0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » BÜYÜK ŞAHSİYETLER » İMAM-I BUHÂRÎ

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 1 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
recepholding su an offline recepholding  
İMAM-I BUHÂRÎ

1613 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 09.07.2006
En Son On: 12.03.2007 - 11:46
Cinsiyeti: Erkek 
İMAM-I BUHÂRÎ



Ulemâ örfünde "İmam", önder, lider ve birinci din âlimi mânâlarına gelmektedir. Bu sebeble rasgele âlime

imam denmez, her bilgi sahibine bu büyük unvan lâyık görülmez. Osmanlılar'da İmam ünvanı az kimseye lâyık

görülmüştür. Bu azlardan biri, belki de kendi sahasında birincisi, 194 hicri tarihlerinde (M. 809) Buhara'da

doğup, 256'da Semerkand'da Hertenk köyünde vefat eden Muhammed Buhâri Hazretleridir. Bu yüzden,

İsmailoğlu Muhammed'i kimse kendi ismiyle tanımaz. Ama hemen herkes İmam-ı Buhâri tabiriyle meşhur

muhaddis, eşsiz takvâ ve fazilet sahibi İmam'ı tanır ve 600.000 hadîsten seçtiği 7.275 hadîsli eşsiz kitabını

hatırlar.

İmam-ı Buhâri Hazretleri, yetiştiği üçüncü asrın başında şarkta bulunan âlimlerin hepsini de ziyaret etmiş,

gördüğü her âlimde. kendisinde bulunmayan bilgileri almış, âdeta bin âlimin muktesebatını iktisab etmiş bir

eşsiz muhaddis haline gelmiştir.

Gezdiği yerlere Horasan'dan başlamış. Cebel, Irak, Şam, Mısır, yâni o günkü İslâm dünyasını tamamen

ziyaret etmiş; yetişmiş olan din âlimleri ve mezheb sahipleriyle uzun uzun görüşmüş, ilim almış, hepsinin de

ötesinde fazilet ve takvâ kazanmıştır. Hatta fazilet ve takvâda o dereceye varmış ki, bugün İslâm âleminin

sahih altı hadis kitabından birincisini teşkil eden Cami-i Sahih adındaki meşhur eseri Buhâri'ye bir hadis

kaydederken önce gusletmiş, sonra da iki rek'at namaz kılıp murakabeye varmış, gönlünde bu sözün

Resûlüllah'ın mübârek ağzından çıkmış olduğu yolunda bir ilhamı buluncaya kadar tefekkür ve ilticasını da

devam ettirmiş. Böylece yaptığı titiz ilmî çalışmaların yanında ve üstünde mânevi bir te'yide de mazhar

olmuştur.

Denebilir ki, İmam-ı Buhâri Hazretleri'nin toplayıp kaydettiği hadisler hem ilmi, hem de mânevi bakımdan

tasdik ve tescillidir. Zaten altı yüz bin hadisi seçe seçe yedi bine indirmesi, gösterilen ilmî titizlik hakkında bir

fikir vermektedir. Buhârî Hazretleri'nin tam on altı sene geceli gündüzlü çalışmasıyla vücûda getirdiği.

Allah'ın kitabından sonra dini hükümlere kaynak olmada birinci sırayı alan bu değerli hadis kitabı Buhâri'yi

tekrar gözden geçiren Zeynü'd-Din Ahmed Zebidi adındaki âlim, eserdeki mükerrer sayılabilecek hadisleri

ayırmış, böylece yedi bin küsur hadisi dört bin hadise indirerek Sahih-i Buhârî Muhtasarı'nı vücuda getirmiştir.

Yâni, Buhârî'nin kısaltılmış şeklini...

İşte bugün, Diyanet İşlerince tercümesi yapılmış Tecrid-i Sarih, Zeynü'd-Dîn Hazretleri'nin, mükerrer

hadisleri çıkarılmış Buhâri özetidir.

Ayrıca Arapça olarak mükerrerlerle birlikte basılmış yedi bin küsur hadisi ihtiva eden Buhâriler de

mevcuttur.

Buhârî Hazretleri, hayatı boyunca zühdünü, takvâsını, mâneviyata verdiği büyük ehemmiyetini ihmal

etmemiş, kendisine iltifat eden Sultan ve servet sahiplerini bile kâle almadan hizmetini sürdürmüştür.

Buhara Emîri Halid bin Ahmed, kendisinden hadis okumak istemiş, bunun için de sarayına gelmesini

hatırlatmış. Buhâri Hazretleri bundan müteessir olarak şu cevabı vermiştir:

"İlim bütün Müslümanların ortak malıdır. Sultanların şahıslarına ait değildir. Mescidde herkese takrir ettiğim

ders halkasına buyurabilirsiniz."

Bu yüzden kendisine muğber olan Buhara Emîri Halid, aleyhine bir sürü ilmi dedikodular yürütmüş, bundan

müteessir olan mâneviyat büyüğü oradan ayrılarak Horasan'ın Hertenk köyünde tek başına yaşamaya

başlamıştır. Cemaat ve kitle adamının böyle münzevi bir köye âdeta hapsoluşu, kendisine çok ağır gelmiş,

dualarında; "Yâ Rab, yeryüzü bu kadar genişken bana böyle dar bir yer mi düşüyor" diye sızlanarak artık

emanetini alıp, bu ızdıraptan kurtarması niyazında bulunmuştur.

Dileği kabul olmuş olacak ki, aradan bir ay bile geçmeden, bu tenha köyde altmış iki yaşında berzah

âlemine göçüp, hizmetinin mükâfatına kavuşmuştur.

Merkad-i şerifi Horasan'ın bu mütevazi köyündedir. Ama hizmetiyle, bütün asırların Müslümanlarının

gönüllerinde ve dualarında ebediyete kadar devam edecektir. Gerçek mükâfatı da budur zaten...

İmam-ı Buhâri Hazretleri'nin hadis toplarken gösterdiği titizliğe bir misâl. Kendisine sorarlar:

"Falan zâtın naklettiği hadisi neden almadın? Halbuki o zât, sağlam hafızalı, sıhhatli bilgi sahibidir.

Resûlüllah'a yakın kimselerle sohbet etmiştir."

Şöyle cevap verir:

"Onun kaçan devesine torbasını uzatıp içinde yiyecek varmış gibi gösterdiğini, devesini aldatarak

yakaladığını tesbit ettim. Devesini aldatan adamın rivâyet ettiği hadise ben itimat edemem..."
Ekleme Tarihi: 05.09.2006 - 21:22
Bu mesajı bildir   recepholding üyenin diğer mesajları recepholding`in Profili recepholding Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1482 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
husameddin (47), halk yolcusu (37), Habibetti21 (37), aysani (50), kardelen__571 (35), hasan_el_benna (42), aslanþamil (44), caylak ali osma.. (51), vural (50), mero (), ByNet (54), enginbey (49), veleye5 (28), yazitura (45), betulonur (41), NiSA (47), aliavlamaz (37), adler42 (46), 0730sahin (43), ercan58 (41)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 1.82400 saniyede açıldı