0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » TARİH / SİYASET / EKONOMİ » TÜRKİYE VE DÜNYADA SİYASET » Türkiye'de demokrasi yok

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 1 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
Türkiye'de demokrasi yok

Moderator
4254 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 04.06.2007
En Son On: 30.07.2020 - 23:50
Cinsiyeti: Erkek 
Türkiye'de demokrasi yok
Sami Selçuk, demokrasiden sıkça söz edilmesinin, demokrasi olmayan ülkelere özgü olduğunu söyledi.

Adapazarı Belediyesi'nin düzenlediği ''Türkiye'de Demokrasi'' konulu konferansta konuşan Yargıtay Onursal Başkanı Prof. Dr. Sami Selçuk, Türkiye'de sık sık demokrasiden söz edildiğini, bu durumun demokrasi olmayan ülkelere özgü olduğunu söyledi.

Yokluğu hissedilen şeylerin ülke gündeminde yer alacağını ifade eden Selçuk, şunları kaydetti:

''Türkiye'de demokrasiden neden bu kadar çok söz edildiğine şaşırıyorum. Acaba demokrasi derken aynı şeyi mi anlıyoruz? Türkiye'de demokrasi olsaydı, demokrasiden kimse sözetmezdi. Özendiğiniz ya da yokluğunu hissettiğiniz bir şeyden sözedersiniz. Hitler her gün demokrasiden sözederdi, çünkü Almanya'da demokrasi yoktu. Türk demokrasisi, demokrasinin bütün boyutlarını yaşayabiliyor mu? Bu soruya olumlu yanıt vermekte güçlük çekiyorum. 1999 ve 2006 yıllarında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde verilmiş olan 235 karardan 125'i Türkiye'ye ait, düşünceyi ihmalden dolayı. Demokrasinin özgürlükçü boyutu ülkemizde zayıf.''

Yürürlükteki Siyasal Partiler Yasası'nın, 12 Eylül hukukunun devamı olduğunu savunan Selçuk, söz konusu yasanın Türkiye'yi dış dünyada mahçup eden bir yasa olduğunu bildirdi.

1982'den 2008 yılına dek 23 partinin kapatıldığını ifade eden Selçuk, şöyle konuştu:

''Bugün sanıyorum 26. veya 27. kapatılma davası oldu. Takdir hakkı olmayan bir savcıyla karşı karşıyasınız, elinde kötü örnekler var. Siyasi Partiler Yasası siyaset alanını daraltmıştır. Avrupa Birliği raporlarında buna değinildi ve gözden geçirilmesi gerektiği belirtildi. Bugün yaşanan olayda damdan düşenler var. Ne yapılacaktı? Bu yasa kaldırılacaktı. Bazen hoşunuza gitmeyen yasa olabilir, o yasayı uygularken bir tarafınız acıyabilir ama birşeyi unutmayınız. İnsanları yargıçlar cezalandırmaz, insanları yasalar cezalandırır. Partileri yargıçlar kapatmaz, yasalar kapatır. Savcının ve yargıcın eline kötü bir yasa vermişseniz, savcı ve yargıçlar 'bu yasayı uygulamıyorum' deme lüksüne sahip değildir.''

Demokrasiye kavuşmak için 12 Eylül hukukunun bütünüyle ortadan kaldırılması gerektiğini dile getiren Selçuk, Türkiye'nin çağına uygun ve demokrasi içeriği zengin bir hukukla dünyanın önüne çıkmak zorunda olduğunu bildirdi.

BİÇİMSEL ANAYASA
1982 Anayasası'nın ''bireyinden korkan devletin, gücünü güvence altına almak için yazılmış bir anayasa olduğunu'' savunan Selçuk, şöyle devam etti:

''Biçimsel olarak bir anayasanız var ama öz olarak bir anayasanız yok. Kesinlikle 1982 Anayasası'ndan Türkiye'nin vazgeçmesi gerekir. Kimse kendini aldatmasın, böyle bir anayasanın biçimsel meşruluğu yoktur. 1980 yılından beri bu ülkede halen 12 Eylül'ün kalıntıları var. Darbe anayasasıyla ülke yönetiliyor ve siyaset yasasına göre ülkemizde siyaset yapılıyor. Hiçbir parti buna razı olmamalı. Bunlar artık bitmeli.''

Türkiye'nin demokrasisini güçlendirmek için ulus olma bilincine ulaşması gerektiğini dile getiren Selçuk, bunun için yurt bilinci, tarihi doğru anlatmak ve dil bilincine ihtiyaç olduğunu söyledi.

Uygar bir toplum olmak için hukuk bilincini kazanmak gerektiğini vurgulayan Selçuk, şunları kaydetti:

''Türkiye'de bir dava açılıyor, dava konusunda herkes konuşuyor. Dava sürecindeki yasaklara kimse uymuyor. Türkiye, hukukun üstünlüğü ilkesinin gereklerine uysun ve bunu çözsün. Türkiye, açıklar yaşamaktadır ve bu açıklar aşılabilir açıklardır. Geliniz demokrasiyi bütün boyutlarıyla gerçekleştirmek için hep birlikte canla başla uğraşalım. Çünkü şu ana kadar başka bir rejim icat edilmedi. Türkiye'nin demokrasi dışında başka çaresi yok. Demokrat insanı yaratalım.''

''ODAK OLMAK SAÇMA SAPAN BİR KAVRAM''
Siyasal Partiler Yasası'nda kimi kavramların tanımlanamadığına dikkati çeken Selçuk, ''Odak olmak saçma sapan bir kavramdır, yasak getiriyor ama köşeli değil. Odak olmayı tanımlıyor. Neyle tanımlıyor? Kararlılık veya yoğunluk olacakmış. Yoğunluğun ne olduğu belli mi? Belli değil. Hukukta buna benzer kavramlar getirirseniz savcı ve hakime bu kavramı uygulayamazsınız diyemezsiniz. Elbette ki hakimler bu kararı uygulayacaktır. Bu kavramların tanıma ihtiyacı varken, bunlarla durumu tanımlamaya çalışıyorsunuz. Odak ne, belli değil. Ben de bilmiyorum. Uygulayanlar da bilmiyor. 100 tane hakim getirin, 100 tane ayrı tanım çıkar'' diye konuştu.



AA
http://www.ensonhaber.com/ sitesinden 07.06.2008 tarihinde yazdırılmıştır.
Ekleme Tarihi: 07.06.2008 - 01:16
Bu mesajı bildir   Muhtazaf üyenin diğer mesajları Muhtazaf`in Profili Muhtazaf Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1745 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
selaattin (63), didabra (41), cem_80 (44), nadim (57), Ramazanoglu (55), hilal_celik (36), fehmi84 (40), Feyza (40), maleman (43), _berzah_ (39), Süley (44), tevatur (53), fendülüs (49), bilal1 (52), Suvarîi (55), enes8386 (42), NUHYILDIZ (49), Esra_01 (41)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.65291 saniyede açıldı