0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » DİĞER DİNİ KONULAR » Ruhunuza Esintiler

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 154 mesaj mevcut
Sayfa (2): < Geriye1 (2)
Ekleyen
Mesaj
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Sende bulunan beş duygu ışığını,gönül nuruyla aydınlat.
Duyguları beş vakit namaz gibi kıl.
Gönlünse yedi ayetten ibaret olan Fatiha Sure'sine benzer.
Her sabah göklerden bir ses gelir,
Gönlünden dünya sevgisini atabilirsen,o sesi duyar,
Hakikat yolunun izini bulur,yol alır gidersin.....


Dudağını yum,altın dolu avucunu aç.Cömertliği ele al.
Hased duygusunu yen.Yusuflarla kardeşlerinin hilesi yüzünden kuyuya düşmüşlerdir.Çünkü o kardeşler hasedlerinden Yusuf'u kurtlara verip dururlar.
Çocukluktan kurtul.Oyuncağı terk etmedikçe çocuksun.
Sabırlı ol.Bu yolda sabır lazım,çekilecek mihnetlere tahammül gerek.


Hz.Mevlana k.s.
Ekleme Tarihi: 21.11.2006 - 08:40
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Cenâb-ı Hak hakimdir, her yaptığında hikmet vardır.

- Seadete kavuşan insan kızmaz, sevinir.

- Allahü teala bir kulunu severse, ona iki şey verir. Birincisi ; sevdiği bir kulunu ona tanıştırır. Eshab-ı Kirama Peygamber efendimizi tanıttığı gibi. İkincisi ; ona hayırlı bir iş verir en hayırlı iş Peygamber efendimizin yaptığı iştir.

- Dünyada iken, Allahütealanın dinine hizmet edenler, Allahütealanın kullarının müşküllerini halledenler, mahşerde, tahtlar üzerinde, kürsülerde, gölgelerde oturacaklar. Allahüteala onlarla konuşacaktır. Onlar için ne hesap var ne azap vardır.

- Bugün neşir yolu ile islamiyeti yaymak en mühim işlerden biridir.

- Salihlerin ismi anılan yere rahmet-i ilahi yağar.

- Müslümanların, Allah adamlarının yüzüne bakmak sevaptır.

- En zor iş islamiyete hizmet etmektir. Çünki, Allahü teâlâ en zor işi, en güvendiğine, en çok sevdiğine vermiştir. Peygamberlere ve varislerine vermiştir.

- Bir kişi daha yanmaktan kurtulsun diye uğraşmalıyız. Cehennemden bir kıvılcım, dünyayı yakar, yok eder.

- İnanmak zordur, inandırmak daha zordur.



Bu mesaj 1 kez ve en son Havz-i Kevser tarafından 22.11.2006 - 21:41 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 22.11.2006 - 21:40
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
dilaratuba su an offline dilaratuba  

934 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 27.08.2006
En Son On: 13.04.2009 - 17:15
Cinsiyeti: Bayan 
Allah Razı Olsun gül
Ekleme Tarihi: 22.11.2006 - 21:47
Bu mesajı bildir   dilaratuba üyenin diğer mesajları dilaratuba`in Profili dilaratuba Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
huzeyme su an offline huzeyme  

48 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 17.11.2006
En Son On: 20.05.2007 - 23:36
Cinsiyeti: Erkek 
Selamun aleyküm güzel kardeşim.
ALLAH razı olsun gerçektende kevser havuzundan faydalanıyoruz.maşallah bütün konular var sanki erenler meclisinde gibi hissediyorum kendimi.
ALLAH bizlere samimiyet ihsan eylesin inşallah.
üstteki konuların birinde ''ALLAH bir kimseyi severse onu sevdiği kulları ile karşılaştırır''diye belirtmişsin vallahi sevindim sizleri tanıdım ve ALLAH için sevdim.daha faal bir dostluk temennisiyle.
selam ve dua ile.
Ekleme Tarihi: 22.11.2006 - 22:20
Bu mesajı bildir   huzeyme üyenin diğer mesajları huzeyme`in Profili huzeyme Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Ve Aleykum Selam Ve Berekatu...

HAK TEALA Hz.leri sizden diğer kardeşlerimizden de razı olsun huzeyme kardeşim.gül

Açız böyle güzel bilgilere ve konulara açız güzel kardeşim benim. Zira bize ne günler nede haftalar yetiyor zaman akıyor gidiyor. İman küpümüzü doldurmaya çalışıyoruz İnşALLAH Huzur-u İlahi ye geldiğimiz vakit İmanımız ve Amellerimiz bize yeter..

"ALLAH c.c. bir kimseyi severse onu sevdiği kulları ile karşılaştırır."

önce İnşALLAH diyoruz güzel kardeşim. Bizde böyle güzel insanlarla buluştuk Elhamdülillah. Dostluk faalden öte daim olsun İnşALLAH güzel kardeşim.
Ekleme Tarihi: 22.11.2006 - 22:28
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

İnsanın şerefi, ilm ve edebledir
Sanma ki şeref, mal ve nesebledir!



Behâeddîn Buhârî hazretleri bir sohbetlerinde buyurdu ki: "Bizim yolumuzdaki kimselerin şu edebi gözetmesi gerekir: Birincisi; Allahü teâlâya karşı edeptir. Yâni zâhiri ve bâtını ile tamâmen kulluk içinde olmalı. Allahü teâlânın bütün emirlerini yerine getirip, yasaklarından sakınması ve Allahü teâlâdan başka her şeyi, mâsivâyı terketmesidir. İkincisi; Resûlullah efendimize karşı edeb: Bu da iş ve hâllerde O'na uymaktır. Üçüncüsü; hocasına karşı edeb: Çünkü kendisinin Peygamberimize uymasına, hocası vâsıta olmuştur. Bu bakımdan, hocasını hiçbir zaman unutmamalıdır."
Ekleme Tarihi: 23.11.2006 - 21:38
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

"Allah'a yemin ederim ki, Cenab-ı Hakkın senin aracılığınla bir tek kişiyi hidayete kavuşturması, en kıymetli dünya malından, kırmızı develere sahip olmaktan daha iyidir." [Buhari, Müslim]

Hiçbiri Müslüman olmasa da, onlara kitap vermekle yine cihad sevabı alınır. Öte yandan, kitap vermek emr-i maruftur. Emr-i maruf sevabı da, cihad sevabından daha fazladır. Bir hadis-i şerif meali:

"Bütün ibadetlere verilen sevab, Allah yolunda cihada verilen sevaba göre, deniz yanında bir damla su gibidir. Cihad sevabı da, emr-i maruf ve nehy-i anil münker [dinin emir ve yasaklarını herhangi bir usulle yaymaya çalışma] sevabı yanında, denize nispetle bir damla su gibidir." [Deylemi]

Tabii, yukarıda cihad ve emr-i maruf sevablarına ve bildirilen diğer müjdelere kavuşmak, doğru yazılmış (Ehl-i Sünnet Vel Cemaat) din kitabı vermekle olur.

Ekleme Tarihi: 24.11.2006 - 19:21
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

"Seyyid Muhammed Sâlih", çok büyük bir velîydi.
Sohbeti, dinleyene pek çok fâideliydi. O, bir gün buyurdu ki: (Bu din, "İlim" dînidir.İlim de, ehli sünnet âlimden öğrenilir."Âlim" ona denir ki, âmildir ilmi ile.Değilse, âlim denmez çok şeyler bilse bile.İlmiyle âmil olan bir âlim yoksa eğer,
Onların kitâbını okumak îcâb eder.

Lâkin yalnız "İlim"le kurtulamaz bir kişi.Eğer "Amel" etmezse, mahşerde zordur işi.İlim, amelden sonra, lâzımdır bir de "İhlâs".
Bunsuz da azâblardan kurtuluş mümkün olmaz. "Şeytân" da âlim idi, çok şeyi biliyordu.
İhlâsı olmayınca, huzûrdan tard olundu."Belâm-ı Bâûrâ" da, âlimdi daha önce.Îmânsız gitti lâkin ihlâsı kaybedince."İhlâs" şu demektir ki, her amelin, her işin,Yapılması demektir sâdece "Allah için"."Kullar beğensin" diye yapılırsa eğer ki,
Hak teâlâ o işi beğenmez elbette ki.Bir gün de buyurdu ki: ("İhlâs"ı elde etmek,İhlâslı kimselerin yanında kolaydır pek.Böyle kâmil bir zâta muhabbet ve hüsnü zan,Edenin de, "ihlâs"a ermesi olur âsân.Zîrâ bu büyüklere, varsa sevgi, muhabbet,Kendiliğinden gelir, ona yardım ve himmet.)Yine O buyurdu ki: (Mütevâzı olunuz. Muvaffak olmak için, çok mühimdir bu usus."Tevâzû" göstereni, yükseltir Hak teâlâ.O tevâzû ettikçe, yükselir daha âlâ.Aksine, "Kibirli"yi alçaltır cenâb-ı Hak.O da büyüklendikçe, küçük görür onu halk.Hele mahşer gününde, gurur ve kibirliler,
Ayak altında kalıp, çok hakâret görürler.Kolay gidiliyorsa bir kimsenin yanına,Mütevâzı kimsedir, müjdeler olsun ona.Eğer kaçılıyorsa yanından bir kişinin, Büyük bir felâkettir bu hâli onun için.
Müslümân, güler yüzlü, tatlı dilli olur hep.Ona süs ve zînettir tevâzû, hayâ, edep.)



Bu mesaj 1 kez ve en son Havz-i Kevser tarafından 25.11.2006 - 21:48 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 25.11.2006 - 21:48
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Mevlânâ Celaleddîn-i Rûmî hazretleri (rahmetullahi aleyh) buyurdu ki: gül


- Gizli ve âşikâr Allahü teâlâdan korkunuz. Günahlardan sakınınız.

- Az yiyip, az uyuyup, az konuşunuz. Çok oruç tutunuz.

- Zamanlarınızı namaz kılarak değerlendirin. Şehveti terkedip, sefihlerle, câhillerle mücâdele etmeyiniz. Onlarla oturup kalkmayınız. Onları kendinize muhatap etmeyip, hep iyi insanlarla berâber olunuz.

- Ya hayır konuşunuz veya susunuz.

- İnsanların sıkıntılarına sabrediniz. Biliniz ki, insanların en hayırlısı, insanlara en faydalı olandır.


Ekleme Tarihi: 26.11.2006 - 15:56
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Bir def'a, Herakliüs birkaç hediyye göndermişdi. Bu hediyyelerden biri, bir doktor idi. Doktor gelince dedi ki, (Efendim! İmperatör hazretleri, beni, size hizmet için gönderdi. Hastalarınıza bedâva bakacağım!). Resûlullah "sallallahü aleyhi ve sellem", kabûl buyurdu. Emr eyledi, bir ev verdiler. Hergün nefîs yiyecek, içecek götürdüler. Günler, aylar geçdi. Bir müslimân, doktora gelmedi. Doktor, utanıp gelerek, (Efendim! Buraya, size hizmet etmeğe geldim. Bugüne kadar, bir hasta gelmedi. Boş oturdum, yiyip içip, râhat etdim. Artık gideyim) diye izn isteyince, Resûlullah "sallallahü aleyhi ve sellem" tebessüm buyurdu. (Sen bilirsin! Eğer dahâ kalırsan, müsâfire hizmet etmek, ona ikrâm etmek, müslimânların başda gelen vazîfesidir. Gidersen de uğurlar olsun! Yalnız şunu bil ki, burada senelerce kalsan, sana kimse gelmez. Çünki, Eshâbım hasta olmaz! İslâm dîni, hasta olmamak yolunu göstermişdir. Eshâbım temizliğe çok dikkat eder. Acıkmadıkca birşey yimez ve sofradan, doymadan önce kalkar!) dedi. Görülüyor ki, müslimân, ya'nî islâmiyyetin emrlerine uyan, hastalık çekmez. Müslimânlardan hastalık çekenler, emrleri öğrenmiyenler ve yapmıyanlardır. Evet, ölüm hastalığı herkese gelecekdir. Bu hastalık mü'minlere bir ni'metdir. Âhıret yolculuğunun habercisidir. Hâzırlanmak, tevbe, vasıyyet etmek için, alârm işâretidir. Cenâb-ı Hak, çeşidli hastalıkları, ölüme sebeb kılmışdır. Eceli gelen, bir hastalığa yakalanacakdır:
Ecel geldi cihâna,
baş ağrısı behâne.
Ahkâm-ı islâmiyyeye uyan, ya'nî islâmiyyetin gösterdiği yolda giden kimsenin hayâtı hastalıkla geçmez. Fekat, Peygamberlerden başka herkes, nefsine uyabilir. Günâh işliyebilir. Cenâb-ı Hak, günâh işliyen müslimânları, illet, kıllet veyâ zilletle îkâz etmekde, gafletden uyandırmakdadır.

Ekleme Tarihi: 27.11.2006 - 11:22
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

İmam-ı Rabbani Hazretlerinden inciler

Allahü teâlâya hamd ve şükr olsun! Bu yolda olanları tanımak ve sevmek, Allahü teâlânın nimetlerinin en büyüklerindendir. Hangi mesûd kimseyi acabâ bu nimetlerle şereflendirirler? Şeyh-ul-islâm Abdüllah-i Ensârî Hirevî

kaddesallahü teâlâ esrârehülazîz buyuruyor ki, (Yâ Rabbî! Dostlarını öyle yapdın ki, onları tanıyan sana kavuşuyor ve sana kavuşmayan, onları tanımıyor!). Bu büyüklere düşmanlık etmek, sonsuz ölüme sürükleyen bir zehrdir. Onları incitmek, sonsuz felâketlere sebeb olur. Allahü teâlâ bizi ve sizi bu belâya düşmekden korusun! Şeyh-ul-islâm yine buyurdu ki, (Yâ Rabbî! Her kimi felâkete düşürmek istersen, onu bizim üzerimize atarsın).

Fârisî beyt tercemesi:

Hakkın ve hak adamlarının yardımı olmadan,

Melek de olsa, kurtulamaz yüz karalığından.



Bu mesaj 1 kez ve en son Havz-i Kevser tarafından 28.11.2006 - 15:50 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 28.11.2006 - 15:48
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

İmâm-ı Rabbânî hazretleri (rahmetullahi aleyh)

213. mektûbda buyurdular ki;

Bu mektûb, nakîb seyyid şeyh Ferîd hazretlerine yazılmışdır. Vaz ve nasîhat vermekde, Ehl-i sünnet âlimlerine uymağı övmekdedir:

Allahü teâlâ, sizi, zâtınıza yakışmıyan herşeyden korusun! Yüce ceddiniz aleyhi ve alâ âlihissalevâtü vetteslîmât hurmetine düâmı kabûl buyursun! Errahman sûresinde, altmışıncı âyetinde meâlen, (İyiliğin karşılığı, ancak iyilik olur) buyuruldu. Sizin ihsânlarınıza karşılık, hangi ihsânla karşılık yapacağımı bilemiyorum. Ancak, mubârek zemânlarda, din ve dünyâ selâmetiniz için düâ etmeğe çabalıyorum. Elhamdülillah, elimde olmıyarak, bu vazîfe nasîb olmakdadır. Mükâfât olabilecek başka bir ihsân da, vaz ve nasîhatdir. Eğer kabûl buyurulursa, bizim için ne büyük nimet olur.

Ey asîl ve şerefli efendim! Vazların özü ve nasîhatların kıymetlisi, Allah adamları ile buluşmak, onlarla birlikde bulunmakdır. Allah adamı olmak ve islâmiyyete yapışmak da, müslimânların çeşidli fırkaları arasında, kurtuluş fırkası olduğu müjdelenmiş olan, Ehl-i sünnet vel-cemâatin doğru yoluna sarılmağa bağlıdır. Bu büyüklerin yolunda gitmedikçe kurtuluş olamaz. Bunların anladıklarına tâbi; olmadıkça, seâdete kavuşulamaz. Akl sâhibleri, ilm adamları ve Evliyânın keşfleri, bu sözümüzün doğru olduğunu bildirmekdedirler. Yanlışlık olamaz. Bu büyüklerin doğru yolundan hardal dânesi kadar, pekaz ayrılmış olan bir kimse ile arkadaşlık etmeği, öldürücü zehr bilmelidir. Onunla konuşmağı, yılan sokması gibi korkunç görmelidir. Allahdan korkmayan ilm adamları, hangi fırkadan olursa olsun din hırsızlarıdır. Bunlarla konuşmakdan, arkadaşlık etmekden de sakınmalıdır. Dinde hâsıl olan bütün fitneler, bu azılı din düşmanlığı, hep böyle kimselerin bırakdıkları kötülükdür. Dünyâlık ele geçirmek için, dînin yıkılmasına yardım etdiler. Bekara sûresinin onaltıncı âyet-i kerîmesinde meâlen, (Hidâyeti vererek, dalâleti satın aldılar. Bu alış verişlerinde birşey kazanamadılar. Doğru yolu bulamadılar) buyuruldu. Bu âyet-i kerîme, bunları bildirmekdedir. İblîsin râhat, sevinçli oturduğunu, kimseyi aldatmakla uğraşmadığını gören bir zât, (Niçin insanları aldatmıyorsun, boş oturuyorsun?) dedikde, (Bu zemânın kötü din adamları, benim işimi çok güzel yapıyorlar, insanları aldatmak için bana iş bırakmıyorlar) demişdi. Oradaki talebeden, mevlânâ Ömer, iyi yaradılışlıdır. Yalnız, kendisine arka olmak, doğruyu söylemesi için kuvvetlendirmek lâzımdır. Hâfız imâm da, aklını fikrini dînin yayılmasına vermişdir. Zâten her müslimânın böyle olması lâzımdır. Hadîs-i şerîfde, (Kendisine deli denilmiyen kimsenin îmânı temâm olmaz) buyuruldu. Biliyorsunuz ki, bu fakîr, söyliyerek ve yazarak, iyi kimselerle konuşmanın ehemmiyyetini anlatmağa uğraşıyorum. Kötü kimselerle arkadaşlıkdan kaçınmasını tekrâr tekrâr bildirmekden usanmıyorum. Çünki, işin temeli bu ikisidir. Söylemek bizden, kabûl etmek sizden. Dahâ doğrusu, hepsi Allahü teâlâdandır. Allahü teâlânın hayrlı işlerde kullandığı kimselere müjdeler olsun!
İhsânlarınızın çokluğu, bu yazılara sebeb oldu. Başınızı ağrıtmak ve usandırmak düşüncesini unutdurdu. Vesselâm.


Dünyada ve ahiredde, felaketten kurtulmanın çaresi, kurtulanlarla beraber olmaktır. Allahü Teâlânın sevgili kullarını tanımak şarttır.


Bu mesaj 1 kez ve en son Havz-i Kevser tarafından 04.12.2006 - 18:51 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 04.12.2006 - 18:50
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

İmâm-ı Rabbânî hazretleri talebeleriyle berâber bir yolculuğa çıkmıştı. Bir kervansarayda konakladıkları sırada, talebelerine âniden şöyle buyurdu: "Bu gün buraya bir belâ geleceğini ve herkese sirâyet edeceğini görüyorum. Arkadaşlarımız birbirlerine söylesinler herkes; Bismillâhillezî lâ yedurru me'asmihî şey'ün fil-ardı velâ fissemâi ve hüvessemî'ul-alîm, ve Eûzü bi-kelimâtillâhittâm-mâti min şerri mâ halak duâlarını tekrar tekrar okusunlar. Çünkü, bu duâyı kim okursa, Allahü teâlânın inâyeti ile kendisi ve malı korunur." Bunu söyledikten iki saat geçmeden kervansarayın bâzı kısımlarında yangın çıktı. Bir türlü söndüremediler ve malların çoğu yanıp telef oldu. Bu arada İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin talebelerinden Mevlânâ Abdülmümin Lâhorî'nin de malları yandı. Ona; "Sana hiç kimse okunması îcâbeden duâları söylemedi mi?" buyurdu. Arkadaşları ona bu duâların okunması gerektiğini söylemeyi unutmuşlardı

Ekleme Tarihi: 05.12.2006 - 15:30
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

(Zâdül-mukvîn) kitâbında diyor ki:

(Eski âlimler yazmış ki, beş şeyi yapmıyan, beş şeyden mahrûm olur:

1 Malının zekâtını vermeyen, malının hayrını görmez.

2 Uşrunu vermeyenin, tarlasında, kazancında bereket kalmaz.

3 Sadaka vermeyenin, vücûdünde sıhhat kalmaz.

4 Düâ etmeyen, arzûsuna kavuşamaz.

5 Nemâz vakti gelince, kılmak istemeyen, son nefesde kelime-i şehâdet getiremez. Nemâz kılmanın birinci vazîfe olduğuna inandığı hâlde, tenbellik ederek kılmıyan fâsıkdır. Sâliha kızın küfvü değildir. Yanî o kıza lâyık ve uygun değildir.)




Bu mesaj 2 kez ve en son Havz-i Kevser tarafından 07.12.2006 - 18:45 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 06.12.2006 - 16:12
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Azat kabul etmez bir kul olmayı istiyor Mevlâna. Çünkü Rabbini çok seviyor. O sevgi öyle güzel, öyle özel, öyle tatlı ki...
"Sevgiden acılar tatlılaşır. Bakırlar altınlaşır sevgiden. Sevgiden tortular saflaşır. Dertler derman olur sevgiden.
Ölü, sevgiden dirilir.
Şah, sevgiden köle edilir.
Allah'a karşı bu sevgi ilimdendir.
Saçma sapan biri, böyle bir tahta nasıl kurulur?
Eksik bir ilim nasıl doğurur bu aşkı?
Eksik ilimden, eksik bir aşk doğar maddeye karşı.
Öyleyse muhabbet ve aşkı sadece Allah'ın vasfı bil.
Ey aziz! Korku, Allah'ın vasfı olamaz.
Havf ve haşyet, kulun vasfı ve en mühim meziyetlerindendir.
Mademki (Kur'an'da) 'yuhibbunehu'yu okuyorsun,
'Yuhibbuhüm' ile de istediğine yaklaşırsın."

Cenab-ı Hak, Maide Suresinde, "Allah onları sever (Yuhibbuhu), onlar da Allah'ı severler (yuhibbuhüm)." buyurur.

Allah sevgisi müthiş bir iksirdir; inkarcıyı bir anda mümin yapar, mümini bir anda arif edip irfan mertebesine çıkarır. Allah sevgisi olan kalpten şek ve şüphe silinir, yerine tam bir iman gelir.

Gönül, sevginin yeridir. Maddî varlığımızda ikilik olabilir ama sevginin makamı olan gönülde iki sevgiye yer yoktur:

"Senin elinin, gözünün, ayağının iki oluşu doğrudur; fakat gönül ve sevgilinin iki olması hatadır. Sevgili bir bahanedir; asıl sevgili Allah'tır!"

Ekleme Tarihi: 07.12.2006 - 18:51
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
Vatandaş Abime

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Vatandaş Abim Aziz Mahmud Hüdayi K.s. ne kadar çok sevdiği biliyorum. Bu Cihed le mübarek insanın hayat kıssalarını aktarmak istedim...gül



Hüdayi Hazretleri bir gün saraydadır. Feyzli bir sohbetin ardından namaz vakti girer. Mübarek taze bir abdest almaya niyetlenirler. Sultan Ahmet koşar ibrik getirir. Şehzadeler seccadeleri sererler. Valide Sultan kafes arkasında peşkir hazırlar. Kadıncağız kalbinden "Ah" der, "Ah mübareğin bir kerametini göreydim." Aziz Mahmud Hüdayi Hazretlerine malum olur. "Hayret!" buyururlar, "Bazıları hâlâ keramet görmek istiyor. Koca Halife-i rûy-i zemin bizim gibi bir garibe ibrik tutsunlar, muhterem anneleri peşkir hazırlasınlar. Bundan âlâ keramet mi olur."


Aziz Mahmud Hazretlerine hanım olmak kolay değildir. Zira mübarek elindekini avucundakini dağıtır ve fukara gibi yaşar. Kadıncağız hamiledir ama karnını bile doyuramaz. Ev rutubetli ve soğuktur, dahası ne yemek yağı vardır, ne kandilin yağı. Bir gün kadının gırtlağına gelir. "Yetti gayri!" der, "sen tut Bursa Kadılığı gibi bir makamı bırak, malını mülkünü ona, buna dağıt. Sonra köleler gibi sürün. Bebeğimizi saracak çaputumuz bile yok. Yaptığın iş mi yani?" Aziz Mahmud Hüdayi sesini çıkarmaz, sadece mânâlı mânâlı güler. İşte tam o sıra kapı çalınır. Sarayağaları altın dolu torbaları eşiğe bırakırlar. "Sultanımız Efendimiz, ellerinizden öpüyorlar" derler, "Hadiseler aynen tabirinizdeki gibi gelişti. Lütfen, bunları kabul edin, sevindirin bizi!" Hanımı mahçup ve pişmandır. Eh, o altınlar da geldiği gibi gider tabii, anında bulur yerini. Üsküdar garibi bol semttir, fukara bol bol sebeblenir.
Ekleme Tarihi: 08.12.2006 - 13:46
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Duanın kabul olması için ağıza da, mideye de dikkat etmek lazım.

Cuma günleri düâların kabûl olduğu bir zemân vardır..

Dünyada ve ahiretde felaketten kurtulmak için, muhakkak, felaketten kurtulan Allahü teâlânın sevgili kullarına kavuşmak şarttır...

Muvaffakiyet iki şeye bağlıdır.
1- sabır, 2- namaz.

İslamiyetin esası tatlı dil güler yüzdür. A

Arkadaşlarınızın kötü taraflarını görmeyin, iyi taraflarını görün.


Ekleme Tarihi: 09.12.2006 - 17:40
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
dilaratuba su an offline dilaratuba  

934 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 27.08.2006
En Son On: 13.04.2009 - 17:15
Cinsiyeti: Bayan 
VE ALEYKÜM SELAM VE RAHMETULLAHİ.
ALLAH RAZI OLSUN ÇOK FAYDALI BİR EKLEME ALLAH BUNLARI YAPAN KULLARINDAN EYLESİN.


Bu mesaj 1 kez ve en son dilaratuba tarafından 10.12.2006 - 14:40 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 10.12.2006 - 14:39
Bu mesajı bildir   dilaratuba üyenin diğer mesajları dilaratuba`in Profili dilaratuba Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

ALLAH c.c. senden de razı olsun Dilaratuba kardeşim. gül

Ne mutlu Allahın dinini yayanlara. Bugün kitap ile ilm ile yaymak zamanıdır.

Allah'ın dinini, Allah'ın kullarının ayaklarına kadar götürmek, çok büyük zevktir.

Yönünü dünyaya dönen; insanlarla çarpışır,.. ahirete dönen; insanlar onun gibi olmak için yarışır.

Allahü teâlâ' nın aziz ettiğini kimse zelîl edemez, Allahü teâlânın zelil ettiğini kimse aziz edemez.

En kıymetli ilim haddini bilmekdir. Bütün kavgalar dünyayı paylaşmağa çalışmakdan ve haddini bilmemekden meydana gelmektedir.

İnsan cömert olursa herkes onu sever ve onunla kimse kavga etmez. Hasis insanlar etrafına bir şey vermeyip, dünyayı hep kendilerine almağa uğraştıklarından huzursuzdurlar, sevimsizdirler ve insanlar onlarla devamlı mücadele ederler.


Ekleme Tarihi: 11.12.2006 - 15:19
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Bir kafir gördüğün vakit son nefes belli olmadığından
"ALLAH-U TEALA buna hidayet nasip ederse bütün günahları bağışlanmış ve tertemiz olarak ilahi huzura çıkabilir. Acaba benim son nefesim nasıl olur?"
Diye akıbetini düşün! Kendini ne kadr tanır ve düşük görürsen, ALLAH c.c. katında o nisbetde mevki kazanırsın.

İmam Gazali Kuddise Sirruh


Ekleme Tarihi: 12.12.2006 - 12:30
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Allahü teâlâya yaklaşmak demek, O'nun sevgisini kazanmak demektir. Allah adamlarının, evliyaların isminin anıldığı yere rahmeti ilahi gelir.

Cenâb-ı Hak hakîmdir, her yaptığında hikmet vardır.

İnsan doğduğu zaman bir beyaz beze sararlar, buna kundak bezi derler. Bunda cep yoktur. İnsan vefat ettiği zaman yine beyaz bir beze sararlar, buna da kefen bezi derler, onunda cebi yoktur. O halde insanın ömrü kundak beziyle, kefen bezi arasıdır.

Bazı insanlar var ki; kabre girdiği andan itibaren unutuluyor. Ama bazı insanlar var ki; bin yıldan beri anılıyor. Hatta kitaplara adı geçiyor. Çünki onlar insanlara çok özveride bulunduğu için, onlar insanlara çok merhametli ve şefkatli davrandığı için birden bire ölmüyorlar, unutulmuyorlar.

Hata ve kusuru başkalarında arayanlar, sevimsizleşir. Etraflarında insan kalmaz, dost edinemezler. Herkesi haklı, kendini haksız bulmadıkça, kendi kusur ve noksanlarını bırakıp, başkalarının kabahatleri ile meşgul olduğu sürece, bir insan noksandır, olgunlaşması mümkün değildir.


Ekleme Tarihi: 13.12.2006 - 22:19
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
dilaratuba su an offline dilaratuba  

934 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 27.08.2006
En Son On: 13.04.2009 - 17:15
Cinsiyeti: Bayan 
ÇOK FAYDALI NASİHATLER ALLAH RAZI OLSUN SENDEN KONULARINIZI OKUDUKÇA İÇİME HUZUR DOLUYOR BAZEN DE ÖYLE OLAMADIĞIM İÇİN ÜZÜLÜYORUM.
Ekleme Tarihi: 14.12.2006 - 10:08
Bu mesajı bildir   dilaratuba üyenin diğer mesajları dilaratuba`in Profili dilaratuba Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Dilaratuba kardeşim üzülmeyiniz bunları yapmak o kadarda zor değildir belkide yapıyorsunuz ama farkında değilsinizdir. Şeytan güzel şeyler için vesvese vermez nerde kötü bir söz ve hal vardır onu akla getirir...gül

Allahü teâlâ bir kulunu severse, ona iki şey verir. birincisi, sevdiği bir kulunu ona tanıştırır. eshab-ı kirama Peygamber efendimizi tanıttığı gibi. İkincisi, ona hayırlı bir iş verir. en hayırlı iş, peygamber efendimizin yaptığı iştir.

Allahü teâlânın sevdiklerini sevmek, dünya muhabbetini kalbden çıkarır.

İnsanlar dünyaya döndükçe sıkıntıdan kurtulamaz, çünkü dünya sıkıntı kaynağıdır. Bu sıkıntıdan kurtulmak için mutlaka ahirete dönmek, ışığa dönmek lâzımdır.

Eğer insan ışığa dönerse, gölgesi arkada kalır ve peşinden gelir. Işığa arkasını çevirirse, karanlığa dönmüş olur, işleri karanlık olur, hiçbirzaman gölgesinede yetişemez.

Nereye giderseniz gidin, sevgi dairesinden dışarı çıkamazsınız. İnsanların rengi değişir, ama sevginin rengi değişmez. Sevgisiz dünya yapmaçiçeğe benzer. Ne kadar mutlu eder ki insanı, gerçeğinin yanında


Ekleme Tarihi: 14.12.2006 - 16:10
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Aynada çirkinliğini görünce aynaya kızma!

Niceleri kadın alarak Kârun gibi zengin oldu; niceleri de kadın yüzünden borçlandı gitti!

Hazırlığın olmadan bir madene bile girersen bir kuruş elde edemeden geri çıkarsın.

Sen ört ki, senin de ayıbını örtsünler.

Hz.Mevlana Kuddise Sirruh


Ekleme Tarihi: 15.12.2006 - 12:49
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Hace Muhammed Emkenegi "kuddise sirruh"


Allah adamlarından bir âlim ve evliya,
Binbeşyüz onikide teşrif etti dünyaya.

Buhara nın İmkene köyünde doğan bu zât,
Yine doksan yaşında, bu yerde etti vefat.

Bu dini yaymak için, uğraştı gün ve gece,
Yanında çok veliler yetiştirdi bir nice.

Muhammed Baki idi, onların en mümtazı,
O idi zamanının, en büyük evliyası.

O Muhammed Baki ki, her gün artan aşkiyle,
Bir gönül sahibini arıyordu şevk ile.

Tasavvufa girmeye pek fazlaydı hevesi,
Bu yoldaki gayreti şaşırtırdı herkesi.

Feyz alacak bir büyük, bir veli arıyordu,
Kimden bir şey işitse, o yere varıyordu.

Öyle çok arardı ki böyle kâmil bir zâtı,
Yetmezdi fazlasına bir insanın tâkatı.

Çırpınıp duruyordu, bir üstad bulmak için,
Annesi, bu haline çok üzülürdü lâkin.

Gece yarılarında, çıkarak sahralara,
Oğluna dua için, yalvarırdı Allaha.

(Yâ Rabbi, bu oğlumun muradı neyse şayet,
Sevdiğin kullarının hürmetine ihsan et.

Ya onu vasıl eyle, yâ canımı al benim,
Zira artık kalmadı, tahammülüm, takatim.)

Annesi gözyaşıyle edince bu duayı,
Oğlu, gece rüyada gördü bir evliyayı.

Muhammed Emkenegî, ona dedi; (Ey oğlum,
Nice gündür ben senin yolunu bekliyorum.)

Muhammed Baki Billah, sevinip bu rüyaya,
Derhal yola çıkarak, ulaştı Buhara ya.

Sevinçle huzuruna girince en nihayet,
Gördü ondan çok büyük, iltifat ve inayet.

O büyük zat onunla girerek bir odaya,
Baş başa sohbet etti, tam üç gün doya doya.

Ve ona ihsan edip, çok teveccüh ve himmet,
En büyük mertebeye çıkardı en nihayet.

Sonra da buyurdu ki; (Tamam oldu işiniz,
Durmayıp Hindistan a avdet edin şimdi siz.

Öyle görüyorum ki, Hindistan diyarında,
Çok büyük bir evliya, zuhur eder yakında.

O, sizden feyz alarak, bir kutub olur ki hem,
Onun irşadı ile, nurlanır cümle âlem.)

Üç günlük sohbet ile, aldı mutlak icazet,
Ve onun emri ile, geriye etti avdet.

Serhende vardığında, ses geldi kulağına,
Diyordu; (Vasıl oldun, o Kutbun diyarına.)

Sonra yetiştirdi ki, İmâm-ı Rabbani yi,
Görmemişti bu dünya, böyle yüksek veliyi.



Bu mesaj 2 kez ve en son Havz-i Kevser tarafından 16.12.2006 - 21:04 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 16.12.2006 - 18:44
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Bir yerde bir günah işlemiş isen oradan ayrılmadan birde iyilik, ibadet işle, bir elbise üzerinde iken işlemiş isen O elbiseyi çıkarmadan evvel bir de ibadet yap...

Vücudundan ayrılan sakal, bıyık, saç, tırnak , kir gibi şeylerde, senden ayrılırken tahir bulun. Ve Allah'ı zikret. Çünkü onlara sahibini nasıl terkettin diye sorarlar...

"Tırnak ve saçta sinir vardır. Fakat keserken duymaz.Vücutta bâzı kısımların Ruhla alâkası vardır. Duyarlar.Bâzı kısımtar da cesede, cana aiddir, duygu yoktur"

Hiç olmazsa Allah'tan mağfiret İste. . . Allah'tan af ve mağfiret istemen bir duadır. Dua da İbadetdir unutma...

Abdestsiz kat'iyyen tırnak, saç, sakal kesme. Abdest almadan yıkanma. . . Cünub iken su içme, yemek yeme, hatta kelâm etme, konuşma...
Niçinini sorma. Bana yanaşamazsın. Vasiyetimi tut. Sonun hayırlı olur.

Geçmiş günahlarından birini hatırlayınca hemen tevbe, istiğfar et. Ve Allah'ı zikret. Çünkü Resulü Ekrem (Her işlediğin suçun pe-şinden bir de iyilik yap ki onu mahvetsin, zira Hasenat Seyyiati yok eder) buyurmuşlardır.

Muhiddin İbn-i Arabi K.s.gül

Ekleme Tarihi: 17.12.2006 - 14:42
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
k_a_r_d_e_l_e_n su an offline k_a_r_d_e_l_e_n  

154 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 04.06.2006
En Son On: 16.01.2010 - 10:47
Cinsiyeti: ----- 
ALLAH razi olsungül
Ekleme Tarihi: 17.12.2006 - 15:03
Bu mesajı bildir   k_a_r_d_e_l_e_n üyenin diğer mesajları k_a_r_d_e_l_e_n`in Profili k_a_r_d_e_l_e_n Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

ALLAH c.c. cümlemizden Razı olsun kardelen kardeşim gül


Dostla münakaşa dostluğu azaltır, düşmanla münakaşa düşmanlığı arttırır.

Evliyanın ruhlarından, hayatta iken feyz alındığı gibi, vefatlarından sonra da feyz alınır... Hatta daha çok feyz verirler. Yeter ki sevgi-muhabbet olsun, ehl-i sünnet itikâdı olsun, haram işlememek olsun, bir de namazları kılmak oldu mu, feyz kesilmez, artar.

Dünyada ve ahiret de, felaketten kurtulmanın çaresi, kurtulanlarla beraber olmaktır. Allahü teâlânın sevgili kullarını tanımak lazımdır.

Sevap kazanmak çok mühim... Kazanılan sevapları kaybetmemek ondan daha mühim.

Yol levhası olmak büyük şereftir.

Ekleme Tarihi: 18.12.2006 - 18:40
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Kalbi hasta olmayan insanda bir alâmet vardır, o alâmet hubb-u fillah, buğd-u fillahdır.

Kalbin gıdası mârifettir. Görmek şart değil, sevmek şarttır.

Dünyada iken, Allahü teâlânın dinine hizmet edenler, Allahü teâlânın kullarının müşküllerini halledenler, mahşerde, tahtlar üzerinde, kürsülerde, gölgelerde oturacaklar. Allahü teâlâ onlarla konuşacaktır. Onlar için ne hesap var, ne azap vardır.

En zor iş islamiyete hizmet etmektir. Çünki, Allahü teâlâ en zor işi, en güvendiğine, en çok sevdiğine vermiştir. Peygamberlere ve vârislerine vermiştir.

Muvaffakiyet iki şeye bağlıdır. 1- sabır, 2- namaz


Ekleme Tarihi: 20.12.2006 - 14:39
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

BENNÂN EL-HAMMÂL HAZRETLERİ


Mısır velîlerinden. İsmi Bennân, künyesi Ebü'l-Hasan'dır. Aslen Vâsıtlı olup babasının ismi Muhammed'dir. Bütün ömrünü Mısır'da geçirdi. Hakkı söyleyen, iyiliği emreden âlimlerin önderi idi. Ebû İmrân-ı Kebîr'in talebesi idi. Cüneyd-i Bağdâdî Ebû Hafs Nişâbûrî ve zamânın âlimleriyle sohbet etti.

Mısırlı bir kimse, kendisini sevmezdi. Yırtıcı bir hayvanın, Bennân bin Muhammed'i yemesi için duâ etti. Bir süre sonra Bennân-ı Hammâl hazretleri yolculuğa çıkmıştı. Ormandan geçerken, karşı taraftan gelen Mısırlı o kimse ile karşılaştı. Tam o sırada, yola bir kaplan çıktı. Hemen Bennân-ı Hammâl hazretlerinin yanına gitti. O, kaplanın sırtını sıvazladı, sonra onun yanından ayrıldı. Kaplan, Mısırlının yanına giderek onu parçalamak istedi. Bu kimse çok korktu ve rengi değişti. Bennân-ı Hammâl, kaplanı yanına çağırarak kulağına bir şeyler söyleyince, kaplan yanlarından uzaklaşıp, ormana geri gitti. Bu hâli gören kimse, derhal tövbe etti. Bennân-ı Hammâl'ın talebelerinden oldu ve sonra bir daha hiç kimse hakkında kötü düşünmedi.
Ekleme Tarihi: 21.12.2006 - 14:44
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Beyazıd-ı Bistami hz. yolculuğu esnasında bir ağaç altında konaklar bir kaç parça biseyler yedikten sonra yolculuğuna devam eder.. Epey yürüdükten sonra tekrar konaklar , çıkınını açtığında bir içinden bir karınca çıktığını görür.

Der ki:
"ey Allah ın kulu sana gurbetlik çektirmeye hakkım yoktur"
diyerek geldiği yolu gerisin geriye döner...

Ekleme Tarihi: 22.12.2006 - 14:47
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Mutlu olmanın sırrını Peygamber Efendimiz den öğren de, Allah sana ne verirse ona razı ol. Başına gelen derde, belaya razı olur da, ses çıkarmazsan, o anda hemen sana cennet kapısı açılır. Eğer gam elçisi sana gelirse, tanıdık bir dost gibi karşıla, onu kucakla. Zaten o sana yabancı değildir, onunla aşinalığın vardır. Sevgiliden gelen cefaya karşı sakın suratını asma, onu neşe ile karşıla, merhaba, hoş geldin de. Onu güler yüzle, tatlı sözle karşıla ki gönül alıcı o eşsiz varlık hoşa gitmeyen çarşafını üstünden atsın da güzelliği ortaya çıksın.



Mevlana Celaleddin-i Rumi K.s.gül


Bu mesaj 1 kez ve en son Havz-i Kevser tarafından 23.12.2006 - 21:37 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 23.12.2006 - 21:36
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Büyük islâm âlimi Abdüllah-ı Dehlevî "rahmetullahi aleyh"

(Mekâtib-i şerîfe) kitâbının 85.ci mektûbunda buyuruyor ki:


Namâzın kıyâmında, rükü'unda, kavmesinde, celsesinde, secdelerinde ve oturulduğu zemânında, ayrı ayrı, başka başka keyfiyyetler, hâller hâsıl olur. Bütün ibâdetler namâz içinde toplanmışdır. Kur'ân-ı kerîm okumak, tesbîh söylemek [ya'nî sübhânallah demek], Resûlullaha salevât söylemek ve günâhlara istiğfâr etmek ve ihtiyâcları yalnız Allahü teâlâdan istiyerek Ona düâ etmek namâz içinde toplanmışdır. Ağaçlar, otlar, namâzda durur gibi dik duruyorlar. Hayvanlar, rükü' hâlinde, cansızlar da namâzda (Ka'de) de oturur gibi yere serilmişlerdir. Namâz kılan, bunların ibâdetlerinin hepsini yapmakdadır. Namâz kılmak, mi'râc gecesi farz oldu. O gece, mi'râc yapmakla şereflenen, Allahın sevgili Peygamberine uymağı düşünerek namâz kılan bir müslimân, O yüce Peygamber gibi, Allahü teâlâya yaklaşdıran makâmlarda yükselir. Allahü teâlâya ve Onun Resûlüne karşı edebi takınarak huzûr ile namâz kılanlar, bu mertebelere yükseldiklerini anlarlar. Allahü teâlâ ve Onun Peygamberi, bu ümmete merhamet ederek, büyük ihsânda bulunmuşlar, namâz kılmağı farz etmişlerdir. Bunun için Rabbimize hamd ve şükr olsun! Onun sevgili Peygamberine salevât ve tehıyyât ve düâlar ederiz!

Namâz kılarken hâsıl olan safâ ve huzûr şaşılacak şeydir. Üstâdım [Mazher-i Cân-ı Cânân] buyurdu ki, (Namâz kılarken, Allahü teâlâyı görmek mümkin değil ise de, görür gibi bir hâl hâsıl olmakdadır). Bu hâlin hâsıl olduğunu tesavvuf büyükleri sözbirliği ile bildirmişlerdir. İslâmiyyetin başlangıcında namâz Kudüse karşı kılınırdı. Beyt-ül-mukaddese karşı kılmağı bırakıp, İbrâhîm aleyhisselâmın kıblesine dönmek emr olunduğu zemân, Medînedeki yehûdîler kızdılar. (Beyt-ül-mukaddese karşı kılmış olduğunuz namâzlar ne olacak?) dediler. Bekara sûresinin 143. cü âyet-i kerîmesi gelerek, (Allahü teâlâ îmânlarınızı zâyı' eylemez!) meâlinde buyuruldu. Namâzların karşılıksız kalmıyacakları bildirildi. Namâz, îmân kelimesi ile bildirildi. Bundan anlaşılıyor ki, namâzı sünnete uygun olarak kılmamak, îmânı zâyı' etmek olur. Resûlullah efendimiz "sallallahü teâlâ aleyhi ve sellem", (Gözümün nûru ve lezzeti namâzdadır) buyurdu. Bu hadîs-i şerîf, (Allahü teâlâ namâzda zuhûr ediyor, müşâhede olunuyor. Böylece gözüme râhatlık geliyor) demekdir. Bir hadîs-i şerîfde, (Yâ Bilâl "radıyallahü teâlâ anh" ! Beni râhatlandır!) buyuruldu ki, (Ey Bilâl! Ezân okuyarak ve namâzın ikâmetini söyliyerek, beni râhata kavuşdur) demekdir. Namâzdan başka bir şeyde râhatlık arıyan bir kimse, makbûl değildir. Namâzı zâyı' eden, elden kaçıran, başka din işlerini dahâ çok kaçırır.
Ekleme Tarihi: 25.12.2006 - 14:28
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Şükür Rezzak olan ALLAH'ın ihsan ettiği nimet ile O'na isyan etmemektir.

Cüneyd-i Bağdadi k.s.


Sebepsiz gibi görünen gam ve tasalar işlenen günahların cezalarıdır.

Ebu Muhammed Er Rasibi

Ekleme Tarihi: 28.12.2006 - 19:08
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  
Mevlana Diyarı

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Söz söylemek için önce dinlemek gerekir. Söze, kulak verme yolundan gir.

(Hak) Bu yolda yolun, tırmalan, son nefese kadar bir an bile boş durma!

Dünyanın lütfetmesi ve yaltaklanması, hoş bir lokma'dır, ama az ye. Çünkü ateşten bir lokmadır!

Nefis, çok övülmesi yüzünden firavunlaştı. Alçak gönüllü, hor, hakir ol; ululuk taslama!
Nefis, çok övülmesi yüzünden firavunlaştı.

Alçak gönüllü, hor, hakir ol; ululuk taslama!

Hz.Mevlana K.s. gül


Ekleme Tarihi: 29.12.2006 - 19:57
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Akıllı, o kişidir ki, çekinilen belada dostların ölümünden ibret alır.

Gönül ehlinin ilimleri, kendilerini taşır. Ten ehlinin ilimleriyse kendilerine yüktür.

Adamı gönül ehli yapan ilim, insana fayda verir. Yalnız tene tesir eden, insana mal olmayan ilim yükten ibarettir.

Mâdem ki, ismi okudun; var müsemmayı da ara. Ayı gökte bil, derede değil!

Addan ve harften geçmek istersen hemencecik kendini tamamıyla kendinden arıt (yok ol!)

Hz.Mevlana K.s.gül


Ekleme Tarihi: 30.12.2006 - 18:58
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Bir adam kötü yoldan para kazanıp bununla kendisine bir inek alır. Neden sonra, yaptıklarından pişman olur ve hiç olmazsa iyi bir şey yapmış olmak için bunu Hacı Bektaş Veli'nin dergâhına kurban olarak bağışlamak ister.

O zamanlar dergâhlar aynı zamanda aşevi işlevi görüyormuş. Durumu Hacı Bektaş Veli'ye anlatır ve Hacı Bektaş Veli "helal değildir" diye bu
kurbanı geri çevirir.

Bunun üzerine adam Mevlevi dergâhına gider ve aynı durumu Mevlana'ya anlatır. Mevlana ise bu hediyeyi kabul eder. Adam aynı şeyi Hacı Bektaş Veli'ye de anlattığını ama onun bunu kabul etmemiş olduğunu söyler ve Mevlana'ya bunun sebebini sorar. Mevlana
şöyle der :

"Biz bir karga isek Hacı Bektaş Veli bir şahin gibidir. Öyle her leşe konmaz . O yüzden senin bu hediyeni biz kabul ederiz ama o kabul etmeyebilir.

Adam üşenmez kalkar Hacı Bektaş dergâhına gider ve Hacı Bektaş Veli'ye, Mevlana'nın kurbanı kabul ettiğini söyleyip bunun sebebini bir de
O'na sorar. Hacı Bektaş Veli de şöyle der :

"Bizim gönlümüz bir su birikintisi ise Mevlana'nın gönlü okyanus gibidir. Bu yüzden, bir damlayla bizim gönlümüz kirlenebilir ama onun engin gönlü kirlenmez.O sebepten dolayı O senin hediyeni kabul etmiştir."

Ekleme Tarihi: 01.01.2007 - 17:26
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
dilaratuba su an offline dilaratuba  
RE:

934 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 27.08.2006
En Son On: 13.04.2009 - 17:15
Cinsiyeti: Bayan 
Alıntı
Orijınalı Havz-i Kevser

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Bir adam kötü yoldan para kazanıp bununla kendisine bir inek alır. Neden sonra, yaptıklarından pişman olur ve hiç olmazsa iyi bir şey yapmış olmak için bunu Hacı Bektaş Veli'nin dergâhına kurban olarak bağışlamak ister.

O zamanlar dergâhlar aynı zamanda aşevi işlevi görüyormuş. Durumu Hacı Bektaş Veli'ye anlatır ve Hacı Bektaş Veli "helal değildir" diye bu
kurbanı geri çevirir.

Bunun üzerine adam Mevlevi dergâhına gider ve aynı durumu Mevlana'ya anlatır. Mevlana ise bu hediyeyi kabul eder. Adam aynı şeyi Hacı Bektaş Veli'ye de anlattığını ama onun bunu kabul etmemiş olduğunu söyler ve Mevlana'ya bunun sebebini sorar. Mevlana
şöyle der :

"Biz bir karga isek Hacı Bektaş Veli bir şahin gibidir. Öyle her leşe konmaz . O yüzden senin bu hediyeni biz kabul ederiz ama o kabul etmeyebilir.

Adam üşenmez kalkar Hacı Bektaş dergâhına gider ve Hacı Bektaş Veli'ye, Mevlana'nın kurbanı kabul ettiğini söyleyip bunun sebebini bir de
O'na sorar. Hacı Bektaş Veli de şöyle der :

"Bizim gönlümüz bir su birikintisi ise Mevlana'nın gönlü okyanus gibidir. Bu yüzden, bir damlayla bizim gönlümüz kirlenebilir ama onun engin gönlü kirlenmez.O sebepten dolayı O senin hediyeni kabul etmiştir."



Allah razı olsun çok güzel bir hikaye.
Ekleme Tarihi: 01.01.2007 - 18:20
Bu mesajı bildir   dilaratuba üyenin diğer mesajları dilaratuba`in Profili dilaratuba Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

ALLAH c.c. sizden de Razı olsun Dilaratuba kardeşim gül

Tohumlar çekirdekler gibi toprağa gireceğiz,
Kabir kapısından geçip ahiret sarayına çıkacağız
Ebediyen yaşayacağız
Toprak gibi bir şeyi yaratan Allah; toprak olan insanları tekrar yaratacaktır
Hayatın hesabını vereceğiz
Günahların cezası sevapların mükafatını görmek için dirileceğiz
Sen Müslümansın Allah a ve Peygamber e (S.A.V) inanıyorsun
Kuran a inanıyorsun
Allah ın sıfatları sonsuzdur
Onda yokluk yoktur
Her şey birbiriyle irtibatlanmıştır
Toprağın altındaki kökün midenle ilişkisini hatırla!
Toprağın altındaki kökleri diri tutan Allah; mezardakileri de diri tutmaktadır
Biz ruhlar aleminde öldük annemizin bünyesinde dirildik,
Annemizin bünyesinde öldük dünyada dirildik!
Şimdi kalbini çalıştıran kanını damarlarında dolaştıran Allah a gönül dudağıyla deki:
ALLAH ım Müslümanlarla Müslüman olmayanların beraber yaşadığı bir dünyadan geliyorum
Dinimi bilmeyen bir Müslüman ım!
Öğretmediler Öğrenemedim!
Cehaletim kemendim oldu
Bin tövbeyle huzuruna geldim
Çektiğim çileler hakkı için
Döktüğüm gözyaşları hakkı için
Beni affet!


Minyeli Abdullah


Bu mesaj 2 kez ve en son Havz-i Kevser tarafından 02.01.2007 - 16:05 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 02.01.2007 - 15:57
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

O dağa bir kuş kondu, sonra da uçup gitti.
Bak da gör, o dağda ne bir fazlalık var ne bir eksilme.


Ey altın sırmalarla süslü elbiseler giymeye, kemer takmaya alışmış kişi.
Sonunda sana da dikişsiz elbiseyi giydirecekler.

Sarhoş, cinayeti yapar da sonra "özrüm vardı, kendimde değildim"der.
Kendinde olmayış, kendiliğinden gelmedi sana, onu sen çağırdın.


İki parmağının ucunu gözüne koy. Bir şey
görebiliyor musun dünyadan? Sen göremiyorsun
diye bu âlem yok değildir.

Bilgi, sınırı olmayan bir denizdir.
Bilgi dileyense denizlere dalan bir dalgıçtır.


Hz.Mevlana (k.s.) gül
Ekleme Tarihi: 03.01.2007 - 10:24
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Kim seni haktan hakikatten soğutursa bil ki, şeytan o adamın içindedir. Derisinin altında gizlenmiştir.

Böyle bir adamın içine girip, böyle bir adamın sûretine bürünüp seni aldatamazsa hayaline girer de seni o hayaller kötülüğe sevk eder.
Seni gâh gezip eğlenme, gâh dükkan açıp alışveriş etme, gâh ilim öğrenme, gâh ev bark kurup çoluk çocuk sahibi olma hayallerine düşürür.
Kendine gel, hemen "Lâ Havle" de. Ama sade dille değil; candan gönülden!

O; hilekar, müflis ve kötü sözlüdür. Onunla hiçbir sûretle ortak olma, oyuna girişme!
Alış-verişe girişirsen kâr edemezsin, çünkü o müflistir, ondan nasıl olur da bir şey elde edebilirsin? diye anlatmıştır

Hz.Mevlana K.s. gül



Bu mesaj 1 kez ve en son Havz-i Kevser tarafından 04.01.2007 - 18:45 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 04.01.2007 - 18:45
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Mevlana Halid-i Bağdadi hazretleri, kabe-i muazzamaya gideceği zaman, demişler ki, eğer kabe-i muazzamaya gittiğin zaman dinimize mualif bir hareket görürsen hemen itiraz etme, birşey söyleme, belki bir sebebi vardır. Kabi muazzamaya gidince mübarek, kabenin karşısında oturuyor, başlıyor dua etmeye, ibadet yapmaya, esmer bir vatandaş sırtını dayamış kabeye, Mevlana Halid hazretlerine bakıyor. Mevlana Halid hazretleri gözünü açar açmaz bakıyor ki kabeye sırtını dayamış birisi kendini seyrediyor, demiş ki; “efendi, efendi...! kendine gel, Allahdan kork, bütün dünyanın yüzü bu tarafa bakıyor, herkes kabeye karşı ibadet yapıyor, sen sırtını dayamış başka yere bakıyorsun.” O zat demiş ki; “acelen ne, sana yolda demediler mi eğer kabede dine muhalif bir hareket görürsen hemen itiraz etme demediler mi?”, “evet dediler, bunun hikmeti nedir”, “senin kalbin kabeden bin kat daha kıybetli. Kabe, evet İbrahim aleyhisselamın yaptığı, Allahü tealanın çok kıymet verdiği bir yer, ama senin kalbini rabbim kendi kudretiyle yaptı, bu kul yapası değil, Allah yapısı. Bırak da doya doya seyredeyim, kul yapısı olan kabeye sırtımı döndüm fakat, Allah yapısı olan senin kalbine yönümü döndüm, senin zikreden kalbini seyrediyorum” demiş. Mevlana Halid hazretleri hemen gitmiş eline ayağına kapanmış, demiş ki “efendim, siz heralde bu asrın büyük zatısınız, mürşidisiniz. Bizi lütfen kurtarır mısınız, bize himmet edin, dua edin”, demiş ki “senin kabiliyetin o kadar büyük ki, bizimkiler sana yetişemez. Sen git hindistana, oradakiler seni bekliyorlar” buyurmuş. Ondan sonra Mevlana Halid hazretleri, kendi memleketine dönüyor ve bu sefer hindistandan Abdullahı dehlevi hazretleri talebesini gönderiyor mevlanaya, haber gönderiyor Mevlanayı bekliyoruz ne zaman gelecek diye. Ve mübarek, hocasına saygı ve edebe bakın ki, şamdan hindistana kadar vasıtaya binmiyor. Yaya gidiyor, bir senede, yürüye yürüye... Aşıklar mazurdur, onların hareketleri bazen böyle hesap dışı olabilir. Giderken bazıları göndermemek için diyorlarki, hindistan küfür diyarıdır, gitmeyin, mevlana halid hazretleride buyuruyorki; "ab-ı hayat zulumatda bulunur".


Abdullah-ı Dehlevi hazretleri, Mevlana Halid hazretlerine icazet verip gönderince, buyurmuş ki "Halid isminde biri geldi, bizde ne varsa aldı gitti".

Mevlana Halid hazretleri buyuruyor ki "Bu yolun büyükleri kendilerine bağlı olanlardan gâfil değildir. Onlara kimse kafa tutamaz. Onlara kafa tutanın işi de, başı da, saâdeti de gider".

"Evliyânın kalbleri, ilâhî nûrların çıkıp geldiği kaynaklardır. Onların hoşnut olduğundan, Hak teâlâ da hoşnuttur. Onların kalblerinde yer eden, büyük devlete kavuşmuştur".
Ekleme Tarihi: 05.01.2007 - 19:33
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Kalbleri temizlemenin ilacı, Allah'ın dostlarının kelâmıdır. Onların yazılarını okuyunca kalpler temizlenir.

Müslümânın kalbinde bir îmân nûru vardır ki, her şeyden ve bütün nûrlardan daha parlakdır. Müslümânlar bir araya gelince birbirlerinden istifade ederler. Kalblerindeki bu nûr birbirlerine geçer.

Herkes, evine geleni şânına lâyık şekilde ağırlar. Allahü teala da mescidlere gelenleri kendi şanına layık şekilde ağırlar.

Hiç kimse elbisesinden, etiketinden dolayı mükemmel insan olamaz. İnsanın şerefi ilim ve edep sahibi olmasındandır.

Paranın yeri kalp değil ceptir. Eğer paranın yeri kalp olursa, sarayın ortasına çöp dökmek gibi olur,..... Kalbi Allahü teala kendisi için yaratmıştır.


Ekleme Tarihi: 06.01.2007 - 19:39
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Her şeyin yenisi makbuldür, iki şeyin eskisi makbuldür. Biri muhabbet, diğeri ahbabdır.

Rahmet karşılıksızdır, azap ise isyanın karşılığıdır, cezasıdır.

Öyle yaşayın ki, sizin yüzünüzden hiç kimse cehenneme gitmesin, çünki sizi de götürür.

Dünya sevgisini kalbden çıkarmak, ancak ve yalnız, kalbden dünya sevgisini çıkaran büyük zatları sevmek, ve onlara tâbi olmakla mümkündür.

İnsan, maddi gıdasını temiz aldığı gibi, manevi gıdasını da temiz almak zorundadır.

Ekleme Tarihi: 09.01.2007 - 19:39
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
dilaratuba su an offline dilaratuba  
RE:

934 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 27.08.2006
En Son On: 13.04.2009 - 17:15
Cinsiyeti: Bayan 
Alıntı
Orijınalı Havz-i Kevser

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Her şeyin yenisi makbuldür, iki şeyin eskisi makbuldür. Biri muhabbet, diğeri ahbabdır.

Rahmet karşılıksızdır, azap ise isyanın karşılığıdır, cezasıdır.

Öyle yaşayın ki, sizin yüzünüzden hiç kimse cehenneme gitmesin, çünki sizi de götürür.

Dünya sevgisini kalbden çıkarmak, ancak ve yalnız, kalbden dünya sevgisini çıkaran büyük zatları sevmek, ve onlara tâbi olmakla mümkündür.

İnsan, maddi gıdasını temiz aldığı gibi, manevi gıdasını da temiz almak zorundadır.



Allah Razı Olsun gül
Ekleme Tarihi: 10.01.2007 - 13:05
Bu mesajı bildir   dilaratuba üyenin diğer mesajları dilaratuba`in Profili dilaratuba Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Dilaratuba kardeşim ALLAH c.c. cümlemizden razı olsun...gül

Mahlûkâtın yaratılmasına sebep olan muhabbet sıfatıdır.

Duanın kabul olması için ağıza da, mideye de dikkat etmek lazım. Vesile ile dua etmek lazım.

ALLAH-U TEALA bir kulunu severse, ona iki şey verir. Birincisi ; sevdiği bir kulunu ona tanıştırır. Eshab-ı Kirama Peygamber efendimizi tanıttığı gibi. İkincisi ; ona hayırlı bir iş verir en hayırlı iş Peygamber efendimizin yaptığı iştir.

Dünyada iken, ALLAH-U TEALA nın dinine hizmet edenler, ALLAH-U TEALA nın kullarının müşküllerini halledenler, mahşerde, tahtlar üzerinde, kürsülerde, gölgelerde oturacaklar. Allahüteala onlarla konuşacaktır. Onlar için ne hesap var ne azap vardır.

Bugün neşir yolu ile islamiyeti yaymak ALLAH-U TEALA nın en çok sevdiği ibadetlerdendir..


Ekleme Tarihi: 10.01.2007 - 21:27
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Bu sohbeti tekrar yazmakda faide vardır...


Bâyezîd-i Bistâmî bir gün talebeleriyle giderken delilerin bulunduğu bir tımarhânenin önünden geçiyorlardı. Talebelerinden birisi, orada delilerin tedâvileri için bir şeyler yapmaya çalışan baştabibe yaklaşıp; "Günah hastalığı ile hasta olanlar için bir ilâcınız var mıdır?" diye sordu. Baştabib cevap veremeyip susunca, ayağı zincirle bağlı delilerden biri, Bâyezîd'in teveccühü ile şöyle dedi: "O derdin ilâcı şöyledir: Tövbe kökünü istigfâr yaprağıyla karıştırıp, kalp havanına koyarak, tevhîd tokmağıyla iyice dövmeli. Sonra insaf eleğinden eleyip, gözyaşıyle hamur etmeli. Daha sonra Aşkullah ateşinde pişirip, muhabbet-i Muhammediyye balından katarak, gece gündüz kanâat kaşığıyla yemelidir."
Ekleme Tarihi: 11.01.2007 - 19:26
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Gucdûvanî hazretlerinin oğlu Evliya-yı Kebir için yazdığı bir vasiyyeti vardır ki, Nakşi an'anesinde hikmet ve marifet açısından çok önemli bir yer tutar. Onun oğlunun şahsında bütün ilim ve irfan ehline yaptığı vasiyeti şöyledir:


"Oğlum, sana vasiyetim şudur ki; Bütün hallerinde ilim, edeb ve takva üzre olasın. Selefin eserlerini oku, izlerinden yürü. Ehli sünnet ve'1-cemaat çizgisinden ayrılma! Fıkıh ve hadis öğren, cahil sofilerden uzak dur. Namazını cemaatle kılmaya itina et. Fakat imam, ya da müezzin olma. Şöhretten uzak dur; çünkü şöhret afettir. Herhangi bir makama göz dikme! Mahkeme ilamlarına adını yazdırma, kimseyle mahkemelik olma! Kimseye kefil olma. Halkın vasiyetlerine de karışma. Padişah ve devlet adamlarıyla düşüp kalkma! Dergah kurma ve dergahta oturma! Parlak oğlanlarla, namahrem kadınlarla, lafını bilmeyen avam insanlarla ülfet etme! Güzel seslere fazla kapılma; zira onun çoğu kalbi öldürür. Güzel sesleri ve hoş nağmeleri büsbütün red ve inkar etme, zira onlara bağlı olanlar çoktur. Az ye, az konuş, az uyu ve kalabalıktan arslandan kaçar gibi kaç! Daima kendi yalnızlığınla Hakk ile beraber ol! Helal lokmayı ara ve şüphelilerden kaç. Nefsin hakkında iktidar sahibi oluncaya kadar evlenme ki, dünya seni yutmasın, seni kendisine meylettirmesin. Çok gülmekten; özellikle de kahkahayla gülmekten sakın; sonra gönlünü öldürürsün. Herkese şefkat nazariyle bak ve hiç kimseyi hor görme! Dışını süslemeye çok önem verme ki, dış mamurluğu iç haraplığından gelir. Halkla çekişme, hiç kimseden bir şey isteme ve kimseye hizmet teklif etme! Şeyhlere malın, canın ve gücünle hizmet et. Onların işlerini red ve inkara kalkışma! Çünkü bu hal, felah bulmayan bir hüsrana yol açar. Dünyaya ve dünyacılara meyletme. Daima elbisen sade, yoldaşın derviş, mayan ilim, evin mescid, dostun Allah Teala hazretleri olsun."
Ekleme Tarihi: 12.01.2007 - 20:50
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
dilaratuba su an offline dilaratuba  
RE:

934 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 27.08.2006
En Son On: 13.04.2009 - 17:15
Cinsiyeti: Bayan 
Alıntı
Orijınalı Havz-i Kevser

Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Gucdûvanî hazretlerinin oğlu Evliya-yı Kebir için yazdığı bir vasiyyeti vardır ki, Nakşi an'anesinde hikmet ve marifet açısından çok önemli bir yer tutar. Onun oğlunun şahsında bütün ilim ve irfan ehline yaptığı vasiyeti şöyledir:


"Oğlum, sana vasiyetim şudur ki; Bütün hallerinde ilim, edeb ve takva üzre olasın. Selefin eserlerini oku, izlerinden yürü. Ehli sünnet ve'1-cemaat çizgisinden ayrılma! Fıkıh ve hadis öğren, cahil sofilerden uzak dur. Namazını cemaatle kılmaya itina et. Fakat imam, ya da müezzin olma. Şöhretten uzak dur; çünkü şöhret afettir. Herhangi bir makama göz dikme! Mahkeme ilamlarına adını yazdırma, kimseyle mahkemelik olma! Kimseye kefil olma. Halkın vasiyetlerine de karışma. Padişah ve devlet adamlarıyla düşüp kalkma! Dergah kurma ve dergahta oturma! Parlak oğlanlarla, namahrem kadınlarla, lafını bilmeyen avam insanlarla ülfet etme! Güzel seslere fazla kapılma; zira onun çoğu kalbi öldürür. Güzel sesleri ve hoş nağmeleri büsbütün red ve inkar etme, zira onlara bağlı olanlar çoktur. Az ye, az konuş, az uyu ve kalabalıktan arslandan kaçar gibi kaç! Daima kendi yalnızlığınla Hakk ile beraber ol! Helal lokmayı ara ve şüphelilerden kaç. Nefsin hakkında iktidar sahibi oluncaya kadar evlenme ki, dünya seni yutmasın, seni kendisine meylettirmesin. Çok gülmekten; özellikle de kahkahayla gülmekten sakın; sonra gönlünü öldürürsün. Herkese şefkat nazariyle bak ve hiç kimseyi hor görme! Dışını süslemeye çok önem verme ki, dış mamurluğu iç haraplığından gelir. Halkla çekişme, hiç kimseden bir şey isteme ve kimseye hizmet teklif etme! Şeyhlere malın, canın ve gücünle hizmet et. Onların işlerini red ve inkara kalkışma! Çünkü bu hal, felah bulmayan bir hüsrana yol açar. Dünyaya ve dünyacılara meyletme. Daima elbisen sade, yoldaşın derviş, mayan ilim, evin mescid, dostun Allah Teala hazretleri olsun."



Ne güzel öğütler yapana helal olsun bunların hepsini yapamasakta bari çoğunu yapmaya çalışalım Alah razı olsun abi yine içimizi huzurla doldurdun.


Bu mesaj 1 kez ve en son dilaratuba tarafından 13.01.2007 - 09:45 tarihinde değiştirilmiştir.
Ekleme Tarihi: 13.01.2007 - 09:45
Bu mesajı bildir   dilaratuba üyenin diğer mesajları dilaratuba`in Profili dilaratuba Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Havz-i Kevser su an offline Havz-i Kevser  

1543 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 08.02.2006
En Son On: 22.01.2007 - 18:46
Cinsiyeti: ----- 
Es Selamu Aleykum Ve Rahmetullah...

Dilaratuba kardeşim ALLAH c.c. cemil cümlemizden razı olsun İnşALLAH. HAK TEALA Hz.leri Gucdûvanî Hz.lerine rahmet etsin Şefaatine cümlemize nasip etsin İnşALLAH...

Ekleme Tarihi: 13.01.2007 - 21:34
Bu mesajı bildir   Havz-i Kevser üyenin diğer mesajları Havz-i Kevser`in Profili Havz-i Kevser Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
khayr su an offline khayr  
Ruhunuza Esintiler

206 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 23.08.2006
En Son On: 02.09.2009 - 23:29
Cinsiyeti: Bayan 
Süfyan Sevri der ki: On şey cefadan sayılır:

Birincisi: Kişinin sadece kendisi için dua edip anası-babası ve müminler için dua etmemesi,
İkincisi: Kur'an okumasını bilen kimsenin her gün yüz ayet okumaması,
Üçüncüsü: Camiye girip çıkan kimsenin, iki rek'at namaz kılmadan oradan çıkması,
Dördüncüsü: Kabre uğrayan kişinin, oradakilere selam vermeden ve onlar için dua edip mağfiret talebinde bulunmadan oradan ayrılması,
Beşincisi: Cuma günü, Cuma namazı kılınan bir yerde bulunduğu halde kişinin orada Cuma namazı kılmaması,
Altıncısı: Kişinin muhitinde bir ilim adamı bulunduğu halde gidip ondan meseleleri öğrenmemesi,
Yedincisi: Arkadaşlık eden iki kişinin birbirlerinin isimlerini öğrenmemesi,
Sekizincisi: Kişinin, kendisini ziyarete davet eden bir kimsenin davetine icabet etmemesi,
Dokuzuncusu: Bir gencin, gençliğini boşa geçirmesi, boş vakti olduğu halde ilim-irfan öğrenmek için gayret sarfetmemesi,
Onuncusu: Kendisi tok ve varlıklı olan bir kişinin, aç komşusuna yiyecek bir şey vermemesi.
Ekleme Tarihi: 29.01.2007 - 12:45
Bu mesajı bildir   khayr üyenin diğer mesajları khayr`in Profili khayr Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
khayr su an offline khayr  
Ruhunuza Esintiler

206 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 23.08.2006
En Son On: 02.09.2009 - 23:29
Cinsiyeti: Bayan 
Süfyan Sevri der ki: On şey cefadan sayılır:

Birincisi: Kişinin sadece kendisi için dua edip anası-babası ve müminler için dua etmemesi,
İkincisi: Kur'an okumasını bilen kimsenin her gün yüz ayet okumaması,
Üçüncüsü: Camiye girip çıkan kimsenin, iki rek'at namaz kılmadan oradan çıkması,
Dördüncüsü: Kabre uğrayan kişinin, oradakilere selam vermeden ve onlar için dua edip mağfiret talebinde bulunmadan oradan ayrılması,
Beşincisi: Cuma günü, Cuma namazı kılınan bir yerde bulunduğu halde kişinin orada Cuma namazı kılmaması,
Altıncısı: Kişinin muhitinde bir ilim adamı bulunduğu halde gidip ondan meseleleri öğrenmemesi,
Yedincisi: Arkadaşlık eden iki kişinin birbirlerinin isimlerini öğrenmemesi,
Sekizincisi: Kişinin, kendisini ziyarete davet eden bir kimsenin davetine icabet etmemesi,
Dokuzuncusu: Bir gencin, gençliğini boşa geçirmesi, boş vakti olduğu halde ilim-irfan öğrenmek için gayret sarfetmemesi,
Onuncusu: Kendisi tok ve varlıklı olan bir kişinin, aç komşusuna yiyecek bir şey vermemesi.
Ekleme Tarihi: 29.01.2007 - 12:45
Bu mesajı bildir   khayr üyenin diğer mesajları khayr`in Profili khayr Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
gulpembe23 su an offline gulpembe23  

5 Mesaj

Kayıt Tarihi: 18.07.2005
En Son On: 18.05.2007 - 20:17
Cinsiyeti: ----- 
maasallah subhanallah, ne güzel yazilar bunlar, cenabi Hak razi olsun kardesim
cenabi Allah bizleri büyüklerimizin sefaatlerine nail eylesin insallah..! amin.
selametle.
Ekleme Tarihi: 04.04.2007 - 09:05
Bu mesajı bildir   gulpembe23 üyenin diğer mesajları gulpembe23`in Profili gulpembe23 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
gulpembe23 su an offline gulpembe23  

5 Mesaj

Kayıt Tarihi: 18.07.2005
En Son On: 18.05.2007 - 20:17
Cinsiyeti: ----- 
Sevgi ve aşkın derecesi



Bazı kimseler, (Allah bazı şeyleri yasak ettiği, haramlar koyduğu için, O'nu sevmek mümkün olur mu?) diyorlar. Bu çok yanlıştır. Çünkü bir annenin, ateşe elini uzatan çocuğunu ikaz etmesi, onun eline vurması, çocuğun annesini sevmesine mani değildir.

Akıllı insan, Allahü teâlânın yasak ettiği şeylerde, kendisi için çok faydalı hikmetler olduğunu bilir. Yasak edilen şeyleri yapmamayı nimet olarak görür. Mesela, (İçki yasak edilmemiş olsaydı, alkolik olabilirdim) der, içkinin haram edilişini nimet olarak görür. Bu bakımdan, Allahü teâlânın emrettiği şeylerde olduğu gibi, yasakladığı şeylerde de sayısız hikmetler vardır.

Emre uyup, yasaktan kaçmak bir nimet olduğu için, nimeti gönderen Rabbimizi sevmeye hiçbir şey engel olamaz. Allahü teâlânın lütfettiği nimetlerden faydalanırken, bazı sıkıntılara katlanmak gerekir.

Gülü koklamak için yanına gitmek külfetine katlanmak gerekir. (Külfetsiz nimet, dikensiz gül ve engelsiz yâr olmaz) demişlerdir. Bir nimet külfetsiz ele geçerse, kıymeti olmaz. Mirasyedi gibi harcarız, şükrünü düşünmeyiz. Allahü teâlâdan gül isteyen aşık, dikenine de katlanmalıdır.



Muhammed Masum hazretleri buyuruyor ki:

(Zavallı aşığa, sevgilinin kendisini aradığını bilme saadeti yetişir. Ayrılık hasretini çektiğini gördüğünü bilmesi yeter. Çünkü, Allahü teâlâ onu elbette görüyor.)



Yusuf aleyhisselam'dan sonra Allaha aşık olan Hz. Zeliha, (Bugün Yusuf'u gördüm) diyen herkese bir kolye verir. Sevgisi uğruna, malını, mülkünü, güzelliğini, hatta 70 deve yükü mücevher feda eder. Hz. Yusuf ile evlenince, yanına gitmez. Hz. Yusuf sebebini sorunca, (Allah sevgisi bana yeter) der. Gülün kadrini ancak bülbül bilir.

Leyla'nın uğruna deliren Mecnun'a, (Adın ne?) diye soranlara, (Leyla) der. (Leyla ölmedi mi?) derler. (Ölmedi. Kalbimde... Ben Leyla'yım) der. (Leyla'nın evine doğru bak) derler. O da, (Leyla'nın evini gören yıldıza bakmak bana yeter.) diyerek ağlar. Gül, demişler bülbüle, ağlamış feryat ile.

Büyükler, (Aşktan maksat, dert ve gam çekmektir. Kavuşmak, hiç hatıra bile gelmez) demişlerdir.



Gerçek sevgi üç şeyle belli olur:

1- Seven, sevdiğinin sözünü, başkasının sözüne tercih eder.

2- Sevdiğinin yanında bulunmayı, başkalarının yanında bulunmaktan üstün tutar.

3- Sevdiğinin kendisinden razı olmasını, başkalarının hoşnut olmasından çok kıymetli bilir.



Her şeyi yoktan yaratan Allahü teâlâ, neyi, nasıl seveceğimizi bize bildirmiştir. Bu ölçü içinde sevginin tarifi şöyledir: Sevgi, hiçbir karşılık beklemeden sevgiliye tâbi olmak, ona itaat etmek, onun her işini güzel, her eziyetini, her iyilikten daha tatlı görmek ve onun dostlarını dost, düşmanlarını düşman bilmek, kısacası onun rızası için yaşamaktır.

Bilip anlamadan sevgi gerçekleşmez. İnsan ancak bildiğini sever. İnsanın anladığı, zevk ve rahatlık duyduğu her şey, sevgili; acı duyduğu, nefret ettiği her şey sevimsizdir.

Dostun dostları iyi ve güzel görünür, düşmanları ise çirkin ve kötü görünür.

Seven bir kimse, sevgilisinin düşmanlarından uzaklaşmadıkça sözünün eri sayılmaz.
Ekleme Tarihi: 04.04.2007 - 09:09
Bu mesajı bildir   gulpembe23 üyenin diğer mesajları gulpembe23`in Profili gulpembe23 Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (2): < Geriye1 (2)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 2087 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
sefa46 (70), sa71bo (53), hac&#253;46 (39), talathoca (68), volkanadar (46), abcesam (66), ~YaSeMeN~ (40), Yavuz Selim Hay.. (54), sezerarzumanogl.. (40), mhakanavci (43), mevlüt01 (43), ravza dila (41), cartel02 (43), CANBULUT (48), mbitis (39), nurkelebek (56), lokmanyavuz1959 (65), mke55 (40), Seymaa (51), veyselkarani (51), a_musab (38), uyuz (45), tugbil (60), Guldemet (49), Fatih Erus (38), Nedim06 (59), Yusra (36), a_Sena_a (49), abdullah acar (47), M HAKAN AVCI (43), kral (48)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 1.03770 saniyede açıldı