0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » HASAN SABBAH VE HAŞHAŞİLER

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 4 mesaj mevcut
Ekleyen
Mesaj
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  
HASAN SABBAH VE HAŞHAŞİLER

Moderator
4254 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 04.06.2007
En Son On: 31.07.2020 - 00:50
Cinsiyeti: Erkek 
HASAN SABBAH VE HAŞHAŞİLER
Haz. Trradomir
I. GİRİŞ: NİÇİN HAŞHAŞİLER?
Tarih sahnesi üzerinde pek çok kültür, devlet, din ve örgüt rol oynamıştır. Bunlardan bazıları tarihin akışını doğrudan etkilerken, bazıları kayda değer bir etkiye sahip olamamış, kısa zamanda silinmiştir. Bu kurumlardan bazıları kuruluşları, ömürleri ve ortadan kayboluşları boyunca klasikleşen bir yol izlerken bazıları daha zikzaklı bir hayat sürmüştür. Bazıları dikkat çekecek nitelikteyken bazıları unutulup gitmiştir. Bu kurumlar arasında birisi vardı ki, pek çok soru işaretiyle, pek çok sırla dünya sahnesinden çekildi. Yıkmaya planlanmış olan bu grup, popüler bir mesele olan terörizm yöntemine öncülük etti. Suikastçi manasına gelen "assassin" kelimesini Batı dillerine armağan eden bu örgüt olmuştu (Lewis 2, 9). Kendilerini başarıyla saklayabilen bu grup hakkında, bir dönem yalnızca hikayeler uydurulabildi. Kendilerini gizleme konusunda o kadar başarılıydılar ki, insanlar bu grup hakkında büyük bir merak taşısalar da, hala birbirine girmiş pek çok bilgiyle yüz yüze geliyorlar, hala örgüt hakkında net bir bilgiye ulaşamıyorlar. Dış dünyanın tesirlerine kapalı olduğu halde dış dünyaya tesir edebilen bu grup, neredeyse iki yüzyıl boyunca varlığını korumuş ve örgütün tarih sahnesinden silinmesi, onlara ilk mağlubiyetlerini tattıran Moğol hükümdarı Hülagu'nun eliyle gerçekleşmiştir.

Bu örgütün büyük bir dahi olan otoriter lideri, örgüt mensuplarını kendisine öyle sağlam zincirlerle bağlamıştı ki, "öl" dediğinde tereddütsüzce ölen, "öldür" dediğinde gözünü kırpmadan öldüren pek çok fedaiye sahip olmuştu. Sahip oldukları tüm vatanları, küçük fakat güvenli bir kaleden ibaret olan bu örgütün üyeleri, dünya gözüyle gördükleri cennete kavuşmak için ellerinden geleni yapıyorlar, dünyayı perde arkasından yönetiyorlardı.

Bu çılgın insanlar kimlerdi? Kimdi bu deha lider? Ne zaman yaşadılar, ne yaptılar? Neye inandılar, tek bir insana şüphesizce nasıl iradelerini teslim edebildiler? Kullandıkları metodlar nelerdi? Hangi şartlar onları böyle bir örgüt oluşturmaya itmiş olabilirdi?

Haşhaşiler örgütü ve Hasan Sabbah hahkkında kaleme alınmış olan güvenilir kaynakların ışığı altında, bu makalede bu soruların cevaplarını tek tek ele almaya çalışacağız.

II. HAŞHAŞİLERİN DOĞUŞUNDAKİ SEBEPLER

A. TARİHİ SEBEPLER

İslam, 7. Yüzyılın başında Arap Yarımadası üzerinde Kur'an-ı Kerim'in indirilmesiyle doğmuş ve günümüzde en çok mensuba sahip olan iki dinden birisi haline gelmiştir. Bu dinin mensupları, bir çok sorununu Kur'an'a bakarak çözmeye gayret edegelmiştir.

İslam’la alakalı temel meseleleri barındıran Kur'an'ın anlatım tarzı her çeşit insanı etkileyebilecek belagate ve özgünlüğe sahiptir. Diğer yandan, teşbihlerle ve sırlarla yüklü olan bu anlatım tarzı, Müslümanlar arasında çeşitli anlaşmazlıkların doğmasına sebep olmuştur. Kur'anın anlaşılmasıyla ilgili uç noktalarda yer alan iki zıt görüşü özetlemek gerekirse, bu görüşlerden ilki Kur'an'ı akla gelen ilk manasıyla anlamak gerektiğini, diğer görüş ise Kur'an'daki ayetlerin en az iki manaya sahip olduğunu, bunlardan birisi görünen mana iken ikincisini ise yalnızca masum imamların çıkarabileceğini, insanların bu imamlar tarafından keşfedilen manayı esas alması gerektiğini savunmaktadır. Bu görüşe göre Cennet'te daha iyi bir derece elde etmenin yolu da masum imamları izlemekten geçer (Apaydın).

Bahsettiğimiz ikinci görüş, genellikle Şii Müslümanlar arasında yayılmıştır. Şiilik, tarih içinde bir siyasî mesele olarak doğmuş olsa da, zamanla Sünnilikten itikat yönüyle de ayrılmış ve iki mezhep arasındaki inanç farklarından birisi de bu nokta olmuştur. Bahsettiğimiz ikinci görüşü inançlarının temeline oturtan Şii gruplardan birisi de İsmailî'lerdir.

İsmaili'lerin kuruluşunu, İslamic Voice dergisi yazarı Abdullah Tarık'tan okuyalım:

"İmam Cafer-i Sadık, Zaidi Şii'ler hariç diğer Şii tarikatlarına göre altıncı imamdır. Cafer-i Sadık'tan sonra Şiiler arasında ciddi bir ayrım meydana gelmiş ve Cafer-i Sadık'ın büyük oğlu İsmail'i imam kabul edenler bu tarihten sonra İsmaili olarak anılmaya başlamıştır. İsmailî'lerin imam kabul ettiği Mustanser Billah'ın ölümünden sonra, bu grup da alt gruplara bölünmüştür. Mustanser'in oğlu Nizar Mısır'da hapsedilmiş, fakat Hasan
Sabbah gibi bazı destekçilerinin yardımıyla kaçmayı başararak önce Suriye'ye, oradan da İran'a gelmiştir. Nizar'ın imamlığını kabul edenler Nizarî İsmailîler olarak tanınmıştır.” (Tarık, Temmuz 2000)

Tarık'tan da öğrenebileceğimiz gibi Hasan Sabbah bir Nizarî İsmailî'dir. Şia'nın bu tarikatına göre imam, dinin kuralları hakkında söz sahibidir ve kuralları o nasıl yorumluyorsa, insanlar da kurallara bu şekliyle uymalıdır. Kur'an'daki ayetlerin gizli manalarını bulup çıkarma yetkisini taşıyan bu kutsal kişi, selefinden aldığı imamlığı peygambervarî varlığında temsil eder ve kural koyabilir (Hodgson 8; wikipedia: Hashshashin).

Kendi inanç sistemini bu temel üzerinde yükselten Hasan Sabbah, Kur'an'ı istediği gibi yorumlama ve insanlar tarafından onaylanma fırsatını elde etmiştir. Ayrıca Nizari'lerin doğuşu da Hasan için ayrı bir şans olmuştur; zira Nizar'a yardımcı olan Hasan, Nizar'ın yandaşları arasında sempati toplamıştır. Dolayısıyla Nizarî'liğin inanç sistemi ve kuruluş aşaması, Hasan için doktrinini yayma noktasında büyük yardımcı olmuştur.

Ekleme Tarihi: 21.12.2009 - 00:00
Bu mesajı bildir   Muhtazaf üyenin diğer mesajları Muhtazaf`in Profili Muhtazaf Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Forum Düzeni - imzaları göster
önceki konu   sonraki konu

Mesajlar Ekleyen Tarih
 HASAN SABBAH VE HAŞHAŞİLER
Muhtazaf 21.12.2009 - 00:00
 HASAN SABBAH VE HAŞHAŞİLER
Muhtazaf 21.12.2009 - 00:01
 HASAN SABBAH VE HAŞHAŞİLER
Muhtazaf 21.12.2009 - 00:03
 HASAN SABBAH VE HAŞHAŞİLER
Muhtazaf 21.12.2009 - 00:04

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1834 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
kalbim onunla (49), aakcil (62), bakara_ (37), zubeydesanem (52), feyza27 (56), AKKOYUN2002 (44), nohço (58), bd1987 (38), hasrett_55 (39), A.Bilgin (39), gurbet gulu (38), iskara69 (55), suhedam (43), sonsuz (47), mazlumtasin21 (31), LEKA (44), Naksibendi16 (37), elebey (65), havacýke.. (45), erka38 (44), murat04 (52), enestar (42), i_piramit (41), mihenk (40), ercanerdem (52), vurals (45), aasi_cocuk (38), hamit1973 (51), Kemter19 (42), abdullahparlak (44), FZGR (32), webster239 (44), senay64 (60), Arapça (51), Ibo_67 (37), gokhanbektas (43), polaris01 (72), ferit7272 (40), SUDENUR (39), CANbuCAN (38), soydan (47), dike (43), bir_damla_nur (36)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.68050 saniyede açıldı