0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » DİĞER DİNİ KONULAR » *** HiZMETTE EDEP...! ***

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 11 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
rifat56 su an offline rifat56  
*** HiZMETTE EDEP...! ***

5108 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 31.05.2005
En Son On: 21.01.2023 - 23:33
Cinsiyeti: ----- 

Selamun Aleykum Verahmatullahi Vebereketuhu...!


Hizmet müminin aynasıdır. Hizmet, imanın ve güzel Müslümanlıgın ölçüsüdür. Hizmet, Cenab-ı Hakkın ahlakının kulda yansımasıdır. Kul rahman ve Rahim olan Rabbini tanıdıgı ölçüde Onun kullarına merhametli, faydalı ve yakın olur. Resûlullah (s.a.v) Efendimizin tarif buyurdugu gibi, gerçek Müslüman, insanların kendisinden bir zarar görmedigi, herkesin ondan rahat ettigi, emin oldu u, fayda gördü ü bir kimsedir. Kendisine güvenilmeyen, insanları sevmeyen ve kimse tarafından da sevilmeyen kimse imanın tadını tadamaz.

Arifler: Hizmetteki edep hizmetten daha üstündür. demişlerdir. Bütün ilahi emirler, ibadetler, hayır ve hizmetler edep ögrenmek içindir. Her işi edep güzelleştirir.
Manevi terbiyenin sonu, halktan kaçmak, işten el etek çekmek degil, halkın arasına dönmek ve hizmet etmektir. Tasavvuf terbiyesinin en büyük hedefi insanı herkese rahmet olacak bir kıvama getirmektir. Öyle bir kimseden Cenab-ı Hak da razı olur, bütün yaratılmışlar da razı olur.


Allah dostları, alemlere rahmet olan Hz. Muhammed (s.a.v) Efendimizin meşrebi üzere hareket etmeyi en büyük gaye edinmişlerdir. Efendimiz (s.a.v) hiçbir ayırım yapmadan bütün insanları muhatap almış ve hepsine rahmet olmuştur.


Muhataplarına dost veya düşman diye degil, Allahu Teala'nın kulu gözüyle bakmıştır. Yaptıgı iyilikleri kimsenin başına kakmamıştır, hiç kimseyi minnet altına sokmamıştır. Onun en büyük sünneti, başkasının yükünü çekmek, ihtiyaçlarını gidermek ve yüzünü güldürmektir.


İşte bütün hayatını Allah için halka hizmete adayanlar ve bununla Allah rızasını arayanlar, Efendimizin (s.a.v) bu meşrep ve meslegini iyi tanımalıdır. Resûlullah (s.a.v) Efendimiz bütün insanlıgı hizmet hedefi göstermiş ve şöyle buyurmuştur:
Bütün halk Allah'ın bir ailesi durumundadır. Bu aile içindeki insanların en hayırlısı onlara en faydalı olandır.(Ebu Ya'la, Müsned, No: 3302; Bezzar, Müsned, No: 1949 İbnu Hacer, el-Metalib, No: 897. Heysemi, Mecmauz-Zevaid, VIII, 191.)


Arifler demişlerdir ki: Bir kimse bütün halkı kendisi için bir âile ferdi gibi görmedikçe gerçek sufi olamaz.(Sülemî, Adâbus-Sûfiyye, 276. (Dokuz risale içinde)


Nakşibendi yolunun piri Şah-ı Nakşibend Hz.leri, bu yolun usul ve meşrebini şöyle tarif etmiştir:


Bizim usulümüz, halkın içinde Cenab-ı Hak ile beraber olmaktır. Yolumuz sohbet ve halka hizmet yoludur. Halktan kaçmakta şöhret, şöhrette afet vardır. Hayır, halkın içinde bulunup herkese Allah rızası için hizmet etmektedir.(Ahmed Sıddıkî, Şah-ı Nakşibend, 107. (Semerkand, 2001))


Alıntı...
Selam ve dua ile...

Ekleme Tarihi: 04.02.2007 - 19:25
Bu mesajı bildir   rifat56 üyenin diğer mesajları rifat56`in Profili rifat56 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Gast ahmet gunay  
insanların en hayırlısı onlara en faydalı olandır

Misafir

Kayıt Tarihi: 30.11.2024
En Son On: 21.01.2023 - 23:33
Cinsiyeti: ----- 

Resûlullah (s.a.v) Efendimiz bütün insanlıgı hizmet hedefi göstermiş ve şöyle buyurmuştur:
Bütün halk Allah'ın bir ailesi durumundadır. Bu aile içindeki insanların en hayırlısı onlara en faydalı olandır.(Ebu Ya'la, Müsned, No: 3302; Bezzar, Müsned, No: 1949 İbnu Hacer, el-Metalib, No: 897. Heysemi, Mecmauz-Zevaid, VIII, 191.)

Rabbim bizleri o hayırlılardan eyler inşallah



AMİN


Ekleme Tarihi: 04.02.2007 - 19:30
Bu mesajı bildir   zum Anfang der Seite
YeSiLKuBBeM su an offline YeSiLKuBBeM  

7 Mesaj

Kayıt Tarihi: 07.02.2005
En Son On: 25.10.2007 - 09:24
Cinsiyeti: Bayan 
Ve Aleyküm Selam Ve Rahmetullahi Ve Berekatuhu

Rifat Abim, ellerine saglik..
ALLAH razi olsun..

Güzel ve önemli bir konu..

Biliyorumki, birbirimizin iyiligini isteriz,
hatalarimiz ve yanlislarimiz icin RABBIMden özür ve af dileriz..

Ve dilerimki, birbirimizi O'nun rizasina kavustururuz..
Birbirimize destek olarak..
InsaALLAH bizlerde o en hayirli kisilerden oluruz..
Biz bir Aileyiz..
Ve daim birbirimize yardimci olmaliyiz..

RABBIM bizleri hayirli ve faydali islerden ayirmasin..

Bu yazilardan biseyler ögrenmeye calisiriz,
yanlislarimizi azaltmaya calisiriz..
Hersey O'nun rizasi icin, RABBIM yardimcimiz olsun..

Selam ve DUA ile..
Ekleme Tarihi: 05.02.2007 - 09:36
Bu mesajı bildir   YeSiLKuBBeM üyenin diğer mesajları YeSiLKuBBeM`in Profili YeSiLKuBBeM Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
DERiNsular su an offline DERiNsular  

171 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 11.07.2006
En Son On: 05.02.2007 - 14:32
Cinsiyeti: Erkek 
Ey evlat!

Önce nefsine öğüt ver. Onu yola getir, sonra başkalarını. Senin henüz ıslaha muhtaç hallerin var. Gözlerin bir adım ötesini görmüyor. Körleri neyinle yola getirmek sevdasındasın. ?


(Abdülkadir Geylânî)


bir müslümana hakaret ve kalp kırmak caiz degildir,ama bazılarıda haddini bilmiyor ise ve noksanını kabul etmiyor ise yapılacak bir şey yok.

nefs i emmareden ya bu dünyada kendi çalışmanla kurtulursun yada kabirde azapla yada çehennemde.nefs i emmareden kurtulmadan kimse cennete girecegini sanmasın.


cahil ,cahil oldugunu bilseydi zaten cahil olmazdı.

dogrular nefs i emmareye batar ve kabullenmez.

bir insan senin eksiklerini söylüyorsa neden kabul etmiyorsun çünki nefs inin esiri olmuşsun,bu demek degilki karşıdaki kendini begeniyor veya kendini üstün görüyor ,veya bilmişlik taslıyor.


neymiş kalp kırmamak lazımmış senin kalbin kırılıyorsa eksikliklerini kabul etmiyorsan.vede yaltaklık yapıyorsan yaranmaya çalışıyoran nefs ine veya bazı insanlara bu benim şucummu.görülüyorki körü körüne cepheleşiliyor ve birilerine yaranılmaya çalışılıyor.


nefs i emmarenin esiri olunmuş tabiki interneti savunur tabiki internetten memnun olur,tabiki bayanlı erkekli ortamlar nefs in istedigi ve hoşlandıgı ortamdır.

neymiş hizmet ediyormuş.

hele bakın bakalım şu bir, bir lerine kardeşim veya abi diyenlere güzel abim güzel kardeşim diye iltifatta bulunuyorlar bu yakınlıgıda işine gelenlere gösteriyorlar bu yakınlık msn çetleşmesine kadar gider ve götürenlerde var kendisini din alimi sanıp ta ilgi çekmek isteyenler o kadar çokki.hele o abi sandıgınız kişinin msn sini bir ekleyin kendi msn nize bakalım sizinle konuşacakmı konuşmayacakmı.?

nefs i emmaresinden kurtulmamış böyle bay ve bayanlar bu durumlara elverişli ve hazırdır,kendini ve yaradılış gayesini bilenler zaten bu ortamda hayatını heder etmez ölçü budur birileri böyle karışık ortamlarda neden kalıyor acaba iyi düşünsünler nefs sanimi yoksa rahmanimi.


ve birileri seni kırdıysa bu kırılmada yanlış anlamandan olmuş ise ,seninde ona hakaret etme ve kırma hakkın varmı,ve bu karşı cephe alman birilerine yaranmak ve menfeat için ise ne olur acaba.?


ALLAH dostları kendi yapmadıklarını başkalarına yap demezler,hem tesir bakımından hemde ŞU AYETİ KERİMENİN AZARINA MUHATAP OLMAMAK İÇİN.

(Niçin kendi yapmadıklarınızı başkalarına söylersiniz) buyurmaktadır. (Bekara 44) .


bir alimin ben cahilim demesi veya benim nefs im azılı olan bir kafirin nefs inden daha aşagı demesi caiz degimi,o alimin ALLAH ın ilminin yanındaki ilmi nedirki.?


insanlar hoş görü diye diye nereye varmaya çalışıyorlarki,kimlere ne ugruna yaranmaktırbu.?


ALLAH için gayrete gelmek yokmudur islamda.?bazı yanlışlıklarda allah için gayrete gelerek celal lenmek yokmudur islamda,?


birisi allah için gayrete geliyorsa ,bu şumu demek kendini begeniyor veya karşısındakini insan yerine koymuyor,


tekrar söylüyorum koyunun olmadıgı yerde keçiye abdurrahman çelebi derler.bu demek degilki abdurrahman çelebi kötü gösteriliyor ,bunu ancak cahiller kötü anlarr ve yorumlar.


alimlerin olmadıgı yerde cahalet diz boyu olur.yanlış bilgilerle ve hikayelerle veya bazı sitelerden kopyalarla geçiştirilir görende aha bu bir alim sanar.gerçek alimlerin böyle ortamlara ayıracak vakti yoktur,

istisnalar kaideyi bozmaz.


niyetin ilim ögrenmek ise kitab oku daha saglam ve saglıklı bilgidir ilimdir.

bu internette forumlarda kimin kim ve ne oldugu bellimiki.?ve yazdıkları ve kopyaları ve görüşleri ne derece dogrudur ki.?

aslında HEP NEFS ANİ ŞEYLER BUNLAR .NEDEN DERSENİZ ,KİŞİ KENDİSİ MUHTAÇ İKEN NASIL BİR BAŞKASINA YARDIMI DOKUNURKİ .*


nefs inin esiri olmuş ama farkında degil.neyin peşindesin müslüman.?sana bir emirmi geldiki çık internette nasihat yap veya bidiklerini paylaş diye,yooo gelmedi kendi nefs inin egosunu tatmin ediyorsun.


neyi savundugunu ve ne yaptıgını bilmiyorsun.


iyiligi emretmek kötülükten vazgeçirmeye çalışmak ALİM lerin işidir cahillerin degil.ve sana farz vacipte degil,işi ehline bırak,internette olmadın diyede iyiligi emretmedin ve günahlardan sakındırmadın diyede günaha girmesin müslüman.




hakikatler nefs in çok zoruna gider,insaf ehline gereken odurki hakikatler batmasın ve tevbe etsin.


istisnalar kaideyi bozmaz.

allahın habibine salatüselam olsun
Ekleme Tarihi: 05.02.2007 - 13:55
Bu mesajı bildir   DERiNsular üyenin diğer mesajları DERiNsular`in Profili DERiNsular Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
dilaratuba su an offline dilaratuba  

934 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 27.08.2006
En Son On: 13.04.2009 - 17:15
Cinsiyeti: Bayan 
Allah razı olsun rifat56 abim.
Ekleme Tarihi: 05.02.2007 - 15:06
Bu mesajı bildir   dilaratuba üyenin diğer mesajları dilaratuba`in Profili dilaratuba Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
rifat56 su an offline rifat56  
Hizmetin Kıymeti...

5108 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 31.05.2005
En Son On: 21.01.2023 - 23:33
Cinsiyeti: ----- 

Hizmetin Kıymeti


Allah rızası için bir hizmetin içinde bulunmak kadar kazançlı bir iş yoktur. Resûlullah (s.a.v) Efendimiz hizmet ehlini şöyle övmektedir:

Bir topluluk içinde en büyük sevabı onlara hizmet eden alır.

İnsanların en hayırlısı, diğer insanlara en faydalı olandır.

Sadakaların en faziletlisi, Allah yolunda hizmet etmektir.

Kardeşlere yapılan hizmet, nafile ibadetten daha üstündür. Bu konuda şu hadisleri hatırlatmamız yeterlidir:

Resûlullah (s.a.v) Efendimiz bir müminin ihtiyacı için koşmanın faziletini ve şerefini şöyle belirtiyor:

Bir mümin kardeşimin ihtiyacını görmek için yürümem bana, şu mescidde (Mescid-i Nebide) oturup bir ay itikafa girmekten daha sevimlidir.

Hizmetin en büyük kerameti insanı Allahu Teala'nın sevgi ve yardımına mazhar etmesidir. Efendimiz (s.a.v) buyuruyor ki:

Bir kul, din kardeşinin yardımında bulunduğu sürece, Allah da onun yardımında olur.

Ashabtan Abdullah İbnu Abbas (r.a), Hz. Peygamber'in (s.a.v) mescidinde itikafa girmişti. Yanına bir adam geldi, selam verdi ve oturdu. İbnu Abbas (r.a) adamın yüzüne baktı, onu biraz kederli gördü:

-Ey falancı! Seni kederli ve üzüntülü görüyorum, bir sıkıntın mı var? Diye sordu. Adam:

-Evet, ey Allah Rasülünün amcasının oğlu. Falancının üzerimde velâ hakkı var, para karşılığında beni hürriyetime kavuşturdu. Fakat şu kabirde yatan Peygamber hakkı için söylüyorum, üstlendiğim borcu ödeyecek gücüm yok dedi. İbnu Abbas (r.a):

-Ona senin hakkında konuşsam olur mu? Diye sordu. Adam:

-İstersen bir konuş dedi. İbnu Abbas (r.a) hemen ayakkabılarını giydi, mescitten çıktı. Adam:

-İtikafta olduğunuzu unuttunuz herhalde! diye hatırlatmada bulundu. İbnu Abbas (r.a):

-Hayır unutmadım. Fakat ben şu kabirde yatan Hz. Peygamber'i (s.a.v) işittim. O aramızdan ayrılalı çok geçmedi. Bu arada İbnu Abbas'ın gözlerinden yaşlar boşandı. Sözüne devam etti: Efendimiz (s.a.v) şöyle buyurdu:

Kim bir din kardeşinin ihtiyacını gidermek için yürür ve sıkıntısını giderirse, bu yaptığı onun için on senelik itikaftan daha hayırlıdır. Halbuki, kim Allahu Teala'nın rızası için bir gün itikafa girse Allahu Teala onunla cehennem ateşi arasında üç hendek koyar. Her bir hendeğin arası doğu ile batı arası kadar uzaktır.

Ashabın büyüklerinden Muaz b. Cebel (r.a) demiştir ki: Allah yolunda cihada giden arkadaşlarımın eşyalarını hazırlamam, yüklerini düzeltmem ve bineklerini çekip çevirmem bana on nafile hacdan daha sevimlidir.

Ebu Kilabe el-Basri (rah.), şu hadiseyi anlatmıştır:

Resûlullah (s.a.v), yolculuk yaparken ashabını gruplara ayırıyordu. Bir defasında grubun birisi Efendimiz'in (s.a.v) huzuruna gelerek gruptaki bir şahsı şöyle övmeye başladılar:

Ey Allah'ın Resûlü! Biz bunun gibisini görmedik. Bir yere indiğimizde hemen namaza koşar; durmadan namaz kılar. Hareket edince tek işi Kur'an okumaktır. Bir de devamlı oruç tutuyor. dediler. Resûlullah (s.a.v):

Ona bunları yapma imkanını kim veriyor. O bunları yaparken ihtiyaçlarını kim görüyor? diye sordu. Arkadaşları:

Bizler! diye cevap verdiler. Resûlullah (s.a.v), aynı soruyu bir kere daha sordu. Onlar tekrar:

Bizler! diye cevap verince, Efendimiz (s.a.v):

Bu durumda sizin hepiniz ondan daha hayırlısınız buyurdu.

Hace Ubeydullah Ahrar (k.s) hizmetin ibadetler içindeki sevap ve yerini şöyle belirtir:


Hâcegân yolunda (Nakşibendî terbiye sisteminde) içinde bulunulan vaktin icabı neyse ona göre davranılır. Şahsi zikir ve murakabe, ancak Müslümanlara hizmet edecek bir durum olmadığı zaman yapılır. Gönül almaya vesile olacak bir hizmet, zikir ve murakabeden önce gelir. Bazıları nafile ibadetlerle uğraşmanın hizmetten üstün olduğunu zannederler. Halbuki gönül feyzini temin eden şey Allah için başkalarına hizmet etmektir.


Ölçü şudur: Hak yolcusu farzların dışında hangi iş ve ibadeti yapacağını kendisi belirlemez. Tercihi mürşidine bırakır. Mürşid ona hangi işi ve nafile ibadeti gerekli görüyorsa onu emreder. İnsan için en hayırlısı ve emniyetlisi odur. Hizmet eden zikir çekmez denemez. Zikir, duruma göre değişik şekillerde yapılabilir. Fakat şunu unutmamak gerekir: Zikir hiç ara verilmeyecek bir ibadettir. Bütün ibadetlerin hedefi devamlı zikir hâlini muhafaza etmektir. Kalbin Yüce Allah ile irtibatını ve uyanıklığını artırmayan bütün hizmetlere şeytan karışmış olabilir. Bu durumda hizmet ehli, niyet ve vaziyetini bir daha kontrol etmelidir. Hizmetteki hedef, hem nefsimize hem de mümin kardeşlerimize fayda vermektir. Asıl fayda, Yüce Allah'a yakınlık sağlayıp dost olmaktır


Ekleme Tarihi: 05.02.2007 - 16:00
Bu mesajı bildir   rifat56 üyenin diğer mesajları rifat56`in Profili rifat56 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
YeSiLKuBBeM su an offline YeSiLKuBBeM  

7 Mesaj

Kayıt Tarihi: 07.02.2005
En Son On: 25.10.2007 - 09:24
Cinsiyeti: Bayan 
Alıntı
Orijınalı hanzade3

Allah Razı Olsun Mümine en gerekli olan Edebi öğrenebilmesidir..

Hakîkî edeb ve ahlâk kahramanı olanlar, peygamberler ve velîlerdir. Bir de, bu zevatı takip etmesini bilenlerdir ki, onlar, yüce bir ahlâka sahip olma irâdesini gösterirler. Ahlâkın esası, dînin olgunluğundan ayrı bir şey değildir. Ahlâk, hayvânî vasıflardan kurtulup insanî meziyetlerle ziynetlenmektir. Gerçekte müslüman olmak da, İslâm ahlâkına sahip olmaktır. Ulvî güzellikleri, hâl ve davranışlara taşıyabilmektir.

Hâsılı akıl ve hikmet nazarı ile bakıldığında Kur'ân-ı Kerîm'de en büyük ve esaslı yer tutan mevzuun edeb ve ahlâk olduğu görülür. Ondaki târihî kıssalar dahî ahlâkı, yâni davranış mükemmelliğini telkin maksadıyladır.


Hazret-i Mevlânâ buyurur:

"Kalbim: «- İmân nedir?» diye aklıma sordu. Aklım da kalbimin kulağına: «- İmân edebden ibarettir.» diye fısıldadı."
"Onun için edebsiz kimseler, yalnız kendisine kötülük etmiş olmaz. O, belki edebsizliği yüzünden bütün dünyâyı ateşe vermiş olur."



Selam ve Dua ile.. KULTANESİ..


Ekleme Tarihi: 21.02.2007 - 08:05
Bu mesajı bildir   YeSiLKuBBeM üyenin diğer mesajları YeSiLKuBBeM`in Profili YeSiLKuBBeM Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
rifat56 su an offline rifat56  
iNSANI HiZMET ÖLÇER...!

5108 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 31.05.2005
En Son On: 21.01.2023 - 23:33
Cinsiyeti: ----- 

İnsanı Hizmet Ölçer


Mürşid, müridin olgunluk seviyesini insanlarla geçimi ve halka hizmeti ile ölçer. Güzel geçim ve hizmet kadar insanın cevherini ortaya koyan hiçbir şey yoktur. İmandan sonra her mümin güzel ahlakı ile ölçülür. Güzel ahlak, Yüce Allah’ın ve halkın haklarını güzel korumaktan ibarettir. Bununla herkesin niyeti, kabiliyeti, aklı, ilmi ve ulaştığı terbiye seviyesi belli olur.

Abdurrahman-ı Tâhî Hz.leri şöyle buyurur: “Nisbet (manevi feyiz ve yardım) hizmete göredir. Hizmetteki ilahi rahmet hiçbir şeyde yoktur. Nakşibendi tarikatında rahmete sebep olacak her türlü amel ve hizmet vardır. İbadet için evine kapanıp halkın hizmetinden kaçan kimse, pek çok hayırdan mahrum kalır. Sadece zikirle yetinmek olmaz. Mal ve can ile Allah yolunda cihat ve gayret etmek gerekir.”132


İnsanın Allah rızası için yaptığı bütün ameller, gayretler, harcamalar hizmetin içine girer. Bunun için hizmetteki edepleri bilmemiz ve korumamız gerekmektedir.


Hizmetin temeli ve ruhu ihlastır. İhlasla yapılan hiçbir işe küçük denmez. Allah rızası için mescitten atılan bir çöp bile hayırdır, hizmettir. İnsan bir hayır yaparken ne yaptığından çok, onu kim için yaptığına bakmalıdır.


Hizmeti kullanıp içimizdeki nefsani hisleri tatmin etmek, insanların rağbetini çekmek, özel çıkarlar sağlamak, baş olma hevesine kapılmak, hizmet edip hürmet beklemek doğru değildir.


Ekleme Tarihi: 22.02.2007 - 17:33
Bu mesajı bildir   rifat56 üyenin diğer mesajları rifat56`in Profili rifat56 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
rifat56 su an offline rifat56  
Hizmetin Alanı...!

5108 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 31.05.2005
En Son On: 21.01.2023 - 23:33
Cinsiyeti: ----- 

Hizmetin Alanı


Hizmette sınır olmaz, yer ve insan seçilmez, cemaat ve millet taassubuna düşülmez. Allahu Teala’nın yarattığı bütün mahlukat hizmette hedeftir. Mümine hizmet gerektiği gibi, mümin olmayan, inkar içinde koşan, haramlara bulaşan insan da hizmete muhtaçtır, ilgiye layıktır. Hizmet, karşımızdakinin ihtiyacını gidermektir.


Hace Ubeydullah Ahrar (k.s) der ki:


“Ben bu yolun feyzini tasavvuf kitaplarından değil, halka hizmetten elde ettim. Herkesi bir yoldan götürürler. Bizi de hizmet yolundan götürdüler. Ben hizmette insan ayırımı yapmadım, hayır umduğum herkese hizmet ettim. Heri’deyken sabahları hamama gider ve Müslümanlara hamamda hizmet ederdim. Hizmette iyi veya kötü, beyaz veya siyah, kuvvetli veya zayıf ayırımı yapmadan herkese hizmet ederdim. Hizmetime karşılık olarak kimse bana bir ücret vermesin diye, işimi bitirir bitirmez hemen hamamdan uzaklaşırdım.”133


Ekleme Tarihi: 23.02.2007 - 10:52
Bu mesajı bildir   rifat56 üyenin diğer mesajları rifat56`in Profili rifat56 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
rifat56 su an offline rifat56  
Hizmet Ahlakı

5108 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 31.05.2005
En Son On: 21.01.2023 - 23:33
Cinsiyeti: ----- 

Hizmet Ahlakı


Hizmette ben yoktur, biz vardır. Benlik birlik için feda edilmelidir ki güzel geçim olsun. Hizmetteki kardeşlerimiz ile doğruyu bulmak için konuşuruz, tartışırız, araştırırız, fakat sonuçta bir noktada anlaşırız. Katiyyen fitne ve ayrılığa kapı açamayız. Birbirimize nefis için kızıp küsülü duramayız. Özellikle başımızdaki idareciler ile farklı düşündüğümüz durumlarda ya onları bizim tercih ettiğimiz doğruya ikna etmeliyiz, ya da onların tercih ettiği doğruya ikna olmalıyız. Aksi tavır ve davranışlar ile hizmeti aksatma hakkımız yoktur. Şu örneği iyi düşünelim.


İmam Zühri (rah) nakleder:


Resûlullah (s.a.v) Efendimiz Şam tarafına Kelb ve Ğassan kabileleri üzerine gördermek üzere iki grup asker hazırladı. Birisinin başına Ebu Ubeyde b Cerrah’ı (r.a), diğerinin başına da Amr b. As’ı (r.a) kumandan yaptı. Hz. Ebu Bekir ile Hz. Ömer (r.a) Ebu Ubeyde’nin kumandasındaki grupta bulunuyorlardı. Haraket edecekleri sırada Resûlullah (s.a.v) Efendimiz Ebu Ubeyde ile Amr’ı saadetli huzuruna çağırdı ve:


-Siz ikiniz sakın birbirinize karşı gelmeyin! diye tenbihatta bulundu. Yola çıkıldı. Medine’den ayrıldıklarında, Ebu Ubeyde (r.a), Amr b. As’ı (r.a) bir kenara çekti ve:


-Biliyorsun Resûlullah (s.a.v) Efendimiz bana ve sana: “birbirinize karşı gelmeyin!” diye tenbihatta bulundu. Öyleyse ya sen bana uyacaksın, ya da ben sana uyacağım” dedi. Amr b. As:


-Sen bana uy, idare bende olsun! dedi. Ebu Ubeyde:


-Tamam, ben sana uyacağım, dedi ve Amr b. As iki ordunun da kumandanlığını üstlendi. Bu durum Hz. Ömer’in hoşuna gitmedi. Ebu Ubeyde’ye:


-Sen Nâbiğa’nın oğlu Amr’a mı uyuyorsun? Onu kendine, Ebu Bekir’e ve bizim üzerimize kumandan mı yapıyorsun?, diye söylendi. Ebu Ubeyde (r.a):


-Canım kardeşim! Resûlullah (s.a.v) Efendimiz bana ve ona: “birbirinize karşı gelmeyin!” diye tenbihatta bulundu. Ona itaat etmeseydim Rasulullah’a (s.a.v) asi olurdum, halk işin içine karışırdı. Fitneden korktum. Vallahi ben Medine’ye dönünceye kadar ona tabi olacağım, dedi.134


Hizmette en önemli fedakarlık işte böyle olur. Hizmet ehli nefsini değil hizmeti düşünür. Hizmet ayağa kalksın diye gerekirse nefsini ayaklar altına serer. Bu yolda Allah için tevazu gösterip alçak gönüllü olan kimselerin başı Arş’a değer. O kimseyi Yüce Allah sever. Bu şeref de ona yeter.


Hizmette kin, intikam, acelecilik, düşmanlık, haset ve ihanet olmaz. Hizmet, ihlas kadar edebe ve sevgiye muhtaçtır. Dili acı, yüzü sert, kalbi katı, gönlü dar olan kimse, hizmet edeyim derken hezimete sebep olur. Kalpleri toplamak yerine dağıtır, ısındırayım derken soğutur ve sevdirmek yerine nefret ettirir.


Hizmet içindeki kardeşler birbirlerine edep içinde şefkat ve merhametle davranmalı, acı sözden, asık yüzden çekinmeli, hizmet arkadaşları için istiğfar ve hayır dua etmelidir. Bir mümin diğer mümin kardeşi için hayır dua ediyor ve Allah’tan onun affedilmesini istiyorsa Allah’ın rahmetini üzerine çekmiş demektir. Hizmette hedef nokta kalplerin kaynaşmasıdır.


Resûlullah (s.a.v) Efendimiz, hizmet için yola çıkan kimsede şu niyet ve ahlakların bulunmasını gerekli görmüştür:


1-Allah rızası için yola çıkmak.

2-Başındaki imama ve başkana itaat etmek.

3-Sevdiği malından Allah rızası için kardeşlerine infak ve ikram etmek.

4-Beraber olduğu arkadaşlarıyla iyi geçinmek, onlara yumuşak davranmak.

5-Fitne ve fesattan çekinmek.


Kim böyle yaparsa onun bütün uykusu ve uyanıklığı hayır olur kendisine sevap getirir.


Kim de övünmek, kendini sevdirmek ve gösteriş için yola çıkar, başındaki imamın sözünü dinlemez, insanların arasını açar ve yeryüzünde fesat yayarsa onun elde edeceği hiç bir hayır yoktur.”135

Hak yolu, kardeşini kusuruyla birlikte sevme yoludur. Bu yol, vermeyene verme, gelmeyene gitme yoludur. Bu yol, canla başla hizmet edip sonunda kendi kusuruna istiğfar etme yoludur.


Kendisini başkalarından kıymetli görenin ve bunun için herkesten hizmet bekleyenin Allah katında gübre kadar değeri yoktur. Cenab-ı Hakk’ın katında ve halkın yanında kıymetli olmak isteyen kimse, hizmete talip olmalıdır. İnsana verilen sevgi başkasına merhamet içindir. İkram edilen nimet, cömertlik içindir. Akla verilen feraset adalet içindir. Vücuda verilen kuvvet, Hakk’a ibadet, halka hizmet içindir.


Ekleme Tarihi: 23.02.2007 - 15:27
Bu mesajı bildir   rifat56 üyenin diğer mesajları rifat56`in Profili rifat56 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
gavs su an offline gavs  

278 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 12.02.2007
En Son On: 19.10.2010 - 18:44
Cinsiyeti: ----- 
Allah Razı Olsun ayakları ile başımın üstüne çıkacak kadar talep ehli olmayan müride hakkımı helal etmem..der. şah-ı
nakşi-bend k.s


Bu mesaj 1 kez ve en son gavs tarafından 27.02.2007 - 13:00 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 27.02.2007 - 12:50
Bu mesajı bildir   gavs üyenin diğer mesajları gavs`in Profili gavs Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1417 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
husameddin (47), halk yolcusu (37), Habibetti21 (37), aysani (50), kardelen__571 (35), hasan_el_benna (42), aslanþamil (44), caylak ali osma.. (51), vural (50), mero (), ByNet (54), enginbey (49), veleye5 (28), yazitura (45), betulonur (41), NiSA (47), aliavlamaz (37), adler42 (46), 0730sahin (43), ercan58 (41)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 1.05833 saniyede açıldı