hydroxychloroquine generique luvox lopinavir ritonavir kaletra generique colchicine voltaren votum plus votum vytorin wellbutrin sr xatral xeloda xenical xylocaine yasmin yasminelle yaz zanaflex zantac zantic zebeta zeffix zenegra zentel zestoretic zestril zetia ziac ziagen zilutrol zinacef zinat zithromax dispersible zithromax zocor zofran zoloft zorotop zovirax zurcal zyloprim zyprexa zyrtec zyvox zyvoxid
     

0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » SİYER-İ NEBİ » DOSTA GIDEN YOLLAR....

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 3 mesaj mevcut
Ekleyen
Mesaj
Gast aczimendi  
DOSTA GIDEN YOLLAR....

Misafir

Kayıt Tarihi: 29.05.2024
En Son On:
Cinsiyeti: ----- 
DOSTA GİDEN YOLLAR DOSTLUKLA AŞILIR

Bir yolculuk... Ebedi dostluğun yolunu yıldız yıldız döşemek üzere çıkılan bir yolculuk. Ve o yolculukta, bütün ebediyyet yolcularına misal olsun diye bahşedilen bir dostluk. Allahın Habibi ve Ebubekr...

Ve geride bırakılanlar ve bekleyenler... Bir dostluk kervanının yolcuları, yoldaşları. Onlar bize bir şeyi öğrettiler: Önce refik, sonra tarik...

Dostlar bir meclis kurmuştu Medinede, Kainatın Biriciği s.a.v. gelecek diye... Hem o gün bayram olacak, şehrin aydınlandığı gibi
tüm gönüller de aydınlanacaktı. Gerçi Mekkeden gelemeyen dostlar da vardı, Ali r.a. gibi. Ebu Bekir r.a. ise Gönüller Sevgilisi ile beraberdi.
Dostluğun adını -refik- koymuştu Allah Tealâ. Bunun için olsa gerek, büyüklerimiz bir ömür boyu birlikte olacağı eşine -refikam- demiş; gerektiğinde hasta yatağının başında nöbet beklemiş -refakatçiyim- diye...


DOSTA ADANAN CANLAR

Kainatın Biriciği s.a.v. de iki dostu Hz. Ebubekir ve Hz. Aliyi r.a. refakatine almıştı. Medineye hicret etmeden önce, iki refakatçı da o gün öylesine hassastılar ki... Ali r.a.,a Biricik Dost:
--Döşeğimde yat uyu! İşte yeşil abam, ona iyice bürün. Müşrikler sana hiçbir şey yapamayacaklar.--(İbn-i Hişam)
dediğinde, öldürülmesi an meselesi olan bir gecede ve cellatların etrafında kol gezdiği bir evin içinde hiç tereddüt etmeden, gassalin elindeki meyyit gibi uzanıvermişti Rasulullahın yatağına. Biricik Dost s.a.v. dostlar meclisine, Medineye kavuşsun diye...
Sevr Mağarasında iken Kainatın Efendisi s.a.v.,
--Üzülme Allah bizimle beraberdir.-- (Tevbe, 40) dediğinde, Ebubekir r.a.:
--Ya Rasulallah! Ben öldürülürsem nihayet tek bir kişiyim. Ama sen öldürülecek olursan, bir ümmet helâk olur!-- diyordu.
Yeter ki Biricik Dostuna, Medinede bekleşen ümmeti kavuşsun diye... (Kastalanî)

O günler, asırlar sonra bir mütefekkire, --dost kimdir?-- diye sorulunca, Hz. Ebubekir r.a.,ın Sevr Mağarasında yaptığı fedakârlığı hatırlatıyor ve --dost son deliğe tabanını, taban gibi görünen gönlünü uzatandır, gönlü ile orayı tıkayandır.-- dedirtiyordu.

Hem Medineliler, O,nun s.a.v. dostluğunu çok iyi biliyorlardı. Az mı gelmişlerdi O Mekkede iken yanına. Hele o ilk altı kişinin geceleyin Akabede buluşması, Mekkeli müşriklerin kadr ü kıymetini bilemeyip reddettikleri o Yüce Dostun ellerini tutuşları... --Darlıkta olsak da, varlık halinde bulunsak da, istesek de istemesek de, emir bile olsak, ehil bile bulunsak, her nerede olursak olalım ya Rasulallah! Asla hiçbir kınayanın kınamasından çekinmeyeceğiz, hak ve hakikati söyleyeceğiz, yaşayacağız.-- (İbn-i Hişam) diye biat etmeleri...

Bunlar unutulabilir miydi? Hep Onun refakatini istedikleri içindi bütün bunlar elbette.


ONU ASLA YALNIZ BIRAKMAYACAĞIZ

Bir kere Dostun gönlü meyletmişti artık Medineye. Zira Mekke müşrikleri kalbini kırmıştı. O mahzundu Medineye giderken, Beytullahtan ayrı düşerken, Makam-ı İbrahimden ayrılırken, İsmail a.s.ın nişanesi zemzemden uzaklaşırken, Safa ile Merve tepelerini uzaktan seyredip Mekkeye özlem duyarken. O Dostun gönlünü anlamamıştı düşman kalpler; peşine adamlar bile takmışlar, --ölü ya da diri istiyoruz onu!-- demişlerdi.

Ama Medine yolunda, Gönüller Sevgilisine Cebrail a.s. --Mekkeyi özlüyor musun?-- dediğinde, O --evet-- diyordu. Ve En Yüce Dost Allah Tealâ, bu hadiseye şahit olarak o gün,
--Allah elbette seni, yine dönülecek yere döndürecektir. De ki: Rabbim kimin hidayeti getirdiğini ve kimin de apaçık bir sapıklık içinde olduğunu en iyi bilendir.-- (Kasas, 85) ayetini indirirken, Mekkeliler Onun kıymetini bilmemişlerdi ama Medineliler Onu özlüyordu, o kalpler bir muştu bekliyordu.

Hele o ikinci Akabede Medineli Müslümanlar nasıl da bir araya gelmişler ve :

--Artık ne zamana değin, Rasulullah s.a.v.,i Mekke dağlarında kovulur, korkutulur ve tedirgin bir halde bırakacağız?-- demişlerdi de, yetmiş kişi toplanmıştı o gün kadınlı erkekli. (Ahmed, İbn-i Kesir)

Yüreğini seren gelmişti o gün Rasulün yanına. Aralarından Ebul-Heysem çıkıp:

--Eğer siz Onu alıp götürdükten sonra, bir gün yalnız başına düşmanlarının arasına bırakacak olursanız, unutmayın ki başınızda bela ve musibet eksik olmayacaktır.-- dediğinde, Medineliler dostluklarını bir kez daha perçinliyorlardı şöyle diyerek:

--Hayır, biz Onu asla yardımsız ve yalnız bırakmayacağız!-- (Heysemî)


CENNETTE SENSİZ NE YAPARIM?

Medinelilerden biriydi Abdullah b. Revana r.a. ikinci Akabe günü şöyle diyordu:

--Ya Rasulallah! Oniki havari, Hz. İsa a.s.,a ne üzerine biat ettiyse, işte ben de sana onun gibi biat ediyorum.--

Sanki o, Mute Harbinde yaşayacaklarını görüyor gibiydi. O harpte Rasulün sancağını sağ eliyle taşıyacak, o kesilince sol eline alacak, o da kesilince göğsünde başı ile taşıyacak ve nihayet şehit edilirken, sancağı Halid b. Velide teslim edecekti.

İşte bırakmamışlardı O Biricik Dostu... Yaptıkları amellere kıymet biçip, varlıklarını ortaya sürmemişlerdi. Ama o yüce insanın bir tebessümüne çok değer vermişler, asla Ondan ayrılmayı düşünmemişlerdi. Ve Medinelilerin dostlukları, o Biricik Dosta gönülden şöyle dedirtmişti:

--Onlar benim cemaatim, sırdaşlarım, eminlerim. Üzerlerine düşen vazifeyi hakkıyla yapmışlardır-- (Buharî, Müslim). --Allah biliyor ki ben sizi seviyorum.-- (İbn-i Mace)

Onların her ferdi Dostun bu sevgisine layıktı aslında. Ve hayatları bu sevginin yansımasından ibaretti.

Medineli müminlerden biri, Rasulullah s.a.v.,in yanına gelip yüreğinde düğümlenen derdini samimiyetle şöyle açmıştı:

--Ben seni kendimden ve çocuğumdan daha çok seviyorum. Öyle ki, evde otururken bile aklıma geliyorsun. Seni görmeden duramıyorum ve yanına geliyorum. Ama ölümümü hatırlıyorum, senin de bir gün vefat edeceğini düşünüyorum. Cennete gitsem bile, sen diğer peygamberlerle beraber olacaksın, ben yalnız kalacağım. Sensiz ben cennette ne yapayım? Seni göremeyecek oluşum ne hazin!.. Bu bana ölümden daha beter geliyor!..--(Heysemî)

Kainatın Serveri s.a.v. ona hiçbir şey söylememişti. Ama kalpleri bilen Allah Tealâ, bu güzel insanın derdine derman olacak sözleri kendisine saklamış, şu ayetle Rasule cevap vermişti:

--Allaha ve Peygambere itaat edenler, işte onlar (ahirette) peygamberler, sıddîklar, şehitler ve salihlerden Allahın lütuflarda bulunduğu kimselerle beraber olacaklardır. Onlar ne güzel (dost ve arkadaş) refiktirler.-- (Nisa, 69)



DOSTUN KAPISI, DOSTLUĞUN KAPISI
Ve... Medineli müminler, Medinenin o en karanlık gününe şahit olduklarında, Gönüller Sevgilisi, En Yüce Dost Allah Tealânın huzuruna gitmek üzere iken gönüllerde hüzün vardı.

O Gönüller Sevgilisi s.a.v., Ebubekir ve Ali r.a.ın da aralarında bulunduğu bir guruba son kez bakarken, geride bırakacağı dostlarına bir kapı aralıyor ve:
--Şu mescide açılan kapıları kapatınız. Sadece Ebubekirin kapısı açık kalsın-- diyordu.
Karşı koyanlar olmasın diye de bu isteğinde ısrar ediyor:
--Hayır başkası olmaz, Ebubekir nerede? Söyleyin ona, cemaate namaz kıldırsın.-- (Buharî) diyordu.
--Eğer Rabbimden başka, insanlardan bir dost edinecek olsaydım, mutlaka Ebubekiri dost edinirdim.-- (Buharî) sözü ise adeta Dost Kapısını aralayan anahtar bir kelime olarak yüreklere yansıyordu.

İşte o kapıyı açmıştı Yüce Rasül, Mekkede Mirac’tan dönerken, Medineye yanında götürürken Ebubekiri... Hem de o kapıdan

Selam olsun, o kapıdan girenlere, mescidinde huzurla duranlara...

Mekkeden Medineye ve tüm yeryüzüne,
Biricik Dostu bulanlara...


A.Yatağan


Bu mesaj 1 kez ve en son aczimendi tarafından 15.06.2004 - 14:29 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 15.06.2004 - 14:28
Bu mesajı bildir   zum Anfang der Seite
Forum Düzeni - imzaları göster
önceki konu   sonraki konu

Mesajlar Ekleyen Tarih
 DOSTA GIDEN YOLLAR....
aczimendi 15.06.2004 - 14:28
 DOSTA GIDEN YOLLAR....
yaban el 15.06.2004 - 22:55
Themenicon  DOSTA GIDEN YOLLAR....
yoktan 16.06.2004 - 08:33

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 786 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
fetih (52), MaHsER (47), y.arinimsin (36), ÇÝÇEKGÜL (44), halitocakoglu (43), Huri19 (36), Huri18 (36), isa (36), seyyah43 (48), yoldaþ (43), semayolu1 (42), huris (36), hafýz seda.. (36), GULI (52), karani (44), Erhankumru (41), Süheda89 (35), sinemsin (41), slm (33), turkischbaby (34), hoca1 (43), marmara (42), speedy (46), i s a (36), mucahidek (44), Cennetul_Firdev.. (40), hulyagol (40), conqueror32 (36), zaferandac (63), doktor66 (48), ilhanuzun (53), sercan61 (37), ipek (41), firak (42), geniushack (44), farukdemir (46), mustafayaylagul (40), berhanakman (51), aglar baba (35), ismail_canpolat (42), Oðuzhan (49), Ayseoe (42), djbozkurt (37), meded (43), enes38 (50)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.50021 saniyede açıldı