0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » SORULAR & CEVAPLAR » AHMET GÜNAY HOCAMA BİR SORU

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 2 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
**Su_DamlasI** su an offline **Su_DamlasI**  
AHMET GÜNAY HOCAMA BİR SORU

1420 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 21.04.2006
En Son On: 07.04.2013 - 10:54
Cinsiyeti: Bayan 
SELAMUN ALEYKUM

HOCAM BENİM BİR SORUM VAR SİZE
NAMAZ KILMAYAN BİR KİŞİYİ NAMAZA DAVET EDERSEK
O KİŞİ ERTELEYİP DURSA SÜREKLİ HATIRLATABİLİRİZMİ
VEYA ISRAR HANGİ DERECEYE KADAR OLUR.
ÇÜNKÜ O KİMSE NAMAZA MEHİLLİ FAKAT SANIRIM ŞEYTAN ONA ENGEL OLUYOR BEN BU KİŞİYE NASIL BİR ROTA ÇİZEBİLİRİM ISRAR EDEBİLİRMİYİM.
ACİL CEVAP VEREBİLİRMİSİNİZ.
ALLAHA EMANET OLUNUZ.
Ekleme Tarihi: 31.05.2006 - 23:54
Bu mesajı bildir   **Su_DamlasI** üyenin diğer mesajları **Su_DamlasI**`in Profili **Su_DamlasI** Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Gast ahmet gunay  

Misafir

Kayıt Tarihi: 23.11.2024
En Son On: 07.04.2013 - 10:54
Cinsiyeti: ----- 
Aleyküm Selam Değerli Kardeşim;

Rasûlullah (SAS) bir hadîsinde namaz kılmayan müminin durumunu açık ve kat'î bir ifade ile şöyle belirtmiştir:

"Muhakkak ki namazın terki, insan için, küfür ve şirk arasında bir durumdur.(Yani namaz kılmama kişiyi küfre ve şirke doğru götürür.) (Müslim, İman 134; Ebû Dâvud, Sünnet 15; Tirmizî, İman 9; İbn Mâce, Salât 320)

Bu hadîste de görüleceği üzere namaz kılmama mü'mini küfre kadar götürmektedir. Bunun vehametini anlamak için küfre götürmesindeki gerekçeyi biraz açalım.

Şöyle ki daha evvel izah ettiğimiz üzere dinin temel direği olan ve Allah'ın günde beş vakit kılınmasını emrettiği namazı kılmayan müminlerin kastı elbette ki namazın farziyeti ile ilgili değildir. Aksi durum bunu sorgulayan kişiyi doğrudan kafir yapar. Burada kastedilen şey, ihmal ve tembellik olabilir. Ancak müminler için çok büyük önem arz eden ve ibâdetlerin en büyüğü olan Allah Teâlânın miraçta emir buyurduğu namazın ihmal ve tembellik ile yerine getirilmemesi dahi bu ihmal ve tembelliği gösteren mümini zaman içerisinde küfre yaklaştırmaktadır.

Namaz kılmayan müminin durumunu bir örnekle izah edecek olursak, bu müminin durumu, sağı ve solu uçurum olan bir yarın kenarında duran kişi gibidir. Yani küfür ve şirk uçurumunun kenarında durmaktadır. Düşmemiştir ancak her an küfür ve şirk uçurumuna düşmesi muhtemeldir.

Rasulullah (SAS) bir başka hadîsinde de, ümmetini namazı terk etmekten sakındırmak için namazın önemini bildiği halde kasten terk eden kimsenin küfür pençesine düşebileceğini şöyle ifade ediyor:

"Bir kimse, bile bile kasten (hafife alarak) bir vakit namazını terk ederse kafir olur. (Yani kafire benzer.)" (Tirmizî, İman 9; Nesaî, Eşribe 43, Salât 8; İbn Mâce, İkâme 77)


Ancak, hafife alarak kelimesine dikkat etmemiz gerekiyor. Yani namaz kılmayı terk eden kişi, namaz kılmanın ne kadar büyük bir sorumluluk olduğunu -namaz kılmasının zorunlu olduğunu ve onun önemini- bildiği halde hafife alarak kılmazsa küfür batağına kayabilir.

Bugün çevremizdeki namaz kılmayanların haline baktığımızda, bu durum farklılık arz etmektedir. Zira çoğu kimseye -namazın önemi öğretilmediğinden- onun konumunu bilmediğinden, namaza soğuk bakmakta ve bundan dolayı tembellik göstererek namaz kılmamaktadır. Ayrıca bu kişiler etraflarında kendileri gibi çok sayıda beynamaz gördüklerinden yapılmayan bu derece mühim bir farzı, basit bir günah olarak düşünmektedirler.

Elbette, kişi farz-ı ayn olan şeyleri bilmekle yükümlüdür. Öğretilmemiş olması kişiyi namaz kılma sorumluluğundan kurtaramaz. Fakat bu hadisi şerîfe ve diğerlerine dayanarak o kimseyi küfre de nispet edemeyiz. Çünkü Allah'ın Rasûlü (SAS) namazı kılmamanın çok büyük bir günah olduğunu "bildiği halde" ısrar ederek, kılmamaya kastetmektedir. Bundan dolayı müçtehitler, tembellik sebebiyle namaz kılmayan kişileri kafir değil fasık olarak nitelemişlerdir. Bununla birlikte daha önce bahsettiğimiz âyet ve hadislere dayanan mezheplerin namaz kılmayanlara bakışları da sert olmuştur. Bir kısım mezhepler inâdi tutumla kılmayanların doğrudan katlini ön görürken bir kısmı ise önce hapsini, sonra katlini uygun görmüşlerdir Yani bu görüşe göre, namaz kılmayan önce hapsedilmeli ve eğer hapis cezası ile ıslah olmaz da kılmamada ısrar ederse, katledilmesi gerektiği içtihadını yapmışlardır. Duruma en yumuşak bakan Hanefî mezhebi ise namaz kılmayanların dayak ve hapis cezası ile kılmaya mecbur edilmesi gerektiği görüşündedir. Mezhep imamlarının bu cezaları ön görmelerinin sebebi, namazın "dini ayakta tutan" bir ibadet olmasından ve kişinin dini ile namazı arasında doğru bir orantı olmasından dolayıdır.


Selam ve dua ile...


Bu mesaj 1 kez ve en son ahmet gunay tarafından 01.06.2006 - 23:29 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 01.06.2006 - 23:26
Bu mesajı bildir   zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 2093 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
sefa46 (70), sa71bo (53), hacý46 (39), talathoca (68), volkanadar (46), abcesam (66), ~YaSeMeN~ (40), Yavuz Selim Hay.. (54), sezerarzumanogl.. (40), mhakanavci (43), mevlüt01 (43), ravza dila (41), cartel02 (43), CANBULUT (48), mbitis (39), nurkelebek (56), lokmanyavuz1959 (65), mke55 (40), Seymaa (51), veyselkarani (51), a_musab (38), uyuz (45), tugbil (60), Guldemet (49), Fatih Erus (38), Nedim06 (59), Yusra (36), a_Sena_a (49), abdullah acar (47), M HAKAN AVCI (43), kral (48)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 1.12065 saniyede açıldı