stromectol budesonide ivermektine budesonide kamagra aldactone aldara aldipin alendron alesse aleve alges x algifor allegra allergodil allo 300 tablinen allo basan allopur altace alutan alzar amanol amaryl amilo basan amilorid comp amiloride hct amiodar amlo eco amlopin amlovasc amoxi basan amoxi cophar amoxi mepha amoxil amoximex anafranil sr anafranil antabus antabuse antalgit antamex antisacer antra antramups anvitoff apcalis oral jelly
     

0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » EDEBİYAT / MAKALE / ŞİİR » MAKALELER » gözyasimda saklisin aglayamam ben...

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 7 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
Hasret su an offline Hasret  
gözyasimda saklisin aglayamam ben...

Admin
945 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.05.2004
En Son On: 22.11.2011 - 19:31
Cinsiyeti: Bayan 
"Gözyaşımda saklısın ağlayamam ben
Düşeceksin sanırım kirpiklerimden..."

Hatırladınız mı şarkıyı? Gözyaşında nelerin saklı olduğunu, hangi hüznün ve elemin, hangi gamın ve kederin, hangi sevincin ve neşenin, hangi sevginin ve sevgililerin ve kimlerin saklı olduğunu anlatan, söyleyen ve "hüngür hüngür" haykıran bu güzel şarkıyı hatırladınız mı?

"Gözyaşımda saklısın ağlayamam ben..."

Sizin gözyaşlarınızda neler saklı? Kime ve kimlere mesken yaptınız gözyaşlarınızı? O güzelim buğulu gözleriniz kime ve kimlere "yataklık" ediyorlar?

Sahi, nedir gözyaşı? Sığınak mı, barınak mı? Acı mıdır gözyaşı, sevinç mi?

Ve,
Nedir ağlamak? Neden ağlar insanlar, neden akıtırlar gözyaşlarını? Ve neden ağlamazlar? Neden ve niçin saklarlar gözyaşlarını? Neden ve niçin "iç"lerine akıtırlar "terkîbinde" nelerin saklı olduğu meçhul olan, kaynağı belirsiz o iki damla ıslaklığı?

"Gözyaşı Medeniyeti"nin mensupları neden ağlamazlar? Ağlamak bir "küçüklük" tezahürü müdür? Medeniyetinin hamurunun gözyaşı ile yoğrulduğu söylenen bir toplumda ağlamamakta neyin nesi oluyor? Nereden çıktı bu "karı gibi ağlama" lafları? O zaman siz "erkek" gibi ağlayınız... Yok hayır, "adam" ve "insan" gibi ağlayınız...

Ağlamak... Nereden ve niçin geldiği belli olmayan iki damla sıvının "göz pınarları"ndan süzülerek, gözün "koruyucu melekleri" olan kirpiklerde bir yarım tur attıktan sonra, yavaş yavaş, kimseyi incitmeden, sadece kendi sahibinin "gönül telini" samimi bir şekilde titreterek, kendine has "eda"sı ile birlikte, yılların izini taşıyan "yüz" ün o kıvrımlarından süzülerek, bazen elin tersiyle silinerek, bazen de çene kenarlarından kayarak toprakla buluşma "eyleminin" adı...

"Göz Pınarları." Bu harika tamlamayı mensuplarına hediye eden medeniyetin çocukları, niçin ağla mıyorsunuz? Yoksa, gözlerde bir "pınar" olduğunu, o "pınar"ın "gözyaşı" ile dolu olduğunu, zaman zaman boşaltılmazsa sahibini rahatsız edeceğini, "musluk"larını ne kadar sıkı sıkıya kapatsanız da "o"nun mutlaka kendine bir "yol" bulacağını, sizin "o"na yol vermemeniz halinde "o"nun kendi güzergâhını kendisinin çizeceğini ve "o" parlaksı, efsunlu, sahibine ayrı bir "güzellik" katan güzelim sıvının "içinize" doğru akacağını ve nihayet sizin ağlamamanız halinde, "dışı"nızın ağlamaması halinde "içiniz"in ağlayacağını bilmiyor musunuz? "İçin için ağlamak" tabirini hiç duymadınız mı? Öyleyse neden ve niçin "dışın dışın" ağla mıyorsunuz?

Ağlayın... Allah aşkına ağlayın... Bazen sessizce, bazen hıçkırarak, bazen de bağırarak ağlayın... İçinizin ağlamaması için dışınızı ağlatın... Akıtın gözyaşlarınızı göz pınarlarınızdan...

Açın ellerinizi semaya, bükün boynunuzu, isteyin affınızı Yaratıcıdan ve ağlayın ki göreceksiniz meleklerinde sizin o ağlama "seansına" iştirak ettiğini...

Günahlarınızın affı için ağlayın, mazlumların "âh"ını almamak için, Filistindeki küçücük yavrular için, Çeçenyada ve Bosnada kirletilen namuslar için, biriktirdiğiniz altınlar ve dolarlar için, "Kapris"lerde kurum kurum kurulan kaprisleriniz için, gelmeyecek olan gençliğiniz ve gelmesi mukadder olan ihtiyarlığınız için, fuhuş borsasında alınıp satılan memleket çocukları için, Irakda-Keşmirde-Somalide-Kırımda ve dünya çoğrafyasının her tarafında ezilen ve hor görülen ve sömürülen ve sürülen müzlümanlar ve tüm insanlar için, diz üstü çökertilen bir medeniyetin bir kültürün yeniden şahlanması için, kendiniz için, ana-babanız için, pîr-i fânilerin sizin için akıttıkları gözyaşları için, çoluk-çocuğunuz için, benim için ve samimi dualarınızın kabul olunması için ağlayın... Elinizden "ağlamaktan başka bir iş" gelse de ağlayın "gelmese" de zira ki ağlamak başlı başına bir "iş" tir...

Peki siz gözyaşının terkîbinde nelerin olduğunu biliyor musunuz? Ağlama "işi" nin hangi hastalıklara "şifa" hangi dertlere "deva" olduğunun farkında mısınız?

Gözyaşının "renk körlüğü"ne iyi geldiğini bilir misiniz? Hani herşeyi "siyah ve beyaz" gören, arada kalan bütün renkleri "yok" sayan, görmeyen, grînin, yeşilin, mavinin, eflatunun ve diğerlerinin farkında olmayan "renk körü" gözleriniz var ya, işte onlara iyi geldiğinin farkında mısınız?

Gözyaşının gözdeki "perdelere" iyi geldiğini bilir misiniz? Hani o herşeyi "flû" gören, bir türlü net göremeyen, görmek istemeyen, al ve yeşil "lens" li gözleriniz var ya, işte onlardaki "bir türlü görmek istememe" hastalığına iyi geldiğini bilir misiniz? Göremediğiniz zaman bilemeyeceğinizin, bilemediğiniz zaman ilgilenemeyeceğinizin, ilgilenemediğiniz zaman da ne ocakların söndüğünün, ne yuvaların yıkıldığının farkındasınız değil mi?

Gözyaşının kulaklara faydalı olduğunu, "duymama/duymak istememe" hastalığına iyi geldiğini bilir misiniz? Hani o bir türlü kimseyi duymayan, uzakları geçtik yakınındaki "âh"ları ve feryâd-u figânları işitmeyen kulaklarınız var ya, işte onlara en kaliteli "işitme cihazı" etkisi yaptığının farkında mısınız?

Gözyaşının burnunuza faydası olduğunu bilir misiniz? Hani o "iyi" olan şeylerin kokusunu bile unutan, akşamleyin komşusundaki pişen yada pişmeyen çorbanın kokusu ile ilgilenmeyen, hep sunî kokulara alıştığı için gerçek kokuları bir türlü alamayan, yahu "gül" ün kokusunu bile unutan burnunuz var ya, işte ona da iyi geldiğinin farkında msınız?

Gözyaşının dilinize iyi geldiğini bilir misiniz? Hani o tatmış olduğu bütün nîmetlerin asıl sahibini unutan, unuttuğu için şükretmeyen, hep yanlışın sesini çıkaran, bir türlü doğru sesi çıkartmayı beceremeyen, şükrü unuttuğu gibi zikri de unutan, malayâni şeylerle iştigâl eder hale gelen ve sahibine yani size "ölmüş kardeşinizin etini" yediren dilinize iyi geldiğinin farkında mısınız?

Gözyaşının ellere iyi geldiğini bilir misiniz? Hani o semaya açılmayı unutan, "yetimin başını okşama" hasletini kaybeden, hep "alan el" olmaya alışmış, bir türlü "veren el" olmayı beceremeyen/istemeyen, günahlarınızdan dolayı nasırlaşan ve kullandığınız "yan sanayi" kremlerin bile "görünmeyen" nasırlarızı örtemediği ellerinize iyi geldiğinin farkında mısınız?

Gözyaşının ayaklara iyi geldiğini bilir misiniz? Hani o ana-baba kapısını çalmaya gitmeyen, mescidin yolunu unutan, bar ve pavyon gezmelerini "ezbere" bilen, dost gezmelerine ve hasta ziyaretlerine çağıranlara "bırakın bu ayakları" diyen ayaklarınıza iyi geldiğinin farkında mısınız?

Gözyaşının beyninize iyi geldiğini bilir misiniz? Hani o varoluş sebebi olan ve sizi hayvandan ayıran "düşünme" melekesini kaybeden, dumûra uğrayan, düşünemediği için işleyemeyen, işleyemediği için pas tutan ve sorgulama yeteneğini kaybeden, o yüzdendir ki "gelene ağam- gidene paşam" diyen beyninize iyi geldiğinin farkında mısınız?

Gözyaşının aşırı kilolara iyi geldiğini bilir misiniz? Hani o sizi yerinize mıhlayan, hareket etme kabiliyetinizi unutturan, miskinleştiren, tembelleştiren, "yaşasın yemek yemek" teraneleriyle daha da "obez" leşen, ağladığınızda tüy gibi olup melekler katına yükselebileceğinizi bildiğinden göz pınarlarınızı dahî kurutan kilolarınız var ya, işte onları eriteceğinin farkında mısınız?

Gözyaşının damar sertliğine, migrene, hazımsızlığa ve özellikle çağın illeti olan sitrese; her nevî sosyolojik ve psikolojik ve fizyolojik hastalıklara "şifa" olduğunun farkında mısınız?

Ve,
Gözyaşının kalbinize iyi geldiğinin farkında mısınız? Bütün kirli çamaşırlarınızı temizleyen ve hatta onları "beyaz ötesi" hale getiren temizlik maddelerinin temizleyemeyeceği kalbinizi temizleyen, sertleşmiş kalbinizi en kaliteli yumuşatıcının dahî yapamayacağı şekilde yumuşatabilen bir "GÖZYAŞINA" sahip olduğunuzun farkında mısınız?

O gözyaşının size bir "insaf", bir "vicdan", bir "yürek", bir "feraset" ve bir "GÖNÜL" olarak geri döneceğini biliyor musunuz?

Ağlayın, hemen ağlayın ve akıtın gözyaşlarınızı toprağa... Yoğurun gözyaşlarınızla toprağı ve sulayın... Gözyaşlarınızla yoğrulan ve sulanan toprak filizlensin, o filizleri de sulayın... Ve o filizlerden "gül" fidanları derilsin, rengârenk "gül" fidanları...Her taraf "güllük-gülistan"lık olsun gözyaşlarınızla... Ve "gül" insanlar yetişsinler o gülistanda, işi-gücü "gül" olsun onların, "gül alsınlar gül satsınlar, gülden terazi kursunlar, gülü gül ile tartsınlar..."

Ve,
Hemen ağlayın! Aynı zamanda bir "gözyaşı" Peygamberi olan son Nebî'nin "gül" kokan, "gül" pınarlarından "gülyaşı" olarak sizin için dökülen o mübarek "gözyaşları"nın hürmetine, hemen ağlayın...

Ve,
Asla, asla "timsah gözyaşları" olmasın "göz pınarlarınız"dan gelen gözyaşlarınız...

Ve,
Ağlayınız, bazen "için için", bazen "dışın dışın", bazen "sessiz sessiz", bazen "hıçkıra hıçkıra", bazen "hüngür hüngür", bazen de "bağıra çağıra", ama yeter ki ağlayınız...

"Ağlamaktan başka elinizden bir iş" gelse de ağlayınız gelmese de... Zira ki ağlamak "BAŞLI BAŞINA BİR İŞ" dir, hemi de çok ama çok önemli bir iş... Kendisine "husûsî" zaman ayrılması gereken önemli bir iş...

Hadi bakalım, şimdi "ağlama molası" veriyoruz...

VE

Allah "göz pınarlarınızı" kurutmasın...

Ekleme Tarihi: 18.03.2006 - 09:06
Bu mesajı bildir   Hasret üyenin diğer mesajları Hasret`in Profili Hasret Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
EBRARALEYNA su an offline EBRARALEYNA  
Themenicon    gözyaşında saklısın ağlayamam ben

208 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 05.03.2006
En Son On: 23.01.2007 - 23:07
Cinsiyeti: Bayan 
s.a
bende tam böyle bir ruh halindeyken açtım siteyi ve ilk bu konuyu okudum.Kaderimizi yaşıyoruz.tevafük.....
GÖZ YAŞLARI NEDEN Mİ AKTI hayat bazen senin yapmak istemeyipte farkında olmadan gelişen hatalarının toplamının sonucunda ne kadar zor hale geliyor.
bunu anladığında yaşanan o pişmanlık çok acı oluyor .o gerçek göz yaşları akıp dinmiyor.kendime yaşattıklarım içim üzgünüm.
söylediğiniz gibi bendeki etkisinin ne oldunu merak edeceğim
SELAM VE DUA İLE
Ekleme Tarihi: 18.03.2006 - 09:59
Bu mesajı bildir   EBRARALEYNA üyenin diğer mesajları EBRARALEYNA`in Profili EBRARALEYNA Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
~HiLaLaY~ su an offline ~HiLaLaY~  
AĞLAMAK İSTİYORUM

2765 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 17.02.2006
En Son On: 04.12.2007 - 11:08
Cinsiyeti: Bayan 
Ağlamak istiyorum
Çektiğim çilelere
Ağlamak istiyorum
Şu dertli halime
Ağlamak istiyorum
Dünya benim olsa bile
Ağlamak istiyorum
Ama bilmem ki neden?
Dert mi? Çile mi? neden bu neden?
Ama anladım şimdi
RABBİM ve RESULÜN AŞKINDAN..

Selam ve Dua ile...
Ekleme Tarihi: 18.03.2006 - 10:17
Bu mesajı bildir   ~HiLaLaY~ üyenin diğer mesajları ~HiLaLaY~`in Profili ~HiLaLaY~ Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
gonca gül65 su an offline gonca gül65  
AŞIK MAŞUKUNU İSTİYOR.

173 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.03.2006
En Son On: 11.06.2007 - 10:22
Cinsiyeti: Bayan 
GÖzlerimden akan yaş Allah ve Resulüne olunca kendimi iyi hissediyorum.Onların aşkı beni hayata bağlıyor.Gözlerimden çokça yaş akar, çünkü aşık maşukunu istiyor.
Ekleme Tarihi: 18.03.2006 - 10:34
Bu mesajı bildir   gonca gül65 üyenin diğer mesajları gonca gül65`in Profili gonca gül65 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
mustafa oruç su an offline mustafa oruç  
GÖZYAŞI

11 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 21.02.2006
En Son On: 31.03.2006 - 17:28
Cinsiyeti: Erkek 
İNSANLARIN GÖZ YAŞLARINDA NELER SAKLI OLDUĞUNU ANLAMAK İSTEYENLERE IRAKLI NUR'UN MEKTUBUNU DİNLEMELRİNİ TAVSİYE EDERİM.
Ekleme Tarihi: 18.03.2006 - 10:50
Bu mesajı bildir   mustafa oruç üyenin diğer mesajları mustafa oruç`in Profili mustafa oruç Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
yoktan su an offline yoktan  
...

1227 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 25.11.2003
En Son On: 16.03.2009 - 11:55
Cinsiyeti: Erkek 
Gözyaşı yüreğin bereketi...

Yüreklerimizi bereketlendirmek için...


...

Hadi bakalım, şimdi "ağlama molası" veriyoruz...

VE

Allah "göz pınarlarınızı" kurutmasın...

...

Ekleme Tarihi: 20.03.2006 - 10:11
Bu mesajı bildir   yoktan üyenin diğer mesajları yoktan`in Profili yoktan Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
GÖZ YASI su an offline GÖZ YASI  
göz yaşı

95 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 11.11.2005
En Son On: 19.10.2007 - 16:11
Cinsiyeti: Erkek 
çok mükemmel bir yazına sözümün olmadığını söylemek istiyorum kardeşim..

bende müsadenle çok sevdiğim bir yazıyı eklemek istiyorum..


GÖZ YAŞLARI…

İnsan için biricik teselli ve neşe kaynağı "GÖZYAŞLARI" dır. Doyulmayan manevî hatların galeyana-cuş'a- gelişiyle göz pınarlarının akışı.. Ne tatlı ne hoş...

Gözyaşları! Bazen inci taneleri gibi bir gözden damla damla akar, diğer gönlü ateş gibi yakıp kül edersin. Maddeleşmiş kafalarıyla kimyacılar senin analizini yapamaz. Ancak O'nun "Benim bildiğimi bilseydiniz çok ağlar az gülerdiniz" sırrına vâkıf olan basîret sahihleri seni çözebilir.


Göz yaşları'nın en büyük düşmanı "gülmek" tir. Atom bombası yeryüzünün verimli topraklarını verimsiz hale getirip, havayı suyu nasıl bozuyorsa; gülmek de ruh ve beden ülkesinin merkezi olan kalbi ve ondaki mürüvvet, hamiyyet ve muhabbet duygularını tahrib eder. Mürüvvet ocağı olan kalbi harâmetler karargâhına çevirir.

Çileli bülbüllerin yanık sesleri gibi sedâlanan sesler yerine baykuş seslerini andıran sesler çıkartır. İşte o zaman kalp ölmüş demektir, ölü kalbin penceresinden yas çıkar mı?
Kalbi ölenlerin kalıbının taştan ne farkı olur? Şu kalıpları insana benzeyip, sûretleri değişenler...
Siz insanlığı arayan insanlara insan olduğunuzu ne ile ne zaman ispat edebileceksiniz?


Söyleyen ne güzel dile getirmiş:

"Yıllar yılı dolaştım gönül ülkelerinde

İnsanlığı aramışım insan gölgelerinde."


Eller hep boş, ümitler suya düşmüş vaziyette insanlardan insanlık bekliyoruz. Beyhude.. Zira niçin yaratıldığını bilmeyenler niçin yaşadıklarını bilebilirler mi?
Ne garip tecellilerle dolu bir hayat. Gülmeğe herkes "Gönüllü asker", ağlamaya gelince "Vakitsiz teskere" ister durumda. Ağlamasını unutmuş garib bir nesiliz.
"Yaş çıkmayan gözden Allahım sana sığınırım." diyen bir Yol gösterici' nin tabileri değil miyiz?


Hani seccademize döktüğümüz billûr damlalarını andıran gözyaşlarımız? Hani kırdığı bir kalp işlediği bir günah yüzünden gözleri yaşlarla dolup çağlayanları andıranlar...

Hani yastığının örtüsünü geceleri göz yaşlarıyla yıkayanlar?

Gülenler! Gülüşlerinizden bile ümitliyiz. Şimşeklerin ve gök gürültülerinin yağmur yüklü bulutları haber verdiği gibi gülüşleriniz de bize gözyaşlarınızı müjdeliyor... Bekliyoruz... Ömrümüzün nihayetine kadar da bekleyeceğiz... Bir göz ve bir damla yaş... Ne girift bir bilmece...

Hep cesedi ölenlere ağlanıyor da maneviyatı ölüp "İki ayaklı canlı cenaze" olanlara ağlanmıyor? Asıl ağlanması gereken onlar değil mi?

Gözyaşları... Sen nelere teselli kaynağı, kimlere' ümit sığınağı olmadın? Yetimlere, boynu büküklere, mazlumlara ettiğin dostluklar yeter. Gel, ne olur... Biraz da senin hasretinle yananlara dost ol...

Ekleme Tarihi: 08.05.2006 - 13:23
Bu mesajı bildir   GÖZ YASI üyenin diğer mesajları GÖZ YASI`in Profili GÖZ YASI Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 482 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
Rabbena (36), esengul (38), serra (46), cgumus_38 (49), hersalihamel (40), kiraz-el_tarsus.. (42), toraman (40), Hak_Aski (38), sofi49 (36), *medine* (41), gülsultann (37), hakan_25 (51), theimam (44), islamyurdu (51), maide (54), ~Rabbena (36), adalet (47), GeniusTurk (36), ALEMDAR35 (49), mikailusta (40), Leylaa (51), beyhan919 (35), taybru (52), tarikay72 (52), muhacir2000 (44), tdundar (76), ersin7486 (50), drtasavvuf (52), cnnogz (54), Bozkurt_ank (42), Ninizzz (36), tIrTIL (39)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.52237 saniyede açıldı