0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » EFENDİM E MEKTUP

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 1 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
Gast abidullah  
EFENDİM E MEKTUP

Misafir

Kayıt Tarihi: 30.12.2024
En Son On:
Cinsiyeti: ----- 
EFENDİM*E MEKTUP

Varlığımın sebepler ötesi sebebi, gönlümün sultani
Efendim!...*


Merhamet dilendiğim kelimelerin gölgesinde içimin
yankısını sana yollamak istiyorum.

Yüreğimde çaglayanlar var, dinmeyen gozyaslarim var
efendim. Sana yolluyorum tüm hasretlerimi, asarak
yüreğimin çöl kumlarını. Demet demet yıldızların kutlu
rehberlerimdir, kapına yöneldiğim gecenin su issiz
saatlerinde. Gönül heybemde gozyaslarim, geçtiğim
yollara serpiyorum sadakam diye. Yürek tezgahında
dokuduğum sancılarım var sadağımda, kuşandığım acılar
var. İste geldim kapına efendim, dilimde senden
dilendiğim şefaatin var.

Ey Nebi, inan ki sensiz gündüzlerimiz bile geceye
dondu. Alnımızı uful uful okşayan rahmet yüklü
soluğundan mahrumuz yillardir. Senin yokluğun, olu
ruhlara can veren nefesinin yoklugu, bizi agyar
atesinde yakti. Deden Hazret-i Ibrahim'e yakilan
atesten daha acimasizdi yandigimiz atesler.

Medet Sultanim! Hicraninla yanan ruhumuza
parmaklarindan yine bosaltmaz misin kevserlerini oluk
oluk? Utancimiz buyuk. Adini bir bayrak gibi
dalgalandiramadik gonul semalarinda. Giremedik
kalplere, adini sunamadik sana muhtaç sinelere. Buyuk
utançlara kundaklandik; ama sen sultansin Efendim, ne
olur himmetini esirgeme boynu bukuk, yuregi yarali
ummetinden. Yarali yuregimizi, Hazret-i Eyyub'a
bahsedilen ab-i hayat gibi çaglayanlarla yikayacagin
gunu bekliyoruz.

Bir gun gozlerimizden perdelerin kalkacagi umidiyle
yasadik hep. Temessulunle serefkudum buyurdugun Ahmet
Rufai hazretlerine imrenir olduk. Biz de, gunahkâr
dudaklarimizi senin o pak ellerine dokunduracagimiz
gunun hasretiyle bekliyoruz efendim.

Sen, çiçek çiçek donanmis vefalarla kucaklayan Uhud'un
bagrindaydin hani... En has suhedanin vefa kokan
cennet mekânlarini ziyaret etmistin... Ve orada
demistin ya, 'Kardeslerime selâm olsun!' diye... Ey
Nebiler Sultani Efendim! Bizleri, isaret buyurdugun o
garip devirde gelen kardeslerin sayip ziyaret
etmeyecek misin? Ayagi ve alni beyaz sekili atlarin
say bizi, aldigimiz abdestlerimiz var gunde bes vakit.
Ne olur efendim, Mekke'den Medine'ye hicret eder gibi
gel. Sen gel ki, gunesin bizi terk ettigi karanlik
gecelerimize dolunaylar dogsun. Yeniden bestelensin
'Tale'al Bedru'lar. Hiç gunahi olmayan çocuklarimiz
seslendirsin yine o yanik nagmeleri. Ellerinde demet
demet gullerle bekleyen kadinlarimiz, gozyasi
çaglayanlariyla yikasin yollarini.

'Ey sevgili, en sevgili' Efendim! Seni anlayamayan
nazarlara keske, sana perdedâr olan bir orumcek kadar
vefali olabilseydik. Anlayabilseydik kiymetini... Seni
anlatabilseydik... Keske bir guvercin olabilseydik,
dunyanin dort bir tarafina nur dagitan ellerinden
uçurdugun. Senin çaglari asan o kudsî çagrilarini
tasiyabilseydik çaglardan çaglara ve deniz asiri
diyarlara.

Ne olur gel Efendim! Çagin yetimleri var seni
bekleyen. Sana kasideler yazan bagri yanik âsiklarin
var, agit yakanlarin var. Agidi dindirecek oksuzlerin
var. Ve talihsiz devrin Asiye yuzlu, Meryem iffetli
yetimleri var. Gozyaslarina sunger olacagin surmeli
ceylanlarin var. Sakat vicdanlarda çarmiha gerilmek
istenen Mesih soluklu yigitlerini ne olur daha fazla
bekletme Efendim. Atese atilmak istenen Ibrahimlerimiz
var, Senin gul bitiren yagmurlarini bekliyorlar. Biçak
altinda tevekkulle bekleyen Ismaillerimiz var; yoluna
kurban olmayi bekleyen koç yigitlerimiz var.

Biliyoruz, askina pervane olamadik. Yanlis ateslerde
yandi ruhumuz. Yanlis pazarlara surulduk. Yalanci
safaklarla kandirildik yillar yili. Sensizligin
girdabinda zehrini yudumladik hayatin. Onca
gunahlarimiza, bize yakismayan kusurlarimiza ragmen,
senin buyuklugun kadar buyuttuk umutlarimizi. Daglar
kadar gunahlarimiz olsa da sen kadar umutlarimiz var.
Hani diyorsun ya Efendim, 'Benim sefaatim, ummetimden
gunah-i kebair isleyenleredir.' Kim bilir kaç gunah
kirinin içinde buyuttuk bembeyaz umutlarimizi.
Tutunduk verdigin soze. Mujdenin ipekten çehresine
sarindik.

Ey Nebi, kendisine yollanan salatu selâmlari isiten
vefali Dost. Sana yolladigimiz salatu selâmlarin
simsicak golgesinde beyaz dualarimizin aydinligiyla
yoneldik kapina. Temessulunle, meftunlarini
sevindirecegin zamani bekliyoruz. Sireten sekil
degistirecek kadar buyuk gunahi olanlarin imdadina,
sirf sana yolladiklari salatu selâmlar hatirina
yetismistin Efendim. Ve biz ahirzamanin garip
insanlari, bir kere daha temessul edip imdadimiza
yetisecegin gunun hasretini çekmekteyiz.

Yetis imdada ya Resulallah, ne olur imdadimiza yetis!
Gonul Kâbe'sinde, gunahlarimiza ragmen yine de bir yer
var Efendim tesrif buyuracagin. Yuregimizin
yanikligiyla tutsuledigimiz gozyasi dolu mahzenlerimiz
var. Uyku nedir bilmeyen kirpiklerimiz var Seni
bekleyen. Ne olur gel, gel ki: 'Kadem bastin gonul
tahtina / A Sultanim sefa geldin.' diyelim bagri yanik
âsiklarin gibi.

Ey, 'Levlake...' hitabinin Nazli Sultani, naz
makaminin efendisi! Yildizlarin, yoluna kaldirim
taslari gibi dizildigi, yuregi bulut bulut olan
Sevgili! 'Yagarsin, taslar bile yemyesil filizlenir.'
Sen olmasaydin eger, taslardan daha kati yuregimizde
hiç yeserir miydi yepyeni umutlarimiz! Imanin
gokkusagi renkleri belirir miydi yagmur sonrasi gibi!
Yuregimizin yamaçlarinda boy verir miydi hiç, sen
kokan guller, olmasaydin Efendim!

Ve bir de Efendim, 'Damar damar seninle, hep seninle
dolsaydik', koruyabilseydik 'vefa'mizi... Açsaydi daim
bizim de gonlumuzde vefa çiçekleri... Bir Molla Cami
de biz olsaydik, ashabina kitmir olmayi cani gonulden
dileyen... Kitmirin olabilseydik ey Sah-i Resul! Sana
sadik olabilseydik... Adina ve ashabina sahip
çikabilseydik ta hasre kadar... Ashab-i Kehf'in
kitmiri gibi olsaydik... Onca gunahlarimiza ragmen,
'Senin ashabin cennete giderken ben nasil cehenneme
giderim?' diye inleseydik... Iniltilerimizde
bestelenseydi umitlerimiz...

Kabul eder misin bizi Efendim, ashabinin kitmiri
olarak?

Zira Efendim, 'Sana sirilsiklam bir bakis da ben
olsaydim' diyerek basimizi koydugumuz olmustur
yastiga, tutundugumuz an olmustur duslere.
Ne olur; 'Gel ey Muhammed bahardir / Dudaklar ardinda
sakli / Aminlerimiz vardir / Hac'dan doner gibi gel /
Mirac'dan iner gibi gel / Bekliyoruz yillardir.'
Bir demet gul var elimizde, titreyen yuregimiz var.
Gullerimiz solmadan, gul kurusu aglamadan yuregimiz,
ne olur gel Efendim!

Yazarı bilinmiyor

Rabbim bu şuura erişmeyi nasip eder inşallah AMİN
Ekleme Tarihi: 24.03.2006 - 19:01
Bu mesajı bildir   zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1206 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
zec (53), yesil07 (39), volkansav52 (40), bebecik1974 (50), mcamlica (38), serdar414 (47), musoylemez (56), KalpYapalim (32), gurbat (62), yasen (47), yilmaz (63), kenzularsh (40), srknsrt (51), puma (54), mazpolat (67), pskofb (38), akaasa (49), oguzy (74), arkadasim (51), Mecnun2000 (55), sarenge (44), SarCopTeS (43), halil40 (36), belan08 (47), halil_10 (37)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.77165 saniyede açıldı