0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » SİYER-İ NEBİ » onunla gelen bereket

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 8 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
endulus su an offline endulus  
onunla gelen bereket

611 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 22.05.2003
En Son On: 08.01.2011 - 21:52
Cinsiyeti: Erkek 
Onunla Gelen Bereket

"ÜMMETiM" DEDi SANA GÜN MUSTAFA
VER SELEVAT SEN DE O'NA BUL SAFA

Dar Mekke sokaklarinda iki kisi. Ebu Talib, bir çocugun elinden tutmus olarak evinin yolunda..

Bu çocuk, önce babasi, sonra annesi, sonra dedesi ölen; ve simdi, amcass Ebu Talib'e kalan kainatin varlik sebebi...

Amca, bir fakir adam.

Bütün serveti, üç bes deve olmasina mukabil, kalabalik sayida çoluk çocugu var. Dürüst bir insan. Geçim sikintisinda ama cömert. Cahiliyet zamanin çirkin adeklerine bulasmamis güzel huylu biri. O da babasi gibi agzina içki koymamis

Yoksulluguna ragmen de kavminin reisi Böyle bir seye o güne kadar tesadüf edilmis degil. Bir insanin milletinin basina geçebilmesi zengin olma sartina bagli.

Ebu Talib, babasinin vasiyetine tam tabi. Sözünün eri, Yegenin gözü gibi koruyor. O'nu öz çocuklarindan dahi çok seviyor. Öyle bir sevgi ki, gipta etmemek mümkün degil.

O, elini uzatmadan yemege baslamiyor.

O, Gelmeden sofra kurulsa:

-Durun, diyor; oglum gelsin! Sofraya uzanan eller, geri çekiliyor ve herkese beklemeye basliyor.

Onu yanina almadan uyumuyor:

Sevgili Peygamberimiz:

-Sen hayirli ve mübareksin, diyerek iltifat ediyor.

Ne dogru... Hem hayirli, hem mübarek. Eger sofraya ilk el uzatan bu mübarek çocuk olmamissa, yemek kifayet etmiyor ve hane halki aç kalkiyor. Ama ilk baslayan o ise; yemek artiyor bile. Bir kase sütten mbiraz içse, kase, herkese yetene kadar tükenmiyor.

Efendimiz, her yasta edeb timsali; sofra kuruldugunda Ebu Talib'in çocuklari, hemen yemege basladiklari halde; O, vaktini bekleyerek sofra adabina dikket ediyor. Bu sebeple Ebu Talib, yegenine bazen de ayri sofra kurduruyor.

iste bu fakir evde O, sallallahü aleyhi ve sellem, geldikten sonra mala mülke bereket düstü. Her sey artiyor, her sey çogaliyor.

Ebu Talib'in evinde yokluk, yerini bolluga terkederken; Mekke baska mbir hali yasiyor. Kuraklik ve kitlik, bir salgin hastalik gibi hurmalari solduruyor, derelerin suyunu çekiyor, yesil tarlalari sarartiyor ve nihayet kilerleri, mutffaklari tamtakir ediyor. Daglar ve ovalar, "su" diye inliyor gibi.

Bu arada her kafadan mbir ses geliyor. Her Mekkeli, aklinin erdigi kadar bir seyler söylüyor:

-Hayir, Lat olur mu? Ancak Uzza, bu kurakliga çare bulur.

-Hayir hayir! En iyisi Menat'in önünde diz çökelim.

Konusmalari dinleyen bir ihtiyar, kalabaligi titreten gür sesle:

-Yaziklar olsun! Aranizda ibrahim Peygamber evladlari varken; siz hala nelerden medet umuyorsunuz?

ihtiyarin hakim sesi ahaliyi toparladi.Ne demek istedigi belliydi.Dogru Ebu Talib'in kapisina geliyorlar:

-Ey Ebu Talip!Kitligi görüyorsun.Çöl bile yagmura hasret...Bir damla su yok.Çocuklarimiz ölmeye,hayvanlarimiz kirilmaya yüz tuttu.Gel,yagmur duasina gidelim.Neslinin bereketine belki yagmur yagar.,..

Ebu Talip,evden çikiyor.Yaninda güneş yüzlü yegeni.Önde Ebu Talip ve Sevgili Peygamberimiz,arkada kalabalik,Beytullah yolundalar.Hava müthis sicak.Gök cilalanmis gibi dupduru.Bulut namina birsey yok.

Ebu Talib,sirtini Kabe duvarina dayadi. Mübarek çocuk da bir eliyle Kabe'nin örtüsünü tutarken,öbür elinin sahadet parmagini cilali mavi göge dogru uzatiyor...Hayret,hayret,hayret.

O süpürülmüs gibi bulutsuz olan gögü,bulutlar,yeme kosan kocaman kuslar gibi bir anda dolduruyor.Ve simsekler,yildirimlar.Pesinden de sakir, sakir, yagan yagmur.Öldüren hasret bitip,dag-tas suya kavusuyor.Her taraftan derecikler kosturuyor.

...............

Ebu Talib'in çocuklari,sabahlari kalktiklarinda, saçlari daginik, gozleri capakli oldugu halde,Sevgili Peygamberimizin cennet kokan saçlari taranmis, mübarek gözleri sürmelenmis olarak piril piril bir yüzle uyaniyor.

Ebu Talib'le aziz yegeni bir sahradalar.Amca,bir ara susuzluktan mecalsiz kaliyor ve dudaklarindan gayri ihtiyari:

-Su,susadim diye kelimeler dökülüyor.

Bunu isiten merhamet sultanina bir mucize.

Ebu Talib,anlatiyor:

-Susadim,deyince yegenim,hemen dizleri üstüne yere oturdu.Oturur oturmaz,topuklarinin,kumlara degdigi noktadan bir pinar kaynamaya basladi.Cenab-i kibriya kenara çekiliyor,Ebu Talib,kana kana içerek susuzlugunu dindiriyor...

Devrin adetine göre,zaman zaman Mekke'ye "kaif" denen kimseler geliyor.Bu kaifler,ensanlarin görünüslerinden manalar çikarip istikballerine dair tahminlerde bulunuyorlar.Her gelislerinde fakir-zengin,bütün tabakalardan halk,çocuklarini getirerek onlarin önündeki uzun zamani bilmek,meçhul istikamet perdesini aralamak istiyorlar.

Bakin yine sehrin meydanlik yerinde bir kalabalik var.Bir adamin basina toplanmis olanlar,ondan çocuklarina dair sirlari soruyorlar:

Bu adam,Ezd-i senue kabilesinden bir kaiftir.Oraya gelmis bütün herkese cevaplar veriyor.

Fakat kaif,birden degisiyor.Önündekilerin üstünden asagi bakanlari,dinleyenlerin en disinda kendisini seyreden bir çocuga takiliyor.

"Kaif"haberini duyan Ebu Talib de sair Mekke seçkinleri gibi,yegenini alarak adama gidiyor. Vardiklarinda etrafi çevrilmis; adam haratle anlatiyor. Amca-yegen kalabaligin disindan manzarayi seyrediyorlar. iste tam bu sirada, Sevgili Peygamberimizi görüyor.

Kaif, bir an baktigi noktayi dikkat ve nüfuzla süzdükten sonra hareketlerinde degisiklik bagladi. Telasla basindakileri saviyor. Belliki bir heyecana kapilmis. Durum, Ebu Talib'in nazarindan kaçmiyor. Ve sebebi de anliyor. Amca, bir tedbirli adam; ne olur ne olmaz? Hiç kimseye belli etmeden yegeni ile usulcacik oradan ayriliyorlar.

Biraz sonra önündekilerden basini kaldiran yabanci sasirdi; Efendimizi soruyor. Cevap menfidir. Sordugu çocuk biraz önce gitmistir.

Bunun üzerine kaif, konusuyor; hazir olanlar sahid...

-Vallahi O çocugun sani yüce olacaktir.

.......................

Sevgili Peygamberimizin on yasinda iken, diger baba bir amcalari Zübeyr ile seferdeler.Kervan bir dere kiyisina geldiginde azgin bir deve ile karsilasiyorlar: Hayvan, mümkün degil, dereden kimseyi geçirmiyor. Her tesebbüs neticesiz kalinca, bazilari geri dönme fikrini ortaya attilar. Karsi kiyiya geçme ümidlerinin yavas yavas kirilmaya basladigi bu anda efendimiz imdada yetisiyorlar. Develerinden inerek yol kesici hirçin deveye biniyorlar.

Devecik, yumusak, uysal, itaatli.

Peygamberimiz, deminki huysuz devenin üstünde olduklari halde önde, kervan arkada suyu geçiyorlar. Çümle yaratilmislarin Peygamberi, burada o deveden inerek hayvani serbest birakiyor ve tekrar kendi devesine binip hep beraber yola devam ediyorlar.

..................

Sevgili Peygamberimiz, sallallahü aleyhi ve sellem, on-onbir yaslarinda iken sakki sadr-gögüs yarilmasi olayini bir kere daha yasadilar.

iki melek, Peygamberimize gelerek, O'nu incitmeden yere uzatip mübarek gögüslerrini yardilar. Efendimiz, hiç bir agri ve sizi duymuyorlar.

Melekler, en makbul bedenden kin ve hasedi temizleyerek yerini rahmet ve rahmetle doldurdular.

Kin ve hasetten sonra bir de siyah bir kan parçasini çikaran melekller, bunun yerini nurla doldurup, mübarek çocugu ayaga kaldirdilar.

O ani söyle tasvir buyuruyorlar:

-Baktim, kendimde küçük-büyük bütün mahlukata karsi sefkat ve rahmet buldum.

sakki sadrin üçüncüsü ise vahiy inecegi zaman Hira dadindaki Nur magarasinda vuku bulacaktir.

....................

O'nun seçilmislern seçilmisi, üstünlerin en üstünü oldugunu haber veren vak'alardan birine yine Ümmü Eymen delalet ediyor.

....................

....Mekke'de bir koca put var. ismi "Bevane". Müsrikler, senede bir gün, bu putun karsisinda sabahtan aksama kadar saygi ile dururlardi.

Ebu Talib, Peygamberimizi de bu ayine getirmek istiyor. Ama, daha küçük yaslarinda böyle bir batil ibadeti reddediyorlar. Amca va akrabalari, inciniyor. Israrlilar. Israr ve ricalar yüzünden söyle bir görünüp, kaybolmak üzere Bevane'nin yanina kadar geliyorlar. Gelmeleri ile ortadan kaybolmalari bir oluyor. Bir zaman sonra göründügünde saskin halde soruyorlar:

-Ne oldun, nereye gittin?

Bütün putlari yerle bir edecek dinin Peygamberi her zor ve tehlikeli anda oldugu gibi yine korunmaktadir. Kendileri buyuruyorlar:

-Ben puta yaklasinca uzun boylu biri geldi "Ya Muhammed, sakin bu puta elini bile sürme ve bunlarin merasiminde bulunma"

Sevgili Peygamberimize o yetimlik günlerinde hizmetle sereflenenlerden biri de Ebu Talib'in zevcesi Fatima Hatun.

Yengesi, yetim ve öksüz inciye evlerine geldigi ilk andan itibaren, bir anne sefkati iele sahip çikmis ve onu o kirik kalbli günlerinde yalniz ve sahnipsiz birakmamistir.

Yüce Peygamber, sonraki yillarda bu asil ve müsfik kadini hiç unutmamis ve yengesini ihtiyar yasinda daima arayip sorarak gönlünü hos tutmustur.

Efendimiz bir gün yengesinin vefat haberini alinca üzüntülerini su kisa fakat derin muhabbet dolu kelimelerle dile getirdiler...

-Bugün annem öldü.

...bu sözler sana ne devlet ey Fatima anne! Kainatin seyyidinin seni annelik tahtina oturmalarindan büyük sans ne olabilir ki...

Peygamberimiz, daha sonra gömleklerini çikartarak yengelerine kefen olarak sardilar.

Aziz kadin, kabristana getirildiginde Peygamber efendimiz de orada hazirlar. Ölü, kabre konmadan önce Resulullah mezara inerek yan taraflari üzerine biraz uzandiktan sonrra disari çiktilar ve n'asi defnedildi.

Eshab, hayrette. Her hal ve davranislarina dikkat ettikleri Peygamberimizde o ana kadar böyle bir hareket görülmemistir.

Ey Allah'in Resulü! simdi gördüklerimizi bir baskasi için yaptigina rastlamadik, diye meraklarini arz ediyorlar.

-O, benim annemdi. Çocuklari açken önce beni doyurur, saçlarimi tarardi. O, benim annemdi.

...ve devam buyuruyorlar:

-Ebu Talib'den sonra bu kadincagiz kadar bana iyilik eden olmamistir. Ahirette cennet elbiselerinden elbise giymesi için gömlegime sardirdim. Kabre konmasi, kendini yalniz zannetmemesi maksadiyla oraya uzandi, mahser gününe kadar beni hep yaninda yatiyor görecek...


Rabbim bizleri onun sefaatine nail eylesin


Bu mesaj 1 kez ve en son KaRaGuL tarafından 24.02.2006 - 11:17 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 30.07.2003 - 13:27
Bu mesajı bildir   endulus üyenin diğer mesajları endulus`in Profili endulus Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Gast Fatimatu-z Zehra  

Misafir

Kayıt Tarihi: 30.11.2024
En Son On: 08.01.2011 - 21:52
Cinsiyeti: ----- 
Allah razi olsun
Ekleme Tarihi: 30.07.2003 - 15:27
Bu mesajı bildir   zum Anfang der Seite
Gast rüveyda1  
s.a.

Misafir

Kayıt Tarihi: 30.11.2024
En Son On: 08.01.2011 - 21:52
Cinsiyeti: ----- 
AMIN!


ALLAH senden razi olsun endulus abi !
Ekleme Tarihi: 30.07.2003 - 18:15
Bu mesajı bildir   zum Anfang der Seite
ebru_88 su an offline ebru_88  

137 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 17.06.2003
En Son On: 09.12.2006 - 17:37
Cinsiyeti: Bayan 
Allah razi olsun!
Ekleme Tarihi: 30.07.2003 - 18:53
Bu mesajı bildir   ebru_88 üyenin diğer mesajları ebru_88`in Profili ebru_88 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
VeRDa su an offline VeRDa  

730 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 28.12.2002
En Son On: 15.06.2010 - 16:47
Cinsiyeti: ----- 
ALLAH razi olsun

Rabbim biz aciz kullariniz Peygamberimizin sefaatinden mahrum eyleme. amin

saygi, selam ve dua ile
Ekleme Tarihi: 18.08.2003 - 13:16
Bu mesajı bildir   VeRDa üyenin diğer mesajları VeRDa`in Profili VeRDa Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
KaRaGuL su an offline KaRaGuL  

Moderator
548 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 04.07.2003
En Son On: 30.11.2019 - 13:49
Cinsiyeti: Bayan 
Yoluna kurban olduğum Ey Sevgili, En Sevgili
Alemlerin Efendisi Ya Muhammed Mustafa S.A.V
Sevgine, Şefaatine, nazarına, Tebessümüne, Şefkatine o kadar ihtiyacımız var ki..........
gülgülgül:(ağlarağlar gül gülgül
Ekleme Tarihi: 24.02.2006 - 11:21
Bu mesajı bildir   KaRaGuL üyenin diğer mesajları KaRaGuL`in Profili KaRaGuL Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
YeSiLKuBBeM su an offline YeSiLKuBBeM  

7 Mesaj

Kayıt Tarihi: 07.02.2005
En Son On: 25.10.2007 - 09:24
Cinsiyeti: Bayan 
ALLAH razi olsun endulus Abi,
iyiki eklemissin, ve iyiki bu konuyu
okumak simdi nasib oldu..

Alemlere rahmetsin nurun ile
Kalplere düstursun ahlakın ile
Salat-u selamlar sanadır Ya Muhammed
Ne olur biraz gül bana resul-ü Kibriya
Ne olur ümmetinden eyle Muhammed Mustafa (sav)

:(ağlar


Bu mesaj 1 kez ve en son ALLAHA kavusmak tarafından 24.02.2006 - 11:39 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 24.02.2006 - 11:39
Bu mesajı bildir   YeSiLKuBBeM üyenin diğer mesajları YeSiLKuBBeM`in Profili YeSiLKuBBeM Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Humeyra Yildirim su an offline Humeyra Yildirim  

210 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 03.01.2006
En Son On: 08.03.2007 - 09:59
Cinsiyeti: Bayan 
Allah Razı Olsun
Ekleme Tarihi: 24.02.2006 - 11:59
Bu mesajı bildir   Humeyra Yildirim üyenin diğer mesajları Humeyra Yildirim`in Profili Humeyra Yildirim Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1413 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
husameddin (47), halk yolcusu (37), Habibetti21 (37), aysani (50), kardelen__571 (35), hasan_el_benna (42), aslanþamil (44), caylak ali osma.. (51), vural (50), mero (), ByNet (54), enginbey (49), veleye5 (28), yazitura (45), betulonur (41), NiSA (47), aliavlamaz (37), adler42 (46), 0730sahin (43), ercan58 (41)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.91249 saniyede açıldı