0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » önce hz amıne...nurun annesı...

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 1 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
der_ya su an offline der_ya  
önce hz amıne...nurun annesı...

875 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 07.05.2007
En Son On: 22.01.2010 - 17:46
Cinsiyeti: ----- 
Amine Kureyş kabilesinden Vehb'in kızıdır. Peygamber Efendimiz'in de annesidir. Amine, kabilenin en faziletli, en değerli bir kızı idi. Sevgili Peygamberimizin saygı değer annesi olan Hz. Amine'nin hayat hikâyesi kısaca şöyledir:
Peygamber Efendimiz'in muhterem pederleri Abdullah, Mekke'nin en yakışıklı delikanlısı idi. Boyu bosu yerinde, uzuvları birbirine uygun ve düzgündü. Ağır başlı ve olgundu. Yüzündeki nur pırıl pırıl parlıyordu. Mekke'nin en güzel kızları onunla evlenmeye can atıyorlardı. Fakat Abdullah, bunlardan hiç birine dönüp bakmıyordu. Esasen bunlardan hiç biri, âhir zaman Peygamberi'ne anne olamazdı. Çünkü kader öyle yazmıştı.
Nihayet pederi Abdulmuttalip, Abdullah'a Vehb'in kızı Amine'yi münasip gördü, onunla evlendirmeğe karar verdi. Buna kız evi de razı olmuştu. Yemekler yendi, şerbetler içildi, nikâh akdedildi, düğün yapıldı, gelin damadın evine getirildi, zifaf yapıldı. Zifaf gecesi Amine validemiz, Peygamberimiz Hz. Muhammed'e gebe kaldı. Abdullah'ın alnında parlayan nübüvvet (peygamberlik) nuru, bundan sonra Amine'nin alnında parlamaya başladı.
Abdullah evlenmiş, artık aile sahibi olmuştu. Elbette yeni yuvanın bir sürü ihtiyaçları vardı. Bu ihtiyaçları karşılamak, yeni ocağa düzen vermek istiyordu. Bunun için de para lazımdı, ticaret yolculuğuna çıkmak lazımdı. Fakat hayat düz biryol değil ki! Evdeki hesap çarşıya uymuyordu. Abdullah, gittiği Şam ticaretinden dönüşte Medine'ye de uğramıştı. Medine'de dayılarının yanında hastalanan Abdullah, bu hastalığından kurtulamadı. Kader hükmünü icra etmiş, Abdullah hayata gözlerini yummuştu.
Abdullah'ın bu ölüm haberi, her tarafı elem ve kedere gark etti, herkesi yaktı kavurdu. Hele Amine'nin kederi çok büyük, acısı pek derindi. Mutlu bir hayat sürecekleri bir sırada, eşinin ölümü ona pek ağır gelmişti, iki ay sonra anne olacaktı. Fakat heyhat! Çocuğu babasına, babasını da çocuğa göstermek nasip olmadı.
Olan olmuştu; Amine'nin doğum günü gelmiş, emareleri kendini göstermişti. Amine Hatun, ahir zaman Peygamberi Hazreti Muhamrned'i doğuracak, O'na anne olacaktı. Evet öyle oldu; Sene Miladî 570, Nisan ayı 20 olmuştu. Şimdi bundan sonrasını Amine validemizden dinleyelim:
,,Ben diğer kadınlar gibi, gebelik zahmeti çekmedim, doğum sancısı nedir görmedim. Bir ara çok rüyalar görürdüm. Bir gece rüyamda biri gelip bana şöyle diyordu:
,,Sen bütün âlemlerin en hayırlısına gebesin. Doğduğunda O'na ,,Muhammed" adını vereceksin!"
Doğum yaparken kulağıma bir ses geldi, ,,Korkma!" diye. Bir ak kuş geldi, arkamı sığadı. Artık benden korku gitti. Bir yanıma baktım, bana beyaz bîr kâse ile şerbet veriliyordu. Şerbeti içtim, her tarafımı nur kapladı. O anda doğum yaptım, çocuk dünyaya geldi. Etrafıma baktım, uzun boylu kızlar gördüm. Beni tavaf etmekte idiler. Şaştım, Ya Rabb'i! Bunlar kim ola dedim."
Hanımlara şunu hatırlatmak isterim: Amine Hatun'un doğum yaparken, etrafında gördükleri ve bu olup bitenler nedir, neyin nesidir?!. Bu mucizevari şeyler aslında mümkündür ve bunlara „İrhas" denir. „İrhas" demek, bir takım olağanüstü hadiseler demektir ki, bunlar çevresinde meydana gelen zatın ileride Peygamber olacağını gösterirler.
Evet, misli görülmemiş bir inkılâp yapacak olan ve insana insanlığını öğretecek bulunan zatın doğumu anında bu görülen şeyler çok görülmemeli, yersiz addedilmemelidir. Bunlar ne ki! Daha büyükleri vardır ve olacaktır. Daha neler olacak! Yüce Mevlâ'sı O'nu miraca davet edecek, zaman içinde zaman yaratacak, gecenin az bir parçasında sevgili Peygamberi'ne gökleri gezdirecek, arşı ve kürsüyü gösterecektir.
Çocuk doğmuş, Hz. Muhammed dünyaya gelmişti. Zaman ilerliyor, Efendimiz altı yaşına ayak basıyordu. İşte tam bu sıralarda annesi, biricik yavrusunu da yanına alarak, Medine'ye gelir. Medine'de hem babasının mezarını oğluna göstermek istiyor hem de Medine'deki hısım ve akrabayı ziyaret etmeği kasdediyordu. Anne-oğul bir müddet Medine'de kaldıktan sonra, Mekke'ye dönülür. Anne-oğul ve Ümmi Eymen'den ibaret küçük kafile ,,Ebva" köyüne gelmişti. Amine çok şiddetli bir hastalığa tutuldu. Belki de son saatlerini yaşıyordu. Yoksa babadan yetim kalan çocuk, anneden de mi yetim kalacaktı? Bunu sezer gibi olan anne, oğlunu bağrına basıyor, bütün anne şefkatiyle, bir daha görmiyeceği oğlunun yüzüne bakıyordu. Bakarken de şu mealdeki şiiri okuyordu:
,,Her yeni eskiyecek ve her şey fena bulacaktır. Ben de Öleceğim. Fakat, gam yemem, temiz bîr çocuk doğurdum. Dünyaya büyük hayır bırakıyorum!.."
Evet, bu sözlerden sonra, Amine validemiz, gözlerini kapadı ve bir daha açmaz oldu. O da kocası gibi, çiçeği burnunda gitti. Babadan yetim kalan çocuk, şimdi de anneden yetim kaldı. Sonra, annesini kaybeden çocuğu yanındaki Ümmü Eymen, Mekke'ye getirir ve dedesi Abdülmuttalib'e teslım ettı..
Ekleme Tarihi: 18.03.2008 - 22:41
Bu mesajı bildir   der_ya üyenin diğer mesajları der_ya`in Profili der_ya Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 2032 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
sefa46 (70), sa71bo (53), hacý46 (39), talathoca (68), volkanadar (46), abcesam (66), ~YaSeMeN~ (40), Yavuz Selim Hay.. (54), sezerarzumanogl.. (40), mhakanavci (43), mevlüt01 (43), ravza dila (41), cartel02 (43), CANBULUT (48), mbitis (39), nurkelebek (56), lokmanyavuz1959 (65), mke55 (40), Seymaa (51), veyselkarani (51), a_musab (38), uyuz (45), tugbil (60), Guldemet (49), Fatih Erus (38), Nedim06 (59), Yusra (36), a_Sena_a (49), abdullah acar (47), M HAKAN AVCI (43), kral (48)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 1.33486 saniyede açıldı