0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » GÖMLEK DEĞİŞTİRENLER!

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 1 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
Z.OMER TURGUT su an offline Z.OMER TURGUT  
GÖMLEK DEĞİŞTİRENLER!

94 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 14.01.2005
En Son On: 08.06.2014 - 15:10
Cinsiyeti: Erkek 
Hidayet kaynağımız olan Kur'an bize bu kavramı Yusuf Aleyhisselam'ın kıssasıyla önümüze koymaktadır. Ayrıca da muvahhidi ellerce güncelleştirilmesini ister. Hükümdarın karısı kendine murad ettiği Yusuf'a nefsani isteklerini dillendirince o, kendisine meyletmeyip arkasını dönüp oradan kaçmaya çalışan Yusuf'un gömleğini arkadan yırtar.
Hükümdarın karısına meyletmeyen Yusuf, bu ilkeli duruşu bilginlerce de teyit edilince gerçek ortaya çıkar. İşte Kur'an bize akıl sahipleri için bu kıssalarda ibretler olduğunun da altını çizmektedir. Yusuf'un Züleyha ile olan imtihanında gömleğini muhafaza ettiğini, onun hiçbir şekilde Rabbani duruşunu değiştirmediğini, zor zamanlarında âlemlerin Rabbi olan Allah'a sığındığını görmekteyiz.

* * *
Gömlek; insan vücudunu örten alelade bir bez parçası olarak görülmemelidir. Sahip olunan dünya görüşünün bir ifadesidir. Müddessir suresinin ilk ayetlerinde geçen " ...Rabbini tekbir et(yücelt). Elbiseni temizle. Pislikten kaçınıp–uzaklaş..." şeklindeki ilahi emirler kimliğin, duruşun ifadesi olan gömleğimizin tek başına yeterli olmadığını, onun her türlü cahili düşünce ve geleneklerden, din anlayışlarından uzak tutulması gerektiğinin de bilgisini bize vermektedir.
Bu gömlek "LA" ile giyilir. Allah'tan başka her türlü otoritenin reddiyle vücuda oturur. Allah'a rağmen halen atamadığımız, gerekleriyle donanamadığımız otoritelere mahkûmsak bu gömlek bize uymaz. Eğreti düşünceler gibi sırıtır. Nitekim bunu örneklerini muvahhidi gönüller yaşadıkları cahili toplumlarda yeterince görmektedirler.

* * *
Bu gömleğin bir özelliği de Allah'tan başka hiçbir güce karşı önünü dönmemesidir. Onun istikameti bellidir. O zaten sıratı müstakim üzeredir. Yönü, istikameti bellidir. Dosdoğru yol üzerindedir. Aldatıcılar bu gömlek erlerini Allah adı ile aldatamazlar. Şeytan ve dostları bu gönüller üzerinde hiç bir tesir, dikte ettirici görüş ve düşüncede bulunamaz. Vahiyle yoğrulan bu yürekler; şeytan ve dostlarının beşer fıtratı üzerinde estirdiği, estirebileceği rüzgârların bilincindedir. Küresel cahiliye ve onun günümüzdeki görüntüsü olan sistemler; külliyen kendilerini reddeden bu gömlek erlerini duruşlarından çevirmek biryana onları bir derecelik açı ile bile olsa kendilerine döndürmeleri mümkün değildir. Çünkü onlar istikamet üzere koştukça koşmakta, tozu dumana katmakta, cahili değer ve düşüncelerine itibar etmemektedir. Bu gönülleri siz sadece arkadan görürsünüz. Geride toz ve duman bırakırlar. Bu gömleğin ilikleri bile görülmez, hiçbir beşerin önünde açılmaz. Bu gömlek ruhun derinliklerine nüfuz eder. Körelmiş, paslanmış yetenekleri ayağa kaldırır. Tedricen–Tertil üzere beşeri alır adım adım kendi nefsine karşı kıyama kaldırır.

* * *
Beşerin kimliği, ruhaniliği ne olursa olsun bu süreçte müdahil olamaz. Fıtri temayüller, yetenekler vahiyle yoğrulur. Birde bakarsınız ki "Yürüyen Kur'an" dediğimiz o asrısaadetin yiğit ve yiğideler zamana taşınıvermiş. Ama tüm bunlar Kur'an'ın gölgesinde bir hayatla mümkündür. Sadece ve sadece Vahyin gölgesinde dimdik durabilen, öfkelerini yutabilen, en azından belli bir zamana kadar öteleyebilen vakti ve saati geldiğinde yuttukları öfkelerini yutturabilen gönüllerdir bu gönüller. Bu gömlek içerisinde gurur, kibir, ihtiras, vitrine oynamak gibi suni ruhanilikler barınamaz. Kazandıklarımızın ifadesi olan "Eller" ve duruşumuzun ifadesi olan "Diller" i fıtrat ile uyum içerisinde kullanır. Bu gömleğin erleri hayatın içerisindedir. İşyerinde, okulda, sokakta, pazarda, ticarette, mescitte ve sair kardeşlerinin bulunduğu her yerdedirler. Bulunmaları gereken yerin koordinatlarını abileri, üstadları, efendileri yada sözüm ona ruhanileri çizmez. Onlar bu gömlek erlerine fildişi kulelerden seslenirler. "Gelin bana tabi olun derler". Ama unuturlar, onlar kendileri gibi hayata "ben" merkezli bakmayıp "biz" merkezli bakarlar. "Ben"liklerinden arınıp "Biz" olabilmiştir. Bu fildişi kulelerden gelen talimatlarla kalemlerini susturmak isterler, "Kaleme ve onunla yazılanlara andolsunki.." diye devam eden Rabbani talimata karşı gurur ve kibirlerinden ötürü susturma operasyonları ile karşılaşırlar.

* * *
Gece yarısı talimatlarla bir çırpıda bu yiğitlerin kaleme aldıkları yazıları kaldırtıverilir. Dostlarını ararlar, bunlara köşelerinizde yer vermeyin diye. Heyhat susturabilirler mi? Çünkü onlar öyle bir gömlek giymişlerdir ki, öyle bir söz vermişlerdir ki tüm dünya ve içerisindekiler bir araya gelse bu yiğitleri yollarından çeviremezler. Çünkü onlar toplumların sahte ulularına "LA" ile karşı çıkmıştır. Bu zavallılar kendi gömleklerine bakmazlar. Necistir, bu gömlekler. Bunlara köşe başlarını vaadetmek yeterlidir.

* * *
Fildişi kulelerden nutuk çekmek kolaydır. Hayatın içerisinde "BİZ"lerin olduğu yerlerde bunları görmek mümkün değildir. Bunlar koşmasını bırakın yürümesini bile bilmezler. Ancak küresel iblislerin dikte düşüncelerine rağbet edip, onlarla gündemlerini belirleyip, hayatın içerisinde tebalarına yol gösterirler. Yusuf gibi Rabbani gömlek giyenlerle karşılaştıklarında bir bakarsınız, bir anda o gömleğe bürünüverirler. Ama dostlarıyla beraber olduklarında bu gömleğin ilkelerinden iz kalmaz geride. Velhasıl devamlı gömlek değiştiriverirler. Ama bilmezler ki bu dava bünyesinde ne iki sevgiye nede iki korkuya yer vermez.

* * *
Rabbani gömlek giyenler hayatlarında, duruşlarında minimum risk diye cahili bir handikaba kapılmazlar. Bu gömlek yerleştiği bedenden bedel ister. Öyle ki kendilerinden öncekilerin ödedikleri bedeller bu bedenlerce de ödenmedikçe felaha erişilemez. Öyle buyurmuyor mu Rabbimiz; "Sizden öncekilerin başına gelenler sizin de başınıza gelmeden cennete girebileceğinizi mi sandınız?."
Bu gömlek bir bedel ister. Çağın kuyularına talib olmak gerekir. Metrelerce derinliklere atılmayı, kuş konmaz, kervan geçmez kuyularda acılar çektirir insana. Muhammed Aleyhisselam gibi Taif sokaklarında taşlanmayı, Bilal–i Habeş gibi kızgın çöllerde işkence görmeyi, Sümeyye validemiz gibi bedenlere akla hayale gelmez işkenceleri bekler durur. Zamanın Taif'lerini, Uhud'larını idrak etmeksizin velhasıl bu Rabbani ilkeler asrısaadetteki gibi zamana taşınmadıkça bu gömlek bizi sıkar, bu bedene dar gelir.

* * *
Bu gömlek erleri ilkelerinden asla taviz vermez, veremezler dolayısıyla gömleklerini önlerinden yırttırmazlar. Arkalarından yırttırdıklarında da zaten vaad edilen ilahi gerçeklerle mütmain olmuşlardır. Vahyi hayata taşımak; çağın kuyularına, zindanlarına talip olmaktır. "Mecnun" gibi yada bu sözlerin zamanımızdaki uzantısı olan sözlerle karşı karşıya gelmektir. Vahyi ne denli hayata taşıyabildiğimizdeki yegâne ölçü; duruşlarımız üzerinde estirilen evrensel tavırlarla alakalıdır. Çağın Yusufları diyebileceğimiz Seyyid Kutub, Ahmet Yasin, Rantisi, Mustafa Çamran ve daha ismini saymakla bitiremeyeceğimiz bu muvahhidler böylesi bir gömlek giymişlerdi. Kendilerine sunulan teklifleri hemen hepimiz biliriz. Lakin onlar Yusuf gibi arkalarını dönüp hızla uzaklaştılar. Öyle ki soluğu şehadetle Rabbimize kavuşmakla aldılar.

* * *
Unutmamalı ki bu gömlek beşer fıtratının bugün ihtiyacı olan yegâne gömlektir. Özellikle muvahhidler giydikleri gömleğin Rabbaniliğini sorgulamalı, her nereden olursa olsun dayatmacı güçlere karşı ilik açan, önüne dönen bir gömlek bilincinden Allah'a sığınmalıdır. Muvahhidler bu gömleklerle yaşamaya ve bu gömleklerle gömülmeye taliptir. Ilımlı İslam adı altında dayatılan gömlekler bizim yiğitlerimize yakışmaz. Ya bir beden bol yada bir beden dar gelir. Unutmamalı ki bu mektep yaratılışa uygun, varlığın sebepleriyle uyumlu kanunlar vaaz eden bir mekteptir. İnsanı yaratan, onu başıboş bırakmayan, yapısıyla, cüssesiyle özdeş bir gömleği ancak alemlerin Rabbi olan Allah vaaz eder. Hiç bir beşer böylesi bir gömlek vaaz edemez. Ve bu gömlek insan bedenine değil ruhuna yerleşir, tedricen–tertil üzere bedene yerleşir.

* * *
Ya Rabbi senin boyan olan vahyin boyasıyla boyanmak istiyoruz. Yalnız seninle, Muhammed Aleyhisselam ile birlikte anılmak istiyoruz. İzzeti sende, Resul'ünde ve müminlerin yanında arıyoruz. Bizim akidemizi sorunlarımızın elinden kurtar ve koru. Yeter ki Sen bizden razı ol!.. Senin hoşnutluğundan başkaca bir hoşnutluk gözetmiyoruz. Vahyin gömleğini üzerlerimizde daim, yakışır kıl. Başkaca gömleklere meyletmeyelim. Ayaklarımızı dininde sabit kıl.
Ya Rab!. Gömleklerimizi arkadan yırtılanlardan eyle. Karanlık ellere karşı bizi bilinçli kıl. Bizleri gömlek değiştirenlerden değil, vahyin gömleğini hem bu dünyada taşıyanlardan hemde bu gömlekle ahırete ulaşanlardan eyle.(AMİN)
Ekleme Tarihi: 23.05.2007 - 06:19
Bu mesajı bildir   Z.OMER TURGUT üyenin diğer mesajları Z.OMER TURGUT`in Profili Z.OMER TURGUT Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1161 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
bahar61 (48), ebrar22 (52), muzo 02 (53), abdulberr (57), Sakarya5461 (54), canan85 (39), Abdulkadir056 (27), Alaaddin_E (51), betus86 (38), zeynepcik (41), halebi (40), ammarh. (58), hatice gönül (39), karamurad (57), erens (42), ZeYD-CaN (37), pazarci (40), bkaya85 (39), can38 ()
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 1.00870 saniyede açıldı