0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » DİĞER DİNİ KONULAR » Rical'in ne olduğunu biliyor musunuz?

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 2 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
Ukab su an offline Ukab  
Rical'in ne olduğunu biliyor musunuz?

575 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 20.01.2007
En Son On: 05.02.2010 - 15:42
Cinsiyeti: Erkek 
Rical'in ne olduğunu biliyor musunuz?


Kur'an pratik hayatta vahyin inşaa ettiği bir insan tipini bize tasvir eder. Öyle ki, ne ticareti, ne alış verişi, ne dünyalık telaşı, ne çevresini saran cilalanmış içi boş düşünceleri onu, Rabbi tesbih edip arınmaktan alıkoymayan, duruşunun ve inandığı değerlerin kendisine yüklediği sorumluluğun idrakinde Rabbi ile olan ahdine sadık, ümmetin yiğitleri, Ricaller'i olarak tanımlar…
"Mü'minlerden öyle ricaller(erler) vardır ki, Allah ile yaptıkları ahde sadakat gösterirler"agla1)
"Mü'minler arasında Allah'a verdikleri sözde içtenlikle sebat gösteren nice erkekler vardır. Bunlar kendilerini ticaretin de alışverişin de Allah'ı zikretmekten alıkoymadığı yiğitlerdir..."agla2)
Burada geçen Rical, Erkek ve Er ifadelerini Vahyin ilk inmeye başladığı toplumun bakış açısıyla incelersek, Ayeti daha iyi anlamış olacağız.
Araplar bir kimseyi şeref ve sena ile övdükten sonra "O kavmin erkeklerindendir" tabirini kullanırlardı. Yine iki kimseden birini tercih edecekleri zaman yada birinin diğerine olan üstünlüğünü ifade ederken "İki erkeğin en erkek olanı" diye ayırırlardı… Zorluklara göğüs germeyi bilen birini tanımlamak içinde "Vaktinin adamı" diye isimlendirirlerdi o şahsı.
Resul aleyhisselam davanın sosyalleşmesi noktasında işte toplumda böylesi yiğitler, erler'e ihtiyaç duyuyordu. Allah'ı zikretmekten alıkonulamayan adam olabilmek…
Zorluklara göğüs geren…
Mücadele edebilecek nitelikte…
Pes etmeyen…
Vaz geçmeyen…
Akleden…
Düşünen…
Ahdini unutmayan…
Dinde ayakları yere sağlam basan adam gibi adam olabilenler, yani Ricaller...
Resul'ün bir duası bu noktada oldukça anlamlıdır;
"Allah'ım, İslam'ı bu iki adam(3) dan sana en sevimli olanıyla güçlendir."
Resul böylesi bir duada bulunurken elbette yiğitliğin, erliğin, adam olmanın esası iri bir cüsse ve savaşçı bir kabiliyete sahip olunması gerekliliğini vurgulamıyordu.



* * *
Eğer cüsse ile erlik aynı manada olsaydı zayıf, cılız ve incecik bir cüssesi olan Abdullah İbni Mesut tarihe damgasını vuracak bir yiğit olabilir miydi? O koskoca Arap yarımadasında Hazreti Ömer'den daha iri cüsseli, daha iyi bir savaşçı bulunabilirdi. Öyle ki, birçoğunun dinini gizlediği bir dönemde Hazreti Ömer Müslüman olduğunu açıkça haykırıyordu. Onun yiğitliği, erkekliği, daha ilk Müslüman oluşuyla başlamaktadır.
Ve yine sahabelerin Hicret ettiği bir dönemde o, kılıcını kuşanıp Kâbe yi tavaf ettikten sonra Namazını kılarak hicret edeceğini aleni bir şekilde halkına haykırmaktan çekinmiyordu. Ve diyordu ki;
–Annesinin kendisini kaybetmesini, çocuğunun yetim ve hanımının dul kalmasını isteyen beni takip etsin…
Bir yandan gönlünü bu dine ne kadar açtığını dile getirirken aslında ne kadar Rical olduğunu gösteriyordu hem oradakilere hem de kendinden sonra gelecek nesle…
Yiğit, er, erkek, rical olmak. İnancı kalbe sağlam bir şekilde yerleştirmekle mümkündür. Amellerin üstünlüğü, sözlerin yemin müsabesinde olup riayet edilmesiyle, boş ve tüketici şeylerden uzak durup, çekici tuzaklardan kendini korumasıyla mümkündür. Dünyanın bir oyun ve eğlence den ibaret olduğunu bilen ve bu bilinçle hareket edendir Rical.
Haksızlığa boyun eğen değil, hakkı haykıran ve bu uğurda kanının son damlasına kadar mücadele edendir…
Yiğitlik, sahip olunan değerleri korkusuzca, cesurca haykırmaktır…
İlkeli ve dik durabilmektir…
Amelin üstünlüğü ve vahyin ahlakıyla ahlaklanabilmektir…
Yiğit…
İbrahim aleyhisselam gibi Rabbi için en değer verdiğini kurban edebilendir…
Sahip olduğu değerleri yaşadığı toplumda tek başına bile kalsa savunandır…
Erkeklik…
Dini eğmeden bükmeden yaşamak ve yaşatma gayreti içerisinde olabilmektir…
Dini yumuşatmadan dili yumuşatabilmektir gerçek erkeklik…
Kur'an böylesi insanlara Rical ismini verir.

* * *
Cinsiyet ayırımı yapmadan Rical ifadesini kullanan Kur'an, o tanıma uyan her ferdi de cennetle müjdeler. Bu tanıma uyan nice Ricaller tarihe damgasını vurmuştur. Kimi zaman kardeşinin kesilmiş başına bakarak, koskoca bir orduya kafa tutan, kardeşinin cesedi başında ileri gelenlere muhteşem konuşmasıyla ders veren bir yiğit kadın Hazreti Zeynep.
Ama ne zaman ki, beşer tarihi yiğitler yetiştiremez oldu o gün bu gün yiğit müsveddeleri ortalıkta dolaşmaya başladılar. İçi boş yiğitçikler yiğit gibi gösterilmeye başlandı…
Ambalajı iyi fakat içi dolmamış bir yığın sözüm ona erkekler meydanlarda, köşe başlarında...
Kurumların, vakıfların kaptan köşklerinde cemaatlere istikamet gösterirken edebi söylemlerle inananları etkilemek adına yola çıkan sanal ricaller ortada cirit atmaya başladığında tehlike sinyalleri çalmaya başladı aslında.
İşte böylesi Ricallerin sayısı yok denecek kadar azaldığı için Müslümanların mescidi İsrail'in elinde.
Onun için coniler, Irak'ta camilere kanlı çizmelerle giriliyor.
Onun için tanklar sürülüyor insanların üzerine.
Onun için kurşunlar yağmur gibi yağıyor ufacık bedenlere.
Onun için örtüsünden dolayı okul kapısından kovuluyor Müslüman bacım.
Onun için düşünenler ve uygulayanlar susturuluyor ülkemde.
Onun için Kur'an kursları terör yuvası gibi gösteriliyor malum medyada.
Onun için Ahseni takvim olması gereken ümmet Esfeli Safilin olma yolunda.
Onun için bu din paketlenip yükseğe kaldırılan iki kapak arasına hapsedildi. Hayata geçemedi. İzin vermedi şeytan ve dostları.
Onun için bu haldeyiz.
Adam gibi adam olanlar; makamı, parayı, şanı, şöhreti, kadını, şakşaklanmayı Allah'a verdikleri ahde tercih ettiler. Dünyalık zevkleri inançlarına galebe çaldı. İnsanları Allah'a çağırmaları gerekirken onlar, bulundukları cemaate çağırdılar.
Müslümanların sayısıyla değil de kendi cemaatlerinin sayısıyla ilgilendiler. İslam'ın bir cüzüyle oyalanırken bütününü unuttular. Ahitlerini bir çırpıda unutan bu zavallıları uyarmak gafletinde bulunanları da dışladılar.

* * *
Allah'ın çizdiği tasvire uyanlar yok mu? Elbette var. Allah'ın izniyle her zamanda var olacaklar.
Onlar inandıkları değerlerden ödün vermediler.
Dinlerini az bir paraya satmadılar.
Yaşadıkları dini malzeme yapmadılar.
Meşhur olmak gibi bir düşünceleri de yoktu onların.
Verdikleri sözde sonuna kadar sabit durdular.
Yediklerinden yedirdiler, içtiklerinden içirdiler.
Ceplerindeki son kuruşu paylaştılar kardeşleriyle.
Onlarla beraber aç kaldılar, onlarla beraber gülüp, onlarla ağladılar.
Ellerini Rablerine açtıklarında bencil bir şekilde kendileri için değil, hiç görmedikleri, dillerini ve yaşadıkları yerleri bilmedikleri halde kardeş gördükleri insanlar için dua ettiler.
Gözyaşı döktüler kimi zaman.
Koştukça koştular.
Birileri emeklerini gasp ederken onlar farklı bir kulvar da devam ettiler mücadelelerine.
Üşüyen kardeşleriyle üşüdüler, yorulanlarla yoruldular.
Birileri kendileri için yaşar ve ölür.
Onlar koskoca bir toplum için yaşadılar.
Kendilerinden gayri Rabbi yüceltmek adına gerçekleri haykırdılar tüm manevi baskılara rağmen...
Rical olabilmek için çaba harcadılar.

* * *
Geride bıraktığımız Muharrem ve o ayın içinde yaşanan "Kerbela" vakıasını, yiğit bir insan İmam Hüseyin'i, tüm zamanların kadın örneği Hazreti Zeynep'i zamana taşımalıyız. Çünkü Kerbela tarihin bir dönemine has bir vakıa değildir. Küresel iblis'lerin tüm zamanlarının dilidir.

* * *

Küresel iblislerin tüm asimilasyon politikalarına, mevcud tağuti sistemlerin ılımlı İslam projeleri çerçevesinde ümmetin evlatlarına akıttıkları milyon dolarlara rağmen zelil yaşamaktansa aziz bir şekilde yaşamayı istiyoruz.
Müslüman olarak yaşamak ve Müslüman olarak ölmek istiyoruz. Biliyoruz ki bu kimlik bizim her şeyimizdir. Küresel iblislerin giydirmeye çalıştığı, zillet elbisesini değil, vahyin ortaya koyduğu Resül Aleyhisselam'ın hayatıyla şekillendirdiği izzetli bir yaşantı istiyoruz. Resül Aleyhisselam'ın yaranı İmam Hüseyin gibi haykırıyoruz; "İzzetli bir şekilde ölmek, zilletle yaşamaktan daha iyidir."
Ve duamız odur ki;
"...Rabbimiz, üzerimize sabır yağdır, adımlarımızı sabit kıl (kaydırma) ve kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et."agla4)
"...Rabbimiz, üstümüze sabır yağdır ve bizi müslüman olarak öldür."agla5)


EsSelam Aleykum...


DİPNOTLAR:
1. Ahzab Suresi;33
2. Nur Süresi;37
3. Ebu cehil yada Ömer İbnul Hattab
4. Bakara Suresi; 250
5. A'raf Suresi; 126

Ekleme Tarihi: 17.04.2007 - 18:23
Bu mesajı bildir   Ukab üyenin diğer mesajları Ukab`in Profili Ukab Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Son-GüL su an offline Son-GüL  

1125 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 17.05.2006
En Son On: 17.03.2011 - 16:54
Cinsiyeti: Bayan 
V.a.s


ALLAH razı olsun...

gül
Ekleme Tarihi: 17.04.2007 - 21:58
Bu mesajı bildir   Son-GüL üyenin diğer mesajları Son-GüL`in Profili Son-GüL Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1525 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
husameddin (47), halk yolcusu (37), Habibetti21 (37), aysani (50), kardelen__571 (35), hasan_el_benna (42), aslanþamil (44), caylak ali osma.. (51), vural (50), mero (), ByNet (54), enginbey (49), veleye5 (28), yazitura (45), betulonur (41), NiSA (47), aliavlamaz (37), adler42 (46), 0730sahin (43), ercan58 (41)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.83313 saniyede açıldı