0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » Ben bir Anayım Anadoluda.

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 1 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
Ben bir Anayım Anadoluda.

Moderator
4254 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 04.06.2007
En Son On: 30.07.2020 - 23:50
Cinsiyeti: Erkek 

Ben bir Anayım Anadoluda,
Mezarım sahipsiz.
Anayım ben anlıyor musun?
Üşüyorum mezarda, İkliminize ihtiyacım var, gönlünüzün sıcak yerlerine alın beni. Yüreğinizin ince tüllerine sarın, üşüyorum...
Soluğum dumanlı soğuk bir kış mevsimi. Duyuyor musunuz?...
Bu kuş uçmaz kervan geçmez diyarlarda kimsesiz bıraktınız beni…
Dilsiz ve sükut…
Sancı dolu, acı dolu, keder dolu bir kısık feryat'ım şimdi...
Anayım ben ey oğulcuklarım, kızlarım, kızanlarım, çocuklarım, ben Perihan Ana bu yerlerin öz Anası, bu yerlerin öz gelini, bahtsız, kimsesiz, tesellisiz kalmışım şimdi...
Nerdesiniz?
Hasta yatağımda kıvranırken de yoktunuz, mezarım kazılırken de, mezarımın üzerini otlar kaplarken de yoksunuz....
"Yaşlı bir çınarım ben ulu mu ulu duyun beni ey, tanıyın beni ben Zaza güzeli, ben kürt kızıyım ben yörük esmeri. ben laz gelini ne kadar bağırsam da duyulmuyor sesim kıbeleyim ben, helenim, belkısım kezbanım, nergizim mezopotanyayım, likyalı prensesim fatmayım, emineyim, cankızım namert ellerimle doğurdum sizi duyun beni tanıyın beni ben Anadoluyum"
Ben Kezban nine, Perihan Ana Cafer ağanın yeni gelini, Anadolunun özbeöz Anası. Bahar kadar güzelim, toprak kadar kavruk, dünya kadar yaşlı...
Munzur kadar acılı...
Nerdesiniz?...
Terkedip gittiniz buraları...
Ben kocası savaşta dönmeyen Peri gelin, ben gencecik oğlunu yitirmiş Gülsüm Ana, ben Sırma teyze, ben Periza Ana, Elif Ana, ekmeğinizi pişiren, çamaşırınızı yıkayan, sizi doğuran, üzerinize titreyen Zilif Ana...
Ben bir Anayım anadoluda yas içinde yaşadım, karalar içinde her gün küçük çocuğumu kilitleyip evime yanıma alıp kızamıklısını her sabah belime bağladığım ekmek çıkınıyla çapaya, çifte, oduna gittim...
Şimdi kanadı kırık kuş olmuşum üşüyorum mezarımda, üzerimde bir dua okuyan, hani yılda bir kez de olsa bir anan, arayan, soran yok. Üşüyorum mezarımda... Sesinize hasret kalmışım.
Öyle kimsesiz, yetim, kadersiz...
Ah ne kadar da uzağımdasınız....
Bilemezsiniz? Ana yüreği nasıl yanar, anne kokusu nedir? Unuttunuz hepsini. Bilemezsiniz sizi dokuz ay karnımda nasıl taşıdığımı, hastalandığınızda dizlerime yatırıp uyuttuğumu, şefkatli ellerimle saçlarınızı nasıl okşadığımı, beşiğinizi sallayıp ninniler söylediğimi sabahlara kadar, sizin için gülüp, sizin için ağladığımı...
Ben bir anayım Anadoluda yoksuluk içinde yaşadım, yamalı giysiler içinde kazma saplarında, buğday başaklarında haziranın kırk derece sıcağında yoldaş olup erime orak biçtim tarlalarda ellerim nasır, tabanlarım yarık çatlak çatlaktı dudaklarım demedim kimseye niye çatladığını...
Bilemezsiniz ana yüreği nasıl ağlar, nasıl yanar cayır cayır, nasıl ızdırap damlar gözlerinde yavrusu ayrıldığında, bilemezsiniz?...
Bilemezsiniz hastalandığınızda, okula başladığınızda, askere gittiğinizde, kızını gelin verdiğinde, asker mektubu aldığında nasıl ağlar bir Anne?... İşte güz geldi yine, yine yoksunuz. Dökülen her yaprak yaralıyor yüreğimi, nasıl da üşürüm kimsiz, kimsesiz, sahipsiz...
Mezarımın üstünde solan gül, boyun büken sümbül nasıl da burkuyor içimi. Gözümden her damlada fırtınalar eser, haykırır başı karlı dumanlı dağlara..
Üzerimde geçip gittiğinde Turnalar, kanat çırpışını duyduğumda nasıl da özlerim sizi, nasıl da haber bekler gözlerim... Gelmeseniz de yanı başıma yılda bir kez de olsa, yine canınız yandığında Ah! Anne diye haykırdığınızda içim parçalanır....
Taş olsam dayanırım, toprak olsam dayanır ama ben bir anayım Bir an olsun aklımdan, yüreğimden çıkaramam sizi. Ben Anne'yim. Anadolu'yum yani hep sizi düşünen....
Sizin için üzülen...
Bilmelisiniz ki, en sıkıntılı anlarınızda, etrafınızda kimsenin bulunmadığı anda hep yanınızdayım, sizinleyim, ben anayım çünkü....
Anneyim ben, annelerin en acılısı en fedakarı...
Anneyim ben, sevgiyim, şefkatim, baştan sona hasret....
Ah bir bilseniz aklımdan neler geçer? Yüreğimde neler var? Bilemez siniz?...
Koyunlarım, kuzularım dağılmış, kurt dalmış sürüme yoktur sahip çıkanım, ocaklar sönmüş artık duman çıkmıyor bacalardan...
Dağlar ıssız, hasretler susuz...
Kapılar kilitli, Köyler viran, kuşlar eskisi gibi ötmüyor artık...
Ben bir ölüyüm artık, sahipsiz yıkık bir mezar...
Bir rüzgar kokunuzu getirir bazan yüreğim sızlar...
Hayalinizi görürüm bazen, dokunmak isterim dokunamam, ellerim bağlı, kollarım kırık... Konuşmak isterim konuşamam, dillerim bağlı...
Ağlarım öylesine sahipsiz, öksüz, kimsiz, kimsesiz...
Her sabah rüzgarında titrer yüreğim mezarımın üstündeki otlar gibi...
Üşürüm öylesine, üşürüm...
Üşürüm... Nerdesiniz...
"Anne girdin düşüme.
Yorganın olsun duam;
Mezarında üşüme".
diyen kimsem yok artık...
Nuri CAN


Ekleme Tarihi: 28.09.2009 - 18:07
Bu mesajı bildir   Muhtazaf üyenin diğer mesajları Muhtazaf`in Profili Muhtazaf Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1766 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
selaattin (63), didabra (41), cem_80 (44), nadim (57), Ramazanoglu (55), hilal_celik (36), fehmi84 (40), Feyza (40), maleman (43), _berzah_ (39), Süley (44), tevatur (53), fendülüs (49), bilal1 (52), Suvarîi (55), enes8386 (42), NUHYILDIZ (49), Esra_01 (41)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 1.10414 saniyede açıldı