0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » İBRET TABLOLARI » hayat arkadaşım

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 1 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
ersin_usta su an offline ersin_usta  
hayat arkadaşım

2 Mesaj

Kayıt Tarihi: 25.09.2005
En Son On: 15.10.2013 - 23:25
Cinsiyeti: Erkek 
YARABBİ SEN NE KADAR BÜYÜKSÜN NELERE KADİRSİN
Bir zamanlar bir ersin usta vardı hayata bakış açısı farklı bulduğunu bugün yiyen gezmeyi eğlenmeyi giymeyi giydirmeyi ve dünya nimetlerini sindire sindire tüketmeyi zevk haline getirmiş zavallının tekiydi ne olmuştuda ersin usta 180 derece dönüvermişti yaş kemale ermiş artık eski gücü bulamıyordu kendinde eskiden taşı sıksa suyunu çıkarırdı vegözünü budaktan sakınmazdı birgün internet ile tanıştı o zamanlar ttnet ten bağlanıyordu ustamız ve aylık gelen faturalara aldırış etmeden bağlanıp kopuyordu çünki bir şeyler arıyordu kendince ama ne eredığını belki kendisi de bilmiyordu işte o internetin büyülü sayfalarında dolaşırken almanyadaki sadıcına rastladı duisburgta tır şoförüdür can arkadaşı ve onunla her haftasonu mutlaka görüşürlerdi aslında bilgisayarı o kadar zayıftı ki sadıcının bilgisayarından o sayfaları belki açılsın diye bırakıp karnını doyurduğu günlerde oluyordu derken bilgisayarını hızlandırmak zamanının geldiğini ve hemen yeni parçalar alındı değişiklikler yapıldı internetin keyfi biraz daha artmıştı bu arada hiç bilgisayar kullanmasını bilmeyen o ersin usta yavaş yavaş bir şeylerden haberi olutordu mesela harddiskin ne işe yaradığını artık biliyordu ayrılası gelmiyordu başından bilgisayarın ve bu arada tam 6 sene geçmişti ama ne bilgisayarlar göçürmüştü ersin usta eltı sene sonunda artık ustasıydı artık ona hükmedebiliyordu azda olsa bilemedikleri vardı ama olcaktı onlar da zamanla öğrenilecekti fakat günün birinde bişey olmuştu o gün işte en güzel olan o gün olmuştu ravda nette dolaşıyordu usta baktı bir kampanya düzenlenmişti bu öyle bilinen kampanyalara benzemiyordu ilginç geldi girdi çıkamadı düşündü herkesler girip sevgililer sevgilisine gül gönderiyorlardı 999 milyon selatu selam kampanyasıydı bu utandı sıkıldı ve hadi dedi hatır için almadan çıktı demesinler diye sadece oraya 100 adet yazabildi ah benim ustam yazıversen ne olur sermayeden zarar mı edersin sanki yaz oraya 1000 10000 yaz işte işin ne çek dur ama o tadı bilemiyordu o zamanlar her nasılsa o günlerde ablası vardı ustanın kocası ölmüştü ablasının ve ona sahip çıkılması gerekiyordu eşinin yokluğunu bir nebze de olsa hissettirmemeliydi hatta çok kısa bir süre önce ablasının ortanca kızına babalık yapması gerekiyordu yeğenine istemeye geleceklerdi ve usta orada olmalıydı ve kızı istemişler ustada kızı vermişti bile ablasına bile sormadan çünki bazı şeyleri biliyordu artık yeğeni mutlu olacaktı Allah nasip etmiş ve düğünlerini dahi yapmışlardı ve ablasının en küçük oğlu da nazilli Anadolu üniversitesini kazanmıştı 2 yıllık ve oraya gidilmesi gerekiyordu ve gidildi de okul görüldü biraz da olsa nazilliyi tanıma fırsatları olmuştu ve orada yeğeninin kalacağı ev pansiyon her neyse gerekli olan içinde barınılacağı bir yerdi ve usta yine mesleğinin vermiş olduğu rahatlık vede Allahın yardımıyla orada bazı kişilerle kaynaşıverdi ve siz gidin evi düşünmeyin dediler orada ustaya oda oradan gönül rahatlığıyla ayrılmıştı ve derken bu arada ramazan da gelmişti okulların açılmasıyla birlikte nazilliye gidip yeğenini okula ve oradan onlara ayarlanan eve yerleştirmek gerekiyordu ama aslında almış olduğu selatu selamlarda kadir gecesine kadar çekilmesi gerekiyordu onlar unutmuştu bile ersin usta birgün ablası dedi hadi kardeşim benim oğlanı nazilliye götürüp teslim edelim dedi ablasını kırarmı usta hemen dedi hazırlıklar yapıldı sabah erkenden yola çıkıldı ve nazilliye oğlunu teslim ettikten sonra ablasının bir isteği daha olacaktı ustadan kardeşim dedi beni balıkesire götürme benim evde ne oğlum ne kızım hiç kimsem yok beni eğer ankaradaki diğer kardeşimin yanına götürürsen dahada sevineceğim demişti hiç kırarmıydı ablasını ankaraya doğru yola çıkılmıştı tamı tamına 570 km gösteriyordu yol tabelalarında bismillah deyip yola koyuldu usta derken aklına sevgililer sevgilisine aldığı selatu selamlar geliverdi ve başladı çekmeye Ankaraya gidinceye kadar da durmadı hep selatu selam getirmişti giderken ayrı gelirken yine bırakmamıştı ama ne olduysa bu arada olmuştu ustada büyük bir değişiklik meydana hasıl olmuştu tahmin edin neydi biliyormusunuz Allah resulü onu artık bırakırmı sanıyorsunuz ustanın kulakları ezan sesine sanki hasretmiş gibi birden bire o eskiden dinleiği en güzel türküleri dahi artık dinlemiyordu sadece ilahilerle aksiden kılmadığı namazlara ağlayıp yanarak allahına ibadette geç kaldığı günlerin hırsıyla sadece kulluktan başka bişey düşünmez olmuştu kaza namazları teeccüt namazları vede abdessiz yere basmaz olmuştu müthiş keyif alıyordu ustamız hani bir köy düğünü olurya uzaktan sesini duyarsınız ve kollarınız ister istemez kalkar oynamak istersiniz ve ustanın aldığı haz böyleydi ezan okunur okunmaz sanki arkasından koşan varcasına hemen kollarını kaldırıp allahuekber demek için can atar olmuştu her şey çok güzeldi ustanın babası yıllardır zikire giderdi fakat usta kızardı eşinede kızardı eşide gizli gizli giderdi zikirlere ama söylemezlerdi ona derken usta birden benide götürün bakalım bende gideceğim deyivermişti hayret ki tam hayretti yani ve usta o akşam zikirde ki Allahın aşıklarıyla yananlara baktı içi burkuldu eyvaaaah dedi ben ne yapmışım benim allahım değimli onların allahı demişti içinden ve büyük bir azim ve aşk ile kendini sevdirivermişti zikir halkasındakilere fakat yetmiyordu o kadar acıkmıştıki o kadar susamıştıki suyu da bulmuşken doyamıyordu içmeye ve içtikçe içiyordu ve eşi o can dostu yol arkadaşı ustaya en büyük desteği o veriyordu birlikte ustanın gündüzün internetten çektiği o güzelim ilahileri akşamleyin el ayak çekildikten sonra birlikte dinliyorlardı ustayı kim tutarki ağlamaktan usta yıllardır belki annesi öldüğünde bile bu kadar göz yaşı dökmemişti ustanın o eskiden paslı kalbi yıkanıp temizlenip yumuşamıştı artık duygulanabiliyordu kurumuş olan göz pınarları çağlamıştı sanki örneğin dinlediği ilahide dünyadaki kurtların kuşların Allaha zikir ettiklerini duydukçada usta tırlatacakmış gibi oluyordu zaten artık kendisi de tanıyamıyordu ki kendisini bir şeyler onu girdabına almış evirip çeviriyordu usta artık tövbe etmesi gerektiğini hatırladı ve geçmişine dönüp bakmamak kaydıyla tövbesini de yapmıştı ve tövbesi kabul edilirmi edilmezmi diyede internetteki site sahiplerine email yazmıştı ve cevap gelmişti artık Allahın tövbe kapıları kıyamet kopuncaya kadar açıktı içeriye girmek kalıyordu ustaya oda öyle yaptı dalıverdi tövbe kapısından ve o eski dostları vardı ustanın onları artık arayıp sormaz olmuştu çünki daha tatlı bişeyler vardı artık ağır basıyordu o duyduğu duyguları usta bu arada her şeyleri istediği gibi gelişiyordu mesela rabbi ustaya tam istediği şekilde birde damat vermişti bu arada damadını kızından daha çok sever olmuştu ve yaradanın nimetleri üst üste sürprizlerle geliyordu artık evinin eşyalarını değiştiriyordu usta Allaha açıyordu ellerini allahım beni şeytanın şerrinden vede insan şeytanlardan koru diyordu rabbine rabbide onu duyup koruyordu ustayı şükürler olsun du artık ve koltuk takımlarını balıkesirden alsaydı usta epey kazıklanacaktı Allahın yardımıyla inegöle gittilet ve oradan umulmadık fiata taksitlerle oradan istedikleri her şeyleri alıp gelmişlerdi her şey istedikleri gibi giderken ustanın birde babasının ikinci eşi fakat ustanın çok değer verdiği annesinin yerine koyduğu birisi vardı ustanın eşine olmayacak bir nedenden dolayı kırılmış ustanın eşinin haberi dahi yoktu bu kırılmadan birgün yine usta zikirden eve gelirken çok sisli bir geceydi o gece babasını göndermedi evine kal bende baba demişti oda kalmıştı fakat ustanın sözlenen kızı evdeydi ve dedesiyle sohbet ediyorlardı o gece dedsi diyorduki torununa kızım senin ennen babaanneni istemiyor evine kabul etmiyor gibi sohbet geçiyor aralarında ustanın eşi bunları duyduktan sonra dururmu telefonu eline alıp kayın valdesine yanı ustanın annesine bir şeyler söylemek istiyor ama açtıktan sonrada o söyleyeceklerini söyleyemeyip annem seni çok özledim diyor ve ustanın eşi biricik hayat arkadaşı yıllardır yanıp tutuşuyordu hac diye ve illaki bu kabeye ve efendimizin ayak ucuna kadar rabbim beni bir gün oralara gitmeyi nasip edecek der dururdu vede Allah onun dualarını artık kabul etmiş ki ustanın annesi ertesi günü günlerden cumartesiydi o gün telefon ediyor usatanın evine ve kızım hazırlan seni umreye götürüyorum diyor böyle bir müjde olursa bu kadar olurdu yani ve hazırlıklar yapılıyor sayılı gün geliyor orada giyecekleri o elbiseler dikiliyor ustanın biricik hayat yoldaşının içinde adeta bir kuş var gibi içi kıpır kıpır heyecan doruktadır ve ustanın daha böyle bir lüksü yoktur daha ona o tadı tattırılmamıştır ve ustanın eşi can dostu bir Salı gecesi otobüse binip kabeye doğru 40 kişi yola çıkmıştır çıkmıştırda işte gelelim bundan sonrasına tam ı tamına 22 gün kalacaklardı orada hiç önemli değildi usta için çünki o alışıktı yalnızlığa kendine bakabilirdi usta fakat hesaplamadığı bişey vardı eşi oradan telefonda diyecektiki ona biz şimdi arafata çıktık biz şimdi kabeyi tavaf etmeye gideceğiz biz şimdi ravzaya gideceğiz biz bugün medinedeydik falan filan bunlar baştan ustaya pek dokunmuyordu ama günler geçmek bilmiyor hayatının en uzun günleriydi sanki ustanın delirecek gibi oluyordu gizli gizlide ağlıyordu hatta şu satırları o kadar zorlukla yazıyordu ki zaten gözlük kullanıyordu birde gözyaşları yazmasını o kadar güçleştiriyordu ki kime ne desin kime anlatsın gülerlerdi ustaya çünki onun lüksü değildi henüz ama aşık olmuştu oda oralara neden gidemedim diye için için yanıyordu bu yanmak nasıldı bir bilseniz bu ateş başka ateşlere benzemiyordu ne yaptı biliyormusunuz durdu duramadı aradı eşini bulamadı ne diyecekti sanıyorsunuz hanımım bir daha benimle konuşurken nereye nerelere ne yapmaya ne etmeye gittiğini söyleme diyecekti eşine çünki her hatırlanışında ateş yükseliyor ve göz pınarları çağlayana dönüyordu ustanın ve bir telefon çaldı o esnada arayan eşiydi ustanın hayırmı dedi beni aramışsın dedi usta neler söyledi bir bilseniz eşi beni niye aradın demişti heyırmı oda eşine seni niye aradım bir dinle demişti ağlamaktan zaten konuşamıyordu söylemek o kadar zordu ki aslında eşinin gittiği yerleri çok istediği için görmeyi kıskanıyordu belki hanımım dedi senden tek bişey istiyorum seninle bu kalan 10 günde hiç görüşmeyeğiz artık çünki sinir kırizler geçiriyorum dedi eşine söyleme nerelere gittiğini dedi sakın çünki eşini kabede değil de altınolukta hayalleri kuruyordu usta alışkındı altınolukta gece saat 12 dede olsa kalkar 1 saat sonra ulaşırdı eşine ama bu başka bişeydi usta yoktu eşinin yanında eşi komşularıyla veya kayınvalidesiyle görüyordu oralarını Allahım ne olurdu onun gözleri olsaydım ne olurdu ayaklarının altı olsaydım da oralara sürüklenseydim diye bir dua etti usta bu satrırları yazarken ya rabbi benine o mübarek beldeye resulünün yattığı o yerlere yolla dedi usta allahım duymuştu inşallah ustayı eğer usta oralara gidemeden ruhunu teslim edecek olursa bilmelisinizki ustanın gözleri açık gidecektir bu sevda çok başka birde usta o eşiyle konuşurlerken eşi ağzından bişey kaçırıvermişti ustaya aslında bu yazı buralara kadar gelmeyecekti daha kısa bitecekti ama olaylar kendiliğinden büyüyordu ustanın elinden sadece yazmak geliyordu ve o eşinin söylediği en acı söz o gece uykusunu dahada kaçıracaktı merak etiniz değimli yazayım o halde sen dedi benim seni giderken bıraktığım gibimisin dedi hayat arkadaşı o anda elbette senin bıraktığın gibiyim demişti ama sonra doladı o cümleyi kafasına takılmıştı eskiler geldi gözünün önüne haklıydı belki eşi ama yeri ve zamanı değildi belki o cümlenin dedi usta kendi kendine ne desen haklısın hanımım dedi eskilerden kalan pislikleri biliyordu eşi onun için söylemişti beklide veya eşi gidince ustanın her şeyi bırakacağını ve tekrar eskiye dönebileceğini düşünmüştü o an hakılydı da ama gelelim ustaya o duyduğu o söz onu mahvetmişti ustayı sopayla dövsen o kadar acı çekmezdi beklide eşine az çektirmemişti gençliğinde ama helalliğini de almıştı eşinden birgün her şeyden elini ayağını çektikten sonra eşine demişti eşim beni affedebilirmisin demişti oda canısı hiç kıyamazdı zaten eşine ve seni ben değil Allah affetsin benim sana olan üzerimdeki hakkımı helal ediyorum demişti demişti ama işte sonralarıda dikenli tel gibi sokuşturuveriyordu arada lafları haklı olarak eeeee usta hak etmişsinki söylüyorlar


Eşim benim
Evet gideli daha 20 gün oldu fakat benim için zamanın durduğu anlardı canım benim yazmayalı yıllar olmuştu sana yazdıklarım taaa ilk kızımız nesrin zamanındaydı onu doğuma gitmiştin taaa o zamandan beri yazmıyordum ne olmuştu ki bana neden seni bu kadar arar ve görebilmek için veya sesini duyabilmek için delirir gibi oluveriyordum sevgili biricik eşim dün akşam ne oldu biliyormusun bir bilebilseydin allahımın nasılki benimle gurur duyuyorsa sende gurur duyardın akşam sohbete gitmiştim sohbette zaten Allahın kelamlarıyla bilgi dağarcığımı doldurmuştum oradan iş yerime geldim oğlanın bu hafta küçük bir kaza geçirmişti iş yerinde ilaçlarını almak için gelmiştim birde yatsı namazının vakti geçiyordu içim içimi yiyordu hemen namazı kıldım Allah kabul etsin zaten aklımda hep sen varsın birde allahım güzel allahımı hiç aklımdan geçirmediğim an yok çok şükür ama nasılki bensiz görüyorsun o mübarek beldeleri nasılki bensiz çıkıyordun hira dağına bana sabah konuşmamızda ne demiştin biliyormusun biz bu sabah erkenden hira dağına çıktık ama öldüm bittim demiştin vah benim canım eşim sana kıyamam ben fakat biraz düşündüm bu senin yorgunluğunu Allahın resulü efendimiz canımız oraya devemlı çıkardı vahiler orada gelirdi o mübarek hiç şikayet etmezdi sende etme eşim benim şurada bir hafta sonra kavuşacağız birbirimize seni o kadar özledik ki anlatmam şu kağıtlar almayabilir bunu bilmeni isterim bana şöyle demiştin hatırlarsan sen benim bıraktığım gibimisin hala demiştin evet canım bıraktığından da daha temizim çünki allahımın huzurunda o derse gittiğim gece sabahlara kadar ağladım uykumu ne uykusu rabbimin huzurunda titreyerek kaza namazı lkılmak kadar güzel bişey olurmu sence bu aşk hiç bitmesin inşallah yaratanımın sevgisi o kadar güzelki bu sevgiyi anca çekenler bilir derviş olanlar bilir ancak iyiki mümin olarak dünyaya gelmişiz değerli eşim sensiz ibadetler iyi oluyor ama seninle daha tatlı oluyor sabahları o ezan okunuriken telaşlı kalkışını özledim bazen uyurdun sana kıyamazdım derdinki ezan okundumu bende evet epey oldu hadi sende kalk derdim sana allahım yine o günlere kavuşacağız inşallh şu anda içimden geçenleri bir bilebilsen seni iki kere aradım telefonlar açan olmadı eğer olsaydı sana sadece seni çok sevdiğimi ve sensiz yaşayamıyacağımı söyleyip kapatacaktım ama olmadı şurada haftaya cumartesi yola çıkacağınızı söylüyordun sabahleyin inşallah hayırlısıyla sağ salim gelirsiniz biliyormusun eşim araştırdımda Suudi arabistana bu güne kadar uçan uçaklarda hiç düşen olmamış şükür allahımın kıblesine doğru uçan düşermi hiç rabbim korusun eşim benim seninle tam 27 senedir birlikteyiz ama sorsan bana 27 gün gibi hele anlatmaya kalsam 27 saat sürmez allahım senden razı olsun inşallah bana üç tane evlat verdin Allahın izniyle onlara pamuklar gibi de baktın büyüttün onlara herkesler parmak ısırıyorlardı o kadar temiz büyüttün onları ki beni onların yüzünden çok ihmal ettin beni yanlışlara sürükledin allahım affetsin inşallah ama yine seninle birlikte buldum doğru yolu evlendiğimizden bu yana sen hep dini bütün oldun fakat ben bir girdap içinde dönüp duruyordum allahımın aşkı ne bilemiyordum ta ki seninle burada o mübarek zat pr dr Nihat hatipoğlu ile karşılaşıncaya kadar benim gözlerimi açıverdi Allah razı olsun o mürşitten ben onu kendime mürşit seçtim eşim gece gündüz onun sohbetlerini dinliyorum burada şükürler olsun birde o kadar yanıyorum ki anlatamam bu nasıl yanma nasıl anlatayım eşim ben de çok istiyorum oraları görmeyi kabeyi tavaf etmeyi arafata çıkmayı zemzem ile yıkanmayı lebbeyk deyip allahım ben geldim artık buradayım demeyi efendimizin taşına toprağına yüzüm gözüm sürmeyi allahım nasıl bişey delirmek üzereyim bir gelsende sabahlara kadar anlatsan dinlesem senin gözlerinin taaa derinliklerine baksam acaba oralarda gezdiğin yerleri o gözlerin kamera olsaydı da çekseydi oraların o ayaklarının ellerinin yüzüme gözüme sürsem koklasam kabenin kokusu vardır şimdi ellerinde medinenin kokusu vardır şimdi her yerinde sinmiştir üzerine o koku henüz gitmeden içime sindire sindire çeksem gözlerimi yumsam da bende bağırsam gürlesem lebbeeeyk desem selavatu selam getirsem ne olur allahım çıldırmak üzereyim şu an yardım et ne olur yardım et eşim şunu bilmeni istiyorum sen gelinceye kadar anlaşılan ben buralarda yazar olacağım bu internetteki dostlarımızda çok iyi kibar insanlar bizlerle paylaşıyorlar her şeylerini benimle ağlayıp benimle gülüyorlar şurada bir hafta daha yazacağım bakalım neler saçmalıyacağım inşallah gelince birlikte okuyacağız da okuduktan sonrada ne kadar saçmalamışsınmı dersin yoksa sana olan sevgim için boynumamı atlarsın bilemiyorum ama seni çok seviyorum
Ekleme Tarihi: 25.05.2006 - 15:23
Bu mesajı bildir   ersin_usta üyenin diğer mesajları ersin_usta`in Profili zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1245 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
bahar61 (48), ebrar22 (52), muzo 02 (53), abdulberr (57), Sakarya5461 (54), canan85 (39), Abdulkadir056 (27), Alaaddin_E (51), betus86 (38), zeynepcik (41), halebi (40), ammarh. (58), hatice gönül (39), karamurad (57), erens (42), ZeYD-CaN (37), pazarci (40), bkaya85 (39), can38 ()
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.71700 saniyede açıldı