0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » DİĞER DİNİ KONULAR » Basralı Aşığın Münacaatı

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 1 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
der_ya su an offline der_ya  
Basralı Aşığın Münacaatı

875 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 07.05.2007
En Son On: 22.01.2010 - 17:46
Cinsiyeti: ----- 
Basralı bir zat vardı. Bu zat, Allah-u Zülcelâl’in aşkından ağlaya ağlaya âmâ olmuştu. Eğer insan onun gibi olursa, Allah-u Zülcelâl ona nasıl vermez ki! Bu zat, Allah-u Zülcelâl'e şöyle münacatta bulunuyordu.

“Ya rabbi! Ben ne zaman senin yanına geleceğim? Senin izzetine ve kudretine yemin ediyorum ki; benimle Sen’in aranda dağlar gibi ateş alevleri olsa, eğer sen bena tevfik ve yardım etmeyip geri çevirmediğin müddetçe, tâ ben Sen’in yanına gelinceye kadar, o alevler beni durduramaz. Ben Sen’den başka hiçbir şeyle Sen’den razı olmam. Ne cenneti istiyorum, ne cehennemden muhafaza olmayı istiyorum. Ben sadece seni istiyorum.”

Tabi, o bu sözleri, yalnız dili ile değil kalbi, ruhu ve sırrı ile söylüyordu. Peki, şimdi size soruyorum? Bir kimse böyle olursa, Allah-u Zülcelâl ona istediğini vermez mi? Allah-u Zülcelâl onun kalbine ruhuna baktığı zaman, onun samimiyetini görünce nasıl vermez ki!... Mutlaka verecektir.

O zatın, Allah-u Zülcelâl’e yapmış olduğu bu münacaat, bizim için çok büyük bir derstir. Eğer biz de onun gibi olursak, Allah-u Zülcelâl bize de verecektir, inşallah.

Fakat biz evimizden çıkıp, cemaate namaza gelmeyi, nefsimizin isteği ile değiştirmiyoruz. Sabahleyin uykumuzu terk edip namaza kalkmıyoruz. O ateş nerede, bunlar nerede?...

O Basralı zat, ateşin içine girip bütün vücudu yana yana Allah-u Zülcelâl'in huzuruna gitmeyi istiyordu. Bizse kendi nefisimizi rahatsız etmemek için bir uykuyu, arkadaşlarımızla konuşmayı bile terk edemiyoruz. Peki, nefsimize, niçin; “Ey nefsim! Sen ne zaman Allah-u Zülcelâl'e ibadet edeceksin? Sen sıhhatli iken keyf-ü sefa yapıp ömrünü boşa geçiriyorsun. Hasta olduğun zaman zaten ibadet yapamıyorsun. Bana bir vakit göster ki, o vakitte Allah-u Zülcelâl'e ibadet yapayım. Başka vakit yok ki! Ne zaman ibadet yapacaksın? Diye sormuyoruz.
Allah-u Zülcelâl hepimize kendi rahmetiyle, fazlıyla razı olacağı şekilde ameli salih nasip etsin. (Âmin)
Ekleme Tarihi: 07.10.2008 - 21:47
Bu mesajı bildir   der_ya üyenin diğer mesajları der_ya`in Profili der_ya Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1678 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
Gönülbagi (36), zekiyem (40), sofican2006 (42), gülsena (47), gül_ (50), ~~nur~~ (40), yunus07 (37), zaza_kral (45), Fenerli_1907 (32), semedani (46), farukk (46), talebe- (61), miluji (37), m_celik (31), tamer038 (51), dadas recep (45), alain (40), olgunol (52), efkanaksoy (57), Hasannn (43), Sedat IÞI.. (39), m.salih fidan (37), fuheyre (44)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 1.32436 saniyede açıldı