generique luvox ivermectine generique colchicine stromectol ivermectin prograf propecia proscar protonix protopic provas comp provas maxx provas provera pyridium ranimed ranisifar rebetol red viagra regepar reglan remeron reminyl renagel renova requip resochine retin a retrovir revatio revia rheumatrex rhinocort rhinovent risperdal rivodarone robaxin rocaltrol rogaine rudopram rulid rulide salazopyrin saroten selecim septicol
     

0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » TARİH / SİYASET / EKONOMİ » TÜRKİYE VE DÜNYADA SİYASET » İSLAM ALEMİNİN DİRİLİŞİ ALLAH IN İZNİYE TÜRK-İSLAM BİRLİĞİNİNİN KURULMASI İLE OLACAKDIR

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 4 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
pejocu su an offline pejocu  
Themenicon    İSLAM ALEMİNİN DİRİLİŞİ ALLAH IN İZNİYE TÜRK-İSLAM BİRLİĞİNİNİN KURULMASI İLE OLACAKDIR

84 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 28.02.2006
En Son On: 17.04.2006 - 00:17
Cinsiyeti: ----- 
Sevgili kardeşlerim,
Allah'a sonsuz hamd ve şükrederiz ki bir defa daha biraradayız. Sizlere ekonomik açıdan nerede olduğumuzun bir değerlendirmesini yapmak istiyorum. Siyaset; dışarının gözlerini diktiği, askersiz bir ekonomik işgalle sömürge yapmak istedikleri ülkemizi, geniş ölçüde sömürge haline getirmelerini mümkün kıldı.
Çok şey kaybettik... Evvelâ, Osmanlı dan bu yana bir kimlik kaybı söz konusu... Osmanlı dan bugüne, bir yaklaşım söz konusu... Dikkat edin ki; Türkiye'nin bütün kayıpları, batıya açılarak tahakkuk etmiştir. Gerileme Devri ve daha sonrasında her zaman onların tuzağına düştü Osmanlı... Biz, onlardan almaya başlamadan evvel onlar, bizden alıyorlardı.
Biz, Türk olmakla, Osmanlı olmakla şeref duyarız. Allah'ı tanımakla, O nun Kölesi olmakla, kâinattaki en büyük şerefi duyarız. O şeref, Allahû Tealâ tarafından Bize, bahşedildi.
1299-1699, dört yüz yıl, Osmanlı İmparatorluğu nun gelişme ve cihan hakimiyeti devresi... Altı yüz yıllık bir İmparatorluğun, dört yüz yılı zaferle, şanla donatıldı. Osmanlı, dünyaya adalet götüren bir Türk ülkesiydi. Öyle bir İmparatorluktu ki; inkıraz bulduğu zaman, biri de Türkiye olmak üzere, 28 tane ülke çıktı ortaya. O 28 ülkeden, Osmanlı nın mirasına sahip olan sadece bizleriz.
Türkiye Cumhuriyeti!...
Ve mirası, 80 yılda mahvetmeyi başardık.
Mezarda atalarımızın kemikleri sızlıyor.
600 yıllık cihan hakimiyeti...
Ve 80 yıllık yeni bir idare tarzı...
Ve ülkemizin sömürge oluşu...
Kanla, askerle, savaş meydanlarında yapamadıklarını ekonomiyle başardılar. Türkiye, korkunç bir borç bataklığına saplanmış durumdadır. 2002 yılı sonunda, Gayrı Safi Milli Hasılanın (G.S.M.H) ini geçen, iç ve dış borç yüküyle yükümlenmiştir. (1992 yılında bu rakam sadece % 17 idi.)
Hangi konuya bakarsanız bakın, her konuda, ülkenin menfaatine olan herşey, engellenmiş durumdadır. Bugüne gelinceye kadar, yüzlerce elektrik enerjisi üretme projesi verilmiş ve bürokrasi, bunları evelemiş gevelemiş ve tatbikata sokmamıştır. Bütün işler, tam olacakken hazine garanti vermekten kaçmıştır. Baştan, vereceğim diyerek yabancı firmalardan teklifler alınıyor, sonra hazine diyor ki ben garanti vermem. Böylece yüzlerce proje sürüncemede kalmıştır. Türkiye, bir enerji darboğazının içindedir ve devamlı elektrik kesilmeleri olmaktadır. Türkiye'de çok büyük ölçüde enerji kaçağı vardır. Ahlâk öylesine bozulmuş ki; elektrik saatlerinde hileler yaparak; ya devlete para ödemeden, saatlerin ötesinde enerji kullanıyorlar ya da enerji saatlerini, kendilerine göre metotlarla lehlerine çalışır bir şekle büründürüyorlar.
Her tarafta bir ahlâksızlık furyası, bütün boyutlarıyla ülkeyi sarmış durumdadır. Çeklerin ve senetlerin %70 ile 80 arasındaki bir bölümü ödenmiyor. Çeklerini ödemeyenlerin hapse atılması olayı da artık tarihe karıştı. Neden mi? Galiba hapishanelerde yer yok... Anlattıklarımız, içimizi de, dudaklarımızı da kurutuyor. Her tarafta kurulları kurmuşlar ve ülkenin kanını sülük gibi emiyorlar. Türkiye, kendi kalkınmasını sağlayacak olan potansiyel kaynakların hepsine sahiptir. Zaten bu yüzden sömürge edilmek isteniyor. Bu yüzden Türkiye, bir büyük handikabın içindedir.
Bor madeninin bir tek otomobil alanında kullanıldığını düşünün... Bor mineraline hidrojen emdirildiğinde elde edilen borhidrür, otomobillerde kullanıldığında; havayı kirletmeyen, benzinden çok daha az yer kaplayan ama çok daha uzun kilometrelerce arabayı götürecek olan, yeni bir kaynak devreye sokulmuş olur. İstediğiniz kadar... Dünyanın dörtte üçü su... Bu suyu analiz edeceksiniz; bir taraftan oksijen, bir taraftan da hidrojen çıkacak. Hidrojeni bora emdireceksiniz. Borhidrürlerle deponuzu dolduracaksınız ve aynı miktarda benzin alan bir depodan, çok daha uzun bir menzili, rahatlıkla, çevre kirlenmesine müsaade etmeyen bir yakıtla aşabileceksiniz.
Allahû Tealâ, bu hazineyi Türkiye'ye lâyık görmüş ve bu devirde ortaya çıkmıştır.
Fırat yatağında bulunan altınları, bu ülkeye lâyık görmüştür...
Petrol denizini, bu ülkeye lâyık görmüştür...
Toryumu, bu ülkeye lâyık görmüştür...
Dünyanın en büyük BOR yataklarına bu ülkeyi sahip kılmıştır. Bunların hepsi bizim ülkemizde, kullanamadığımız kaynaklardır. Ama rüzgârlar eser geçer, sular akar geçer ve biz sadece bakarız. Ülkemizin zenginliklerinin acaba ne zaman farkına varırız dersiniz? Allah'ın bize verdiği bedava şeylerin, ne zaman farkına varırız da, onları ülkemiz için kullanmaya başlarız dersiniz?
Hep ümitle bekledik, ne zaman siyaset birtakım dürüst adamları iş başına getirebilir diye. İşte Allahû Tealâ, bu mükâfatı Türkiye'ye verdi. Şimdi iktidarda dürüst insanlar var. Allah'a sonsuz hamd ve şükrederiz. Düşünce yapısını henüz ülkenin menfaatine döndürememiş insanlar olabilir aralarında ama onların da ahlâklı olduğundan kesin olarak eminiz.
AHLÂK, OSMANLI DAN SONRA KAYBETTİĞİMİZ EN BÜYÜK DEĞERDİR.
BUNU HİÇ UNUTMAYIN!
Eğer bir ülkede senetlerin de, çeklerin de %70 den fazlası ödenmiyorsa, sadece İstanbul adı verilen ilimizde günde 5 binden fazla çanta kapma olayı oluyorsa, o zaman hangi ahlâktan bahsediyoruz? Etik değerler, bütünüyle tarihe karışmış, Osmanlı da kalmıştır.
Sevgili kardeşlerim, bir bakanımız Kemal Derviş in ekonomik politikasının en güzel olduğunu söylüyorsa, bunu onun dürüstlüğüne engel olabilecek olan bir standart olarak asla görmüyoruz. Bu bir yanlıştır. Ama kardeşimizin ekonomik düşüncesi o olabilir. Bir gün inşaallah Allahû Tealâ, Bize karşılaşmayı nasip eder de ona bu söylediklerimizi anlatırız veya ona bu yazıyı göndeririz. Kendisi de hakikatlere daha yakından bakmak imkânını bulur. Ama A dan Z ye bu insanlar, ülkelerine ihanet etmeyecek olan insanlardır, bu insanlar dürüst insanlardır. Onlar, Allahû Tealâ'nın Bize, bu ülkeye bir hediyesidir. Onların kıymetini bilelim. Bizim gibi düşünmeyenler de, ahlâk açısından, söylediklerimize hiçbir itirazda bulunamazlar. Eğer Türkiye'de bugün elektrik enerjisi, dışarıdan ithal edilen doğalgazla, dünyadaki en pahalı enerji şeklinde üretiliyorsa, bunun vebali vardır. Eğer yüzlerce proje, hidroelektrik santrallerden elektrik elde etmek üzere veriliyor da, bürokrasi onların oyalanmasına, ülkeye faydalı hale gelmesine engel oluyorsa, bunun arkasında o insanların vebali vardır. Eğer rüşvetler dönüyorsa her tarafta, İsviçre bankalarına paralar yatırılıyorsa birtakım insanların adına, onların vebali vardır... Bunlar perde arkasındaki olaylardır. Detaya girmeyeceğiz... Bunlar herkesin bildiği gerçeklerdir, o kadar. Hesap o gündür, kıyâmet günü Allah'a verilir. O zaman bunların hesabını onlar ödemek mecburiyetinde kalacaklardır. O zamanki pişmanlıklarını görmenizi isterdik, sevgili kardeşlerim.
Meselemize yakından baktığımız zaman, her alanda istismar, kötüye kullanma, ihmal görüyoruz. Her alanda rüşvetler, irtikap, yolsuzluklar görüyoruz. Bu, geçmiş iktidarların devamı boyunca hep böyle oldu. Bu kadro, dürüst bir kadro ama dürüst olmak herkesin dürüst olması anlamına gelmiyor. İş başına gelen iktidardakiler, dürüst insanlar olsa bile, kadronuzdaki bütün kilit elemanları değiştiremezsiniz. İhanet edenler, gene oralarda duruyorlar. Gizli gizli bu mekanizmaları işletmeye çalışanlar, elbette var olacaklardır. Ama onlar bu kadronun içinde olmayanlardır... Birçoklarını yakından tanırız. Güvenimiz tamdır. Öyleyse bu geleceğe dayalı bir ümittir. Dürüst insanlar artık işin başındadırlar ve bu yüzden birçok insan tarafından ağır tenkitlere uğramaktadırlar. Arkasında bu meziyetleri var. Eski iktidarlar boyunca hiç yatırımlardan bahsetmeyen birtakım insanlar, bugünlerde yatırımlardan bahsetmeye başladılar. Yıllardır, Biz söyleriz “yatırım, yatırım, yatırım” diye de, bir TÜSİAD başkanı çıkıp yatırımlardan hiç bahsetmezdi. Kemal Derviş ne diyorsa onun söylediklerinin aynını tekrar ederlerdi. Şimdi yatırımlardan bahsediyorlar. Bir TOBB başkanı, o da aynı standartlarda... Hiç yatırımdan bahsetmezken, şimdi yatırımlardan bahsediyorlar. Sevgili kardeşlerim, kaç kişiyiz şurada eskilerden?… Bütün kâğıtlar açık oynanıyor. Gazeteler ortada. Eskiden ne dedikleriyle, şimdi ne dediklerini ve o devre boyunca Bizim feryatlarımızı karşılaştırın.


Bu mesaj 1 kez ve en son pejocu tarafından 11.03.2006 - 21:00 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 11.03.2006 - 20:56
Bu mesajı bildir   pejocu üyenin diğer mesajları pejocu`in Profili zum Anfang der Seite
pejocu su an offline pejocu  
İSLAM ALEMİNİN DİRİLİŞİ ALLAH IN İZNİYE TÜRK-İSLAM BİRLİĞİNİNİN KURULMASI İLE OLACAKDIR

84 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 28.02.2006
En Son On: 17.04.2006 - 00:17
Cinsiyeti: ----- 
DAVET
Bütün vatanseverler, hepinizi göreve davet ediyoruz! Bu göreve dikkatle bakın! BU, ÜLKENİN KURTULUŞ SAVAŞIDIR! Küresel imparatorluğa karşı bir savaştır. Osmanlı'nın yenilmez olduğunu düşünün. Herşeyin çaresi vardır. Bu çareleri ait olduğu bölümlerde, gerekli şekilde kullanabilirsek, bu handikabı Türkiye muhakkak aşacaktır. Nerede problem varsa Bize ulaşın! Biz, sizi çözüme her zaman ulaştırırız. Herşeye "dur" diyecek bir zaman dilimi vardır. Unutmayın Türkiye, yalnız değildir. Türkiye, Türk uluslar toplamının bir parçasıdır sadece. Ve onlar bir beraberlik için her an hazırlar. Öyleyse biz de hazır olalım. Onların dışında da birçok ülke, Türkiye ile bir beraberliği halen istiyor. Öyleyse ne bekliyoruz? Avrupa Birliğinin kuyruğunda, Osmanlı haysiyetinin ayaklar altına alınmasının devamını mı bekliyoruz? Öyleyse yazıklar olsun bize!

Sevgili kardeşlerim, artık yeter! Bütün bu problemlerin herbirinden kurtulmanın imkânları varken, bunları savsaklamak, ülkeyi mahva götürmek, bu şimdiye kadar ki politikaydı. Artık Türkiye'de Allah'a yakın dürüst insanlar var. Bununla Bizi karalamaya çalışmayın sakın! Allah'a yakın olmakla, Bizi karalamaya çalışmayın! Biz, Allah'a yakınız. Allah'a yakın olmak, O'nun tarafından Bize verilmiş bir büyük payedir. Liyakatimizin miktarını, O bilir. Ama bu ülkeyi kurtarabilecek olan ekonomik formüllerin hepsi, Bizde var.

Bu noktadan itibaren ister sağcı olun, ister solcu olun, kim olursanız olun, bu ülkeyi kurtarmak için, hepimiz elbirliği etmeliyiz! Şunu da açık ve net olarak ortaya koyalım ki; bizim için iftirada bulunanlar, açık ve seçik olarak bilsinler, bu ülke için demokrasiden başka bir rejim hiçbir zaman Biz düşünmedik. Allahû Tealâ'nın da bu istikamette hiçbir emri olmadı. İftiralar bir noktadan sonra geçersizdir. Bunların ışığı altında, bu ülkeyi idare edenler, sizlere sesleniyorum! Durumu değerlendirin ve ne istediğinizi artık bilme zamanının geldiğini bilin!

Sevgili idareciler, ülkemizin değerli büyükleri; geleceğin, mutlulukları yolunda önemli adımlar atılacağına, ülkemizin kurtulacağına büyük bir inançla sözlerimizi bitirmek istiyoruz. Allahû Tealâ'nın hepinizi sonsuz mutluluklara ulaştırması dualarımız ve dileklerimizle...


Bu mesaj 1 kez ve en son pejocu tarafından 11.03.2006 - 21:05 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 11.03.2006 - 21:03
Bu mesajı bildir   pejocu üyenin diğer mesajları pejocu`in Profili zum Anfang der Seite
Gast abidullah  

Misafir

Kayıt Tarihi: 30.05.2024
En Son On: 17.04.2006 - 00:17
Cinsiyeti: ----- 
Deeğrli Kardeşim,

İyi güzel hoş da benim anlayamadığım bir taraf var.Geçmişimizden, başarılarımızdan, kaynaklarımızdan bahsediyorsun sonra bu kaynakları kullanamadığımızdan bahsediyorsun sonra ülkemizin şuanki durumundan bahsediyorsun ve en son diyorsun ki iktidarın kıymetini bilelim. Ben mi yanlış anlamadım yoksa gerçekten anlatmak istediğin bu muydu?
Eğer buysa hatırlatmak isterim, bu iktidar 3 yılı aşkın orda fakat ülkemiz her nekadar gerileme göstermiyorsa da herhangi bir ilerleme gösterdiğini de söylemek zor.Fakat şunu söyleyeblirm ki şu son zamanlarda islami kesime gerçekten bir yöneliş var yani bu da Allah!ın izniyle ileride iyi şeylerin olacağına işarettir ama bu yönetimle ne gibi iyi faaliyetler gerçekleştirilebilir bayağı bir düşünmek lazım.
Son olarak da; Bize bahşedilen şeylerden bahsetmişsiniz, bor toryum vs. bir de fırat nehrinin altındaki altını da eklemişsiniz. Yanlış hatırlamıyorsam bunun hakkında hadis olması lazım. Kıyamet günü Fırat nehri kuruyacak ve altındaki altınlar meydana çıkacak. Bu altınlardan kesinlikle alınmaması konusunda bir hadis olması lazım. Kesin olmadığı için hadisi yazmadım ama araştırılabilir. Velhasıl bu altınları bir layık görme değil de bir imtihan olarak değerlendirebilirz.
Davetinize gelince; Bu sitenin yaşamasında katkıda bulunan herkesden Allah razı olsun ki burası çağımız açısından en güzel savaş mekanlarından birisidir, kan akıtmadan sukunet içinde yapılan bir savaş, yanlış anlaşılmasın savaş derken yapılan mücadeleyi kastediyorum.Ama şunu da belirtmeliyim ki eğer meydan savaşı da gerekecek olursa bir zamanlar Çanakkale'de Sarıkamış'da ve Anadolu'nun muhtelif yerlerinde olduğu gibi dinimize, atalarımıza, bayrağımıza ve şanlı tarihimize layık bir davranış sergilemeye de hazır olduğumuzu düşünüyorum.
Yanlışlarım varsa düzeltmelerinizi ve yorumlarınızı beklerim
Muhabbetle..
Ekleme Tarihi: 11.03.2006 - 22:04
Bu mesajı bildir   zum Anfang der Seite
pejocu su an offline pejocu  
..

84 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 28.02.2006
En Son On: 17.04.2006 - 00:17
Cinsiyeti: ----- 
İNŞALLAH KARDEŞİM GÖRELİM MEVLA NEYLER NEYLERSE GÜZEL EYLER BİRAZ SABIR YAKIN GELECEK ÇOK OLAYLARA GEBE ALLAH NURUNU TAMAMLIYACAKDIR ÜSTADIN DEDİĞİ GİBİ MEHDİ A.S HÜKMETME KONUMUNA GEÇTİĞİ ZAMAN DÜNYA DENGELERİ DEĞİŞECEKDİR
O NURU GÖNDER İLAHİ, ASIRLAR OLDU YETER.

BUNALDI MİLLETİN AFÂKI BİR SABAH İSTER.


MEHMET AKİF ERSOY
_________________

Yüce Rabbimiz kainatta yarattığı bütün insanların, Allah`a teslim olmasını ister. Allah a teslim olmayı dileyen bir sancağın altında toplanmalarını ister.Bu sancak bütün dünyayı aydınlatacak olan bir meşale olacaktır. Bu meşaleden çıkacak olan ışık Allah a teslim olma ışığı, bütün cihanda teslimiyeti gerçekleştirmek üzere, birliği sağlamak üzere bir müşterek ışık olacaktır.
Gelecek geçmişe dayalıdır. Bir gelecek hesabı yaptığımız zaman geçmişin bütün hatalarını gözden geçirmek mecburiyetindeyiz. İnsanların nefsleri ile olan davranışları neticesinde ulusları birbirine düşüren büyük harpler yaşanmıştır. Hep geçmişin bu güne ulaştırdığı bilgi demeti içerisinde geçmişe baktığımızda, milletleri birbirine düşüren cihan harpleri görürüz.
1.ve 2.cihan savaşlarında hakim olan unsur nefslerdi. Ayrılan fırkaların içinde her fırka diğerine düşmandı. Düşmanlığın tabii neticesi olarak cihan savaşları yaşanmıştır.Gelecek günlerde bir savaş daha yaşanacak. Üçüncü cihan savaşı. Üçüncü cihan savaşı arkasında birlik ve beraberliği doğuracak olan cihan savaşlarının sonuncusu olacaktır. Geleceğin atom bombası kullanılacak olan son savaşı kapılarını bir dünya sûlh una açacak. Bu savaş haçlı seferleri gibi dinlerin birbirine düşman olduğu bir savaş olmayacak. Bu savaş dînlerin birleştiği, bir bütün teşkil ettiği ve dînin içinde olanlarla dışında olanların birbiriyle savaşı olacak.
İnsanlık bu güne kadar yaptığı yanlışlıkları bir daha yapmamak üzere, bir yeni beraberliğe doğru yürüyor. Bu beraberlik dînlerin bir olmasıyla sonuçlanacaktır.
Bu gün artık dünya dînlerinin birleştirilmesi zamanı gelmiştir. İnsanlar bu sûlh ve sükûnun, birleşmenin arayışı içindedir. Başka dînden olanların mesela Musevilerin, mesela Hristiyanların bu birleşme fikrine muhalif bir görüşleri yoktur. Hepsi bütün insanların tek dîn altında birleşmesinin çok güzel olacağını düşünüyorlar.Kendi kitaplarındaki teslime mütealik âyetleri gördüğümüz zaman konunun Allahû Teâlâ tarafından dizayn edildiğini, bir tek dînin var olduğunu ve bu dînin Allah a teslim olma dîni olduğunu müşterek olarak hepsi idrak etmeye başlamışlardır. Bütün dinlerîn müşterek olduğu ve bütün dînlerde müşterek olan konu ruhumuzun, fizik vücudumuzun ve nefsimizin Allah ın bize verdiği üç emanetinde Allah a teslim olmasıdır. İşte insanları tek bayrak altında toplayacak olan ana fikir budur. Dünyayı ikiye ayıran son bir savaş. Allah ın adamları ile şeytanın adamları son bir defa karşı karşıya gelecekler. Son zafer Allah ın adamlarına aittir.
Bu gün dünya üzerinde Allah a teslimin nasıl gerçekleştirileceği tamamen unutulmuş durumdadır. İnsanlık tarihi için çok önemli bir dönüm noktasını aşmış yeni bir devreye ulaşmış bulunuyoruz. Dünyanın sonuna doğru ulaştığımız şu son devre dînlerin birleştirilme zamanıdır.
Dünya bu son devrenin içinde yaşamaya başladı. Bütün insanlar için tek bir Allah var. Dînler içinde yaşayan insanlar aslında vasıfları müşterek olan bir tek dîni yaşamak üzere dizayn edildiler. Bütün dînleri birbirine bağlayacak olan onların müşterek noktası Allah a teslim olmaktır. Kainatı insanlar için yaratan, insanı da kendisi için yaratan Allah ın indinde peygamberler en önemli mevkiyi işgal ederler. İlk peygamber olan Hz. Âdem den son peygamber olan Peygamber efendimiz (S.A.V)e kadar bir çok peygamber Kuran-ı Kerim tabiri ile nebî, gelmiş geçmiştir.

Allahû Teâlâ Kuran-ı Kerim de nerede nebî kelimesini kullanmışsa orada bir peygamberden bahsetmektedir. Ve Peygamber efendimiz (S.A.V)inde hatemül enbiya olduğunu nebîlerin mührü olduğunu, nebîlerin hitam bulduğunu, hatemi olması sebebi ile hitam bulduğunu, sona erdiğini ifade ediyor. Dünyada bir çok dîn mensupları var. İslâm dîni, Hristiyanlık dîni, Budizm, Taoizm, Hindizm, Konfiçyusun dîni daha eski bir dîn olarak Musevilerin dîni.


Bu mesaj 2 kez ve en son pejocu tarafından 12.03.2006 - 12:55 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 12.03.2006 - 12:52
Bu mesajı bildir   pejocu üyenin diğer mesajları pejocu`in Profili zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 602 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
ERTAN^ (46), SABIRTASI (53), _GÜLD@ML@SI_ (54), hytrans (52), ömer1974 (50), kislali (54), baytuncay (46), þir-pençe (50), Seydanin Gülü (36), erhan24 (47), HAKAÞIÐI (45), kurtulus_necati (42), Kumrulu (33), canan57 (47), Mahmuduma (44), _Nagihan_ (36), EmmOgLu (37), BOZBOGA (49), raltintas (47), Aytekin27 (52), emetcay (52), krcsoft (49), Mustii38 (38), zeyd (45), esma_89 (35), slmselma (46), ensarrecep (45), kullukyolunda (45), aleyna_nur (38), salim99 (55), afs (65), ustaoglu (45), SuDeNuR71 (43), muratpadisah (59), Ahmed_Nuri (44), emrahbaloglu (45), umudumuz (45)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.55110 saniyede açıldı