*´¯`·.¸.·´¯`·.((( RAVDA.net ))).·´¯`·.¸ | SeVGiYe aÇILaN KaPI

	Anasayfa Yap
	Favoriye Ekle
	İrtibat

Üye Girişi

Üye Ol

Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193

Forum Anasayfa » D İ N / İ S L A M » BÜYÜK ŞAHSİYETLER » islamın nuruyla nurlandırır İNŞALLAH...

önceki konu sonraki konu

Bu konuda 1 mesaj mevcut

Sayfa (1): (1)

Ekleyen

Mesaj

	vehbi70

islamın nuruyla nurlandırır İNŞALLAH...

919 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 17.01.2006

En Son On: 04.01.2015 - 19:05

Cinsiyeti: -----

İSLAMIN NURUYLA NURLANDIRSIN RABBİM...

ERMENİ YAZAR: "TÜRKİYE'NİN YANINDA SAVAŞIRIM"
Şu malûm "Ermeni Meselesi" ile âlâkalı bir konferans verildi ve "21 Eylül 2005 Çarşamba" günü tertiplenen konferansa bendeniz de konuşmacı olarak davet edilmiş ve konuşmam esnasında bazı temel konulara eğilmem, saygıdeğer dinleyicileri memnun kılmış, dolayısiyle bendenizi ayakta alkışlamak lütfunu bahşederek nâçiz şahsımı onurlandırmışlardı.
(TUSAM-ULUSAL GÜVENLİK STRATEJİLERİ ARAŞTIRMA MERKEZİ)nde, (HER YÖNÜYLE ERMENİ SORUNU VE TARİHİ GERÇEKLER) SEMİNERİ'nde (ANKARA) konuşmuş ve bilâhare İstanbul'a dönmüştüm.
Meselenin buraya kadar olanı dört dörtlük geçmiş ve "saygı, sevgi ve de sıcak alâka" görmüş olduğum için gerçekten pek mutlu olmuştum. Ancak bu hiç de uzun sürmedi ve ertesi günü yânî Perşembe günkü İstanbul Gazetelerinden bazıları benim konuşmamdan bazı pasajlar alarak, kendi diledikleri şekilde yayınlamışlar ve böylece mensubu bulunduğum Ermeni Cemaatinden bazı şahıslar tarafından serzeniş telefonları almış ve gerçekten pek üzülmüştüm. Zira, benim "Memleketimizin Millî Menfaatleri açısından" ele aldığım bir yapıcı konuşma, tamamen rayından çıkarılmış ve ancak Ülke düşmanlarımızın işine yarar hâle getirilmişti!...
Ankara'da tebliğimi verdikten sonra bendenize sokuyup: (Hocam bir fotoğrafınızı alabilir miyim, gazetemizde konuşmanız neşredilecek, fotoğraflı olması daha münasiptir. Lütfen!) diyen bir genç Gazeteci, fotoğrafımı çekmiş ve daha sonra, gazetesinde konuşmamla birlikte sunmuştu. Hem de ne konuşma, ne konuşma...
Efendim, Ermeni Yazar ne demiş: TÜRKİYE'NİN YANINDA SAVAŞIRIM demiş!.. Peki bu Ermeni Yazar nereli imiş: (Ermenistanlı mı, Fransalı mı, Rusyalı mı, Amerikalı mı, İngiltereli mi!...) Hayır hiç biri değil: O Türkiyeli ve Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı imiş ve böyle olduğuna göre de rakip taraf hangi Ülke olursa olsun, Türkiye adına savaşması kadar normal bir şey olamaz!.. Ama bizim genç zekâ küpü kendince sansasyonel bir haber yaratayım demiş ve de bu ucube haberi bir güzel geçmiş!...
Haber çıktıktan sonra neler olur, demeçin sahibi nasıl tepkilerle karşılaşır, daha neler olabilir vs. Bütün bunların hiç birisi onun umurunda dahi değildir ve zaten demeçin muhatabı "Ermeni değil mi! Hiç kimse oralı dahi olmaz! Evet hazret böyle düşünmüş ve şimdi kendisine değil, (BUGÜN GAZETESİ)nin sahiplerine soruyorum: Merhum, Kemal ILICAK Bey'in az çok ekmeğini yemiş ve yıllarını "Milliyetçi camia arasında" adeta harcamış bir emekdar mücahite bu yapılır mıydı!... Açlık, tokluk nedir demeden yıllar yılı bu aziz Vatanın "Millî Menfaatleri için" canını dişine takarak, en müessir silâh adettiği kalemi ile ölümüne mücadele vermiş bir mücahit kaleme bu yapılır mıydı?...
Bir başka gazeteyi alıyorum onda da şu başlık geçiyor:
(ERMENİ YAZAR DABAĞYAN: "ÇOĞUNDAN DAHA TÜRKÜM!".
Ve nihayet iki vicdan sahibi, gerçekten dürüst ve Milliyetçi gazete, benim tebliğimi dürüst bir şekilde vermek lütfunu bahşetmiş ki şu gazetelerdir: (YENİÇAĞ GAZETESİ) ve (ZAMAN GAZETESİ): Adlarını yazdığım her iki gazeteye de sonsuz teşekkürlerimi iletir ve her daim başarılı olmalarını dilerim efendim.
Türkiye, daha doğrusu günümüz Türkiyesi adeta bir kaos içinde pek berbat günler yaşamakta ve bu durumu gören bir takım emperyalist Devletler mezkûr fırsatı değerlendirmeğe bakmakta: (AB ve Kıbrıs meselelerine paralel "Ermeni istekleri"

problemi ve daha nice nice problemler içinde bir de "PKK) meselesi. Türkiye'ye rahat nefes aldırmamakta ve böylesi bir zor zamanda bizlerin "Birlik, Beraberlik" içinde, Müslüm ve Gayr-i Müslim yekvücut olarak tüm muhataplarımıza karşı; "Tek bilek, tek yumruk" olacağımıza. Böylesi yakıştırmalarla Türkiye'yi daha da zor durumlarda bırakabilmek için ama bilerek, ama bilmeyerek: "Yangına körükle gitmekteyiz!..."
Şu Türklük meselesi, bana öyle geliyor ki, haddinden ziyade istismar edilmektedir. Yânî adam şayet Müslüman ana-baba'dan dünyaya gelmiş ise, Türk adedilmekte. Yok Hıristiyan veya Musevi aileden dünyaya gelmişse, Türklüğün dışına itilmektedir?!....
Bu nasıl iştir?!.. Bir türlü aklım almamaktadır?!.. Sakına: Türkiye'de herkes eşittir, herkese aynı muamele yapılmaktadır gibi edebiyatlara yer verilmesin! Benim bütün bunlara karnım toktur. İşte yukarıda kayda geçtiğim vak'a Türkiye'de eşitlik olmadığının en açık misâlidir!...
Gelelim, Ermeni isteklerini mevzuatına. (PKK Meselesinde) nasıl Kürt adı anılmıyorsa ki, doğru olanı budur. Ermeni mevzuatında da (TAŞNAK VE HINÇAK FIRKALARI) dışında kalan normal Ermeniler böylesi menfi ithamlara muhatap edilmemelidir. Çünkü bu doğru değildir ve bundan istifade eden bazı art niyetliler olabilmektedir!...
Türkiye'de bazı fraksyonların bilhassa "Milliyetçi Cenahları" dolaylı şekilde kullandıkları su götürmez bir gerçektir. Çünkü, Milliyetçi cenahtan zaman zaman yükselen "azınlıklar aleyhine sloganlar" vs. bu iddamızın doğruluğunu bilhassa isbat etmektedir.
Türkiye (30-40 yıl) önceki Türkiye değildir ve günümüz Türkiyesi'nde "ırkçı hareket" yeni boyutlarla meydana çıkarılmak istenmekte ve böylece bazı illegâl kuruluşların karşısına dikerek, böylece bir iç çatışmaya zemin hazırlanması istenmektedir.
Bu uğursuz plânın birinci yemi, muhakkak ki "Türkiye Ermenileri" olmaktadır ve ne acıdır ki, ABD gibi bir güçlü Devlet böylesi entrikal faaliyetlere sinsice katılmaktadır.
Meselâ, yedi hafta süren ("ASAM" BAŞKANINA AÇIK MEKTUP) başlıklı uzun makalemde bu hususlar açıkca belirtilmiş ve bir çok belge ile de doğruluk derecesi açıklıkla meydana konmuştur!...
Türkiye Cumhuriyeti Devleti Vatandaşı durumundaki Ermeni Vatandaşlarımız, defaaten yazmış olduğum gibi, bir kenara itilmiş şekilde, yarınlarından emin olmayan bir topluluk olarak yaşamaktadırlar!...
Çünkü, bizlerin Devletimiz, daha doğrusu Hükümetlerimizle bağımız adeta kopmuş gibidir. Türk-Ermeni Cemaati adına her kim konuşursa, yanlış veya doğru, "Türk-Ermenileri"nin ağzından konuşmuş olduğu intibaını bırakmaktadır ki, bu fevkalâde yanlıştır. Çünkü, Türk-Ermeni Cemaati adına ancak ve ancak: (Türkiye-Ermenileri Patrikhânesi ile Ermeni Cemaati gazetelerinden (MARMARA GAZETESİ) ile (JAMANAK GAZETESİ) konuşabilir. Kalan konuşanlar veya mevkute sahipleri dahi ancak ve ancak kendi adlarına konuşur ve kendi düşüncelerinden kendileri sorumlu olurlar. Yânî Türk-Ermeni Cemaatini hiç bir şekilde bağlamaz. Bunu defaaten yazdım ve tekrar yazıyorum. Devletimizin bu husus üzerinde hassasiyet göstermesi katiyetle elzemdir. Çünkü, bazı kişiler bunu her şekilde istismar edebilmektedirler. Dahası Bab-ı Ali Basını aracılığı ile de durumlarını daha da güçlendirmektedirler. Bu son derece tehlikeli ve yanlıştır.
Türkiye'de Ermeni Konusu ile alâkalı konferansların en büyüğü, "Bilkent-Üniversitesi"nde akademisyenler arasında icra edildi ve bu konferans, "Ermeniler soykırımına uğramış mı uğramamış mı?" mevzuunda uygulanmıştır. Bendeniz saygıdeğer Akademisyenlerimizin muhakkak ki iyi niyetli olduklarından eminim. Ancak, böylesi bir konferansın hiç olmaması bizce daha evlâ idi. Zira, bu konu Batı Dünyası'nın devamlı olarak istismar ettiği bir konudur ve şuna inanıyorum ki, yine onların ısrarlarıyla icra edilmiştir. Yânî: "Tavşana kaç, tazıya tut" misâli bir takım şeytani oyunlar oynanmaktadır. Şunu bilhassa belirtmek isterim ki hemen hepsinden önemlidir:
(Batı Dünyası bir bütün olarak (Ermeni Meselesini) her daim istismar etmekten öte hiç bir şey yapmaz. Çünkü, Ermenileri kattiyen kendilerinden saymamışlardır, dahası biz Ermenileri "Hıristiyan" dahi görmezler. Bunun yüzlerce misalini zaman zaman olsun makale ve tefrikalarımda ve olsun kitaplarımda belgelerle sunmuşumdur.
Türk ile Ermenlerin durumu ne noktaya erişmiştir? Onu da arz edelim: Geçenlerde bir değerli Bey, Ermeniler mevzuunda; "Benim bir arkadaşım var, adı (MARDİK)dir. Mânâsını siz daha iyi bilirsiniz" demişti. Cevap vermedim!.. (Mardik)-(Fedai) mânâsında bir erkek ismidir. Peki (Fedai) de Türk ismidir, buna ne demeli!.. Böyle boş şeylerden birşeyler çıkarabilme gayretlerine kadar düşmüşsek, bu meselenin daha sıhatli şekilde ele alınmasının zamanı artık gelmiştir diyebiliriz.
Son olarak şu hususa temas etmek isterim ki, hemen hepimizi alâkadar eden bir husustur: Gazetelerde görev verdiğimiz insanların en az sadece tecrübe değil, aynı zamanda vicdan sahibi de olması icap ettiğini bilelim. Biliyorum hiç kimse benim bu yazımı kaale almıyacak ve şöyle diyecektir: (Boş ver gitsin, alt tarafı Ermeninin birisi!)
Cevabım kesinlikle şu olacaktır:
Hz. Allah (C.C.) hiç mi hiç öyle düşünmez! Çünkü o eşsiz ve yüce Yaratıcının katında milletler değil, kendi yarattığı kulları vardır ve de hiç mi hiç ayırım yapmaz: "HAKLININ HAKKI HER DAİM ONDA BAKİDİR!"
Selâm ve saygılarımla efendim.

sevgi saygı ve dua ile

Ekleme Tarihi: 11.02.2006 - 12:04

Pozisyon düzeni - imzaları göster

Sayfa (1): (1)

önceki konu sonraki konu

Kategori Seç:

Sitemizde şu an Yok üye ve 1900 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_

[ Admin Moderator Vip Üye ]

Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
hava51 (51), gökhan teyin (40), mevanur0812 (39), Gokhan1978 (46), gokbu (42), EMSÝLE (40), AgaBey (42), BLueAngeL (44), Mr. E (47), FETÝH (31), Oxigen47 (42), emet (37), emre066 (37), Kiyal (44), 54Sakarya (42), mtnors (48), sinemiz (43), kurtsahin (53), Ariff (56), bayimpex (43), Areca (48), adiyamankartali (46), Tuana_69 (39), herþeysev.. (44), insirah2004 (42), Tesla42 (41), firatre (46), tasci (37)

24 Saatin Aktif Konuları

Copyright © ((( RAVDA.net ))) * İrtibat * RAVDA Reklam Servisi * Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.

Sayfa 1.34905 saniyede açıldı