0
Start Giriş Üye Ol üyeler ((( RAVDATe@m))) Arama
Toplam Kategori: 69 *** Toplam Konu: 30100 *** Toplam Mesaj: 148193
Forum Anasayfa » SERBEST KÜRSÜ » 5 vakit Aşk

önceki konu   sonraki konu
Bu konuda 3 mesaj mevcut
Sayfa (1): (1)
Ekleyen
Mesaj
halk yolcusu su an offline halk yolcusu  
5 vakit Aşk

1504 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 28.05.2008
En Son On: 07.08.2009 - 22:12
Cinsiyeti: Bayan 
Gün doğarken geceye bürünmüş perdesinden, hafif bir erguvan rengini almıştı ufuk Gecenin sessizliği ve karanlığı veda ederken; yerini gün doğumuna yavaş yavaş terk ediyordu Gecenin ayrılışına ve onun hüznüne inat, güneş en canlı huzmelerini yansıtıyordu yeryüzüne; parlayan, yakmayan ve okşayan parıltılar sunuyordu cömertçe; karşılıksız ve dostça
Güneşin tebessümü ile başladığı güne sevdasız insanlar yalnızlıkla başlarlar Bir tek kurulu saatlerine dostçadır, ona uyum sağlar ve onun sesini dinlerler
Ben ise senin sesini yine bu vakit duymuş ve sana koşmuştum Güne başlarken ki sevincim sana duyduğum sevgiden kaynaklanıyor Sevdasız insanlar dünyaya küskün bir çehre ile doğrulurlarken yataklarından, ben her sabah sana kavuşmak ümidi ile uyanırım
Seninle olan kısacık muhabbetten doymadan ayrılmak yüreğimi yakıyor ama, uzak olmayışın beni teselli ediyor

Durağa doğru yürüyorum sakince çevremde, egzoz ve hüzün kokusu Otobüsün yaklaştığını uzaktan fark edince adımlarımı hızlandırmaya başladım Ne olur ne olmaz Otobüsün kapısına varmış olsan dahi o kapısını kapattığı takdirde; nefes nefese kalmış olsan bile şoför önüne bakar sadece, basar gider seni umursamadan
Otobüste yerimi aldıktan sonra yine her zamanki gibi incelemeye başladım insanları Hepsinin yüzünde yine o aynı ifade Karanlık ve bezmiş Yüzler asık ve gülmüyor Yürekleri yok sanki Herkes çok düşünceli Kim bilir; belki de çoğu yaşamaktan zevk almıyor Yaşama keyif veren neydi ki? Yapmacık olan duyguların, dostlukların ve aşkların yaşandığı yerde ne keyif alınırdı ki?
İstasyondaki mahşeri kalabalık beni şaşırtmadı Yine o bir sürü insan sanki bir ahenk içinde motor olmuş koşuşturuyor En garip yanı da herkesin birbirine değmeksizin, yolunu kesmeksizin yoğun hareketlerle acele acele gideceği istikameti tutmayı başarmasıydı

Güneş hüzmelerini arttırıyor, tebessüm etmeye devam ediyordu
Herkes varacağı yere koşuyor, işçi işine, öğrenci dersine çoktan başlamıştı Bende kendi meşguliyetimden çok seni düşünüyordum Sana yeniden kavuşacaktım Sende beni kucaklayacak ve dinleyecektin
Öğlenleri daha stresli daha da kalabalıktır şehirler ve sokaklar Güneş dahi bu boğuk ve soğuk dolaşan insanlardan usanmıştı anlaşılan Kendisine engel olmak isteyen bulutların varlığındanda haberdardı, ama güneş herşeye rağmen direniyordu
Bu ülkenin bağrında yağmur yüklü bulutlar hiç eksilmezdi zaten Daima güneş ile bahse girer kah kazanır kah kaybederdi Bu defasında bulutlar yenmiş ve bağrındaki damlacıkları yavaş yavaş yeryüzüne salıvermişti Sanki Sevdasız insanların inadına

Sevdiğimin huzuruna çıkıp muhabbet ettikten sonra onun yanından ayrılıp sokağa atmıştım kendimi Yine aynı yüz ifadeleri ve ben o ifadeleri sunan çehreleri pür dikkat incelemekteyim Derken bir topluluğa takıldı gözlerim Ağır adımlarla kendilerini almaya gelen otobüse binmeye çalışıyorlardı yaşları hayli ilerlemiş belleri bükülmüş ihtiyarlar Otobüse en son binen genç kadın arkasını yokladıktan sonra her yaşlıyı tek tek tetkik ediyordu Herkesin mevcut olduğu kanaatine varınca şoföre devam et dercesine bir el işareti yaptı
Kim bilir belki de kaldıkları bakımevinde sıkılmış ve bakıcılarından kendilerini gezdirmelerini istemişlerdi Hep merak etmişimdir, ebeveynlerini bakımevine teslim eden bu evlatların, vicdanları hiç sızlamıyormuydu ? Günümüz yetişkinlerinin bunu kültür edinmiş olmaları ne kadar da üzücü Belki her pazar ellerinde çiçekler ile ziyaretlerine geliyor, evlatlık yada torunluk görevini bir nebze olsun ifa etmeye çalışıyorlardı fakat bu o yaşlı insanlar için yeterli miydi?
Belki de yitip giden hayatlarını, özledikleri torunlarını, onları unutan evlatlarını, yalnızlıklarını düşünüp acı hatıraları hatırlamamak için huzur buldukları o evde kendilerine uygun bir ortama katılıp dikkat ve ilgilerini oralara yönlendirerek bir parça mutluluk adına hayatlarını sürdürmeye çalışıyorlardı

Onların yalnızlıklarını ve kederlerini düşünürken ikindi vakti gelip çatmıştı Her yerde loş bir sessizlik vardı Yine egzoz kokusu sarıyor yolları ve yine tren istasyonları tıklım tıklım Yüzler asık, bedenler yorgun, insanlar keyifsiz
Aklıma düşersin, seni anarım yine o an Dostluğunu hatırlarken içime inceden bir sıcaklık çöker O sıcak dostluğuna layık olmaya çalışıyor ve bana lütfettiğin her şeye ne kadar şükür etsem de şükrün tam----- eremeyeceğimi biliyorum

Güneş bütün ışıklarını alıp batı yakasına doğru çekildiğinde, yollar ve sokaklarda boşalmıştı Artık sokak lambaları akşamın karanlık örtüsünü cılız ışıklarıyla cilalamaktaydı
O istasyonlardaki, sokaklardaki, okullardaki kalabalık insanlar evlerine girmiş perdelerini kapatmışlardı artık Kim bilir, herkes yüzünü artık sıkmaya başlayan maskelerini çıkarmaktaydı Dışarıda en bahtiyar insan görüntüsü rolünü yapmaktan usanan insan artık perdesini kapamış ve maskesini çıkarmıştı Mutsuzluğunu keşfetmişçesine bir suçlu gibi oturuyordu herkes evinde


Neydi ki mutluluk?
Penceremden dışarı bakarak düşünmeye başlamıştım kimler geldi, kimler geçti diye Ama herkes mutluluğun peşinden koşmamış mıydı? Çok az kişi yakalamış, yada yakaladığını sanmış; aslında aldanmışlardı Peki neydi bu herkesin elde etmekte zorlandığı ama aslında hic de uzak olmayan mutluluk?

Denildiği üzere Mut namında eski şehrin kraliçesi halkını refah içerisinde yaşattığı ve bu halkada mutlu denildiği doğru muydu? Bu kelimenin oradan türediğini düşünenler vardı Baht, talih, şans, hoşnutluk, içerisindekilere de mi denilirdi mutlu diye, hayır, bu da olamazdı
Aklıma arabasının güzelliğinden gözlerimi alamadığım bir genç geldi Arabasını süzdükten sonra sahibine de bakmıştım ama o kimseye bakmıyordu Tıraşlı, saçları model içerisinde, giyimi düzgündü Belli ki hayatı iyi yaşıyordu Fakat gözlerindeki mutsuzluk o kadar aşikardı ki Demek ki paranın gücüde mutluluğa yetmiyordu
Biliyoruz ki dünyevi bir iş, mesela sınıf geçmek, okul bitirmek bizi tatmin etmiyor; seviniyoruz belki ama, oda bir anlık Aklıma diploma törenim geldi Nasılda sevinip resimler çekinmiştik tüm arkadaşlarla Ama ertesi hafta yine işlemlere başlayıp yeni okula yeni hedeflere koşmaya hazırlanmıştık O sevinçte geçici oldu, ondan aldığım lezzette Daimi olan bir mutluluk olmalıydı evet, dünyevi meşgalelerde bulunamayan bir mutluluk Herkes bir yol tutturmuş, kendi çapında mutluluğun formülünü aramakta
Merhum Üstad Necip Fazıl’ın “Sakarya” şiirinde ifadesi bulan: “musluklar çift, birinden nur, birinden kir akar” dediği gibi insanlar nura mı, yoksa kire mi talip olduğunu yaşantısıyla, dünya hayatıyla ortaya koymakta Üstadın burada ifade ettiği nur, imanı, kir ise küfrü izah eder Her toplumda elbette hem imana, hem de küfre taraftar olanlar vardır
İnsanın dünya hayatı bir hüda-i nabit, bir çer-çöpten ibaret değildir En mükerrem ve en şerefli bir varlık olarak dünya misafirhanesine getirilmiş olan insan, yaratanına karşı birtakım görevlerinin, yükümlülüklerinin olduğunu nasıl unutabilirki
Çok yoruldum düşünmekten Bedenimde hafif bir titreme hissedince nihayet üşüdüğümü fark ettimde, pencereyi kapattım Son kez karanlığa esefle baktım Derin bir yalnızlığın kollarına düşmüştü evler ve sokaklar Bazı evlerin ışıkları halen yanmaktaydı, fakat ışıklar da soluk perdelerinden dışarıya yorgun sızıyordu Katlanılmaz sıkıntı vardı evlerde, hissediyordum Kurulu saat gibi güne başlayan insanlar saatlerini yeniden kurmuşlar, yarınki yalnızlık kokan güne hazırlanmışlardı bile

Bende perdelerimi kapattım Kimseyi düşünmek üzülmek istemiyorum artık İnsanları tek tek dinlemeye vaktim olsa dinlerdim belki ama benim vaktim olsa onların vakti olur mu sorusu geliyor akabinde Kurulu saat dönüp duruyor Herkes hayatını ona göre ayarladığı için en sakin hali bile aceleci gözüküyor insanların
Bende saatime bakıp beni davet eden dostumun huzuruna çıkmanın vaktinin geldiğini görünce sevindim Benim mutluluğum onunlaydı Onun huzurunda mutluluğu yakalıyordum
Ona iyi geceler dilemek maksadı ile huzuruna çıkıp ağladım Hemen sabah olsun diye yatmaya hazırlandım Özlem ile Ona kavuşmayı bekliyorum

Herkesin şu ilerleyen gecede kendi dünyasına çekildiği anda dostum beni bırakmıyor, kolluyor, gözlüyor ve bana sahip çıkıyor


Sağ ol aşkım! Sağ ol yüce Yaradanım!
Beni bıkmadan, sıkılmadan, yılmadan,usanmadan huzuruna kabul edip bütün kusurlarıma rağmen günde beş defa beni dinliyor, mazur görüyor, kucaklıyorsun
Ben yürüyerek gelirken Sana, Sen koşarak karşıliyorsun beni
Sonsuz merhamet sahibi olan Allah’ım, bu beş vakit aşktan beni ayırma!
Beş vakit ezandan, çağrıdan beni ayırma!

A$KINLA DOLUP TA$SIN YUREGIM YA RAB!!
Ekleme Tarihi: 17.02.2009 - 21:25
Bu mesajı bildir   halk yolcusu üyenin diğer mesajları halk yolcusu`in Profili halk yolcusu Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Muhtazaf su an offline Muhtazaf  

Moderator
4254 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 04.06.2007
En Son On: 30.07.2020 - 23:50
Cinsiyeti: Erkek 
Sağ ol aşkım! Sağ ol yüce Yaradanım! Beni bıkmadan, sıkılmadan, yılmadan,usanmadan huzuruna kabul edip bütün kusurlarıma rağmen günde beş defa beni dinliyor, mazur görüyor, kucaklıyorsun Ben yürüyerek gelirken Sana, Sen koşarak karşıliyorsun beni Sonsuz merhamet sahibi olan Allah’ım, bu beş vakit aşktan beni ayırma! Beş vakit ezandan, çağrıdan beni ayırma!
A$KINLA DOLUP TA$SIN YUREGIM YA RAB!
Amin


Elinize Saglik Kardesim
Ekleme Tarihi: 17.02.2009 - 22:10
Bu mesajı bildir   Muhtazaf üyenin diğer mesajları Muhtazaf`in Profili Muhtazaf Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
halk yolcusu su an offline halk yolcusu  

1504 Mesaj -

Kayıt Tarihi: 28.05.2008
En Son On: 07.08.2009 - 22:12
Cinsiyeti: Bayan 
bilmukabele olsun
Ekleme Tarihi: 17.02.2009 - 22:34
Bu mesajı bildir   halk yolcusu üyenin diğer mesajları halk yolcusu`in Profili halk yolcusu Özel Mesaj Gönder zum Anfang der Seite
Pozisyon düzeni - imzaları göster
Sayfa (1): (1)
önceki konu   sonraki konu

Kategori Seç:  
Sitemizde şu an Yok üye ve 1071 Misafir mevcut. En son üyemiz: Didem_


Admin   Moderator   Vip   Üye ]

Hayırlı ömürler dileriz.    Bu üyelerimizin doğum günlerini tebrik eder, sıhhat ve afiyet dolu bir ömür dileriz:
(a.yasir) (57), alihaydar02 (48), cantanem (51), burakburak (52), FiLiZ-NL (48), sonsuzluk38 (54), zümrüdüanka (49), Rumeysa1980 (44), ruhneraz (51), EREN12 (60), cihat25 (67), sidika (49), bir dost (51), serdar81 (59), Gayemiz : ALLAH (36), ebu-abdurrahman (49), basrikaya (49), sahaf (51), [melike] (34), Eibo (), Sonofgavs (44), Fuat Özgürlük (58), Cueneyt88 (36), hüzünlü (45), burak_22 (40), alperen_66 (46), aliosmanpolat (44), islam_2005 (34), TuRkMeNkIzI__Mi.. (34), gunesm (54), moslem (34), mustafa karaba&.. (56), sivasli58 (42), yusuf_islam (34)
24 Saatin Aktif Konuları
0

Copyright © ((( RAVDA.net )))  *  İrtibat   *   RAVDA Reklam Servisi   *   Tüm hakları saklıdır, izinsiz alıntı yapılamaz.
Sitemizde yayınlanan imzalı yazıların içeriğinden yazarları, forum ve yorumlardan ekleyen şahıslar sorumlu olup, kesinlikle sitemiz sorumlu değildir.
© by ((( RAVDA.net )))

Sayfa 0.65786 saniyede açıldı