stromectol budesonide colchicine budesonide kaletra fludapamide fludex forzest fosamax frumil fulcin furacin furadantin furo basan furodrix gabantine gastroprazol geodon glaupax gli basan glibenese glibenorme glimerax glimeryle glucobay gluconormine glucophage xr glucophage glucotrol xl glucotrol glucovance gracial grifulvin gris peg grisol grisovin gyne lotrimin hard on oral jelly hard on helvecin helvevir hypnorex hytrin bph hytrin hyzaar ilosone
     

0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » İBRET TABLOLARI » ALEYHISSALÂTU VESSELÂM'IN HASTALANMASI ve ÖLMESI

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 4 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
NiSaNuR su an offline NiSaNuR  
ALEYHISSALÂTU VESSELÂM'IN HASTALANMASI ve ÖLMESI

15 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 14.03.2003
En Son On: 21.05.2006 - 15:47
Cinsiyeti: ----- 
Hz. Aise radiyallahu anhâ anlatiyor:

"Resülullah aleyhissalâtu vesselâm, kendisini ölüme götüren hastaliga yakalandigi zaman derdi ki:

"Ey Aise! Ben Hayber'de yedigim (zehirli) yemegin elemini hep hissediyordum.
Iste simdi kalp damarimin kesildigini hissettigim anlar geldi."

Buhârî, Megâzî 83.

Yine Hz. Aise radiyallahu anhâ anlatiyor:

"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'in hastaligi agirlasip, agrilari artinca, benim odamda tedavi edilmesi için diger zevcelerinden müsaade istedi.
Onlar kendisine izin verdiler. Iki kisinin arasinda çikti.
Bunlardan biri amcasi Abbâs Ibnu Abdilmuttalib idi, bir baskasi daha vardi. Ayaklari yerde sürünüyordu. Odama girince izdirabi daha da artti.

"Agizlarindaki baglari açilmamis yedi kirbadan üzerime su dökün, belki (iyilesir), insanlara bir vasiyette bulunurum!" buyurdular.
Hz. Hafsa'ya ait bir legene oturttuk. Sonra bu kirbalardan üzerine su dökmeye basladik. (Bir müddet sonra) "yeterince döktünüz" diye isaret edinceye kadar dökmeye devam ettik.
Sonra (iyileserek) halka çikip namaz kildirdi ve bir hitabede bulundu."

Yine Sahiheyn'de Ubeydullah Ibnu Abdillah'tan gelen bir rivayette Ubeydullah der ki:

"Hz. Aise radiyallahu anhâ'nin yanina girdim. Ona:

"Resülullah aleyhissalâtu vesselâm'in hastaligindan bana anlatmaz misin?" dedim.

Anlatmaya basladi:

"Elbette! Resülullah aleyhissalâtu vesselâm agirlasti ve:

"Halk namazini kildi mi?" diye sordu.

Biz: "Hayir! Ey Allah'in Resûlü, onlar sizi bekliyorlar!" dedik.

"Legene benim için su koyun!" emrettiler.

Hz. Aise der ki:

"Hemen dedigini yaptik, o da yikandi. Sonra kalkmaya çalisti, fakat üzerine bayginlik çöktü. Sonra kendine geldi ve tekrar:

"Cemaat namaz kildi mi?" diye sordu.

"Hayir!" dedik, onlar sizi bekliyorlar ey Allah'in Resülü!" Tekrar:

"Benim için legene su koyun!" emretti.

Hz. Aise der ki:

"Dedigini yaptik, yikandi. Sonra tekrar kalkmak istedi. Yine üzerine bayginlik çöktü. Sonra ayilinca:

"Insanlar namaz kildi mi?" diye sordu.

"Hayir! dedik, onlar sizi bekliyorlar, ey Allah'in Resülü!"

Aleyhissalâtu vesselâm:

"Benim için legene su koyun!" dedi ve yikandi.
Sonra kalkmaya yeltendi, yine üzerine bayginlik çöktü, sonra ayildi.

"Halk namazi kildi mi?" diye sordu.

"Hayir, onlar sizi bekliyorlar ey Allah'in Resülü!" dedik.

Hz. Aise der ki:

"Halk mescide çekilmis, Resülullah aleyhissalâtu vesselâm'i yatsi namazi için bekliyorlardi."

Hz. Aise der ki:

"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm Hz. Ebu Bekr'e adam göndererek halka namaz kildirmasini söyledi.

Elçi gelerek ona:

"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm halka namaz kildirmani emrediyor!" dedi.

Ince duygulu bir kimse olan Ebu Bekr radiyallahu anh:

"Ey Ömer halka namazi sen kildir!" dedi.

Hz. Aise'nin anlattigina göre, Hz. Ömer:

"Buna sen daha ziyade hak sahibisin (ehaksin)!" cevabinda bulundu.

Aise der ki: "O günlerde namazi Ebu Bekr radiyallahu anh kildirdi. Bilahare Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm, kendinde bir hafiflik hissetti. Biri Abbâs olmak üzere iki kisinin arasinda, ögle namazi için çikti.
O sirada namazi halka Ebu Bekr kildiriyordu. Ebu Bekr, Resülullah'in geldigini görünce, geri çekilmek istedi.
Aleyhissalâtu vesselâm geri çekilme diye isaret buyurdu.

Kendisini getirenlere: "Beni yanina oturtun" dedi.
Onlar da Hz. Ebu Bekr'in yanina oturttular.

Hz. Ebu Bekr, Resülullah aleyhissalâtu vesselâm'in namazina uyarak namaz kiliyordu.
Halk da Hz. Ebu Bekr'in namazina uyarak namazini kiliyordu. Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm oturmus vaziyette idi."

Ubeydullah der ki:

"Abdullah Ibnu Abbâs radiyallahu anhümâ'nin yanina girdim ve:

"Hz. Aise radiyallahu anhâ'nin Aleyhissalâtu vesselâm'in hastaligi ile ilgili olarak anlattigini size anlatayim mi?" dedim.

Bana: "Haydi anlat!" dedi.

Ben de bu hususta anlattigini naklettim. Söylediklerimden hiçbir noktayi reddetmedi.
Sadece:

"aglaResülullah'i mescide) Abbâs'la birlikte tasiyan ikinci sahsin ismini verdi mi?" diye sordu.

Ben: "Hayir söylemedi" deyince:

"O, Ali radiyallahu anh idi" dedi."
Bir rivayette Buhârî su ziyadede bulundu:

"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm hastaligi sirasinda:

"Ben, yarin neredeyim? Ben, yarin neredeyim?"
diye sorarak Hz. Aise'nin yaninda kalacagi günü ögrenmek isterdi.
Zevceleri, diledigi yerde kalma izni verdiler."

Hz. Aise der ki:

"Aleyhissalâtu vesselâm, benim hücremde ve normal olarak bana ugramakta oldugu günde vefat ettiler.
Ayrica Azîz ve Celîl olan Allah onun rûh-u serifelerini kabzettigi vakit, mübarek baslari cigerimle bogazim arasinda (gögsümde) (yaslanmis vaziyette) idi.
Tükrügü de tükrügüme karismisti.


(Aleyhissalâtu vesselâm'in hastaligi sirasinda birara, kardesim) Abdurrahmân Ibnu Ebî Bekr radiyallahu anhümâ içeri girdi, elinde bir misvak vardi, dislerini misvakliyordu.
Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm o misvaga bakti.

"Ver o misvagi bana!" dedim.
O da verdi. Dislerimle kemirip yonttum ve ucunu geverek (yumusatip) Aleyhissalâtu vesselâm'a uzattim.
Resülullah, basi gögsüme yasli vaziyette onunla dislerini misvakladi."

((Buhârî, Megazî 83, Vudû 45, Ezân 39, 46, 47, 51, 67, 68, 70, Hibe 14, Humus 4, Enbiya 19, Tibb 21, I'tisâm 5; Müslim, Salât. 90, (418); Tirmizî, Cenâiz 8, (978, 979); Nesâî, Cenâiz 6, (4, 6, 7).))

Yine Hz. Aise radiyallahu anhâ anlatiyor:

"Resülullah aleyhissalâtu vesselâm, sihhati yerinde iken söyle diyordu:

"Hiçbir peygamber, cennetteki makamini görmeden kabzedilmez. Bundan sonra hayati devam ettirilir veya öbür dünyaya gitme hususunda muhayyer birakilir."


Aleyhissalatu vesselâm hastalandigi zaman O'nu, (basi) dizimin üstünde baygin vaziyette gördüm. Bir ara kendine geldi. Gözlerini evin tavanina dikti ve sonra:

"Ey Allah'im! Refik-i A'la'da (bulunmayi tercih ederim)" dedi.

Bu sözü isitince ben (kendi kendime):
"Demek ki (makami gösterildi) ve bizimle olmayi tercih etmiyor" dedim.
Bunun, sihhatli iken bize söyledigi su hadis oldugunu anladim:

"Hiçbir peygamber cennetteki makamini görmeden kabzedilmez, sonra yasamaya devam veya öbür dünyaya gitme hususunda muhayyer birakilir."


Resülullah aleyhissalâtu vesselâm'in telaffuz ettigi son söz:

"Allahim, Refik-i A'la'da"
cümlesi oldu."

(Refik-i A'la: Cennetin en yüksek makaminda bulunan peygamberler cemaatidir).


Ibnu Abbâs radiyallahu anhümâ anlatiyor:

"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm muhtazar (ölmeye yakin) iken evde birkisim erkekler vardi.
Bunlardan biri de Ömer Ibnu'l-Hattâb radiyallahu anh idi.

Resülullah aleyhissalâtu vesselâm:

"Gelin, size bir sey (vasiyet) yazayim da bundan sonra dalâlete düsmeyin!" buyurdular.

Hz. Ömer:

"Resülullah aleyhissalâtu vesselâm'a izdirap galebe çalmis olmali. Yaninizda Kur'ân var, Allah'in kitabi sizlere yeterlidir" dedi.

Oradakiler aralarinda ihtilâfa düstü.
Kimisi:
"Yaklasin, Resülullah aleyhissalâtu vesselâm size vasiyet yazsin!" diyor,
kimi de, Hz. Ömer radiyallahu anh'in sözünü tekrar ediyordu.
Gürültü ve ihtilâf artinca, Aleyhissalâtu vesselâm:

"Yanimdan kalkin, yanimda münakasa câiz degildir!" buyurdu.

Bunun üzerine Ibnu Abbâs radiyallahu anhümâ:

"En büyük musibet, Resülullah aleyhissalâtu vesselâm'la onun vasiyeti arasina girip engel olmaktir!" diyerek çikti."

Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor:

"Resülullah aleyhissalâtu vesselâm muhtazar oldugu (ölüm anlarina geldigi) zaman, sik sik izdiraplar bürümeye basladi.

Kerîmeleri Hz. Fâtima radiyallahu anhâ:

"Vay babacigim, ne izdirab çekiyor!" diye yakinmaya basladi.

Aleyhissalâtu vesselâm:

"Bugünden sonra baban izdirab çekmeyecek!" buyur(arak onu teselli etmek iste)di.

Aleyhissalâtu vesselâm ölünce, Hz. Fâtima:

"Vay babacigim! Rabbi, duasina icabet etti!
Vay babacigim, gidecegi yer Firdevs cennetidir!
Vay babacigim, ölümünü Cibril'e haber verdik" diye yas etti.

Aleyhissalâtu vesselâm gömülünce de:

"Ey Enes! Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm üzerine toprak atmaya gönlünüz nasil râzi oldu?" diyerek izdirabinin azametini dile getirdi."

Yine Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor:

"aglaResûlullah aleyhissalâtu vesselâm'in amcasi) Hz. Abbâs radiyallahu anh, bir cemaate ugradi. Aralarinda Ensardan bir grup vardi. Resûlullah'in izdirabi arttigi için agliyorlardi.

Onlara: "Niye agliyorsunuz?" diye sordu.

"Resülullah aleyhissalâtu vesselâm'la beraberliklerimizi hatirladik" dediler.

Bunun üzerine Abbâs radiyallahu anh Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm'in yanina girdi (ve ensarin aglamakta oldugunu) ona haber verdi.
Aleyhissalâtu, vesselâm hemen basina boz renkli bir sargi sardi -veya "bir bürdenin kenarini" demisti- ve hücreden çikip minbere geçti.
Halka hitap etti. Ensari hayirla yâdetti ve onlara iyi muamele edilmesini vasiyet etti.
Ilâveten dedi ki:

"Allah bir kulunu dünya ile yanindaki arasinda muhayyer birakti, o da Allah'in yanindakini seçti:

"Bu söz üzerine Hz. Ebu Bekr aglamaya basladi ve:

"Ey Allah'in Resülü! Annelerimiz, babalarimiz sana feda olsunlar!" dedi.

Biz de "Bu ihtiyar adama da ne oluyor ki, Resülullah'in:

"Allah bir kulunu dünya ile yanindaki arasinda muhayyer birakti, kul da Allah'in yanindakini tercih etti" sözü üzerine agliyor" dedik.

Meger burada muhayyer birakilan Resûlullah'mis.
Bunu en iyi bilenimiz de Ebu Bekr radiyallahu anh imis."

Buhârî, Salât 80, Fezâil 3.

YA RABB BIZI BOYLE BIR PEYGAMBERE UMMET KILDIGIN ICIN SANA BINLERCE SUKURLER OLSUN BIZLERI SEFAATINDEN MAHRUM ETME YA RABBI!...


Bu mesaj 1 kez ve en son NiSaNuR tarafından 23.06.2003 - 17:09 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 23.06.2003 - 17:05
Bu mesajı bildir   NiSaNuR üyenin diğer mesajları NiSaNuR`in Profili NiSaNuR Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Gast spiroglu  
AMINNN

Misafir

Kayıt Tarihi: 29.05.2024
En Son On: 21.05.2006 - 15:47
Cinsiyeti: ----- 
Allah razi olsun!..
Ekleme Tarihi: 24.06.2003 - 00:06
Bu mesajı bildir   zum Anfang der Seite
endulus su an offline endulus  
amin

611 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 22.05.2003
En Son On: 08.01.2011 - 22:52
Cinsiyeti: Erkek 
ALLAH razi olsun
Ekleme Tarihi: 24.06.2003 - 01:07
Bu mesajı bildir   endulus üyenin diğer mesajları endulus`in Profili endulus Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
VeRDa su an offline VeRDa  

730 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 28.12.2002
En Son On: 15.06.2010 - 17:47
Cinsiyeti: ----- 
ALLAH razi olsun
Ekleme Tarihi: 24.06.2003 - 01:11
Bu mesajı bildir   VeRDa üyenin diğer mesajları VeRDa`in Profili VeRDa Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 784 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
fetih (52), MaHsER (47), y.arinimsin (36), ÇÝÇEKGÜL (44), halitocakoglu (43), Huri19 (36), Huri18 (36), isa (36), seyyah43 (48), yoldaþ (43), semayolu1 (42), huris (36), hafýz seda.. (36), GULI (52), karani (44), Erhankumru (41), Süheda89 (35), sinemsin (41), slm (33), turkischbaby (34), hoca1 (43), marmara (42), speedy (46), i s a (36), mucahidek (44), Cennetul_Firdev.. (40), hulyagol (40), conqueror32 (36), zaferandac (63), doktor66 (48), ilhanuzun (53), sercan61 (37), ipek (41), firak (42), geniushack (44), farukdemir (46), mustafayaylagul (40), berhanakman (51), aglar baba (35), ismail_canpolat (42), Oðuzhan (49), Ayseoe (42), djbozkurt (37), meded (43), enes38 (50)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.55273 saniyede açıldı