0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » SİYER-İ NEBİ » Sen olmasaydın, âlemleri yaratmazdım!

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 11 mesaj mevcut
Ekleyen
Mesaj
DoLuNaY su an offline DoLuNaY  
Sen olmasaydın, âlemleri yaratmazdım!

821 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 27.08.2006
En Son On: 15.08.2010 - 16:32
Cinsiyeti: Bayan 
Sen olmasaydın, âlemleri yaratmazdım!

Âşıktan mâşuka bir hitaptı bu... En vefâlı âşıktan, âlemleri hürmetine yarattığı habîbine bir hitap... Doğumuyla kâinatı şereflendiren, bereketlendiren, aydınlatan güzele, güzeller güzelinden bir sesleniş...

O kadar ki, Âdem aleyhisselâm dahi, "Muhammed hürmetine ya İlâhî!" diyerek niyazda bulundu da, Rahmân olan Allah, bu ismi nereden bildiğini sorduğunda ona, o cevâben...

"Sen yâ Rabbî! Sen beni yarattığında, arş-ı âlâ'da ikinizin ismini bir arada gördüm. Sen, sevmediğin birinin adını, kendi adınla birlikte bulundurmazsın..." dedi.

Allah, sevmediği birinin ismini, kendi ismiyle birlikte bulundurmazdı evet... O, Muhammed'i sevdi ve ona hitapların en içlisi ile seslendi Kur'ânında: Habîbim...

Sevgi, mayasıydı yaratılışın... Aşk, ateşiydi... Kullarını her biri birbirinden başka biçimlerde şekillendiren Hak, bir hamur misâli farklı şekiller almaya müsâit kıldığı insanı, aşk ile pişirdi.

"Hamdım, piştim, yandım!" diyen âşıklar, O'nun bu ateşinden nasibini alan bahtiyarlardı.

Allah, Habîbi hürmetine yarattığı her kulunu sevdi. Sevdi de, her birinin kalbine, ismini nakşeyledi. Sevmese, emanet eder miydi lâfzını gönüllerimize? Allah, bizi sevdi... Ve aslında, Habîbullah'ın gönlünde, bambaşka bir tecellîyle hayat bulan sevda, her bir kulda da ayrı tecellîlerle yaşamaya devam etti.

Sevenler bildiler ki, rehber Rasûlullah'tır. Zira Allah, aşkının bir ifşâsı niteliğinde, herkesi, Sevgilisini sevmeye, O'na uymaya davet ediyordu. Böylece, bir olmanın, sevgilide fâni olmanın ilk dersini de veriyordu tüm insanlığa... Vakit gelip de rûhunu teslim alacağı zaman Azrâîl, Allah'ın emri ile soracaktı Habîbullâh'a: Dünyayı mı, yoksa Rahmân'ın katındakini mi istersin? Bir kuldu ama, işte, Allah, hayatla ölüm arasındaki tercihi O'na bırakıyor, dilerse al, dilerse orada kalsın diyordu... Dilerse al getir yanıma sevgiliyi... Dilemezse zorlama...

Seven, sevdiğine karşı gelir mi? Âşık diler de sanki, mâşuk dilemez mi vuslatı? Bir âşık ki, bir elime ay, bir elime de güneş verseniz, yine de dâvamdan dönücü değilim diyecek kadar bağlı... Öyle bir Âşık ki, nefsi için zerre kadar hiddetlenmediği halde, Allah'a ve O'nun hükmüne düşman olanlarla savaşacak kadar celâlli...

Bir yanda, çocuklarımızı öpmeyiz diyen bir bedevîye, "Allah, senin kalbinden merhameti söküp almışsa, ben ne yapabilirim?" diye soracak kadar yumuşak; diğer yanda, "Gözümün nûru Fâtıma! Sakın babana
güvenip de sapmaya kalkma!

Hırsızlık yapmış olsan, senin de elini Allah'ın emriyle keserim!" diyecek kadar âdil...

Hira'da, Cebrâil ile ilk karşılaşmasının ardından, koşar adımlarla ve titreyerek Hatîce'nin sinesine sığınan ve "Beni örtün! Beni örtün!" nidâsıyla bir rahatlamaya ihtiyaç duyan da O...

Durulmuş ve sükûnete kavuşmuş gönlü ile Kâbe'de namaz kılarken, sırtından aşağı kilolarca işkembe boşaltan zavallıya, hiçbir tepki vermeden, secdesini uzatan da...

Sen, Rabbimin Habîbi!

Sen, Rahmet peygamberi!

Sen, hürmetine güllerin ve dikenin yaratıldığı güzel!

Sen, gönlü buruk yetim!

Sen, masum ve öksüz!

Sen, gittiği her yere bereket götüren!

Sen, altı ciğer pâresini de yitirdiği halde, yine de Allah! diyecek kadar râzı!

Sen, gönlünün gülü Hatice'yi, ömrü boyunca unutmayacak kadar hayırlı!

Sen, Zeyd'in ana- babasına tercih edeceği kadar merhametli!

Sen, Ebû-Bekir'in gönlündeki güzel!

Sen, Ömerin kılıcını gül ile parçalayan...

Sen, gidişiyle Fâtımâ'nın yüreğini dağlayan

Ekleme Tarihi: 11.09.2006 - 23:36
Bu mesajı bildir   DoLuNaY üyenin diğer mesajları DoLuNaY`in Profili DoLuNaY Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Forum Düzeni - imzaları göster
önceki konu   sonraki konu

Mesajlar Ekleyen Tarih
 Sen olmasaydın, âlemleri yaratmazdım!
DoLuNaY 11.09.2006 - 23:36
 RE: Sen olmasaydın, âlemleri yaratmazdım!
Suqunet 17.12.2006 - 23:26
 Gönlümün GÜLÜ
DiLRuBa 18.12.2006 - 07:59
 Sen olmasaydın, âlemleri yaratmazdım!
Abdulkadir056 18.12.2006 - 08:02
 Sen olmasaydın, âlemleri yaratmazdım!
NurBahcesi 18.01.2007 - 12:31
 Sen olmasaydın, âlemleri yaratmazdım!
hanzade3 18.01.2007 - 12:43
 Sen olmasaydın, âlemleri yaratmazdım!
burcunur 18.01.2007 - 13:14
 RE:
burcunur 18.01.2007 - 13:15
 RE: Gönlümün GÜLÜ
(-Vefalim-) 18.01.2007 - 13:42
 RE:
rifat56 18.01.2007 - 13:48
 Sen olmasaydın, âlemleri yaratmazdım!
burcunur 21.01.2007 - 23:19

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1594 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
YaHaMeS (39), ideal900 (47), Seher gülü (53), gözbebeðim (38), cemhan06 (45), sarikayamusa (45), kelamm (39), mkurban (40), isranur (41), kevserr (41), zemhari (52), omerkartal (54), salihaaydinoglu (43), Yasin57 (51), IslamExplorer37 (36), czenem (65), padem22 (39), Gülgüzeli (41), kucuk_ahmet (25), tesisat (44), mavi_maske (39), fakir58 (42), yasuaki01 (50), meryembebek (), hcryky (39), ymucur (43), hasno (46), rahmiz (40), bihter (54), nursen79 (45)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.82319 saniyede açıldı