0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » İBRET TABLOLARI » Resimlerdeki Türban

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 1 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
severmisin su an offline severmisin  
Themenicon    Resimlerdeki Türban

41 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 09.12.2005
En Son On: 27.12.2005 - 10:03
Cinsiyeti: Erkek 
Dolmabahçe’yi Beşiktaş-Ortaköy’e bağlayan yol ne enfes bir yoldur. Ağaçların şemsiye gibi gölgelediği asfalt, Çırağan’ın orada taç kemerle süslenir.

Sanki Sarıyer-İstinye tarafına değil de tarihe yolculuk varmış hissine kapılırsınız. Beşiktaş Belediyesi bu yolun sahil şeridinin tam karşı duvarına Mustafa Kemal resimleri koyarak çok enteresan bir hizmette bulunmuş. Özellikle sabah ve akşam vakitlerinde trafik tıkandığında kocaman resimleri daha yakından inceleme şansını yakalıyorsunuz.

Atatürk’ün daha o dönemdeki incelik ve zarafetine şaşırıyor insan mesela. O zor dönemlerdeki itinalı ve özenli giyim insanı hayrete düşürüyor. Resimlerindeki insan dizilişlerinde bile bir ihtimam var adeta.

Yaşamın her döneminde ve toplumun her kesimiyle bir arada bulunmaktan asla gocunmayan bir devlet başkanı, halk lideri süslüyor duvarları. Özel resimleri de var bunların arasında elbette. Annesi Zübeyde Hanım ve eşi Latife Hanım’lı bir kaç resim de çarptı gözüme.

İnsan, o resimleri izlerken bir an için günümüzü düşünüyor. Acaba bugünkü hakim medya Atatürk’ün bu resimlerine nasıl yaklaşırdı? ‘Bizi temsil eden devlet başkanının eşi ve annesi örtülü olamaz’ diye utanır mıydı, yoksa asker kökenli olduğu için biraz temkinli mi yaklaşırdı?

Hatırlayın lütfen; medyada köşe kapmacı birkaç fikri sabit kalem her fırsatta AKP liderlerinin eşlerine laf bindirmeden edemiyor. Üstelik bunu yaparken de ‘Atatürkçü’ bir kisve kullanıyorlar. Acaba bu kisveyi kuşananlar Atatürk’ün bu resimlerine de baktıklarında aynı tedirginliği hissediyorlar mı? Misal; Meclis Başkanı’nın eşine davrandıkları gibi bir duygu seline kapılıyorlar mı?

Atatürk’ün eşi ve annesiyle verdiği pozlar çok önemli birer ibret vesikası aslında. Bugün kendilerince bir laiklik tanımı yapıp, kendi düşüncelerinden başka her şeyi aykırı ve yıkıcı bulanların oturdukları o kristal kuleyi tuz-buz edecek kadar çarpıcı. Başbakan eşinin örtüsünden dolayı kendini utanç içinde hisseden ve hırçın bir histeriyle kalemini kin ve öfkeye bulayarak saldıranların Mustafa Kemal’in eşi ve annesinin örtüsüne diyecek bir şeyleri var mıdır acaba?

Yoksa!..

Yoksa bu işler bir Türk büyüğünün de dediği gibi ‘dün dündür bugün bugündür’ vecizesiyle mi geçiştirilecektir? Yani, ‘tamam Atatürk’ün annesi ve eşi kapalıydı; ama bugün olsaydı öyle giyinmelerine izin vermezdi’ mi diyecekler? Böyle düşünenlerin karşılaşacağı çok daha büyük sorular ve açmazlar vardır şüphesiz.

İlki; demek ki Atatürk’ün yaptıklarını ve hareketlerini o dönemle sınırlamak lazımdır. Fikirleri, düşünceleri, eylemleri yaşadığı dönemle beraber geride kalmıştır! Böylesi bir fikre şiddetle karşı çıkacakları kesindir. Ancak bu koca açmaz orada öylece duracaktır.

İkincisi ise; dini yaşama getirilen kısıtlayıcı şeyleri Atatürk’e refere etmeye çalışan zihniyetin, Atatürk’ün kendi döneminde minbere çıkıp hutbe bile verişine getirecekleri açıklamadır. Bunun için ilk şıkka sığınanların önündeki açmaz durmakla beraber daha tehlikeli ve büyük sorular beraberinde gelmektedir. Ne yani Mustafa Kemal, o şartların gereğini yerine getirip, ‘sonra nasıl olsa yasaklayacağım’ düşüncesinde miydi?

Cevabı bizce kesinlikle ‘hayır’. Atatürk elbette bugünkü birtakım madrabazlar gibi postmodern takiyye, döneme göre icraatı aklından bile geçirmemişti. Bu nedenle eşi ve annesiyle yerli-yabancı medyaya poz verirken asla bir gocunma ve utanma içinde olmadı. Tersine muhtereme annesini ve eşini yanına alıp kamusal alana çıkarak çok önemli mesajlar verdi.

Ha, bir kısım diyecek ki, şimdiki azgın azınlığa bakılırsa Atatürk günümüzde yaşasa, eşi ve annesiyle kamusal alana çıkamaz, kendi konutundaki yemeklere eşini çağıramaz, annesini bu binalara sokamazdı!

İşi biraz vulgarizasyona gidiyor; ama bizim rakı şişesindeki balık yarı aydınlarının durduğu nokta da tam burası değil mi?





06.07.2004 - Nedim Hazar

Ekleme Tarihi: 18.12.2005 - 13:56
Bu mesajı bildir   severmisin üyenin diğer mesajları severmisin`in Profili severmisin Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1473 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
FERAT (54), ridvanpasa (52), berika (56), sinem86 (39), ömer69 (55), 64akargöl (61), gulum61 (38), nura_yolculuk (44), chinchan25 (43), yagmurzamani (44), memiþ (62), kadir23 (43), serpilcik (38), gülzade (42), ferhatakar (51), aliriza1978 (47), FaniMehmet (35), Orhan0 (35), anayüregi (51), sirdasmistik (56), SanaLCan (41), eda (43), omrkra (42), mollabey (59), Müslihiddin (39), matis (43), hursitoney (52), dilsah (40), Yasemin86 (39), alextoni20 (35), erkan_ceyhan (47), 33onur (48), Fatih Sener (28), þadi (54), gülbay (59), reþha63 (42), yusuf_33 (41), ebru92 (33), hakaneker (52), benibo (35), HuZuRum (44), furkan54 (47), kardelen-cicegi (38), pejmurde (46), oska5858 (64)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.82666 saniyede açıldı