0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » TARİH / SİYASET / EKONOMİ » TÜRKİYE VE DÜNYADA SİYASET » Vahhabi - ingiliz isbirligi........

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 1 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
Dai su an offline Dai  
Vahhabi - ingiliz isbirligi........

922 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 06.10.2008
En Son On: 12.09.2010 - 23:07
Cinsiyeti: Erkek 
Ibni Suud’a Ingiltere-Hindistan Imparatorlugu’nun sövalyelik nisani

Doç. Dr. M. Ali Büyükkara su bilgileri veriyor [2]:

“Ingilizlerin bölgedeki siyasi temsilcisi W. Shakespear, 1914 Subatinda Riyad’a gelmis,
bu vesileyle Ingilizler ile Suudiler arasinda sicak yakinlasmalar tesis edilmisti.
I. Dünya Savasi çikinca bu dostluk daha da pekisti.
Osmanli’nin ittifak çagrisina red cevabi veren Ibni Suud,
bunun hemen arkasindan Osmanli heyeti hala Riyad’da iken, Ingilizlere ittifak teklifinde bulundu….
Artik büyük savasta Osmanli’nin Necd valisinin safi belli olmustu.
Bu birliktelik, Ibni Suud’a Ingiltere-Hindistan Imparatorlugu’nun sövalyelik nisani verilmesiyle pekistirildi.” (s.46)

“Ibni Suud sunlari söylemektedir:

(Eger siz Ingilizler, kizlarinizi karim olsun diye bana önerseniz kabul ederdim…
Fakat Mekke Serifi’nin veya Mekkelilerden ve diger müslümanlardan müsrik saydiklarimizin kizlarini alamam.
Hiristiyanlarin kestigi hayvanlarin etlerini sorgusuz sualsiz yerim.)

Bu duygularla yüklü olan Ibni Suud, bir baska toplantida da Hiristiyanlarla ilgili bazi Kur’an ayetlerini okumus,
sonra da Philby’e dönerek kendisini kuzeni saydigini, zira hiristiyanlarin Ishak Peygamber,
Araplarin da Ishak’in kardesi Ismail Peygamber evladindan olduklarini,
Türklerin ise Tatar kökenli evlad-i Iblis’ten olduklarini açik yüreklilikle ifade etmisti.” (s.48)

VEHHABI BARBARLIGI

Vehhabilerin ve “ganimet” ele geçirmek için bunlarin arasina karisan cahil, kaba kimselerin,
Taif’de, Mekke ve Medine’de ve diger yerlerdeki müslümanlara yaptiklari iskenceler, kadinlarin, çocuklarin barbarca öldürülmeleri,
Ahmed bin Zeyni Dahlan’in Hulasat-ül-kelam kitabinda ve Eyyub Sabri Pasa’nin Tarih-i Vehhabiyan ve Mirat-ül-Haremeyn kitaplarinda uzun yazilidir.
Yüregi dayanabilenler bu gibi kaynaklardan okuyabilirler.
Tarih-i Vehhabiyan kitabi hem orijinal diliyle hem de bugünkü Türkçeyle (sadelestirilmis olarak) Bedir Yayinevi tarafindan yayinlanmistir.
Bunlarin, Osmanli devleti tarafindan nasil cezalandirildiklari ve birinci cihan harbinden sonra,
Ingilizlerin bol para ve silah yardimi ile tekrar nasil devlet kurduklari da bu gibi kaynaklarda yazilidir.

Yapilan katliamlarin ve yagmalarin temel sebebi, kendileri gibi Vehhabi olmayanlari müsrik olarak görmeleridir.
Harem-i Nebevî müderrislerinden Abdurrahman b. Ilyas tarafindan 1909’da kaleme alinip, Sadaret’e takdim edilen raporda su bilgileri görüyoruz:

“O esnâda Necef ve Kerbelâ’ya tecavüz ile Vehhabîler, mübarek makamlarin kubbelerini yikarak,
buralarda mevcud olan kutsal emanetler ile kiymetli esyalari gasb eylemislerdir. Haremeyn’e (Mekke ve Medine’ye) tecavüz ederek,
kisa bir muhasaradan sonra Mekke’yi ve Medine’yi zaptetmis
ve Hz. Peygamber’in kabrini yagma ve Ashâb-i Kirâm hazretlerinin kabirlerini yerle bir etmislerdir.
Vehhabîler, Mekke ve Medine’yi istilâlari sirasinda, mahmel-i serîfin ve hacilarin da Hicaz’a girmesine engel olmuslardir.” [1]

Bu raporu yayinlayan Prof. Dr. Z. Kursun, sunlari yaziyor:

“Ibn Suud’un, kendilerine uymayan Mekke ve Medine ahalisini
“mezhebi muktezasinca sirk ile ittiham ederek tecdid-i imana davet ettigini” kaydeden Harem-i Nebevî müderrisi Abdurrahman,
daha sonra “Yapilan münazara ve görüsmelerden elde edilen bilgilere göre; Vehhabîler,
bu mezhebe mensub olmayan diger ehl-i Islâm’a müsrik nazariyla bakmakta
ve bunlarin mezheblerine girmeleri için zorlanmalarini kendilerine vacib görmektedirler.
Ayrica, davetlerine uymayanlarin katlinin de gerekliligine inanmaktadirlar”demektedir.” [1]

Doç. Dr. Mehmet Ali Büyükkara’nin kitabinda [2] su bilgiler verilmis:

“Uyeyne’ye bagli tüm beldelerdeki türbeler, yüksek mezarlar ve kendilerine kutsallik atfedilen magaralar ve agaçlar,
Ibn Abdülvehhab, Osman b. Hamad ve adamlari tarafindan tek tek ortadan kaldirildi.
Sahabeden Zeyd b. Hattab’in Cübeyle’deki türbesini ise Ibn Abdülvehhab bizzat kendi elleriyle tahrip etti.” (s.22)

“Vehhabi görüsleri kabul etmeyenler müsrik kabul edilerek canlari ve mallari helal sayilir.
Cihad sirasinda, sirk ve bid’at alameti saydiklari yapilari da hedef alan Vehhabiler,
özellikle Hicaz’daki bu tür eylemlerinden dolayi bazi tarih kayitlarinda ‘mezar yikicilar’ olarak tavsif edilmislerdir.” (s.27)

“Vehhabiler siddetli çatismalar neticesinde 18 Subat 1803’de Taif sehrini ele geçirdiler.
Çok sayida Taifli öldürüldü ve mallari talan edildi. Türbe ve mezarlar tahrip edildi.
Abdullah b. Abbas’in türbesi de yikilan binalar arasindaydi. Mekke ise, 30 Nisan 1803 günü Vehhabilerin eline geçti….
Basta Hz. Hatice’nin evi olmak üzere ileri gelen sahabilere ait olduklari bilinen ve hatira olarak korunan evler yikildi.” (s.32)

“[1805’de Medine’yi ele geçirdiler ve] Basta Baki kabristanindakiler olmak üzere sehirdeki türbeler ve mazar taslari yikildi.
Hz. Peygamber’in türbesindeki tezyinat yagmalandi, degerli esyalar gasp edildi.” (s.33)

“Ihvan, 1912’den, tasviye edildikleri tarih olan 1930’a kadar Abdülaziz bin Suud’un askeri kuvvetlerinin belkemigini olusturdu.” (s.75)

“Kendilerinden olmayan veya kendileri gibi olmayan insanlar,
Vehhabi ulema ve Ihvan açisindan kafir veya en azindan kinanmayi haketmis mücrim ve fasik kisilerdir.” (s.66)

“Önlerine çikan kadin, erkek, yasli, çocuk, kim olursa olsun genellikle sag kurtulamazdi. Esir alma adetleri yoktu.” (s.78 )

Prof. Dr. Erman Artun da su bilgileri veriyor [3]:

“Vehhabiler, pek çok sünni ve sii ulemayi, halktan binlerce kisiyi kiliçtan geçirdiler.
Kuran ve Hadisler disindaki kaynaklari bidat kabul ettikleri için dini, tarihi ve edebi eserleri parçaladilar,
Islam büyüklerini ve ashabin mezarlarini yiktilar. … Kerbela, Taif, Mekke, Medine ve Hicaz’i alip yagmaladilar.”

Vehhabiligin tarihi ve inançlari hakkinda Eyüb Sabri Pasa’nin kitabi [4] tavsiye edilir.

[1] Doç. Dr. Zekeriya Kursun, Tarih ve Medeniyet, Sayi 30.
[2] Doç. Dr. M. Ali Büyükkara, Ihvan’dan Cüheyman’a Suudi Arabistan ve Vehhabilik, Ragbet Yayinlari, Istanbul, 2004.
[3] Prof. Dr. Erman Artun, 19. Yüzyil Osmanli Dönemi Ortadogu’nun Sosyal Tarihine Bir Kaynak :
Asik Esrari’nin Vehhabi Destani. (Çukurova Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyati Bölümü.)
[4] Eyüb Sabri Pasa, Tarih-i Vehhabiyan, Bedir Yayinevi, Istanbul, 1992.

(tahavi.com'dan alintidir)
Ekleme Tarihi: 18.05.2010 - 01:49
Bu mesajı bildir   Dai üyenin diğer mesajları Dai`in Profili Dai Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1432 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
husameddin (47), halk yolcusu (37), Habibetti21 (37), aysani (50), kardelen__571 (35), hasan_el_benna (42), aslanþamil (44), caylak ali osma.. (51), vural (50), mero (), ByNet (54), enginbey (49), veleye5 (28), yazitura (45), betulonur (41), NiSA (47), aliavlamaz (37), adler42 (46), 0730sahin (43), ercan58 (41)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 1.83657 saniyede açıldı