0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » TARİH / SİYASET / EKONOMİ » OSMANLI TARİHİ ve MEDENİYYETİ » Mimar Sinan: Mimarların Pîri

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 2 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
recepholding su an offline recepholding  
Mimar Sinan: Mimarların Pîri

1613 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 09.07.2006
En Son On: 12.03.2007 - 11:46
Cinsiyeti: Erkek 
Mimar Sinan: Mimarların Pîri


Mimarlık tarihimizin ve hatta dünya mimarlık tarihinin en meşhur ve en önemli şahsiyetlerinden olan Mimar Koca Sinan, Yavuz Selim, Kanûnî Sultan Süleyman, II. Selim ve III. Murat devirlerinde yaşamıştır. Dünya yapı sanatının şüphesiz en ustalarındandır. Daha önce klasik ölçü ve kararlarına kavuşmuş olan Türk mimarlık sanatında, kendi dehasıyla değişik nispet ve biçimler ve tarzlar deneyerek yeni tercihler ortaya koymuştur. Devrinde Koca Mimarbaşı, ayân-ı mühendisîn, zeyn-i erkân-ı müessisîn, üstâd-ı esâtizetiz-zemân... oklidis-el- asr-ı vel-evân, mimâr-ı sultânî ve muallim-i hakkanî ..., üstâd-ı kârdân ser mimârân Sinan bin Abdülmennân.. gibi ifadelerle övülmüştür.


Doğum tarihi kesin olarak belli değildir. Ancak Sâi Çelebiye yazdırdığı biyografisinde Şeh-i âlem Selim bin Bâyezid Han Anın devşirmesiyem ben kemîne ve türbe kitâbesindeki vefat tarihi olan 996/1588 ve Yüzden artık ömür sürdü, akıbet buldu vefat gibi ifadelerden 1490 ilâ 1492 yılları arasında doğduğu tahmin edilmektedir. Burada Mimar Sinanın biyoğrafisini verecek değilsek de şu kadarını söyleyelim ki, ...k?nun-ı münîf-i Osmaniyye ve âyin-i lâtif-i hakkaniyye üzere vilâyet-i Karaman ve bilâd-ı Yunanın devşirme oğlanları ile der-i devlete gelüb..ve ...Bu hakir Sultan Selim Hanın gülistân-ı saltanatının devşirmesi olup, Kayseriyye Sancağından ibtidâ oğlan devşirilmek ol zemanda vâkıî olub, devşirilen gılmânın ibtidâsı vakıî olmuşdum... gibi kendi ifadelerinden onun Yavuz Selim devrinde Kayseriden devşirildiğini görüyoruz. Ailesinin Hıristiyan olduğu ve belki de hristiyan türklerden olduğu daha sonra ele alacağımız vakfiyesindeki bazı bilgilerden ve bazı vesikalardan anlaşılıyor. Burada yeri gelmişken şunu ifade etmek gerekir ki, Sinan hangi etnik köke bağlı olursa olsun, o kadar Türk ve Müslümandır ki, onun herhangi bir ırktan oluşunun bir önemi kalmamıştır. Ortaya koyduğu eserler, üslup ve tarz ortadadır. Ve yine kendi söyleyişi ile kendine teklif edilen mimarbaşılığı ...nice camiler bina idüb dünyevî ve uhrevî nice murâdâta vesile olması... mülâhazası ile kabul eder.



Mimar Sinan acemi oğlanlık devrinde neccarlık yani marangozluk sanatını öğrenmiş, sonra yeniçeri olarak Yavuz Selimle Mısır seferine katılmıştır. Bu hizmeti sonucu atlı sekban olmuştur. Daha sonra onu Sultan Süleymanın hemen bütün seferlerine iştirak ettiğini görüyoruz. Rodos, Belgrad ve Mohaçda savaşır ve yayabaşı va zenberekçibaşılık rütbeleri verilir. Yine, Alman, Korfoz, Pulya ve Karabuğdan savaşlarında bulunur ve Prut nehri üzerine on üç günde bir köprü kurar. Irakeyn seferi denilen Bağdat seferinde ise Van gölünde Lütfi Paşanın emriyle üç kadırga inşa eder ve kaptanlığını da yapar. O sıralarda 40 ilâ 50 yaşları arasındadır. Mimarbaşı olan Acem Alinin vefatı üzerine, o sıralarda vefat eden sadrazam Ayas Paşanın türbesini yapacak ehil bir mimar aranırken Lütfi Paşa tarafından mimarbaşılık için tavsiye edilir. Kendisine yapılan teklifi yukarıda zikrettiğimiz sebeplerle ...gerçi tarikimden dûr olmak hatırası elem virüb ... diyerek kabul eder.



1538 de mimarbaşı olan Sinan bundan sonraki elli senelik uzun ömründe hassa mimarbaşı olarak tezkirelerden 477 kadar tespit edilen çok çeşitli eserler ortaya koyar. Kaynaklara ve çeşitli araştırmalara göre bu sayı değişmektedir. Ayrıca, Sinanın mimarbaşı olmadan da yapmış olduğu anlaşılan birkaç binaya tesadüf edilmekte olduğu gibi bazı tamirler ve yenilemeleri de vardır. Bunlarla birlikte takribi 107 cami, 52 mescid, 74 medrese, 8 dârülkurra, 3 dârülhadis, 3 dârüşşifa, 6 mektep, 6 tekke, 22 imaret, 45 türbe 56 hamam, 38 saray, 5 köşk, 31 kervansaray-han, , 5 su kemeri, 9 köprü, çeşitli mahzen, vs. sayılmaktadır. Ancak Sinan, imkânları çok geniş bir cihan devletinin çok iyi yetişmiş bir inşaatçı kadrosuna sahiptir. Devir, ancak liyakat ve kabiliyete ve çalışkanlığa önem vermektedir. Mimarbaşı olmak sıfatıyla, İstanbulun dışında da birçok binaların yapımları için emrindeki hassa mimarları vazifelendirebilmektedir. Yapılan eserlerin bazılarını görmemiş olması bile muhtemeldir. Amma, sultanların ve devlet erkânının hayır yapıları ve devlete ait bazı yol, köprü, kale gibi binalarla bizzat meşgul olduğu açıktır.



Mimar Koca Sinan 996/1588 de vefat etmiş ve Süleymaniye deki mütevazı türbesine gömülmüştür. Mimar Sinanın yaptığı hayrat için hazırlanan vakfiyesi günümüze kadar gelmiştir. İ.H.Konyalı adı geçen eserinde onun iki vakfiyesinden söz eder.



Konyalının verdiği vakfiyelerden birincisi, 971/1563 tarihlidir. Fakat bu vakfiyenin sahibinin Süleymaniye bina emini Sinan Bey olduğu açıktır. Ayrıca içindeki bilgilerde, Sinanın karısı ve çocuklarının isimlerinin ikinci vakfiyedeki isimlerle hiçbir benzerliği olmadığı görülmektedir. Üstelik bu bina emini Sinan Beyin İbrahim Paşanın azadlı kölesi olarak ifade edilmesi, Mimar Sinanın tezkirelerine ve eldeki diğer bilgilere büsbütün ters düşmektedir. Hâlbuki daha önce izah edildiği gibi Mimar Sinan köle değildir ve Anadolu içlerinden devşirilmiştir.

İkinci vakfiye ise tarihsizdir. Türkçe olarak kaleme alınmıştır ve altı sahifedir. Konyalı bunun da tıpkıbasımını vermektedir. Asıl vakfiye olduğu kesin olan elimizdeki suretini Rumeli kazaskeri İvaz Efendi takribi 991/1583 ilâ 994/1586 tarihleri arasında tasdik etmiştir. Aslının ne zaman kaleme alındığı ise meçhuldür. Bu vakfiyeye göre ... mimâr-ı sultânî ve muallim-i hak?nî ...Sinan bin Abdurrahman... Yenibahçede bir mescid ve yanında bir mektep ve çeşme, Süleymaniyedeki evinin yanında bir diğer mektep, Eyüp (haslar) kazasına bağlı Soğanlı köyüne ve Vize sancağında Urgaz köyüne ve Kayseriye bağlı Ağırnas köyüne birer çeşme yaptırmıştır. Sinanın Sâi Çelebıye yazdırdığı tezkirelerinde bunlardan sadece Yenibahçedeki mescidinden söz edilmektedir.

Bu bıraktığı hayrat için Sinan şu vakıfları yapmıştır: Süleymaniyede evler, dükkânlar, Yenibahçedeki mescidi yanında ev ve bostan, dükkânlar, Hafız Mustafa Çelebi, Sarı Masuh, Muhtesip İskender, Edirnekapısında Sultan, Çıkrıkçı Kemal mahallelerinde ve Çöplük İskelesinde evler ve dükkânlar ve Hulviyyat adlı bir kitap ve 300 000 gümüş akça bırakmaktadır. Bundan başka kendisine Süleymaniyede Ağa kapısı yakınında Musalla denen yerde kabir yeri de hazırlatmıştır.



Bütün bu vakıfların ve eserlerin idaresi için torunu Derviş Çelebi mütevelli, zamanın mimarbaşısı da nazır olacaktır. Vakfiyenin 41 şahidinin 10 ü mimardır. Vakıf şartlarına göre, vâkıfın evinden gayrısı kiraya verilecektir ve vakfedilen paranın onda biri işletilecektir. Mütevelliye günde 10, nazıra -ki zamanın mimarbaşısı olması şart koşulmaktadır - 1, kâtibe 4, tahsildara 3 akçe tayin edilmiştir. Bundan başka imama günde 4, mektebin hocasına ki imam olacaktır - 5 akçe, müezzine 3, mektep kalfasına ki müezzin olacak- 4, müezzin aynı zamanda ferraşlık ve kayyimlik yapacak ve 1 akçe, diğer mektebin hocasına 4, mektep öğrencilerinin yetimlerine 1 er, mescitteki çerağlar için seksen akçelik yağ mumu, yüzer akçelik bal mumu alınacaktır. Ayrıca odun parası olarak senede 150 akçe tahsis edilmiştir. Sultan Süleyman camiinde her gün aşır okuyacak hafıza da günde 2 akçe ayrılmıştır. Bunlardan başka, hacca gönderilecek uygun kimseler ve Kuran okutmak için ve muharremin onunda fukaraya yemek, hatim için ve mahallenin avarız sandığına çeşitli miktarda paralar ayrılmıştır. Karısı Mahmud kızı Mihri Hatun ve oğlu şehit Mehmet Beyin ruhu için Kuran okutulacaktır. Kızlarından Ümmühan ve Neslihana ve oğlu Mehmed Beyin kızı Fahriye de günde 11 er akçe tayin edilmiştir. Yukarıda adı geçen Ümmühan ve Neslihana ayrıca 3 er akçelik bir vazife de verilmektedir. Mimar Sinan bundan başka Kayseriden getirterek Müslüman ettiği kardeşinin oğlunun kızları Raziye ve Kerimeye ve yine Müslüman olup sekban olan kardeşinin oğlu Süleymanın kızı Ayşeye de günde 5 akçe tayin etmektedir.


ALINTI SELAM VE DUA ILE
Ekleme Tarihi: 11.10.2006 - 19:36
Bu mesajı bildir   recepholding üyenin diğer mesajları recepholding`in Profili recepholding Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
rifat56 su an offline rifat56  

5108 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 31.05.2005
En Son On: 21.01.2023 - 23:33
Cinsiyeti: ----- 
Allah (c.c.) razı olsun kardeş
Emeklerine...
Ellerine sağlık...

Ekleme Tarihi: 12.10.2006 - 19:22
Bu mesajı bildir   rifat56 üyenin diğer mesajları rifat56`in Profili rifat56 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1341 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
dadas2539 (53), KaNuNi (41), sefinetunnecat (35), kul_olamadim (53), ela gozlu cocuk (49), marziye (52), byfortius (38), becýrman (63), feest (234), YeLiZ79 (45), feyza86 (38), Sufi (58), memmed (46), sandox (49), *mürside* (32), ummet (38), Gencbey (44), kadirkirik (42), AHAT (54), adnan61 (63), yaren43 (49), CyBeR41 (39), alimagno (46), hakim63 (42), Erdem Akarsu (54), mukaddes85 (39), müh52 (47), ahmettorer (49)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.89637 saniyede açıldı