0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » İBRET TABLOLARI » Valinin dört kusuru

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 2 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
KaLBeNuR su an offline KaLBeNuR  
Valinin dört kusuru

1686 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 20.07.2007
En Son On: 17.08.2009 - 12:01
Cinsiyeti: Bayan 
Valinin dört kusuru



Hz. Ömer âdil, hakperest ve dirâyetli bir idareci olmanın yanında, fırsat buldukça göreve getirdiği valileri teftişe çıkar, valilerle halk arasında bir problem var mı, yok mu diye araştırır, durumu öğrenir öğrenmez de hemen hal çaresine giderdi.

Said bin Âmir, Hz. Ömer’in Humus valisiydi. Sahabenin ileri gelenlerinden biriydi. Bu göreve gerçekten layık bir insandı. Zaten idareciliğine güvenildiği ve ehil birisi olduğu için bu görev ona verilmişti.

Hz. Ömer Şam’a yaptığı ziyaretten sonra hem valisi, hem de arkadaşı olan Said bin Âmir’i ziyaret için Humus’a gitti.

Bir süre valiyle görüşüp sohbet ettikten sonra, Hz. Ömer’in şehirlerine gelişini haber alan halkın toplanması üzerine şehrin ileri gelenlerini çağırdı, vali hakkında kanaatlerini öğrenmek istedi.



Şam halkının şikâyetleri

“Valinizden memnun musunuz? Bir şikâyetiniz var mı?”

“Yâ Ömer, valimizden memnunuz, fakat sebebini bilmediğimiz bazı halleri var, bu yüzden şikâyetlerimizi bildirmek isteriz.”

“Nedir şikâyetiniz, mutlaka öğrenmek isterim. Buyurun, söyleyin.”

Humuslular şikâyetlerini sıraladılar:

1. Sabahleyin görevine erken gelmiyor, geç kalıyor.

2. Gece olunca bizden kimseyi kabul etmiyor.

3. Haftada bir gün evine kapanıyor, halkın içine çıkmıyor.

4. Durup dururken bazı zamanlar baygınlık geçiriyor.

Hz. Ömer valiye haber gönderdi. Halkın da hazır olduğu bir mecliste kendisine isnat edilen suçların sebebini öğrenmek istedi. Sırasıyla birer birer sordu.

Bu arada da içinden şöyle dua ediyordu: “Allah’ım, Said bin Âmir hakkındaki müsbet kanaatimde beni yanıltma.”

“Ne dersin, yâ Said, senin hakkında halk bu şikâyetleri dile getiriyor? Nasıl izah edersin?”



Kusurun görünmeyen yüzü

Vali, kendisi hakkında yöneltilen şikâyete konu olan hususlara birer birer açıklık getirmeye başladı:

“Yâ Ömer! Aslına bakarsanız, ben bunları söylemek istemezdim. Çünkü bir fahr ve gurur olur. Ama şikâyete sebep olduğu için açıklamak zorunda kalıyorum:

1. Mesaiye biraz geç gidişimin sebebi, evde hizmetçim yoktur. Hanımım da hasta. Ev işlerinin çoğunu kendim görmek zorundayım. Sabahleyin erkenden hamur yoğuruyorum, ekmek yapıyorum. Çocukların kahvaltısını hazırladıktan sonra abdest alıp çıkıyorum.

2. Geceleri kimseyi kabul etmiyorum. Çünkü gündüzleri halkın işine ve derdine ayırıyorum, geceleri de Hak için ayırıyorum.

3. Haftada bir gün halkın içine çıkmayışıma gelince, hizmetçim olmadığı için elbisemi kendim yıkıyorum. Başka değişik bir elbisem de yoktur. Yıkadıktan sonra onun kurumasını bekliyorum. Kuruduktan sonra giyiyorum, halkın içine ondan sonra çıkıyorum.

4. Bazı günler baygınlık geçirmemin sebebi ise: Mekkeliler Hubeyb’i astıkları gün ben de oradaydım. Müşrikler onu bir ağaca bağladılar. Sonra da şu teklifte bulundular:

“Senin yerine Muhammed’i asmamızı istemez misin?”

“Dar ağacında iken Hubeyb: ‘Ben çoluk çocuğumun içinde rahatça oturayım da, Muhammed’in (a.s.m.) ayağına bir diken batsın ha, vallahi buna gönlüm razı olmaz’ dedikten sonra ‘Yâ Muhammed!’ diye bağırdı. Sonra da onu şehit ettiler.



“Allah’ın beni affetmeyeceğinden korkuyorum”

“Hubeyb’in iman gücünü ve fedakârlığını hatırladığım vakit, ona yardım edemeyişim aklıma geliyor. Çünkü o zaman onu asmalarına engel olabilirdim. Ne yazık ki, o zaman ben de müşriklerin arasındaydım. Onu kurtarmayı düşünemezdim. Bu günahımdan dolayı Allah’ın beni hiç affetmeyeceğinden korkuyorum. İşte o zaman üzerime bir baygınlık geliyor, kendimden geçiyorum.”

Valisini dikkatle dinleyen Hz. Ömer ellerini açtı:

“Allah’ım, iyi niyetimde beni yanıltmadın, Sana şükürler olsun” dedi.

Başta Halife olmak üzere kimse gözyaşlarını tutamadı.

Halktan birisi gibi yaşayan, kendini farklı ve imtiyazlı görmeyen idarecilere o kadar ihtiyacımız var ki, herhalde kaybettiklerimizi o zaman buluruz.

Moral Dünyası Dergisi
Ekleme Tarihi: 12.11.2007 - 21:50
Bu mesajı bildir   KaLBeNuR üyenin diğer mesajları KaLBeNuR`in Profili KaLBeNuR Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
safak_vakti su an offline safak_vakti  

169 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 14.11.2005
En Son On: 20.04.2011 - 17:29
Cinsiyeti: Bayan 
Allah Razı Olsun boyle insanlara ne kadarda ihtiyacimiz var:(
Ekleme Tarihi: 13.11.2007 - 17:44
Bu mesajı bildir   safak_vakti üyenin diğer mesajları safak_vakti`in Profili safak_vakti Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1712 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
mehmet-macit (39), yaser_ekinci (39), kalan (49), gulbeyaz_66 (35), rozerin (47), talias (50), gokay3406 (59), ihl43 (37), Müptela (40), wefalidost (37), hatice eyce (37), egitmenali (42), emran (41), mazo57 (59), nursel (42), meloþ (46), baltunbas (54), saklidiyar (51), nevzat (44), alitekcan (41), abraham (35), burhan724 (39), göcmen (47), Neyzen12 (50)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.65494 saniyede açıldı