Bu sevginin gerçek şuurunda olan Peygamberimiz, hiçbir günahı olmadığı, günahlara karşı korunduğu halde, günde yetmiş kere, bazı zamanlar yüz kere tevbe ve istiğfar ederdi. Çünkü, istiğfarın içinde ‘mahbubiyet’ mertebesi ve sevinci vardır.

Ancak, bu müjdeyi yanlış bir tarafa çekerek, “Madem günahlar sevaba dönüşebiliyor, önce günah işleyip sonra da tevbe etsek olmaz mı?” gibi cerbezelerle meseleyi istismar etmemek de gerekir.

Böyle bir yaklaşım, herşeyden önce, kulluk edebine aykırıdır. Bu durum, hâşa, Allah’ı imtihan etmek, dinî hükümleri ciddiye almamak sayılır ki, işin sırrını kavramamak olur. Böyle bir istismara karşı, birçok âyette af yetkisinin Allah’a ait olduğu, Allah’ın istediğini bağışlayacağı, istediğini azaba çarptıracağı bildirilerek, havf-reca muvazenesine, ümit-korku dengesine dikkat çekilir.


Kaldı ki, “Nasıl olsa tevbe ederim” düşüncesiyle günaha dalan kimse tevbe etme fırsatı bulabilecek midir, buna ömrü yetecek midir, bir garantisi var mıdır? Veya en önemlisi, davranışları Allah’ın gazabını çektiği halde, Allah kendisine tevbeye dönüş fırsatı verecek midir? Bütün bunların da gözönünde tutulması gerekir.

“Farzları yapan, kebireleri işlemeyen kurtulur”

Bütün bunlarla birlikte, özellikle her gün yüzlerce günahın hücumuna maruz kalan mü’minin en mühim meselesi, günahtan kaçınmaya çalışması, günahlı ortamdan uzak durması, günah işlemeye açık olan kapılara yanaşmamasıdır. Bir bakıma, ‘def’i şer’ yapması, şerli işlerden uzak kalmasıdır. Bu husus bu zamanda çok büyük önem kazanmaktadır. Takva sırrına da ancak bu yolla erişilebilir. Çünkü bir haramı, bir büyük günahı terk etmek farzdır. Bir vacibi işlemek birçok sünnetten daha sevaplıdır. Takvanın esas alınmasıyla binlerce günahın hücumuna karşılık bir kerelik yüz çevirme ile, yüzlerce günah terk edilmiş, dolayısıyla yüzlerce farz ve vacip işlenmiş olur. Böylece, takva niyetiyle, günahtan kaçınmak maksadıyla çok sayıda salih amele yol açılır. Çünkü bu zamanda “Farzları yapan, kebireleri işlemeyen kurtulur.”12
Bu kurtuluşu, yani büyük günahlardan kaçınanların nimete, ikrama ve Cennet saadetine ereceklerini Kur’ân haber veriyor:

“Eğer size yasaklanmış günahların büyüklerinden kaçınırsanız, geri kalan günahlarınızı örter ve sizi nimet ve ikramlarımızla dolu olan Cennete koyarız.”13
Madem öyledir, “Hayatınızı imanla hayatlandırınız ve ferâizle zinetlendiriniz ve günahlardan çekinmekle muhafaza ediniz.”14

1. Müslim, Tevbe 9.
2. Buhârî, Tevhid 35; Müslim, Tevbe 29.
3. Müsned, 5:130.
4. Tirmizî, Daavât 98.
5. Müslim, Tevbe 3.
6. Buhari, Edeb 19, Müslim, Tevbe 22.
7. Âl-i İmran sûresi, 3:135.
8. Furkan sûresi, 25:70.
9. Tirmizî, Kıyâme 49.
10. Bakara sûresi, 2:222.
11. Müsned, 1:80.
12. Risale-i Nur Külliyatı, 2:1632.
13. Nisa sûresi, 4:31.
14. Risale-i Nur Külliyatı, 1:5.


ALLAH BÜTÜN MÜMİNLERE SAĞLIKLI VE SIHHATLİ ÖMÜRLER VERSİN.Allah Razı Olsun
Ekleme Tarihi: 10.12.2006 - 12:09
Bu mesajı bildir   fatih4777 üyenin diğer mesajları fatih4777`in Profili fatih4777 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
aFFeT su an offline aFFeT  

61 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 09.12.2006
En Son On: 12.09.2007 - 12:33
Cinsiyeti: Bayan 
RABBIM HEPINIZDEN RAZI OLSUN COK GUZEL BILGILER VERDINIZ

Tevbenin kabul edilmesi için, gönülden pişmanlık duymak, eski hataları ürpertiyle ve büyük bir mahcubiyetle hatırlamak, ruhta meydana gelen boşlukları istiğfarla, ibadet ü tâatla doldurmak, Allah rızasına götüren yollar dışında geçen hayat için âh ü enîn edip ağlamak ve her türlü haksızlığı gidermeye çalışmak önemli hususlardır. Kul hakkı varsa onu gidermek, gıybet, haset ve su-i zan edilmişse, onlardan dolayı hakkı geçen insanlara meseleyi anlatıp haklarını helal ettirmek tevbenin mühim bir yanını teşkil eder.


Soru: Tevbe etmek, sadece bazı kelimeleri söylemekle mi olur; yoksa, tevbe maksadıyla namaz kılmak, Kur'an okumak ve bir istiğfar duası yapmak da söz konusu mudur?


Aslında, tevbenin özü pişmanlıktır; tevbe etmek, içten nedâmet duyma, hata ve günahlardan dolayı gerçekten pişman olma demektir. Pişmanlık tevbedeki manadır. Fakat, manaların da bir kalıbı olur ve onların kalıbı da sözlerdir, lafızlardır. Bundan dolayı "El-elfâzu kavâlibu'l-meâni - Lafızlar, manaların kalıplarıdır" denmiştir. Mesela; Cenâb-ı Hakk'a değişik şekillerde teveccüh etmek mümkündür; önemli olan O'na yönelme ve huşûdur. Fakat, namaz bu teveccüh için güzel bir kalıptır. Teveccüh o işin ruh ve manası; niyet, iftitah tekbiri, kıyam, kıraat, rükû ve sücûd ise o yönelmenin şeklidir. Şekil sadece kuru bir kalıp değildir; onun manaya kattığı ayrı bir derinlik vardır. İşte tevbenin de, bir özü ve manası olduğu gibi bir kalıbı da bulunur. Onun kalıbı da, öncelikle istiğfar ve dualardır. Özellikle, Şeddad bin Evs'den (ra) rivayet edilen hadisin "Seyyidü'l-İstiğfar" olarak anılan şu kısmı tevbe için önemli bir kalıptır: "Allâhümme ente Rabbî. Lâ ilâhe illâ ente halaktenî ve ene abdüke ve ene alâ ahdike ve va'dike me'steta'tü, eûzü bike min şerri mâ sana'tü, ebûü leke bi ni'metike aleyye ve ebûü bi zenbî fağfirlî fe innehû lâ yağfiru'z-zünûbe illâ ente - Allahım! Sen benim Rabbimsin. Senden başka ilâh yoktur. Beni Sen yarattın ve ben Senin kulunum. İman ve ubûdiyetimde gücüm yettiği kadar Senin ahd ü misâkın üzereyim. Yâ Rabbi! Yaptıklarımın şerrinden Sana sığınırım. Senin bana in'âm ve ihsan buyurduğun nimetleri ikrar ve i'tirâf ettiğim gibi kendi kusur ve günâhlarımı da i'tirâf ediyorum. Rabbim! Sen beni afv ü mağfiret eyle. Zîra, Senden başkası günâhları afv ü mağfiret edemez, yegâne Gafûr Sensin." Bu duayı her sabah dört kere söylemek sünnet olduğuna göre, demek ki, tevbeyi kelimelerle dile getirmenin de kendine has bir önemi var.

Ayrıca, bir kısım rivayetlerde, günahlarına tevbe etmek isteyen insanın iki rekat namaz kılmasının mendub bir nafile ibadet olduğu da anlatılmaktadır. Bu namaza bazıları "tevbe namazı", bazıları da "istiğfar namazı" demiş olsa bile, onun ismi de, o namazı kılacak insanın tevbesinin seviyesine göre değişebilir. Allah'ın emirlerine muhalefetin kalbde burkuntular hâlinde hissedilmesi ve ferdin, günahını idrak şuuruyla Hakk kapısına yönelmesi neticesinde kılınan namaza "tevbe namazı"; huzurda bulunma âdâbına aykırı her davranış ve her düşünceden sonra, büyük-küçük her gaflet karşısında Allah'ın rahmetine sığınma niyetiyle kılınana "inâbe namazı" ve mâsivayla alâkalı her şeyi gönülden söküp atma ve kalbi O'ndan başka her şeye kapama cehdiyle eda edilene de "evbe namazı" denebilir. Hazreti Ali (ra), Ebu Bekir Efendimizin şöyle dediğini rivayet eder: Rasûlullah (sas), "Günah işleyen bir adam, hemen (sünnet ve âdâbına dikkat ederek) güzelce abdest alır, sonra iki rekat namaz kılar ve günahının mağrifetini Allah'tan dilerse, Allah ona mağrifet eder" buyurdu. Sonra Rasûlullah şu ayeti okudu: "Onlar, çirkin bir iş yaptıklarında veya kendi nefislerine zulmettiklerinde, peşinden hemen Allah'ı anar, günahlarının affedilmesini dilerler. Zaten günahları Allah'tan başka kim affedebilir ki? Bir de onlar, bile bile işledikleri günahlarda ısrar etmez, o günahları sürdürmezler." (Âl-i İmran, 3/135).

Bu namazda okunacak sure ya da ayetlerle alâkalı bir tayin yapılmamıştır. Fakat, Peygamber Efendimiz (aleyhi ekmelü't-tehâyâ) hâcet namazında ve sabah namazının sünnetinde, genel olarak, Kâfirun ve İhlas surelerini tavsiye etmişlerdir. Bu tavsiyeye saygılı olma ve onu uygulamanın yanı başında, şahsen içimde tevbe duygusunu coşturacak ayetler okumayı tercih ettiğim zamanlar da oluyor. Mesela, bazen ilk rekatta, "De ki: "Ey mülk ve hakimiyet sahibi Allah'ım! Sen mülkü dilediğine verir, dilediğindin onu çeker alırsın. Dilediğini aziz, dilediğini zelil kılarsın. Her türlü hayır yalnız Senin elindedir. Sen elbette her şeye kâdirsin." (Âl-i İmran, 3/26) mealindeki ayeti ihtiva eden bir bölümü; ikinci rek'atta da, "De ki: "Ey çok günah işleyerek kendi öz canlarına kötülük etmede ileri giden kullarım! Allah'ın rahmetinden ümidinizi kesmeyiniz. Allah dilerse bütün günahları mağfiret eder. Çünkü O, Gafûr ve Rahîm'dir." (Zümer, 39/53) mealindeki ayetin de yer aldığı kısmı okuyorum.

Fakat, Kâfirun ve İhlas surelerinin ayrı önemi vardır. Bunların biri Tevhid-i Ubudiyetten, diğeri de Tevhid-i Uluhiyetten bahsetmektedir. Bu açıdan, onları okuyarak iki rekat namaz kılma tevbenin ruhuna daha da uygundur. Namazdan sonra ise, "Estağfirullâhe'l-Azîm el-Kerim ellezî lâ ilâhe illâ Hüve'l Hayyu'l-Kayyûm - Kendisinden başka hiçbir ilâh olmayan, bizâtihî var olup başkasına muhtaç bulunmayan, her şeyin varlık ve bekâsını kudret elinde tutan, hayat sahibi Hayy u Kayyum ve yegâne kerem sahibi yüce Allah'tan bağışlanmamı dilerim" deyip başı yere koymak ve "Yâ Hayyu yâ Kayyûm bi rahmetike esteğîsü, eslihlî şe'ni külleh ve lâtekilni ilâ nefsi tarfete ayn - Ey Hayy u Kayyum, Senin rahmetine sığınıyorum. Benim her hâlimi ıslah eyle, göz açıp kapayıncaya kadar da olsa beni nefsimle başbaşa bırakma!" diyerek Rahman u Rahîm'den afv ve merhamet dilenmek gerekir. Dua ve zikir kitaplarında, yoruluncaya kadar "Ya Hayyu ya Kayyum..." diye inlemenin; lafızlara manayı, ses ve soluğa da kalb heyecanlarını katarak, hatta kalbin rikkat ve inceliğini gözyaşlarıyla konuşturarak söylemenin fazileti üzerinde durulur. O hâl üzere içini dökme, sızlanma, ağlama, nedametini tam ortaya koyma ve hem hâl hem de sözle "tevbeler tevbesi" deme tavsiye edilir. Peki, neye karşı böyle bir tevbe?!. Küçücük bir bakmaya, minnacık bir lokmaya, ufacık bir kelimeciğe, anlık bir öpmeciğe ve yalan bir sözcüğe.. bunlardan birine, ya da herbirine.. öyle pişmanlık duyma ve ölesiye ağlama ki, değil birisini, bin tanesini götürebilecek çağlayanlar meydana getirerek, hepsini silip temizlemeye çalışma.. işte asıl tevbe!..

...AEO...


Bu mesaj 1 kez ve en son aFFeT tarafından 10.12.2006 - 12:49 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 10.12.2006 - 12:35
Bu mesajı bildir   aFFeT üyenin diğer mesajları aFFeT`in Profili aFFeT Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
-=MeLeK=- su an offline -=MeLeK=-  

1505 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 21.06.2004
En Son On: 27.01.2007 - 14:47
Cinsiyeti: Bayan 
Es . Selamu Aleykum Ve Rahmetulahi Ve Berakatuhu

Rabbim Hepinizden Razi Olsun InsaAllah !

Allah bağışlayandır.
Rabbim Bizleride Bagisla, Bagisla Rabbim!

fatih4777, aFFeT gül Abim veya Ablam sizden ayri ayri Tesekur ediyorum
Rabbim Razi Olsun InsaAllah ...

TEVBE...



Tövbe, günahlara pişmanlık duyup Allah'tan af dilemektir.
Tövbe, günah kirlerinden arınma ve bir daha işlenmeyeceğine dair MevlâMevlâ'ya söz vermektir.
Tövbe, günahtan sevaba geçiştir.
Tövbe, şerden hayra dönüştür.
Tövbe, karanlıktan aydınlığa çıkıştır.
Tövbe, yıkanıştır. Tövbe, Hakk'a dönüştür.
Tövbe, günahların verdiği mahcubiyet sancısının bütün ağırlığı ile vicdanın derinliklerinde hissedilmesidir.
Tövbe, ıssız gecelerde yapılan âhu enînin arşa yükselmesidir.
Tövbe, gözlerden akan nedâmet yaşlarıyla seccâdelerin ıslanmasının adıdır!

Selam ve DUA ile ...
Ekleme Tarihi: 10.12.2006 - 14:47
Bu mesajı bildir   -=MeLeK=- üyenin diğer mesajları -=MeLeK=-`in Profili -=MeLeK=- Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
khayr su an offline khayr  
Tevbe etmek

206 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 23.08.2006
En Son On: 02.09.2009 - 23:29
Cinsiyeti: Bayan 
Kendisi küçük ama Yüreği büyük Meleğim, Rabbim senden razı olsun inşaAllah... Tüm ümmet-i Muhammed'i tövbe kapısından ayırmasın inşaAllah...


gül gül gül

Ekleme Tarihi: 11.12.2006 - 14:45
Bu mesajı bildir   khayr üyenin diğer mesajları khayr`in Profili khayr Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Ve Aleykum Selam Ve Berekatu...

Güzel kardeşlerimiz kusurumuza bakmasın çoğu konuya yetişemiyoruz zaman darlığından beri çoğunada cevap yazamıyoruz. Okunmasın zannetmesinler İnşALLAH...


Melek kardeşim ALLAH c.c. Razı olsun İnşALLAH çok güzel bir konu Tövbe üzerine. ALLAH c.c. herkesin temiz ve saf tövbelerini kabul etsin İnşALLAH gül

Güzel kardeşim sizde hoşgelmişsiniz hayırlı olsun üyeliğiniz. Yalnız ben mesajını anlayamadım kusurumuza bakmayınız kiminle yazışcaz acaba?
Ekleme Tarihi: 11.12.2006 - 18:12
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
-=MeLeK=- su an offline -=MeLeK=-  

1505 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 21.06.2004
En Son On: 27.01.2007 - 14:47
Cinsiyeti: Bayan 
Es . Selamu Aleykum Ve Rahmetulahi Ve Berakatuhu

Rabbim Cumlemizden Razi Olsun InsaAllah.

Havz-i Kevser Abim gül ne kusuru Estf.
Siz piril piril bir Insansiniz !! gül
Rabbim sizden Razi Olsun InsaAllah
Rabbim sizi CENNET'ine Koysun InsaAllah
Rabbim sizi cehennem azabindan korusun InsaAllah
Rabbim sizin Butun gunahlarinizi Affetsin
Rabbim sizi Rasulallah'a komsu eylesin InsaAllah
Rabbim sizden hosnut Olsun InsaAllah
DUAlarimdasiniz ...ağlar gül


Ve Aleykum Selam Kardesim Hosgeldiniz ...
Kusura bakmayin ama bende anliyamadim ... ??


Bu mesaj 1 kez ve en son -=MeLeK=- tarafından 11.12.2006 - 19:53 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 11.12.2006 - 19:29
Bu mesajı bildir   -=MeLeK=- üyenin diğer mesajları -=MeLeK=-`in Profili -=MeLeK=- Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Ve Aleykum Selam Ve Berekatu...

Melek kardeşim İnşALLAH her halin ismin gibi Melek olur. gül


ALLAH c.c. Razı olsun bu güzel kalpden çıkan duaların için...Bu güzel dualar tüm Ümmet-i Muhammed için olur İnşALLAH...gül
Ekleme Tarihi: 11.12.2006 - 21:44
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
-=MeLeK=- su an offline -=MeLeK=-  

1505 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 21.06.2004
En Son On: 27.01.2007 - 14:47
Cinsiyeti: Bayan 
Es selamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berekatuhu

Amin InsaAllah

:( gül
Ekleme Tarihi: 13.12.2006 - 16:54
Bu mesajı bildir   -=MeLeK=- üyenin diğer mesajları -=MeLeK=-`in Profili -=MeLeK=- Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
tillolu bey su an offline tillolu bey  
RE: Tevbe etmek

14 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.08.2005
En Son On: 27.12.2006 - 17:32
Cinsiyeti: Erkek 
Melek kardeşim İnşALLAH her halin ismin gibi Melek olur.

ALLAH c.c. Razı olsun bu güzel kalpden çıkan duaların için...Bu güzel dualar tüm Ümmet-i Muhammed için olur İnşALLAH...SELAM VE DUA İLE
Mükemmel
Allah Razı Olsun
Ekleme Tarihi: 13.12.2006 - 18:34
Bu mesajı bildir   tillolu bey üyenin diğer mesajları tillolu bey`in Profili tillolu bey Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Hak-dilaram su an offline Hak-dilaram  

143 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 24.12.2006
En Son On: 25.10.2007 - 15:15
Cinsiyeti: Erkek 
Tevbeye muvaffak olabilmenin iki fiilî sebebi vardır:

Birincisi, duası makbul olan zevata hizmet etmektir.

Tevbeye en çok bununla muvaffak olunmuştur. Bir fakire sadaka verirsin; duasını alırsın. Bir alime hizmet edersin; duasını alırsın. Özellikle ehli irşadın hizmetiyle.. Bu hususta menâkıb kitablarında çok vukû bulmuş hikayeler vardır.

Münâvî'nin de naklettiği üzere, meşhur muhtasar sahibi Şeyh Halil Mâlikî'nin şeyhi, kenefin temizlenmesi için dışarıya temizlikçi aramaya çıkmış; o sırada Şeyh Halil gelmiş; abdest tazelemeye çıkınca, ' Nasılsa Şeyh hazır değildir, bari ben burayı temizleyeyim. ' demiş ve başlamıştır. Şeyhi dönünce bir gencin sırtında sepet, elinde süpürge, kürek ve levazımlarıyla kenefi temizlediğini görünce ellerini kaldırıp:

' Allahumme, bu genç bizim kenefimizi temizledi; Sen de onun kalbini temizle. ' diye dua etmiştir. İşte Şeyh Halil'in ameli, hepsi bu kadar.

Şu ana kadar birçok insanlar onun fazl u kemâlinden faydalanmaktadır.

İmam Yâfiî diyor ki:

' Birçok ayyaşlar suclarını bildikten sonra, nefslerini ayak altına alarak meşayıhın hizmetine girdiler ve Allah Teala onlara sevgi kapısını açtı. Nitekim Ebû Yûsuf, İmam Ebû Hanîfe'nin hizmetinde kusur etmediği için Allah Teala onu talebelerinin en meşhuru kılmıştır. '

İkincisi, seher vakitlerinde zikir ve istiğfarda bulunmaktır.

Hâlî olarak da üç sebeb vardır:

Bunun da birincisi, kötü arkadaşları bırakmaktır. Yani fısktan önce fâsıkı; isyandan önce âsiyi terketmektir. Bu terke muvaffak olmayan, iyi kimselerle arkadaşlığı devam ettiremez.

Buna teberrî ve tevellî denilir.

Yani kötü insanlardan kaçmak, iyilere sığınmak demek isteniliyor. İyi arkadaşı bulamayan, kâmil insanı, yani velî-i mürşidi bulamaz.

Mesela bir hasta doktora gider, Allah ona şifa verir; sair hastalara doktorun maharetini bildirir; onların doktora gitmesine vesile olur.

Böylece iyi arkadaşın nasihatiyle velî-i mürşidi bulursun ve hizmetine devam edersin.

İkincisi, irşad yoluna engel olan sebebleri terketmektir.

Nitekim imanın en üstün şubesi, kelime-i tevhiddir; en aşağısı, yolda eza cefa vereni temizlemektir; maddi olsun manevi olsun.

İmam Gazâlî bu yola, " sohbet " ismini vermiş ise de, aslında hizmete girmek demek istemiştir.

Terk, pişmanlık ve sarılmak şartıyla günahkar; mü'min kardeşinin duasını aldı mı, Allah Teala da buna mukabil tevbesini yani rücûunu kabul eder. Kabul ettiyse günahını setreder. Setrettiyse, salihlerin zümresine katar.

O zaman sanki kendisi günah işlememiş gibidir.

Nitekim İbnu Mâce, Tabarâni ve Beyhâkî'nin tahric ettikleri, İbni Mes'ûd'dan gelen mürsel bir hadiste şöyle buyrulmuştur:

" Günahtan dönen bir kimse, günah işlememiş kimse gibidir. "

Tîbî diyor ki: " Burada mübalağa yoluyla, nâkısın kâmile iltihakı vardır; ' Zeyd aslan gibidir ' dediğimiz gibi. Nitekim tevbe eden bir müşrik, masum olan nebilere muadil değildir, binaenaleyh masum olur demek değildir. Nefsi kırılır, zayıf olur, hevâ ve hevesi gider; çocukluk hevesleri gittiği gibi.. "

Üçüncü sebeb, günahlar takdirle olduğu gibi, tevbe ve afuvun da mukadder olduğuna inanmak şartıyla, tedariki mümkün olan taksiratını tedarik etmektir. Yani namaz, oruç gibi borçlarını ödemeye çalışmaktır. Tevbenin ruhu da budur.

İktibas: Ehli sünnetin Nazarı İtikadın Ölçüsüdür Dilara yayınları...
Ekleme Tarihi: 26.12.2006 - 18:27
Bu mesajı bildir   Hak-dilaram üyenin diğer mesajları Hak-dilaram`in Profili zum Anfang der Seite
Hak-dilaram su an offline Hak-dilaram  

143 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 24.12.2006
En Son On: 25.10.2007 - 15:15
Cinsiyeti: Erkek 
Yeryuzundeki butun kum tanelerinden daha fazla gunahimiz olsa, Allah Teala'nin rahmeti karsisinda hic ender hictir.

Hazreti Ali keramallahu veche buyurur ki:

Bir gunah isleyince tevbe et, bir daha islersen yine tevbe et, aynisini bir daha islersen yine tevbe et, ta ki bin defa aynisini islesen yine de tevbe et, tevbeyi ihmal etme.

Tevbe edememe seytanin bir oyunudur.

Tevbe edebilmek, Allah'in Lutfudur .

Sinsi dusman, rakibi bildigi insanoglunu yoldan kaydirmak icin, artik sen ne diye tevbe edeceksin, bak neler neler yapiyorsun, bundan sonra isin senin cok zor, bari hayatini yasa gibi nefse hos gelen sozler soyletir.

Halbuki Allah Teala buyurur ki:

Eger sizler gunah islemeyenler olsaydiniz. Ben sizi helak edecek ve yerinize gunah isleyip, tevbe edenleri yaratacaktim buyurmustur.

Muhterem efendim,

Sah-i Naksibendi kuddise sirruhi buyurur ki: ( Aziz Mahmud Hudayi Hazretlerine nisbet ederler bu sozu, ama soyleyen Sah-i Naksibendi Hazretleridir.

Dun olmustur; dunun hayati bitti.

Bugun can cekismededir, bu gunde gitti gider.

Yarin ise henuz dogmamistir, cok ta palan yapmaya luzum yoktur.


Azizim,

dunumuzu gomelim tarihe....

Gecmisimizi desifre etmeyelim..

Anlatmayalim ben soyle idim boyle idim gibi. Zira yarin ruz-u Mahserde Allah belki ortecek gunahlarimizi ve kul kendi kendine cevresine anlattigi icin gunahlarini:

O anlattiklari soyle diyebilirler:

Ya Rabbi, bu kulun bana anlatmisti su su gunahini, neden yazili degil orada!


Allah teala ise: Kulum Ben es-Settar Ismi serifimle gizlemistim, sense aciklamissin. Basina gelecege razi ol! diyebilir,

Gecmisimiz tevbe sartiyla Allah Teala ile bizim aramizda kalsin.

Bu minvade Mevlana Hazretlerine nisbet edilen; ama ondan daha evvel soylenmis bir soz vardir: o da sudur:

Gel gel ne olursan ol yine gel, ister Mecusi, ister putperest, gel; ama TEVBEYLE gel! Gelisin tevbeyle olsun.

Bu gunu kurtarmaya bakalim.

Yilmak yok.

Allah gafur-ur Rahimdir.

Musluman gunahlarina sahiti degil, tevbesine sahiti cogaltmalidir.

Ya Rabbi

ben pismanim,

yaptigim butun gunahlarimdan

keske yapmasaydim,

insaAllah bir daha yapmam.


muhabbetle
Ekleme Tarihi: 26.12.2006 - 18:29
Bu mesajı bildir   Hak-dilaram üyenin diğer mesajları Hak-dilaram`in Profili zum Anfang der Seite
Hak-dilaram su an offline Hak-dilaram  

143 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 24.12.2006
En Son On: 25.10.2007 - 15:15
Cinsiyeti: Erkek 
Oğlu ile babası sahile indiler

Oğlu sordu babasına

babacığım şu yerdeki şeyler neyin nesi

çakıl taşı evladım...

oğul kafasını sağa çevirdi

babacığım ya bunlar

onlar da çakıl taşı evladım

sola çevirdi

ya bunlar babacığım

hepsi çakıl taşı evladım

babacığım ne kadar da çok var bunlardan

evet evladım

peki babacığım bunlardan daha çok bir şey var mı dünyada

var evladım

nedir babacığım

BABANIN GÜNAHLARI EVLADIM

babacığım

ya senin günahlarından daha çok bir şey var mı

var evladım

nedir babacığım

ALLAH'IN RAHMETİ EVLADIM
Ekleme Tarihi: 26.12.2006 - 18:34
Bu mesajı bildir   Hak-dilaram üyenin diğer mesajları Hak-dilaram`in Profili zum Anfang der Seite
-=MeLeK=- su an offline -=MeLeK=-  

1505 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 21.06.2004
En Son On: 27.01.2007 - 14:47
Cinsiyeti: Bayan 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullahi Ve Bereketuhu

Hak-dilaram
Kardesim Rahmanu Rahim Sizden Razi Olsun InsaAllahu Teala

Tevbe Yapalim kardeslerim Cok gec kalmadan Tevbe Yapalim O Tevbelerimizi Kabul edendir

Acizim Allah'im Aciz... Gunahkarim Rahmanim ...

Butun Ummet_i Muhammed'i s.a.v Affetttt Affet Allah'im

...
Ekleme Tarihi: 18.01.2007 - 20:57
Bu mesajı bildir   -=MeLeK=- üyenin diğer mesajları -=MeLeK=-`in Profili -=MeLeK=- Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
~YaZGuLu~ su an offline ~YaZGuLu~  

595 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 10.05.2005
En Son On: 13.01.2009 - 15:02
Cinsiyeti: Bayan 
Melegim...gül...

ve diger kardeslerim..gül...


HAK Teala her daim sizden razi olsun insaALLAH

Rabbim bizi sevdigi kullarindan eylesin insaALLAH(Amin)

Ekleme Tarihi: 19.01.2007 - 23:37
Bu mesajı bildir   ~YaZGuLu~ üyenin diğer mesajları ~YaZGuLu~`in Profili ~YaZGuLu~ Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1392 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
zelil-i hakisar (42), veritas1905 (42), skesman (49), karakiz06 (44), manayli (42), orhan86 (38), ezel (39), ezel1985 (39), tamteslim (47), esranur (40), Mavzer986 (41), Cicek06 (49), ay-isiginda-sak.. (38), dayi120 (), micnatis (45), celo1903 (43), 2ebu2 (52), a.yasin (49), fedakar (49), adnancaglayan (54), muco (41), Lear (43), MUSTAFA TIRA&TH.. (61), bu_rak (29), engizli (), meryem feyza (33), rkocabas (58), Mavilim (38), Kerimhan (40), BeYaZ vE sIyAh (33), halim (), trabzonlu (36)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.81630 saniyede açıldı