budesonide stromectol ivermectine generique plaquenil lopinavir ritonavir oxytrol pamelor pantozol parafon parexat pariet parlodel paronex paxil cr paxil penegra pentoxi pepcid pepcidine periactin persantine pharmaquine phenhydan phoslo pirocam pirosol pk merz plavix plendil pletal podomexef ponstel pradif prandin precose premarin prevacid priligy prilosec primacton primolut n primolut nor principen prinil probalan prodafem
     

0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » EDEBİYAT / MAKALE / ŞİİR » Ş İ İ R L E R & Ş Î R L E R İ N  » Ölmek Ne Kolaymış, Gitmek Ne Zor...

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 3 mesaj mevcut
Ekleyen
Mesaj
Yusuflu su an offline Yusuflu  
Ölmek Ne Kolaymış, Gitmek Ne Zor...

428 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 16.06.2005
En Son On: 25.11.2007 - 20:27
Cinsiyeti: ----- 
Ölmek Ne Kolaymış, Gitmek Ne Zor...


Anlat dedin bana, neden kaçıyorsun benden... "Düşlerini görebilmek için gözlerini kapatmalısın, ölmekten korktuğun için yaşamaktan vazgeçmemelisin."
Beni en iyi sen anlarsın, anlamalısın. Nice depremlerde üzerine yıkılan enkazların altından yaralı çıkmadın mı sen de? Paramparça olmadı mı gelecek güzel günlere dair kurduğun hayallerin?... Ve bilmiyor musun ki incinmiş bir ruhun ilacıdır yalnızlık. Kapanan kapıların ardından yeni bir pencere açacak gücü toplayabilmek için.
Anla beni.
Ellerimi uzatsam sana, bulutlarına dokunabilecek kadar yakınında olsam da uçamam senin gökyüzünde. Yollardadır benim tesellim, bir başıma kendimi vurduğum yollarda... Bir garip yolcu bil beni, yaralı kanatlarıyla umuda tutunmuş eflatun bir kuş... Vakitsiz çıktın karşıma, en olmayacak zamanda. Bir de şu ay ışığı bakışlı gözlerin olmasa, ne kolaydı senden geçmek! Ne kolaydı sana esenlikler dileyip, yola devam etmek. Yakamozuna demir atmış bir gemi gibi kalakaldım hasret denizinin ortasında. Yüreğimin med-ceziri oldu; yarım kalmış bir şiir gibi bakan gözlerin... Hele şu her gece saatlerce kuytusunda gizlendiğim o buğulu sesin... Başımı döndüren sessizliğin... Ölmek ne kolaymış, gitmek ne zor!
Seni ve beni "biz" kılan o saatlerde sana anlatamadığım çok şey var. 'Hoşçakal' dediğinde, kaldığımda bir başıma, söylenmemiş sözcükler sarıyor dört bir yanımı. Türkü tadında bir nehir, yatağını kendi yaparcasına kanatarak geçiyor içimden, su alıp gidiyor vücut bulmamış kelimeleri. Öksüz kalıyorum sonra...
Geç mi kaldım sana, çok mu erken buldun beni... Bir bilsem! Bildiğim, baharım sen oldun benim... Kara kışlara sürgündüm ben bir başıma, ama şimdi; duyduğum bu koku sarhoş ediyor beni. Vakitsiz açmış ilkyaz çiçeklerinin kokusu... Gözlerimi kapatıp dinlerken seni, her yanım yeşil, bütün çiçekler güneşe sevdalı... Seher vakti, ayaza durmuş ağaçların yaprağından ayrı düşmüş dallarında birikiyorken çiy damlaları... Seninle tüm gecelerin sabahı aydınlık; senin aydınlığın bu.
"Ayrılıklara da güzel şeyler kadar kolay alışılabilseydi keşke, o zaman ürkek bir serçe gibi davranmazdın belki" demiştin bana, hatırlar mısın? Ayrılıklara alışamamak değil korkum... Düştüğüm yerden ayağa kalkmazsam, koşamam ki sana. Yine de uzat elini bana, yüreğinin bir köşesinde sakla beni. Adımı ne koyarsan koy, yeter ki unutma... Yeter ki inan, zifiri karanlığın içinde görebildiğim tek ışık olduğuna.
Bu gece ilk defa ağlattın beni... Ne vardı yüreğimi dağlayan o sözleri söyleyecek?... Ben de biliyorum uçmaya başladığımda seni bulamama ihtimalini. Sen de şunu bil, eğer uçacaksam bir gün, sebebi sensin, vuslatı olmasa bile birbirinden ayrı düşmüş hayallerimizin. Okuduğun her şiiri, söylediğin her türküyü ezberlercesine dinleyişim nedendir sanıyorsun? Ya bir daha hiç duyamazsam...
Her ne olursa olsun, bendeki bir parça sen, aklımın bir köşesinde, gülüşümde, iç çekişimde, sessizliğimde saklı duracak...
Ölmek ne kolaymış ay bakışlım benim, gitmek ne zor...
Artık hangimiz ağlayan bulut, hangimiz sevinen toprak?... Farkeder mi filizlenen, umut çiçeği olacaksa. İkimizi dağların ardında bekleyen o sevda; o şiirin henüz yazmadığın en son dizesinde saklı sevda, güneş olup doğacaksa bir gün taç yapraklarının üstüne, sırf bunun için bile değmez mi ayrılığa?...
Ben seni bildim bir kere... Geçmem artık senden.
Yüreğime sürgün buğulu bir ses, sesime çağlayan kocaman bir yüreksin şimdi sen... Bense rüzgarların savurduğu bir kum tanesi, hasretinin sedefi ile incilenen...



İlke ERSOY

Ekleme Tarihi: 02.10.2006 - 08:58
Bu mesajı bildir   Yusuflu üyenin diğer mesajları Yusuflu`in Profili Yusuflu Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Forum Düzeni - imzaları göster
önceki konu   sonraki konu

Mesajlar Ekleyen Tarih
 Ölmek Ne Kolaymış, Gitmek Ne Zor...
Yusuflu 02.10.2006 - 08:58
 UNUTMAYI UNUTTUM
Yusuflu 02.10.2006 - 09:25
 SORMA BEN KİMİM
Yusuflu 02.10.2006 - 09:37

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 465 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
milliyetci (42), ERENBURAK (49), aykutyücel (35), alyans (47), hayýrhah (40), ays.64 (42), malik (46), rescue (55), rahmet_esintisi.. (41), Mehmetkulpak (57), rahmet_esintisi (41), sarba126 (38), aydoc (54), Ay_Nur (43), kapso (38), birdamlahuzur (18), madali84 (40), naribeiyza (58), Salim k. (55), vedatoklu (47), makýf (34), ahmete (48), atlassss (40), engin_82 (42), Maþallah (), beraat38 (45), uemita (46), gurbet17 (37), Mevlana42 (65), Nuross (34), palaspanturas (52)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.49546 saniyede açıldı