0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » BÜYÜK ŞAHSİYETLER » YUSUF'UN ÜÇ GÖMLEĞİ...üçüncü (son) bölüm

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 1 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
seyyahekim su an offline seyyahekim  
YUSUF'UN ÜÇ GÖMLEĞİ...üçüncü (son) bölüm

211 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 15.08.2006
En Son On: 20.11.2021 - 04:13
Cinsiyeti: Erkek 
3. BÖLÜM YUSUF KOKULU GÖMLEK: İktidar, İstikrar ve İstikamet Gömleği

Yusuf aleyhisselam için mısırda yeni bir dönem başlıyordu artık. Elbette bu da bir sınavdı ve iktidarla sınanmak sınavların en zorlularından biriydi.

Yusuf aleyhisselamın kralın rüyasını doğru yorumlaması ile başlayan süreç hükümdarın ona kesin güven duyup onu kendisine danışman yapması sonra onun da hazine bakanlığına talip olmasıyla devam edecek nihayet Hz. Yusuf ülkede her istediği icraatı gerçekleştirebileceği en üst makama mısır sultanlığına ulaşacaktı.

Rüya doğrultusunda Yusuf (a.s) düşüncelerini yine kendinden emin tarzda açık ve net olarak söyledi: “ Benim düşüncem odur ki bu bolluk senelerinde çok ekin ektirirsin ve depolar bina edersin elde edilen ürünleri o depolarda muhafaza edersin kıtlık seneleri gelince bu fazla ürünleri satarız böylece hazineye büyük gelir sağlamış olursun.” Bunu dinleyen hükümdar “Fakat bu işi kim yapıverecek?” diye sorunca hiç tereddüt etmeden özgüven ve eda ile kendini öne sürdü:

Yusuf, “Beni ülkenin hazinelerine bakmakla görevlendir. Çünkü ben iyi koruyucu ve bilgili bir kişiyim” dedi. (Yusuf: 55)

Böylece Yûsuf’a, dilediği yerde oturmak üzere ülkede imkân ve iktidar verdik. Biz rahmetimizi istediğimize veririz ve iyi davrananların mükâfatını zayi etmeyiz. Elbette ki, ahiret mükâfatı, inananlar ve Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için daha iyidir. (Yusuf:56, 57)

Hz. Yusufu örnek alan müminler maddi makamlara kavuştuklarında ise asla şımarmamalı değişmemeli dönüşmemeli tevhid akidesinden ve davalarından taviz vermemelidir.

(Derken) Yusuf’un kardeşleri çıkageldiler ve yanına girdiler. Yusuf onları tanıdı, onlar ise Yusuf’u tanımıyorlardı. Yusuf, onların yüklerini hazırlatınca dedi ki: “Sizin baba bir kardeşinizi de bana getirin. Görmüyor musunuz, ölçeği tam dolduruyorum ve ben misafir ağırlayanların en iyisiyim.” “Eğer onu bana getirmezseniz, artık benim yanımda size verilecek tek ölçek (zahire) bile yoktur ve bir daha da bana yaklaşmayın.” Dediler ki: “Onu babasından isteyeceğiz ve muhakkak bunu yaparız.” Yusuf, adamlarına dedi ki: “Onların ödedikleri zahire bedellerini yüklerinin içine koyun. Umulur ki ailelerine varınca onu anlarlar da belki yine dönüp gelirler.” (Yusuf:58-61)

Babaları, “Kuşatılıp çaresiz durumda kalmanız hariç, onu bana geri getireceğinize dair Allah adına sağlam bir söz vermedikçe, onu sizinle göndermeyeceğim” dedi. Ona güvencelerini verdiklerinde, “Allah söylediklerimize vekildir” dedi. (Yusuf:66)

Yusuf’un huzuruna girdiklerinde; o, kardeşi Bünyamin’i yanına bağrına bastı ve (gizlice) “Haberin olsun ben senin kardeşinim, artık onların yaptıklarına üzülme” dedi. Yusuf, onların yüklerini hazırlatırken su kabını kardeşinin yüküne koydurdu. Sonra da bir çağırıcı şöyle seslendi: “Ey kervancılar! Siz hırsızsınız.” Yusuf’un kardeşleri onlara dönerek, “Ne yitirdiniz?” dediler. Onlar, “Hükümdar’ın su kabını yitirdik. Onu getirene bir deve yükü ödül var. Ben buna kefilim” dediler. Dediler ki: “Allah’a andolsun, siz de biliyorsunuz ki biz bu ülkede fesat çıkarmaya gelmedik, hırsız da değiliz.” Onlar, “Eğer yalancı iseniz, hırsızlığın cezası nedir?” dediler. Onlar da: “Cezası, su kabı kimin yükünde bulunursa, o kimsenin kendisi(nin alıkonması) onun cezasıdır. Biz zalimleri böyle cezalandırırız” dediler. Bunun üzerine Yusuf, kardeşinin yükünden önce onların yüklerini aramaya başladı. Sonra su kabını kardeşinin yükünden çıkardı. İşte biz Yusuf’a böyle bir plan öğrettik. Yoksa kralın kanunlarına göre kardeşini alıkoyamazdı. Ancak Allah’ın dilemesi başka. Biz dilediğimiz kimsenin derecelerini yükseltiriz. Her ilim sahibinin üstünde daha iyi bir bilen vardır. Dediler ki: “Eğer o çalmışsa, daha önce onun bir kardeşi de çalmıştı.” Yusuf, bunu içinde sakladı ve onlara belli etmedi. İçinden, “Siz kötü bir durumdasınız; anlattığınızı Allah çok daha iyi biliyor” dedi. Onlar, Yusuf’a: “Ey güçlü vezir! Bunun çok yaşlı bir babası var. Onun yerine bizden birini alıkoy. Şüphesiz biz senin iyilik edenlerden olduğunu görüyoruz” dediler. Yusuf, “Malımızı yanında bulduğumuz kimseden başkasını tutmaktan Allah’a sığınırız. Şüphesiz biz o takdirde zulmetmiş oluruz” dedi. Ondan ümitlerini kesince, kendi aralarında konuşmak üzere bir kenara çekildiler. Büyükleri dedi ki: “Babanızın Allah adına sizden söz aldığını, daha önce de Yusuf hakkında işlediğiniz kusuru bilmiyor musunuz? Artık babam bana izin verinceye veya Allah, hakkımda hükmedinceye kadar buradan asla ayrılmayacağım. O, hükmedenlerin en hayırlısıdır.” “Siz babanıza dönün ve deyin ki: “Ey babamız! Şüphesiz oğlun hırsızlık etti, biz ancak bildiğimize şahitlik ettik. (Sana söz verdiğimiz zaman) gaybı (oğlunun hırsızlık edeceğini) bilemezdik.” “Bulunduğumuz kent halkına ve aralarında olduğumuz kervana da sor. Şüphesiz biz doğru söyleyenleriz.” (Yusuf:69-82)

Yakub, “Nefisleriniz sizi bir iş yapmağa sürükledi. Artık bana düşen, güzel bir sabırdır. Umulur ki, Allah onların hepsini bana getirir. Çünkü O, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir” dedi. (Yusuf: 83)

“Ey oğullarım! Gidin Yusuf’u ve kardeşini araştırın. Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Çünkü kâfirler topluluğundan başkası Allah’ın rahmetinden ümidini kesmez.” Bunun üzerine (Mısır’a dönüp) Yusuf’un yanına girdiklerinde, “Ey güçlü vezir! Bize ve ailemize darlık ve sıkıntı dokundu. Değersiz bir sermaye ile geldik. Zahiremizi tam ölç, ayrıca bize sadaka ver. Şüphesiz Allah, sadaka verenleri mükâfatlandırır” dediler. Yusuf dedi ki: “Siz (henüz) cahil kimseler iken Yusuf ve kardeşine neler yaptığınızı biliyor musunuz?” Kardeşleri, “Yoksa sen, sen Yusuf musun?” dediler. O da, “Ben Yusuf’um, bu da kardeşim. Allah, bize iyilikte bulundu. Çünkü, kim kötülükten sakınır ve sabrederse, şüphesiz Allah iyilik yapanların mükâfatını zayi etmez” dedi. Dediler ki: “Allah’a andolsun, gerçekten Allah seni bize üstün kıldı. Gerçekten biz suç işlemiştik.” Yusuf dedi ki: “Bugün size kınama yok. Allah sizi bağışlasın. O, merhametlilerin en merhametlisidir. (Yusuf:87-92)

Günümüzde “öncü Kur’an nesli” olmaya aday genç öncüler tıpkı Yusuf aleyhisselam gibi, en yakınları başta olmak üzere insanların kusurlarını affedip bağışlama erdemini gösterebilmeli “kötülüğe iyilikle karşılık vermeli” insanların ıslah olması hidayet bulması için dua etmeli onlar için Allahtan mağfiret dilemeyi başarabilmelidirler. Öncü olmak davetçi olmak peygamberlerin mirasçısı olmak için elbette zora talip olmak ve zor olan erdemleri üzerinde taşımak gerektirir.

Bu gömleğimi götürün de babamın yüzüne koyun ki, gözleri açılsın ve bütün ailenizi bana getirin” dedi. (Yusuf:93)

Oğulları, “Ey babamız! Allah’tan suçlarımızın bağışlanmasını dile. Biz gerçekten suçlu idik” dediler. Yakub, “Rabbimden sizin bağışlanmanızı dileyeceğim. Şüphesiz O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir” dedi. (Mısır’a gidip) Yusuf’un huzuruna girdiklerinde; Yusuf ana babasını bağrına bastı ve “Allah’ın iradesi ile güven içinde Mısır’a girin” dedi. Ana babasını tahtın üzerine çıkardı. Hepsi ona (Yusuf’a) saygı ile eğildiler. Yusuf dedi ki: “Babacığım! İşte bu, daha önce gördüğüm rüyanın yorumudur. Rabbim onu gerçekleştirdi. Şeytan benimle kardeşlerimin arasını bozduktan sonra; Rabbim beni zindandan çıkararak ve sizi çölden getirerek bana çok iyilikte bulundu. Şüphesiz Rabbim, dilediği şeyde nice incelikler sergileyendir. Şüphesiz O,hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.” Rabbim! Gerçekten bana mülk verdin ve bana sözlerin yorumunu öğrettin. Ey gökleri ve yeri yaratan! Dünyada ve ahirette sen benim velimsin. Benim canımı Müslüman olarak al ve beni iyilere kat.” (Yusuf:97-101)

Kıssaların En Güzelinden Davetçilere En Güzel Dersler

1. Davetçiler çalışmaları karşılığında muhataplarından asla bir ücret/karşılık/ hediye istememelidir.
2. Davetçiler bıkmadan usanmadan insanlara öğüt vermeli ve vahyi gerçekleri devamlı olarak her fırsatta hatırlatmalıdır.
3. Davetçiler bilmelidir ki; insanlar vahyi gerçekleri öğrenseler de hatta iman etmelerini gerektirecek nice ibret verici olayları görseler de çoğunlukla iman etmezler.
4. Davetçiler iyiliği emredip kötülükten alıkoymadıkları vakit gelecek azabın kendilerini de kuşatacağını bilerek davet çalışmalarını sürekli ve kesintisiz olarak sürdürmeli Hz. Yusuf’un duasını sık sık tekrarlamalıdır: “(Ya Rabbi!) Benim canımı Müslüman olarak al ve beni Salihlerin arasına kat! ”
5. Müminler Yusuf’un eşsiz mücadelesinin kendi konumlarına tekabül eden aşamasını örnek almalı ve o aşamaya uygun olan gömleği kuşanmalıdır.
6. Mümin gençler iffet ismet ve ihlâs sembolü olan arkadan yırtık gömleği örnek alarak takva elbiselerini kuşanmalı Yusufi duruşla zindanı göze alarak haramlardan kaçabilmelidir.
7. Mümin yöneticiler istikrar ve istikameti sembolize eden iktidar gömleğini kuşanmalı iktidardan önce ne iseler sonrasında da öyle olmayı ve öyle kalmayı başarabilmelidirler.

Bugünün “ örnek Kur’an nesli” olmaya aday genç öncüler hayatlarının herhangi aşamasında hangi engelle karşılaşırlarsa karşılaşsınlar bilmelidirler ki; zulme fahşaya haramlara karşı dik durdukları ve eğilmedikleri takdirde Allahın lütfu ihsanı yardımı ve desteği onların yanında olacaktır.
“Allah bize yeter; O ne güzel vekildir!” (Ali İmran:173)


ABDULLAH YILDIZ \ YUSUF'UN ÜÇ GÖMLEĞİ (PINAR YAYINLARI) adlı eserden derlenmiştir. (seyyahekim)
Ekleme Tarihi: 08.03.2010 - 05:35
Bu mesajı bildir   seyyahekim üyenin diğer mesajları seyyahekim`in Profili seyyahekim Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1468 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
Yalvac (61), kmurrad (59), endulus (57), ercan_sw (51), erhanseyfi (64), B e t u l (52), h.t (62), zisan_gul (41), hasretkafesi (53), ahmetkb (52), mustakar01 (62), tövbekargenç (44), mekoc66 (56), ahmet_k22 (39), Abdullah-10 (57), maruf-1 (59), GuelSevdasi81 (43), inci-2 (61), maxsibilyan (45), enesny (42), ramadan48 (42), fatmaavci (62), FIRTINA 50 (56), kaptan67 (61), menzil38 (57), Hacer -72 (52), Guel (39), A H M E T (45), msk02 (47), Mehmet_Ank (63), yusufgezer (41), Aydýn Vu.. (55), Sezer (), oguzlarx27 (55), M.Riza Sekerli (54), kamanliadem (59), eva_maria (36), musab b. ümeyr (42), nurfatih (46), AhmetBayrak (56), ali öz (48), köln42 (58), xAhmetx (49), sadullahyusuf (40), abdülhamit (231), tigrisriver (45), sürmeli (41), enesertugrul (52), medsav (67), Turan64 (61), GCc_EEi (42), ahmetsait (44), alidogan1 (64), ayhanisik42 (51), sedi güngörmü&t.. (59), baha1903 (40), bünyan (59), Orbay1 (56), kaymakli-50 (58), cagri67 (52), HAKAN ERGÜT (50), ravda dostu (40), fatiha42&07 (54), mavipýna.. (59), efrailakcay (51), Bekir 38 (39), selva sehito&et.. (40), Mursid (60), turkish wolf (52)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 1.35977 saniyede açıldı