|
|
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193 |
|
|
|
|
|
Ekleyen |
|
|
|
8 Mesaj
|
|
Kayıt Tarihi: 06.05.2009
|
En Son On: 11.07.2009 - 22:23
|
Cinsiyeti: -----
|
|
Niceleri geldi ya senin yerin bir başka
İnsan insana değil, sanki bakıyor aşka
Derin takva ilminden nasiplensek biz keşke
Senle mutlu oluruz, davet etsen o köşke
Yerin henüz dolmadı, dolması beklenemez
Söylediğin sözlere dahası eklenemez
Kırdın küfrün belini, bir daha diklenemez
Gül sundun bu âleme, başka gül koklanamaz
Aya bakan gibiyim, sen gökte ben yerdeyim
Seni tarif etmeye bulamadım bir deyim
Sözlerim kasır gelir, gerçeğe ben perdeyim
Bütünü anlatırken, parçalanır her deyim
Masum değildi ama sınırı zorladı der
Beslendiğin kaynağın iksirinden haber ver
Seni nasıl anlatır benim gibi gözü kör
Kereminin aşkına, ne olursun beni gör
Birazcık yaklaşayım makamı ilahiye
Ne söylesem yakışır, senin gibi dâhiye
Okyanuslar sığar mı? Küçücük sürahiye
Birçok şeyi gizledin, bizi anlamaz diye
İlahi devrimini yaptı can pahasına
Yine aynı yaşardı gelse bir daha sına
Çok özel bir kul idi, hayranım dehasına
Hasretini çektiği kavuştu Mevla’sına
Keşfu’l Esrarı gizli, Sırru’s Salât bahsinde
Yeni bir çığır açtı. Kıyamı olan dinde
Sancağı vermek için, Kaim’in geldiğinde
Gökyüzü ağlıyordu; Ruhullah öldüğünde
Mehmet DEMİRER
03.06.09
|
Ekleme Tarihi: 10.07.2009 - 20:43 |
|
|
|
Moderator 4254 Mesaj -
|
|
Kayıt Tarihi: 04.06.2007
|
En Son On: 30.07.2020 - 23:50
|
Cinsiyeti: Erkek
|
|
Gökyüzü mavi ağlar...
Ah!.. Bir gökyüzünü ağlatabilsem,
Gökyüzü mavi ağlar.
Fakat herkes gökyüzünü ağlatamaz,
Onu ancak Musab bin Umeyr’ler ağlatır.
Yıldızlara yetişilmez,
Musab yıldız bir sahabi idi.
O Musab ki, sarışın kumun sıcağında,
Ayağı değdiği yeri yeşerten bir çöl çiçeğiydi.
Güneşin yardımcılarıydı onlar.
Öyle ki, dâvam deyip anadan, yardan, serden geçtiler,
Şehadet şerbetini tebessümlerle içtiler.
Onlarla öğreneceğim, yaşamayı, inanmayı, sevmeyi ve ölmeyi!
O ki; sancağı taşıyordu, sırtındaki zırhıyla da Peygambere benziyordu.
Ve bir müşrik,
O’nu Peygamber zannedip bir kılıç darbesiyle sağ omuzundan kesti.
Sancağı sol koluna alıyor, o da koparılıyordu.
Sancağı bırakmadı Musab!
Kesik kollarının arasına alıp, göğsüne bastırmıştı sancağını.
O an, bir mızrak zırhını ve mübarek tenini delip geçti.
Ey MUSAB! Seninle ağlamayı sevdim.
Canım Şehidim!
İnancın için, herşeyini terkettin.
Öyle ki, bir kefenin bile yoktu.
Ey Musab! seni ve senin gibileri,
Yaramıza merhem olarak saracağız.
Musab’ın vücudunu kaftanıyla, ayaklarını otlarla sardılar.
Ve Musab’ı; gökyüzü mavi mavi ağlarken defnettiler.
Gökten mavi damlalar düşüyordu.
Yağan yağmurdu, veyahutta gökyüzü ağlıyordu!
O Musab’ki, sema O’nu sarıp sarmaladı ve içine aldı.
Ey Musab! Ölüm seni öldüremedi.
Öyleyse,
Musab aramızda ölümsüzleşti.
Ey Gökyüzü!
Bana da mavi mavi ağlar mısın?
ALINTI.
Bu mesaj 1 kez ve en son Muhtazaf tarafından 10.07.2009 - 20:55 tarihinde değiştirilmiştir.
|
Ekleme Tarihi: 10.07.2009 - 20:55 |
|
|
|
|
|
Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
Gönülbagi (36), zekiyem (40), sofican2006 (42), gülsena (47), gül_ (50), ~~nur~~ (40), yunus07 (37), zaza_kral (45), Fenerli_1907 (32), semedani (46), farukk (46), talebe- (61), miluji (37), m_celik (31), tamer038 (51), dadas recep (45), alain (40), olgunol (52), efkanaksoy (57), Hasannn (43), Sedat IÞI.. (39), m.salih fidan (37), fuheyre (44) |
|
|
|
|
|
|