0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » Turnalar Taşır Hasretimizi ...

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 1 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
Ukab su an offline Ukab  
Turnalar Taşır Hasretimizi ...

575 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 20.01.2007
En Son On: 05.02.2010 - 15:42
Cinsiyeti: Erkek 
Gurbet; bütün sevdalı gönüllerin hayatlarının belli bir döneminde yaşadıkları hüzünler manzumesidir. Yeni değildir gariplerin gurbeti. O mahzunluk, o mazlumluk peygamber yâdigârıdır. Adı ne olursa olsun, gurbet yanı başında oldu büyük dimağların. İster Taif olsun, ister Tiflis. Gönül, sevdalarından sürgün edilme kertesindeyse, 'Ben gurbette değilem, gurbet benim içimde.' demekten başka çare kalır mı?

Turnalar Taşır Hasretimizi

Gurbet; bütün sevdalı gönüllerin hayatlarının belli bir döneminde yaşadıkları hüzünler manzumesidir. Yeni değildir gariplerin gurbeti. O mahzunluk, o mazlumluk peygamber yâdigârıdır. Adı ne olursa olsun, gurbet yanı başında oldu büyük dimağların. İster Taif olsun, ister Tiflis. Gönül, sevdalarından sürgün edilme kertesindeyse, 'Ben gurbette değilem, gurbet benim içimde.' demekten başka çare kalır mı?
Çağ; en nankör dilleriyle, en dost gönülleri, en rakik kalbleri örselerken, yürekten başka ilticası olmayanlar, ehl-i dil nezdinde makbuliyet bulmuştur.
'Yine hicran dolu günleri anarak yaşamak' esasen tahammül sınırlarını aşmaz; ama 'düşmanlara karışıp giden dostların' bu hâli içimizden bir damarı koparıyor. Bazen Fûzûlî'nin diliyle hâl; 'Dert çok, hemdert yok, düşman kavî, talih zebûn! ' şeklinde dile gelse de; 'Felek her türlü cefasını toplasın gelsin..' yürekliliği içinde millet yolunda her derde 'hoş, hem bu hoş' demek asıl yiğitlik olsa gerek. Elâlemin taşlarına, gül ile cevap verirken, dostun gülüne de tebessümle muamele ederek, bu dertli hâli, titreyen dudaklarınızla gecenin en tenhasına gömdünüz.
Sevgi; dağ zirvesi, kin; dipsiz kuyu
Karıştan kısadır, hayatın boyu.
diyen şair; düşüncelerinize ne de güzel tercüman olmuştur. 'Kin'i dipsiz kuyulara atıp, 'sevgi'yi dağ doruklarına çıkarırken kendinize ait en küçük bir mülâhazanız olmadı. Başkaları 'ben' dedi, siz 'beşer' dediniz. Başkaları 'aile' dedi, siz “millet' dediniz. Başkaları 'nefsim' dedi, siz 'neslim' dediniz. Başkaları 'ev' dedi, siz 'hicret' dediniz. Başkaları 'makam' dedi, siz 'vatan' dediniz.
Size isim verenler, herhalde soyadınızla, hayatınız arasındaki tenakuzu yıllar önce tahmin etmişlerdi.
Bilirim ki, daha bir acısı Erimez'ken, Ulvî'sini de kaybetmiş bir dâvânın ikbâlî de acılarla yoğrulacaktır.
Yarım asrı çoktan aşmış hayatınızın her karesinde, millet sevdasının haddeden geçmiş hassasiyetini anlamayanlar varsa, onu dağ doruklarındaki kardan, tipiden habersiz yaşayan dağ eteklerinin biganeliğine verin! Zira siz çok iyi bilirsiniz ki; zirveler dumanlı, karlı, buzlu, çileli, zorlu olur; ama eteklerden bunun idraki mümkün değildir. Hem, 'Cevahir kadrini cevherfürüşan olmayan bilemez.'
Bir ömrü, bir neslin ihyasına harcarken, bunca ıstıraba sermaye yaptığınız yüreğinizde patlayan volkanlardan habersiz nâdânların kahkahaları duyuluyordu bir yerlerde.
Sokak aralarında, beyhude çığlıklarla ömür israf eden nice delikanlı, kubbelerden taşan bir iniltinin yankısıyla kendine geliyordu.
Zamanın yaman dişlileri nice civanı idealsizlik cenderesinde ezip, eskimiş bir gömlek gibi bir kenara atarken, siz buğulu gözlerinizi ufka dikmiş; 'Dayanın çoğu gitti, azı kaldı! ' diyordunuz. Asrın başında patlayan isyan ve inkar çığlıklarında boğulmamak için münbit duldanıza sığındık.
Yâd ellerde buruk gönüllerle yıllarca yabancı sevdalar peşinde koşan bir nesil, çorak iklimlerde sizin gözyaşlarınızla büyüyüp gelişti. Mütebessim çehreniz, gözlerinizdeki hüznü gizleyemiyordu. Yolda kalmış gözlerimiz Kafdağı’ndaki Ankâların yolunu bekleme nöbetlerindeyken, siz pencerelere yatırdığımız bakışlarımızı yollardan alıp kendi içimize çevirdiniz.
Siz kalbi sökülmüş, hisleri yağmalanmış ve sahiplerince terk edilmiş, yetim bir medeniyetin diriliş türküsünü 'Kırık Mızrap'ınızla terennüm ederken, karşı bayıra gömülmüş yiğitlerinize yaktığınız gurbet türküleri yankılanıyordu uzaklarda.
İfrit bir kimsesizlikle yıllarca ağlamış bir milletin, mağdur neslini gösterdiğiniz ve temsil ettiğiniz aydınlık yollarda yürürken görme bahtiyarlığı nasıl bir mutluluktur? Bunu en iyi siz bilirsiniz.
Bazen 'Leyla' deyip çöllere düşmüş, bazen 'Şirin' deyip dağları delmiş, bazen 'Aslı' deyip yangınlarda tutuşmuş. Mehlika Sultan'a âşık binlerce genç, yorgun ve kırık ümitlerle geri dönmüş, gözyaşlarınızda destanlaşan sevdanın idrâkiyle bahtiyar olmuştur.
Vefasızlığa bürünmüş asır, bütün kirlenmişliğiyle insanlığı ablukaya alırken, siz tevazu ve mahviyetle, gönül yapma civanmertliğini öğrettiniz.
Kederini keder yaptığınız, elemini yüreğinize ektiğiniz, âhıyla 'âh! ' edip inlediğiniz; ama âhınızı ağyara âgâh eylemediğiniz, uğrunda binlerce çileye 'hoş geldin' dediğiniz, tekamülü için yıllarınızı vakfettiğiniz, bu kurban olunası millet; sizi çoktan yüreğinin en derin yerine kaydetti, efendim!
Satırlardaki bu düzensizliği, ifadedeki bu acziyeti, düşüncelerdeki bu dağınıklığı; kafilenin en sonunda kalanın hoyratlığına verin, efendim!
Haddimi aşmışlık saymazsanız şunu eklemek isterim: Gözyaşlarınızın bir damlasının bile heder olacağını bilseler, onları kana kana içecek binlerce genç bulacaksınız yanıbaşınızda.
'Dağlardan ağır sevdanızı, dâvânızı benim sırtıma vurun ki, biraz nefeslenesiniz.' diyemez hiç kimse. Zira yükler; yüreklere göredir. Ne kadar uzakta olursanız olun ve biz ne kadar, 'Şimdi uzaklardasın.' dersek diyelim, şimdi uzaklarda değil, gönüllerdesiniz. Türkülerimizin hasret yüklü nağmelerindesin, şiirlerimize kattık gözyaşlarınızı, mektuplarımıza özlemimizi koyduk. Sesinizin duyulduğu her evde, her köşede, her bucakta mâziye ait nice hatırayla yandık, yakıldık.
Siz gideli dertle dolu Anadolu'nun mevsimleri değişti. Yazımız kışa, kışımız yaza karıştı. Kuşlar eski neşesinden bir hayli uzak. Yıldızlardaki matlığı kimseler anlamıyor. Ne Karadeniz'in hırçınlığı geçti, ne Akdeniz eski durgunluğunda. Yokluğunuzda Palandöken'de kasırgalar dizginsiz, Seyhan'da suların keyfi kaçmış.
Kureyş'in kinle örülü, loş mekânlarında, Taif'in taş kusan parmaklarında, bir vefasızlığın büyüdüğünü gören tarih, bilmelidir ki; Peygamberi (sas) bağrına basacak bir Medine elbet bulunur. Ve gün gelir, devran döner Medine; Kureyş'i de bağrına basar, Taif'i de.
Giderken bize emanetiniz olan 'ümit' şimdi ezik yüreklerde boy atan en nârin fidandır. Bu fidanı, oğul hasretiyle kavrulan anaların duaları büyütecek ve büyütüyor.
Size teşekkür etmeyi, elbette, gecenin kuytusunda hasret nağmelerini besteleyen yıkık gönlüme bırakmazlar. Bir gün dönüp tarihin çizgili yüzüne baktığınızda ellerinde binlerce çiçekle size olan minnetlerini buruk dudaklarında gizleyen binlerce genç göreceksiniz. Dolu dolu gözlerindeki ilhâmı, gözlerinizden aldıklarını lütfen fark ediniz, efendim!
Size bir buket gülün takdimini, ne rengi esmer, içi aydınlık bir Afrikalı, ne de başak sarısı saçlarıyla güneşi kıskandıran bir Rus delikanlısı yapacaktır. Orada sanırım, Tibet yaylalarından gelen karayağız bir yiğitle, kehribar gözlü bir güneyli de buna talip olmayacaktır. Yıllardır kendi el emeğiniz, göz nurunuzla büyüttüğünüz, yâd ellerde muhalif rüzgarlarla savrulmasın diye kol kanat gerdiğiniz, gözyaşlarınızla sulayıp yüreğinizden can verdiğiniz, sonra Kâinatın İftihar Tablosu’ndan (sas) mülhem sevgileri onlara emanet edip dünyanın dört bir yanına gönderdiğiniz yiğit oğlu yiğit Anadolu erlerinden biri, bir demet gülü, siz incinmeyesiniz diyerek, dikenlerini de ayıklayıp size takdim edecektir.
Size 'ağlamayın' deme cesaretini gösteremeyeceğim; yoksa cehennemî yangınlarla çevrili bir millet nasıl serinler, efendim!

M. Bayram ÇELİK
Ekleme Tarihi: 06.03.2007 - 13:02
Bu mesajı bildir   Ukab üyenin diğer mesajları Ukab`in Profili Ukab Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1689 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
CanGoL (39), adacaglar (50), medineli1453 (69), kitab (), cennetulbaki (46), kireli42 (57), eyyubkose (56), hasan6199 (65), anzerli_53 (54), gulom (36), ispartaguelue (38), hmbardiz (49), saglam50 (59), tekbira (47), pinar_suyu (59), LEGIA (51), derya-gülü (44), oaslan (46), candan_53 (54), yeerken (57), alperosman (56), milidere (58), yanlýz kur.. (40), canimsevgi (40), cancan_59 (51), osman kaya (53), Aciz-bir-kul (44), dr_wallcraft (52), cansucancan (31), uzman7 (40), gleser (59), posof arisi (55), Zaloglu 75 (50), benha (56), Gamze1985 (40), Estone (41), ensar16 (59), hakimebu (38), asabi kanarya (51), ~MEDiNE~ (37), ismail Sahin (60), celbekir (59), the_symbol (46), adnanonen (52), bxl_bxl (46), ltfogz (57), AKIN_021 (36), flower (51), sadakat55 (55), mhazar (55), gulenay (33), Futuhat (22), samenya (38), ensari (49), gulsah (39), gullere_vurgun0.. (41), zeynepyilmaz (39), Karamuratti (48), aiþe (39), sevgi bah&ccedi.. (44), kezi (51), aes (59), Idris89 (36), islamx26 (45), nasbil (), kervan571 (39), mesut.38dogan (67), NEDRETDAGLAR (48), numankaya (43), slm_444 (39), m.maral (39), hikmetkocak (51), gu_pse (48), baþ29 (54), KBBCÝ (45), BERTAN (52), Zavalli28 (52), ilhan_66 (50), batin (42), sendesev01 (41), memcan (56), hkocak (51), serpil5852 (41), mutu (50), jimwest (41), salebecan (40), Abdullah33 (55), mikailata (56), emin555 (59), candacansin (46), alparslanyazici (45), ismail2004 (59), cingaribi (53), karalim (50), jopen (46), The_Last_Ottoma.. (38), şah (53), AYakup (70), muratgunes (50), kutupyýl.. (44), haci musa (59), soriy (69), sewim (45), aylayasar (49), Yusuftalha (53), HU_KUSU_58 (41), mives (52), nedret.daglar (48), SuDamlasI (42), HASAN44 (65)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.61509 saniyede açıldı