0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » Zamane Mutluluk tanımı..

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 5 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
Zamane Mutluluk tanımı..

Moderator
4254 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 04.06.2007
En Son On: 30.07.2020 - 23:50
Cinsiyeti: Erkek 
LÜTFEN YAZIYI SONUNA KADAR OKUYUN.

Bana Mutluluğu anlatabilir misin...?
(DEMEKTİR!)
-Evimi bir parti sonrası temizlemek için saatlerce çalışıyorsam, birçok arkadaşım var demektir.
-Faturalarımı ödeyebiliyorsam, bir işim var demektir.
-Pantolonum biraz sıkıyorsa, aç kalmıyorum demektir.
-Gölgem beni izliyorsa, güneş ışığını görüyorum demektir.
-Otobüsten indiğim yerden iş yerime kadar yolu uzun buluyorsam,
yürüyebiliyorum demektir.
-Hükümet hakkında eleştiri yapabiliyor ve bu eleştirileri
başkalarından da duyuyorsam, konuşma özgürlügümüz var demektir.
- Otobüs beklerken yanımdaki adam anahtarlarıyla oynuyor ve bu sesten rahatsız oluyorsam, duyuyorum demektir.
- Camları silmem, çatıyı onarmam gerekiyorsa, bir evim var demektir.
- Doğalgaz faturam yüklü geliyorsa, ısınıyorum demektir.
-Yığınla ütülenecek ve yıkanacak çamaşırım varsa, yığınla giyeceğim var demektir.
- Çalarsaatim sabahı..n köründe çalıyorsa, yaşıyorum demektir.
- Akşamları kendimi yorgun hissedebiliyorsam ve bacaklarım ağrıyorsa, o gün üretici olmuşum demektir.
- Ve tüm bunların farkına varabiliyorsam mutluyum demektir...

Ya Müslümanın mutluluk Tanımı? Bir misal fakat sizde ekliyebilirsiniz.
MUTLULUK
İnsanlığın var oluşunun en eski dönemlerinden itibaren mahiyeti tartışılan, ancak ne olduğu hakkında kesin ve ortak bir kanıya varılamamış olan sihirli bir kelimedir mutluluk. Hakkında çok şey söylenmiş, çok şey yazılmış ama ‘budur’ denilebilecek bir tarifine rastlanmamıştır. Kim bilir, mutluluğun ‘anlatılmaz, yaşanır’ diye tarif edilmesi bundandır belkide. Nihayetinde, göreceli ve soyut bir kavram olduğuna kanaat getirilen ve tanımı mevcut olmayan bu kelimenin sayısız tariflerine rastlamak mümkündür.
Çokça duyduğumuz mutluluk tariflerinden birkaçını ele alalım şimdi. Sözcüklerin manalarını araştırırken başvurduğumuz ilk kaynaklardan olan TDK sözlüğünde mutluluk, “bütün özlemlere eksiksiz ve sürekli ulaşılmaktan doğan kıvanç durumu” şeklinde tanımlanmıştır. Spiritüalist görüşe göre ise gerçek mutluluk, başkaları için verilen emeklerin ruhta bıraktığı hazlardır, vazifesini yerine getiren varlığın duyduğu huzur ve sevinç halidir. Sadece bu iki tanımda bile sorgulanacak o kadar çok şey var ki, bu kelime ‘sihirli’ sıfatını hak etmiyor değil. Sorgulamaya başlayalım öyleyse: ‘Nedir özlemlerimiz?’ ‘Hizmet nedir, nasıl olur?’ ‘Vazifemiz nedir?’ ‘Kıvanç durumu ve huzur ve sevinç hali dedikleri şey nedir?’ ‘Bu hallere ulaşmanın bir yolu var mıdır?’... Bu ve benzeri soruları sıralamak mümkündür. Ben daha fazla uzatmak istemiyorum. Soruların yanıtlarına gelince; benim yanıtlarım yine bir yığın sorudan oluşacağı için yanıtlama işini sizlere bırakıyorum. Spiritüalistlerle birlikte daha pek çok kimseyi ortak bir noktada buluşturan hizmet kavramını mutluluğun tarifini sorduğunuz daha nicelerinden de işitmeniz mümkündür. Budizm’in “Bütün mutsuz olanlar, yalnız kendi mutlulukları peşinde koşanlardır. Bütün mutlu olanlar ise başkalarının mutlu olması için çalışanlardır.”görüşünde de aynı anlayış alenen ortadadır. Ne de olsa ‘aklın yolu birdir’ demişler. Sizce haksızlar mı? Başkalarına faydalı olduğumuzu hissettiğimizde içimizde oluşan huzurun adına mutluluk denilemez mi? Sizleri bilmiyorum ama benim en keyif aldığım işlerdendir insanlığa hizmet etmek. Hizmeti keyif veren tek şey diye addedemeyiz elbette. Zira daha kıyısından bile geçmediğimiz denizlerin sayısı, okyanusta damla misali. “İnsan ne kadar mutlu olmak isterse o kadar mutludur.”diyerek mutlu olmanın bir karar olduğuna dikkat çeken Abraham Lincoln’un tanımı da bu damlalardan birisidir. Ne güzel söylemiş Lincoln mutluluğun bizim elimizde olduğunu iddia ederek. İçinizden ‘Peki ya o kadar kolay mı? İstediğimiz her an mutlu olmamız mümkün mü?’ diye sorguladığınızı hatta hemen ardından da ‘Eğer öyle olsaydı, şu anda bende pekâlâ mutlu insanlardan olabilirdim’ diye bunun mümkün olmadığını ısrarla gösterme çabalarınızı hisseder gibiyim. Oysa sevinerek söylemeliyim ki; yanılıyorsunuz. Çünkü mutluluk insanın bakış açısına bağlıdır. Nazar ettiğiniz bir olayda nahoş ve üzücü olaylar olabilir ama onun içinde bulunan-illaki vardır- güzel tarafı görebilmektir mutluluk. Bununla ilgili meşhur birde hikâye vardır: Hikâyemizin kahramanı kral bir gün ülkesinin ressamlarına mutluluğu resmetmelerini ferman buyurur. Ülkenin usta ressamlarının uzun ve zorlu uğraşlarından sonra sıra resimleri krala sunmaya gelir. Birinci seçilen resimde, rüzgârın şiddetini ifade eden çizgiler, bir çağlayan ve adeta kontrolsüzce akan bir ırmak ve bu ırmağın hemen yanında da bir ağaç vardır. Ağacın tepesinde ise bir kuş yuvası vardır ve anne kuşun yavrularını beslediği ‘an’ resmedilmiştir. Hükümdarın neden bir kargaşa ortamını anımsatan bu resmi seçtiğini anlayamayan ressamlar arasında bir uğultu kopar ve ardından sorarlar hükümdara neden bu resim diye? Hükümdar cevap verir: “Gerçek mutluluk kargaşa ortamında dışarıda olandan etkilenmeden, geçirgenliğini koruyarak, huzur içinde hayatına devam edebilmektir “ der.
Evet, mutluluk yine çok iyi bilindiği üzere dışarıda değil içimizdedir. Uzaklarda veya büyük şeylerde aramak faydasızdır, çünkü o yakınımızda ve küçük şeylerdedir. Bir kuşun ötüşünde, bir bebeğin içe işleyen gülüşündedir… Açlıktan ölen insanlar mevcutken yiyebildiğin bir lokma ekmekten sonraki şükründedir… Gökyüzünün mavisinin tabiatın yeşiliyle ahenkle dansını seyrederken bir bardak çayı yudumlamaktadır mutluluk… Uykunun en vazgeçilmez yerinde-şafak vaktinde-, herkes uyurken ayakta olup, o temiz havayı solumak, dış dünyamızı aydınlatmakla yetinmeyip, içimize işleyen sıcaklığın kaynağı olan güneşin aheste aheste doğuşunu seyretmektedir… Okuduğunuz kitabın kahramanının mutlu olmasıdır bazen sizin mutluluğunuz… Bu ve benzeri ufacık şeylerdedir mutluluk. Bu ufak şeylerin arasında hüzün veren şeylerde mevcut olsa da yine de güzelliklere bakabilmektir. Bardağın dolu tarafını görebilmektir diyede tarif edebileceğimiz kelimemizle ilgili olarak dikkat edilmesi gereken bir hususta, mutluluğun bir şeylere bağlı olmadığıdır. ‘Şu kadar param olursa mutlu olacağım’ ‘Şöyle bir evim olsun mutlu olacağım.’ ‘Şu kadar puan alırsam, sınıfı geçersem… mutlu olacağım’ Böyle hedefler vardır, ‘armut piş, ağzıma düş’ hesabı, varır varmaz mutluluk beklenen. Öyle de olur aslında, kişi o dediği noktaya geldiğinde sevincinden havalara uçar adeta. Ama adı üstünde o sevinçtir, mutluluk değil. Daha doğrusu sevinmek mutluluk kaynağıdır ama mutluluğun tek kaynağı değildir. İşte buraya dikkat etmeyince sevinçler sona eriyor, yeni talepler peyda oluyor. Tam ulaştım dediğimiz mutlu sonlar böylece yeni birer başlangıca dönüşebiliyor. Bu da bize, mutluluğun bir şeyler elde etmekle-hele de maddi şeyler- olamayacağını gösteriyor. Yine meşhur bir hikâye daha vardır meleklerin bizler bulamayalım diye mutluluğu içimize sakladıklarını anlatan. Melekler ve içimize bir şeyler saklamaları olayı ne kadar doğru bilemeyiz ama bu hikâyedeki 'mutluluğun içimizde bulunduğu' önermesinin gerçek olduğunu söyleyebiliriz. Mademki bu kavram somut değil, his, duygu diye soyut kavramlarla tarif ediyoruz, öyleyse somut şeylerde aramakta yanlış olur. O, içimizdedir, ruhumuzda, zihnimizde, bize ait soyut bir mekânda işte. Mutluluk özümüzdedir, benliğimize işlemiştir. Bu yüzden kime sorsanız kendince cevap verecektir. Mutluluk nedir diye çevrenizdeki insanlara sorduğunuz takdirde ‘Kişinin sevdiği ile birlikte olmasıdır, sevdiğinin yanında olmasıdır’ yanıtı da almanız muhtemel yanıtlar arasındadır. Bunu diyen dostane yürek, ne güzel, ne doğru söylemiş değil mi? Sevdikleri ile bir arada olmaktan hazzetmeyenimiz yoktur herhalde. Peki ya sevdiklerimizi her şeyin olduğu gibi mutluluğunda Halik’ı için seversek? Peki ya biz ’ı seversek?.. Bundan güzel mutluluk; mutluluğunda, O(c.c)’nu sevmekten güzel tanımı var mıdır acaba? Evet, mutluluk sevgidir. Peki ya sevgi nedir? Kimler sevilir?.. Yine aklıma gelen onca soru var ama tüm bu sorulara ve cevaplarına değinmeye kalktığımda yine sayfalarca sürebilecek yeni bir tartışma konusu ortaya çıkabilir. Bu nedenle ben mutluluğun mahiyetini araştırmak yerine hepimizin bildiği ‘kendini sevmeyen başkasına muhabbet besleyemez’ anlayışından yola çıkarak bu konuyla ilgili birkaç şey daha söylemek istiyorum. Meşhur bir önerme vardır: ‘Kişi bilmediğinin düşmanıdır’ diye. Eğer bu doğru ise bende ‘kişinin bildiklerine dost olacağını’ söylüyorum. Öyleyse bir şahsın kendine dost olması için önce kendini bilmesi gerekir. ‘Kendini bilmek’ gibi güzel bir sebebin yine güzel sonuçları mevcuttur. Nitekim Hadis-i Şerif’te de buyrulur ki; ‘Men arefe nefsehu fegad arefe Rabbehu(Kendini bilen Rabb’ini bilir.)’ Görüyorsunuz ya tüm kapılar O (c.c.)’na çıkıyor. Bize ruhundan üflediğini buyuran Rabb’imiz’i bilmek, O(c.c.)’nunla-En Sevgiliyle- beraber olmak, şükretmek, dua etmek, zikretmek, hürmet etmek, ibadet etmek, kısaca O(c.c.)’na layık kul olabilmektir mutluluğun, onun(mutluluğun) ve her şeyin yaratıcısı ’a yönelik tarifi. Hakiki mutluluklar sizlerin/sizlerle olsun inş…
Esra Fatma DURSUN
Ekleme Tarihi: 03.02.2009 - 19:34
Bu mesajı bildir   Muhtazaf üyenin diğer mesajları Muhtazaf`in Profili Muhtazaf Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Sleep su an offline Sleep  
Zamane Mutluluk tanımı..

84 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 16.05.2007
En Son On: 24.10.2016 - 15:42
Cinsiyeti: Erkek 
çok güzel bir yazı bencede herkes okumalı Te$ekkürler
Ekleme Tarihi: 04.02.2009 - 08:49
Bu mesajı bildir   Sleep üyenin diğer mesajları Sleep`in Profili Sleep Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
(K A Y R A) su an offline (K A Y R A)  

74 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 16.01.2009
En Son On: 01.03.2009 - 09:11
Cinsiyeti: ----- 
Din ahlakından uzak yaşayan insanlar genellikle güzel vakit geçirmenin, neşenin ve coşkulu bir sevginin zevkini gerçek anlamıyla yaşayamazlar, çünkü çoğunlukla yaşadıkları sorunları düşünmeleri ve onları kendilerinin çözeceklerini zannetmeleri, yaşamlarının geneline yansımakta, sıkıntı ve gerginlik yaratmakta vepsikolojik çöküntü içersine girmektedirler.

Müminler ise Allah a samimi bir şekilde iman etmelerinin bir karşılığı olarak, Allahın onlara hissettirdiği gerçek neşeyle dolu bir yaşam sürdürdükleri için, onların aldıkları keyif ve mutluluk en üst seviyededir.
Allaha güvenen, hep O na yönelip dönen, sürekli O nu razı etmeyi düşünen ve Kuran ahlakından asla taviz vermeyen bir ahlaka sahip olduklarından, Allahın hiç bitmeyen rahmeti, fazlı ve sevgisi hep onların üzerindedir.


"Onlara dünya hayatında da ahirette de müjde vardır. Allah'ın sözlerinde değişme yoktur; İşte bu büyük kurtuluş!" (Yunus / 64)

Elinize Saglik

Ekleme Tarihi: 04.02.2009 - 09:35
Bu mesajı bildir   (K A Y R A) üyenin diğer mesajları (K A Y R A)`in Profili (K A Y R A) Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  

Moderator
4254 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 04.06.2007
En Son On: 30.07.2020 - 23:50
Cinsiyeti: Erkek 
cümlemizden Kardeslerim
Ekleme Tarihi: 04.02.2009 - 23:33
Bu mesajı bildir   Muhtazaf üyenin diğer mesajları Muhtazaf`in Profili Muhtazaf Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
!MesuD! su an offline !MesuD!  

228 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 01.09.2005
En Son On: 07.01.2010 - 21:23
Cinsiyeti: Erkek 
Mutluluk ancak Allaha teslim olmaktan baslar.
Ekleme Tarihi: 04.05.2009 - 12:27
Bu mesajı bildir   !MesuD! üyenin diğer mesajları !MesuD!`in Profili !MesuD! Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 2131 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
sefa46 (70), sa71bo (53), hacý46 (39), talathoca (68), volkanadar (46), abcesam (66), ~YaSeMeN~ (40), Yavuz Selim Hay.. (54), sezerarzumanogl.. (40), mhakanavci (43), mevlüt01 (43), ravza dila (41), cartel02 (43), CANBULUT (48), mbitis (39), nurkelebek (56), lokmanyavuz1959 (65), mke55 (40), Seymaa (51), veyselkarani (51), a_musab (38), uyuz (45), tugbil (60), Guldemet (49), Fatih Erus (38), Nedim06 (59), Yusra (36), a_Sena_a (49), abdullah acar (47), M HAKAN AVCI (43), kral (48)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 1.06332 saniyede açıldı