0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » EDEBİYAT / MAKALE / ŞİİR » MAKALELER » Hergun 12 milyon ekmek cope atılıyor !!!

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 3 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
tutkunadem su an offline tutkunadem  
Themenicon    Hergun 12 milyon ekmek cope atılıyor !!!

575 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 17.09.2006
En Son On: 28.07.2013 - 16:00
Cinsiyeti: Erkek 
(ALINTI)
Hergün 12 milyon ekmek çöpe atılıyor

Birçok kültürel değeri kaybettiğimiz şu dönemlerde, bizim için bu kadar değerli ve kutsal olan ekmeğe de maalesef gerektiği kadar değer veremiyoruz. Tahminlere göre Türkiye'de 1 günde 91 milyon ekmek üretiliyor, ve bunun yaklaşık 12 milyonu da çöpe atılıyor. Sadece İstanbul'da 700 bine yakın ekmek çöpe gitmektedir.

Attığımız her ekmeğin bize ve memleketimizin ekonomisine verdiği zarardan başka, maneviyatımıza verdiği zarar da çok büyüktür. Memleketimizde, işyerlerimizde ve evlerimizde bereketin azlığının bir diğer etkeni de bu olsa gerek.

Ekmeğe hürmet ediniz. Çünkü ekmek, semavat ve arzın bereketidir. Kim sofradan düşen kırıntıları yerse affolunur. (Hadis-i Şerif)


EKMEK TATLISI


Malzemeler: Etimek veya ekmek – 1 kg toz şeker – 5 su bardağı su – 1 kg süt – 2 çorba kaşığı irmik – 2 çorba kaşığı nişasta – 1/5 paket margarin (oda sıcaklığında) – 2 paket vanilya – 8 çorba kaşığı şeker – 1 portakal veya limon kabuğu rendesi Yapılışı: Ön hazırlık olarak, etimekleri veya fırında kızarmış ekmek dilimlerini tepsiye dizelim. 1 kg şekeri 5 su bardağı su ile kaynatalım. Şerbet ılıyınca ekmek dilimlerinin üzerine gezdirelim ve bekletelim. Ayrı bir tencereye 2 çorba kaşığı nişasta, 2 çorba kaşığı irmik ve 8 çorba kaşığı şeker ekleyerek karıştıralım. Ardından sütü ekleyip ağır ateşte ve karıştırarak koyulaşıp üzeri göz göz olana dek pişirelim. Ateşten alıp soğuduktan sonra içine 1/5 margarini ve vanilyaları ekleyip, 1 portakal veya limon kabuğu rendesini de ekleyip mikserle krema kıvamına gelene dek çırpalım. Bu kremayı ekmeklerin üzerine gezdirip üzerine hindistan cevizi serpelim. Buzdolabında birkaç saat beklettikten sonra servis yapalım.
Ekleme Tarihi: 28.09.2006 - 08:57
Bu mesajı bildir   tutkunadem üyenin diğer mesajları tutkunadem`in Profili tutkunadem Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
tutkunadem su an offline tutkunadem  
Her gun 12 milyon ekmek cope atiliyor!!!

575 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 17.09.2006
En Son On: 28.07.2013 - 16:00
Cinsiyeti: Erkek 
Adı üstüne atasözleri , deyimler, maniler, tekerlemeler, bilmeceler yazılan, yeminler, beddualar edilen, "ekmek aslanın ağzında", "ekmeğimizin peşindeyiz","ekmek elden, su gölden", "ekmeğimle oynama", "ekmek mushaf çarpsın", "ekmeğini itlere, yakanı bitlere kaptırma", "yediği ekmek gözüne dursun" kısacası insanoğlunun varoluşundan bu yana hava ve su kadar önemi olan, yere düşünce öpüp başımıza koymamız gerektiği kadar değer verdiğimiz, kutsal bir nimettir ekmek.

TÜRK TOPLUMUNDA EKMEKSİZ BİR SOFRA DÜŞÜNÜLEMEZ

Dünyanın birçok yerinde fazla yenilmeyen ekmeği Avrupa'da özellikle de Çin'de sofralarda görmek pek mümkün değildir. Oysa bizde ekmek sofralarımızın baş köşesinde durur; ekmeksiz bir sofra düşünemeyiz.

BEYAZ UN ENERJİ SAĞLAR

Çay şekeri ve günümüzde ekmek yapımında kullanılan beyaz un sadece bir karbonhidrat olup, bu insan vücuduna enerjiden başka hiçbir yarar sağlamaz. Dolayısıyla şekerlemeler, hamur tatlıları, beyaz unla yapılmış ekmek, kurabiye, açma, bisküvi gibi saf karbonhidratlar, aşırı insülin salgılatmakta, diabet ve obezite gibi sorunlara zemin hazırlamaktadır.(*) Bu sebeple, sabah ve öğle vakti yenildiği zaman vücudun yakabileceği ekmeği akşam yememek gerekir.

ZARARLI MADDEYE DÖNÜŞTÜRÜLEN EKMEĞİMİZ

Eskiden besin değeri oldukça yüksek olduğu bilinen ekmeğin, günümüzde de beyazlatılması için ununun içine "Potasyum Bromate ve Benzoil Peroksit" gibi kimyasalların karıştırıldığı, böylece ekmeğin gıda maddesi olmaktan çıkarak adeta bir zehre dönüştürüldüğü bilinmektedir. Günümüzde beyaz ekmek üreten firmalar, fazla para kazanmak uğruna hiç bir besin değeri olmayan, geçici olarak karın doyurmaya ve şişmanlatmaya yarayan ekmekleri üreterek insanların sağlıklarıyla oynamaktadırlar. (Tabii bu işi hakkı ve layıkıyla yapan firmaları ayrı tutuyorum.)

Konu ile ilgili araştırma yapan GIDAKAT Genel Sekreteri Erdinç Topal, Türkiye Fırıncılar Federasyonu Halil İbrahim Balcı'ya bir yazı göndererek, ekmeklerde kullanılan bu kimyasallar hakkında uyarıda bulunmuş, toksik ve kanserojen olduğu bilinen bazı katkı maddelerinin antioksiden ve ağartıcı olarak mevzuata aykırı kaçak bir şekilde kullanıldığı konusunda gözlemlerinin olduğunu belirtmiştir.

SAĞLIKLI NESİLLER İÇİN DOĞAL EKMEK

Sağlıklı bir nesil yetiştirmek isteniyorsa, bir çok yiyecek-içecek alımında gösterdiğiniz titizliği ekmek alırken de göstermeniz gerekmektedir. Özellikle ekmeği her yerden rast gele almamalı, üretim yeri belli olan, güvendiğiniz ve inandığınız firmalardan almalısınız. Mesela, İstanbul Halk Ekmek'in uzun süredir, bazı firmaların da yeni yeni üretmeye başladığı, tam buğdaydan yapılan köy ekmekleri ve kepekli ekmekleri tüketmemiz hem kendi sağlığımız, hem de sağlıklı nesiller yetiştirmemiz açısından önemli bir unsurdur.

EKMEĞİ KENDİNİZ DE YAPABİLİRSİNİZ

Aslına bakarsanız asıl makbul ve sağlıklı olan ekmek, besin değerini yitirmeyen doğal buğdayın çekilip, unuyla yapılan orijinal ve gerçek siyah ekmektir. Ben bu siyah ve doğal ekmeği sürekli yaptırıp, her zaman bunu tüketirim. Siyah ekmeği sürekli arabamda taşır, her gittiğim yere götürür ve evimde de sürekli bunu yerim. Siyah ekmeği yaptırma olanağı olamayanlar memleketlerinden getirtecekleri tam buğdayla veya değirmenlerde çektirilen buğdaylar ile içine bir miktar da çörek otu ekleyerek kendi fırınlarında pişirebilirler. Mutlaka deneyin...


OSMANLI'DA EKMEĞE VERİLEN ÖNEM

Osmanlı döneminde, İstanbul'un günlük ekmek ihtiyacı için buğdaylar devletin depolarında saklanır, un emrinin teftiş edildiği Unkapanı'nda tartılan un, imaretler, kışlalar, kent fırınlarına taşınırdı. Ekmeğin fiyatı devlet tarafından belirlenirdi Hileyle eksik ekmek çıkartan fırıncılara para cezası, halkın önünde falakaya çekilme, fırın önünde kulağından duvara mıhlanma gibi cezalar verilirdi. Ekmek , tabbah ve elekçiler tarafından hazırlanıp pişirilirdi. Pişirilen ekmeği muhafaza eden kişi Kilercibaşıydı. İstanbullu ekmekçilerin ve uncuların ambarlarında altı aylık zahire bulundurma zorunluluğu vardı. Fırıncı esnafı her gün halis beyaz ekmek hamuru yoğurmak, kıvamında pişirmek, doğru tartmak ve belirli bir fiyattan satmak zorundaydı. Fırıncı hiçbir nedenle fırınını kapatamazdı. Kefilsiz ekmekçilik yapılamıyordu. Fırıncı bir suç işlerse kefili de sorumlu tutuluyordu. Eğer kadı uygun görürse, fırıncı işini başkasına satmak ve devretmek zorundaydı.

Ekmeğe hürmet ediniz. Çünkü ekmek, semavat ve arzın bereketidir. Kim sofradan düşen kırıntıları yerse affolunur. (Hadis-i Şerif)
Ekleme Tarihi: 28.09.2006 - 09:01
Bu mesajı bildir   tutkunadem üyenin diğer mesajları tutkunadem`in Profili tutkunadem Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
herdem su an offline herdem  

365 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.07.2006
En Son On: 17.01.2008 - 22:27
Cinsiyeti: Bayan 
Ekmeğe hürmet ediniz. Çünkü ekmek, semavat ve arzın

bereketidir. Kim sofradan düşen kırıntıları yerse affolunur. (Hadis-i Şerif)



Bununla ilgili kısa, yaşanmış bir olay eklemek istiyorum.

Bir Aile akşam yemeklerinde hangi model araba alalım,acaba

mercedes mi olsa diye konuşurlar ve yemekten sonra bir Mübarek

Zatın sohbetine katılmak için evlerinden ayrılırlar.O Mübarek Zat

sohbetine başlar bir müddet sonra yemek için birşeyler ikram

edilir ve toplu halde yenilir.Yemek bittikten sonra Mübarek

evlerinde araba almak, mevzusunu konuşan kişiye döner ve yere

dökülen ekmek kırıntılarını pamağıyla toplayıp ağzına götürür

ve "bunların herbiri bir mercedes'tir "der.

Yani dünyadaki nimetlerimizin artması şükrümüze bağlıdır.

Rabbim hepimize verdiği nimete şükretmeyi nasip etsin ve israf

etmekten korusun.

Selam Ve Dua İle

Ekleme Tarihi: 28.09.2006 - 09:18
Bu mesajı bildir   herdem üyenin diğer mesajları herdem`in Profili herdem Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1797 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
keskinmetal (61), ErciYESli (60), necom (61), yüksel (54), mavi gözyasi (53), gültanem (51), princess_of_isl.. (32), emekli1 (65), nasi (56), cafer 74 (57), küçüksofi (39), nazim (), capon3 (60), mehmets424 (40), serhat69 (54), ahmetcik (), selina (36), ilkbahar40 (54), yalniz (47), abdurrahimf (56), gakkos23 (57), yaraligonul (41), çayhane (49), ebru58 (35), fugler (47), merve2004 (45), eros27 (38), KaR_BeYaZ (44), mcakr (49), medet (48), cancanem&yacute.. (43), muratkarahanli (54), yakomoz76 (48), Ibrahim AKBAS (50), imdat (55), Cennet_Sila_HH (43), i.vural (38), gece yolcusu (44), tuana652 (42)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.89663 saniyede açıldı