0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » A I L E / E Ğ İ T İ M / S A Ğ L I K » KADIN & AiLE » KADININ ÖRTÜSÜ NASIL OLMALI

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 5 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
cchn11 su an offline cchn11  
KADININ ÖRTÜSÜ NASIL OLMALI

24 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 27.04.2008
En Son On: 13.06.2009 - 18:33
Cinsiyeti: Erkek 
Bismillahirrahmanirrahim

KADINIMIN ÖRTÜSÜ BATMAKTA ZALİMİN GÖZÜNE
ACIRIM TÜKRÜĞE,TÜKÜRSEM YÜZÜNE

Kur'an–ı Kerim'de örtünme ile ilgili âyetler iki sûrede yer almıştır.
Bunlardan bir tanesi Nur sûresindeki:
"Mü'min kadınlara da söyle:
Gözlerini (harama bakmaktan) sakınsınlar, namuslarını korusunlar.
Kendiliğinden görünen kısımları müstesna olmak üzere, ziynetlerini açmasınlar. Başörtülerini, yakalarının üzerine vursunlar…" âyet–i kerimesidir. Bir diğer âyet–i kerime ise, Ahzab sûresi 59 âyettir ki;
"Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve mü'minlerin hanımlarına söyle: (Evden çıkarlarken) üstlerine vücutlarını iyice örten cilbablarını (dış elbiselerini) giysinler. Bu, onların tanınıp eziyet edilmemelerine en elverişli olandır" buyrulmaktadır.
İslâm âlimleri, yukarıda mealleri yazılı âyetlere ve bu konuyla ilgili hadislere dayanarak, kadınların tesettürünün nasıl olması gerektiği konusunda pek çok beyanlarda bulunmuşlardır. Biz de âcizane, ulemânın bu beyanları ışığında "Kadının örtüsü nasıl olmalı?" konusunu şöyle bir gözden geçirelim. Ayet–i kerimede zikredilen "cilbab"dan muradın ne olduğunu İnşallah izah etmeye gayret edelim.

CİLBAB
Allahu Teâlâ bu âyet–i kerimede mümin kadınlara, evlerinden çıkarken yabancı erkekler karşısında vücutlarını iyice örten cilbablarını, dış elbiselerini üzerlerine örtünmelerini emretmiştir. Bu hicab âyeti, geçen yazımızda da ifade ettiğimiz gibi, kadınların avret mahallerini örtmeleri istikrar kazandıktan sonra nazil olmuştur. Demek ki, bu âyette emrolunan tesettür, daha önce farz kılınan setr–i avretten başka fazla bir örtünmedir. Dolayısıyla âyet–i kerimede geçen "Cilbab" kıyafeti hakkında, müfessirler değişik yorumlarda bulunsalar da, mefhumda birleşmişler ve "cilbab"dan maksadın; kadının elbiseleri üzerine giyilen ve vücut hatlarını belli etmeyecek şekilde bütün vücudu örten bir elbise olduğunda ittifak etmişlerdir.
Allahu Teâlâ burada kadının örtünmesiyle alâkalı olarak pek çok elbise şekli emir buyurabilecekken, acaba neden özellikle "cilbab" giyilmesini önermektedir?.. Elbette bunun pek çok hikmetleri vardır. En önemli hikmeti ise, kadınların tesettüründe en ideal örtünme kıyafeti olmasındandır. Çünkü cilbab, kadını baştan ayağı kapatmakta ve fitneye sebebiyet verecek hiçbir açık kapı bırakmamaktadır. Böylece kadın ile, art niyetli, kötü düşünceli ve kalplerinde maraz olan kişiler arasına bir perde çekilmiş, bu tür ahlâksız kişilerin sataşmasına fırsat verilmemiş olacaktır. Nitekim bu maksat âyet–i kerimede de:
"Bu cilbabı giydiğiniz zaman ki durumunuz tanınıp eziyet edilmemenize daha uygundur." şeklinde zikredilmiştir. Gerçi bu konuda eziyet etmeyi, kadınlara sataşıp tacizde bulunmayı bir huy edinmiş olan, alçak karakterli bazı kanı bozukları, örtü engelleyecek değildir. Fakat imanlı, temiz kadınların, bu tür şehevânî ve kirli bakışlardan yuvalarında gizli inciler gibi korunmuş kalmalarına en uygun olan şekil de budur. Hâl böyle olunca, kadın bu konuda son derece suçsuz ve masum, onlara eziyet ve tacizde bulunacak olan nefsinin zebûnu kimselerin ise, çok açık bir vebal yüklenmiş oldukları ortaya çıkar.
Peki, kadının dış örtü örtmesi gerektiğinden söz eden bu ayet–i kerimede, örtünme için belli bir şekil ve model var mıdır? Yani kadının dış örtüsü nasıl ve ne şekilde olmalıdır?..




KUR'AN–I KERİM'DE ÇARŞAF GEÇİYOR
Efendim, tesettür emri ile alâkalı olarak Nur sûre'si 31. âyette geçen "başörtüsü" (hımar–humur) ve Ahzab sûresi 59. âyette geçen "Dış giysi" (cilbab–celâbîb) ifadeleri birlikte mütalaa edilince, kadın için iki parçalı bir giysi şekli ortaya çıkıyor. Birincisi; saç, boyun ve göğüsleri örten ve omuzlara doğru yakaların üstüne serbest bırakılan "başörtüsü"dür. İkincisi ise: "Dış giysi" olup, bunun şekli de iki türlü tarif edilmiştir. Başörtüsünün üstünden, bedeni aşağıya kadar örten büyük parça bir giysi veya başörtüsünün altında, boyundan aşağı topuklara kadar örten dış giysi… Peki, ulemâ bu konuda ne diyor ve hangisini tercih ediyor?
Ulemânın bu konudaki beyanlarına geçmeden önce, hazır yeri gelmişken bazı Müslüman kardeşlerimizin sıkça sorduğu "Kur'an–ı Kerim'de çarşaf geçiyor mu?!" sorusuna açıklık getirelim.
Evet, Kur'an–ı Kerim'de çarşaf geçiyor!
Çarşafın adresi ise, Ahzab sûresinin 59. âyet–i kerimesidir. Şayet, "Bu âyet–i kerime çarşaftan değil, cilbabdan bahsetmektedir." derseniz, şöyle açıklayayım. Evet, âyette "cilbab" kelimesi geçmekte ve "celâbîb" diye zikrolunmaktadır. "Celâbîb" kelimesi "cilbab"ın çoğuludur. Cilbab ise, Türkçe'de çarşaf mânasına gelir. Bu arada, "Kur'an'da çarşaf geçmiyor." diyenler, şayet birebir "çarşaf" kelimesinin geçmesini kastediyorlarsa, o zaman doğru söylüyorlar, Kur'an'da "çarşaf" kelimesi geçmez! Çünkü "çarşaf" Farsça bir kelimedir. Ama Türkçemizde de kullanılmaktadır. Oysa Kur'an–ı Kerim Arapça indirilmiştir. Yani bu mantığa göre, yanlış anlaşılmasın ama, Kur'an'da "namaz" kelimesi de geçmez, "oruç" kelimesi de… Ya nasıl geçer? "Salât ve savm" şeklinde geçer.




TEFSİR ÂLİMLERİ ÇARŞAF İÇİN NE DİYOR?
Bazı tefsirler ise "cilbab" kelimesini "milhafe" diye tefsir ederler ki, "milhafe" lügatta çar ve çarşaf mânasına gelir. Şimdi ulemânın bu âyetle alâkalı yaptıkları tefsirleri zikrettiğimizde, tariflere en uygun kıyafetin çarşaf olduğu görülecektir.
Ulemâ âyet–i kerimede "cilbab" diye geçen, bu tesettürün nasıl olacağı hususunda birkaç görüşe ayrılmışlardır. İnşallah şimdi bizler kenara çekilip onların görüşlerine yer verelim.
Son devrin âlimlerinden Elmalılı, bu âyeti tefsir ederken "cilbab"ı şöyle tarif etmiştir:
"Baştan aşağı örten çarşaf, ferace, câr gibi dış elbisenin adıdır."
"Tepeden tırnağa örten giysidir."
"Çarşaf ve peçedir."
Âyet–i kerimede geçen "İDNÂ" kelimesi: Yaklaştırmak demek ise de, âyette "Alâ" harf–i cerri ile kullanılması, kapsamak sûretiyle sarkıtmak mânasını da ifade ettiğinden, üzerinden sıkıca örtmek demek olur. "Cilbab örtmek" tabirinde de iki şekil vardır. Bunlardan birincisi; cilbablarından birisiyle bütün bedenini örtmek; diğeri ise, cilbabın bir tarafıyla başından yüzünü örtmek demek olur.
Elmalılı, âyet–i kerimede geçen "cilbab idnâsını", bu şekilde tarif ettikten sonra şöyle devam ediyor: "Bu beyanda da iki sûret vardır. Birisi kaşlarına kadar başını örttükten sonra büküp, yüzünü de örtmek ve yalnız tek bir gözünü açık bırakmak." Elmalılı bunu söyledikten sonra, "Bizler yetiştiğimiz zaman memleketimizde validelerimizin tesettür tarzı bu idi." der. İkincisi de alnının üzerinden sıkıca sardıktan sonra, burnunun üzerinden dolayıp gözlerin ikisi de açık kalsa bile, yüzün büyük bir kısmını ve göğsü tamamen örtmüş bulunmaktır. Bu açıklamadan sonra da, "Hicri 1310'da İstanbul'a geldiğim zaman İstanbul hanımlarının bir peçe ilave edilmek ve elde açık bir şemsiye bulunmak şartıyla tesettür tarzları bu idi." demektedir.(1)
Evet, Elmalılı merhum "cilbab"ı böyle tarif ediyor.
Yine bu konuda Konyalı Mehmet Vehbi Efendi "Hulasatü'l–Beyan" isimli tefsirinde: "Kadınların ziynetlerini örtmeleri için çarşafa bürünmelerinin lazım ve vacip olduğunu zikretmektedir."agla2)
Ömer Nasuhi Bilmen Efendi de kendi tefsirinde "Cilbab"ı çarşaf olarak tefsir etmişlerdir.
Gördüğümüz gibi son devrin âlimlerinden, herkesçe tanınan ve kabul gören üç tane tefsir âliminin "cilbab" hakkındaki görüş ve yorumları bu şekildedir… Şimdi de diğer ulemâ bu âyeti nasıl tefsir ediyor ona bakalım:
Taberî, İbn Sîrîn'den şöyle rivayet eder:
"Abide es–Selmani'ye, "…Dış elbiselerinden üstlerine giymelerini söyle…" âyetinin mânasını sordum. O hemen büyük bir çarşaf alarak onunla bütün vücudunu örttü. Başını da kaşlarına kadar kapattı. Yüzünü de tamamen kapattı. Yalnız sol gözünü açık bıraktı. Böylece âyeti fiili olarak tefsir etti."agla3)
Taberî ve Ebû Hayan, İbn Abbas'tan şöyle rivayet etmişlerdir:
"Kadın cilbabını alnının üzerine indirir ve oradan sıkar. Alttan da burnunun üzerine kadar kapatır. Yalnız gözleri dışarıda kalmalıdır. Yüzünün kalan kısmı ile göğsünü tamamen kapamalıdır."agla4)
Ebu's–Suûd Efendi: "Cibab"tan maksat, çok geniş ve uzun bir örtüdür. Kadın bununla başını örttüğü gibi yüzünü ve göğsünü de örterek ayaklarına kadar salar. Buna göre âyetin mânası, 'Kadınlar dışarıya veya yabancı bir erkeğin karşısına çıkacakları zaman, bu örtüyle yüzlerini ve bütün vücutlarını örtsünler.' olur." demiştir.
Cevherî de "Cilbab"ı çarşaf diye tefsir etti. Ve "Cilbab çarşaftır." denildi. (5)
Ümmü Seleme annemiz şöyle demiştir:
"Cilbablarından üzerlerini sıkı örtsünler' âyetinin nüzulünden sonra ensar kadınları siyah çarşaflara büründüler. Öyle bir ağırbaşlılık ile çıkmışlardı ki, sanki hepsinin başına birer karga konmuştu."




ÖRTÜNMEK KADININ OLMAZSA OLMAZIDIR
Verilen kaynaklardan da anlaşıldığı üzere İslâm âlimlerinin çoğunluğu çarşaf üzerinde durmakta ve tesettürün çarşafla daha güzel olacağını belirtmektedirler. Açıkça "çarşaf" demeyen müfessirler ise, âyet–i kerimede geçen "cilbab" ile, kesintisiz bütün bedeni baştan aşağı örten geniş bir elbiseyi tarif etmektedirler ki, bu tarife en uygun olan kıyafet çarşaf, ferace ve cardır. Bu kıyafetler, Türkiye'nin çeşitli yörelerinde, "ehram, peştamal–dolama, şalvar–atkı" gibi farklı isimlerle de zikredilmektedir. Tabi-î bu kıyafetlerin kumaşının kalitesi, ince veya kalın oluşu örfe, beldelere ve mevsimlere göre değişiklik gösterebilir. Ancak dikkat edilecek husus, kadının boynu, omuzu, göğüs, kol, koltuk altı, bel gibi, kısaca vücut hatlarının belli olmaması gerekmektedir. İçini gösterecek kadar şeffaf, vücut hatlarını belli edecek kadar ince ve dar olmamalıdır. Çünkü kadınların örtünmesinden maksat bütün şüpheli yolları kesmek, erkek ve kadınların kalplerinde dolaşan vesveseyi bertaraf etmektir.
Bu arada, âyet–i kerimede örtünmenin, "iffet ve namusu koruması, tanınıp eziyet edilmemesine daha uygun olması" gibi bazı hikmetlerinin açıklanması, bu gayenin bulunmadığı veya başka şekilde elde edildiği durumlarda, örtünmek gerekmez gibi yanlış bir düşünce hatıra getirmemelidir. Çünkü esas itibariyle örtünmek, Allah'ın emri ve dinin gereğidir.
Evli kadınların örtünmesinden kocaları sorumlu olduğu gibi, kız çocuklarının evleninceye kadar örtünme ile ilgili problemlerinden birinci derecede babası sorumludur. Çocukla uzun süre birlikte olan, onun eğitim ve terbiyesi ile yakından ilgisi bulunan anne de ikinci derecede sorumlu olur. Âyet–i kerimede Allahu Teâlâ bizleri şöyle uyarmaktadır:
"Ey iman edenler! Yakıtı insanlar ve taşlar olan cehennem ateşinden kendinizi ve ailenizi koruyun"agla6)

Dipnotlar:
1– "Hak Dini Kur'an Dili", c. 6, s. 337, 338
2– "Hulasatü'l–Beyan", c. 9, s. 3719
3– "Taberî Tefsiri", c. 22
4– "Bahru'l–Muhit", c. 5, s. 250
5– "Tacü'l–Aras", c. 1/186
6– Tahrim, 6
Mustafa ÖZŞİMŞEKLER
http://www.ismailaga.info adresinden alıntıdır okuyan kardeşimizden ve okukatandan ALLAH c.c. razı olsun


Bu mesaj 1 kez ve en son cchn11 tarafından 29.07.2008 - 06:43 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 23.07.2008 - 19:33
Bu mesajı bildir   cchn11 üyenin diğer mesajları cchn11`in Profili cchn11 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
VuSlaT_ZaMbaK su an offline VuSlaT_ZaMbaK  

455 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 04.02.2006
En Son On: 03.01.2017 - 19:38
Cinsiyeti: Bayan 
KARDEŞİM
bende diyorum ki bu inciler nereden dökülmekteağlar
RABBİM bizleri dostlarının yolundan, hakikatten ayırmasın inş.

YARABBİ kalbimizi dinin üzere sabit kıl(AMİNN)
Ekleme Tarihi: 24.07.2008 - 09:25
Bu mesajı bildir   VuSlaT_ZaMbaK üyenin diğer mesajları VuSlaT_ZaMbaK`in Profili VuSlaT_ZaMbaK Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
rahil su an offline rahil  

1191 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 10.05.2008
En Son On: 17.03.2011 - 17:14
Cinsiyeti: ----- 
Allah Razı Olsun KARDEŞİM..
KAFALARIMIZDAKİ BAZI SORULARA AÇIK Bİ CEVAP BULDUĞUN İÇİN..Te$ekkürler Elinize Saglik
Ekleme Tarihi: 24.07.2008 - 15:12
Bu mesajı bildir   rahil üyenin diğer mesajları rahil`in Profili rahil Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Ehl-i Sünnet su an offline Ehl-i Sünnet  

3 Mesaj

Kayıt Tarihi: 05.05.2008
En Son On: 14.08.2008 - 16:24
Cinsiyeti: Erkek 
kardeşim Elinize Saglik Te$ekkürler hayırlara vesile olur inş.
Ekleme Tarihi: 10.08.2008 - 07:10
Bu mesajı bildir   Ehl-i Sünnet üyenin diğer mesajları Ehl-i Sünnet`in Profili Ehl-i Sünnet Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
MELIKSAH04** su an offline MELIKSAH04**  

328 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 18.06.2007
En Son On: 06.08.2009 - 15:05
Cinsiyeti: ----- 
KADININ ÖRÜTÜSÜ öncelikle ALLAH rızası için olan örtülerden olmalı gösteriş yada soytarılık yapmak için olmamalı ALLAH rızası için örtünen kadın çarşafta giyse pardesüde giyse döpyeste giyse örtülüdür ayrıca kara çarşafada gerek yoktur efendimiz yahudiler saçlarını uzatınca keser onlar kesincede hafif uzatırmış neden ; onlara benzememk için bugün bakın yahudilerin hahamları hristiyanların papazları rahibeleri ermeni patrikleri hepsi siyah giyiniyorlar onlar karanlıktalar yakışıyor oysa islam asırları aydınlatmış bir din olarak geldi neden müslüman illaki onlara benzemeye çalışır ben anlamam efendimizin yaptıklarını taklit edip illaki beyaz giymeye özen gösterenlerdenim ...
Ayrıca fatihide iyi bilirim şimdi yeni moda çarşaflar çıkmış çiçekli falan rengarenk özentilere kızmıyorum ama ahkam keserken kafalardaki şablonu dayatmayla anlatanlardan hoşlanmıyorum bu fikirleride kabul etmiyorum ne giyerseniz giyin örtmeniz gereken yerleri hatlarınız belli olmayacak şekilde örtün ama önce kalbinizi örtün amelinizi salih tutun ve ALLAHIN rızasını ve emirlerini gözönünde tutun insanların saçma ideolojilerini ve müşteri toplar gibi mürid toplamalarını deil .......
Ekleme Tarihi: 10.08.2008 - 09:35
Bu mesajı bildir   MELIKSAH04** üyenin diğer mesajları MELIKSAH04**`in Profili MELIKSAH04** Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 950 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
zelil-i hakisar (42), veritas1905 (42), skesman (49), karakiz06 (44), manayli (42), orhan86 (38), ezel (39), ezel1985 (39), tamteslim (47), esranur (40), Mavzer986 (41), Cicek06 (49), ay-isiginda-sak.. (38), dayi120 (), micnatis (45), celo1903 (43), 2ebu2 (52), a.yasin (49), fedakar (49), adnancaglayan (54), muco (41), Lear (43), MUSTAFA TIRA&TH.. (61), bu_rak (29), engizli (), meryem feyza (33), rkocabas (58), Mavilim (38), Kerimhan (40), BeYaZ vE sIyAh (33), halim (), trabzonlu (36)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.60863 saniyede açıldı