0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » SORULAR & CEVAPLAR » MUZIK DINLEMEK!

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 2 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
gul-ay su an offline gul-ay  
MUZIK DINLEMEK!

128 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 10.10.2006
En Son On: 17.12.2010 - 20:13
Cinsiyeti: Bayan 
Muzik dinlemenin dinimizdeki hukmu nedir?

Dort mesebinde bu konu hakkinda gorusleri nelerdir?

Ilahi dinlemekte mi yasaktir?


Cevabinizi merakla bekliyorum,

saygilar


Bu mesaj 2 kez ve en son gul-ay tarafından 18.12.2008 - 13:10 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 18.12.2008 - 13:08
Bu mesajı bildir   gul-ay üyenin diğer mesajları gul-ay`in Profili gul-ay Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
SaYaCGIN su an offline SaYaCGIN  

Admin
1760 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 25.09.2004
En Son On: 24.01.2016 - 02:39
Cinsiyeti: Bayan 
Değerli Kardeşimiz;

Musikî hususunda umumî ölçümüz şu ifadeler olmalıdır:

“Şeriatça bazı savtlar (dinî bakımdan bazı sesler) helâl, bazılar ıharam kılınmıştır. Evet, ulvî hüzünleri, RAbbanî aşkları iras eden (hatırlatan) sesler helâldir. Yetimane hüzünleri, nefsanî şehevâtı tahrik eden sesler haramdır. Şeriatın tayin etmediği kısım ise senin ruhuna, vicdanına yaptığı tesire göre hüküm alır.”1

Musikîde iki ses kullanılır: insan sesi ve âlet sesi. Bir eser icra edilirken ya tek başına insan sesi veya müzik âletleri kullanılır; çok kere de her ikisinden birden istifade edilir. Her üç halde de insanın hoşuna giden, onun zevk duyduğu ve tesirinde kaldığı ölçülü, belli bir makamda ses çıkarılır. Bu sesler mahiyetine, mevzuuna ve tesirine göre değerlendirilir. Ya insanın ruhuna tesir eder, onda ulvî, dinî, hamâsî hislerin canlanmasına sebep olur; ya da dinlediği bir musikî parçası, nefsine ve süflî hislere hitap ederek yüce hislerin körelmesine sebebiyet verir.

Yukarıdaki ifadelerde de açıkça görüldüğü gibi, meşru olan, dinlenilmesinde bir mahzur bulunmayan ses, insana ulvî hüzünleri, yani dünyanın fâniliğini, ölümün her an gelebileceğini, insanın bir gün gelip toprak olacağını, Allah korkusunu hatırlatmalı veya ilâhî aşkı, Allah sevgisini, dünya üzerinde Cenab-ı Hakkın güzel sanat eserlerindeki yüce isimlerinin ve sıfatlarının tecellîlerini hatıra getirmeli. Bu hisleri tahrik eden her türlü sesi dinlemek helâl ve caizdir. Fakat yetimane hüzünleri; insana ümitsizlik veren, sevdiği kimselerden ve nimetlerden ayrılmanın ıztırabını hatırlatan, insanı bedbinliğe, karamsarlığa iten; insanın şehevanî hislerine hitap eden, dinlediği zaman nefsin hoşuna giden sesler ise haramdır, dinlemek caiz değildir.

Bu iki sınıfa girmeyen birtakım sesler de vardır ki, insandan insana değişir. Meselâ aynı musikî parçasını dinleyen iki kişiden birisi nefsânî bir his duyarken, diğeri ondan daha ulvî bir mânâ çıkarmaktadır. Meselâ “İncecikten bir kar yağar, tozar elif elif diye/Deli gönül abdal olmuş, gezer elif elif diye” parçasını bir musikî eşliğinde dinleyen iki kişiden birisi “elif”ten Allah’ı hatırlayıp, ilâhî aşkı düşünürken, öbürü zahirî mânâsına bakarak “elif”ten bir kadını hatırlar, mecâzî bir aşk düşünür.

Bir başka misâl: Yunus’un, “Aşkın aldı benden beni/ Bana Seni gerek Seni/Ben yanarım dünü gün/Bana Seni gerek Seni/Aşkın şarâbından içem/Mecnûn olup dağa düşem/Sensin dünü gün endîşem/Bana Seni gerek Seni” şiiri bugün hem ilâhî olarak, hem de türkü olarak söylenmektedir. Şimdi biri burada geçen “aşk”tan ilâhî aşkı düşünürken, diğeri zâhirî mânâsına bakarak mecâzî bir aşkı hatırlar.

İmam Gazalî Hazretleri ise musikîyi, haram, mekruh ve mubah olhmak üzere üç ana başlık altında inceleyerek şöyle der:

Dünya arzusu ve şehvet hisleri ile dolup taşan kimseler için yalnızca bu duyguları tahrik eden sesler haramdır.

Vakitlerinin çoğunu buna veren, meşguliyeti âdet haline getiren kimse için mekruhtur.

Allah sevgisi ile dolup taşan, duyduğu güzel ses kendisinde yalnızca güzel sıfatları tahrik eden kimse için müstehaptır.

İmam Gazalî daha sonra, musikîyi haram kılan şeyin kendisi değil, sonradan ârız olan bazı sebepler olduğunu ifade eder, bunu da şöyle tasnif eder:
Şarkı söyleyen kadın olur, dinleyen de kadın sesinin şehvetini tahrik edeceğinden korkarsa dinlemek haramdır. Burada haram hükmü müzikten değil, kadının sesinden gelmektedir.

Şarkı ve türkünün güftesi bozuk, İslâm inancına ve ahlâkına aykırı ise, bunu müzikli veya müziksiz söylemek ve dinlemek haramdır.

Gençliği icabı şehevî duyguların mahkûmu olan bir kimse aşırı derecede müziğe düşer, vaktinin çoğunu bu yolda geçirirse sefih olur.

1. İşaratü’l-İ’câz, s. 78; Sözler, s. 382, 687-688.
2. İhyâ, 2: 279-81.
Mehmed Paksu Helal – Haram
Ekleme Tarihi: 18.12.2008 - 14:20
Bu mesajı bildir   SaYaCGIN üyenin diğer mesajları SaYaCGIN`in Profili SaYaCGIN Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1751 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
33mya (63), turkishdanger (36), LeeNa (56), avara (34), @KIN (43), Sedat KAYHAN (61), burcuburcu (49), emelim (52), yahia (49), huzur (52), nazarboncuð.. (44), fettah (42), asafusta (41), Selim54 (35), excelleron (53), SeHZaDeM (34), sofiumit (41), remzi82 (54), iskender_1 (44), Ibrahim_Kerim (43), ÝSU (31), sadozaydin (38)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 1.52328 saniyede açıldı