0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » ÖZÜR DİLERİZ EFENDİM ÖZÜR Kİ HEM NE ÖZÜR...!

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 4 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
CiVELEK su an offline CiVELEK  
ÖZÜR DİLERİZ EFENDİM ÖZÜR Kİ HEM NE ÖZÜR...!

978 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 21.09.2006
En Son On: 22.03.2007 - 13:19
Cinsiyeti: Erkek 
Bir kutup esintisi vurdu ruhuma, içinde siyah mermiler taşıyan ve canımızı orta yerinden yakan. Bir ateş sardı her yanımızı sonra. Alev alev bir yangın oldu. Kundaklanıp ateşe verilen bir samanlığa döndük. Aşağılanmışlık içinde alevlere tutulmak ne acı böyle. Ne acı En Sevgilinin çığlık çığlığa böyle içimizde yanışı.
Efendim,
Seni koruma nöbetinde gaflet uykularındayken biz, gördük ki al kanlar içinde kalmışsın S en. Biz sıradanların ihanete tahammülü olmaz bilinir. İhanete tahammülü olanın adı Sensin, bizse sıradanlarız. Hayatın sırrını dilimize doladık ancak kalbimize atamadık. Şimdi gözyaşı dökmeye hakkımız yok, gözyaşlarımız hükümsüz bizim. Yerimizde oturarak hep şikayet etme hakkımızı kullandık.
İşte o oturan bendim
Şimdi gözyaşlarım dökülür
Özür dileriz Efendim
Özür ki hem ne özür.

İstavroz darbelerle Seni çarmıha gererken bir sefil kalem. Ahu zâr eyledik biz sevenlerin cümle âlem. Oysa, hoyrat bir bestekârın uçurum kenarına sürüklediği, ses makamındadır ağlayışlarımız. Ve ne atalet ki, gecenin zifiri karanlığında düşeceğimiz uçurum diplerini düzlük görmekteyiz hâlâ. Belki bizi kurtaracak sebep, içimizde yanacak ateşin ağıt makamında Gayretullah’a dokunması olacaktır. Bir kalp ülkesinin nasıl tarümar olduğuna şahit oluyoruz bugün. Gülistanın nasıl hoyrat filler tarafından tarumar edildiğini görüyoruz. Muhabbet ülkesinin yollarının haramilerin kesmesine fırsat verdik. En önemlisi, haramileri muhabbet ülkesine götüremedik.
Bütün bunlara sebep bendim
Şimdi kalemlerden küfür dökülür
Özür dileriz Efendim
Özür ki hem ne özür.

Herşeye rağmen, karanlıklar içinde kara bir kalemin, kara mürekkebiyle Gül’ü resmetmesi ne mümkün Efendim. Sen, uğruna Kainatın yaratıldığı bir Nûr iken, karanlık bir âlemden karanlık bir vicdanın seni tasavvur etmesi ne mümkün. Bu çirkinlik deminde akşam iniyor ufuklara. Bütün âlem ihtizaza gelmiş. Gökler yere inmek, yer infilak etmek istercesine infial içinde. Gül kokulu devir mahzun. Gülün rengi karanlıklara tutulmuş...
Ve biz aciz sevenlerin; nûrunla bütün dünyayı aydınlatamadığımız için, karanlıklar içinde kalanlar Seni kara yerde sanıp, kara yere karmaya çalıştılar.
Seni anlatamayan bendim,
İçimi hicran bürür
Özür dilerm Efendim!
Özür ki hem ne özür.

Kendi kanına hilâli, hilâle Seni resmetmişken atalarımız. Surlara adını yazıp, şehirlere rengini vermişken, renk renk dokumuşlarken Seni Anadolu kilimine, gül renkli şiirlerde bülbül makamında okunmuşken Sen, biz rengine, her şeyine halel getirdik Efendim. Ne aşkın, ne ölümün, ne hayatın izzetini taşıyabildik ashabın gibi. Layıkıyla bülbülün olup dalında rengine serenat eyleyemedik.
Ve biz aciz sevenlerin, avez ünleyişlerimizle konduğumuz dalına taşlar atılmasına sebep olduk.
Solmaz iken yapraklarım
Şimdi sararıp da dökülür
Özür dilerim Efendim!
Özür ki hem ne özür.

Sen o kadar yakınımızdayken ve biz Seni yakınımızda hissediyorken güya, Sen bir gülün açımı kadar gerçekken rüzgarda kokun varken ve yeşeren dal Senin rengince duruyorken çiçeğe hâlâ, dilimizde de olsa; rengine dâir tasavvurlarımız, kokuna dair sezgilerimiz, sözüne dair sözümüz varken dalını duman, bahçeni şivan bürüdü. Oysa güle olan tavrı biraz da bahçivanın duruşu belirlermiş. Biz gülistanının bahçivanlığına soyunmuşlar, bin gül bahçesini sele verip, yüzün gibi bir gül açtırama(mışı)z ve Gülün ne olduğunu gösterememişiz ki hâlâ Gülü yanlış resmedenler var. Belli ki gülistanında besmelesiz ayak izlerimiz, duasız nefeslerimiz, secdesiz alınlarımızla gezinmişiz.
Dikenlerini gözyaşlarımızla sulamamışız belli ki. başımızı taştan taşa vurarak ayağına akmamışız belli ki.
Şimdi gülsüz bir dikenim
Dalımı sarmaşık bürür
Özür dilerim Efendim!
Özür ki hem ne özür.

İnsanlık kendi karanlığında yatağını kaybetmiş ırmaklar gibi yolunu arıyor, Senin ışığına öylesine muhtaç ki. Yalnızca yarasalar çığlık çığlığa şen şakrak bugün. Senin ışığında insanlığın acıları bile güzeldi. Karanlıklardan ışığa ne küfürler edilmekte bugün oysa. Kaba ve hoyrat sesler küfür makamında kulaklarımızı tırmalayıp, kalbimize zehirli bir ok gibi saplanırken horlanmışlığımızın çaresiz ağıtlarına tutuluyor, eşrefi mahlukatın kalelerini bir bir esfeli safiline kaptırdığımızı farkediyoruz. Güzelliklere ayarlanan insanlığın akordunun nice bozulduğuna şahit oluyoruz. Dilimize kelimeler hüzün makamında seyirtmesine rağmen, ya bizimde akordumuz bozulmuşsa diye gönül tellerimize mızrabımızla dokunmaya korkuyoruz. Sevgiliye iftira edilmesi karşısında oysa, ağıt makamında gözyaşı dökemiyorsak zaten akordumuz bozulmuş demek.


Oysa biz berrak sulardık Gülün ayaklarının dibine başını taştan taşa vurarak akan. Gönlümüz Gül türküleri besteler, dilimiz en güzel nağmesiyle Gül türküleri söylerdi. Gül ki; ruhumuza yansıyan bir kokuydu; yerde hayatımızın rengi, gökte ışıyan yıldızımızdı. Aşkımızın katmer katmer Gülüydü.
Bu renk bu koku kaybolmadı elbet. Ne çare ki biz; rengini, ışığını kaybetmiş söylegenler olduk sade. Bize nûrunu göster Efendim. Göster ki insana sevgi nasıl olurmuş öğrenelim yeniden. Göster ki güzellik neymiş, insanlık neymiş öğrenelim. Göster ki ağlayalım, hem ağlamak nasıl olurmuş görsün gözlerimiz. Göster ki sevinelim, hem sevinmek nasıl olurmuş hissetsin gönlümüz. Biz Senin en gözyaşını ne de gönlünü sunabildik insanlığa. Oysa ki insanlık, senin gözyaşına ve gönlünün güzelliklerine o kadar muhtaç ki.
Kalemlerin ucundan böyle küfür damlaması nedendir ki. Efendim biz Seni kalemlere yanlış yazdırdık, yanlış çizdirdik.
Karanlığı biraz da ben kuşandım
Karanlık ki şimdi her yanı bürür
Özür dileriz Efendim!
Özür ki hem ne özür.

Gülün dalına hoyrat sesli kargalar konunca anladık bülbüllerin Gülün, Gülün de bülbüllerin hayatından çıkıp gittiğini. Oysa nicedir Gül dalında öten bülbüller olduğumuzu sanıyorduk biz. Karanlık gecede, kara çul üzerinde yürüyen kara karıncanın Güle zarar vermiş olduğunu, kara karıncanın karanlık dünyasında Gül resmi yapmasıyla öğrendik.
Harflerin içini en fazla acıtan yalnızlığı ifade etmeleri ve bir de hüznü. Her aşk bulunduğu kalbin şeklini alırmış. Gülün yokluğu âlemlerin yalnızlığı gönüllerin hüznüdür. Işığını yakıp, âlemin yalnızlığına, gönüllerin hüznüne aydınlık sunamadık belli ki. Seni kara kalemle çizenler de bilmeliydi oysa Gülün kırmızı olduğunu. Ve dahi nice bilmeyenler var öyle.


Haniya bize iki ışık emanet etmiştin; biri Kuran biri Sendin hani?
Rengini unutan en evvel bendim
Gözlerim Seni şimdi görür
Özür dileriz Efendim!
Özür ki hem ne özür.


Karanlığa küfretmek faydasız, düşman bellemek çare değil elbet. Bizim düşmanımız en evvel; cehaletimiz, fakirliğimiz, tefrikamızdır.
Her aşk bulunduğu kalbin rengini alırmış. Bizim kalbimiz Gül desenli değil oysa. Cahil kaldık Gülün rengini bilemedik. Haniya yüzyıllar boyu Güle serenat eyleyen bülbüller idik? Her ruh, içinde bulunduğu tene, hayalini kurduğu çiçeğin kokusunu taşırmış. Haniya tenlerimizin, terimizin Gül kokması? Gözlerimizde nice sevgililerin hayali gezinir bugün. Haniya En Sevgiliydi Gül? Sonsuzluğu kuşanmak için çıkmıştık yola. Fani metaların esiri olduk oysa. Haniya kainat o Gül için yaratılmıştı? Haniya Gülü bilmek, kainatın sırlarını bilmekti? Nedendir bu cehlimiz öyleyse? Nedendir birbiri ardınca yenilgilerimiz? Kündeler üstünde kündeler yiyişimiz medeniyet minderinde nedendir?. Biz bilseydik Gülün rengini, kokusunu cümle âleme bildirseydik, bu denli küstahlaşır mıydı hiç küfür?
Cahil kalan bendim
Ondan küstahlaştı küfür
Özür diliyoruz Efendim
Özür ki hem ne özür.

Mağrur beyler marabaların sevdiğini sever mi hiç? Beylere kin gütmek nafile bugün. Fakirliğimizdir bir de has düşmanımız. Kâinatın Şahının sevdasına soyunmuşken biz bugün, şeytanın gölgesinde yaşayanlar beyliğini ilan etmişken, neden aşağılarda kaldığımızı sorgulamamız gerek. Keşke daha çok çalışsaydık ürpertisi yürümeli içimize. Hep birlikte ürperip, silkinip sıyrılmalıyız fakirliğimizden. Nadide bir Gülün sevdalısı böyle perişan mı olmalıydı?
Oysa en çok ben perişanım
Her yanımızdan fakirlik dökülür
Özür dileriz Efendim!
Özür ki hem ne özür.

Ne kadar ayrıyız, ne kadar ayrıntılar kuşanmışız bugün. Oysa binlerce Birimiz var, binlerce kez biriz. Sana hakaret edildiğinde bile böyle, binlerce farklı ağıt yükselir aramızdan. Ağıtlarımız bile farklı makamdayken, neye ağlamamız gerektiği ortadayken böyle, ağlamayı hak ediyoruz belki. Güle bakıp, yeni ve ortak bestelere ihtiyacımız var bugün.


Kendimiz için dilendiğimiz özürleri hak ediyor muyuz oysa, asıl özür dilenmesi gereken Sen, özür dilemesi gereken de bizken böyle.
Tefrikaya tutulan bendim
Şimdi gözlerimden yaş dökülür
Özür dileriz Efendim!
Özür ki hem ne özür.
selam ve dua ile
alıntı
Ekleme Tarihi: 11.10.2006 - 13:13
Bu mesajı bildir   CiVELEK üyenin diğer mesajları CiVELEK`in Profili CiVELEK Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
recepholding su an offline recepholding  

1613 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 09.07.2006
En Son On: 12.03.2007 - 11:46
Cinsiyeti: Erkek 

BU GUZEL PAYLASIMIN ICIN ALLAH RAZI OLSUN

SELAM VE DUA ILE
Ekleme Tarihi: 11.10.2006 - 14:06
Bu mesajı bildir   recepholding üyenin diğer mesajları recepholding`in Profili recepholding Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
alemihuccet su an offline alemihuccet  

359 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 02.05.2006
En Son On: 09.01.2008 - 20:36
Cinsiyeti: ----- 
Allah(cc) razı olsun kardeşim; Şu ramazan- Şerifin hürmetine Rabbimizden ve Rasul'unden(sav) sonsuz kere afv ve özürler diliyoruz..Rahmetin bol olduğu bu mübarek günleri taat ve ibadetlerle süsleyelim ve Allah rasulune(sav) hediyelerimizi artıralım inşallah afv olunanlardan oluruz..amin..
Ekleme Tarihi: 11.10.2006 - 14:24
Bu mesajı bildir   alemihuccet üyenin diğer mesajları alemihuccet`in Profili alemihuccet Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
k_ali_te su an offline k_ali_te  

534 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 05.05.2006
En Son On: 27.01.2007 - 00:03
Cinsiyeti: Erkek 
Ne kadar ayrıyız, ne kadar ayrıntılar kuşanmışız bugün. Oysa binlerce Birimiz var, binlerce kez biriz. Sana hakaret edildiğinde bile böyle, binlerce farklı ağıt yükselir aramızdan. Ağıtlarımız bile farklı makamdayken, neye ağlamamız gerektiği ortadayken böyle, ağlamayı hak ediyoruz belki. Güle bakıp, yeni ve ortak bestelere ihtiyacımız var bugün.


Kendimiz için dilendiğimiz özürleri hak ediyor muyuz oysa, asıl özür dilenmesi gereken Sen, özür dilemesi gereken de bizken böyle.
Tefrikaya tutulan bendim
Şimdi gözlerimden yaş dökülür
Özür dileriz Efendim!
Özür ki hem ne özür.


bu güzel paylaşımın için tşk ........
okumak için biraz vaktinizi alsada .güzeldi

civelek kardes güzel ve faydalı paylaşımının devamını bekleriz..
selam ve dua ile..

Ekleme Tarihi: 11.10.2006 - 15:58
Bu mesajı bildir   k_ali_te üyenin diğer mesajları k_ali_te`in Profili k_ali_te Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1086 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
(a.yasir) (57), alihaydar02 (48), cantanem (51), burakburak (52), FiLiZ-NL (48), sonsuzluk38 (54), zümrüdüanka (49), Rumeysa1980 (44), ruhneraz (51), EREN12 (60), cihat25 (67), sidika (49), bir dost (51), serdar81 (59), Gayemiz : ALLAH (36), ebu-abdurrahman (49), basrikaya (49), sahaf (51), [melike] (34), Eibo (), Sonofgavs (44), Fuat Özgürlük (58), Cueneyt88 (36), hüzünlü (45), burak_22 (40), alperen_66 (46), aliosmanpolat (44), islam_2005 (34), TuRkMeNkIzI__Mi.. (34), gunesm (54), moslem (34), mustafa karaba&.. (56), sivasli58 (42), yusuf_islam (34)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.66056 saniyede açıldı