0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » İBRET TABLOLARI » ismail(a.s)'in KURBAN edilmesi...

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 2 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
omer furkan su an offline omer furkan  
ismail(a.s)'in KURBAN edilmesi...

401 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 10.09.2005
En Son On: 09.02.2007 - 09:56
Cinsiyeti: Erkek 
selamun aleykum
RABBimin selami kardeslerimin üzerine olsun..


Sevgili oğlun, hayatının meyvesi, neşen, oluş nedenin, varlığının anlamı, oğlun; hayır, İsmail'in. O'nu bir kuzu gibi yatır ve kurban et! Ayaklarının altına al ki, kaçıp kurtulamasın. ellerinle kavrayarak başını tut, boyun damarını kes, fakat daha fazla kımıldayamayacağını sezinceye kadar ayaklarının altında tut. Sonra ayağa kalk ve O'nu yalnız kendi haline bırak! Ey "itaatkar" olan ve Allah'ın[cc] kulu!Allah'ın senden istediği budur. Bu inancının çağrısı, tebliğinin özüdür. Bu sorumluluğundur. Ey "sorumlu adam!" Ey "İsmail'in babası!"

İbrahim(s.s)'in iki seçeneği vardı; ya kalbinin ağlayışlarına kulak verecek ve İsmail(a.s)'i kurtaracak veya Allah'ın emirlerine uyup O'nu kurban edecekti! Birini seçmek zorundaydı.
İçinde "sevgi" ve "gerçek" kavga ediyordu "sevgi",hayatı; "gerçek" ise inancıydı]! Allah(c.c) kendi hayatını istemiş olsaydı vermek çok daha kolay olacaktı İbrahim(a.s), hayatını Allah(c.c) davası uğruna adamıştı ve bu nedenle Allah(c.c)'a itaat etmesi gerektiğini hissediyordu. Bu, O'nun için bir "bencillik" ve "zayıflık"; idi. Bazı kişiler için iyi ve güzel olan, İbrahim(a.s) gibi şerefli bir insan için kötü ve çirkin olabilir. O Allah(c.c)'a en yakındı.

İbrahim(a.s) çağrıyı düşününce her şeyiyle teslim oluyor, fakat sıra İsmail(a.s)'i kurban etmeye gelince katlanılmaz bir acı duyuyor, kemiklerinin kırıldığını ve yüzünde üzgün bir ifade belirdiğini hissediyordu. İbrahim(a.s)'i böyle kötü bir durumda gören şeytan; Nerede ve kimde bir korku, zayıflık, kuşku, kıskançlık, ümitsizlik, aptallık ve sevgi belirtisi görse çirkef işini yapmaya koyulur. Seni eğlendirir ve görevlerini yapmaktan alıkoyar ki çağrı gerçeği kavranmasın.

"Bilin ki, mallarınız ve çocuklarınız ancak bir fıtnedir".[Enfal 28]

Oğluna olan sevgi bile, seni "deneme" yoludur. İsmail(a.s) sevgisi İbrahim(a.s) için bir imtihandı; şeytanla karşılaşmalarında O'nun tek zayıf yönü olmuştu bu. İbrahim(a.s) bunun açık bir vahiy olduğunu ve oğlunu kurban etmesi gerektiğini biliyordu. Üzgün ve kalbi kırıktı. Şeytan bundan dolayı O'nu kandırma fırsatı buluyordu.

Şeytan bu durumdan faydalanarak önüne çıktı ve aynı şeyi fısıldadı: "Bu çağrıyı rüyanda duydun".."Hayır bu yeterli, bu yeterli" dedi İbrahim kendi kendine; karar verdi ve seçimini yaptı: "Mutlak hürriyet olarak Allah(c.c) a itaat", yani İsmail(a.s)'i kurban etmek. Hürriyetine giden yolda bu son daha kalmalı ve oturup bütün çağların üzerinde birleştiği şu soruyu kendi kendine sormalısın: "Toplum için ne yapabiliriz?" Ve cevabı bulmaya çalış. Sadece otur ve hacc boyunca ne yaptığını düşün!

Baba Ve Oğul Arasındaki Konuşma

Mina'da kuytu bir köşede İbrahim (a.s) oğluyla konuştu! Yüz yıl yaşamış ak saçlı sakallı babanın yanı sıra İsmail(a.s) gençlik çağına yeni giriyordu. Dünyanın değil Arap yarımadasının göğü böyle bir görünüme katlanamazdı! Tarih, baba ile oğul arasındaki böyle bir konuşmayı kaydetmemişti hiç. Kimse de, dostça fakat ürkütücü bir konuşmayı düşünmemişti!

İbrahim(a.s) başlangıçta hikayeyi yeniden anlatıp oğluna "burada seni ellerimle kurban edeceğim demek için ağzını açmadı. Sonunda, Allah(c.c)'ın güvenine sığındı ve " İsmail(a.s) rüyamda seni boğazlıyorum" dedi! Öylesine hızlı söylemişti ki bu kelimeleri kendisi bile işitmedi. Sonra sustu. Korkulu ve solgun, İsmail(a.s)'in gözlerine bakmaya dayanamıyordu. İsmail(a.s) babasının içinde bulunduğu durumu sezerek onu teselli etmeye çalıştı. "Baba itaatkar ol ve Allah(c.c)'ın emrini yerine getirmek için tereddüte düşme. Beni de itaat edici olarak bulacaksın. Katlanabilirim ben " dedi. Allah(c.c) Teala ders veriyordu. Bundan böyle Allah(c.c) için insan kurban olarak kesilmeyecektir. İbrahim(a.s) gibi, İsmail'ini seçip Mina'ya getirmelisin. Kimdir İsmail'in? Kendin bileceksin, başkalarının bilmelerine gerek yok. Karın olabilir, yeteneğin, işin cinsiyetin. gücün rütben Mevkin vs. olabilir. Hangisi olduğunu bilmiyorum, fakat senin İsmail İbrahim(a.s)'in yanında ne kadar sevgiliyse senin yanında da o kadar sevgili olması gerekir!İsmail'in bazı göstergeleri, hürriyetini senden alan ve görevlerini yapmana engel olan her şey, seni eğlendiren gerçeği bilmen ve duymadan alıkoyan sorumluluğu kabul etmekten çok seni özür aramaya iten her şey ve yalnızca ileride desteğini almak için seni destekleyen her herkestir. Onu hayatında arayıp bulmalısın. Eğer Allah Teala'ya yaklaşmak istiyorsan, İsmail'ini Mina'da kurban etmelisin. İsmail yerine bir koyun kesmek kurbandır, fakat yalnızca kurban kesmek için, bir koyun kurban etmek kasaplıktır.


(alintidir)

RABBim okumalarimizi hayatimiza sahid kil!!
okumalarimizi kalbimizde, sözlerimizde, ellerimizde ayaklarimizda
sahidlestir RABBim..

selam ve dua ile..
Ekleme Tarihi: 15.06.2006 - 11:41
Bu mesajı bildir   omer furkan üyenin diğer mesajları omer furkan`in Profili omer furkan Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
~KeMaL~ su an offline ~KeMaL~  

785 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 14.04.2006
En Son On: 15.12.2007 - 14:26
Cinsiyeti: ----- 
Ve Aleykum Selam Yüregine Sağlık Allah Razi olsun ömer kardeşim...

Güzel ve anlamlı yazının altına müsadenle bir ekleem yapmak İstiyorum...

İbrahim Aleyhisselâmın Ezeldeki Nezri

İbrahim aleyhisselâm, oğlu Hz. İsmâil'i kurban etmek gibi büyük bir imtihana tâbi tutulmuştur. Muhyiddîn-i Arabî hazretleri Fütûhât'ında ve daha birçok ekâbir küşûfât-ı sahîhalarında, bu imtihanı şöyle îzah etmişlerdir:

İbrahim aleyhisselâm, tâ âlem-i ezelde, kendisine bir evlat verildiği takdirde, onu rızâ-yı İlâhî için kurban edeceğini nezr etmiş. Bu nezrini âlem-i dünyada tekrarladıktan sonra aradan geçen zaman içinde unutmuş. Hazret-i Mevlâ da kendisini rüyâ vâsıtasıyla îkaz buyurunca, oğlu İsmâil'e hitâben;

«- Ey yavrum! dedi. Ben rüyâmda görüyorum ki, seni kesiyorum. Bak artık, sen ne dersin?

Oğlu İsmâil de;

- Ey babacığım, ne emrolundunsa yap. İnşâallah beni sabredenlerden bulacaksın, dedi.» (Sûre-i Sâffât, 102)

«Muhakkak ki bu, açık bir belâ ve parlak bir imtihandır.» (Sûre-i Sâffât, 106)

Ey 20. asrın insanları!

Vahşet devri diye vasıflandırılan o asırlarda, bakınız itâat-ı İlâhîde olan mü'minler ne kadar medenî imişler. Şimdi böyle bir baba ve böyle bir oğulu nerede bulabilirsiniz?"


Measselam gül
Ekleme Tarihi: 15.06.2006 - 12:22
Bu mesajı bildir   ~KeMaL~ üyenin diğer mesajları ~KeMaL~`in Profili ~KeMaL~ Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1475 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
husameddin (47), halk yolcusu (37), Habibetti21 (37), aysani (50), kardelen__571 (35), hasan_el_benna (42), aslanþamil (44), caylak ali osma.. (51), vural (50), mero (), ByNet (54), enginbey (49), veleye5 (28), yazitura (45), betulonur (41), NiSA (47), aliavlamaz (37), adler42 (46), 0730sahin (43), ercan58 (41)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 1.79821 saniyede açıldı