0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » DİĞER DİNİ KONULAR » Kuran-ı Kerim'in fazileti hakkındaki Hadisler

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 3 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
Üsve-i Hasene su an offline Üsve-i Hasene  
Kuran-ı Kerim'in fazileti hakkındaki Hadisler

273 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 02.10.2006
En Son On: 04.10.2009 - 00:52
Cinsiyeti: Erkek 
Bu bilgiler Ruhul Furkan Tefsirinden Alınmıştır.


1 - İbn-i Abbas (Radtyallahu Anhuma) dan rivayete göre, Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

"Benim ümmetimin en şereflileri, Kur’an-ı yükleniciler (Kur’an-ı Kerimi belleyip onunla amel edenler) ve gece ashabı (gece ibadetiyle meşgul olanlar) dır."
[Es-Suyutî, El-Fethu'l-Kebir: 1/188]

Böyle bir define (hazine) mevcutken, insan nasıl olur da Kur’an-ı Kerim'i öğrenip öğreterek en şerefli olmaya çalışmaz ve gece sabahlara kadar uyuyarak bu şereften mahrum olur ?

2 - Ebu Said (Radıyaltahu Anh) den rivayete göre, Peygamberimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Allah (-u Tealâ Hazretlerin) in kelâmı (olan Kur’an) nın, diğer kelâmlara olan üstünlüğü, Allah (-u Tealâ'n) in mahlûkatına (yarattıklarına) olan üstünlüğü gibidir." [Tirmizî, Sevabu'l-Kur’an:25, (5ll84), Darımı, Fedaüü'l-Kur’an.-6]

Kur’an-ı bilip onunla amel edenin, diğer insanlardan ne kadar üstün ol*duğunu buradan anlamak lâzımdır. Binaenaleyh bir islam aliminin ne kadar büyük olduğu da buna kıyas edilmelidir. Kur’an-ı Kerim bu kadar faziletli ol*duğuna göre, O'nu bilen ve O'nunla amel eden de en faziletli olur, zira herkes uğraştığı mesleğe göre kıymet kazanır. Kur’anla uğraşmak en büyük meslek ol*duğu için, onun meslektaşları da en büyük olmuşlardır.

3- Hazreti Aişe (Radıyallahu Anha) validemizden rivayete göre, Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kur’an-ı Kerimi hafız olduğu (hem lâf*zını, hem manasını, hemde ahkâmını muhafaza ettiği) halde okuyan kişinin hâli, Sefere-i Kiram (kerem sahibi, kıymetli yazıcı) meleklerle beraberdir. Kur’an-ı Kerim kendisine zor geldiği hâlde tekrarından üşenmeyerek onu okumaya ve ezberlemeye devam eden kişiye ise, iki ecir vardır." [Buhari, Tefsir, Sure:80 (6/80), Müslim,Salatü'lMüsafirin:244, Ebu Davud, Vitir.U, Tirmizî, Sevabu'l-Kur’an:13, İbn-i Mace, Edeb:52, Darimî, Fedailu'l-Kur’an:U, A.b. Hanbel, Müsn£d:6j48,94,98]

Bundan anlaşılıyor ki, Kur’an-ı Kerim en büyük ve en faziletli bir kitap*tır, kendini okuyanı melek gibi çok kıymetli eder.

İnsan kendini melek gibi edecek Kur’an’a neden çalışmaz ? . O hâlde bir kimse ne kadar zorluk çekse de. Kur’an’ı okuyup anlamaya çalışmalıdır.

4- Sa'd İbn-i Ebi Vakkas (Radıyallahu Anh) dan rivayete göre, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) : "Kur’an’ı okuyun ve ağlayın eğer ağlıyamıyorsanız, ağlar gibi okuyun." buyurdu. [Ali el-Muttekî, Kenzü'l -Ummal : 1/609 No:2794]

insan bir işi ya hakkıyla becermeli, ya da beceremediğine üzülmelidir. Zira o üzüntü becermek yerine geçer.

5- Hazreti Ömer (Radıyallahu Anh)den rivayete göre, Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): "Muhakkak Allah (-u Tealâ), bu Kur’an sebebiyle bir takım kavimleri (milletleri) yüksek eder, diğer bir takım kavimleri ise alçak eder." buyurdu. [ Müslim, Salatül-müsafirin:269, (1/559), îbn-i Mace, Mukaddime:16, Darımı, Fedailü'l-Kur’an:9]

Bu gün İslâm âleminin yükselemeyişi Kur’an-ı Kerim'in kıymetini bilmemesinden ve ona hakkıyla çalışmamasındandır. O hâlde yeniden Kur’an'a dönerek, O'na sarılararak bu yüksekliği elde etmeye çalışalım ki, Mevlâmız (Celle Celaluhu) bizi bu hadis-i şerifin sırrına mazhar etsin. Âmin!..

Geçmiş büyüklerimiz, ecdadımız Kur’an-ı Kerim'e gereken tazim ve hürmeti gösterdiklerinden, Ehli Sünnet âlimlerinin (Şekerallahü Sa'yehüm) sözleri (fetvaları) yla amel ettiklerinden her sahada muvaffak olup bu kadar geniş topraklara hakim olmuşlar, dünyayı titretmişlerdir. Bu günkü müslümanlar ise Kur’an-ı Kerim'e karşı vazifelerini yapmadıklarından her sahada geri kalmış İslâm'ın kazandıracağı izzet ve şerefi kaybetmişlerdir.

6- Ebu Musa (Radıyallahu Anh) dan rivayete göre, Resullullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) : "Şu Kur’an’ı taahüd (tekrarından üşenmeyerek onu okumaya ve ezberlemeye devam) edin (böylece) ahdi, (Mevlâ ile aranızdaki sözleşmeyi) yenileyin. Muhammedin (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) nefsi (canı) kabza-i kudretin de (elinde) olan Allah'a yemin ederim ki, elbette Kur’an, kaçıp kurtulmak (hafızadan çıkmak) cihetinden (bakımından) bağlar içindeki deveden daha şiddetlidir (o develerden daha çabuk hafızadan çıkar)." buyurdu. [Müslim, Salatü’l-Müsafirin:231 (1/545) Buhari, Fedailü’l-Kur’an:23, A. b. Hanbel: 1/381,423-4/397,411]

7- Abdullah (RadıyaUahu Anh) dan rivayete göre, Resullullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdu: "Allah ve Resulünü sevmek kendisini mesrur eden (sevindiren) kişi mushaf içinde (Kur’an’a bakarak) okusun." [Ebu NuaymfHiiyeüt'i-Eviiya:7/209]

"Göze yakın olan, gönüle yakın olur." Kavlince, (sözünce) Kur’an-ı Kerim ki, Mevlâ Tealâ'nın, kelâm sıfatının eseridir; O'na bakmak, insanı kelâm sıfatına yakın eder, o sıfatta, zat'ı pak'i Sübhaniye'nin yakınlığını celbeder (çeker). Bu yakınlıktan da Allah'a karşı muhabbet ve haşyet (sevgi ve korku) meydana gelir.

8- Safd İbn-i Ebi Vakkas (Radıyallahu Anh) dan rivayete göre, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): "Muhakkak Kur’an(-ı Azimü'ş-şan) hüzünle (mahzun olarak)inmiştir, onu okuduğunuz zaman ağlayın." Buyurdu. [İbn-i Mace, ikame:i76,ı/424]

MevlâTealâ Kur’an okuyanm,onun ayetlerinden tesirlenerek hüzünlenmesini (mahzun olmasını) sever. Tesirlenmemek ise saymamak gibi bir şeydir, bu bize yakışmaz. Binaenaleyh insan Kur’an’ı hüzünlenerek okumalı, beceremi-yorsa, hüzünlenmiş gibi olmaya çalışmalıdır. îşte o zaman Mevlâ bize acır.

9- Said îbn-i Süleym (Radıyallahu Anh) dan mürsel olarak rivayete göre, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz: "Allah-uTealâ indinde ne bir nebi (Peygamber), ne bir melek, ne de gayri (bunlardan başkası) hiç bir şey, Kur’an dan daha üstün bir şefaatçi (yardıma), olamaz." buyurdu. [El-Gazalî: ihya : 1/273]

Şefaat, aracı olmak demektir. Bizim ise aracıya en ziyade muhtaç olacağımız yer ahirettir, öyleyse ahiretteki şefaatçimizi buradan hazırlamamız lâzımdır. En efdal (üstün) şefaatçi de Kur’an-ı Kerim olduğuna göre, O'nu öğrenip, millete öğretmekle, O'nunla amel edip, herkese amel ettirmekle şefaatma maz-har olmaya (yardımına kavuşmaya) çalışalım.

10- Abdullah îbn-i Amr İbn-il As (Radıyallahu Anh) dan rivayete göre, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): "Kim Kur’an’ı okursa, muhakkak onun iki yanının arasında (o kişinin içine), nübüvvet yerleştirilmiştir. Şu kadar ki ona vahy-olunmaz (peygamberlik verilmez)."buyurdu. [El-Hakim, el-müstedrek: Mec. z. 7i62]

Böyle büyük bir şerefe insan nasıl olur da, imrenmez onu kazanmaya çalışmaz ? Halbuki Mevlâ Tealâ'nın en yüksek kulları Peygamberlerdir. (Salavatullahi Ala Nebiyyina ve Aleyhim Ecmain) îşte Kur’an-ı Kerimi ezberleyip, onun ahkâmını muhafaza edenler (hükümlerini gözetenler)de,kemalât-ı nübüvvetten (Peygamberliğin olgunluklarından) büyük bir nasip almaktadırlar.

11- Ibn-i Mesud (Radıyallahu Anh) dan rivayete göre, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): "Kur’an-ı Azimü'ş-şan şefaat (yardım) edicidir ve şefaati makbuldür. Her kim onu önüne koyar (ona uyar) sa. Kur’an onu cennete çeker. Her kim onu arkasına atar (onunla amel etmekten kaçar) sa onu da cehenneme sevkeder (sürükler)." buyurdu. [Deylemî, et-Firdevs:3{229 No:4675, Abdurrazzak, et-Musannef, 3/373 No:6010,İbn-iHıbbana/167]

Hâl böyle olunca, her işi Kur’an-ı Kerim'in dediği şekilde yapmakla, Kur’an’ı önümüze koymuş, ona uymuş oluruz ve böylece Kur’an bizi cennete çeker, Kur’an-ı Kerimle amel etmeyerek onu arkaya bırakıp, dünyayı önümüze koyarsak, Kur’an bizi cehenneme sevkeder (sürer) ve:

"aglaMevlâ Tealâ) Buyurdu ki: tşte böylece (yapılır sana, çünkü) sana bizim ayetlerimiz geldi de sen onları hemen unuttun (terkettin). İşte böylece bu gün de sen unutuluyorsun." (Ta-Ha: 20/126) Mealindeki ayet-i Kerime'nin manasınca cehennemde unutulmuş, terkedilmiş hâlde kalırız. Allah-u Tealâ cümlemizi bu hale düşmekten muhafaza buyursun. Âmin . .

12 - Enes îbn-i Malik (Radıyallahu Anh)den rivayete göre, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): "Kur’an ehli (adamları), Allah'ın ehlidir (en yakınlarıdır), buyurdu. [Suyutî, El-Fethü'l'Kebir :1/12]

O hâlde Kur’an ehli, olmaya çalışalım ki, böylece Mevla Tealâ'nm ehli olmuş oluruz ve kötülerin ehli olmaktan kurtuluruz.

13- Abdullah îbn-i Amr (Radıyallahu Anh) dan rivayete göre, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) : "Muhakkak Allah-u Azze ve Celle Kur’an-ı Kerim için sükût eder (kendisine yakışan bir şekilde sessiz kalır).Ve onu ehlinden dinler." buyurdu. [Deylemî, El-firdevs 1/160]

Şu hâlde, Kur’an okuyan insan Mevlâ Tealâ'nm kendisini dinlediğini bilerek sevinsin ve edebini takınsın.

14- Enes (Radıyallahu Anh) den rivayete göre, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) : "Her kim evvelkilerin ve sonraki insanların ilmini öğrenmeyi murat eder (ister) se Kur’an (nın manaların) ı iyice araştırsın." buyurdu. [Ali el-Muttakî, Kenzü'l-Ummal:l/548, No:2454]

Demek oluyor ki, en yüksek ilim sahibi olmak; Kur’an’ı okumak, manasını anlamak ve muktezası (gereği) nce amel etmekle olur. İnsanların bir çoğu ise, yüksekliği ve şerefi, bu ilimden başka yerlerde arıyorlar. Nasıl bulacaklar !

15- Abdullah (Radıyallahu Anh) şöyle anlattı: Bir kere Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bana:

"Kur’an oku !" buyurdu.

Ben: "Ya Resulallah ! Kur’an sana indirildi, ben sana nasıl okuyayım ? dedim."

Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

"Ben onu başkasından dinlemeyi severim." buyuranca, ben de Nisa suresini okudum ;

"Nasıl olacak ! Her ümmetten bir şahit getireceğimiz, seni de onların üzerine bir şahit olarak getireceğimiz zaman ?" (Nisa: 4/41) (Mealindeki) bu ayet'e gelince,

"şimdi dur !" buyurdu. Bunun üzerine gördüm ki, Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) in gözlerinden (inci taneleri gibi) yaşlar dökülüyordu."
[Buhari, Fedailü'l-Kur’an:35 (6/114), Müslim, Salatü'l-Müsafirin:247, A.b. Hanbet,l/433]

Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Mevlâ Tealâ'nın huzurunda bizim kötülüklerimizi haber vermekten üzüldüğü için, bu ayet-i celileye geldiğinde dayanamıyarak ağladı. Biz ise, kendimizin şikayet olunacağından bile tesirlenmiyoruz. Bu ne katılıktır ?. Mevlâ'mız bizi bu katılıktan kurtarsın ! Âmin.

Ayrıca bu hadis-i şeriften, Kur’an-ı Kerim’i başkalarından dinlemenin fazileti de anlaşılmaktadır, zira Kur’an kendisine indirilen Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bile: "Ben onu başkalarından dinlemeyi severim." buyurdu.

16- İbn-i Abbas (Radıyallahu Anhuma)dan rivayete göre, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): "Her kim Allah (-u Tealâ'n) in kitabına tabi olur (uyar) sa, Allah (-u Tealâ) onu (dünyada) dalâlet (sapıklık) tan kurtarır. Kıyamet gününde ise onu sui hisap (kötü muhasebe) den, muhafaza eder (korur). buyurdu. [Ali el-MutteH, Kenzü'l-Ummd:lll98, No:1000]

O hâlde dünyada kötü yollara sapmaktan, ahirette de dayanılmayacak azaplara düşmekten kurtulmak isteyenler, Allah'ın kitabına sarılsınlar, emirlerini tutup yasaklarından sakınsınlar.

17- Amr İbn-i Şuayb (Radıyallahu Anh) dan rivayete göre, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): "Bir kul Kur’an-ı (Azimü'ş-şanı)hatmettiği zaman, hatim anında ona altmış bin melek salat (dua) eder." buyurdu. [Suyutî, El-Fethu'l-Kebir .• 1/103 ]

Kul, Kur’an-ı Kerimi hatmettiğinde, bu kadar melekler salât ve dua ederek seferber olduklarına göre, okuyan da o mübarek saatde çok dua etmeli ve tekrar-tekrar hatimlere muvaffak olabilmesi için Cenab-ı Hakka niyaz etmelidir.

18- İbn-i Ömer (Radıyallahu Anhuma) den rivayete gere, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): "Her kim Kur’an-ı Kerimi okur da, sonra kendisine verilen bu nimetten daha üstünü bir başkasına verildiğini kabul ederse, muhakkak o, Allah-u Tealâ'nın büyük tuttuğu Kur’an’ı küçümsemiş olur." buyurdu. [El-Gazalî, Îhya:lf272]

Demek ki, Kur’an okuyan bir kişi en büyük nimete mazhar olmuştur, ondan büyük bir nimet yoktur ki, ona imrensin de, kazanamadığı için üzülsün. O hâlde bir Kur’an ehli, diğer nimet sahiplerinin kendinden üstün bir nimete kavuştuklarını görürse, Allah-u Tealâ'nın büyük saymış olduğu Kur’an-ı Azimü'ş-şanı küçük görmüş olur. Bu hâle düşmekten Rabbimiz bütün ehli Kuranı muhafaza buyursun (Kur’an ehlini korusun) ve cümlemize Kur’an-ı Kerim’in kadr-u kıymetini bildirsin. Âmin !.

19- Ukbetübni Amir (Radıyallahu Anh) den rivayete göre, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) : "Kur’an-ı Kerim bir deriye konsa sonra ateşe atılsa yanmaz." buyurdu. [Darirni Fezail-i Kur’an:!, A. b. Hanbd: 1/151-155]

İşin hakikati böyle olunca, ya Kur’an’ı ezberlemiş ve onunla amel etmiş bir kişiye Allah-uTealâ'nın tutuşturulmuş ateşi olan cehennem nasıl değebilir?

Bu hadis'in anlaşılması zordur. Bu hususta îmam-ı Tahavî (Rahimehullah) Müşkilü'1-Asar isimli eserinde buyurmuştur ki: "Biz bu hadis'in manasım iyice düşündük. Bizden evvel geçen ilim ehlinin bu hadis'in izahı hakkında değişik iki söz söylediklerini bulduk.

Birincisi: Hadis-i şerifte geçen deriden maksat Kur’an’ı ezberlemiş olan insandır. Allah-u Tealâ dostu İbrahim (Aleyhisselam) i kendi katındaki şerefinden dolayı ateşin içinde yanmaktan koruduğu gibi, Kur’an’ın hatırından dolayı da Kur’an’ı ezberlemiş kişiyi cehennem ateşinden muhafaza eder.

İkincisi: Hadiste geçen deriden maksat Kur’an’ın yazıldığı deridir. Allah-u Tealâ Kur’an'ı ateşten koruyacağı için onu deriden çıkarır o deri boş kalır sonra ateş, içinde Kur’an olmayan o deriyi yakar. Bu iki mananın her ikisi de bu hadisin izahı hakkında güzel ihtimallerdir. Allah-u Tealâ Resulünün bu sözünden maksadının, bu iki mananın biri mi veya bizim bilmediğimiz bir mana mı olduğunu en iyi bilendir. Ondan muvaffakiyet dileriz.[Müşkilü'l-Âsar:i/390]

20- Numan İbn-i Beşir (Radıyallahu Anh) den rivayete göre, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): "Ümmetimin ibadetlerinin en üstünü Kur’an okumaktır." buyurdu. [Kenzüll-Ümmal:l/2264-2358-2359-22265, Et Fethü'l-Kebir : 1/211]

Bu Hadis-i şerif de Kur’an-ı Kerim'in çok üstün olduğunu beyan etmektedir. Bu kadar büyük ve müjde verici haberleri duyanlar nasıl olur da, hâlâ bir takım eğlencelerle vakit kaybedip Kur’an-ı Kerimle meşgul olmazlar ? .

21- Ebu Hureyre (Radıyallahu Anh) dan rivayete göre, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) : "Muhakkak Allah (Tebareke ve Tealâ) Hazretleri gökleri ve yeri yaratmadan bin sene evvel Tâ Hâ ve Yâ Sîn surelerini okudu. Melekler Kur’an’ı duyunca, bu surelerin kendilerine ineceği ümmete müjdeler olsun, bu sureleri ezberleyen kalplere müjdeler olsun bu sureleri okuyacak olan dillere de müjdeler olsun dediler."buyurdu. [Darimî, Fezail-i Kur’an :20, 2/456.]

Bu Hadis-i şeriften anlaşıldığına göre, manasını anlayarak hafızlık yapmak ne büyük bir devlettir. Hususan (özellikle) bu sureleri ezberlemek, insanı, meleklerin bu müjdesine nail eder (ulaştırır).

22- Ebu Said (Radıyallahu Anh) den rivayete göre, Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) : "Allah-u Azze ve Celle şöyle buyuruyor: Her kimi, Kur’an (okumak), ve beni zikretmek benden (bir şey) istemesinden meşgul eder (alıkoyar) sa, ben ona isteyenlere vereceğim (sevab) in daha üstününü veririm." buyurdu. [Tirmizî, Sevabü 'lKur’an:25, Darimî, Fezaü-i Kur’an:6]

Demek oluyor ki, Kur’an okumak kişinin dünya ve ahiret bütün hacetlerine kâfi gelir (ihtiyaçlarına yeter).

23- İbn-i Ömer (Radıyallahu Anhuma) den rivayete göre. Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurdu ki: "Muhakkak şu kalpler, demir paslandığı gibi paslanır.

Denildi ki: Ey Allah'ın Resulü ! Onların cilâsı nedir ?

Buyurdu ki: " Kur’an okumak ve ölümü hatırlamaktır
[Beyhakî, Taberanî, Kenzü'l-Ummal:lfl441, İhya:l/274. Hüyetü'l-Evtİya: 8/197 Müsnedü'ş-Şİhab :2/199]

Bu sebeple Kur’an okumaya ve zikretmeye çok devam ederek, kalplerimizin paslarını silmeye çalışmalıyız.

24- İbn-i Ömer (Radıyallahu Anhuma) den rivayete göre, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): "Her kim Kur’andan bir ayet okursa, cennette onun için bir derece Ve nurdan bir kandil olur." buyurdu. [Alaüddin el-Muttekî, Kenzü’l'Ummal:î547 N0:245]

25- îbn-i Ömer (Radıyallahu Anhuma) den rivayete göre, Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Her kim Kur’an’ın üçte birini okursa, muhakkak ona peygamberliğin üçte biri verilmiştir. Her kim Kur’an’ın yarısını okursa, muhakkak Peygamberliğin yarısı ona verilir. Her kim üçte ikisini okursa, muhakkak Peygamberliğin üçte ikisi kendisine verilir. Her kim Kur’an’ın tamamını okursa, muhakkak ona Peygamberliğin tamamı verilir, ancak ona vahyedilmez. (peygamber olmuş olmaz, ancak nübüvvetten son derece istifade etmiş ve nasibini tam manasıyla almış olur)." [Alaüddin el-Müttekî, Kenzü'l-Ummaî:ll524 No: 2348]

26- Berâ İbn-i Âzip (Radıyallahu Anh) den rivayete göre, Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) : "Kur’an-ı (Kerimi) seslerinizle süsleyin." buyurdu. Yani teganniye kaçmadan (çekilecek ve durulacak yerlerine dikkat ederek) hazin (mahzun) Ve tatlı bir şekilde okuyun. [Buhari: Tevhid-52, (8/214), Ebi Davud:Vitir-20, Neseî : îftitah-83, l-Vuran- 14 ]

27- Abdullah İbn-i Amr (Radıyallahu Anh) dan rivayete göre, Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): "Kur’an (-ı Azimü'ş-şan) AllahuTealâ'ya göklerden ve yerlerden ve içindekilerden daha sevgilidir."buyurdu. [Darimîfezaüü'i-Kur’an:6 2/441]

28- Abdullah (Radıyallahu Anh) dan rivayete göre, Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) "Her kime herhangi bir dert veya bir üzüntü isabet eder (gelir) de: Ey Allah'ım ! Ben senin kulunum, senin kölenin ve cariyenin (Anne babamın) çocuğuyum, perçem'im (alın saçım, hayatım) senin elindedir, hükmün bende geçerlidir, takdirin bende adaletin ta kendisidir. Kendisiyle zatına isim verdiğin veya kitabında indirdiğin veya mahlûkatından (yaratıklarından) birine öğrettiğin veya indindeki gayb (manevi yanındaki gizli) ilminde, kendisiyle isti'sar ettiğin (özel olarak kendine seçtiğin) bütün isimlerin hürmetine, senden, Kur-an-ı Azimü'ş-şanı kalbimin rebi'i (ilk baharı), gönlümün nuru, hüznümün cilâsı, derdimin zehabı (üzüntümün açılmasına ve derdimin gitmesine sebep) kılmanı isterim, der (se) Muhakkak Allah onun derdini ve'üzüntüsünü giderir ve üzüntüsünün yerini genişliğe tebdil eder (değiştirir), buyurdu." (Hadisi şerifi rivayet eden Abdullah) buyurdu ki: "Bunun üzerine ey Allah'ın Peygamberi onları (bu kelimeleri) öğrenmeli değil miyiz ?" denildi.

(Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) :

"Evet duyanlara bunları iyice öğrenmeleri gerekir." buyurdu.


29- Ebu'd-Derda (Radıyallahu Anh) dan rivayete göre Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): "Her kim bir gecede yüz ayet okursa, gafillerden yazılmaz." buyurdu. [Darmî, Fezaüü'l-Kur’an:282/464]


30- Cündüb (Radıyallahu Anh) den rivayete göre, Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) "Kur’an-ı Kerimi, kalpleriniz ona i'tilâf (ısındığı, sevdiği) müddetçe okuyun, ihtilâf ettiğiniz (uyuşamadığmız) zaman ondan kalkın." buyurdu.
[Buharî, Fezaüü'l-Kur’an:37 (6/H5), İ'tisam:26, Müslim, îlim:3,4, Darımı, Fez. Kur’an:A-b.Hanbel:4/313]

Bu hadisin izahı hususunda şöyle buyurulmuştur :

Kur’an'ın manalarını anlamakta ittifak (fikir birliği) ettiğiniz müddetçe onu okumağa devam edin. İhtilâfa (düşünce ayrılığına) düştüğünüz vakitte ise aranızda çekişme ve mücadele hasıl olmasın diye onu okumayı terkedin veya nefisleriniz Kur’an okumaya istekli olduğu müddetçe onu okuyun. Nefisleriniz yorulunca Kur’an’a tazim için onu okumayı terk edin.

31- Hazreti Osman(Radıyallahu Anh)dan rivayet edilmiştir ki, Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Sizin en hayırlınız, Kur’an’ı öğrenen ve öğreteninizdir." Çünkü O, Allah ve Resulü'nün halifesi (vekili) olmuş ve Allah’ın kullarına menfaatli (faydalı) bulunmuştur. Kulların Allah'a en sevgilisi ise, onlara menfaatli olanlarıdır. [Buharî:Fezaİlü'l-Kur’an.2U6/îO)Tirmizî:Sevabü'l-Kur’an.l5, Ebu Da-vud, Vitir:14-19, îbn-i Mace, Mukadime Fezaüü'l-Kur’an. Müsned-i Ahmed:l/57£8-69, 153]

32- Ebu Hureyre (Radıyallahu Anh) den rivayet edilmiştir ki, Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)şöyle buyurdu: "Her kim ilim aramak için bir yola girerse, Allahu Tealâ cennet'in yolunu ona çok kolay eder. Bir kavim (cemaat) Allah'ın evlerinden bir evde Allah'ın kitabını okumak ve aralarında müzakere etmek (ders çalışmak) üzere toplaşırlarsa, mutlaka onlara sekinet iner (kalp huzuru ve rahatlığı yağar). Onları rahmet kaplar, melekler kuşatır. Ve Allahu Tealâ onları indi manevîsinde (manevî yanında) bulunan (yüksek melek cemaat) lar arasında anar." [Müslim, Zikir:38, îmaret:147, Ebu Davud, Vitir.U, Tirmizî,]

33- Abdullah İbn-i Amr (Radıyallahu Anh) dan rivayet edilmiştir ki, Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kur’an sahibine (ehline) denilecektir ki: Oku, yüksel ! Dünyada yavaş yavaş, güzel güzel okuduğun gibi oku ! Zira senin derecen, son okuyacağın ayet yanındadır. (Son okuyacağın ayete göre tayin edilecektir)." [Tirmizî: Sevabü'l-Kur’an-18, Ebu Davud: Vitir-20, Ibn-i Mace : Edep-52, Müsned-i Ahmed:2/192]

Bundan anlaşılıyor ki, dünyada Kur’an’ın hepsini veya bazısını ezberlemiş ve onunla amel etmiş olan kişilere, okudukları ayetler kadar cennette derece verilecektir.Nitekim Hazreti Aişe (Radıyallahu Anha) dan rivayet edilen bir hadisi şerifte buyurulmuştur ki :

34- "Cennetin derecelerinin sayısı, Kur’an ayetlerinin sayısı kadardır. O hâlde Kur’an ehlinden cennete girenin fevkinde (üstünde) derece alan yoktur."

35- Ebu Hureyre (Radıyallahu Anh) den rivayet edilmiştir ki, Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kıyamet gününde Kur’an gelecek ve diyecektir ki: Ya Rabbi! O'nu (beni okuyanı ve benimle amel edeni) süsle, bunun üzerine ona keramet tacı (çok kıymetli bir taç) giydirilecektir, sonra diyecektir ki: Ya Rabbi ona daha ziyade ver. Bunun üzerine ehli Kur’an olan o kişiye, keramet elbisesi (çok kıymetli bir elbise) giydirilecektir. Sonra diyecektir ki: Ya Rabbi! Ondan razı ol. Mevlâ Tealâ'da o kulundan razı olacaktır ve ona: Oku, yüksel ! Sen okuduğun her ayete karşı bir sevap ziyade edilecek (bir derece yükseltilecek)sin. denilecektir." [Tirmizî:Sevabü'l-Kur’an:18, Darimî, Fezailü'l-Kur’an:l, Ahmed îbn-i Hanbel:2/Î92/Î7]

36- Muaz el-Cühenî (Radıyallahu Anh)den rivayete göre, Resulüllah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): "Her kim Kur’an okur ve içindekilerle amel ederse, kıyamet gününde anne ve babasına bir taç giydirilecektir ki, güneş evlerinizde olsaydı o (taç) o güneşten daha ışıklı olurdu. Yani o tacın ışığı güneşin ışığından daha güzeldir. Ya o Kur’an’ la amel eden kişinin kendisi hakkında ne zannedersiniz. [Ebu Davud: Vitİr-U, Müsned-i Ahmed: 3/440]buyurdu.

Şüphe yok ki, Kur’an'ı ezberleyip onunla amel eden kişinin derecesi, babasının derecesinden daha yüksek olacaktır.

37- İbn-İ Abbas (Radıyallahu Anhuma) dan rivayet edilmiştir ki. Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "İçinde Kur’andan hiç bir şey bulunmayan kişi, harap (yıkık) bir ev gibidir." [Tirmizî, Sevabü'l-Kur’an:18, Darimi : Fazailü'l-Kur’an:l, 2429]

Böyle kimse bütün hayır ve bereketlerden boştur. Kur’an’ı yüklenen kişi ise, hayır ve bereketlerle doludur.

38- Hazreti Ali (Radıyallahu Anh) den rivayet edilmiştir ki, Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Her kim Kur’an’ı okur ve onu ezberlerse, helâlini helâl, haramını da haram kabul ederse, Allah-u Tealâ onu bu sebeple cennete girdirir ve onu, yakınlarından kendilerine cehennem vacip olan (cehenneme girmesi gereken) on kişiye şefaatçi (yardımcı) kılar." [Tirmizî, Sevabü'l-Kur’an:13, İbn-i Mace: Mukaddime-16, A. b. Hanbel: 1/147,149]

39- Ebü Ümame (Radıyallahu Anh) den rivayet edilmiştir ki. Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Allah (-u Tealâ) Kuluna kıldığı iki rekât namazdan daha üstün hiç bir şeyde izin vermemiştir, yani Allah-u Tealâ'nm kuluna izin ve müsaade verdiği amellerin en üstünü, kılmış olduğu iki rekât namazdır. Muhakkak kul namazda daim olduğu müddetçe, başına (Allah-u Teala tarafından) ihsan, (feyiz) yağar ve kullar Allahu Tealâ'dan sudur etmiş olan (onun tarafından indirilmiş olan) Kur’an'ın misli hiç bir şeyle ona yaklaşamazlar. Yani kullar Allahu Tealâ hazretlerine en çok onun tarafından indirilmiş olan Kur’an'a inanıp onu okumakla ve hükümleriyle amel etmekle yaklaşabilirler." [Tirmizî, Sevabü'l-Kur’an-17, A. b.Hanbel:5/268]

40- Büreyde (Radıyallahu Anh) den rivayet edilmiştir ki, Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Muhakkak cennet ehli her gün iki kere Cebbar (istediğinde her şeyi zorla yaptırmaya gücü yetici olan Mevlâ'n) ın huzuruna girerler. O (Mevlâ Tealâ) onlara Kur’an okur, Kur’an'ı Ondan (Allah-u Tealâdan) duyduklarında sanki evvelce onu hiç duymamış gibi olurlar. Yani o zamana kadar Kur’an'dan alamadıkları lezzeti o zaman alırlar." [Kenzü’l-Ummal: 4/39325, Hakim-i Tirmizi]

41- Ebü Ümame (Radıyallahu Anh) den rivayete göre, Efendimiz (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): "Kur’an yüklenen, İslâm’ın sancağını taşıyan kişidir. Ona ikram eden (iyilikte bulunan) muhakak Allahu Tealâ'ya ikram etmiş olur. Ona ihanet edene (hor hakir tutana) Allanın laneti vardır." buyurdu. [Deylemî, El-Firdevs, 2/135 No:2690]

42- Muaz îbn-i Cebel (Radıyallahu Anh) den rivayet edilmiştir ki, Resulüllah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Sizin biriniz gece kalkıp kıldığında, sesli okusun, zira melekler ve (cinler gibi) evde bulunan diğer sakinler onun kıraatına (okumasına) kulak verirler ve onunla beraber namaz kılarlar." [ El-Gazali, İhya: l/286]


Sevgi,Selam ve Dualarımla
Ekleme Tarihi: 07.03.2007 - 18:42
Bu mesajı bildir   Üsve-i Hasene üyenin diğer mesajları Üsve-i Hasene`in Profili Üsve-i Hasene Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
NurBahcesi su an offline NurBahcesi  

2687 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 13.08.2005
En Son On: 16.01.2010 - 22:25
Cinsiyeti: ----- 
http://www.ravda.net/rf/include.php?path=forum/showthread.php&threadid=34068ve devami
Ekleme Tarihi: 07.03.2007 - 19:59
Bu mesajı bildir   NurBahcesi üyenin diğer mesajları NurBahcesi`in Profili NurBahcesi Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Ukab su an offline Ukab  

575 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 20.01.2007
En Son On: 05.02.2010 - 15:42
Cinsiyeti: Erkek 
Bismillahirrahmanirrahim

"İnnâ enzelnâhu fi leyleti'l-kadri vemâ edrake mâ leyleü'l-kadri leyletü'l-kadri hayrun min elfi şehrin tenezzelü'l-melâiketü ve'r-Rûhu fihâ bi-izni rabbihim min külli emrin selâm, hiye hattâ matlai'l-fecr..."

Ayet1: Elhak, biz onu kadir gecesi indirdik.

Ayet2 : Ne bildirir ki sana Kadir gecesi?

Ayet3 : Kadir Gecesi bin aydan hayırlıdır.

Ayet4 : Melâike ve ruh peyderpey iner onda, Rablerinin izniyle her bir emirde (bir hikmetle).

Ayet5 : O (gece) tan ağarana kadar, bir selâmdır.


Kur'an-ı Kerim Kadir gecesi indirilmiştir.O'nun ne kadar faziletli ve degerli oldugunu Kadr suresinin mealindende anlıyoruz.

Ayet 1: Bu ayet, Kur’an’ın şanını ve yüceliğini anlatmaktadır.

Bu guzel konuyu açan ve yorumlayan değerli dostlarımızdan Allah c.c razı olsun...

EsSelam Aleykum...
Ekleme Tarihi: 07.03.2007 - 20:16
Bu mesajı bildir   Ukab üyenin diğer mesajları Ukab`in Profili Ukab Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1911 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
sefa46 (70), sa71bo (53), hacý46 (39), talathoca (68), volkanadar (46), abcesam (66), ~YaSeMeN~ (40), Yavuz Selim Hay.. (54), sezerarzumanogl.. (40), mhakanavci (43), mevlüt01 (43), ravza dila (41), cartel02 (43), CANBULUT (48), mbitis (39), nurkelebek (56), lokmanyavuz1959 (65), mke55 (40), Seymaa (51), veyselkarani (51), a_musab (38), uyuz (45), tugbil (60), Guldemet (49), Fatih Erus (38), Nedim06 (59), Yusra (36), a_Sena_a (49), abdullah acar (47), M HAKAN AVCI (43), kral (48)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.93801 saniyede açıldı