0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » EDEBİYAT / MAKALE / ŞİİR » MAKALELER » Ödünç bir günü yaşıyor olsaydın...

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 3 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
KaLBeNuR su an offline KaLBeNuR  
Ödünç bir günü yaşıyor olsaydın...

1686 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 20.07.2007
En Son On: 17.08.2009 - 12:01
Cinsiyeti: Bayan 
Bitmiş ömründen bir gün alacaklı olduğunu düşün. Nasıl olduysa, sen öldükten sonra, ömründen bir gününü eksik yaşadığın hesaplanmış. Alacaklı olduğun günü yeryüzünde yaşayıp sessizce geri dönebileceğini söylüyorlar.

Mezarlığın kapısından bir gölge gibi süzülüyorsun sabaha doğru. Ölümünün üzerinden yıllar geçmiş. Çoktan ölmüş biri olarak biliniyorsun. Yapmak istediğin ilk şey ne olurdu? Eve gitmek mi? Elbette! Yola çıktın. Her zaman yürüdüğün sokaktan evine doğru yürüyorsun. Özlediğin dostlarının yüzünü görmeyi umuyorsun. Ama birden özel durumunu hatırlıyorsun. Onlara ödünç bir gün daha verilmedi ki.. Boş yere selam verecek bir dost yüzü arıyorsun. Umutsuzca yüzünü görünce sevinecek bir ahbabının yanıbaşından süzülmesini bekliyorsun. Mahallen tanınmaz halde. Daha kötüsü, sen tanınmıyorsun. Neyse ki, az ilerde bakkal olacak, oradan kızına bir şekerleme almak niyetindesin. Şükür ki bakkal yerinde duruyor: sevdiğini bildiğin akide şekerlerinden dolduruyorsun cebine.

Kapının ziline bastın heyecanla. Açıldı. Eve geç kalmışsın. O kadar geç kalmışsın ki. Ne şekere sevinecek bir yüz var evinde ne de şekerlere sevinince sevineceğin bir yüzün kalmış evdekilerin gözünde. Yılların hasretini bir anda söze taşımak istiyorsun ama düğümleniyor boğazın. Kendini tanıtsan bile, inanmayacaklar. İnansalar bile, o günü, o tek gününü, o biricik gününü onların şaşkınlığı, tedirginliği, inanmaz bakışları, şüpheli sorgulamaları ile geçireceksin. O kısacık gününü, canından çok sevdiğin torunlarınıı kendine alıştırmakla harcayacaksın. Bu zor işte başarılı olsan bile, bir günlük ömrün bittiğinde arkandan ağlamasını bilmeyecekler. “Yine bekleriz” diyemeyecekler içtenlikle. Evden uğurlanırken, akşama dönmesi beklenen, yolu gözlenen bir baba yahut anne, bir kardeş, bir evlat olamayacaksın. Kendi varlığını sahicileştirme yolunda sarp bir yokuş çıkacak önüne. Asla, ömrünün eksik kalan o gününde hak ettiğin yere tırmanamayacaksın. Varlığın o kadar lüzumsuz gelecek ki yakınlarına, hayatlarından çekildiğinde, derin bir “oh!” çekecekler. Bu tuhaflık geçti diye, konu komşuya ne deriz mahcubiyetinden kurtulduk diye rahatlayacaklar.

Öyle sıcacık bir aşinalıkla karşılanmıyorsun evde. Öyle her zamanki tatlı bekleyişle beklenmiyorsun kapılarda. Elindeki oyuncaklar çocukları sevindirmeye yetmiyor. Gülün ve gülücüğün sevgili bir muhatap bulamıyor. Dünyanın telaşına bile katılamıyorsun canı gönülden. Bıraktığın yerden devam edeceğin bir meşguliyetin yok. Bir pencere önünü doldurmuyor yüzün. Yarım kalmış sevinçleri tamamlamaya yetmiyor tebessümlerin. Herhangi bir şeyin parçası, herhangi bir işin tamamlayıcısı değilsin. Sesini duyanlar seviniyor değiller. Hasret dolu bakışların boşluğa düşüyor. Varlığın bir yeri dolduruyor değil evinde bile. Yokluğun varlığından daha çok kanıksanmış. Sensiz de olsa her şey tamam. Hatta, çoğu şeyi varlığınla eksiltiyorsun. Mutlulukları yarısından bölüyorsun. Huzuru kaçırıyorsun hayret dolu bakışlarınla. Yabancılıklar düşürüyorsun aşina yüzlere. Soğuk bir hançer gibi sokuluyorsun neşeli dakikalara.

Dağıttığın huzuru, parçaladığın sevinçleri ardında bırakıp, varlığının lüzumsuzluğunu acıyla görüp, kocaman bir hayal kırıklığı ile geri dönerdin belki... “Böyle yaşamaktansa, öleyim daha iyi” deyip mezarlık kapısından içeri süzülürdün bile-isteye. Belki de sitem ederdin ömrünün eksik gününü sana böylece ödemeye kalkanlara. Tedirginlikle yaşadığın, yabancı görülüp bir köşeye atıldığın, dost seslerini hiç bulamadığın, aşina yüzlere hiç varamadığın o günü yaşanmış saymazdın. “Bunu saymam!” derdin. Yeni bir gün daha isterdin. Yepyeni bir gün...

Aslında ölmüş olduğunun kimselerce bilinmediği.. Hayata, kaldığın yerden, kimseyi şaşırtmadan devam edebileceğin. Dostlarının seni hemen tanıdığı. Evde beklendiğin. Yakınlarının adeta “ay yine mi sen!” alışkanlığı ile seni kapıda hiç şaşırmadan karşıladığı. Tebessümünün sımsıcak mutluluklar başlatabildiği. Bilindiğin, beklendiğin, önemsendiğin, kanıksandığın. Hiç ölmeyecekmiş gibi yarından sonralar için hayaller kurabildiğin. İçinde acı da olsa, yoksulluk da olsa, sevindiğin, sevindirebildiğin. Varlığının küçük ve önemsiz de olsa bir şeyleri tamamladığı. Aranmıyor da olsan, cep telefonlarında adının yazılı olduğu. Yarım kalmış işlerin seni beklediği. Ödünç bir günü yaşadığını bile unuttuğun. Hiç bitmez sandığın zorlukları olan. Öyle ki, bu sınavı geçebilir miyim diye telaşlandığın, iş bulamazsam n’olacak benim halim diye kaygılandığın. Nasılsa barışırım diye rahatlıkla küsebildiğin. Sonra özür dilerim diye hoyratça kızabildiğin. Birden kayboluversen, ardından ağlayacaklarının olduğu. Nasılsa yarın var diye özensizce harcayabileceğin sıradanlıkta bir gün.

Farkında mısın?

O gün, bugün...

senaidemirci
Ekleme Tarihi: 08.01.2008 - 23:10
Bu mesajı bildir   KaLBeNuR üyenin diğer mesajları KaLBeNuR`in Profili KaLBeNuR Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
SuMeYRa su an offline SuMeYRa  

1576 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 14.11.2004
En Son On: 11.11.2012 - 22:24
Cinsiyeti: Bayan 

"Allahümme inneke afüvvün tuhibbü`l-afve fa´fü anni"
....

Mevlam Senai Demirciden Razi Olsun. Onun bizlere faydali olacak binlerce yazisini okumayi mevlam nasib etsin.
Yüregine Saglik ablam...
Kaybedenlerden olmama duasi ile....


Ekleme Tarihi: 08.01.2008 - 23:45
Bu mesajı bildir   SuMeYRa üyenin diğer mesajları SuMeYRa`in Profili SuMeYRa Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Maksat kelam olsun su an offline Maksat kelam olsun  

1463 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 23.03.2007
En Son On: 09.05.2011 - 10:25
Cinsiyeti: Erkek 
İnsanın dilini damağına yapıştıran bir yazı sumeyra kardeşinde dediği gibi Mevla razı olsun senai hocadan...yazıyı okurken aklıma bir den Rabıta yı mevt geldi...ne bileyim bana öyle çağrışım yaptı....ellerine sağlık cananberraramazan kardeş..


selam ve dua ile.......
Ekleme Tarihi: 09.01.2008 - 00:08
Bu mesajı bildir   Maksat kelam olsun üyenin diğer mesajları Maksat kelam olsun`in Profili Maksat kelam olsun Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1968 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
OTTOMAN (41), prof (62), hayall (41), Muratcan (54), gülsümm_ihl (34), veysih (44), hikbal (42), semaantep (46), Davut (54), AskCicegim (41), otman (42), ashinsan (46), berkantyusuf (43), yuce_soy (48), facay (59), SEKBAN (66), guleycan (48), çak&yacu.. (59), onuras (46), tarikceto (30), M.ÇELÝK (39), gurkansurat (54), tugral (54), ^EfsaNur^ (40), celal altunkayn.. (44), hamza290 (41), Tuana_Tulughan (49)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.59467 saniyede açıldı