0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » SORULAR & CEVAPLAR » uhud

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 2 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
samsat su an offline samsat  
uhud

6 Mesaj

Kayıt Tarihi: 20.04.2006
En Son On: 27.10.2006 - 17:24
Cinsiyeti: Erkek 
Değerli ravda yöneticileri geçenlerde bedir savaşı ile ilgili bir soru sormuştum bugün onun cevabını aldım fakat benı tam tatmin etti diyemiyecem çünkü cevap kısmının son satırında diyor ki <bedir savaşında ölülerini geride bırakan müşrikler suçludur> bu doğrudur çünkü müşriklerin ölülerini almaları gerekiyordu ama ondan sonraki savaşa yanı uhuda baktığımızda müslümanlarında şehidleri geride bırakıp dağlara çekildiğini görüyoruz.Sizce bu olayla sizin cevabınız arasında bir çekişki yok mu.saygılarımla iyi çalışmalar.
Ekleme Tarihi: 30.04.2006 - 18:15
Bu mesajı bildir   samsat üyenin diğer mesajları samsat`in Profili samsat Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Gast ahmet gunay  

Misafir

Kayıt Tarihi: 27.11.2024
En Son On: 27.10.2006 - 17:24
Cinsiyeti: ----- 
Değerli kardeşim;


Uhud Savaşı Başlıyor (M. 625 - H.4)İslâmın 16'ncı, hicretin 3'üncü, miladın 625'inci yılının 25 Mart'ında, 11 Şevval Cumartesi günü Uhud gazası başlamış oldu. Mekkeli kadınların çalgıları arasında ortaya çıkan ve çarpışmak için adam isteyen kâfir askerleri Hazreti Hamza ve Hazreti Ali'nin kılıçları ile yere düştüler. Kureyşliler ölülerinin öcünü almak, putlarını korumak için var güçleriyle saldırıyor, onların üçte birinden daha az müminler ise Allah yolunda, O'nun hak dâvası uğrunda karşı koyuyorlardı. Savaş kısa zamanda kızışmış, imanlı İslâm askerleri düşmanın merkezine kadar ilerlemişti. Onların kılıç darbeleri altında hemen 20 kâfir ölmüş, düşen bayraklarını kaldıracak kimse bulunamaz olmuştu.Okçular Tembihe UymuyorÇok geçmeden Kureyş ordusu bozulmuş, kadınlar panik içerisinde dağa kaçışmaya, bağırışmaya başlamışlardı. Müminlerin bir kısmı kaçan düşmanı kovalamaya çalışırken, diğer bir kısmı ise savaş zaferimizle bitti, diyerek ganimet toplamaya başlamıştı. Ganimetler pek çok olduğundan düşmanı sonuna kadar kovalama işini bıraktılar, ele geçen büyük bir fırsatı tam değerlendiremediler. Ayneyn adındaki boğaza yerleştirilmiş bulunan okçular da savaşın, kendilerinin zaferiyle bittiğini söyleyerek ganimet toplamaya koştular. Kumandanları Hazreti Abdullah b. Cübeyr'in, hiç bir halde buradan ayrılmamakla emrolunduklarına dair gösterdiği çabalar bir sonuç vermedi. Boğazda kumandanla beraber sekiz okçu kalıverdi.
Kureyş kumandanlarından Halid b. Velid, bu fırsatı çok kollamış fakat ele geçirememişti. Okçuların dağıldığını görünce, 250 kişilik süvari birliği ile boğaza daldı. Kalan okçuları şehîd ettikten sonra, ganimet toplamaya dalan mümin askerleri arkadan sardı. Diğer taraftan da dağılan Kureyş askerleri toplanıp saldırmaya başladı. Müslümanlar iki taraftan da kıskaca alınmıştı. Müminler aralarındaki parolayı bile unutmuşlar, birbirlerine girmişlerdi. Bu şaşkınlık içerisinde savaşı kazanmışken kaybeder hale düştüler. Dağlardan inen Kureyş kadınları tekrar kâfirleri çalgılar ve şarkılar ile coştumaya çalışıyorlardı. İslâm Ordusu pek sıkışık bir halde kaldı. Kendilerini toparlamaya çalıştılarsa da, Kureyşliler üstünlüğü ele geçirmişti. Bazı sahabîler Kureyş'in amansız saldırılarına, yer yer mukavamet gösteriyorlar ise de, umumî gidiş kâfirlerin lehine idi.Mübarek Dişi kırılıyorKureyş askerleri bu fırsattan faydalanarak Peygamberimiz Aleyhisselâmı öldürmeyi gözetliyordu. Sahabîlerden Hazreti Mus'ab'ı, Efendimiz (A.S) sanarak şehîd etmişler ve bunu bağırarak savaş meydanına duyurmuşlardı. Peygamberimiz Aleyhisselâmın öldürüldüğüne dair yayılan bu yanlış haber de, müslümanların moralini iyice bozdu. Halbuki, dağın tepesinde bir avuç müslüman Peygamberimiz Aleyhisselâmın etrafını sarmışlar, O'na bir zarar gelmemesi için canlarını veriyorlardı. Bu arada Peygamberimizin mübarek dişi kırılmış, yanağı yarılmış, bazı yaralar almıştı.
Ebû Süfyan, Peygamberimiz Aleyhisselâmın bulunduğu tepenin altına gelerek oradakilere seslendi. Peygamberimiz Aleyhisselâmın, Hazreti Ebû Bekir ve Hazreti Ömer'in sağ olup olmadıklarım öğrenmek istedi. Fakat Peygamberimizin emriyle cevap verilmedi. Ebû Süfyan'ın "Demek ki, bunların hepsi ölmüş!" demesine dayanamayan Hazreti Ömer, "Hayır! Sorduklarının hepsi de sağ!" cevabını verdi. Ebû Süfyan: "Savaş nöbetledir. Bugün biz Bedir'in öcünü aldık!" diye övünmek istedi. Hazreti Ömer de "Fakat bizim ölülerimiz Cennette, sizinkiler Cehennemde!" diye haykırdı.
Müşrikler, müminlere karşı sağladıkları üstünlükten faydalanıp savunmasız kalan Medine'ye giremediler. Çünkü Allahü Teâlâ'nın onlara verdiği korkuyla, müminlerden tek bir esir bile alamadan Mekke'nin yolunu tuttular. Yolda akılları başlarına geldi ve tekrar saldırmayı düşündüler. Fakat Peygamberimiz Aleyhisselâm da böyle bir tehlikeyi düşündü. Sahabîlerden bir birlik meydana getirdi. Başlarına geçerek düşmanı takibe çıktı. Medine'den sekiz kilometrelik mesafedeki Hamrâulesed denilen yere kadar gidildi. Üç gece hiç sönmeyen kalabalık ateş yaktırdı. Müslümanlara kuvvet geldiğini sanan kâfirler korktular. Tekrar saldırmaya cesaret edemeden yollarına devam ettiler. Halbuki müminlerin sayısı 75 kişilik bir kuvvetti.
Uhud savaşı böylece üç safha geçirmiş oldu. Müminler galib iken mağlûb,, mağlûb iken düşmanı takible tekrar galib hale geldi. Mağlûb duruma düşmeleri, Peygamberimiz Aleyhisselâmın iki emrinde gösterdikleri gevşeklikten, galib hale gelmeleri ise tekrar O'nun sözlerine tam yapışmakla mümkün oldu.
Uhud Savaşı'na bazı mümin kadınlar da katılmışlar, yaralıların yarasını sarmak, askerlere su dağıtmak gibi vazifeler yapmışlardır. Kureyşli kadınlar ise kâfirleri eğlendirmek, kaçmalarını önlemek, öçlerini alabilmek için katılmışlardı. Bu arada savaş meydanındaki şehîdlerin burunlarını, kulaklarını kesmek gibi vahşîce, insanlığa sığmayan alçaklıklarda bulunmuşlardır. Uhud'da kâfirler 20 ila 30 arasında ölü verirken, müminlerden 70 kişi şehîd düştü. Bunlar arasında Peygamberimiz Aleyhisselâmın amcası Hazreti Hamza da vardı.İrşad Heyetleri İhanete Uğruyor (M. 625- H.4)Uhud savaşının sonucu, müşrikleri, yahudileri ve onlara destek olan kabileleri şımartmıştı. Müminler ise, gelecek tehlikelere karşı çok tedbirli davranıyorlardı. Diğer taraftan ise, çıkarılan seriyyelerle düşmanlara karşı hazır olduklarını gösteriyorlardı. Fakat düşmanlar başka aldatıcı yollara başvurdular. Müslümanları böyle kalleşçe avlamak istediler. Hicretin dördüncü yılında, irşad için istenen müminler ihanete uğradılar.Raci' Vak'asıMedine yakınındaki kabilelerden ikisi, Fahri Kâinat Efendimize gelerek kendilerine İslâm dinini öğretecek kılavuzlar göndermesini istediler. Efendimiz (A.S) de Kur'ân öğretip din bilgilerini anlatmak üzere, 10 kişilik bir irşad heyetini onlarla gönderdi. Fakat Kaafile Raci' denen yere varınca müminler, 20 kişilik bir çete tarafından sarıldı. İhanete uğradıklarını anlayan irşad heyeti, dağa sığınarak kendilerini savundular. Sekizi şehîd edildi, ikisi ise canlarına zarar gelmemek üzere teslim alındı. Fakat onlar da Mekke müşriklerine satıldı. Kureyşliler, bu iki mümini Bedir'de ölenlere karşılık idam ettiler. Canlarının bağışlanması için dinlerinden dönmeleri peygamberlerini kötülemeleri teklifini ise şiddetle reddedip .şehîdlik rütbesine kavuştular.Bi'ri Maune FaciasıYine aynı sene içinde Necid şeyhi Ebû Berâ, Peygamberimiz Aleyhisselâmdan din öğretmeleri için bir heyet istedi. Peygamberimiz Aleyhisselâmın güvenememesi üzerine, kendisine teminat verdi. Bunun üzerine Suffa eshabından 70 kişi gönderildi. Kendilerine, Ebû Berâ'nın yeğenine yazılan bir de mektub verildi. Ebû Berâ'nın iyi niyetine rağmen, yeğeni başka adamlar toplayarak, mektubu bile okumadan müminlere baskın yaptı. "Bi'r-i Mâune = Mâune Kuyusu" mahallinde irşad heyetini kılıçtan geçirtti. İçlerinden sadece biri sağ olarak kurtuldu. Medine'ye gelerek acı haberi ulaştırdı. Peygamberimiz Aleyhisselâm ve sahabîleri çok elem içinde kaldılar. Peygamberimiz Aleyhisselâm bir ay müddetle, namazdan sonra bu zalimlere beddua etti. Müminler göz yaşı dökerken, münafıklar, yahudiler bu işe çok sevindiler. Bu hadise, Bi'r-i Mâune Faciası adıyla anılır.Benî Nadir GazasıUhud Savaşından altı ay sonra Benî Nadir yahudileri ile gazâ yapıldı. Medine'nin Kuba köyü yakınlarında yaşayan Nadir Oğulları yahudileri, Kureyşlilerin tahriklerine kapıldılar. Uhud Savaşının sonucunu İslâm aleyhine kullanmak istediler. Peygamberimiz Aleyhisselâmla yaptıkları andlaşmayı bozdular. Diyet borçlarını ödemeleri için bazı sahabîleriyle beraber yurdlarına gelen Fahri Kâinat Efendimize suikast yapıp kalleşçe öldürmeye bile kalkıştılar. Onların kötü niyetini anlayarak oradan ayrılan Peygamberimiz Aleyhisselâm, ya andlaşmayı yenilemelerini veya 10 gün içinde Medine'yi terketmelerini bildirdi. Yahudiler Medine'den ayrılmaya hazırlanırken, münafıkların reisi Abdullah b. Ubey b. Selül gizlice haber gönderdi. Kendilerinin ve diğer yahudi kabilelerinin yardım edeceklerini vaadederek direnmelerini istedi. Nadir Oğulları bir yıllık yiyeceklerini doldurup çok sağlam gördükleri kalelerine çekildiler. Müslümanlar kaleyi kuşattılar. Kuşatma ve savaş 20 gün kadar sürdü. Vaadedilen yardım gelmeyince, yahudiler aman diledi. Bunun üzerine mallarını alarak gitmelerine izin verildi. Yahudiler düğün alayı gibi şenliklerle Medine'den ayrıldılar. Silahları ve toprakları müminlere kaldı. Peygamberimiz Aleyhisselâm toprakları muhacirlere ve ensârdan fakir olan iki mümine dağıttı. Yahudilerin böylece Medine'den çıkarılması Peygamberimiz Aleyhisselâmın tesirini arttırdı.


Selam ve dua ile...
Ekleme Tarihi: 16.05.2006 - 23:13
Bu mesajı bildir   zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1776 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
burcunur (42), jihad soldat (43), alpakman (34), kerbela_34 (41), SpedeR (47), eminilhan (47), Glkc (36), mujdatciftci (35), aklima gelmedi (34), meraladem (39), heval yunus (34), muhammet ali (38), sosyolog983 (41), agus (44), müslüman cocuk (37), nakirev (42), enime (42), furkan_^^ (49), guller (44), sahdamar (41), metin uzun (42), abdulsamet (55), negative (39), homurhomur (51), snibsirm (44), husamaygor (37), estor (63), caykarali61 (43), aLi_osman (36), Avci_55 (37)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.87100 saniyede açıldı