0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » İBRET TABLOLARI » amerikada yasanmis gercek bir hikaye

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 1 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
husrev55 su an offline husrev55  
amerikada yasanmis gercek bir hikaye

21 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 16.10.2007
En Son On: 14.07.2011 - 12:50
Cinsiyeti: Erkek 
JOSH HASAN “EÐER MÜSLÜMAN OLMASAYDIM...”

HER ÞEY on yaþlarýnda iken baþlamýþtý. O yýllarda ailemle birlikte yoðun Yahudi nüfus barýndýran Brooklyn kasabasýnda yaþýyordum. Anne babam Ýbranice öðrenmem ve Yahudilik hakkýnda bilgilenmem için Muhafazakâr Sinagog’a kayýt olmamý uygun gördüler. Fakat her ikisini de pek iyi öðrendiðim söylenemez.Bu arada gizli gizli Hristiyanlýða göz atmaktaydým. Çünkü çevremde Hz. Ýsa’ya inanan ve yolunu takip ettiklerini söyleyen arkadaþlarým vardý. Fakat insanlarýn, ellerinden bir þey düþürdüklerinde veya sendeleyip düþme tehlikesi ile karþý karþýya kaldýklarýnda, bu büyük insanýn adýný hürmetsizce andýklarýný görüyor ve niçin böyle davrandýklarýný anlayamýyordum. Hz. Ýsa’yý daha edebli bir þekilde anmak gerekmiyor muydu? Dahasý O Tanrý’nýn oðlu olabilir miydi? Ayný yýl Yahudilik ve Ýsrail üzerine okumalarým devam ederken yeni bir dine daha rastladým: Ýslâm!

Müslümanlar hakkýnda edindiðim ilk bilgi onlarýn Kur’an’a inanan ve Hacca giden insanlar olduðuydu. Ýlginçti, fakat Ýsrail’e olan baðlýlýðým ve duyduðum sempati, Ýslâm hakkýnda daha fazla bilgilenmek için yapmam gereken okumalarýmý engelledi. Medyanýn etkisiyle, Müslümanlarýn Yahudileri bir dinamit gibi havaya uçuran teröristler olduðunu düþünüyordum. Yahudiler iyiydi, Araplar kötüydü. Arkadaþlarým böyle söylüyorlardý, öðretmenlerim bunu imâ ediyorlardý. Bu nedenle Ýslâm’la ilgili okumalarýma son verdim.1995’e geldiðimizde ailem sinagog deðiþikliði yapmaya karar verdi. Muhafazakâr yapýdan “Reformcu Yahudiler” olarak adlandýrýlan yeni bir gruba geçiþ yaptýk. Son derece liberal olmuþtuk.

Ancak yeni haham benim için, bir manevî liderin sahip olmasý gerektiðini düþündüðüm özelliklerden çok uzak bir görünüm arz ediyordu. Bir akþam cemaat hâlinde otururken, hemen yakýnlarda bulunan Boston Kolej’in bahçesinde gezen kýz öðrencileri bizce hoþ olmayan bir nazarla süzmekten duyduðu memnuniyeti ifade ederek birkaç kiþinin gülmesine sebep olmuþtu.Doðru düzgün bir dine baðlanmam gerektiðini düþünüyordum. Ama bu Ortodoks Yahudiliði olmayacaktý.Hristiyanlýðýn güçlü olduðunu düþündüðüm manevî boyutundan etkilenmiþtim. Bilgilenmek için Katoliklerin büyük ayinlerine gidip papazlarla konuþtum. Hz. Ýsa’nýn ilâh olduðuna inanma konusunda kendimi çok zorladýðým anlar oldu. Fakat ‘oðul’a dua etmek fikri bana çok anlamsýz geliyordu. Uðraþtýðým halde bir sonuç alamayacaðýmý biliyordum. Buna raðmen kilise derslerine devam ettim ve öðrendiðim dualarý okumaya çalýþtým. Vaftiz edilmediðim için Katolik sayýlmýyordum. Vaftiz için dokuz aylýk dersleri tamamlamam gerekiyordu. Fakat, Katolik olmadan ölürsem ne olacaktý? Bu tür sorular gündeme gelince Hristiyanlýk öðretisinin ne gibi eksiklikler taþýdýðýný araþtýrmaya karar verdim. Ama bir süre sonra dersleri tamamen býraktým.

Þubat 1999’da Hristiyan olmadýðým halde bu dini terk ettim. Artýk “kurtulanlardan” sayýlmýyordum ama bu umurumda bile deðildi. Ailem Katolik Kilisesinden ayrýlmama gerçekten memnun olmuþlardý. Ancak ben hâlâ tek Tanrý inancýmý muhafaza ediyordum. Kiliseden ayrýlýþým ve gerçek dini arayýþ sürecine girmem sanki bir anda oluvermiþti.Ýslâm’la ilgili araþtýrma yapmak istediðimi söylediðimde babam beni bir kütüphaneye götürdü ve maalesef Britannica Ansiklopedisinden Hz. Muhammed (a.s.m.) hakkýnda yazýlanlarý okumamý tavsiye etti. Okuduðum makalede Ýslâm Peygamberi’nin pek çok Yahudiyi katlettiði iddia ediliyordu. Bunu öðrendiðimde hem çok üzüldüm, hem de büyük bir þaþkýnlýk yaþadým. Bir an ne düþüneceðimi ve ne yapacaðýmý bilemedim. Ýslâm’ý reddetmeyi düþündüm ancak yine tek Tanrý’ya inanmaya devam edecektim. Öyleyse ne yapmalýydým? Yahudiliðin tahrif edildiðini biliyordum. Hristiyanlýðýn tahrif edildiðini de biliyordum. Ve þimdi bir þeyi daha iyi biliyordum ki, Britannica Ansiklopedisi doðruyu anlatmýyordu. Bu durumda Ýslâm’ý doðru kaynaklardan öðrenmem gerektiðine karar verdim.Müslümanlarla tanýþabilmek için yerel bir cami aramaya baþladým. Ýnternetten araþtýrma yapmak daha kolay olur düþüncesiyle Boston’da mevcut camilere bu þekilde ulaþmaya çalýþtým. Nihayet ilgili web sitesi açýldýðýnda ekranýn hemen üst kýsmýnda “Selamün Aleyküm” yazýsý ile karþýlaþtým. Hemen adresi aldým. Boston’da bir cami bulmak ne büyük þanstý.Þubat ayý sonlarýnda Prospect Caddesi’ndeki camiye gittim. Hayatýmda ilk kez dindar Müslümanlarla tanýþacaktým ve beni nasýl karþýlayacaklarýna dair hiç bir fikrim yoktu. Acaba onlarýn karþýsýnda Yahudi kimliðimi saklamalý mýyým diye bile düþündüm. Sonra derin bir nefes alarak içeri girdim. Gördüðüm ilk kiþiye “Af edersiniz, buraya Ýslâm hakkýnda bilgi edinmek için geldim”diyerek orada bulunma nedenimi açýkladým. Tanýmadýðým bu insanýn sözlerime nasýl bir tepki vereceðini merakla bekledim. Ya bir eðitim sürecine davet edilirim ya da geri gönderilirim diye düþünüyordum. Gerçekten de talebime red cevabý alýp geri dönmek zorunda kalýr mýydým? Bu düþüncelerle ayakkabýlarýmý elime alýp gitme hazýrlýðý yaparken, konuþtuðum kiþi “Ýngilizce bilmiyorum” diyerek ana odaya geçti. Ben de onu takip ederek içeri girdim. Beni öylesine gezip dolaþmam için yalnýz býrakýp býrakmadýðýný tam olarak anlamamýþtým. Ýçeride secde hâlinde ibadet eden insanlarý gördüm. Bir ara ne yapacaðýmý bilemedim.Daha sonra beni yalnýz býrakan adamýn büyük bir kalabalýkla içeri girdiðini fark ettim. Bulunduðum yerde oturdum kaldým. Bir tarafta ben, diðer tarafta elli kadar inançlý insan yer alýyordu. Hepsi birden ayný anda benimle heyecanla konuþmaya baþladýlar. Oldukça karýþýk ve bunaltýcý bir andý. Fakat kendimi çok iyi hissediyordum. Müslümanlarýn Ýslâm’a ne kadar önem verdikleri böylece anlaþýlýyordu. Elime tutuþturduklarý Resimli Ýslâm Rehberi adlý broþüre bir göz attýðýmda öncelikle Kelime-i þehadet ile karþýlaþtým: “Eþhedü en la ilâhe illâllah ve eþhedü enne Muhammeden abduhu ve rasulühü!” Öylesine heyecanlanmýþtým ki, sanki o an bu sözü söylemeye hazýr biri gibiydim. Katolik olabilmem için dokuz aylýk bir eðitim sürecini tamamlamam gerekiyordu. Yahudi olmak içinse muhtemelen daha uzun bir zamana ihtiyacým vardý. Oysa Ýslâm’ý benimsemek birkaç dakikalýk bir meseleydi. Dostça davranan ama temkini elden býrakmayan bir kardeþ: “Emin misin? Bunu hemen yapmak zorunda deðilsin” diyerek uyarýda bulundu.Þaþýrmýþtým. Söyleyeceðim söz üzerinde düþünmek zorunda kalacak kadar büyük bir anlam mý taþýyordu? Hemen þu anda Müslüman olduðumu ifade etmekle çok mu acele davranmýþ olacaktým? Yapýlan uyarýyý dikkate alarak böylesine önemli bir karar öncesi kendime biraz zaman tanýmanýn daha uygun olacaðý sonucuna vardým. O gün Müslüman olmasam da harika bir cumartesi geçirmiþtim.Bundan sonraki bir yýllýk dönemde çeþitli vesilelerle dünyanýn farklý yerlerinden pek çok Müslümanla tanýþma ve görüþme fýrsatým oldu. Tüm farklýlýklarýna raðmen bunca kiþinin birleþtikleri tek bir ortak amaç söz konusuydu: Tek bir Allah’a en güzel þekilde kulluk etmek.

Ýslâm’ý kabul etmeden önce bilinçlenmek için daha ciddi ve kapsamlý çalýþmalar yapmaya karar verdim. Okuduklarýmý daha iyi anlamak ve Ýslâm terminolojisine âþina olmak düþüncesiyle Arapça öðrenmeye niyet ettim. Bu arada baþýma beklenmedik bir trafik kazasý geldi. Ama kazayý hiç yara almadan atlattým.2000 yýlýnýn mayýs ayýnda uzun süredir görmediðim bir Müslüman arkadaþýmla trende karþýlaþtým. Kendisiyle kýsa bir sohbetimiz oldu. Bana henüz Müslüman olup olmadýðýmý sordu. Hayýr cevabýný verdiðimde ise þaþýrtýcý bir þey söyledi:“Ölümün nerede nasýl geleceði belli deðil. Müslüman olduðunu açýklamadan önce beklenmedik bir þekilde yolda yürürken bir trafik kazasý geçirsen gayri müslim olarak hayatýný sonlandýrmýþ olacaksýn. Bu da ebedî hayatýnýn mahvolmasý demek olacak.” Bu sözleriyle sanki bir süre önce yaþadýðým kazadan ders almayan beni uyarýyor gibiydi. Ýslâm’ý din olarak seçtiðimi açýklamak için daha fazla beklemenin anlamý yoktu. Ayný gün öðleden sonra mescide gidip namaz kýlan cemaati izledim. Ýnsanlarýn saflar hâlinde secdeye varma halleri ne kadar etkileyici bir sahneydi. Bu hal gerçekten de önemli bir kulluk göstergesiydi. Ben de bundan daha fazla uzak kalamazdým. Namaz biter bitmez kardeþlerime o gün Müslüman olmak istediðimi söyledim ve onlarýn þahitliðinde kelime-i þehadet getirerek hak dine dönüþ yaptým. Artýk hayatýmda yeni bir dönem baþlýyordu.
Ekleme Tarihi: 03.11.2007 - 07:50
Bu mesajı bildir   husrev55 üyenin diğer mesajları husrev55`in Profili zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1464 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
husameddin (47), halk yolcusu (37), Habibetti21 (37), aysani (50), kardelen__571 (35), hasan_el_benna (42), aslanþamil (44), caylak ali osma.. (51), vural (50), mero (), ByNet (54), enginbey (49), veleye5 (28), yazitura (45), betulonur (41), NiSA (47), aliavlamaz (37), adler42 (46), 0730sahin (43), ercan58 (41)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 1.87741 saniyede açıldı